ya şu geçmiş zaman romantikçiliğine ayar oluyorum. sen gel de o zamanları, yaşayanlarına sor! örneğin 1850-1900 yılları arasında doğmuş nesil, savaşlar silsilesinde kendini buldu. 93 harbi, 1. balkan savaşı, kuzey afrika savaşları, 1. cihan harbi (cepheden cepheye) ve kurtuluş savaşı. yokluk, salgın hastalıklar, tükenmişlik de cabası. arkasından gelen 1929 buhranı, faşizmin yükselmesi, italya ve almanya’nın tehditleri akabinde 2. dünya savaşı’nın patlak vermesi. ismet inönü savaş dışında kalmak için neler yaptı neler. insanlar taşlaşmış ekmekleri suda ıslatıp ıslatıp yedi, tabii çok güzel yıllar. 2 saat interneti, bir öğün yemeği olmasa ağlayacak insanlar, geçmiş romantizmi kasıyor.
devamını gör...
2.
aynen aynen. karadeniz'de rumlar ege'de yunanlılar anamızı seviyordu. çok güzel bir yerdi harbiden.
devamını gör...
dünya tarihini ve kendi tarihini okumamış yazar beyanı.
devamını gör...
(bkz: iq turnusolu entry)
devamını gör...
100 sene önce osmanlı vardı biraz saçma başlık olmuş sanki
devamını gör...
türkiyeyi bilmem ama istanbul için 100 seneye kadar gitmeye gerek yok 12-13 sene önceye kadar yaşanılabilir güzel bir şehirdi,hep birlikte içine ettik,suçluluk payı kişiden kişiye göre değişir fakat bu işte hepimizin payı var.
devamını gör...
o dönemin tek güzel yanı atatürktür. cumhuriyetin ilk yılları da çok sancılı geçmiştir. tam atam işleri yoluna sokmuş, hızla ilerliyordu ki maalesef vefat etti. sonrasında evet güzeldi ancak dünya savaşları ile yıpranmış bir yığın insan doluydu. medeni, insanlık gibi durumlarda evet çok daha iyiydi. ancak dediğim gibi o dönemin de kendine ait sıkıntıları vardı; ispanyol gribi gibi.
devamını gör...
değildi.
daha iyiydi diyenlerin o günleri anlatan romanları, hikayeleri okuması, tek tük bulunan filmleri izlemesi yeterlidir. ülkede doktor yoktu yahu. ermeni tehciri ve mübadele ile "tıp ilmine sahip tüm eşhas dahi memleketten tard edildiğinden" doktor yoktu. 1930'larda, istanbul'a sığınmış gayrimüslim doktor ve eczacıların mesleklerini yapması "men edilince" ülkede hastaya bakacak doktor, yazılan reçeteyi yapacak eczacı kalmamıştı.
bugünün özgürlüklerine çok düşkün gençlerinin atatürk'ün sağlığında yaşamak isteyeceklerini de pek sanmam. atatürk'ün 1925 takriri sükun yasasıyla ilan ettiği diktatörlüğü erdoğan'ın 15 temmuz'la ilan ettiği diktatörlüğünü mumla aratır. yasa, yasanın çıkışına giden yolda mecliste ve meclis dışında yapılan konuşmaları, yasa çıktıktan sonra uygulanması, hem de resmi kaynaklarda var. tembellik etmeden okuyun.

halide edip anlatıyor: “o günlerde bir akşam mustafa kemal paşa çiftliğe geldi, uzun uzun konuştuk. pek dediğini anlamadım. bana sordu: doğru değil mi hanımefendi? dediğinizi pek anlamadım paşam. yanıma geliniz de anlatayım. yanındaki sandalyeye oturdum. o da bu defa fikrini çok açık olarak anlattı. ve şu kelimelerle ifade etti: şunu demek istiyorum: herkes benim verdiğim emri yapmalıdır. (…) ben hiçbir tenkit, hiçbir fikir istemiyorum. yalnız emirlerimin ifadesini [istiyorum.] benden de mi paşam? sizden de (…) o akşam çok düşündüm. hep aklımdan mustafa kemal paşa’nın vaktiyle kudretin bölünmeyeceği hakkındaki sözleri geçiyordu. fakat kudret eline geçerse istediğini yapacağından da emindim."

şimdi 100 yıl önceye gidebilirsiniz.
devamını gör...
düşünsenize, atatürk yaşıyordu! nasıl güzel olmasın? en azından bu kadar yol yapmıyorlardı. şimdi yol yapmaktan başka yolları yok...
devamını gör...
canını yediğiminin ülkesinde ne kadar geriye gidersen o kadar güzelleşiyor hakikaten. yani her bir günün ardından "kötü günleri geride bıraktık, şimdi daha kötü günler bizi bekliyor" mottosuyla da yaşanmıyor be kardeşim.
devamını gör...
"kedi a**nı görmüş de bu yara beni öldürür demiş" dedirten yazar beyanıdır.
sorunlarınızı beyan ederken suyunu da çıkarmayın be kardeşim. tamam biliyoruz cumhuriyet tarihinin en saçma sapan, özellikle bizim kuşak için en sıkıntılı dönemine denk geldik ama bu dönemi işgal yılları ile karşılaştırmak bile o dönemin ruhuna saygısızlık olur.
ortada devlet bile yoktur yüzyıl önce.
yani bugün dertleriniz var çeşit çeşit.
ama o kutlu neslin derdi varlık-yokluk mücadelesiydi.
devamını gör...
25.000 yıl önce çok çok daha güzeldi.
devamını gör...
13.
katılmadığım önermedir. bu dünyaya bir devlet uğruna ölmeye gelmedim. hele hele bir hanedanın, padişahın uğruna asla.
devamını gör...
bilmiyorum olası bir sovyet işgali tehlikesi altında yaşamak çok da eğlenceli gelmiyor
devamını gör...
atatürk hayattaydı bir kere.
devamını gör...
16.
ınsan sıcaklığı, samimiyeti ve doganin yipranmamisligi olarak tabii ki evet. fakat şimdi teknolojinin ilerlesyisinden ve psikolojik savaşlardan muzdaripsek o zamanlar da silahla aynı savaşlar oluyordu. o açıdan pek de katılamam.
devamını gör...
17.
100 yıl önceki türkiye'yi bilmem ama bölge itibariyle bakarsak 10.000 yıl önce çok daha iyiydi. en azından o zamanki insanların tek derdi topladıkları meyve ve şifalı kök bitkileri nasıl değerlendirecekleriydi.
devamını gör...
güzel miydi değil miydi bilmiyorum ama eski videolardan gördüğüm kadarıyla insanların çoğu fit durumda. o zamanlar yağ tulumu gibi olmak zenginlik işareti sayilirmis sanırım.
devamını gör...
19.
herşeyi gözümüzün içine soka soka insanları kandıra kandıra yapılmadığı en azından bir amaç uğruna vatan uğruna yaşadığımızı bileceğimiz bir zaman.
devamını gör...
20.
1920 desteklemediğim başlıktır
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"100 sene önce türkiye’nin daha güzel bir yer olduğu gerçeği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim