zaman tüneli
kendine hediye almak
-size hediye aldım beyefendi umarım beğenirsiz.
+aa ne zahmet ettiniz çok incesiniz.
-lafı mı olur ne demek. içimden geldi.
kendime hediye aldığım saatim kendime ulaştı. ay acaba hangi model saat aldım. akşam olsun da kendime vereyim. artık her şeyi kendi kendime verebiliyorum. böylesi de zevkli. maşallah nazar değmesin.
+aa ne zahmet ettiniz çok incesiniz.
-lafı mı olur ne demek. içimden geldi.
kendime hediye aldığım saatim kendime ulaştı. ay acaba hangi model saat aldım. akşam olsun da kendime vereyim. artık her şeyi kendi kendime verebiliyorum. böylesi de zevkli. maşallah nazar değmesin.
devamını gör...
hiç korona olmamış efsane nesil
bizim hanenin içinde 2 kişinin sonucu pozitif çıkmıştı ama ben yakalanmamıştım.
yine de hiç hatırlamak istemediğim zamanlar, annemin ağır geçirdiği süreç, çok zordu çok...
yine de hiç hatırlamak istemediğim zamanlar, annemin ağır geçirdiği süreç, çok zordu çok...
devamını gör...
bugonia
lantimos'un iyiden iyiye ellerin "edge" dediği şeyi kaybettiğini gösteren 2025 yapımı filmi.
rüştünü ispatlamış aktör/aktrislere oyuncağını bırakmayan bir anasınıfı öğrencisi inadıyla tutunuş sonrası ortaya çıkan istikrarlı güzel oyunculuklar, araya serpiştirilen birkaç güzel plan, beklenmedik yerlere dağıtılan ve "birazdan saçma sapan bir an yaşanacak ha, hazırlıklı olun" diye çığlık atan yaylı enstrüman sesleri.
the favourite sonrası filmlerinde, "çalışan" bu faktörlerin ötesine geçmiyor, geçemiyor adam. iyi veya kötü, rahatlatıcı veya rahatsız edici (çoğunlukla rahatsız edici) bir his uyandırma becerisini yitirmiş durumda. bunda, izleyenlerin kendisinin üslubuna tekrarlı maruziyet sonucu duyarsızlaşmasının etkisi elbette var; ama hikayenin ana maddesinde, soğanın katmanlarını soya soya ilerledikten sonra ulaşılan cücükte hiç bir şey yok artık. öylece perdeye bakıp "arada güzel bir müzik çalsa, hoş bir görsel denk gelse de eve giderken hatırlasam" diyor insan.
derdim yalnızca filmlerin özünün kurulaşması değil. aksine; bazı filmler olur, hikaye namına -neredeyse- hiçbir şey yaşanmaz, hatta şarjı uzun süren bir kamera çeşitli yerlerde kayda alır halde unutuldu da elde edilen videolardan film yapıldı sanar insan, öyle durağan, öyle "sıkıcılardır". halbuki becerikli bir yönetmenin ve kurgucunun elinden çıktığında, o deneysel sinema ürünü filmlerde dahi insan bir yere tutunabiliyor, bir tecrübe paylaşımı hissedebiliyor.
lantimos ne gerçekçi karakterler/dünyalar sunuyor, ne de o uçup gidebileceği güzel dünyalarda "gerçekten" uçup gidiyor. gerçek ve fantezi, gizli ve aşikar, insana ait ve insana ait olmayan arasında garip bir arafta sıkışmış kalmış ve bizleri de bu boşlukta zaman geçirmeye davet ediyor kendisi. vaktinde kalbimizi hoplatabildi, perdeye bakarken gözlerimizi kıstırabildi, dudağımıza iki tebessüm kondurabildi diye biz de kuzu kuzu gidip izlemeye devam ediyoruz.
bu kadar gömdük ettik ama seneye film çıkaracak olsa yine gidip izleyeceğimi de utanmadan, arsızca beyan etmek isterim; özellikle sinemada izleyecek film alternatifleri senaryosuz salak saçma yerli komediler yahut buram buran "beni torrentten çekip odanda bira içip cips yerken izlemelisin" kokan yabancı aksiyon/komedilerle dolu iken.
rüştünü ispatlamış aktör/aktrislere oyuncağını bırakmayan bir anasınıfı öğrencisi inadıyla tutunuş sonrası ortaya çıkan istikrarlı güzel oyunculuklar, araya serpiştirilen birkaç güzel plan, beklenmedik yerlere dağıtılan ve "birazdan saçma sapan bir an yaşanacak ha, hazırlıklı olun" diye çığlık atan yaylı enstrüman sesleri.
the favourite sonrası filmlerinde, "çalışan" bu faktörlerin ötesine geçmiyor, geçemiyor adam. iyi veya kötü, rahatlatıcı veya rahatsız edici (çoğunlukla rahatsız edici) bir his uyandırma becerisini yitirmiş durumda. bunda, izleyenlerin kendisinin üslubuna tekrarlı maruziyet sonucu duyarsızlaşmasının etkisi elbette var; ama hikayenin ana maddesinde, soğanın katmanlarını soya soya ilerledikten sonra ulaşılan cücükte hiç bir şey yok artık. öylece perdeye bakıp "arada güzel bir müzik çalsa, hoş bir görsel denk gelse de eve giderken hatırlasam" diyor insan.
derdim yalnızca filmlerin özünün kurulaşması değil. aksine; bazı filmler olur, hikaye namına -neredeyse- hiçbir şey yaşanmaz, hatta şarjı uzun süren bir kamera çeşitli yerlerde kayda alır halde unutuldu da elde edilen videolardan film yapıldı sanar insan, öyle durağan, öyle "sıkıcılardır". halbuki becerikli bir yönetmenin ve kurgucunun elinden çıktığında, o deneysel sinema ürünü filmlerde dahi insan bir yere tutunabiliyor, bir tecrübe paylaşımı hissedebiliyor.
lantimos ne gerçekçi karakterler/dünyalar sunuyor, ne de o uçup gidebileceği güzel dünyalarda "gerçekten" uçup gidiyor. gerçek ve fantezi, gizli ve aşikar, insana ait ve insana ait olmayan arasında garip bir arafta sıkışmış kalmış ve bizleri de bu boşlukta zaman geçirmeye davet ediyor kendisi. vaktinde kalbimizi hoplatabildi, perdeye bakarken gözlerimizi kıstırabildi, dudağımıza iki tebessüm kondurabildi diye biz de kuzu kuzu gidip izlemeye devam ediyoruz.
bu kadar gömdük ettik ama seneye film çıkaracak olsa yine gidip izleyeceğimi de utanmadan, arsızca beyan etmek isterim; özellikle sinemada izleyecek film alternatifleri senaryosuz salak saçma yerli komediler yahut buram buran "beni torrentten çekip odanda bira içip cips yerken izlemelisin" kokan yabancı aksiyon/komedilerle dolu iken.
devamını gör...
en iyi menemen nerede yenir sorusu
yumurta, domates, biber ve opsiyonel olarak peynir ile soğandan mürekkep bir çoban yemeğinin ennnn iyisini yemek zorunda değilsiniz salın menemeni. adanalı salih usta bile çözdü artık deneyim kolpacılığını hala daha en iyisiymiş götüm
devamını gör...
eski sevgiliden gelen hediyelerin akıbeti
bir tanecik moka pot almıştı onu da kullanırım gibi, atacak halim yok ya.
devamını gör...
aşık olunca vücudun verdiği tuhaf tepkiler
elin ayağın ayrı telden oynaması.
devamını gör...
en güzel sütlü tatlı
sütlaç, muhallebi, puding. pudingi ilk üç tatlı sırama koyarım. çocukken tenceresi bile kaşıklanan en tatlı anıların tatlısı.
devamını gör...
hiç korona olmamış efsane nesil
nesil değil birey olarak katkı sağlamak istediğim başlık.
o zamanlar bir ajansta çalışmaktayım. ofisimiz küçük. bir odada 6 kişi falan çalışıyoruz. ajansın en sevilen ve en iyi iş yapan iki adamı birden corona oldu. biri çok çok ağır geçirdi hatta ama şükür ki yaşıyor, entry bitince arayayım hatta kendisini. özledim abimi. neyse bu iki abim corona olunca biz de temaslıyız diye kalan bütün ajans elemanları test yaptırmaya gittik. o zamanlarki kız arkadaşım da bizim ofiste çalışmakta. beraber gittik test olmaya. yol üzerinde bi konuda şakalaşırken saçma sapan bi şakaya güldük ve bi küçük öpüşmemiz oldu. böyle dudaktan küçük bi mucuk ve çekil tarzı anlık gelişen küçük bişeydi.
o an biter bitmez dedim ki kızım naptık biz; temaslı veya hasta olabiliriz şu an ama mal gibi öpüştük. o mallığımıza gülüp 5 dakka sonra testlerimizi verdik. sonuç; o korona, ben korona değilim aşlsdka
işin kötüsü o dönemde annem ve kız kardeşim de bendeydi. hatta kız arkadaşımla da yeni tanışmışlardı falan. benim öpüşüp virüs kapma riski dışında da bi temas durumları vardı. kız arkadaşım corona çıktıktan bi beş gün sonra falan maaile gidip test olduk. hepimiz negatif çıktık. oytun erbaş bazı genlerin korona'ya yakalanmayacağını söylemişti bi ara. sanırım o olay gerçek ve biz üstün genlerimiz sayesinde korona'ya yakalanmadık. ben o dönem sinir, stres, iş yükü, uykusuzluk, alkol ve sigara kullanımım nedeniyle eğer korona'ya yakalanırsam kesin ölürüm diyodum. bence beni o dönem çok sık tükettiğim alkol ve turşu/turşu suyu korudu. ancak astım hastası annemi, ponçik kız kardeşimi ne korudu bilemem. bu sorunsala verebileceğim tek cevap, genler. üstün genlerimiz. başka bi açıklama bulamıyorum alşsdk
o zamanlar bir ajansta çalışmaktayım. ofisimiz küçük. bir odada 6 kişi falan çalışıyoruz. ajansın en sevilen ve en iyi iş yapan iki adamı birden corona oldu. biri çok çok ağır geçirdi hatta ama şükür ki yaşıyor, entry bitince arayayım hatta kendisini. özledim abimi. neyse bu iki abim corona olunca biz de temaslıyız diye kalan bütün ajans elemanları test yaptırmaya gittik. o zamanlarki kız arkadaşım da bizim ofiste çalışmakta. beraber gittik test olmaya. yol üzerinde bi konuda şakalaşırken saçma sapan bi şakaya güldük ve bi küçük öpüşmemiz oldu. böyle dudaktan küçük bi mucuk ve çekil tarzı anlık gelişen küçük bişeydi.
o an biter bitmez dedim ki kızım naptık biz; temaslı veya hasta olabiliriz şu an ama mal gibi öpüştük. o mallığımıza gülüp 5 dakka sonra testlerimizi verdik. sonuç; o korona, ben korona değilim aşlsdka
işin kötüsü o dönemde annem ve kız kardeşim de bendeydi. hatta kız arkadaşımla da yeni tanışmışlardı falan. benim öpüşüp virüs kapma riski dışında da bi temas durumları vardı. kız arkadaşım corona çıktıktan bi beş gün sonra falan maaile gidip test olduk. hepimiz negatif çıktık. oytun erbaş bazı genlerin korona'ya yakalanmayacağını söylemişti bi ara. sanırım o olay gerçek ve biz üstün genlerimiz sayesinde korona'ya yakalanmadık. ben o dönem sinir, stres, iş yükü, uykusuzluk, alkol ve sigara kullanımım nedeniyle eğer korona'ya yakalanırsam kesin ölürüm diyodum. bence beni o dönem çok sık tükettiğim alkol ve turşu/turşu suyu korudu. ancak astım hastası annemi, ponçik kız kardeşimi ne korudu bilemem. bu sorunsala verebileceğim tek cevap, genler. üstün genlerimiz. başka bi açıklama bulamıyorum alşsdk
devamını gör...
sözlüğün en yakışıklı 3 yazarı
tool
tool'un kedisi
tool'un tişörtü.
tool'un kedisi
tool'un tişörtü.
devamını gör...
sözlüğün en güzel kadın yazarı olduğunu düşünen kadın yazarı
hangisi o..
her dönem farklı biri ile sevgili olan vardı..
her dönem farklı biri ile sevgili olan vardı..
devamını gör...
her şeyden biraz bilmek
devamını gör...
eski türk filmlerinin huzur verici olması
eski istanbul manzarası olan filmlerde bu huzuru almaktayım. o boğaz manzaraları,deniz kenarları,kayıkçılar,gemiler,eski istanbul evleri ve sokakları...
devamını gör...
sözlüğün dış güzellikle kafayı bozmuş olması
okuyup anlamayan belki görerek anlarız diye düşünmüş olabilir..
devamını gör...
alp hasan aksoy
prema gibi yolun sonu scuderia ferrari olma ihtimali olan bir takımda yarışacak olan genç kardeşimiz.
www.youtube.com/live/yp8lS7...
www.youtube.com/live/yp8lS7...
devamını gör...
en iyi menemen nerede yenir sorusu
açsan fark etmez neresi olduğuu.
ama askerde çarşı izinlerinde bir yer vardı ulan ne güzel yapardı hanım ablam..
ama askerde çarşı izinlerinde bir yer vardı ulan ne güzel yapardı hanım ablam..
devamını gör...
bir hiç için yıkılan şeyler
(bkz: onur)
devamını gör...
günlük tanım düzenleme limitiniz doldu lütfen bir süre bekledikten sonra işleme devam ediniz
gene aldığım uyarı. ne zamandır almıyordum. demek ki bu ara sözlükte çok aktifmişim. birçok tanımıma edit geçerim. çok typo falan yapıyorum ya. bu tanım düzenleyebilme sınırsızlığı beni çok tembel yazmaya alıştırdı. bu limit aşma uyarısı ise işte arada kendime çekidüzen vermemi öğütlüyor gibi.
devamını gör...
hiç korona olmamış efsane nesil
pandemi döneminde olmadım ama işe başladığımdan beri sanıyorum yılda bir kez beni yakalıyor.
devamını gör...
dünyayı kurtaracak olan tek şey
(bkz: dünyayı güzellik kurtaracak)
devamını gör...
dünyayı kurtaracak olan tek şey
bot'larin tasfiyesini takiben gercek krallarin geri donmesi.
devamını gör...