senigidifindikkiran yazar profili

gereksiz duygu sömürüsü sözüdür. ulan tır tekeriyle memleket özlemi mi giderilir amk? ben de o zaman gideyim lider muş tur'un tekerleğini koklayayım ne de olsa muş'tan geliyor.

2005 doğumluyum sadece 2 cumhurbaşkanı 3 başbakan gördüm ve sadece iktidarda olan 1 parti gördüm. annem ve babam ecevit, demirel, özal dönemlerini falan anlatıyor öyle özeniyorum ki.

çok açık bir sebeptir. hindistan'ın ingiliz sömürgesinde olduğu dönem ingilizler hintlilerin sömürüldüklerini düşündürmemek için, halkı isyana engellemek için ağır bir matematik müfredatı kullanmaktaydı. hatta ezberlenmesi çok zor olan logaritma cetvelini ezberletmişlerdir. bugün yazılım ve diğer matematik alanlarında ileri seviye olan hindistan'ın ileri seviye olmasının sebebi budur.

fiat'ı görünce araba modeli sandım allah affetsin.

#3690044 valla çok şükür bir öğretmene ağlayacak kadar düşmedim.

çok doğrudur. senede 4 ay yatış, devletin her türlü imkanı sağlaması, aylık 50 bin maaş (eğer kıdemliyse daha yüksek), öğrenciye istediği gibi davranma, akıllı tahtadan slayt okuyup ders anlattığını sanma. ne zorlukları var? ayrıca işin üzücü tarafı ücretli öğretmenler asgari bile alamazken bunlar emeklilik yaşına gelmelerine rağmen emekli olmayıp yer işgal ediyorlar. bundan 8-9 yıl önce ortaokuldaki türkçe öğretmenimiz "ben ders işlemediğim zaman maaşımdan 40dk kesilmiyor" demişti. bakın bu söz bile ne kadar acı.

sadece türkiye tanıyor. azerbaycan bir dönem tanıyacaktı fakat dağlık karabağ meselesinden ötürü tanıyamadı. bir ara boris johnson kıbrısı tanıyacaktı ama o da yapamadı.

fistingci fistingci, aynı zamanda şehit haberini altyazı geçip yemek tarifini ana haberde geçen a haber'i unutmayacak. terörle mücadele deyip masa altından pazarlık yapanları unutmayacak, eski maraş belediye başkanının abisinin depremde yıkılan evlere imar vermesini unutmayacak, ülkede her yıl yakılan binlerce hektar arazinin kasten yakılmasını unutmayacak, 5-10 yıl içinde tl'nin değerinin b*ka çevrilmesini unutmayacak. kendinizi kandırmayın oğlum, devriniz bitti sizin. ben de z kuşağı bireyi olarak (2005) sizin bu pis düzeninize çomak sokacağız.

kendisine bisküvici amca denilerek pr'ı yapıldı. fetöcü cenaha yaptığı yardımlarla bilinir. ürünleri fetöcüler sayesinde tüm türkiye'de satıldı ve marka yaptı. bugün artan teknoloji ve gelişen biyoteknoloji sayesine ürünlerinde neler neler olduğu ortaya çıktı. bugün o mirası oğlu devraldı. oğlu da akp'nin en büyük kalesi olan kısıklı'da tüm şirketlerini tutuyor.

yok arkadaş şu ülkede güveneceğimiz biri bile yok.

pringles türkiye'den çekilmedi mi? ama fiyatı da kazık gibi olmuş. nerede o 5 liraya küçüğünü aldığımız yıllar.

1-adnan menderes ve celal bayar (tüm çöküş burada başladı. marshall yardımları,köy enstitülerinin kapatılması, chp'yi sindirme politikası)

2-cemal madanoğlu ve askerleri (menderesi asıp diğer dünyaya günahsız göndermeleri ve sağcılara ajitasyon malzemesi vermeleri)

3-süleyman demirel (geldiği gibi tüm halkı yardımlara, erzaklara muhtaç etti. ekonomiyi bombok etti)

4- turgut özal (özel sektörün önünü açtı, birçok önemli kamu kurumları ilk bu zaman özelleştirildi ve hazine ilk bu zaman geniş çaplı talan edildi)

5-tansu çiller (beceriksizliğiyle ülkeyi talan etti. oğluna tekne, ada aldı)

6-necmettin erbakan (normalde bu listeye rahmetliyi koymayacaktım ama o malum şahsı başımıza bela etti)

7-o malum şahıs (yapmadığı şey mi kaldı allasen? bir de burayı okuyorsunuz)

demirören'in kredi kartını almıştır, halen vermemiş söylenene göre.

eski cnn türk muhabiri. şimdilerde muhalefet saflarına geçerek beni şaşırtmıştır. galiba demirören bu arkadaşı silah zoruyla çalıştırıyordu.

aslında alman kökenli bir marka olup 2000'li yıllarda alba ve beko ortaklığında satın alınmış olup daha sonra beko'nun alba hisselerini de satın almasıyla %100 beko markası olmuştur. grundig şimdi beko ile ihraç edilen markalardan biridir.

sürekli instagram keşfetimde karşıma çıkan filmdir. bugün "yeter anasını satayım izleyeyim gitsin" diyerek açtım izledim. filmde zana ve dana adında iki tane öksüz ve yetim çocuk var. bu iki kardeş geçimlerini mahalleli tarafından sağlamakta ve ayakkabı temizliği yapmaktadırlar. bir gün superman filmi sinemaya vizyona girmiştir. bu arada söylemeyi unuttum film 90'lardaki ırak'ta geçmektedir. superman filminin vizyona girmesiyle çocuklar sinemaya gitmişlerdir ama sinemaya gidemedikleri için sinema kubbesindeki pencereden izlerken kovulur ve hırpalanırlar. daha sonra amerika'ya gitmek isterler. amerika'ya gitmek için eşek alırlar ama eşek bir yere kadar gidebilir ve satarlar. daha sonra bir adama gidip arabanın bagajına binip ırak'ı terk ederler ama arabadan atılırlar. daha sonra biri mayına basıp orada da mahsur kalır. en sonunda mayın patlamaz ve abisiyle karşılaşırlar. filmi izlerken beklentim yüksekti ama o kadar olmaması gerekiyormuş.

abartılmadığı sürece saçma değil. hem doğulu birine düğün saçma denir mi yahu? düğün bizim memlekete gitme bahanemizdir.

çevremde neredeyse herkes 89 doğumlu. ben 2005'liyim. hiç 91'li, 88'li, 85'li görmedim. kesin bu sözlükte de herkes 89'ludur.

amerika'daki devlet yetkililerinin el atması gereken kişidir. bir fotoğraf paylaşılmıştı kendisi ve çocuklarıyla beraber, çocukları erkekmiş ben onları kız sandım üçünü de. sırf kendisi biseksüel diye çocuklarının da hayatlarını kaydıramaz.

ülkenin ihtiyacı olan sistemdir. hatta fransa'da nasıl 1.cumhuriyet, 5.cumhuriyet gibi tabirler varsa bizde de böyle olmalı. cumhuriyeti tekrardan halkın faydasına işleyen bir rejim olarak sağlamalıyız. parlamenter sistemi de çift meclisli bir sistem olarak kullanmalıyız. biri tbmm olarak, diğeri de okumuşlar meclisi olan senato olarak faaliyet göstermeli. khk'lar senato onayından geçmesi zorunlu olmalı. başkanlık sistemi yüz yıllardır parlamenter sistemle yönetilen ülkelerde işe yaramaz, zararı dokunur. neden ingilterede başkanlık sistemi denenmiyor, neden amerikada parlamenter sistem denenmiyor, çünkü nerede hangi düzen alışılmışsa o devam eder. bu ülke parlamenter sistemle kuruldu ve evvelinde de parlamenter sistem vardı. bu inadınızdan bir gün vaz geçeceksiniz ama inşallah o gün pişmanlıkla olmaz.