binanın temeli hasar gördüğü için camın önünde görünen çam ağacını vıı vııı vıı sesleri ile kestiler. o ağacın üstünde bir zamanlar saksağanlar yuva yapmış oturuyordu. saksağanları iki yıl boyunca çok gözlemledim, balkondan, camdan her baktığımda onlar çıkıyordu karşıma. kedi ile dalga geçip kanatlarını çırpıp, iki ayağını bir o taraf bir bu tarafa doğru zıplayıp gaglayıp kedinin kafasına vurup geri çekilip onu arabanın altından çıkmasına izin vermiyordu, kediye kafa tutup onunla uğraşıp durdu. hareket ve davranışları tıpkı bir insan gibi alaycı ve eğlenceliydi.

saksağanları bir yıl boyunca camımın önüne gelmesi için çok uğraştım, hedefim onları yakalamaktı.

ceviz, fındık, kaju, fıstık falan koyuyordum gelmiyorlardı. pes etmedim çok inatçıyım, ısrarla camımın önüne ceviz koymaya devam ettim. bazen sokakta patt diye ses duyduktan sonra kargaların yere ceviz atıp kırdığını görüyordum, "burada kırılmış ceviz var neden buraya gelmiyorsun" dedim ve bir türlü kendimi sevdiremediğimi düşünüyordum.

camımın önünde tam karşısında ışık almasından dolayı odanın içerisinde heykel yapıyorum, orada duran her zaman iki bacaklı iki kollu ayakta duran bir korkuluk olduğu için gelmediler. camımın perdesi her zaman açık olur, bir tek akşamları ve geceleri ışığımı açık bıraktığımda kapatıyorum. (zaten beni karşıdan görebilecek birileri de yok.) ben bir sene sonra falan camı kapatıp perdeleri indirdikten sonra bu iki bacaklı tüylü yaratıklar camımın önüne gelmeye başladı, ama çok hızlı gelip gidiyorlardı. camın önünde durmuyor anında cevizi kapıp uçuveriyorlardı. camı açtığımda her gün beni gözetleyen ve izleyen karşıdan bakan bir karga diğerlerine komut verip haberleşirdi. hayvanın gözü bendeydi.

camın önüne masamı koyup camı açık bırakıp masaya ceviz koyup kapan kuracaktım. uzun süre sabrettim alışsınlar cama ve sora ben yakalarım onları dedim ama sonra bu fikrimden vazgeçince ve nedense vazgeçtikten sonra hepsi teker teker gelmeye başladı. bazen pat diye karşıma çıkıyorlar bir anda beni korkutuyorlardı, kaç kere yerimden sıçradım. camın önündeki heykeli kapatıp korkuluğu yok ettikten sonra çok işe yaradı sahiden ve artık onları yakalama isteğimde yok oldu. vahşi ve yaban bir hayvanı yakalamak çok riskli asla unutmazlar sokakta ve her cama çıktığımda onun intikamını alıp gözümü oyarlardı kargalar tıpkı insanlar gibi benzer hareket ve davranışlara sahip, ölen bir kuş oldu aralarında bunlar toplandı gak gak gak yer gök inledi bildiğin cenaze merasimi yaptılar. bir kaç ay falan hiç ceviz falan koymamıştım. camın önünde sigara içerken bunlardan biri tepeme bakıp gitti, camın önüne gelip gagası ile vurup benden ceviz istemeye başladıkları zaman hatırlamış puştlar beni unutmamış deyip tekrar kuruyemiş vermeye devam ettim. bir karga sürüsü ve saksağan sürüsü ayrı iki grup besliyorum. zaten bulunduğum şehir kargaları ile meşhur... genelde saksağan ve kargalar camın önünde kavga çıkartıyorlar. saksağanların başında duran lider kuş daha büyük ve canlı renklere sahip, daha sağlıklı görünüyor, aralarında en tüyü yolunmuş, çirkin gözüken kuş daha sonra geliyor, o daha aç ve hedefe daha çok odaklı oluyor, lider kuş bir iki ceviz alıp gidiyor. bu arada karga saksağan beslemek yasak, birisi şu an yazdıklarımdan dolayı şikayet edebilir. yüklü miktarda para cezası var ve açıkçası evin içerisine girmiyorlar ve girmelerini de istemem. yaban bir hayvana asla güvenemem. aslında yakalasam tam zamanı bir kedi gibi yakalayıp bırakmak istiyorum.
devamını gör...
korkuluk, bir yapı veya alanın kenarlarını çevreleyen veya belirli bir yükseklikten düşmeyi önlemek için kullanılan bir tür güvenlik bariyeridir. genellikle metal, ahşap veya plastik gibi malzemelerden yapılır ve merdivenlerde, balkonlarda, teraslarda, köprülerde, çatı kenarlarında veya yüksek platformlarda kullanılır. korkuluklar, insanların güvenli bir şekilde dolaşmalarını sağlamanın yanı sıra düşmeleri önleyerek kazaları engellemeye yardımcı olur.
korkuluk pirinç
devamını gör...
kuşları ürkütüp ekili ürün veya mahsule yaklaştırmamak amacıyla bağa, bahçeye ve tarlaya dikilen insan kuklası anlamına gelir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
hiç bir korkuluğu kurt suretinde yapmamışlar, ayı gibi leopar gibi de yapmamışlar. zannederim ki insandan daha korkuncunu bulamamışlar.
thomas hobbes
devamını gör...
halil cibran'ın mezcup kitabından ilgimi çeken bir alıntı yapmak istedim.

"bir gün korkuluğa dedim ki ;bu yalnız tarlada dikilmek seni yoruyor olmalı.
o dedi ki korkutmanın verdiği haz,pek derin ve hiç tükenmez, öyle ki bende hiç yorulmam.

biraz düşündüm sonra dedim ki doğrudur bende bilirim o hazzı.
dedi ki sadece içi saman dolu olanlar bunu bilir."
halil cibran
devamını gör...
gizemli bir figürdür. bir yerde korkuluk varsa hikâyesini hep merak etmişimdir.
devamını gör...
efsane seslendirme sanatçısı (bkz: harun can) beyefendinin müzik yaparken kullandığı sahne adı. 2012 yılında korkuluk adıyla "bir hayvan yaratmak" adında iyi bir rock albümü yapmıştır.
devamını gör...
merdivenlerin, tehlikeli yüksekliklerin vazgeçilmezi. hani düşmeyesiniz diye kenarlara konulan var ya, o işte. kromu var, camı var, betonu var...
merdivenlerde konulmadığı zaman kişinin daha dikkatli inip çıktığı söylenir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"korkuluk" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim