nickaltıma tanım yazan herkese cok teşekkür ederim. kimisi güldürdü, kimisi de gururlandırdı. girilen tanımlara bakınca sahiden tanıyor beni insanlar. hele de o sinir olayı çık oturdu.*
nereden anladınız sevgili yazar?
bu karikatürü de bir arkadaşım bana benziyor diye atmıştı. onu da bırakayım tam olsun.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu da nereden takıldıysa ağzıma.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: tanım nick uyumsuzluğu)
devamını gör...

bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir. bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir. bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır. (bkz: murphy kanunları) )
devamını gör...

“fazla tevazunun sonu, vasat insandan nasihat dinlemektir.”
devamını gör...

tıbbi adı senkop olan bayılma, ani ve geçici şuur kaybıdır. kardiyak, nörolojik, psikolojik tabanlı olabilir. benim bu zamana kadar gözlemlediğim kadarıyla bayılma şikayeti ile gelen hastaların çok çok büyük bir yüzdesi dikkat çekmeye çalışan kadınlardan oluşuyor.
devamını gör...

şuraya da hamile karısını 50 yerinden bıçaklayanlar dikkat çekmez iken, karısının karnını açtı diye 'linç 'edilen mutlu bir çift çizelim.
devamını gör...

ateistler kuran'ı okumamış diye gem vuran ama kendisi savunduğu kitabı okumayıp, sadece güzel bir çerçeveyle duvara asan ya da yerden yüksek bir yere koyan müslümanlar. sizler kendi kitabınız dışındaki diğer tüm kitapların değiştirildiğini iddia ederken; kaçınız bu kitapları okudu, neresinden anladınız değiştirildiğini? hindistan'da ineğe tapıyorlar goygoyu yapan sizler değil misiniz? ne kadar araştırdınız, ineğin önünde secdeye kapanan insanı nerede gördünüz de bu kanıya vardınız? öyle dahi olsa nerede inançlara saygınız, neden alay ediyorsunuz?
yerde sigara çarşafı görse dua sanıp kaldırıyor müslümanlar, arapça bilmez ama hunharca arapça kuran savunursunuz, sanki tanrı arapça konuşuyor başka dil bilmiyormuş gibi. üstelik kendisi türkçe konuşuyor ve devletinin resmi dili türkçe. siz bunları sorgulamayıp dayatmaya kalkışırsanız ateist de eleştirir.
diyanetiniz sürekli ateistlere sallarken, dinsizliği ahlaksızlık namussuzluk sanırken; nerede o her lafta söylediğiniz hoşgörü dini? dininizin mensupları sürekli bir yerlerde kendini patlatırken, kafa keserken de pek görünmüyor. cemaatlerde çocuklara tecavüz edilirken de hiç ortalıkta görünmüyorsunuz.

en azından ateistler sadece fikirleriyle eleştiriyor. sizler gibi kendinden olmayanı öldürmeye çalışmıyor. sürekli gerçek islam bu değil dediğiniz bi ton örgüt var kendine müslüman diyip, el aleme etmediğini bırakmayan. hiç böyle bir ateist örgütü gördünüz mü?
devamını gör...

afiş harika olmuş, program da öyle olacak şüphem yok* ama domestic hıyar mahlaslı dostum, sevgili yayın ortağım robnaja hanımefendiyle arama girerek nasıl bir mesaj vermek istemekte çözemedim.

bi sonraki programda sovyet marşları çalmamızı istiyorsanız mesajla falan uğraşmayın yani eğer afişi hazırlayan sevgili gomercan böyle uygun görüyorsa ben mis gibi sovyet marşları çalarım ancak muhterem yoldaş benjamin franklin beyefendi nick'ini yoldaş josef stalin olarak değiştirmek zorunda kalır demedi demeyin.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hayır tam altımızda da hitler'li profil fotoğrafıyla sayın fuzzy lee arzı endam etmekte. ikinci dünya savaşı mı çıkarmak istiyosunuz anlamadım?
devamını gör...

babamın işten eve gelişini özlemle beklememe sebep olan masallardan bir tanesidir.
harıl harıl yanan sobanın eşliğinde babam işten eve gelir gelmez tüm günün sabırsızlığınla hemen dizlerine tırmanır, dünyanın en güvenli ve huzurlu yerinde oturup hadi bir masal anlat diye tuttururdum. güzel adamdır babam. bıkmadan, usanmadan bazen annesinden dinlediği bazen de kendisinin uydurduğu masalları anlatırdı. kuzular, yavru ceylanlar, oğlaklar... her biri en sonunda büyük tehlikeleri atlatıp ailesi ile mutlu olunca ben de onlar kadar mutlu olurdum.
şimdi aynısını yeğenimle birlikte yapıyoruz. masal dünyasının kapılarını aralayıp içine girince hem o anı neşelendiriyoruz hem de gelecekte hatırlanacak güzel anıları diziyoruz kalbimize böylece.
devamını gör...

türkiye koşullarına pek de uygun düşebilen bir teori değildir. zira level 1'i tamamlamadan diğer basamaklara geçilmek durumunda kalınmış ve her basamakta eksiklerle karşılaşılmıştır. ihtiyaçların önceliğe göre sıralandığı müphem piramit.
devamını gör...

özellikle hakkında yazılan güzel yorumlar sebebiyle kitapta büyük bir dil, olağanüstü bir hikaye örgüsü bekleyenleri yanıltabilir. ancak öyle güzel öyle içten bir akışı vardır ki kitabın, sizi kendine çekmeyi başardıktan sonra kahramanımızla bir yolculuğa çıkmaya başlarsınız ve kitap bittiğinde güzel bir film biterken düştüğünüz o boşluktan düşersiniz. ben bu kitabı özellikle kitap okumak isteyen ama bir türlü başlayamayan veya bir süredir okumaya ara vermiş olup yeniden başlamakta zorlananlara öneriyorum, şu ana kadar dönüşler hep olumlu oldu.

t:sıcak, samimi bir hikayeye sahip akıcı roman.
devamını gör...

sivrisinekle bulaşan köpek kalp kurdu olarak adlandırılan etkendir.
insan akciğerinde coin şeklinde nodül lezyon oluşturması karakteristiktir.
devamını gör...

filmlerindeki konuları, toplumsal meselere hem başkaldırmak hem de doğrusunu anlatmak için seçtiğini düşünürüm. başarısının arkasında gerçek bir azim var.
devamını gör...

sözlükte kadınların her hareketine başlık açan gereksizler adına ben bu başlığı her gün hortlatmaya razıyım.
devamını gör...

hergün bunun üzerinden kavga etmeye hazırlıklı olun, o yazdıklarınızdan ne anlamlar çıkarırlar aklınız şaşar. *
devamını gör...

çünkü zor olmaları gerekmiyor. kadınların herhangi bir şey olmaları gerekmiyor.
devamını gör...

100 bin tane yazar olup da 500 aktif yazar olacağına 1.000 tane yazar olsun 500'ü aktif olsun. kaliteli içerik bence daha önemli.
devamını gör...

levha tektoniği teorisine göre karalar, günümüzden 250 milyon yıl önce pangea adı verilen tek parça halindeydi.
devamını gör...

bazen istanbul arkeoloji müzesi'nde, mö. 5. yüzyıldan kalma bir at başı heykelinde rastlayabileceğiniz, aşkı ve sevgiyi temsil eden sembol.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kalp sembolünün antik yunan ve roma döneminde, hem öksürüğe iyi gelen hem de doğum kontrol ilacı olarak kullanılan ve günümüzde nesli tükenen silphium bitkisinin şeklinden esinlenildiği düşünülüyor. silphium bitkisinin yetiştiği bir antik yunan şehri olan cyrene'nin mö. 6. yüzyıldan kalma paralarının üzerinde de kalp sembolünü görüyoruz.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hem 2. görsel hem bilgi için kaynak
devamını gör...

neresinden tutulursa tutulsun elde kalan film. bug'ları görmezden gelirsek bir şeyler oluyor gibi oluyor ama yine oldurulamıyor. keyifli vakit geçirmiştim şahsen izlerken, orası ayrı.

şimdi,

--! spoiler !--

ilk olarak filmin ilk yarısındaki sahnelerden birinde kendi kuyruğunu yiyen yılandan bahsediyor karakterimiz (uroboros), bu da izleyicide direkt bir sonsuz paradoks-döngü ışıklarını yakıyor. zaten ardından gelen bir 'tavuk mu yumurtadan yumurta mı tavuktan' muhabbetiyle 90'dan çakıyorlar filmin mesajını.

bir paradoksun oluşabilmesi için başlangıç noktası şarttır ilkesini ele alarak filmdeki karakterin başlangıç noktasını göremediğimizi belirtmek isterim. zaten izleyicinin tüm filmi anladıktan sonra kalakaldığı tek soru bu. ''peki jane'in asıl anne babası kim?'' senaryoda izleyici bu soruya takılı kalmasın diye ''zaman makinesi falanca yıldan ötesine gidemiyor'' gibi bir cevap verilmiş. yani biz (zaman ajanıyla birlikte) ancak jane'in sadece yetimhane kapısına bırakıldığı güne gidebiliyoruz. öncesi yok. fakat bu durumda tanrı(?) tarafından jane şak diye bu paradoksa dışarıdan kondurulmadıysa, bizim görmediğimiz bir anne babası varsa işin içine biyoloji girer ve kendi kendiyle birlikte olarak doğurduğu çocuk yine kendisi olamaz. sonuçta rastlantısal olarak spermler seçiliyor ve yumurtada dölleniyor. doğan bebeğin de jane/john olması çok abuk. eğer ki jane'in kendinden ayrı bir anne babası yoksa bu paradoksa dışarıdan dahil edildi demektir. ya da film zaten bunun imkansızlığı üzerine kurulmuştur kim bilir... yani filmin belirmesinin sebebi bu çıkmazdır belki de. ya da ben azla eksiğim birleştiremiyorum, pek mümkün.

şuna da değinelim. bay robertson, ajanımıza/barmene zamanda yaptığı her yolculukta yaptığı küçük değişiklikler olduğunu
ama sonucun değişmediğini söylüyordu bir sahnede, ya da buna benzer bir şeydi her neyse; jane/john/barmen/bombacı ne yaparsa yapsın kaderini değiştiremiyor. kendisine son derece obsesif şekilde aşık. seçme şansı olduğunu bilmesine rağmen geçmişe her gidişinde kendisine aşık oluyor, kendisiyle birlikte oluyor ve kendisini yeniden doğuruyor. filmin sonuna doğru bombacı kütüphanedeki kızla ilişki yaşamaya çalıştığını denediğini ancak kızın bunu kaldıramadığını yürümediğini söylüyor. çünkü kendisinden başka kimseye birlikte olamamakta... "the only thing that i know for sure is that you are the best thing that's ever happened to me. i miss you dreadfully" diyor adam kendisi için, daha ne desin. yani buradan da geçmişe yolculuklarda ne kadar değişim yapmaya çalışırsa çalışsın filmde sonucun değişmeyeceğini alıyoruz. örneğin o süreçte bir yerlerde adamın (john'un) yüzü yanıyor, yüz nakli yapılıyor vs fakat süreçteki değişiklik sonucu etkilemiyor. karakter yine bir şekilde geçmişe döndüğünde kendisiyle tanışıyor, kendisine aşık oluyor, kendisini hamile bırakıyor, kendisini doğuruyor ve geçmişe dönüp kendisini yetimhaneye bırakıyor.

--! spoiler !--

anası babası zamanında sahip çıkmamış işte bak ne hale gelmiş yavrucak.
böyle şeyler izlemeyin.

gidip ders falan çalışın

bye.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim