movie 43

2013'te piyasaya çıkmış, abd yapımı absürt komedi filmi.
yüksek doz absürt diyelim... çünkü öyle böyle değil.
ve ünlü oyuncular var bu filmde.. orası enteresan.

film aslında kendi içinde 14 farklı film barındırıyor.
biri bitiyor, diğeri başlıyor.
hepsi birbirinden bağımsız... oyuncular, konu, her şey bağımsız...
fikir, yönetmen peter farrelly'e ait ve bu işi tamamlamak, o'nun için hiç de kolay olmamış.

ortaya çıkan şey güzel aslında ama toplumun ciddi bir kesiminin hoşuna gitmediği ve gitmeyeceği de aşikar.
öyle muhabbetler dönüyor her bir filmde...
manyak manyak işler...

hugh jackman ile kate winslet'in oynadığı bir tanesi var mesela.. filmden bir görüntüyü paylaşamam ben burada..
olmaz..
heheh..

öyle absürt bir film işte...
çok merak edenler yazabilir google'a... lönk diye çıkacaktır karşılarına.

14 farklı kısa film var bu 90 dakikalık filmin içinde ve hepsi için ''çok iyi'' diyemem ama büyük bölümünün gerçekten de çok iyi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
kahkaha attırıyor resmen...

ünlü oyuncuların devreye girmesi zaten başlı başına müthiş bir detay...

hugh jackman ve kate winslet'in dışında; richard gere, seann william scott, halle barry, dennis quaid, naomi watts, terrence howard, gerard butler ve emma stone gibi isimler var...
ve daha niceleri..

bu kadar yıldızı bir araya toplayıp da böylesine bir hayal kırıklığı yaratan başka bir film; bir kaç saniye düşündüm, aklıma gelmedi. az daha düşünürsem belki gelir ama bunun üzerine düşünmek istemiyorum zira yorulurum.

özetle, bizdeki adıyla çatlak film; hollywood'un en büyük isimlerini toplayıp acaba bu kadarını da izleyici çeker mi? diye sormanın film hali.

2013'ün bu absürt komedi antolojisi, izleyiciye bakın ne kadar edgyyiz diye bağıran 12 farklı skecin birleşiminden oluşuyor. her biri ayrı bir facia, ama öyle bir facia ki, harcadığın zamanı sorgulatan, bunun yerine keşke twilight* trio izleseydim dedirten cinsten.

hugh jackman'ın boynunda testis torbalarıyla dolaştığı skeçten tutun, liev schreiber'ın evde çocuğunu gerçek hayata hazırladığı saçmalığa kadar, her şey bu filmde. kate winslet'in randevu sahnesi ise tam bir oscar'lı oyuncu bu role niye evet dedi sorusunu sordurtuyor. cevap belli, ya çok para teklif ettiler ya da şantaj yaptılar.

filmdeki en komik -ya da en acıklı- kısım, bu skeçlerin arasında bağlantı kurmaya çalışan ana hikaye. dennis quaid, bir film şirketine senaryo satmaya çalışırken, bu saçmalıkları anlatıyor. sanki yapımcılar bunlar çok saçma, kimse izlemez dese de, quaid'in hayır, bu tam olarak izleyecekleri şey diye diretmesi, filmin kendine dair farkındalığını gösteriyor. ya da belki de hiçbir şeyin farkında değiller.