zaman tüneli
sosyalist
şairin dediği gibi; şu hayatta tek gerçek sosyalist ölümdür.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
salmış
gamsızlık anlamında değil, osuruk anlamında
tam tersi pardon
gamsızlık anlamında değil, osuruk anlamında
tam tersi pardon
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
selda bağcan - fikrinden geceler yatabilmirem
devamını gör...
resident evil
yakın zamanda oynamaya başlamayı düşündüğüm seri. kısa süreli deneyimlerim * ve bazı serileri izlemiş olsam da tam anlamıyla oynamamıştım. bu sebeple başlangıç olarak ilk 4 oyununu oynamayı düşünüyorum.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
devamını gör...
geceye bir fransızca şarkı bırak
devamını gör...
aldous huxley
yazar olmasaydı cult lideri olabileceğini düşündüğüm yazar.
devamını gör...
doğum kontrol hapı
devamını gör...
it: welcome to derry
bu sözlükte kimse dizi, film, belgesel, anime, porno, güvenlik kamerası ekranı bile izlemiyor herhalde. maç izleniyor.
insan bazen yerli ve milli sözlüğünde kritik okumak istiyor, giriyorum başlıklara "beğendim güzeldi" "çok sıkıcı olmamış" bunlara bile razıyım ama gündemde olan popüler işler hakkında bile içerik okuyamıyoruz. az okuyan var etkileşim almıyor diye mi acaba, değmez ne yazıcam. insan kendi hatırlamak için yazar bazen.
aslında yazsa iyi yazacağından emin olduğum yazarlar var burada, demek ki heves yok, sözlük bitmiş meh.
6.bölüm bizim uzaylı yamyam paylaçoyu babası zanneden bir kadın hemşire girdi konuya.
oysaki babasını yemiş içmiş sindirmiş sıçmış yıllar önce, onun yerine geçmiş bunu kandırıyor. balkabağım çok açım.
bu deli de kendini paylaço yapmış babamı göreceğim diye çoluk çocuğu bu ite yem ediyor.
dizi ilk bölümden itibaren bilinçaltı manipülasyon yöntemleriyle avlarını korkutma, yanıltma, birbirine düşürme ve sonrasında değişik formlarda fiziksel saldırya geçme olayını çok güzel ve yaratıcı şekilde yansıttı. bu işi rüyalarda yapan freddy cruger dan çok daha vahşi ve acımasız teknik olarak yenilmez bir düşman bu. ancak hapsedilebilirdi.
asıl mücadele hedefi çocuklar olduğu için onunla mücadele eden çocukların cephesinde gerçekleşiyor.
insan bazen yerli ve milli sözlüğünde kritik okumak istiyor, giriyorum başlıklara "beğendim güzeldi" "çok sıkıcı olmamış" bunlara bile razıyım ama gündemde olan popüler işler hakkında bile içerik okuyamıyoruz. az okuyan var etkileşim almıyor diye mi acaba, değmez ne yazıcam. insan kendi hatırlamak için yazar bazen.
aslında yazsa iyi yazacağından emin olduğum yazarlar var burada, demek ki heves yok, sözlük bitmiş meh.
6.bölüm bizim uzaylı yamyam paylaçoyu babası zanneden bir kadın hemşire girdi konuya.
oysaki babasını yemiş içmiş sindirmiş sıçmış yıllar önce, onun yerine geçmiş bunu kandırıyor. balkabağım çok açım.
bu deli de kendini paylaço yapmış babamı göreceğim diye çoluk çocuğu bu ite yem ediyor.
dizi ilk bölümden itibaren bilinçaltı manipülasyon yöntemleriyle avlarını korkutma, yanıltma, birbirine düşürme ve sonrasında değişik formlarda fiziksel saldırya geçme olayını çok güzel ve yaratıcı şekilde yansıttı. bu işi rüyalarda yapan freddy cruger dan çok daha vahşi ve acımasız teknik olarak yenilmez bir düşman bu. ancak hapsedilebilirdi.
asıl mücadele hedefi çocuklar olduğu için onunla mücadele eden çocukların cephesinde gerçekleşiyor.
devamını gör...
makita
daire testeresiyşee meslek hayatımın en başında, türkiye elektrik kurumunda tanıştım ilk kez. şöyle bir şeydi:

çalıştığı zaman ciyyaaaak diye bir ses çıkartırdı. birisinin dalgınlığına gelse kolunu parmağını koparır lan bu dedim. koparmazmış. elini altına uzatınca testere hemen yuvasına çekilip motoru durduruyordu.
japon yapmış abi derler ya. tek'ten ayrıldım. özel sektöre geçtim. yıllar sonra o iş yerimi bir kez daha ziyaret ettiğimde boyası dökülmüş ama halen çalışır vaziyetteydi.

çalıştığı zaman ciyyaaaak diye bir ses çıkartırdı. birisinin dalgınlığına gelse kolunu parmağını koparır lan bu dedim. koparmazmış. elini altına uzatınca testere hemen yuvasına çekilip motoru durduruyordu.
japon yapmış abi derler ya. tek'ten ayrıldım. özel sektöre geçtim. yıllar sonra o iş yerimi bir kez daha ziyaret ettiğimde boyası dökülmüş ama halen çalışır vaziyetteydi.
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
we are born of one breath, one word
devamını gör...
gemilere yıldırım düşmesinin sonuçları
başlıktan çok alakasız ama keşke bazılarının götüne düşse... yanık götlerine ne gülerim.*
devamını gör...
makita
festool'u saymazsak (fiyatları makita'dan ortalama 3-4 kat daha pahalı) piyasada bulunabilecek en iyi elektrikli el aletlerini yapan birkaç firmadan biridir.
rakipleri arasında bosch professional (mavi olan bosch modelleri), dewalt ve milwaukee vardır.
rakipleriyle kıyaslayacak olursak;
- bosch batarya ömrü ve ince işçilik konularında en iyidir fakat ürün gamında daha az çeşit vardır ve makita kadar dayanıklı değildir.
- dewalt genelde makita'nın en büyük rakibi olarak görülür fakat bunun nedeni amerika'ya ait bir marka olması ve amerika'da makita'nın ürünlerine kıyasla çok ucuza satılmasıdır. dayanıklılık ve ürün çeşitliliği konusunda makita'nın gerisindedir.
- milwaukee'nin en büyük pazarı amerika'dır ve genellikle profillerinde amerika bayrağı bulunan milliyetçilerin bedavaya yaptığı reklamlarla satışlarını artırır. milwaukee'nin ürünlerinin özelliği çok güçlü motorlara sahip olmalarıdır ve hiçbir işte nazlanmamalarıdır. bunun dezavantajı, detay gerektiren işlerde tazmanya canavarı gibi davranmalarıdır. yani bir duvarı kıracaksanız bu konuda en iyisi milwaukee iken o duvarı düzgünce delecekseniz en kötüsü milwaukee'dir.
hitachi ve panasonic hakkında kişisel deneyimime dayalı bilgim yok fakat her ikisinin de yaptıkları her işte olduğu gibi bu işte de çok başarılı olduklarını biliyorum.
makita'ya dönelim...
makita'nın kablolu olarak hem 220/240 volt hem de 110 volt modelleri vardır. amerika'nın tamamında ve avrupa'daki şantiyelerde 110 volt olan modeller kullanılır. 240 volt olan modelleriyse ev ya da iş yeri kullanımına uygundur.
bataryalı modelleri ise 10.8/12 volt, 18 volt, 18x2 volt ve 40 volt olarak piyasada bulunur. 10.8/12 volt olanlar genelde hafif işlere uygundur ve ürün gamı geniş değildir. 18 volt olanlar en yaygın kullanılan ve en geniş ürün gamına sahip seridir. makita'nın 18 volt modelleri (yanlış bilmiyorsam) piyasad en fazla ürün çeşidine sahip seridir. 18x2 volt olan modeller aynı anda 2 tane 18 volt batarya takılabilen modellerdir. 40 volt olanlar en güçlü modellerdir ama 18 volt olanların gösterdiği performanstan dolayı satışları beklenenin altında kalmıştır.
devam etmeye üşendim.
rakipleri arasında bosch professional (mavi olan bosch modelleri), dewalt ve milwaukee vardır.
rakipleriyle kıyaslayacak olursak;
- bosch batarya ömrü ve ince işçilik konularında en iyidir fakat ürün gamında daha az çeşit vardır ve makita kadar dayanıklı değildir.
- dewalt genelde makita'nın en büyük rakibi olarak görülür fakat bunun nedeni amerika'ya ait bir marka olması ve amerika'da makita'nın ürünlerine kıyasla çok ucuza satılmasıdır. dayanıklılık ve ürün çeşitliliği konusunda makita'nın gerisindedir.
- milwaukee'nin en büyük pazarı amerika'dır ve genellikle profillerinde amerika bayrağı bulunan milliyetçilerin bedavaya yaptığı reklamlarla satışlarını artırır. milwaukee'nin ürünlerinin özelliği çok güçlü motorlara sahip olmalarıdır ve hiçbir işte nazlanmamalarıdır. bunun dezavantajı, detay gerektiren işlerde tazmanya canavarı gibi davranmalarıdır. yani bir duvarı kıracaksanız bu konuda en iyisi milwaukee iken o duvarı düzgünce delecekseniz en kötüsü milwaukee'dir.
hitachi ve panasonic hakkında kişisel deneyimime dayalı bilgim yok fakat her ikisinin de yaptıkları her işte olduğu gibi bu işte de çok başarılı olduklarını biliyorum.
makita'ya dönelim...
makita'nın kablolu olarak hem 220/240 volt hem de 110 volt modelleri vardır. amerika'nın tamamında ve avrupa'daki şantiyelerde 110 volt olan modeller kullanılır. 240 volt olan modelleriyse ev ya da iş yeri kullanımına uygundur.
bataryalı modelleri ise 10.8/12 volt, 18 volt, 18x2 volt ve 40 volt olarak piyasada bulunur. 10.8/12 volt olanlar genelde hafif işlere uygundur ve ürün gamı geniş değildir. 18 volt olanlar en yaygın kullanılan ve en geniş ürün gamına sahip seridir. makita'nın 18 volt modelleri (yanlış bilmiyorsam) piyasad en fazla ürün çeşidine sahip seridir. 18x2 volt olan modeller aynı anda 2 tane 18 volt batarya takılabilen modellerdir. 40 volt olanlar en güçlü modellerdir ama 18 volt olanların gösterdiği performanstan dolayı satışları beklenenin altında kalmıştır.
devam etmeye üşendim.
devamını gör...
iş arkadaşına aşık olmak
işkolik biri ise kendi işimizi kurarız güzel olur
(bkz: benim aşk hayallerim bile kariyer içeriyor)
(bkz: benim aşk hayallerim bile kariyer içeriyor)
devamını gör...
gemilere yıldırım düşmesinin sonuçları
kırda dolaşırken fırtınaya yaklanırsan ağaç altında ya da açık alanda durma. yıldırımm alandaki en yüksek yere düşer diye anlatılır. bu da ağaç, ağaç değilse siz olmaktasınız.
peki gemi ne olacak. açık denizde fırtınaya yakalandı gemi. deniz yüzeyinde en sivri nokta gemi ve geminin direği. yıldırıım çat diye gemiye düşer.
modern gemiler hemen tamamen metalden yapıldığı, ayrıca geminin büyüklüğüne bağlı olarak iki ya da çok sayıda paratoner kullanıldığı için yıldırım pek zarar vermez. geminin kendisi bir faraday kafesi görevi görür. ayrıca paratonerden denize dalış noktalarına bakır şeritlerle yıldırım yolu yapılarak yıldırım denize verilir.
peki ahşap tekneler? paratonerin bulunuşuna kadar yıldırım büyük sorundu. paratoner icat olununca direklerin tepesinden denize, bugünkü gibi bakır hatlarla bağlantı yapılıyordu.
peki paratoner öncesi? hiç. eğer güvertede barut varsa patlıyor ve gemi parçalanıp batıyordu. ana direk parçalanıyor ve gemi neredeyse hareketsiz kalıyor, ya da yanıyordu. personel kaybı cabası.
neyse şimdi paratoner var.
peki gemi ne olacak. açık denizde fırtınaya yakalandı gemi. deniz yüzeyinde en sivri nokta gemi ve geminin direği. yıldırıım çat diye gemiye düşer.
modern gemiler hemen tamamen metalden yapıldığı, ayrıca geminin büyüklüğüne bağlı olarak iki ya da çok sayıda paratoner kullanıldığı için yıldırım pek zarar vermez. geminin kendisi bir faraday kafesi görevi görür. ayrıca paratonerden denize dalış noktalarına bakır şeritlerle yıldırım yolu yapılarak yıldırım denize verilir.
peki ahşap tekneler? paratonerin bulunuşuna kadar yıldırım büyük sorundu. paratoner icat olununca direklerin tepesinden denize, bugünkü gibi bakır hatlarla bağlantı yapılıyordu.
peki paratoner öncesi? hiç. eğer güvertede barut varsa patlıyor ve gemi parçalanıp batıyordu. ana direk parçalanıyor ve gemi neredeyse hareketsiz kalıyor, ya da yanıyordu. personel kaybı cabası.
neyse şimdi paratoner var.
devamını gör...
iş arkadaşına aşık olmak
steve rogers ile peggy carter'ın yaptığı eylem.
"just kiss me once, and kiss me twice, then kiss me once again."
"just kiss me once, and kiss me twice, then kiss me once again."
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
ya kendisi hakkında düşünülenleri çok merak ediyor ya başlık güncellemeyi seviyor ya da insanların diğerleri hakkındaki düşüncelerini okumayı seviyor diye düşündüm. günde 2-3 kere bu başlıkta görüyorum gibi. ama bana öyle gelmiş de olabilir gibi. umarım halis görmüyorumdur. çünkü birinin entry girmesi kötü değilken benim hayal görmem kötü olabilir.
devamını gör...
ayrılalım diyen sevgiliye söylenecek son kelime
eskiden birliktelikler daha doğal ve en önemlisi yedeksiz "oynanırdı"...
dolayısıyla ayrılık da bu kelimeyle değil bir durumun sonucunda doğal yaşanırdı.
dolayısıyla ayrılık da bu kelimeyle değil bir durumun sonucunda doğal yaşanırdı.
devamını gör...
ayrılalım diyen sevgiliye söylenecek son kelime
olur.
ayrılmayı düşünüp dile getirmiş, kimin ne dediği önemsiz artık.
ayrılmayı düşünüp dile getirmiş, kimin ne dediği önemsiz artık.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
hint nick li. çok da guru olmayan. sandai. damgalı. yılışık geçi süzer.
devamını gör...