trafik kazasından dolayı beyin kanaması geçirmiştim, sol gözüm görmüyordu(hâlâ görüyor sayılmaz), sol bileğim kırıktı(doktor fark etmediği için yamuk kaynadı), ellerde dikişler falan yoğun bakımda bilinç açık ölmeyi bekliyordum. doktorun umudu yoktu ama beyin kanaması kendiliğinden durdu.
devamını gör...
7 kasım 2020 notlarıma bugünü asla unutma üzüldün yazmışım. ama ne olsa beğenirsiniz, ne olduğunu unuttum. başka üzüntülere kısmetmiş artık. (bkz: b12 eksikliği genç yaşta bunatır)
devamını gör...
babamın öldüğünü söylendiği gün aslında içten içe biliyordum ama duymak...
devamını gör...
yoğun bakımdaydım ve yarı uyur vaziyette gözlerim bir kapalı bir açık içeri ağlamaktan gözleri şişmiş bir adamın girdiğini gördüm. bu kişi benim babamdı. ay çok duygulandım *
devamını gör...
ilber ortaylı 'yı canlı olarak görmüştüm. asla unutmam. teknoloji ve tasarım öğretmenimiz durduk yere yüzümüze vurmuştu. asla unutmam. sözüğün adı bir gecede değişti, asla unutmam.
devamını gör...
abimi kaybettiğimiz gece.
devamını gör...
babamın ölümünden sonra eve geldiğimizde ayakkabılıkta duran ayakkabılarına baktığım an.
devamını gör...
ilk mastürbasyon yaptığım andır. asla unutmam. hafızamdan hiç çıkmıyor büyülü bir andı sanki. garip ve mucizevi gelmişti. genç bir çocuk için inanılmaz bir şeydi.
devamını gör...
erasmus yaparken pasaportu yatağın arasına düşürmüştüm. saatlerce aradım. beynimde zibilyon tane senaryo canlandı gece boyu. ertesi gün, check out sırasında resepsiyondaki yetkili elime verdi, pasaportu.
devamını gör...
moskova'da ilk gece.
devamını gör...
dedemin ölmesine bir iki gün kala, evde yer yatağında yatarken bı akşam odada kısa süre baş başa kaldik. konusamayacak bir vaziyette olduğu için bana el sallayıp yanına çağırdı. halsizligi her zerresinde belliydi. yandaki ayrana bakış atıp gösterdi gozleriyle. ağzına bir kaşık döktüm. sonra bir kaşık daha. yeter diye eliyle işaret yaptı. koca bir sürahi ayranı içen dedem iki kaşığı zor içmişti..
ertesi gün okula gitmem gerekiyordu. gitmeden ondan hakkını helal etmesini istedim. o son nefeslerinde, ölümü bekler şekilde gözü açık etrafa bakarken bana kafa sallamisti. evet dercesine. bunu da unutamıyorum.
rüyalarda görüşüyoruz sadece artık.
devamını gör...
köy bakkalına giriş.

ilk defa babaannemde aileden tek kişi kalıyorum.babam bakkala demiş bizimki gelirse para alma hesaba yaz.ben de kuzenleri toplayıp bir giriş yapmışım sanki dükkan benim, açılın asımın nesli geldi* hiç tek gitmemiştim dükkana,sonrası malûm,krizler,iflaslar,sinirler falan ama güzeldi.
devamını gör...
sözünün eri zannettiğim bir “tanıdığımın” ölümüne güvendiğim bir “tanıdığımın” bana verdiği sözü tutmadığı o an… daha evvelde tutmamıştı kanıtlanamamıştım. tabi sonra hepsi ortaya çıktı. sanırım bunu asla unutmayacağım çünkü çok üzüldüm ve inanılmaz büyük hayal kırıklığına uğradım. bir daha bu kadar üzülmemek için hiç ama hiç kimseye %100 güvenmem. iyi ki !!!

bir de kız kardeşimin doğduğu gün…! benim kardeşim olan saçlı bebişi gördüğüm o ilk an… iyi ki !!!
devamını gör...
öyle bir anım yok cidden, geçmişim unutulması gereken detaylarla dolu.
devamını gör...
21 eylül salı günü motorla kaza yapmam ve ambulansta bilincimin yerine geldikten sonra gülmekten ağlamam.
devamını gör...
düğün günüm. üzerimde gelinlikle otururken annem gelip "nasılsa 6 aya geri geleceksin. boşuna masrafa soktun iki tarafı da." demişti. bir damla gözyaşı dökmeden çıktım evden.
devamını gör...
insan mutsuz olduğu anıları daha çok aklında tutuyor. bunu da başka bir tanımımda uzun uzun açıklamıştım zaten tekrar anlatmaya sanıyorum ki gerek yok. başlığı görür görmez aklımda canlanan anılar; mutlu ve iyi hissettiğim değil, olabildiğince kötü anılar olduğunu gördüm. burada hangi birini anlatsam yine bir şey ifade etmeyecek. ama biz yine de boş geçmeyelim. bu seneki doğum günüm güzeldi be, çok güzeldi. sağ olun dostlar.
devamını gör...
amigdalamız sağolsun. buradan
devamını gör...
o anı değilde tarihi yazayım. 27.02.2006 insan yaptığı hataların tarihini unutmak istese bile unutamıyor. yanlışlarımın tarihinde ki ikinci kırılma noktası. tabi ondan tam tamına bir buçuk yıl sonra neyse anlatmak yetemez anlatılmak istenene bazen.
devamını gör...
lunaparkta genç bir kız olan kaleciye parasına penaltı atmaya çalışmak ve üç kişi bunu hiç başaramamak. bu çingene kızımız buffon gibi uçuyordu inanamıştık. biz kazma değildik tabi ki. 2005 yılında 58 liralık penaltıyı boşa atmıştık. pansiyonun bir gecesi 25 liraydı yazlık mekanda . topta hile vardı büyük ihtimalle bir de kumun üzerinde vurulmuyordu hala bazen düşünürüm.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sözlük yazarlarının asla unutmam dediği anıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim