zaman tüneli

kibar feyzo repliği...

modern avamokrasiye dahil edilerek, kaostan bir duzen devsirmek icin kullanilan gunumuzun aciz toplulugu.

ben başlık açmaktan vallahi yoruldum. kongre kelimesi ayrıca yoruldu. kongre yapılmadığı zaman partide bir sorun mu var? diye düşünüyor insan. delegelerin salonda devamlı yatılı kaldığı şüphesi var. yine kongre yapıyorlar. başkanlık seçimi de bugün yarın yapılır. cumhurbaşkanı adayları da ekrem imamoğlu imiş. şu binlerce yıllık yargılaması olan. yazık.

oyunlarda düşük performans göstermesi yüzünden olmak istediğim ama olamadığım insan. windowsu bırakıcam her türlü ama ne zaman bakalım.

aura kardeşim
milkşeyh kardeşim
renklirüyalaroteli kardeşim
adanakebap kardeşim

son derece hoş, güzel, tarz ve tavır sahibi, bakımlı, şık, janti, yakışıklı insanlar.

hepsinin kendine göre havası var.
allah nazarlardan saklasın.

aklıma organize işler filminde üzeyir abi* ve süpermen samet* arasında geçen diyaloğu getirmiş eylem.

- üzeyir abi sen dilsiz değilsin....niye hiç konuşmuyorsun?
- ....bir ara çok konuştum, hiç faydasını görmedim bıraktım.

o torunlar, abd icadi cahil avamokrasi sisteminin devreye sokulmasiyla cekip gittiler. aklin olmadigi yerde ahlak da kalmadi.

sergen sadece beni değil bu adamı da küstürdü beşiktaş'a. yolu açık olsun ne diyeyim. gidene dur diyemeyiz herhalde, gidecekse bırakın gitsin. boşu boşuna quaresma benzetmesi yaptık, zaten kimse quaresma gibi olamazdı.

lan ben niye iyi meme diye okuyorum bu başlığı sürekli..

benim o insan. 2020'den beri istisnasız kullanıyorum. ubuntu 16.04 ile kanıma girdi bu zehir ve o zamandan bu yana kullanıyorum. oyunlarda sıkıntı yok zaten eşşek değilsen lutris, steam falan halledersin (sadece xbox pass sıkıntılı çünkü linux'a destek vermiyor xbox ve lutris de anca bir yere kadar). windows'taki uygulamaların birçoğunu kullanabiliyorsun zaten linux'ta. driver konusuna gelince nvidia haricinde sizi zorlayacak bir şey olmaz. nvidia da ibineliğine açık kaynak desteği vermiyor. linux kernelleri donanımı algılar ve çalışmasını ona göre denetler zaten.

en iyi meme nerede yenir sorusu
diye okudum.

başlığın kapsayıcılığı gözlerimi yaşarttı. sözlüğün en güzel kadın yazarı değil, sözlüğün en güzel kadını olduğu düşünülen yazar da değil, sözlüğün en güzel kadın yazarı olduğunu düşünen kadın yazar.

3 katmanlı, muazzam, şiirsel, lirik ve kapsayıcı. bu geniş perspektif ancak muhtar emmimden çıkardı zaten.

öyle birileri var hakikaten. haksız da sayılır. belki de sayılmaz. bilemiyorum :d.

bir ortamda "en güzel benim" demek zaten çok muazzam bir ego bu arada. geçen arşi kardeşim de yakışıklılığından dem vurdu mesela :d. insanların kendini beğenmesi bence çok hoş. ben de kendimi beğeniyorum. karın kası yapmaya da başladık, kilo da verdik, "iyisin iyiii" diyorum kendime, yanağımdan makas alıyorum falan. bunlar hep olabilir.

en güzel benim demek niçin öz güven değil de ego mastürbasyonu? kıyas içeriyor çünkü. kendinden memnun olan insan kendini ötekilerle kıyaslar mı? kıyaslamaz. ama sizin için ben ille de kıyaslarsa nasıl düşünür örnek vereyim. benim iç sesim şöyle oluyor mesela:

"ulan çok tatlıyım bu fotide, hemen sözlüğe salayım." bu her fitili ateşleyen düşünce bakın. sonra sözlük yazarlarının fotoğrafları başlığına giriyorum bi bakıyorum milkşeyh bacım foti atmış. hemen aklım diyo ki "maşşşallah bacıma, bi içim su yine. allah işte yarattı mı yaratıyor." bakıyorum coup de grace (yazar) bacıma denk geliyorum. içimden diyorum "seni küçük afet seni, ateş ediyosun yine, hadi veriym şukunu çapkıııın." şimdi nevada bacım ve lilyum bacım ortalarda yok. zaten onları görünce kendime diyodum ki "sisicim bırak sen bu işleri, örgüne dön." farkında isek hiç en güzel benim diyemiyorum? neden? çok beğendiğim ve sevdiğim ve maşşallah afeti devran bacılarım mevcut çünkü.

bu deli kezolar diyor. neden? başkalarının güzelliği onlar için tehdit çünkü. hemen istiyor ki bi ben buradayım vurgusu yapsın. bu bilinçli bir şey değil, bilinç dışı bir ihtiyaç. kendisi rekabet halinde olduğu için geride kalmak istemiyor. halbuki öteki garibanların hiç haberi bile yok. renklirüyalaroteli bacım mesela, hiç düşünmüyor bunları. bakıyor objektife, kızıl lülelerini köfte dudaklarını çekiyor geçiyor. kimseye de sataştığını görmedik. ne gencim diyor, ne güzelim diyor.

ben normalde demiyordum. benim beden algım bozuk zaten, tam düzelmedi daha. ben kendini pek de güzel bulan biri değilim. ama şimdi bu kuduruk kezolar 1-2 uğraştı ya benle, iyice deli olsunlar diye öyleymiş gibi yapıyorum :d. halbuki yogada aman aman bi anlam bulduğum yok. ama salıyorum cıbıl yoga fotilerini, hemen hem güzelim hem yogalıyım, qudurun ezikler ayarında şeyler yazıyorum :d. antipatik mi? bence evet. ama haz alıyorum gerçekten. toksik mi? bi tık. ama olsun çok haz alıyorum. :d

sony'nin 2017 yılında piyasaya sürdüğü, aynasız fotoğraf makinelerinin aynalı makinelere üstünlük sağladığı ilk modeldir.
24 megapiksel tam kare (full frame) bir fotoğraf makinesi olan sony a9'un günümüzde bile güncelliğini korumasının (bana göre) 2 nedeni; saniyede 20 kare fotoğraf çekebilmesi ve otofokus konusundaki başarısıdır. bu özellikler nedeniyle hem spor hem de vahşi yaşam fotoğrafçılığının popüler ekipmanları arasında yer alır.
yaklaşık 2 yıldır sahip olduğum bu makinenin bana göre artıları ve eksilerini sıralıyorum.
artıları:
- kararlı ve hızlı otofokus
- saniyede 20 kare çekim
- tam kare olması nedeniyle, fotoğraflardaki alan derinliğinin fazla olması
- sony'nin üçüncü parti lens üreticilerine olan olumlu yaklaşımı nedeniyle her fiyat ve odak aralığında lens bulunabilmesi
- su geçirmezlik özelliği
- gövdede titreşim önleyici olması
- blackout (türkçe karşılığını bilmiyorum) olmaması

eksileri:
- sensör türü nedeniyle, dinamik aralığının görece düşük olması
- tam kare olması nedeniyle lenslerin büyük ve ağır olması

bundan önce fujifilm, olympus ve panasonic'in birçok amiral gemisi olarak tanımlanan modelini kullandım. kıyaslama açısından; fujifilm'in jpeg çıktıları (eğer doğru ayarlanırsa) rakipsizken, olympus ve panasonic (m4/3 ekosistemindekiler) boyut ve ağırlık konusunda rakipsizler. panasonic tam kare konusunda çalışıyor ama sony (canon ve nikon hakkında kullanıcı seviyesinde bilgiye sahip değilim) 2017 yılında ürettiği modelle bile panasonic'ten ileride yer alıyor.

özetle; eğer sokak fotoğrafçılığına meraklıysanız herhangi bir fujifilm; makineyi gün boyu çantanızda taşıyacaksanız olympus veya panasonic (m4/3); geri kalan her şey için sony a9 alabilirsiniz. fiyat konusunda da artık alınabilir seviyede olduğunu düşünüyorum.

sabah gazetesine konuşup;
“çıksınlar, söylediklerimin neresinin yanlış olduğunu millete açıklasınlar. hodri meydan! sahte hesaplarla ve organize linç girişimleriyle geri adım atmam. ben doğruları söyledim; eğer bir itirazları varsa, gerçek kimlikleriyle ortaya çıkıp söylesinler” demiş.
turkinform.com.tr/kilicdaro...
chp'ye savaş açmış resmen.

şüphe, kaygı, endişe, güvensizlik, uzaklaşma isteği.

o değilde oyuncu olduğu halde numaracıktan ağlamayı bile beceremeyen bir kadını ciddiye alamadım ben. o ne çirkin ağlıyor gibi yapmaktır ya.

korku..! evet evet en insani ve en evrenselidir tepkilerin.. "ya kaybedersem, ya o olmazsa.." korkusu.. inanın gerisi teferruattır..

son düzlüğe girerken şahbatur birinci gülnihal ikinci...