üzerine düşünüp ilk önce doğrulamaya ihtiyaç duyduğum kelime.
tdk'e tarafından nefret:
1. bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu.
2. tiksinme, tiksinti
şeklinde tanımlanmıştır.
bende bıraktığı iz ise çok eskilere dayanmakta. çünkü bu yaşıma dek; beni üzen, kıran birçok insan olmasına rağmen nefret ediyorum dediğim yalnızca bir kişi oldu. henüz lise zamanlarımda tanıdığım bir kız. içimde hiç hoşlanmadığım, varlığından haz etmediğim bir hisse neden oluyordu. bahsetmek ya da yakınında olmak tahammül sınırımın çok dışındaydı üstelik.
sonra büyüdüm. zamanla birilerine bu enerjiyi harcamanın benim için nedenli büyük bir yük olduğunu fark ettim. kalbimi kıran, canımı acıtan insanlara dair hissetiğim his ise ilk baş üzüntü oldu. sonrasında ise yok saymak ya da affetmek. yaşamımdaki izlerine göre değer atfettim böylelikle. yokluk ya da iz oldular zamanla. ama o kızdan sonra bu ağırlığı taşımadım bir daha. onu da geride bıraktım. hatta öyle ki bugün sadece zihnimde beni çok etkileyen bir his ile ilişkilenmiş olmasına rağmen ne adını ne de ona karşı nefret uyandıracak ne yaptığını hatırlamıyorum bir türlü.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

güzel pandora gibi bir zamanlar ben de açtım o kutuyu. saçıldı ne kadar kötülük varsa dışarıya. korkup kapattım hızlıca kapağı ama kutunun dibine saklanıp kalmış yusufcuk misali umudu da serbest bıraktım zamanla. ve o gün bugündür nefretin yerine umudu koydum çoğu zaman. başaramadığımda da kapadım gözlerimi ya da çevirdim yönümü başka bir rotaya nazım gibi.


‘’büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.”


görsel kaynağı
devamını gör...
yürekte hissedilen elemden kaçarak girilen karanlık bir sığınaktır. bir süre sonra karanlık, insanı boğmaya başlar. kalpte bir dirhem merhamet varsa insana karanlıkta ışık olur, azık olur, gözyaşı olur akar koyu karanlığın üstüne. merhamet duygusu keskindir, nefreti bitirir. merhamet edelim ki merhamet dilenmeye yüzümüz olsun büyük mahkemede.
devamını gör...
sahip olmamayı tercih etmemiz gereken bir duygudur ama insan ırkının en rahat telafuz ettiği sözcüklerden biridir de aynı zamanda.

belki de insan nefret edebilen hayvandır. çünkü mütemadiyen nefret eder ve aslında kesin bir nedeni ve kaynağı yoktur da bu güçlü duyguyu hissetmesinin. ama insan nefret eder ve bunu da bolca dile getirir.

nefret nesnesi de çok kolay değişkenlik gösterebilir. her şeyden nefret edebilir insan. yeter ki istesin bunu ama her şeyi sevemez, sevse de bunu söyleyemez, söylerse güç kaybına uğrayacağını düşünür. nefret ise, tuhaf bir şekilde, içindeki gizil gücü açığa çıkarır sanki. nefret eden insan güçlü hisseder kendini, özellikle de nefret nesnesine karşı.

insan bir yemekten nefret edebilir, bir renkten, bir sesten, bir kokudan, bir durumdan, bir şehirden, bir şarkıdan, bir kitaptan, bir doğa olayından. bu durum aslında kendinden başkasına zarar vermeyen bir şeydir.

ama sonra bir insandan nefret etmeye başlar, hayvanlardan nefret eder, bir ırka mensup olanlardan, kendi hemcinslerinden, hemcinsi olmayanlardan, cinsel eğilimini beğenmediklerinden, sokakta havlayan köpekten, ayağına sürtünen kediden, hayatında yakından görmediği gergedandan.

nefret büyüdükçe insanın içinde denetimi de mümkün olmamaya başlar. çünkü insan nefret etmekle yetinmez. önce bağıra bağıra dile getirir nefretini, kendine yandaş toplar. aynı şeyden nefret edenler birbirlerine bağlanır nefretle.

sonra eylem kararlılığı tam olduğunda bir saldırı başlar. nefret edilen çoğu zaman nedenini anlamaz bile bu nefretin. ama maruz kalacağı işkencenin farkındadır. sonrası anlatılmaya değmez. nefret kendini doğuran ve büyüten aciz bir duygu yükünün ifadesidir sadece.

