rüya, bütün çektigimiz.
rüya kahrım, rüya zindan.
nasıl da yılları buldu,
bir mısra boyu maceram...
bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
bilmezler nasıl sevdik,
iki yitik hasret,
iki parça can.
çatladı yüreği çakmaktaşının,
ağıyor gök kuşaklarının serinliğinde
çağlardır boğulmuş bir su...
ağıyor yeşil.
devamını gör...

bazen kimse seni anlamazken dinlemezken kağıdın kalemin sana şifa olması.
devamını gör...

adı var kendisi yok gibi bir şey.

birilerini takip ediyoruz ama çoğu yaşam belirtisi göstermiyor. sanki hepsi bir sayıdan ibaret. kendi aranızda fısır fısır ne konuşuyorsunuz getirin sola biz de ilim irfan sahibi olalım*.
devamını gör...

iskoçya'nın güneyinde 1576-1626 yılları arasında barok tarzda yapılan ve hatta bir rivayete göre walt disney’e cindirella’nın kalesi için ilham verdiği söylenen kale.
aslında bu yapı bir kale değil insanların yaşadığı bir konutmuş, elden ele geçerek sonrasında kale olmuş. artık içinde yaşayan kişilere ait eşyalar ve sanat eserleri sergileniyormuş.
peki bu kaleyi güzel kılan ne?
bunun en önemli nedenlerinden biri toz pembe olması ve barok tarzdaki detaylarıyla yukarıda da belirttiğim gibi masalsı evlere ilham vermesi.
bir diğer özelliği ise kalenin son sahibinin yapıda ışıklandırma istemediğini vasiyet etmesi, binanın halen sadece mumlarla aydınlatılmasıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çocukluğumun dizisi.. bu dizilerle büyüdüğüm için her izlediğimde içimi çocuksu bi sevinç kaplar. o samimi ortam izlerken kahkaha eşliğinde karnıma giren gıdıklanma hissi.. harikaydı be

en sevdiğim repliklerden birisi şeydi her duyduğumda etkiler beni:
"daha 8 yaşında falandım. babam gözümün önünde anama bir yumruk vurunca kendimi dışarı attım. etrafıma baktım tavuklar, köpekler, koçlar, sığırlar.. hiçbir hayvanın erkeği dişisine kuvvetini denemiyor. o zaman dedim ki dişisine vuran erkeğe hayvan bile demek yanlış. hayvana haksızlık.”

bir de matematikçimiz haydar’ın repliği var ki tespitin dibi:
“sıfır bir değer değildir. bir sayı bile değildir. anca başka bir sayının yanına gelince değer yaratır. tıpkı sevda gibi. sevdanın da tek başına bir değeri yok. ille de biri olmalı. sıfır ne kadar çoksa sayı o kadar çoğalır, sevda ne kadar çoksa insan o kadar çoğalır, büyür."
devamını gör...

ilgili başlıkta -sıkça sorulan sorular- ilgili bölümde yazılanlara dikkat edilerek yapıldığında daha etkili olacak hiledir.


karma puan nedir ? ne işe yarar ? 
- karma puanı, yazdığın tanımların, aldığın artı oyların ve burada geçirdiğin sürenin ganimetidir.
her ay düzenli olarak biriktirdiğin karma puanını banka hesabına yatırmaktayız. dilersen kafa store'da alışveriş yapabilir, dilersen ortak atm'lerden nakit olarak çekebilirsin.
son söylediğim şaka tabi. böyle taleplerle gelme hiç, nerede öyle bolluk?

liste halinde yazmak gerekir ise ;

yazarlar tarafından şahsına verilen (+) oy ve favori,
toplam tanım sayın ve tanımlarının içerisindeki kelime miktarın
tanımlarının özgünlük oranı, (kopya içerik puan sağlamaz)
online kalma süren.

gibi unsurlar karma puanını doğrudan etkiler.
bu puanlar ile, sözlükte bir takım kişisel özellikleri aktif edebilir ya da dilersen mis gibi enfes kafa sözlük rozetlerini açarak profiline ekleyebilirsin.
devamını gör...

s***rler öyle özgürlüğü. al sana faşizm.
devamını gör...

hak edene, ağzının payını.
devamını gör...

eyaletin ismi, eskimo-aleut dilinde büyük ülke anlamındaki alyeska kelimesinden geliyor.
devamını gör...

