zaman tüneli

2024. evet çok uzak bir yıl değil, ancak 2025 benim için kötü bir sene olunca o zamanlardaki yaşantımı deli gibi özlüyorum. mutlu, sorunsuz, keyifli, hayattan keyif aldığım, ciddi bir sorun yaşamadığım, muhteşem bir yıldı 2024. gelen gideni aratırmış. keşke hiç bitmeseydi, kalsaydık 2024'te. ayrıca birçok kişi de benim gibi 2019'dan ve corona virüsünden sonra en güzel geçen yıl olduğunu düşünüyormuş.

abd de deyimlere konu olmuş bir isimdir.

tebessum ettiren başlık :) yaratıcı sözlükcüğüm benım kalp.

yıllar geçse de bir türlü oturtamadığım şeyler.
avusturya-avustralya. genelde "avusturya mıydı avustralya mıydı? kangurusuyla bilinen işte" diyerek söylerim.
metro ve ankaray güzergahları. doğma büyüme ankara'da olsam da hala arada karıştırıyorum.
et sote yaparken önce et mi kavruluyordu yoksa soğan mı? nefis yemek tarifleri enter.
uzun ilişki sonrası yeni sevgilinin ismi. yok yok o kadar da ayı değilim. ama bir kere birine "cuma" demiştim. cuma diye tanıdığım erkek de yok halbuki. cuma ne ya? gereksiz kavga edilmişti.

kalergi planı'nın tıkır tıkır işlemesi sonucu ortaya çıkan insan tipine örnektir.

merhametli insandır.

ne oldu kediyi köpeği mi kıskanıyorsunuz şimdi de? kendinizi kediyle köpekle bir mi tutuyorsunuz da onlara gösterilen sevgiyi kıskandınız asfdsfdsf.

(bkz: patron çıldırdı)

ten uyuşmazlığı gibi bir durumu ortaya çıkarır buna da don uyuşmazlığı denir.

(bkz: tahtaya vurmak).

mülakat diyorum çünkü bu biri ile tanışıp, normal bir ilişki kurmak bence gerçekten iş mülakatına döndü. yahu selam merhabadan sonra iş, maaş, statü sorgusu başlıyor. orayı geçerseniz bölüm atlamış oluyorsunuz ama ekstra can hakkınız olmuyor. bu seferde ev, araba, düğün ve altın şartları dikte ediliyor. tüm bunlar olursa süreç evliliğe doğru gidiyor diyorlar. diyorlar ama ben hiç bu aşamayı göremedim.

durdum ve düşündüm. ben hayat arkadaşı arıyorum. ama sanırım yatırım anlaşması yapmak için mülakatlara istemeden de olsa girmişim. anlayacağınız saçma bir paradoks var yani ağalar. ne olacak bilmiyorum. açtım bi soda, uzattım ayaklarımı dalgamdayım. size hayırlı işler bol güneşli günler dilerim.

aslında bu dönem başından beri 20-30 üniversitede pilot uygulaması başlatılan hiçbir işe yaramayan, hocaların "yoklama" inisiyatifini de elinden alan saçma uygulama. kardeşimin okulunda* da bu dijital yoklama sistemine geçildiğinde anlatmıştı. hocalar sistemden bir kod alıyor, öğrenciler de o kodu sisteme giriyormuş. kendisi, bu sisteme geçildiğinden beri daha az okula gidiyor.* imza attıracak insan bulmaktan daha kolay olduğunu söylemişti. kodu da genelde grupta paylaşan illa birileri oluyormuş. kodu al gir geç.
yoklama sisteminin varlığının saçmalığını geçtim bari yapacaksanız düzgün yapın ama amaç zaten bir sistem oturtmak olmadığı için... bilemiyorum altan bilemiyorum.

'k-pop demon hunters' müzikal animesi neden çok beğenildi.

çözemiyorum. anlayamıyorum.

anlayanların analizlerine gereksiniyorum. ya da paylaşımımı sileyin ve unutayım. hımm. belki de.

#3811662
hayatinda kac ulke gordun ?
cahillik boyle birsey. hicbirsey bilmiyorsun ama herseyi bildigini saniyorsun...

ay büfe miydi dın büfe miydi?

bir tanga giyen erkek ve iclik giyen kadin iliskisi kadar marjinal degildir.

tanga-tunga esmer bomba.

çıkarın kıyafetleri, cıbıl cıbıl işte. misss

2009 senesi çok güzeldi.

yaşayacağın gün ile ilgili olumsuz düşüncelerin varsa; güne başlarken yapılacak temel çözümdür.

''duruşunu değiştir''

duruşun değişirse hayatın sana karşı duruşu da değişir. etki-tepki olayı yani...