nefret etmekten nefret ediyorum.
devamını gör...
nefret, sevginin kötü ikiz kardeşidir. cennetten kovulan şeytan gibi sürekli tüm kötülüklerin ondan çıktığı düşünülür halbuki nefret aşırı sevmenin en uç halidir. en nefret ettiğiniz kişi bir zamanlar en sevdiğiniz kişidir. kişiye hissettiğiniz yoğun sevgi duygusunun yerine bir duygu koymanız gerekince hangi duyguyu koyarsınız ? tabii ki de ikiz kardeşi nefreti. o boşluğu daha iyi hangi duygu doldurabilir ki.

severiz adı dilimizden düşmez, nefret ederiz adı yine dilimizden düşmez. severiz hep aklımızdadır ,güzel sözler dizeriz hakkında, nefret ederiz bir çok kötü söz ederiz arkasından. bir zamanlar yüzüne bakınca hissettiğimiz sevgi yerine , arkasından bakınca hissettiğimiz nefret geçer.

othello gibiyiz aslında her birimiz, öldürmüyor muyuz desdemonalarımızı ?

nefret, ah nefret sarmaşık gibisin bir zamanlar sevgi ektiğimiz gönül saksılarımıza sarılarak büyüyorsun. sevgimiz ne kadar büyükse sende o kadar çabuk büyüyorsun, sarıyorsun kalbimizin her yanını. işliyorsun kendini ilmik ilmik. sonra bakıyorsun kalbinde tek bir his kalmış o da sarmaşık gibi dolanmış nefret.

oysa herkes öldürür sevdiğini * kimisi çok severek kimisi nefret ederek. yüreği artık bir kişilik mezar olmuştur bir zamanlar yetişen çiçekler sadece mezarını süsleyen renklerden ibarettir

oysa herkes öldürür sevdiğini, kimisi ayrılırken yüzüne gülerek , kimisi ayrılırken sevgisinin dışlanan kardeşi nefretine yenik düşerek. bir zamanlar sevdiğiniz o yüz gülen bir maske takmıştır size bakmamak için. artık hisleriniz yüreğiniz yerine ikiz kardeşine güvenmeye başlar. artık nefrettir kararları veren bir neron gibi ortalığı yakıp yangın yerine çevirecek olan.

nefret sizi sakinleştirir, kalp atışlarınızı hissetmezsiniz çünkü bir zamanlar guguklu saat gibi onun adını öten kalbiniz aşk cinayetine kurban gitmiştir. nefret kurban giden kalbinizin intikamını almak için tutulmuş bir kiralık katil gibi ortaya çıkar.soğukkanlıdır,planlı hareket eder. intikam soğuk yenen bir yemektir sözünün mucididir.

nefret dipsiz bir kuyu gibidir, moria madenlerine düşen gandalf gibi olursunuz. eğer nefretiniz galip gelirse bu sizin için bir sondur fakat siz onu yenebilirseniz ak hokkabaz olarak geri dönüp güzelim sanayi devriminin içine edebilirsiniz.

falcılara,hocalara gidersiniz nefretinizden kaşıklar bağlar, sabunlar deler ,halıda ters taklalar atarsınız. kendinizi dışardan görseniz utanırsınız fakat hiç çekinmeden bunları yaparsınız çünkü nefret sizi ele geçirmiştir. tek amacı kardeşi sevgiye bu acıyı yaşatan kişinin canının yakmaktır.

zeusun gereksiz çapkınlıklarının sonucunda öfkelenen krallar,kocalar,kadınlar değil midir öfke canavarını besleyen.

nefret değil midir padişahlara oğullarını boğdurtan, masumların canına kıyılmasına neden olan.

nefret değil midir düşmanınızın düşmanı ile dost olmanızı sağlayan. sen nelere kadirsin nefreeetttt.

herkes öldürür sevdiğini ama sevgiyle ama nefretle.

aslında kardeş değiller , sadece aynada birbirlerine bakarlar ,sıram ne zaman gelecek diye...
devamını gör...
insanın öfkesini kinle beslediğinde bol "t"li olarak ağzından çıkardığı söz: nefretttt ettim!

durumlar için sarf edilebilir de insan hedef alındığında çok ağır, kaldırılabilir bir şey değil.

kiminin motivasyon kaynağı, yaşama dürtüsü, hissetmekten zevk aldığı, zevkle taşıdığı ve eline geçen her fırsatta ortaya saçabildiği, dillendirebildiği bir duygu. bunlar yeri gelir köpekten de, karnabahardan da, soğuktan da, eşinden dostundan ve hatta anne babasından da öfkeyle söz ederken rahatlıkla savurabilir nefretini. kimileri ise çok kızsa da, çok kırılsa da, çok yadırgasa da bir insan için nefret ettim diyemez, bunu aklından bile geçiremez, içinden bile söyleyemez.

nefrettt ettim diyene kadar söylenecek o kadar çok şey var ki; sevmiyorum de, istemiyorum de, duymayayım, görmiyeyim de, arkanı dön git, silktir çek ama nefrettt ettim deme ya, deme işte!
devamını gör...
kalbimde pek tutamadığım, kişiye zarar veren duygudur.
devamını gör...
doğuştan gelen nedenlerden ötürü farklı özelliklere sahip insanlara veya topluluklara (ırk, cinsiyet vb.) sistematik olarak yöneltilmesinin bir hak veya özgürlük olmayıp tam aksine, suç teşkil ettiği duygusal durumdur.
devamını gör...
etmesi en kolay, kurtulması en zor duygulardan.

sevmeme, hınç besleme, kin gütme anlamlarında kullanılır.
devamını gör...
grup
devamını gör...
arapça bir kelimedir. birisinden kaçınma, antipati anlamına gelir.
besleyene huzursuzluk verir.
devamını gör...
insanın kendini zehirleyen duygu. affetmeyi kendimiz için öğrenmek lazım.
devamını gör...
insana zarar veren duygu.
devamını gör...
birinden nefret ediyosam, genelde ona yaptığı yanlışı affettirmeye çabalamayıp üstüne kat kat, bilerek daha fazla yanlış yaptığı için kırılmış, bağlarımızı kopartıp, hayatımdan çıkarmışımdır.
(bunu sadece 1 kişi için hissettim.)

yıllar geçti aradan şimdi sadece tiksinti duyuyorum. görmek, duymak, hakkında konuşmak dahi istemiyorum.
devamını gör...
nefretin sevgiye oranla daha çok hissedilmesinin sebebi tek bir şeyle savaşmadiğınız içindir.aynı anda birçok kişiyle veya olayla baş etmek zorunda bırakır sizi.sevgi ise olduğu ana hapseder sizi.ve insan onu hissettiği anda düşünmez olur çünkü düşünceler kirletir onu.ama nefreti harlandırır.o yüzden nefretin keskinliği sevgiden daha fazladır.
devamını gör...
birinden nefret edebilmek için öncesinde ona karşı büyük sevgi beslemiş olmak gerekir ve karşılığını bulamamış olmak kötülük görmüş olmak. sevgi gibi nefret de güçlü duygudur. bir şeyden veya birinden hoşlanmamakla nefret etmeyi karıştırmamak gerekir.
devamını gör...
öfkeyle birlikte bunun şöyle bir halini yaşadım.

ilk başlarda gulme, hayattan zevk alma gibi olaylar yok. normali yakalayamiyorsun. acayip bir takıntı, bir küskünlük. olmuyor.

sonra bir şeyler oldu. nefret ve öfke yine orada, yine yok etmeye teşvik ediyor. ancak bu sefer hayatin biraz daha icindeyim, canliyim, dostlarla sohbet, gulup eglenmek, calismak, hobiler, normale dönüş.

normale dönüş derken eski normalini unut. mesela eskiden uçan bir kuşu gordugunde on uzerinden 9 birim zevk aliyorken simdi 6 birim zevk aliyorsun. hayatla aranda bulunan sis perdesi senin yeni normalin oluyor. ıster depersonalizasyon de ister depresyon ister tssb ister duygusuzlasmak ister olgunlasmak. adi onemli degil.

bu anlattigim normale donus kesinlikle nefretin ve ofkenin etkisinin azalmasi degil. ayni oranda yakici, kapkara duruyor orada. sadece yuzunu cok sık görmuyorum. bence sagliksiz bir sey. surekli bas agrisi ve kulak cinlamasi cekiyorum.

hani kolun yoktur. kolunun yoklugunu unuttugun bir ortamda mutlu birkac saat gecirirsin. eve dönüp aynaya baktiginda kolunun olmadigini gorursun. oyle bir sey.

uzun zamandir boyle. gecmiyor ve artik pes ettim. nefretimi ve ofkemi, hayatimi icten yiyen bir kurt olduklarini bile bile kabul ettim.

adalete inanmiyorum. her insanin kiymetli olduguna da.
devamını gör...
deniyorum ama bir yere kadar hissedebiliyorum bunu başka birine. ama bakıyorum, bazıları tükenmez bir nefret, öfke ile ölene kadar yaşayabiliyorlar. hah, işte biz ona "kin gütmek" diyoruz. bunu da yalanlarsın sen, beklenir senden. ama bu senin kinci bir salak olduğun gerçeğini değiştirmiyor. üzülmüyorum da artık sana, allaha havale ettiğim birisin. o versin cezanı, vermiş veriyor da ama bunu bile göremiyorsun içindeki kıskançlıktan, kinden, başka bir sürü kötü duygudan. umuyorum ki sensiz bir hayatım olur, aksi halde o bir sıkımlık canını ben sıkacağım gibi duruyor*
devamını gör...
duyguların belki de en güçlüsü olan nefret insan doğası açısından ulaşılması en kolay duygudur. insan ve insan sağlığı üzerindeki etkisi o kadar derin ve anlaşılmazdır ki. bazen bir kibrit çöpü bile nefretin alevlenmesi için yeter de artar bile. böyle bir durumda bize düşen tek şey ise ondan olabildiğince uzağa kaçmak ya da ona teslim olmaktır. ondan olabildiğince uzağa kaçabilmek için yapmamız gereken tek şey belkide o an nefret kadar güçlü olan sevgi denen silaha sarılmaktır. çünkü nefret denen bu illete teslim olursak başta sağlığımız olmak üzere elimizde bulunan her şeyi kaybetme olasılığımız oldukça yüksektir. sağlık demişken bu sadece bedenen kaybedeceğimiz bir sağlık değil bilindiği üzere her şey kafada bizim düşüncelerimiz aracılığıyla şekillenmektedir ve bu süreçte öncelikle kaybedeceğimiz en önemli şey akıl sağlığımızdır. şöyle düşünebilirsiniz bu süreçte kaybedeceğimiz en önemli şey ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimizdir. ama öyle değil nefretle başlayan bir düşünce sistemi her şeyden önce sinsice bize akıl sağlığımızı kaybettirir ve akıl sağlığımız yerinde olmadıktan sonra ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimiz birer birer içimizde büyüttüğümüz nefrete kurban gider. onlar elimizden kayıp giderken nefret denen bu duygu bizleri öylesine esiri etmiştir ki umrumuzda bile olmaz üstüne içten içe onlara da nefret beslemeye başlarız. hani en önemli şey ailemiz, dostlarımız ve sevdiklerimizdi. bir kere nefret denen duyguya akıl sağlığımızı teslim etmişiz çevremizdekilerin ne önemi var ki onlar bizi terk ettikten sonra. ve sonuç olarak önemsizleştiler işte nefret duygusuna teslim edeceğimiz yeni bir şey çıktı. beni terk ettiler oysaki ben bir şey yapmadığım halde. böyle böyle kafamızın içinde kurdukça kurar bilendikçe bileniriz. artık nefret bizi sarıp sarmalamıştır bizi ta ki sevgiye teslim olana kadar nefretin can düşmanına.
devamını gör...
nefret kötü huylu bir kanser gibidir. önce hafiftir belirtileri sonra zamanla tüm bedenini kaplar. kanserden farklı yanı ise tüm bedenini kapladığında ölmezsin. düşünmeden hareket eder belkide masum insanlara zarar verirsin. ne yaptığının farkına vaedığında ölmüş olursun. nefret dozunda kullanılan bir ilaç gibi olmalı.
devamını gör...
bir olaydan, bir kişiden nefret etmek için onunla birebir ilişki içinde bulunmak; onu çokça sevmek gerekmiyor kanımca. ben tanımadığım, içinde yer almadığım birçok insan veya olaydan nefret ediyorum. bir canlıya insan/hayvan el uzatan, şiddete maruz bırakan, yaşamına son veren, haksız ve yersiz şekilde ezen, dayatmalara zorlayan, sistem içinde barınmak için 3 kuruşa bok çukurlarında çalışılmaya zorlanan vs vs vs bu liste uzar gider. nefret ediyorum. içimde oluşan bu nefret duygusunu tanımlayacak olursam: hafifletemediğim ve üstesinden gelemediğim kızgınlık ve öfke duygusunun omega ve uzun soluklu hali.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"nefret" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim