güneşli ama rüzgarlı bir istanbul gününden merhabalar sevgili sözlük ve ponçik yazarları.

evettttt nerede kalmıştık?
çok oldu farkındayız araya sağlık sorunları, aksilikler, kayıplar, hüzünler vs girdi ama biz yine de gelebildik...

biz bu akşam en son kaldığımız yerden, yani seni sen yapan cümlelerin nelerdir'den devam edeceğiz.

ben, beni ben yapan cümlelerden emin değilim bu aralar, çünkü hep elimde bir navigasyon ile yine de kayboluyor, yine de rota girdiğim yanlış yollara göre yeniden hesaplanıyor ve ben varmak istediğin yere bir türlü varamıyorum ve sonunda hep olduğu gibi kendimi suçluyorum. inandığım şeylerden yeniden sınavlara tabi tutuluyor, yoruluyorum...

sizin cümleleriniz peki? sizi siz yapan? ya da değiştiler mi? yazın bize olmaz mı?

hüzün candır ile beraber hazırladığımız ama kafamız nasıl güzel radyo programı saat 23’te sözlük radyoda!

buluşmak üzere...
devamını gör...
ben bütün hüzünleri denemişim kendimde
canımla besliyorum şu hüznün kuşlarını
bir bir denemişim bütün kelimeleri
yeni sözler buldum seni görmeyeli
kuliste yarasını saran soytarı gibi
seni görmeyeli
kasketim eğip üstüne acılarımın
sen yüzüne sürgün olduğum kadın
kardeşim olan gözlerini unutmadım
çık gel bir kez daha beni bozguna uğrat*

ama kafamız nasıl güzel 23’te sözlük radyoda…
devamını gör...
selam dostlar..
geçen yayın tatlı sözlerinizi duymadığım değil duydum. duyduktan sonra da bir güzel uyudum..tatlı tatlı..*
paylaştıkça güzelleşiyoruz değil mi?

size bugün doğanın içinden geldim. geçen haftalarda benim için mevzu bahis maviydi. bugün ruhum yeşil.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
sizin konularda epey derin. ki ben derinin her rengiyim. o hâlde başlayayım felsefik sorunuzun benim açımdan yansımasına.
beni ben yapan cümlelerim diye bir şey yok aslında. cümleler ruhumun o anki rengine göre değişiyor. bukalemun gibi.. ah o ne tatlı bir hayvan... bukalemun ısıya ve ışığa karşı duyarlı olmasından renk değiştirir. cümlelerde tehlike anında, mutlu olduğunda ruhunun geçişinde renk değiştirir. bu sözler bazen sarı bazen turuncu bazen de acı kahvedir. kendimi ifade etmekten çok içimdeki değişimi anlamayı isterim. benim içimde kuşlar uçuyor bunu nasıl tarif edebilirim? şu an bu tarifi yapacak güçte değilim ama bu kadar yoğunluğun içinde tek bana ait cümle ben ben böyleyim oluyor. peşinden gelenler;
bu benim yolculuğum, hepimiz ayrı rengiz ve böyle güzeliz. beni ben yapan cümlelerim çok özgür hiçbir sınırlama yok. ve sadece bana ait değil. o ruha ve o renge bürünebilen herkesin de cümlesi olabilir.
cümlelerimiz bazen denkleşir bazen de çok uzaklaşırız. önemli olan tüm gerçekliğiyle maviyi, yeşili ve derini hissedebilme kabiliyetimiz.

cümlelerimi siz tamamlayın dostlar..
iyi yayınlar..
devamını gör...
sağlık olsun önemli olan o... geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum hüzün candır'a yeter ki o iyi olsun yayınlar yapılır.
devamını gör...
iyi akşamlar sevgili yazarlar...
hüzün candır’ın sağlıkla ilgili yaşadığı bir durumdan dolayı bu akşam programı maalesef yapamayacağız. özürlerimizi lütfen kabul edin ve haftaya bir maniniz olmaz ise cumartesi kimselere söz vermeyin olur mu?
biz burada olabilmek için elimizden geleni yapacağız çünkü. herkese keyifli bir akşam diliyoruz...
sevgiler sözlük *
devamını gör...
başlayınca dürtün.
devamını gör...
yıllardır içimi kemiren sorudur bu. beni ben yapan düşüncelerim mi davranışlarım mı çoğu zaman karar veremem. düşündüğüm ve yaptığım şeyler bazen ortam gereği uyuşmuyor çünkü. karşımdaki insan beni sakin, anlayışlı, kibar olarak nitelendirirken ben aslında içten içe sövüyor ve yargılıyor olabiliyorum. şimdi ben kibar mıyım değil miyim? benim kim olduğuma ben mi karar veririm yoksa beni gözlemleyen kişi mi? davranışa dökmemiş bile olsam aklımdaki düşünce hala bana aitse ben aslında o düşünce miyim? çok karmaşık. bu yüzden şuna karar verdim ki insanı şu an olduğu insan yapan şey verdiği kararlardır. ben düşüncelerime rağmen hangi davranışı sergilemeyi seçiyorsam, buna karar vermemi sağlayan şey neyse ben o'yum. bu bir fedakarlık, vazgeçiş bile olsa buna ben karar veririm. yaşadığım şey beni ben ne kadarına izin verirsen o kadar etkileyebilir.
devamını gör...
insan dinleyemedigi programın hayranı olur mu kızım ? diye diye takip ettiğim program.

bu hafta da kaynanamgillere gitmek durumunda olacağım için yine dinleyemeyecegim program. *

yine de sabahtan bu yana düşünüp duruyorum beni ben yapan cümlelerim nedir diye. çocuklara sordum "anne sen ne zaman bir şey söylesek hep bakarız diyorsun. sonunda da hep isteğimizi yapıyorsun." dediler. eşim ve okul idaresi de aynı fikirde olduğuna göre sanırım ben bayan bkz olabilirim. *

beni ben yapanlar genellikle hayaller ile gerçekleri ayırt etmeye başlamam sanırım. bir de artık insanları mutlu etmek için çaba sarfetmiyorum. görevlerimi yerine getirmek ve çok sorgulamamak ise hayatın bana öğrettikleri. yani kimse kötü değil, ben de kaybedenlerden değilim. öyle yalnızlık anlaşılmamak romantizmi falan yapacak kadar genç değilim. kişisel iletimde yazan söz de beni anlatıyor diye düşünüyorum.

insanların size karşı olmaları diye bir şey yoktur. onlar kendilerinden yanadır hepsi bu.

çünkü bu devirde kimse şah değil padişah değil. haksız mıyım sözlük ?

sonra akşam radyoda erol evgin'den ah şu deli gönlüm şarkısını dinledim. sanırım kalbim bu aralar o şarkıyı söylüyor.
çalma listeleri muhtemelen hazırlanmıştır. dinlemek isteyenler için şuraya bırakalım.
iyi programlar dilerim.

bazen şen bir şarkı şu deli gönlüm
bazen yanık bir türkü ah şu deli gönlüm
bazı gün gürül gürül
bazı gün kırılır dökülür

bazen coşar koşuşur şu deli gönlüm
bazen yanar tutuşur ah şu deli gönlüm
bazı gün çok neşeli
bazı gün mahzun ve kederli

uslanmadı yorulmadı
çok sevdi olmadı karşılık bulmadı
yine de hiç usanmadı gönlüm
olmadı sevgiye doymadı
yine de hiç usanmadı gönlüm

bazen hırçın bir deniz şu deli gönlüm
bazen sakin bir körfez ah şu deli gönlüm
bazı gün köpük köpük
bazı gün ne ses ne bir nefes

bazen coşar koşuşur şu deli gönlüm
bazen yanar tutuşur ah şu deli gönlüm
bazı gün çok neşeli
bazı gün mahzun ve kederli

uslanmadı yorulmadı
çok sevdi olmadı karşılık bulmadı
yine de hiç usanmadı gönlüm
olmadı sevgiye doymadı
yine de hiç usanmadı gönlüm
olmadı sevgiye doymadı
yine de hiç usanmadı gönlüm

bazen şen bir şarkı şu deli gönlüm
bazen yanık bir türkü ah şu deli gönlüm
bazı gün gürül gürül
bazı gün kırılır dökülür

bazen coşar koşuşur şu deli gönlüm
bazen yanar tutuşur ah şu deli gönlüm
bazı gün çok neşeli
bazı gün mahzun ve kederli

uslanmadı yorulmadı
çok sevdi olmadı karşılık bulmadı
yine de hiç usanmadı gönlüm
olmadı sevgiye doymadı
yine de hiç usanmadı gönlüm
olmadı sevgiye doymadı
yine de hiç usanmadı gönlüm

varsın çılgın olsun şu deli gönlüm ah şu deli gönlüm
alıştım her haline varsın olsun
varsın çılgın olsun şu deli gönlüm ah şu deli gönlüm
alıştım artık gönlüm ben ona


devamını gör...
bekler mi beni
her yanı, ama her yanı çocuklar gibi gülümseyen
bir sürü yaz gününün içinde
acaba bekler mi beni
uykularım, o sonsuz uykularım
yanmış bir limonluktaki
- ve limonlar ki her gün bir yaprak ayininde
sesini hiç eksiltmeyen -
ama bilmez miyim ben
bilmez miyim hiç
böyle sığ hayallerle oyalanmak yerine
kısacık bir zaman olmalıydı elimde

turfanda meyva gibi bir zaman
yollar yollar kateden tadı ve ekşiliği
geçerek erguvanların dönemecinden
leylakların dörtyol ağzından
yapıştırıncaya dek beni dudaklarına
acının dudaklarına ve geçmişin
bir yaban gülü yaprağı gibi beni
ama ne gezer.

ama kafamız nasıl güzel saat 23’te sözlük radyo’da…
devamını gör...
merhaba sayın dinleyen.
yok bu olmadı...
heyyyy sayın dinleyen! sen benim kim olduğumu biliyor musun?
peki ben?
ben benim kim olduğumu biliyor muyum?

tutunamayanlar'da oğuz atay diyordu ki;
insanlar diyorum olric...
seni sen yapan özellikleri severler.
sonra da onu senden alıp seni değiştirmeye çalışırlar.


hüzün candır ile beraber hazırladığımız ve "seni sen yapan cümlelerin nelerdir"i konuşacağımız ama kafamız nasıl güzel radyo programı saat 23’te sözlük radyoda!

artık her şeyi ondan öğrendiğimiz, hatta kendimize çok rahat tıbbi teşhisler bile koyduğumuz sevgili google'a bu başlığı girince milyonlarca cevap çıkıyor. ama en dikkat çekeni sanırım "seni sen yapan kazandığın savaşlar değil, kaybettiğin savaşlardır. insan kazanarak değil kaybederek öğrenir."

siz şimdiki halinize gelebilmek için nelerden vazgeçtiniz, neleri kaybettiniz de son halinize geldiniz?
yazın bize konuşalım olmaz mı?

buluşmak üzere...
devamını gör...
her insanın kendisiyle arası zaman zaman iyi de olabilir kötü de olabilir.
bence sıkıntı kendimizle aramızın kötü olmasında değil de bu kötü olmanın süresi sıkıntı.
yapılan bir hatadan veya bir yanlıştan dolayı kendimize uzun süre kızmamız, kendimizi neden böyle yaptım, böyle yapmasaydım çok daha farklı olurdu deyip haddinden fazla üzmemiz kendimize yaptığımız en büyük kötülük aslında.
kendimizle aramızın hep iyi olması mümkün bir şey değil zaten.
hata yapmamak elde değil. yaptığımız hatalardan dolayı pişman olmamız ve üzülmemiz de olması gereken bir şey.
yapılan yanlışlardan dolayı pişman olmayıp üzülmemek daha büyük bir yanlış olur.
o yüzden yaptığımız hataları ve yanlışları kabullenip yola kaldığımız yerden devam etmeli ve hiçbir şey için gereğinden fazla kendimizi üzmemeli.
iyi yayınlarınız olsun, iyi akşamlar diliyorum.
devamını gör...
bazen o kadar çok kavga ediyoruz ki...
küsüyoruz uzun bir süre. birbirine mecbur iki sevgili gibi bir evin ayrı köşelerinde geçmesini bekliyoruz sinirimizin ama ayrılamayacağımızı anladık sanırım. her defasında dönüp dolaşıp barışıyoruz sonunda.
bazen o kadar çok kırgınım ki.
sarılmak zorundayım ona. küçüklüğüm o sarıldığım. çok üzülüyorum ona. "gel bakalım üzülme bu kadar" diyerek kıyamıyorum kendime. sarılıyorum uzun uzun. "senin suçun değil herkesin yaptığı hatalar onlar" dedikçe bir tarafım "yinede yapmamalıydın"diyor.
bazen bir anne gibi şefkatliyim bazen o kadar sinirliyim ki köşe bucak kaçıyorum kendimden. galiba o kavgaların sebebini de şimdi anlıyorum. her defasında safdil olarak inanan güvenen tarafıma kırgın ve kızgınım. fakat biliyorum ki onunda suçu yok. kuraklıktan çatlamış bir toprak gibi aç o birine güven duymaya, sevilmeye kim olursa olsun bu arkadaş, sevgili belki anne...
o yüzden güvenli gördüğü ilk limana kendini bırakması.ne yapacağımı bilemiyorum. ona sarılmakla kızmak arasında gidip geliyorum hep. ortasını bulamadım. yoruldum sanırım bu durumdan. bir gün barışmak dileğiyle canım kendim.
devamını gör...
ben kendimden memnunum ya.
valla billa.
beni iyi idare ediyor.
hüznümü bile gülümsemeye eviriyor.
buda mı başıma gelecekti diyorum
çok uzaklara bakıyorum.*
dudağımı burup, başımı camın kenarına dayıyorum.
sonra bir üşüme geliyor içime.*
tüm hücrelerime yayılıyor hüznüm.
ağzıma vişne tadı geliyor.
ne oluyor lan diyorum,
sonra kendim bana diyor ki,
bak şurda bir yıldız var,
sana bakıyor farkında mısın?
hadi ya diyorum,
niye bana baksın ki diyorum,
kız boşver diyor,
havaya gir işte, sana bakıyor diyorum
bir tane vuruyor kafama
kafamın acısı yüzünden, hüznüm kaçıp gidiyor.
cin çıkarır gibi hüzün çıkarıyor içimden
şiddete meyyal bir şey, kendim.
bazen, onu bana karşı saygısız görüyorum ama gene kafama vurur diye sesimi çıkartmıyorum.
canım kendim, bende seni seviyorum.
t: varlığı ile huzur veren yazarın radyo programı.
dinlemede olacam.
devamını gör...
kendimle aram son zamanlarda her zamankinden çok çok daha iyi.sanki cok uzun yıllardır evli olup, yaşlılık döneminde birbirine minnet duygusu ile bağlı olan yaşlı bir çift gibiyiz. bunu söylemek, söyleyebilmek gerçekten çok güzel bir duygu. insanın dışarıda olan tüm olumsuzluklara rağmen kendini sevebilmesi, kendisi ile dost olabilmesi, kendisine yardım edebilmesi, şefkat ve merhamet göstermesi, kendi tarafını tutabilmesi kendisini olduğu gibi kabul edebilmesi bence pek kıymetli.

şöyle gözlerimi kapatıp geçmişe gidiyorum. kendimi hiç sevmeden, kendimden kaçar gibi yaşadığım, benden başka herkesin güzel, anlayışlı, zeki olduğu yıllar çok şükür geride kaldı. ben o yıllarda kendime düşmandım. kendimi tanımadığım, sınırlarımı bilmediğim, kendime guvenmedigim içinmiş. kendimle başbaşa kalmamak için her an yeni bir insan tanımaya çalışıp, sürekli meşgul olup, geçersiz hayallere kapilip, her defasında yüz üstü bırakılıp ve ya her defasında yanlış ata oynayıp sonra utanç ile kendi kapıma döndüğüm günlerde yaptığım tek şey evlatlarını terk eden ebeveynler gibi dolasirdim. sonra içimdeki o küçük kız çocuğu soguktan üşümüş parmakları, üstü başı kır pislik içinde, yalnız,sevgiye aç bir şekilde benden yalnızlığımızı dilenirdi.

hani ünzile sarksında korkar durur gitmez
köyün en son çitine
inanır o sınırda dünyanın bittiğine
dediği gibi ben kendi sınırlarımın, yeteneklerimin, ihtiyaçlarımın neler olduğunu artık biliyorum. başkalarına bakarak değil kendime bakarak daha mutlu ve güçlü olduğumu fark ettim. o küçük kız çocuğunun elinden tutup sıcacık yuvamda başbaşa egleniyoruz.
yapamadığım şeyler için kendimle tartışmak yerine kolumu omzuna dolayıp, "amaaann, boşver!!! hadi gidip bı kahve yapalım, kütüphaneden aldığımız kitabın iade günü yaklaşıyor,okuyalım azıcık." diyorum. bir başkası ile gerçekten içimden gelerek dertleşmek. sohbet etmek,birine bir şey anlatmak için uzun zaman geçmesi gerekiyor artık. öyle iyi anlaşıyoruz ki kendimle, başbaşa kalabilmek için yeni tanışmış aşıklar gibi heyecanla bekliyoruz.
allah herkese nasip etsin dediğimiz bir duygu hali.

tanım: dışarda olmak zorunda olduğum için yine dinleyemeyecegim çok sevdiğim yazarın radyo programı. iyi yayınlar. *
devamını gör...
sevgili @kuzguncuktaki vişne arkidişim meşazını aldım bendavarım diyorummm. *

yeni tanıştım ben kendimle. yıllarca nasıl da görmezden gelmişim kendimi aklım almıyor. iş, güç, okul, sınav derken nasıl da hor kullanmışım. ne kadar da büyük bir kayıp heyhat! insan ne yaparsa sevdiğine yaparmış diyelim ve de zararın neresinden dönsem kardır diyerek yolumuza devam edelim. iyi ki yeniden tanıştım kendimle notunu da düşmeyi unutmayalım.

rüya bütün çektiğimiz
rüya kahrım, rüya zindan
nasıl da yılları buldu
bir mısra boyu maceram

bilmezler nasıl aradık birbirimizi
bilmezler nasıl sevdik
iki yitik hasret
iki parça can


iyi yayınlar efenim!
devamını gör...
selamlar...

içinizden martı gibi geçiyorum..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
en son yürükulum ile yola çıktım küçük bir zebellah bilir. ah başıma neler geldi .. o sarı tekne beni yanlış kıyılara vurdu.
vardığım yer sanırsam beykozdu.
tek tesellim martılardı onlar da bir anda doluştu, karşılama senfonisiyle güzel bir ahenk oluştu.
kısa sürdü bu hava, karanlık çöktüğünde her biri ortadan kayboldu..
karadan evime varmaya çalıştım, köklerim kuzguncuktu.
kandilli de bir balıkçı teknesinin halatı koptu. balıkçının 'olduramadım' deyişiyle yüreğim burkuldu.
yamacıma bir şarkı sokuldu:

bıktım usandım bu hataları tekrârlamaktan
onun bunun adına film olmaktan
özendim, bezendim her seferinde
bu defa acaba olur mu diye

ama kopuktu kopuktu, zincir olduramadım
ne yaptım, ne ettimse olduramadım


ah balıkçı üzülme, sadece sen değilsin olduramayan. vişnede de var sen de olan.
radyoyu açtım, bu sefer çalan şarkı mfö den:

boş laf bunlar hepsi bahane
hâlim ne kötü ne şahane
nedir bu böyle aynı hikâye?
suç kimde, neden böyle?


neden böyle sizce?
niye bu kadar endişe?

kendimle parçalı bulutlu benim.. bazen öpesim bazen boğasım var..

ama şu sıralar,
çat diye çatlamak üzereyim
neresinden tutup da düzeleyim
ortağı olmuşum düzeneğin
kendimi boğasım var.



çakkıdı çakkıdı diye diye vardım kuzguncuğa...
devamını gör...
yaralı tepeden tırnağa herkes yaralı
alışılmıyor acıya yok kaidesi kuralı
kanayıp ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni
ne gelen anladı ne giden olanı biteni…
devamını gör...
sığamıyorsan eğer bir yerlere,
ne önemi var bir evin?
gidebileceğin bir yer yoksa eğer,
ne anlamı var başını alıp gitmelerin...
*

merhabalar sevgili sözlük yazarları, biz geldik...
gündem kötü, haberler kötü, iyi şeyler pek yok ve bazen insanın içinden pek bir şey yapası da gelmiyor ama bir yandan da hayat devam ediyor. telafisiz şeyler olmasın diye temenni ederek biz bu akşam önce kendimize, sonra sizlere sormak istiyoruz.
kendimizle aramız nasıl?
klişe evet, yüz puanlık anket sorusu evet ama gerçekten kendinizle aranız nasıl?

mega starımız, canımız ciğerimiz tarkan mesela diyor ya;
parçalı bulutluyum
ama hâlâ umutluyum
dünya gözümden düştü
bu kadar acı yeter...


veya superstarımız, yıkılmayan çınarımız, allah nazarlardan korusun ajda pekkan'ımız diyor ki eğlen güzelim şarkısında;
düşün düşün aşamıyorum engelleri
varamıyorum yanına çarelerin
yıkıl duvar göremiyorum enginleri
gidemiyorum bırakıp uzaklara...


ya da duydunuz mu bilmem şöyle bir şarkı var; *
aklım başımda değil,
dostlar yanımda değil,
kimse umurumda değil,
sanırım her şey yolunda...


nasıl kendinizle aranız sayın dinleyen? yazın bize...

hüzün candır ile hazırladığımız ama kafamız nasıl güzel radyo programı saat 23’te sözlük radyoda!
buluşmak üzere...
devamını gör...
uyuyakaldığım için kaçırdığım yayın. kime ne bundan gerçi de niyetlenmiştim. üzüldüm. çok da üzülmedim. biraz.
uyumasam iyiydi.
devamını gör...
kışın sabah doğmadan kalıp okula veya işe gidip yine akşam, akşam ezanında eve gelmek gerçekten kışın tadını bozuyor. onun dışında karın yağması akşam dışarı çıkıp eğlenmek aşırı eğlenceli tek sıkıntı bu yıl ilk defa belime kadar kar yağdı ve evde mahsur kaldık dışarı çıkamadık. bence kışın en güzel yanı kar yağması olabilir, gerisi eziyet oluyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ama kafamız nasıl güzel radyo programı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim