dünyanın en eski yalanı
"büyüklerin daha iyi bilir canım, sen nereden bileceksin?"
devamını gör...
girlboss
21 nisan 2017'de netflix'te ilk sezonu yayınlanan, bir sezon sonra maalesef iptal edilen komedi türündeki dizi. başrolünde britt robertson'ın oynadığı dizide johnny simmons ve ellie reed gibi oyuncular da yer alıyor. dizinin konusu ise kendi işinin patronu olmak isteyen sophia. önce çok da sevmediği bir işte, hayatını idame ettirmek için çalışıyordur. sonrasında ikinci el dükkanında bulduğu bir ceketle ebay macerasına atılan sophia bir süre sonra deli gibi para kazanmaya başlar. istediği işi, keyif alarak yapıyordur. işleri daha da büyütür ve direkt kendisine ait nasty gal adında bir butik açar.
diğer ebay satıcılarıyla çekişmeleri, kendi hayatındaki ikili ilişkileri, babasıyla ilişkisi, arkadan bıçaklanma gibi olaylarına şahit oluyoruz izlerken. biraz da 'girl power' teması kasılmış dizide ama hoş olmuş bence. bir kadının kendi ayakları üzerinde durduğunu izlemek eminim her hemcinsime hoş gelecektir. dizi, sophia amoruso adlı gerçek bir iş insanının biyografisinden uyarlanmış. bir oturuşta bitirilebilecek bir dizi olduğunu düşünüyorum. boş bir vaktinizde izlemenizi öneririm.
diğer ebay satıcılarıyla çekişmeleri, kendi hayatındaki ikili ilişkileri, babasıyla ilişkisi, arkadan bıçaklanma gibi olaylarına şahit oluyoruz izlerken. biraz da 'girl power' teması kasılmış dizide ama hoş olmuş bence. bir kadının kendi ayakları üzerinde durduğunu izlemek eminim her hemcinsime hoş gelecektir. dizi, sophia amoruso adlı gerçek bir iş insanının biyografisinden uyarlanmış. bir oturuşta bitirilebilecek bir dizi olduğunu düşünüyorum. boş bir vaktinizde izlemenizi öneririm.
devamını gör...
herkes hoşlandığı sözlük yazarını itiraf etsin etkinliği
eymir'de görüştüğümüz gün, nikahıma alacağım gün olacaktır.
bugün ifşa etmeme gerek yok, büyük gün geldiğinde fotoğraf atacağız....
bugün ifşa etmeme gerek yok, büyük gün geldiğinde fotoğraf atacağız....
devamını gör...
stockholm sendromu
stockholm sendromu, ilk kez 1973 yılında yaşanan bir olaydan ismini almaktadır. isveç'in başkenti stockholm' da yaşanan olayda, banka soyguncusu tarafından 6 gün boyunca rehin tutulan banka görevlisi bir kadın duygusal olarak suçluya bağlanır. hastalık ilk defa psikiyatr bejerot tarafından tanımlanmıştır.
olay 23 ağustos 1973 günü stockholm'de soyguncular bir bankayı soymak için basarlar, bankada 4 banka görevlisini 6 gün boyunca 131 saat rehin tutarlar. soyguncular, rehinelere iyi davranır aralarında iyi ilişkiler oluşur. polisin bankaya operasyon düzenleyeceğini fark eden rehineler, soyguncuları uyarırlar. rehineler olay sonrasında yakalanan rehineler aleyhine ifade vermekten kaçındıkları gibi, soyguncuların avukatlık ve savunma giderlerini karşılamak için aralarında para toplarlar. günün gazeteleri bu olay üzerine ' soyguncular bankadan para çalamadılar, ama bazı insanların kalbini çaldılar' diye manşet atar. rehinelerden stockholm sendromuna yakalanan bir görevli serbest kaldıktan sonra nişanlısını terk ederek, banka ilgi duyduğu banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler ve onunla evlenir.
bu olaydan sonra 1974 yılında patty heartst adında bir kadın terörist bir grup tarafından kaçırılır. milyoner olan kadın, 2 ay sonra kendisini kaçıran teröristlerle birlikte bir banka soygununda yakalanır. avukatları stockholm sendromu'nu savunmada mahkemeye sunarlar, ancak mahkeme bu savunmayı yeterli bulmayarak hapis cezasına çarptırılmistir.
devamını gör...
belediye başkanı kedi - stubbs
900 kişilik nüfusu bünyesinde barındıran alaskanın talkeetna adlı şehrinde kayda değer bir belediye başkanı adayı çıkmaması üzerine stubbs isimli kedi başkanlığına adaylığını koymuş ve 1997 yılından 2017 yılına kadar 20 yıllık bir süre içerisinde mamasını yediği memleketine olan vatandaşlık görevini itinayla yerine getirmiştir.
stubbs
stubbs
devamını gör...
atforvendetta
emeği ile takdirleri toplamış yazar arkadaşımız ,yüreğine ve emeğine sağlık .
devamını gör...
arles’teki kırmızı üzüm bağı
vincent van gogh hayatını akıl hastanesinde sürdürürken, 1890 yılında mercure de france dergisinde hakkında bir yazı yayınlandı. bunun ardından şimdi moskova’daki puşkin müzesi’nde bulunan “the red vineyard” adlı yağlı boya tablosunu satabildi.
bu tablo van gogh hayattayken satılan ilk ve son tablosu oldu.
tablo brüksel’de sergilendiği sırada empresyonist ressam ve sanat koleksiyoncusu anna boch isimli bir kadın tarafından 400 frank (2.000 amerikan doları) karşılığında satın alındı. tabloya bugün 70.000.000 amerikan doları değer biçiliyor.
sergei shchukin ise tablonun ikinci sahibi oldu.
860’ı tablo olan 2100 eser bırakan sanatçı hayatı boyunca fakir biri olarak yaşadı. bu tabloyu da kırmızı üzüm bağlarına bakarak çizmemiş, hayalinde canlandırarak çizmiştir.
van gogh kalbindeki insan sevgisini kelimelere dökemeyecek kadar içine kapanık olduğu için bunu resim yaparak gösteriyordu. hastalıklarla boğuşmasına rağmen çok çalıştı.
“çalışmanın insana ikinci bir gençlik yaşatmak gibi gizli bir sırrı vardır” felsefesindeydi.
kardeşi ve en iyi dostu olan theo’ya “arles’teki kırmızı üzüm bağı” ile ilgili gönderdiği 2 ekim 1888 tarihli mektupta şunlar yazıyordu.
işe gitmem gerek bağda,
majour dağı yakınlarında.
mavi gökyüzünün altında
morumsu sarı yeşil güzel
renkli bir motif var orada.
not: #324664 tanımı ile bana bu tabloyu hatırlatan kıymetli yazar calcifer’e teşekkürler.
bu tablo van gogh hayattayken satılan ilk ve son tablosu oldu.
tablo brüksel’de sergilendiği sırada empresyonist ressam ve sanat koleksiyoncusu anna boch isimli bir kadın tarafından 400 frank (2.000 amerikan doları) karşılığında satın alındı. tabloya bugün 70.000.000 amerikan doları değer biçiliyor.
sergei shchukin ise tablonun ikinci sahibi oldu.
860’ı tablo olan 2100 eser bırakan sanatçı hayatı boyunca fakir biri olarak yaşadı. bu tabloyu da kırmızı üzüm bağlarına bakarak çizmemiş, hayalinde canlandırarak çizmiştir.
van gogh kalbindeki insan sevgisini kelimelere dökemeyecek kadar içine kapanık olduğu için bunu resim yaparak gösteriyordu. hastalıklarla boğuşmasına rağmen çok çalıştı.
“çalışmanın insana ikinci bir gençlik yaşatmak gibi gizli bir sırrı vardır” felsefesindeydi.
kardeşi ve en iyi dostu olan theo’ya “arles’teki kırmızı üzüm bağı” ile ilgili gönderdiği 2 ekim 1888 tarihli mektupta şunlar yazıyordu.
işe gitmem gerek bağda,
majour dağı yakınlarında.
mavi gökyüzünün altında
morumsu sarı yeşil güzel
renkli bir motif var orada.
not: #324664 tanımı ile bana bu tabloyu hatırlatan kıymetli yazar calcifer’e teşekkürler.
devamını gör...
oruç tutmayana düşman gibi bakan tip
hem sen sınav olmak iste, hem de tüm caydırıcı şıkları 'saygı duyun' diyerek yok et. pardon da hristiyanlara, musevilere, inançsızlara vs ne kadar saygı duyuluyor bu ülkede? pek çok şehirde ramazanda açık yer bulamazsın, yemek yemeye kalksan ters ters bakışlara maruz kalırsın. gece uykundan davul sesiyle uyanırsın. yine de kimse isyan etmiyorsa bunlara ağzını açmaya hakkın yok bence, bak insanlar 1 ay hayatının akışında değişiklik yapmak zorunda kalıyor zaten senin sınavın için, uykusuz kalabiliyor, düzgünce beslenmeyebiliyor. sen tanrıya bağlılığını ve iradeni yemeden içmeden kanıtlamak istiyorsan bu seninle tanrı arandaki mesele, diğer insanları 'saygı' kisvesi altında sınavına ortak edemezsin. hayat senin için durmamalı.
devamını gör...
stabil anjina
en sık görülen anjina tipidir.
aterosklerotik plağın damarı daraltması sonucu oluşur.
egzersiz ve kalbin iş yükünü arttıran durumlarda kalp hızı artar ancak damar lümeni dar olduğu için gelen kan yetersizdir.
unstabil anjina istirahat veya egzersiz zamanı olabilirken;stabil anjina yalnızca egzersiz veya efor sonrası oluşur.
aterosklerotik plağın damarı daraltması sonucu oluşur.
egzersiz ve kalbin iş yükünü arttıran durumlarda kalp hızı artar ancak damar lümeni dar olduğu için gelen kan yetersizdir.
unstabil anjina istirahat veya egzersiz zamanı olabilirken;stabil anjina yalnızca egzersiz veya efor sonrası oluşur.
devamını gör...
türkiye'de unutulamayan olaylar
bu başlığın altına yazılacak o kadar çok, o kadar çok şey var ki.. ankara tren garı patlaması.
devamını gör...
eğitim sisteminin köle yetiştiriyor olması
katıldığım önermedir. eğitim sistemi çalışmaya dayalıdır. öğretmenler de bu sisteme uyum sağlayarak çalışkan öğrencileri daha çok severler. sınavlar çalışkanlığı ölçer. çünkü patronlara çalışkan işçiler lazımdır. ne kadar çok çalışıyorsanız, o kadar iyi bir kölesiniz demektir. bazen patronlarınız tarafından tebrik edilirsiniz, çalışkan olduğunuz için. aslında çalışkanlığınız onlara değil, size yarar sağlasa tebrik edilmezsiniz, umurlarında bile olmazsınız. tebrik ettikleri şey çalışkanlığınız değil, daha verimli bir köle olmanızdır.
okullar bilgiyi öğrenmeyi öğretmez, bilgiyi öğretir. oysa öğrenciler depolama alanı değildir. okulda öğrenilen bilgilere günümüzde çok kolay ulaşılabilir. zaten önemli olan bilgiyi öğrenmek değil, bilgiyi doğru yorumlayabilmektir. fakat okullarda bilgiyi yorumlamanız istenmez. çünkü sistem için önemli olan doğru düşünen, sorgulayan, araştıran bireyler yetiştirmek değil; öğrencilerin çalışkanlığına göre değerlendirme yapmaktır.
okullar bilgiyi öğrenmeyi öğretmez, bilgiyi öğretir. oysa öğrenciler depolama alanı değildir. okulda öğrenilen bilgilere günümüzde çok kolay ulaşılabilir. zaten önemli olan bilgiyi öğrenmek değil, bilgiyi doğru yorumlayabilmektir. fakat okullarda bilgiyi yorumlamanız istenmez. çünkü sistem için önemli olan doğru düşünen, sorgulayan, araştıran bireyler yetiştirmek değil; öğrencilerin çalışkanlığına göre değerlendirme yapmaktır.
devamını gör...
demi moore
kel haliyle bile güzel olabilen kadın.
devamını gör...
görünmezlik özelliğine sahip olunsa yapılacaklar
iblis var ya bir tane, hani şu baş iblis...
işte ona tövbe ettirene kadar uğraşırdım onunla...
işte ona tövbe ettirene kadar uğraşırdım onunla...
devamını gör...
azerilerin kürt olma olasılığı
kürtlerin nesini tartışacağız. pamir türkleri, yörükler gibi avrasya kökenli göçebelerdir. dna araştırmaları onların orta asya kökenli olduklarını kanıtlar. bereketli hilal denen bölgede eski iran halklarıyla birlikte yaşamışlardır. kuvvetle muhtemel eski iran halkının benimsediği ibrahimi dinleri kabul etmemişlerdir ve böylece kendilerini o kültürden ayrıştırabilmişlerdir. tıpkı şimdi olduğu gibi 'biz türk değiliz' diye bağırıyorlar. bu konudaki şahsi önerim ermenistana bakıp ders almalarıdır. 21. yüzyılda 'bağımsız ülke kurcam ulus devlet olucam' diyemezsiniz. çünkü küreselleşme, çünkü şirketokrasi, çünkü dijital takip, çünkü ekonomi, çünkü borçlu devletler
the origin of the kurds kitabının yazarı ferdinand hennerbichler dilbilimsel olarak bir toplumun kökenini bulmanın zorluğuna dikkat çekerek mtdna ve y-kromozomu analizlerine okuyucuyu yönlendiriyor. gerçekten de genom bilimi hayalimizdeki millet, ulus, ırk, kabile, soy, aşiret gibi kavramları sarsmaktadır.
max planck enstitüsü bilim insanlarının 2005 yılında yalnızca kürtleri inceleyen ilk esaslı genetik çalışması olan “kürt gruplarında mtdna ve y-kromozomu çeşitliliği" isimli makalesinde kürtlerin en eski ataları bereketli hilal bölgesinde yaşayan yerli halklardan biriydi ve asya’dan gelen ve askeri açıdan örgütlü olan (r1a1) göçmen seçkinleri tarafından farklı dalgalar halinde dilsel olarak iranileştirildiler. kürtlerin atalarının, hem tarihsel hem de toplumsal katmanlar olarak tamamen farklı topluluklardan meydana geldiği disiplinler arası yapılan çalışmalarda açıkça anlaşılmaktadır.
yani diyor ki makalede: ne olursan ol kürdistan dediğin bölgede yalnız yaşamadınız ki sizin olsun. e zaten kimin sesi çok çıkarsa diğerlerini bastırır.
türkiya'daki kürtlere ve türkiya gençliğine günümüzde yeni medya aracılığıyla propaganda yapılmaktadır. bunlar bizzat abdullah öcalan ve ekibi tarafından planlanmaktadır (bkz: imralı notları). abdullah öcalan 1980lerde 'kürtler devlet memuru olmalıdır, yargıya sızmalıdır' dediği için kürt vatandaşlarımız başka fakültelerde de okuyabilecekken hukuk fakültelerini doldurmuşlar ve şimdilerde yargı mensubu olmuşlardır. onlardan biri de selahattin demirtaş'tır. üniversite sınavına ikinci kez girerek 1993 yılında ankara hukuk fakültesine yerleşmiştir.
ben özbeöz türküm diyen gitsin dna testi yaptırsın. ben özbeöz kürdüm diyen gitsin dna testi yaptırsın.
hah ama ne alakası var genetikle biz 'ulus bilinci yaratma' hakkında konuşuyoruz diyorsanız sizi kimlerin desteklediğine bakın, sizin liderlerinize kimler para veriyor ona bakın.
mesela atatürk'e milli mücadelede kimler yardım etti pakistan'dan, hindistan'dan, kafkaslardaki müslüman ruslardan, moskova'dan, küçük ada ülkelerinden, yeni zelanda'dan ve hatta düşmanımız olan fransa dahi çekilirken silah, top, mühimmat bırakmıştır.
şu an kürdistan milli mücadelesi için kimler kürtlere yardım ediyor? tabi ki de dünya'nın emperyal güçleri almanya, amerika, rusya.
ne güzel memleket ya. bölün anasını satayım bölün.
tarihte kürt toplumlar başka devletlerin tarih kayıtlarına geçmiştir. homeros bile genetik araştırmalar günümüzde kürtlerle yahudiler arasındaki genetik yakınlığa dikkat çekmektedir. kürtler kendilerine tarih uydurmasınlar lütfen. kendilerini başka ulus devletler üzerinden tü-kaka şeklinde bir siyasetle var etmeye çalışmasınlar lütfen.
kaldı ki türkiya kürtleri öyle bir toplumsal sınıf oldu ki suriye kürtlerini aralarında istemiyorlar. ilk referandumda herkes suriyeliler gitsin diye oy verecektir. ırak kürdistan yönetimi ile anlaşın mübadele yapın o zaman. madem 'varlığım kürt varlığına armağan olsun' diyorsunuz selahattin demirtaş'ın kardeşi nurettin demirtaş ırak kürdistan yönetimi başkenti erbil'dedir. zaten
halkların demokratik partisi (bkz: hdp), abdullah öcalan liderliğinde kurulmuştur. selahattin demirtaş'a kimse 'başkanım' demez çünkü hdp başkanı abdullah öcalandır. hdp'nin meclise girmesini sağlayan seçim-reklam kampanyasını ünlü bir amerikalı reklam şirketi twitter üzerinden kampanyayı yönetmişti. bu propagandalar direk türkiya gençliğini hedef almaktadır.
the origin of the kurds kitabının yazarı ferdinand hennerbichler dilbilimsel olarak bir toplumun kökenini bulmanın zorluğuna dikkat çekerek mtdna ve y-kromozomu analizlerine okuyucuyu yönlendiriyor. gerçekten de genom bilimi hayalimizdeki millet, ulus, ırk, kabile, soy, aşiret gibi kavramları sarsmaktadır.
max planck enstitüsü bilim insanlarının 2005 yılında yalnızca kürtleri inceleyen ilk esaslı genetik çalışması olan “kürt gruplarında mtdna ve y-kromozomu çeşitliliği" isimli makalesinde kürtlerin en eski ataları bereketli hilal bölgesinde yaşayan yerli halklardan biriydi ve asya’dan gelen ve askeri açıdan örgütlü olan (r1a1) göçmen seçkinleri tarafından farklı dalgalar halinde dilsel olarak iranileştirildiler. kürtlerin atalarının, hem tarihsel hem de toplumsal katmanlar olarak tamamen farklı topluluklardan meydana geldiği disiplinler arası yapılan çalışmalarda açıkça anlaşılmaktadır.
yani diyor ki makalede: ne olursan ol kürdistan dediğin bölgede yalnız yaşamadınız ki sizin olsun. e zaten kimin sesi çok çıkarsa diğerlerini bastırır.
türkiya'daki kürtlere ve türkiya gençliğine günümüzde yeni medya aracılığıyla propaganda yapılmaktadır. bunlar bizzat abdullah öcalan ve ekibi tarafından planlanmaktadır (bkz: imralı notları). abdullah öcalan 1980lerde 'kürtler devlet memuru olmalıdır, yargıya sızmalıdır' dediği için kürt vatandaşlarımız başka fakültelerde de okuyabilecekken hukuk fakültelerini doldurmuşlar ve şimdilerde yargı mensubu olmuşlardır. onlardan biri de selahattin demirtaş'tır. üniversite sınavına ikinci kez girerek 1993 yılında ankara hukuk fakültesine yerleşmiştir.
ben özbeöz türküm diyen gitsin dna testi yaptırsın. ben özbeöz kürdüm diyen gitsin dna testi yaptırsın.
hah ama ne alakası var genetikle biz 'ulus bilinci yaratma' hakkında konuşuyoruz diyorsanız sizi kimlerin desteklediğine bakın, sizin liderlerinize kimler para veriyor ona bakın.
mesela atatürk'e milli mücadelede kimler yardım etti pakistan'dan, hindistan'dan, kafkaslardaki müslüman ruslardan, moskova'dan, küçük ada ülkelerinden, yeni zelanda'dan ve hatta düşmanımız olan fransa dahi çekilirken silah, top, mühimmat bırakmıştır.
şu an kürdistan milli mücadelesi için kimler kürtlere yardım ediyor? tabi ki de dünya'nın emperyal güçleri almanya, amerika, rusya.
ne güzel memleket ya. bölün anasını satayım bölün.
tarihte kürt toplumlar başka devletlerin tarih kayıtlarına geçmiştir. homeros bile genetik araştırmalar günümüzde kürtlerle yahudiler arasındaki genetik yakınlığa dikkat çekmektedir. kürtler kendilerine tarih uydurmasınlar lütfen. kendilerini başka ulus devletler üzerinden tü-kaka şeklinde bir siyasetle var etmeye çalışmasınlar lütfen.
kaldı ki türkiya kürtleri öyle bir toplumsal sınıf oldu ki suriye kürtlerini aralarında istemiyorlar. ilk referandumda herkes suriyeliler gitsin diye oy verecektir. ırak kürdistan yönetimi ile anlaşın mübadele yapın o zaman. madem 'varlığım kürt varlığına armağan olsun' diyorsunuz selahattin demirtaş'ın kardeşi nurettin demirtaş ırak kürdistan yönetimi başkenti erbil'dedir. zaten
halkların demokratik partisi (bkz: hdp), abdullah öcalan liderliğinde kurulmuştur. selahattin demirtaş'a kimse 'başkanım' demez çünkü hdp başkanı abdullah öcalandır. hdp'nin meclise girmesini sağlayan seçim-reklam kampanyasını ünlü bir amerikalı reklam şirketi twitter üzerinden kampanyayı yönetmişti. bu propagandalar direk türkiya gençliğini hedef almaktadır.
devamını gör...
sinema-tv kulübü
herkese günaydınnn. musmutluuu sabahlar diliyorum. ben küçük bir afişi bırakıp gideceğim. armysuzy e çok teşekkür ediyor reklamın her türlüsü makbuldür diyorum. * iyi ki var iyi kiii. kulübe katılmayı unutmayınnnnn, katılmak isteyen arkadaşlarım gokcehan veya bana yazabilir. iyi günler dilerimm. *
devamını gör...
salep
hava da kış dolayısıyla sahlep havası. bu sıcak içecek, uzun süre tok tutma özelliğine sahip.
devamını gör...
asgari ücret'in tespitinde don lastiği ve triger kayışı fiyatının baz alınması
ilginç bir iddiadır.
--- alıntı ---
asgari ücret:
dolar'a göre artsaydı 3.000
avro'ya göre artsaydı 3.250
altın'a göre artsaydı 3.600
ayçiçek yağına göre 4.550
hamsi fiyatına göre 7.844
rakı fiyatına göre 5.853
ekmek fiyarına göre 4.710 lira olacaktı.
fakat!
triger kayışı ve don lastiği'ne göre artınca 2.825 lira oldu.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
asgari ücret:
dolar'a göre artsaydı 3.000
avro'ya göre artsaydı 3.250
altın'a göre artsaydı 3.600
ayçiçek yağına göre 4.550
hamsi fiyatına göre 7.844
rakı fiyatına göre 5.853
ekmek fiyarına göre 4.710 lira olacaktı.
fakat!
triger kayışı ve don lastiği'ne göre artınca 2.825 lira oldu.
--- alıntı ---
devamını gör...
sevilen şiirle aniden yükselmek
başlığı başka nasıl girebilecegimi bilemedim ama durumu şöyle anlatayım; evin içinde sevdiğim bir şiirin bir kısmını okuyarak yükseldiğim oluyor hep, bu benim için biraz motivasyon kaynağı da. bugün mesela bir odadan digerine gecerken, tam dışarıya çıkarken, kahvemi yudumlarken ya da ne bileyim işte keyifsiz keyifsiz otururken biraz da ayağa kalkayım deyip; "saçları bukleli bir çocuğu öperek uyandıran içimize günesler bırakan nal sesleri" şeklinde yükseldiğim oldu hep. bu benim için terapi biraz da. *
(bkz: ismet özel)
(bkz: evet isyan)
(bkz: ismet özel)
(bkz: evet isyan)
devamını gör...
tam kapanmanın bir hafta daha uzama ihtimali
kaosun bir hafta daha devam edip turistlerin yerli muamelesi görme ihtimali.
şu an birkaç çocuk dışarda oturduğum yerde, ben alışveriş harici çıkmıyorum. internet faturası, kart ödemeleri var. bunları ödemeye gidip gitmediğimi mesela kim nerden bilecek? ya da ödemeye giderken ceza yiyip yemeyeceğimi bile bilmiyorum.
yöneteceğiniz sürecin taa...
şu an birkaç çocuk dışarda oturduğum yerde, ben alışveriş harici çıkmıyorum. internet faturası, kart ödemeleri var. bunları ödemeye gidip gitmediğimi mesela kim nerden bilecek? ya da ödemeye giderken ceza yiyip yemeyeceğimi bile bilmiyorum.
yöneteceğiniz sürecin taa...
devamını gör...