adalara mı modalara mı?
tabii ki adalara.. o tatlı vapur telaşı.
8.15 vapuru ile yonca evcimik eşliğinde kimseyi görmesende karşıda beyaz atlı olmasa da prens görünümlü prens adaları'na kavuşmak var. nedense aklıma hep ada sahillerinde bekliyorum gelir. sürekli mırıldanırım nerede kimi bekliyorum bilmiyorum ama bir fasıl eşliğinde var dolanmalarım. bir ada vapuru yandan çarklı bir biz heybeli'de her gece derken geçer zamanın. yol hiç bitmesin.. ister bisiklet ister yaya dönüp dolaşıp geleceksin yine o merkez çarşıya. ben burada şiir yazarım, hikaye yazarım nidaları her köşe başı çekilen hangisi güzel çıktı fotoğrafları... adalar güzeldir ruhu besler, dinlendirir. hele o heybeli yok mu!
devamını gör...

onların eşsiz müziğini, dinler dinlemez, gelmeye başlayan kafa güzelliğidir.

baba zula, saykodelik ve kendine ait bir felsefesi olan biricik müzik grubudur. ruhani ritm ve ezgilerin şahıdır.
kendileri; tüm kültürel, dinsel ve etnik önyargıları ve hınçları yenmek gibi bir amaçlarının olduğunu söylerler. işte sanatın yüceliği efendim. bana göre hedeflerine ulaşabilecek muhteşem çalışmalar yapıyorlar.

sarhoş, aslında köken olarak "serhoş" tan gelir. serhoş, farşca bir kelimedir. ser kafa demektir. hoş ise güzellik. serhoş kafa güzelliğidir. anadolu’da insanlar tarafından serhoş kelimesinin fazlasıyla kullanıldığını görürüz. hatta türkülerde bile serhoş kelimesi geçer. "sar" ın sözcük olarak bir anlamı yoktur. sadece büyük ünlü uyumuna uydurmak için anlamlı kelimeyi, anlamsız bir hale getirmişiz. elimize sağlık gerçekten. dilimize baktığımız zaman bu tür kelimelerin epeyce çok olduğu görürüz.

"baba zula" nın vermiş olduğu sarhoşluk, "magic mushroom" ların yaptığı kafaya benzer.
harekete geçirir seni. duyularını açar. farkındalığını artırır. kaldırır seni oturduğun yerden, şamanlar gibi dans ettirir sana. alemlerden alemlere uçurur. durdurur zamanı. her şeyi olabildiğince hissetmeni sağlar. meditasyonun kralını yaptırır sana. sebepsiz güldürür, tutamazsın kendini. bir müddet etkisinden kurtulamazsın, kulağında ezgileri çalıp durur.

dinlemek isterseniz bir parçalarını bırakıyorum.

devamını gör...

atv'nin yeni sezonda yayınlamayacağı mafya dizisi.

senaryosunu, oyunculuklarını vs. bilemem. kimileri silahlardan ve çatışma sahnelerinden dolayı diziyi yadırgayabilir, anlarım... ancak atv için bu karar bir yıkımdır. altı sezondur yayınlanmasına rağmen hala reytinglerde tepeye oynayan, tv izleyicisini uzun soluklu ekrana bağlayan bir diziden bahsediyoruz. türkiye'de beş sezonun üstünde yayınlanıp izleyiciyi bu denli ekrana bağlayan dizi sayısı azdır. ek olarak edho, tahmin edileceği üzere youtube yerine televizyonda tercih ediliyor. yani dizi, reklamları izleyen, her yayın günü çayını, kahvesini, meyvesini alıp televizyonun başına kurulan ve gece 12 buçuğa kadar kanalı değiştirmeyen bir izleyici kitlesi barındırıyor. diziyi illaki youtube'dan izleyenler de vardır ancak genel izleyici portresi, hafta boyu edho ile alakalı tek kare takip etmeyip yayın gününde televizyonun başına kurulan bir kitle. günümüz televizyoncularının youtube ve dijital platformlar karşısında uğradığı hezimeti de düşünürsek, edho ulusal bir kanal için bulunmaz nimet.

atv'nin diziyi yayından kaldırmasının iki sebebi olabilir:
1 - oyuncu maaşlarının çok yüksek olması: edho, maliyetli bir dizi değil. tarihi diziler gibi herhangi bir platforma, ya da bilim kurgu dizileri gibi video efektlerine ihtiyaç duymuyor. olup olabilecek en büyük efekt, silahlardan çıkan ateşleme efekti ya da bomba/patlama efekti. bunların haricinde efekt ya da prodüksiyon olarak ağır masraflar istemiyor. ancak yapım şirketinin ya da kanalın belini kırabilecek bir alternatif var: oyuncu maaşları! türkiye'de özellikle mafya dizilerinin oyuncuları, gerçek mafya babası gibi muamele görüyor ve izleyici tarafından hürmet görüyor. mesela ilyas karakterini canlandıran ozan akbaba... kuzey güney dizisinde dakika başı kıvanç tatlıtuğ'dan dayak yiyen bir karakteri canlandırırken hiç de göz önünde değildi ve tahminimce cüzi bir ücret alıyordu. ancak bugün, sokağa çıktığında sanki bir mafya ailesinin lideriymişçesine ilgi ve hürmet görüyor.

2 - siyasi sebepler
özellikle sedat peker mevzularının patlamasının ardından, dizi pek çok insan için (dolaylı olarak da kanal için) bambaşka bir anlam ihtiva etmeye başladı. dizi bu sebeple de, büyük yerlerden gelen emirler doğrultusunda yayından kaldırılmış olabilir.

ben bir kanal sahibi olsaydım edho'nun kendi kanalımda yayınlanması için elimden geleni yapardım. izleyici kitlesinin youtube'a ve netflix gibi dijital platformlara kaydığı şu günlerde, 200 bölüm boyunca reytingde tepeye oynamış, deli gibi reklam geliri olan ve pek de masraflı olmayan bir diziden bahsediyoruz. belki yayınlanır, belki yayınlanmaz bilemem. ancak yayınlanmadığı takdirde pek çok kişi üzülecek ve atv'yi boykot bile edecek.
devamını gör...

rus sineması’nın yükselişte olan yönetmenlerinden olan yuriy bykov'un karanlık filmi. film umursamazlık, o günün rusyasında olan kendini kurtarma, gelir adaletsizliği, rüşvet gibi konulara öyle bir parmak basıyor ki en aptal olanın anlayacağı bir şekilde. hikayemizin merkezinde sıradan babası ile tesisatçılık yapan dima yer almaktadır. dima iyilik sever dürüst namuslu bir adamdır fakat sosyal konular ve siyasetl ile de ilgilidir. aslında hayatı her hece kırılıp tamir ettiği evinin önünde olan bank gibidir. her gece sarhoş uyuşturucu etkisinde olan gençler kavga eder kırar, o da babası ile bıkmadan usanmadan tamir eder, hayalinde olan toplum gibi. filmin esas başlangıcı patlayan boruyu tamir etmek için gittiği fakir bir semtte olan binanın yıkılacak olduğunu farketmesi üzerine annesinin yardımıyla o gece doğumgününü şehrin ileri gelenleri aslında pisliğe batmış olanları ile kutlayan belediye başkanına aktarır ama eğlencede bulunanların umrunda değildir o binadakiler sadece kendi keseleri umurlarındadır ve bunun için herkesi harcayabilirler dimayı bile. bir süre sonra dima önemli bir karar ile başbaşa kalacaktır ya kendi canı ya binada olanların canı.

karanlık film sevenler için kaçırılamayacak bir yuriy bykov ustalığı.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"acaba tanımımı beğenmeyen yazar beni bombardımana mı tuttu? " korkusudur.
devamını gör...

ilk satın alacağım özelliktir. daha çok puana ihtiyacım var çok. yani beni takip edenleri geri takip etmeme fikri beni rahatsız ediyor yoksa başka bir nedeni yok. gerçi belki evlerine çiçek yollarım, ya da takipçilere yemek ısmarlarım. sen aç karnını doyur dediğinizi duyar gibiyim. hiçte aç değilim bir kere az önce ekmek arası boşluk yedim. çok lezzetliydi keşke siz de yeseniz. bugünde doyduk şükür. yarına nasip kısmet. oo oldu o zaman öptüm kib bye.
devamını gör...

"seni seviyorum"da vurgu sevgilidedir.
"seviyorum seni"de vurgu öznededir.

ilk tümce bana daha samimi geliyor. ikinci tümcede "hadi yine iyisin kerata" alt metni var sanki.

tabi ki bu benim kendi görüşüm. yanılıyor olabilirim.
devamını gör...

tam ağladım ağlıcam havasında olan çocuğun karşısında türlü şebeklikler yaparak onu ağlatmamaya çalışmak ama çocuğun yine de ağlaması ile daha ne yapayım minvalinde gelişen çaresizliktir.
bir yürek burkan ihtimal de, çocuğunuzun istediği bir şeyi almaya maddi gücünüzün yetmediği zamandaki çaresizliktir ki allah hiçbir anne babaya yaşatmasın.
devamını gör...

sadece 'abartmayın şunu yeeaağ' cı erkek yazarların uğradığı başlık.
bir tür polemik kaynağı.
devamını gör...

allah kabul etsin.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim