kurucusu zenon'un atina agorasındaki stoada yürüyerek, volta atarak ders vermesinden bu ismi almış; bu yüzden voltacılık da diyebiliriz.
devamını gör...
bence haklılık payı olan felsefe akımıdır. felsefeyi felsefe yapan bir çok olayında baş tacıdır sanırım.
devamını gör...
kendini zihinsel olarak rahatlatarak sorunlardan kaçma felsefesidir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
başarının ve mutluluğun sırrını bulanların ortak felsefesi diyebiliriz.hayatımız boyunca başımıza bizim elimizde olmayan birçok olumsuzluklar gelir.bu olumsuzluklara takılıp üzülürüz.tam da burda üzüntümüzün nedeninin onlara yüklediğimiz anlam olduğunu kabul eder ve farkına varırsak bu düşüncenin bizi ne kadar özgürleştirdiğini anlayabiliriz.ayrıca mutluluğa ulaşmak için,doğaya uygun ve uyumlu yaşamamız sonuca ulaşmamız için yeterli olabilir.
devamını gör...
bir çeşit antidepresan. insanı iyileştiren bir düşünce sistemi. ve benimde sürekli “ulan çok yanlış zamanda doğdum be!” diye hayıflanmama neden olan akım.
o zamanda yaşıyor olmak için ruhumu satardım.
devamını gör...
özetle " ben köle doğmuşsam başım gözüm üstüne , sen kralsan çok da şeyimde" şeklinde bir motto.
devamını gör...
stoacılık kimseye pasif ol, aktif olma demez. reaktif olma der. bu konuda yaygın bir kafa karışıklığı var. (benzeri budizm için de var bu arada).

en bilinen stoiklerden olan markus arelyus roma imparatoruydu. hayatını, başarılarını okursunuz, roma'nın en büyük hükümdarlarından biridir. herhalde "çevremde yaşanan olaylar üzerinde gücüm yok" diyerek roma otoritesini göğertmedi. adam bilinen dünyanın tamamının değişiminin başındaydı.

şimdi bugün sotoacılığın nasıl markajlandığını bir kenara bırakalım. stoacılık, "çevreni değiştirmeye çalışma, mutluluk için iyi düşün yeter"falan demez. "tatmin edici bir hayat için sandığınızdan daha az şeye ihtiyacınız var" der. "bunları düzgün belirleyin ve dağılmayın" der. "bunlar için çalışırken tali konularla seyrelmeyin" der. "dünyada amacınız olsun, buna çalışırken şikayet etmeyin" der. "hiçbir şeyi değiştiremezsin" demez, "değiştiremeyeceğin şeylere takılma, değiştirebileceklerine enerjini yönelt" der.

çünkü her olumsuzluğa kafayı takarsanız, üstesinden geleceğiniz olumsuzluklarla, gelemeyeceğiniz olumsuzlukları aynı karşılamaya başlar, ağlak ve hedefsiz kalırısınız.

örnek:
üniversite sınavı akademik hayat için en ideal öğrenci seçme yöntemi değildir. sistem bozuktur. ayrıca üniversitelerimizin çoğu okumaya değmez zaman kaybı kurumlardır.
bir stoacı bunları kendine tekrarlayarak tembelliğine bahane bulmaz. ya üniversite okumaktan vazgeçer, ona göre bir hedef için çalışır. ya bunu değiştirmeyi hedefler, ona göre hayatını çizer ya da bunu değiştirme ihtimalini gerçekçi bulmaz, hedefini üniversiteye girmek olarak belirler ve sınava çalışır. bakın neyi değiştiremeyeceğinizin analizini stoacı metinler değil, siz yaparsınız.

stoacı tatmin edici bir hayat için gerekli olanın amacı için çalışmak olduğunu bilir.

soldan da bir örnek vereyim:
kara panterler amerikan sınıf savaşında önemli potansiyeli olan, pek çoklarına göre siyahi mahallelerde en çok olumlu etkiyi yapmış hareketti. c.i.a bunu kırmak için parti liderlerine, birbirlerinin ağzından sahte mektuplar gönderip bunları birbirine düşürdü. bir süre sonra gerçekten birbirlerine düşmanca mektuplar yazmaya başladırlar ve hareket çöküşe gitti. işte reaktif kafanın, egoyu amacın önüne koymanın, duygularını dünyevi zorluklardan koparamamanın sonu. türkiye'de de benzer şekilde sol birbirine çok düşürüldü ve düşürülüyor. çünkü duygusal kontrol problemi olan bir halkız.

stoik alıntılarla bitirecektim ama stoacılığın yanlış anlaşılmasında bu alıntı kültürünün de payı var.
marcus aurelius'dan meditasyonları, epictetus'dan seçme yazıları ve seneca'dan mektupları önereyim bitsin.
devamını gör...
gavatlıktan başka bir şey değil

!!karınız kaçırıldı!!
stoacı: akışına bırak kanka
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


"yaşamak git gide zorlaşıyor fakat büyük stoacıların ne söylediğini hatırla: 'sadece zihnin üzerinde güç sahibisin. çevrende yaşanan olaylardan değil. bunu benimse ve güce ulaşacaksın'"

"harbi kanka şu sözü hatırlıyor musun: 'insanları üzen şeyler, şeylerin kendileri değil, o şeyleri nasıl algıladıklarıdır'"

o sırada (bkz: mehmet cengiz), sınıf mücadelesinden alı koyduğu iki gence bakıyor.

kendinize ve duyularınıza olan güveninizden şaşmayın. onlar gerçek ve var olan çoğu şeyden daha gerçekler. hayat boktanlaşıyorsa, bu sizin hayatı boktan algılamanızla alakalı değil, gerçekten boktanlaşması ile alakalıdır.
devamını gör...
ben spinozacıyım hocam stoacılık kalsın.
t : bir öğreti.
devamını gör...
mö 334-262 yılları arasında yaşamış yunanlı filozof kıbrıslı zenon tarafından kurulmuş bir okuldur.
iyi bir ruh hâli, mutluluk ve saadet anlamına gelen eudaimonia'ya ulaşmak için stoacılığın gerekli ve yeterli olduğu düşünülmüştür.

stoacılar eudaimonia'ya giden yolu erdemi uygulayarak ve doğaya uygun yaşayarak geçirilen bir hayatla özdeşleştirmişlerdir.
stoacılık, yıkıcı duyguların üstesinden gelmenin bir yolu olarak özdenetim ve metanetin geliştirilmesini öğretir.

3 bölüme ayrılır;

eski stoa (mö 322-204)
zenon
kleanthes
khrysippos

orta stoa (mö ıı ve ı. yy)
diogenes
panetius
poseidonios

son stoa (ms ı ve ıı. yy)
seneca
epictetos
marcus aurelius
konu hakkında yazı
devamını gör...
başına gelebilecek her şey bilmek ve bunları engelleyecek hiçbir çarenin olmamasıdır biraz da stoacılık. dünyaya sert bir realizmle bakar.

öleceksin, sevdiğin bütün insanlar ölecek. şans meselesi, ya çok acı çekeceksin ya da daha kolay olacak ölümün. sevdiğin insanlar içinde böyle. hayatın boyunca bir şeyleri kazanırken hep bir şeyleri kaybedeceksin. acının, vahşetin ve acımasızlığın, kötülüğün, kol gezdiği bir yerdesin. hikayen yarım da kalabilir.. ama bilincinin oturmasına kadar sürdüyse bu bir şans. belki soru işaretlerini çözecek kadar zamanın olur. ama her şeye rağmen, istersen, tüm bunlar seni pek etkilemeyebilir..
düşünmemeye çalışırsın. güzel şeyler düşünmeye yönelirsin. sürekli.
belki dünya seni üzemez. en azından süründürüp öldüremez. istersen hayatın boyunca, her şeye rağmen, her şeyin farkında olup mutlu olmaya uğraşabilirsin. güzel bir şeyler yapmaya, en azından kendini iyi hissetmeye çalışabilirsin.
çünkü burada yapılacak en mantıklı şey belki de, bilgili olmaya ve eğlenmeye çalışmaktır.
devamını gör...
yunan topluluğunun bize kazandırdığı güzel şeylerden biri. insan denilen biz canlılar, sorgulamayı binlerce yıl önce bulmuşuz aslında ama bunu hala daha günümüzde beceremeyenimiz çok ne yazık ki.

stoizmi hayat felsefem haline getirebilsem birçok sorunu o kadar rahat aşacağım ki aslında. bu dünyaya geldik evet ve hepimizin bir yaşam amacı var, olmalı yani. başımıza gelen kötülüklere sarılıp karalar bağlamaktansa; bunun başımıza neden geldiğini, bunda bizim katkımızın ne kadar olduğunu, nasıl kurtulabileceğimizi ve bundan nasıl bir ders çıkarabileceğimizi düşünsek aslında bu hem o anımız için hem de ilerimiz için faydalı olacak.

kırılman, ağlaman normal; gerçekte olacak olan kafanın içinde tasarladığın kadar korkunç olmayacak, beyin en kötü senaryoya kendisini hazırlar; hiçbir acının etkisi hep aynı şekilde devam etmez; her şeyin bir gün biteceğini bil.

işte yıllar geçse de sorunlar hep aynı olduğundan mö 3. yy'da olsan da, ms 21. yy'da da olsan hep aynı şeylerle uğraşıyorsun.
devamını gör...
yillarca ugrastim bu felsefeyle ama biraz vurdumduymaz olmak gerekiyo bu felsefe icin

bak simdi zenon bi tuccar ve butun parasiyla bi ticaret yapiyo mallar karadenizde gelirken gemiyle birlikte batiyo, bildigin karadenizde gemileri batiyo herifin, sonra amaan diyo her seyimi kaybettim ama yapcak bisi yok onume bakiyim.

sonra kendi kapisinin onunde anlatiyo bunlari dostlarina komsularina kapisinin onu saçak altı yani stoa, burda surekli takilip toplanirken muhabbet sariyo surekli gelmeye basliyolar buraya stoacilik cikiyo ortaya.

hayatta basina gelen seylerin kendisini etkilemedigini, verdigi tepkileri kontrol ederek kendini dogaya uygun(kentlere uygun degil cunku zenonun parasi bitti) bi insan haline getirme muhabbeti stoisizm
devamını gör...
stoyacılık yanında esamesi bile okunmaz.
devamını gör...
stoacılık ya da stoa okulu, kurucusu kıbrıslı zenon olan, megara okulunun bir kolu olan felsefe okulu. helenistik felsefenin en önemli akımlarındandır. zenon, okulunu mö 3. yüzyılda atina'da bir resim galerisinde kurmuştur. stoacılar için insanın temel amacı mutluluktur.

doğaya uygun yaşamayı salık veren, ruhun duyumsamaz olduğunu öne süren, aklı egemen kılmayı ve dünya yurttaşlığını ülkü edinen öğreti ve felsefe okulu.
devamını gör...
genelde 45'inden sonra olunuyormuş. henüz bilmiyorum.
devamını gör...
savunduğum fikir. hepimiz stoacıyız.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
antik çağ yunan felsefesinde helenestik dönem olarak adlandırılan dönemin; kinizm, sofizm, pisagorculuk ve platonizm ile birlikte en önemli ve en ses getiren felsefe akımlarından biridir stoacılık. yunan filozof kıbrıslı zenon’un kurucusu olarak bilindiği stoacılık okulunda zenon stoacılık felsefesini; akıl, bilgi, doğal düzen ve ölümün sürekli akılda tutulması gerekliliği üzerinde temellendirir. bu akım adını ise yunanca’da ‘’sundurma’’ anlamına gelen stoa kelimesinden alır. çünkü zenon öğrencilerine derslerini bir sundurmada vermektedir.

erken dönem stoacılık dönemi olarak adlandırılan zenon döneminde ve ondan sonraki dönemde cicero, genç seneca, marcus aurelius ve epiktetos gibi düşünce ve söylemleri günümüze kadar ulaşan, stoacılık felsefesini benimsemiş filozof ve düşünürler bu okulun gelişmesinde büyük pay sahibi olmuşlardır.

stoacılar da düşüncelerini oluştururken; doğal düzen, erdem, etik, ahlak, ölüm ve mutluluk gibi kavramların üzerinde durmuşlar ve felsefi düşüncelerinin temellerini oluştururken insanın temel amacının mutluluk olması gerektiğinden ve bu mutluluğa ulaşmak için de doğaya uygun hayatlar yaşanılması zorunluluğundan bahsetmişlerdir. öte yandan stoacılık geliştikçe mantığın kuşatıcı koruması ve etik kavramının verimli şekilde üretilmesi konuları odak noktası haline gelmiştir.

onlara göre insanlar din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın tek bir eksende ‘’ dünya vatandaşı ‘’ olarak adlandırılmalıdır ve dünya vatandaşları da mutluluk için hiçbir dış koşula bağlı olmamalıdırlar. bu mutluluğun yegane yolu olarak ise dürüst ve adil yaşamlar sürüp aklımızı kullanarak hayatın kişiye verdiğini kabul etme gerekliliğini göstermişlerdir. dünya vatandaşlığı düşüncesinin getirdiği bir diğer çıkarım ise köleliğin reddidir. işte tam da bu noktada stoacılar köleliği doğal ve kaçınılmaz bir kavram olarak gören aristocu düşünceden ayrılırlar. stoacılar köleliği kesin bir dille reddeder ve bu reddedişi de kutsal ve yüce bir irade tarafından herkese eşit şekilde verilmiş olan aklı kullanabilme yetisinden yola çıkarak tüm insanların eşit olduğu fikrine dayandırırlar.

stoacılar uzun uğraşlar neticesinde çalışmalarını 3 temel prensip altında yürütmeye başlarlar. bunlar ; algı prensibi, ( etrafımızdaki dünyayı algılama biçimimiz) eylem prensibi, ( aldığımız kararları eyleme dökme şeklimiz ) ve irade prensibi ( değiştirebileceğimiz ve değiştiremeyeceğimiz şeylerin – kontrol alanı - ayrımını yapabilme ve mutluluğumuzu bu irade üzerinde temellendirme ) olarak ifade edilebilir. bu 3 prensipten yola çıkarak stoacılar algı prensibi ile akli niteliklerimizi, eylem prensibi ile hareketlerimizi doğru yönetebilmeyi ve irade prensibiyle ise her şeyle başa çıkabilecek niteliğe sahip olabilme gücünü kendimizde bulabileceğimizi ifade ederler.

onlara göre aslında hayatlarımızdaki görevlerimiz çok basittir. yapmamız gereken tek şey sorunları tespit edip onların hangileri üzerinde gücümüz olduğunu bilecek yetiye sahip olarak birbirinden ayrıştırma becerisine haiz olabilmektir. diğer taraftan bakacak olursak şu an yaşamakta olduğumuz dünya atina meydanındaki renkli sundurmadan, roma meydanından ve bahçelerinden tamamen farklı görünebilir. bazılarımız yoğun stres altında, bazılarımı yaşamın getirdiği kaosla, bazılarımız ise bağımlılıklarla, aşk acılarıyla ya da bitmek tükenmek bilmeyen can sıkıntılarıyla uğraşıyor olabilir. işte tam da bu noktada stoacılar için temel görüş olan memento mori felsefesi devreye girmektedir.

stoacılar yaşamın iniş çıkışlarının farkındalığına sahip olmakla beraber yaşamın getirdiği inişlere serinkanlı ve bilinçli bir yaklaşım gösterirler. bunların yaşamın doğal akışının bir parçası olduğunu bilirler. fakat kimi zaman insanın bu inişlere katlanamayacağı, zorluklarla başa çıkamayacağı anlar olabilir diye düşünürler ve tam da bu noktada intiharı meşru bir ölüm şekli olarak görürler. onlara göre yaşam bir sahnedir ve rolünün tamamladığını düşünen kişinin en acısız bir şekilde yaşamına son vererek sahneden inmesi gerekmektedir. bu düşünceye sahip olan birçok tanınmış stoacı da yaşamlarına intihar ederek son vermişlerdir. ölüm konusuna bu bakış açısıyla yaklaşan stoacıları aslında bu düşünceye yine memento mori felsefesi götürür. latince ‘’ fani olduğunu hatırla ‘’ , ‘’ bir gün öleceğinin unutma’’ ve ‘’ şimdi yaşa ‘’ gibi anlamlara gelen memento mori tabirini ünlü stoacı marcus aurelius tüm hayatı boyunca aklından çıkarmamıştır. hatta bu sözleri ara ara kulağına fısıldaması için birini de görevlendirmiştir. peki ya ölümü sürekli akılda tutarak yaşamak stoacıların dediği gibi insana daha mutlu bir yaşam mı sunar yoksa spinoza ve nietzsche felsefelerinde olduğu gibi ölüm her zaman kötü bir karşılaşma mıdır ?

bir insanın hayatında başına gelebilecek son kötü şey ölümdür belki de. buna karşı hazırlıklı olmak, insan ömrünün sınırlı olduğunun farkına varmak ve zamanını kendi ve sevdikleri için memento mori felsefesi ekseninde en verimli şekilde kullanabilmek gerekmektedir. insan çoğu zaman, zamanın sınırsız olduğu yanılgısına kapılır. memonto mori insanı bu yanılgıdan kurtarıp hayatı ölümün gerçekliğinin farkında olarak daha yaşanılası kılmayı ve olumsuzluklardan etkilenmemeyi öğretir. aynı zamanda insanı yanılgılardan da korur. boş uğraşları, gereksiz hüzünleri, anlamsız ilişkileri ve geçip giden zamanın değerini anlayabilmeyi kolaylaştırır. bu sebeplerle stoacılık günümüzde de güncelliğini koruyan çok önemli bir felsefi akımıdır. son olarak

‘’ eğer aradığınız şey özgürlük ise arzularınızı sınırlayın. başkalarına dayalı her şeyden uzak durun. yoksa her zaman yardım edilemez bir köle olarak kalırsınız. ''
devamını gör...
ulan yaa
(bkz: stoya)
(bkz: serbest çağırışım)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim