1.
gelecek ve bugün hiçlikten ibaretse ve geçmiş de bu hiçliğin üretildiği yerse, geriye ne kalıyor diye soruyorum kendi kendime.
juli zeh
sessizliğin gürültüsü bosna günlükleri
juli zeh
sessizliğin gürültüsü bosna günlükleri
devamını gör...
2.
sabah uzun, öğle daha uzun, akşam kısa, gece nihayetsizdir. çocukluk kısa, gençlik daha kısa, yetişkinlik uzun, ihtiyarlık bir akşam saatidir.
- şule gürbüz öyle miymiş?
- şule gürbüz öyle miymiş?
devamını gör...
3.
devamını gör...
4.
insanların hüznü her zaman, en çok gözlerinin içindedir.
onca yoksunluk varken - emile ajar
devamını gör...
5.
ne istediğimi kendimde bilmiyordum; hayattan korkuyordum, hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum ama gene de hayattan bir şeyler bekliyordum..
tolstoy - itiraflarım
tolstoy - itiraflarım
devamını gör...
6.
tanıklık ettiğim dünya, şiddet kullanılarak yönetiliyordu. ancak kimse bunu itiraf etmiyordu. hatta şiddet kelimesi bile gömülmüştü. onun yerine başka bir kelime kullanılıyordu: para. çok daha nazik. çok daha yasal. çok daha ahlaki.
çağdaş uygarlıkta şiddetin anlamı paraydı.
azil
çağdaş uygarlıkta şiddetin anlamı paraydı.
azil
devamını gör...
7.
içimdeki düzenle ilgiliydi huzursuzluğum. dışımdaki düzenle bir ilgisi yok.
*
*
devamını gör...
8.
hayatın yarısı yok, hayatın yarısı yok.
yarısını yitirdiği hayatı şimdi anlıyordu. çünkü insan, annesini bir başka anneyle hatırlar.
yüzler, anısını başka yüzlerle tazeler. bir erkeğe kimi zaman sevgilisini düşündüren şey, yolda yürürken gördüğü bir başkasıdır.
bizi âşık eden çok eski çağrışımlarımızdır, çocukluk kadar uzakta kalmış çağrışımlarımız; şimdiki zaman içinde yaşadığımız aşkı bize hatırlatan, onu güçlendiren, yaşatan şeylerse yeni çağrışımlardır.
bu çağrışımlara neden olan başkalarıdır, başkalarının varlığıdır. sevdiğimiz kişiyi, onu bize hatırlatan bir dünyayla birlikte severiz.
hayatın diğer yarısı böyle söylüyordu.
murathan mungan/ çador
devamını gör...
9.
biliyor musun portuga ben artık büyüdüm.bunu nereden anladın zeze? - eskiden gözyaşlarımı silerdim. şimdi beni ağlatanları.
şeker portakalı
şeker portakalı
devamını gör...
10.
devamını gör...
11.
devamını gör...
12.
dünya umrumda değildi çünkü her şey zaten fazlasıyla lüzumsuz ve kabaydı.
masumiyet müzesi
orhan pamuk
masumiyet müzesi
orhan pamuk
devamını gör...
13.
ben aşktan daima kaçtım.hiç sevmedim. belki bir eksiğim oldu. fakat rahatım. aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. şu veya bu şekilde. fakat daima ödersiniz. hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.
(bkz: saatleri ayarlama enstitüsü)
devamını gör...
14.
“henüz yolumuz kesişmemiş olabilir, başka yollarda geziniyor olabiliriz. belki de karşıma hiç çıkmayacaksın ve biz diye bir şey olmayacak. belki de yüzünü ezberleyeceğim. bazen düşününce anlam veremiyorum, sarılmamız gereken bu kadar konu varken sen hâlâ neden yoksun?”
devamını gör...
15.
tüm mutlu evlilikler birbirinin aynısıdır, mutsuz olanların her birinin
mutsuzluğu ise kendine özgüdür. herkes bilir ki, aşk filmlerini, örneğin, ilginç
kılan birbirini seven çiftin hikaye boyunca yaşadığı sıkıntı ve acılardır. ilişkinin
kaygısızca yaşandığı süreç ise sevgililerin yağmur altında yürümesi, dondurma
yemesi ve köşe kapmaca oynaması gibi, açıkçası daha ziyade çocukça
denebilecek edimler içinde bulundukları birkaç sahneyle ve genellikle de hafif
bir müzik eşliğinde çabucak anlatıp geçilir. mesut aşkın, tarafları dışında
kimseye bir şey ifade etmeyen tabiatı nedeniyle ben de o iki hafta içinde
yaşadığım günleri tatlı bir aşk rüyası diye tanımlamakla yetinebilirdim. oysa
ben, kaderden önce davranma telaşından olacak, hayatımın bu en hülyalı
günlerinde bile her şeyi derhal ıstıraba çevirmeyi başarıyordum.
gizliajans-alper canıgüz
devamını gör...
16.
"ağaç bu yüksek dağda yalnız duruyor. boyu insan ve hayvanı aşmıştır. eğer konuşmak istese onu anlayacak kimse bulunmazdı. o, o kadar boylanmıştır. şimdi bekliyor da bekliyor. peki neyi bekliyor? o, bulutların çok yakınında bulunuyor; herhalde ilk yıldırımın kafasına düşmesini bekliyor!" - böyle buyurdu zerdüşt
devamını gör...
17.
"hayır, yalnız benim seni sevdiğim gibi sevmelisin beni, her şey yoluna girer o zaman."
devamını gör...
18.
"bir kürt sevdim" adlı kitabında 240. sayfasında söyle yazıyodu..
19,4 kutu
üzülme olurmu gülşah? bu hayatın garipliklerinden, biridir çok seven kavuşamaz..
19,4 kutu
üzülme olurmu gülşah? bu hayatın garipliklerinden, biridir çok seven kavuşamaz..
devamını gör...
19.
20.
"tanıdıkları insanlara yeterince borçları vardı. bir de hayata borçlanmak istemediler. onun için aldıkları her nefesi geri verdiler."
(bkz: hakan günday, piç)
"ama kötülüğün sebebini bulmaya çalışarak tırnaklarını kemirmeleri, kahkahadan kırılmama yol açıyor kardeşlerim. i̇yiliğin sebebini aradıkları yok, öyleyse niye tersini merak ediyorlar ki?"
devamını gör...