zaman tüneli

hızlı yaşa genç öl!
gençlik güzel, her şeyi kararında yaşamak daha güzel.

taa ki insanın nankörü ile karşılaşana kadar kedilere nankör dedik.

140journos belgesi bu adamla ilgili kafamı açmıştı.

gerçekten zehir gibi bi' kafası var adamın
özellikle kafası gitmeden önce milletvekiliyken devletin kutsallaştırılmasıyla ilgili kurduğu cümleler beni çok etkilemişti.

"biz islam adına da olsa kutsal devlet istemiyoruz. bu bilince ermeliyiz artık; devlet diye diye anamızı ağlattılar. tabularla milleti susturdular, boğdular. biz müslümanların tarihi bir zaafıdır bu, bizim bu devletçi kafadan artık kurtulmamız gerek."

"bir ülkede devlet kutsallaşmışsa o devlete insanlar köle olur, kul olur. yine bir toplumda parti kutsallaşmışsa parti millete hizmet etmez, millet partiye hizmet eder. toplumun menfaatine kullanılmadığı zaman camiler dahi mukaddes ve mübarek değildir. "

gibi gibi.

hayatımıza halil sezai gibi bir protein tabanlı oluşumu sokan, çok kötü ama çok kötü film. takip eden yıllarda sarhoş vokal ve akustik gitar ikilisinin kulaklarımıza uyguladığı insanlık dışı muamele normal hale gelmişti. canlı müzik bir beş yıl kadar işkence olarak ele alındı.

sulu nohuttan nefret ediyorum..

özledim birine sarılmayı.
en son yazın kız yeğenim sarılmıştı dayı diye. öyle saf sevgi ile. tabii ki bende sımsıkı sarıldım.
erkek yeğenlerimde öyle bir şey yok. küçükken yaparlardı büyüdüler bıraktılar.

hele birde kavuşma sarılması var o ayrı bir eğlence muhabbet.

ya ayrılık sarılması tekrarlı olan. kopamamak daha o anda özlemek. ufff göz yaşartıcı...

içinde saçma sapan koruyucu olan her türden paketli gıda. beden bana emanet sonuçta.

sözlüğümüzün güzide yazarları kitaba dokunmadan, kokusunu içine çekmeden, kitabı mıncıklamadan okuyamıyorlar... yani sürekli söyledikleri bu. ben okumadiklarina eminim. o yüzden ne anlar sözlüğümüzün yazarları diyeceğim.

bunun dışında librera çok iyi bir app bu iş için. tüm formatlara uyumlu ve farklı okuma modları var epey konforlu bir okuma sağlıyor.

bunu yemem diyen herkese afiyetle o yemem dediği şeyi yedirebilirim, mutfakta o kadar iddialıyım.muhtemelen yapılan yemekten yada yemeğin yanlış yapılmasından kaynaklıdır. örneğin pırasanın acısını almadan, salça katmadan, havuç katmadan falan yaparsanız omu bende yemem. yada bezelye yemeği, salça çok önemlidir. enginarın ise portakallı denedinizmi? misal ben bulgur pilavını sevmem ama kabuska yemeğinin içinde bulgur yerim, yada kısır bayılırım veya çiğköfteye. yada mantının kızarmış halini hiç sevmem, haşlanmış haline bayılırım vs ...

sözlüğümüzün güzide yazarlarının epub/pdf formatında kitapları telefondan/tabletten okumak için kullandığı ve beğendiği uygulamalardır.

önerisi olan var ise android için, müteşekkir olurum zât-ı allerine.

siyasallaşmış olduğu için gerçek anlamından uzaklaşmış bir söz.

terör örgütlerinin, radikallerin sloganına dönüştürülen bu anlamlı sözün içi dinbazların ve teröristlerin marifetiyle boşaltılmış, öfke ve kin simgesi haline dönüştürülmüştür.

hamas'ın, hizbullah'ın, ışid'in, arap krallarının, siyasal islamcıların muhammed peygamber'i ve onun getirdiği dini temsil ettiklerini düşünen herkes, ateistler de yanılgıya düşer. muhammed ve din eleştirisi ayrı, bunların din adına işledikleri suçlar, günahlar ayrıdır...

(bkz: inanç veya ideolojik fikirleri eleştirirken yapılan hatalar)da bunu bahsettim, dini o dinin emretmediği şekilde hareket edenler üzerinden eleştirmek hatadır, şimdi burda islama hakaret ve küfür eden ateistleri görüp, nerede bir ateist görüyorsanız o saygısız ve dini inanışlara saygısı yoktur dersem ve bunun üzerinden ateizm yanlış çünkü insanları saygısız yapıyor şeklinde bir iddiada bulunursa ne kadar saçma olur dimi? hem ateistlerin hepsini saygısız ateist saydım, üstüne ateizmi bunlar üzerinden ele aldım. bu olayı üstte bahsettiğim başlıkta daha detaylı ele aldım.

bıçağı takmaları.

uluslararası ilişkiler kavramı olarak 1939 yılından itibaren literatürde yer almaya başlayan akımdır.

1919 yılında aberystwyth üniversitesinde, dönemin abd başkanı olan woodrow wilson'dan etkilenen bir grup akademisyen tarafından kurulan wilson kürsüsünde, realizmin tartışmadaki rakibi olan idealizm akımı yayılmaya başladı. idealizm savunucuları 1.dünya savaşından sonra kalıcı bir dünya barışı arıyorlardı. bunun için aynı yıl milletler cemiyeti kuruldu (1919). idealistler dünyada kalıcı barışın sağlanması için uluslararası hukukun olması gerektiğine, milletlerin kendi kaderinin tayin hakkı olduklarına (self determinasyon), açık diplomasi ile devletlerin krizleri daha barışçıl yollardan halledebileceklerine inanıyorlardı. ancak 1929'da abd'de patlak veren büyük buhran, 1930'lu yıllarda avrupa ülkelerinde otoriter ve faşist rejimlerin yükselişi ve nihayet 1939 yılında patlak veren 2.dünya savaşı sonrası idealizm savunucularına olan güven sarsıldı ve bu tarihten itibaren realizm akımına rağbet yükseldi.

realizme göre uluslarası arenada devletten başka bir aktör olamazdı, devletlerin tıpkı insanlar gibi çıkarcı olduğu ve bu yüzden uluslarası ilişkilerde belirsizlik ve kaosun hakim olduğu öngörülüyordu. realizm kavramı 1939'dan itibaren yükselişe geçse de kökleri eskiye dayanan bir kavram olduğunu söyleyebiliriz. antik yunan tarihçisi thucydides peleponezya savaşları adlı kitabıyla realizmin temelini attığı söylenebilir. rönesans hareketinin sembol isimlerinden olan niccolo machiavelli de prens adlı eserinde devletin, varlığını sürdürmekten başka sorunu olmadığını, etik değerlerin devletin bekasını etkilememesi gerektiğini belirtmiştir. thomas hobbes ise leviathan'da devletler ortaya çıkmadan önce insanın insana karşı mücedele içinde olduğunu, devletin ortaya çıkmasından sonra da insanın mücadeleci ve çıkarcı doğasının devlete yansıdığını belirtir. ayrıca alman tarihinin ünlü isimlerinden demir şansölye otto von bismarck da realizme güç dengesi kavramını kazandırmıştır. 20.yüzyılda da realizm akımını hans morgenthau, henry kissinger gibi akademisyen, asker ve devlet adamları temsil etmişlerdir.

adam islami vecibelerle gömülmek istememiş, yakılmak istemiş. bu memlekette bir ölünün vasiyeti bile yerine getirilmiyor. bırakın da kişi ölüsüne ne olacağına, nasıl bir işlem yapılacağına kendisi karr versin.
özgürlük konusunda aşırı ileri olduğumuz için adamın vasiyetini yerine getirme, zorla camiye getir. ondan sonra da cami de 3-5 zorbanın provakasyon yapsın. ulan adama hem istemediği şekilde tören düzenlemişsin, hem de sanki kendi seçimiymiş gibi birileri cenazeye saldırıyor.

tam komedi.

oyuncu listesinde johnny depp, forest whitaker, the notorious b.ı.g., tupac shakur, voletta wallace, josh hardwick, shamier anderson, dayton callie, louis herthum, shea whigham, neil brown jr., toby huss, mario cortez, xander berkeley, christian george, michael paré, melanie benz ve laurence mason gibi oyuncuların olduğu 2018 yapımı suç/gerilim türündeki bu filmin yönetmenliğini ise brad furman yapmıştır.

filmi beğendim gerçek hayattan alınma bir konu ve işlenişi güzel. iyi seyirler.

peter proud kaç kere yaşadı veya orijinal adıyla peter proud'un reenkarnasyonu,
film, max ehrlich'in 1970 tarihli aynı adlı romanından bire bir uyarlanmıştır. film, los angeles'ta bir üniversite profesörü olan peter proud'un, genç bir kadının gölde bir adamı öldürdüğüne dair tekrarlayan rüyalar görmeye başlamasını konu alıyor. rüyalar giderek daha canlı ve rahatsız edici hale gelir ve peter, kadınla ve rüyalarındaki olaylarla arasında tuhaf bir bağ hissetmeye başlar. sonunda rüyalarındaki yere gitmeye karar verir ve orada kadın marcia ve kızı ann ile tanışır. peter, marcia'ya giderek daha fazla takıntılı hale gelir ve kendisinin, onun ölmüş kocasının reenkarnasyonu olduğuna ikna olur. ancak geçmiş yaşamlarının gizemini daha derinlemesine araştırdıkça akıl sağlığını ve gerçekliğin doğasını sorgulamaya başlar.

dizinin ilk bölümlerini çektikleri tarlalara avm'ler, topçu kışlaları inşa edildi (!);

o sene doğanlar askere gittiler, yurt dışına gittiler, geldiler evlendiler çocuk yaptılar, çocuklarını okula yazdırdılar....

öyle bir dizi...

en uzun duzi olarak tarihe geçen bir duzi. bence izleyenlerinide diziye arada dahil etseler bizim içinde bir hatira olur kim oynamak istemezki 10 dk 'lık figuranlik neden olmasın. ..