nietzsche’ye göre nihilizm söylemi, yaşam değerlerinin anlamdan düşürülmesini, başka bir deyişle, yaşamın herhangi bir anlamının olmadığını ifade eder.
nietzsche nihilizmi genel itibariyle en üst değerlerin değersizleşmesi olarak görmektedir. tanrı’nın ölümüyle” birlikte onun yerine geçecek olan “üstinsan”, bu yeni insanın “sürü insan”dan ayrımı
ve bunun sonucunda yeni değerler yaratabilecek olan “hür insan”ın ortaya çıkışını baz alır.

varoluş dünyasının tamamını bir aldatma olarak kabul etmek ve onun ötesinde bir
dünya, gerçek bir dünya bulmak.
devamını gör...
filozof atakanın bu başlığa tanım girmesini her şeyden çok isterdim.
nihilizm kısaca hiççilik yokçuluktur efenim.
devamını gör...
bizim filozof atakanı nietzsche'den daha ünlü yapan felsefi düşüncedir.
devamını gör...
çok büyük yanılgıdır ki nietzsche nihilist sanılır fakat nietzsche ideal belirlemiş bir insandır; ideal belirlemiş bir insan nihilist olamaz. nietzsche'ye göre nihilizm yanlızca bir aşamadır, insan önce nihilist olmalı, ardından kendi değerler sistemini oluşturmalıdır.
devamını gör...
her gerçeği, her değeri inkâr şeklinde var olan; her şeye şüphe ile yaklaşan ve kesin olarak hiçbir şeyin var olamayacağını savunan felsefi görüş.
görüşün temelleri antik yunan filozoflarından biri olan gorgias’ın üç önermesine dayanmaktadır. işbu üç önerme: (1) hiçbir şey yoktur, (2) bir şey olsa bile bilemeyiz, (3) bilsek bile başkalarına anlatamayız şeklindedir.
ayrıca tevfik fikret tarafından özet kıvamında bir tanımı mevcuttur:
“her şeref yapma, her saadet piç;
her şeyin ibtidası, ahiri hiç.”
devamını gör...
ınsanların çoğu bir anlam arama eğiliminde ve dinlerin de varolma sebeplerinden biri de bu. hiçbir şey sebepsiz değildir düşüncesi varken, kolayca bir sebep bulup rahat etmek, çoğunluğun arasında kolayca yaşamak varken her şeyin aslında bir hiç olduğunu anlamak zor ve hissedilen zorluk çok zevkli. anlam arayışında olan insanlar için çok zor gibi gözükebilir bu düşünce tarzı ama zaten zevk vermesinin sebebi de bu. o zevk nasıl anlatılır bilimiyorum.. hani çok zeki ve bir o kadar da kibirli insanların her yerde "yalnızım" demesine rağmen, yalnızlığından gurur duyması vardır ya... zorluklardan hoşlanma gibi bir huyunuz yoksa yazdıklarım saçma gelebilir size. bilemiyorum.. doğru ve yalnışın, iyi ve kötünün, kötü günde sığınacağın tanrının, sonuna kadar savunabileceğin bir düşüncenin olmayışı... onların verdiği yokluk, anlamsızlık, "niye yaşıyorum ki" hissi.. size anlatamayacağım kadar güzel. bunlar beraberinde insanlardan uzaklaşmaya eğilimli olmayı da getiriyor ve bunun kötü yanını görmedim. evet, yalnızlık çok zor. bazen keşke çok aptal olsaydım en azından derdimi anlatacağım arkadaşım olurdu diyorum. içimdeki kibir o kadar kuvvetli ki, kendimi başka insanlardan üstün görecek kadar zavallı oluşum, beni mutlu ediyor.
devamını gör...
hiççilik şeklinde kısaca tanımlayabileceğimiz felsefi görüştür.* nihilizm'e göre bu dünyadaki her şey değersizdir, önemsizdir. ilkçağ felsefesinin en ünlü nihilist filozofu gorgias'tır. ilk olarak rusya'da ortaya çıkmış, otorite ve her şey reddedilmiştir.
devamını gör...
şüpheci temele dayanan felsefi anlayış. dışardan görünen biçimi ve şekilciliği reddeder, faydacılığı, verimliliği ve bilimsel akılcılığı savunur. temelde yerleşik düzene ve devlet otoritesine başkaldırıyı esas alır. bu anlayışın esasını; toplumsal sorunların bilimsel doğrularla ölçülerek çözülebileceği, bütün olumsuzlukların ve sorunların cehaletten kaynaklandığı biçimindeki görüş oluşturur.
devamını gör...
hiççilik her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunan felsefi görüştür.
devamını gör...
--- alıntı ---

insan hiçbir şey istememektense, hiçi istemeyi tercih eder.

nietzsche

--- alıntı ---
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

her şey anlamsız, boş ve değersizdirin latincesi.

öyleyse soruyorum size, bir şeyi değerli ve anlamlı kılan nedir?

insan mı? duygularımız yada gelişmiş bir zeka mı? nesne hakkındaki sahiplikten ötürü gelen yargılarımız mı? hayır dostlar bunların hiç biri bir şeyi anlamlı ve değerli kılmaz. bir nesneyi, canlıyı, yada fikri değerli kılan şey tasarımdır. tek başına tasarımda olamaz elbette bütün varlığın birbiriyle olan dengesi, harmonisi, her parçanın bütüne entegre bir şekilde saat gibi tik tak işleyişi. bu yorum kabul etmeyen ayan beyan, açık seçik, göz önünde bir durum. değerli olmadığını söylemek boş ve anlamsız olduğunu iddia etmek bile bu ahengin bir tayfından ibaret sadece.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
uzun süreli olarak nihilizm tavrı tartışmalı olsa da, insan zaman zaman depresif duygular eşliğinde nihilizme kapılır. özellikle zamanın acımasızlığı, tüm kavramları dalga geçercesine rüzgara savurması insanda bazen mutlağa yakın bir boşvermişlik ve umursamazlık hali yaratır.
devamını gör...
özellikle 19. yüzyılda rusya’da taraftar bulmuş bir akım. bunda en büyük etki tabii ki turgenyev’dir. yazdığı “babalar ve oğullar” kitabındaki yevgeniy bazarov karakteri sanki gerçek bir kişiymişçesine nihilist akımın önderi gibidir.

kitaptaki karakterlerden biri şöyle tanımlar nihilisti, “nihilist, hiçbir otorite karşısında eğilmeyen, ne denli saygın olursa olsun, hiçbir prensibi eleştirmeden benimsemeyen insandır”.
devamını gör...
inandığım ve desteklediğim görüş.
devamını gör...
paranoyak olmada tavan olmak.
devamını gör...
hiççilik veya en yaygın bilinen adıyla nihilizm latince bir kök olan nihil(hiç) teriminden türetilmiştir. 19. yüzyılın başında ilk defa kullanılan (friedrich jacobi kullanmıştır) nihilizm kavramı idealizm kavramını olumsuzlamak için kullanılmıştır. fakat daha sonraki yıllarda rus aydınları arasında oldukça yaygınlaşmış sanat, ahlak, siyaset, bilgi de dahil olmak üzere birçok alanda taraftar bulmuş felsefi bir akımdır.

nihilizm, en genel tanımıyla tüm varlığı kökten bir şekilde reddeden felsefi bir akımdır. her şeyin anlam ve değere sahip olmadığını ileri sürer. nihilist var olan tüm siyasi, ahlaki veya dini düzene baş kaldırmış kişidir. bir nihilist için her türlü bilgi, değer ve anlam aslında insanın varlıklara yüklemeye çalıştığı hiçlerdir. kökten bir şüpheciliğe sahip nihilist akımlar değerlere karşı radikal bir eleştiriyi benimserler.

epistemolojik anlamda nihilizm, insanın algılayabileceği veya bilgisinin nesnesi yapabileceği hiçbir varlığın olmadığını, dolayısıyla bilgi denen olgunun tamamen bir yanılsama olduğunu ileri süren felsefi anlayıştır. nihilistler, bilginin olmadığı bir evrende bilgiye dayalı varlığın ve ahlakında dahil olduğu tüm toplumsal değerleri reddederler. toplumsal bir baskının ürünü olduğu için reddedilen bu değerler ve kurumlar içinde aile ve devlet kurumları da dahildir.

nihilizm türleri

a- burjuva nihilizmi

bu anlam emek gücü, insan onur ve saygınlığının reddedildiği serbest ticaret adı altında her şeyin metalaştırıldığı anlamında kullanılır. para kazanma hırsının ve kişisel güç kazanma arzusunun tüm değerleri yok etmesidir.

b- anarşist nihilizm

çar dönemi rusya’sında görülen nihilist duruştur. bu önem nihilist akımlar anarşist akımlarla iç içe geçmiştir. çara karşı köylü sınıfını harekete geçirmeye çalışan narodnik hareketi bunun güzel bir örneğidir.

c- despotik nihilizm

tiranların ve diktatörlerin benimsediği nihilizmdir. kendi iktidarları ve servetleri için kolaylıkla binlerce yurttaşının hayatına mal olacak bir iç karışıklık çıkarmaktan çekinmezler. çünkü bu kişiler için insan hayatı ve onuru bir hiçtir.

d- akademik nihilizm

bu nihilizm bilim ve sanatın ilerlemesini önleyen en büyük köstektir. akademik camiayı ele geçiren güçler yeni ve ilerici tüm çalışmaları engeller ve değersizleştirir. bir süre sonra üretilen tüm çalışmalar içi boş fakat yapılması gerektiği için yapılan akademik yayınlarla dolar. bir yardımcı doçent bilim aypma adına değil sayıyı tutturmak için akademik yayın çıkarır. bir doçent profesör olmak için değer adına yoksun çalışmalar yapar. sonuçta ortaya değerden yoksun ama değerli kabul edilen eserler çıkar.

(bkz: friedrich nietzsche)
devamını gör...
ateistlerin neden uyup uygulamadığı felesefe?
"allah'ın olmadığı yerde günah(yasak) kavramı yoktur, günahın olmadığı yerde her şey mübahtır"
birkaç ülke, bu akım dahilinde bazı uygulamalardan yaptırımı kaldırıp yasallaştırmış.
devamını gör...
doğa suskundur. içinde bulunduğumuz ve dünya diye adlandırdığımız uzam bize hiçbir şey söylemez, sorularımızın hiçbirine bir cevap vermez. biz sadece varız, ötesi yok. varlık sartre'ın deyimiyle maruz kalınan bir şeydir yani edinilmemiştir. varolmayı kimse bir elbise seçer gibi seçmedi şu an varolan herkes ona maruz kaldı. insan önce vardır, yani varlığından önce varoluşunu nasıl sürdürmesi gerektiğine veya neyi nasıl yapmasına dair herhangi önceden verili bir reçetesi yoktur insanın. güdüleriyle birlikte çırılçıplak doğaya fırlatılmış bir şekilde varlığa gelir insan. yani varoluş özden önce gelir. varolduktan sonra kendi özünü inşa eden insan, bu özün de kendi eliyle yaptığı sahte bir değerler silsilesinden ibaret olduğu gerçeğiyle yüzleşemez. çünkü insanın var kalmak adına amaçlara ihtiyacı vardır.
sürekli seçimler yaparız, bu seçimler bizi sorumluluk almaya iter ve bu durum bir süre sonra bizi yormaya başlar.
ancak eğer insan kendi üzerinde başka güçler tarafından yaratıldığını ve varolmadan önce özünün kendi dışında tanımlanamaz akli veya dini güçler tarafından kendisine verildiğini düşünmeye başlarsa karar vermek zorunda kalmaz, seçimler yapmak zorunda kalmaz kendisine muazzam bir konfor alanı yaratır. tüm hakikatler önceden verilidir, onlar zaten inşa edilmiştir ve artık onu sıfırdan inşa etme zorunluluğu ortadan kalkmıştır. her şeyin cevabı bellidir. kurulan devasa anlatılarda insan kendi yaşam amacının ve doğasının kendisine verildiğini düşünerek tüm kararlarını düşünmeden bazı sabitelere dayanarak kolayca alır ve tüm sorumluluklardan sıyrılır. tabi ki bu anlatılar yapay olduğu için insan bu tarz anlatılara ve dinlere bağlandığı ölçüde kendisine ve doğasına git gide yabancılaşmaya başlar ve olan her şeyi çarpıtarak kendi inandıklarına uygun bir şekilde algılamaya başlar. bunun psikolojik olarak tehlikeleri olduğu gibi yarattığı konfor alanı ve toplumsallık-birliktelik-gaibe ertelenmiş sürekli bir amaçsallık dolayısıyla büyük faydaları da vardır ancak ben uzun vadede bunun insan psikolojisinde ciddi yaralar açtığı düşüncesindeyim özellikle 21.yy'da entegrasyonun bu denli geliştiği çağda kendi dünyasına kapanmaya çalışan bireyi büyük bunalımlar beklemektedir.
düşünmek zor bir iştir, varlığın özden önce geldiğini düşünürseniz önceden verili hiçbir anlatı ve hakikatiniz olmadığı için tüm değerlerinizi, estetiğinizi, dünya görüşünüzü düşünerek kurmak zorunda kalırsınız ve bu hiç de kolay bir şey değildir.
çünkü bu sayede insanın kendisi ve doğası hakkında düşünmesi gerekmez, kendinden soyutlanır ve o kafasında kurduğu büyük bir anlatıdaki küçük bir özne olarak kalır. işte insanı ve doğayı tüm bu anlatılardan soyup da olduğu gibi kavramaya çalıştığınızda da ona sonradan kültür yoluyla giydirilen bütün anlamlandırmaların insan yapımı ve suni olduğunu dolayısıyla her an insan eliyle yıkılabileceğini gördüğünüz için bunların -kültür- sahte yapıntılardan ibaret olduğunu anlarsınız ve sonrasında bunun yerine yapmaya çalışacağınız bütün anlamlandırma girişimlerinin tarihsellik ve öznellik kıskacında kalacağını bilirsiniz.
aklımız kendinde belli bir takım sınırlara sahip, kusurlu bir yapı. ve bu yapı kant'tan bu yana biliyoruz bir filtre gibi. dıştan gelen veriyi belirli işlemlerden geçirip önünüze koyuyor, yani kant'ın cümlesiyle; "zihin kendisini doğaya dayatır" ve dayatmaktadır.
ondan dolayı doğayı dahi olduğu gibi değil olduğumuz gibi görürüz. varlığın ötesinde bilgilerimiz de görüngülerden ibarettir.
bütün bunların sonunda varacağımız yer, hayatın çıplak olarak hiçbir anlamı, dolayısıyla amacı yoktur. onu anlamlandırmaya çalışırız ancak hiçbir zaman mutlak bir hakikate ulaşamayız, mutlak doğru, mutlak yanlış, mutlak erek, öz yoktur. hiçbir sabiteden bahsedilemez bunlar doğanın kendisinde olan şeyler değildir, tinseldirler. yani doğanın kendisinde bulunmayan sadece akli, kavramsal olarak insan zihninde varolan şeylerdir. ondan dolayı nihilizm dünyayı en gerçekçi kavrayış ve muhtemelen son çıkıştır. (muhtemelen diyorum çünkü hiçbir hakikat beyan etmek istemiyorum, evet ben bir postmodernistim lol)
devamını gör...
şebnem ferah üzerine destanlarca yazsan da anlatmaya yetmeyecek olan nihilizmi sen hiç hiç oldun mu sözüne sığdırmıştır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"nihilizm" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim