sözlüklerin olmazsa olmazı. muhteşem tanımlarıyla güne renk katanlar mı, entryleri kurdeşen hastalığına iyi gelenler mi, şeker yerine çaya parmağı batırılası minnoşlar mı... ne ararsanız vardır.
devamını gör...
nick altıma iyisiyle kötüsüyle hiçbir şey yazılmaması sebebiyle görünmez hissediyor olmam rezaleti.
devamını gör...
çok içerlediysen senin de nick altına güzel sözler yazarız yazar arkadaşım.
kimsenin kimseye yalakalık yapacağı bir durum yok ortada. tanımlarını sevdiği yazar hakkın da layık gördüğü düşünceler yazılıyor sadece, yani en azından benim gördüğüm o. ne güzel kimse kimsenin kalbini kırmadan, kişiyi onure edecek bir kaç cümle yazıyor, ne mutlu onlara. bari bundan kötü bir anlam çıkarmayalım.
devamını gör...
herhangi bir yorum yapılmamasına rağmen, artıp azalmadığım durum. ama nickaltı yorum yapmışlığım vardır, şimdi yalak mı oluyoruz anlamadım.
devamını gör...
abartıya kaçmamak suretiyle yazarken en çok zevk aldığım tanımlardır. samimi olduğum yazarların mahlas altına güzelleme yapmak, başka yazarların da kendi mahlas altıma iltifat vs eleştiri yapmaları, hatta dedikodumu yapmaları acayip hoşuma gider. sözlükte ciddi ve önemli meseleler dışında arada sırada yaparım böyle şeyler.
devamını gör...
hiç tanışıklığın olmayan insanın bile,yazdığın yorum ve açtığın başlıklardan senin hakkında fikir edinip, seninle ilgili düşüncelerini paylaştığı alandır. çok samimi olduğun insandan bile duyamayacağın güzel düşünceler hem seni sözlükte kalmaya teşvik ediyor, hem de başkaları tarafından yapılmış x kişisinin nick altı yorumunu okuduğunda az buçuk yazar hakkında bilgi sahibi olmanı sağlıyor. abartılmamak şartıyla yapılırsa daha güzel olacağını düşünüyorum.
devamını gör...
bazı hareketleri birbirine karıştıran yazar düşüncesi. bu kadar küçük şeyleri de karıştıranlar sözlükten önce başka yerleri ziyaret etsinler derim. umarım bu ziyaret etmeleri gereken yerleri de karıştırıp bambaşka yerlerde kendilerini bulmazlar. haydi selametle.
devamını gör...
bazı şeyler vardır, bir his olarak tüm vücudunuzu sarıp sarmalar ancak adını koyamazsınız. burada başlığı açan arkadaş bu konudaki hislerine "yalakalık" demiş. bu kelime bu durumu karşılamıyor ancak artık iyi kötü hepimiz yazarın ne demek istediğini anladık, o yüzden "yauv ben yalaka değilim, tanımadığım birine neden yalakalık yapayım" diye cevap entryleriyle kuru kalabalık yapılmamalı.

kimin nereye ne yazdığıyla zerrece ilgilenmiyorum, bilgi kirliliği dışında isteyen istediğini istediği kadar övebilir. burada tartışılabilecek şeyler kişilerden bağımsız sözlerdir ve üçüncü şahıslarda oluşan samimiyetsizlik hissidir. bunu ofansif algılayan arkadaşlar "kıskançlık" gibi kavramlara sığınıyorlar ki bu "senin halının rengi beyaz, leke yapmaz mı" diye soran ayşe teyzeye, fatma teyzenin arkasından "kıskanıyor" demesi gibidir. bu tip paçozluklardan kurtulmamız lazım, daha anlamlı şekilde kendinizi savunun ki roman mahallelerinde avret yerlerine vura vura kavga eden insanlardan farkınız olsun.

bu samimiyetsizlik hissinin varlığına ben de inanıyorum. bir yazarın övülmesi kesinlikle değil, haklı bir övgüye katkı da sunulur. bazen denk geliyorum; adamın başlığı altına atıyorum "müthiş entryleriyle kalbimi fethetmiş, ağzı bal yiyesice yazar" gibi entryler yazmışlar. adamın entrylerine bakıyorum beş para etmez. vardır kendince sevilecek şeyleri tabii ama ben pek göremiyorum bunu. ağzının bal yiyeceği bir durum yok ortada. sağlam yazarlara hepimiz açız, diğer sözlüklerde büyük idoller edindik, burada da bulacağız ama o bahsettiklerim bunlar değil. o yüzden birçoğuna samimiyetsiz geliyor.

bir de sanırım "parmakları şeker gibi, minnoş yazar, yirim" gibi sözleri duymak için yaşlıyız. artık daha sade, daha belirgin cümleleri seviyoruz. bir şeyin övülmesi için daha fazla filtreden geçmesi gerektiğini düşünüyoruz. o yüzden bu tip ortamlar bizi yakalayamıyor. yoksa başlığı açan da onlar gibi düşünen de kimseyi kıskanmıyor, biliyoruz. sadece sözlüğe kendi anlayışımızı yansıtırız, kimisi burayı bir meclis ortamına benzetebilir, kimisi bir kütüphaneye, kimisi de oyun salonuna. herkes her konuda özgürdür, yeter ki tartışma kültürünü zedeleyecek lüzumsuz işler yapmayalım, biraz düşünerek konuşalım.
devamını gör...
nick altıma yazılan tanımları yalakalık olarak algılamadım hiçbir zaman. zaten oraya yazanlar öyle insanlar değiller, hepsi efendi eli yüzü düzgün gençler.
devamını gör...
şimdi hoş geldin deyip nickaltı açan moderasyon düşünsün...
şu fakire bile nickaltı açmayan moderasyon hiç utanmadan yazdığım onlarca tanıma rağmen bile nickaltı yapmadı bana! ancak nokta koy diye dm'den darlayıp durdular... istemiyorsanız sevmiyorsanız kıskanıyorsanız söyleyin gidelim.
(bkz: ben insan değil miyim)
devamını gör...
olur öyle çok da şeey etmeyin.
devamını gör...
ay canıııım sana güzel şöşler söylemediler mi , gel bakim buraya acık sevim seni.
devamını gör...
bu olay yalakalıktan çok kankacılıktır. kankacılık ise bir sözlükte olmaması gereken en önemli şeydir. çünkü insanlar bu toplulukları görünce kendilerini dışlanmış hissederler, soğurlar.
devamını gör...
benimkine de güzel şeyler yazın lan. çok sevinirim. övün beni.
devamını gör...
tanım: gereksiz açılmış başlık .
devamını gör...
404 not found.
devamını gör...
buyrun beklerim
(bkz: dağda yürüyen adam)
devamını gör...
mesela şimdi senin nickaltına boş herif yazıcam. hem tezini çürütcem hemde sözlüğün en doğru tanımını yapıcam.
devamını gör...
seven sevdiğine sevdiğini söylemelidir.
devamını gör...
iki gram sevgiye iyi söze tahammülünüz yok, ota boka yalakalık diyorsunuz. asker olacaz haşmetmahap rahatsız olmasın diye.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"nickaltı yalakalığı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim