seri artı oy veren melek
yazdıklarınıza saygı duyduğunu belirten melektir kendileri. ayrıca her tanımı artılamamaları çok hoş bir davranış sana uyarı da bulunuyorlar bak bunu artılamadım bu güzel değil demek istiyorlar seviyorum hepsini .
devamını gör...
anne kız diyalogları
+zümrüüdd
-efendim anne?
+...
yanlış duydum herhalde diyip işime devam ediyorum. birkaç dakika sonra :
+zümrüüdd kime diyorum ben? yarım saattir seni çağırıyorum kızım. cevap versene.
-efendim demiştim anne.
***
-efendim anne?
+...
yanlış duydum herhalde diyip işime devam ediyorum. birkaç dakika sonra :
+zümrüüdd kime diyorum ben? yarım saattir seni çağırıyorum kızım. cevap versene.
-efendim demiştim anne.
***
devamını gör...
tanımların sonuna nokta koyma gerekliliği
allah'tan sözlükte büyük küçük harf olayı yok diye aklıma getiren başlık. yoksa büyük-küçük harfe de dikkat edin diye fırça yiyebilirdik.
devamını gör...
normal sözlük hunidaşlar kulübü
dün yapılan zihinsel konsey toplantısında alınan kararlar ile birlikte üyelerin görev dağılımı şu şekilde olmuştur.
kuzguncuktaki vişne: kendisinin kuzguncukta huni ile vişne toplamasına karar verilmiştir. bize taş atanlara karşı vişne atmaya karar verdik. hem vişne lekesi zor çıkar. vişne at izi kalsın şiarı ile hareket ederek, bu zor görevi kendisine tevdi etmiş bulunuyoruz. görevinde başarılar dileriz.
kaşkolnikov: kendisinin kaşkol marifeti ile kulüp düşmanlarını damgalamasına karar verilmiştir. görevine raskolnikov tadında atraksiyonlar eklerse tadından yenmez diye düşünmekteyiz. ayrıca kulübümüze karşı menfi hareketler içerisinde yer alanları ıslak kaşkol ile dövmesi tarafımızca uygun bulunmuştur. gazası mübarek, hunisi daim olsun.
mitosfer: nedendir bilmiyoruz ama yüce huninin inayeti ile kendisinin göğe çıkmasına karar vermiş bulunuyoruz. pirimiz lagari hasan çelebi gibi göklerde süzülüp, orada temas kurduğu yüce şahsiyetlerden bize selam getirmesi kâfi gelecektir. aya ilk huniyi de dikmeyi başarırsa tadından yenmez.
eaurogue_: arkadaşımızın ülke genelindeki tüm ruh ve sinir hastanelerini dolaşarak, kulübümüz bünyesine kazandırılabilecek yeni değerleri tespit etmesine karar verilmiştir. kendisi bir nevi yetenek avcılığı yapacaktır. hunisi keskin olsun inşallah.
mahlassızım: ''huni paşa!'' adıyla yayınlanacak haftalık mizah dergisinin editörü olarak görev yapması uygun bulunmuştur. işin basın ayağı kısmı ile ilgilenecektir. aynı zamanda kulübümüze karşı geliştirilen algı operasyonlarını mizahi dille savuşturmak ve hunililerin sesi olmak görevi kendisine tevdi edilmiştir. derdinizi huni paşaya anlatın sloganıyla tiraj rekorları kıracağından eminiz. hunisi keskin, kalemi daim olsun.
4-3-3 oynatan aykut: hunispor teknik direktörlüğüne getirilmiştir. aldığımız ilkesel karar gereği takımı 1-1-9 taktiği ile oynatacaktır. kalede kaleci bulunmayacaktır. dövdüğü ve huni taktığı her rakip oyuncu ve teknik direktör için kendisine ekstra prim ödemesi yapılacaktır.
evernevergreen: sözlükte tanımlara madalya takıyor olmasından mütevellit, her yeni gelen üyeye huni takma görevi kendisine verilmiştir. neticede el yatkınlığı var. ayrıca sözlükte huni takılmaya değer tanımları tarayacak ve bizi bilgilendirecektir. böylece madalyalı tanımlara alternatif olarak, hunili tanımlar listesinin ve yazarların kazandığı huni sayısının kamuoyu ile paylaşılmasına vesile olacaktır. hunilerin profilde görülebilmesi için yoldaş ve ekibi ile müzakere etme yetkisi de kendisine verilmiştir.
nizanim: kulübümüzün fotoğrafçısı olarak görevlendirilmiştir. gerek etkinlik fotoğrafları gerekse üyelerimizin vesikalık ve biyometrik fotoğrafları kendisi tarafından çekilecektir. huni takma törenlerinde de görev almasına oy birliği ile karar verilmiştir.
süngerbob çorabı giyen yiğit: kendisine en meşakkatli görevlerden birisi verilmiştir. değerli dostumuzun çoraplarını hiç çıkarmamasına karar verilmiştir. bu süreç zarfında kulübümüze karşı menfi hisler besleyen zevata, ayakkabısını çıkararak, miski amber kıvamında çorap kokusu koklatması yerinde olacaktır. bir nevi kendisi kulübün nükleer teknoloji yatırımıdır. düşmana korku salacak, hunililere güven telkin edecektir. ayrıca meshuggah eşliğinde yapılacak zikir törenlerini yönetmesine karar verilmiştir. lakin bu görevi yerine getirirken ayakkabısının ayağında olmasına özen göstermesi kendisinden öncelikli talebimizdir.
honki ponkinin yeni mahlası: her başlığa uğrayıp, kendisi gibi davranması yeterlidir. ekstra bir hareket tarzına gerek yoktur.
hunidoku: huni stok bilgilerini girecek, üyelik listesini güncelleyecek, sözlükte hunidaşlara karşı girişilen olumsuz faaliyetleri bize rapor edecektir. bir nevi kendisini hunihari olarak kullanacağız. ayrıca çözülemeyen hunidoku geliştirme görevi de kendisine verilmiştir. umarız bu büyük buluşa en kısa sürede imza atar.
hunicime: vallahi henüz kendisi hakkında bir karara varamadık. kendisine en uygun görevi kendisinin seçmesine karar verdik. milleti iyi edeceğim derken huni taktığı için kendisini yardım işlerinden uzak tutmak niyetindeyiz.
kafadan deniz: şeytan boynuzundan bozma hunisini tüftüf olarak kullanmasına karar verilmiştir. iron maiden'a ve kulübümüze karşı düşmanlık besleyenlere iğneli külah atacaktır. hepsini gözünden gözünden vuracağına olan inancımız tamdır. kendisi bu vesile ile keskin nişancı olarak göreve atanmıştır. vassili zaitsev ve erwin könig bile kendisinin yanında sönük kalacaktır.
görev listesi zamanla güncellenecektir.
kuzguncuktaki vişne: kendisinin kuzguncukta huni ile vişne toplamasına karar verilmiştir. bize taş atanlara karşı vişne atmaya karar verdik. hem vişne lekesi zor çıkar. vişne at izi kalsın şiarı ile hareket ederek, bu zor görevi kendisine tevdi etmiş bulunuyoruz. görevinde başarılar dileriz.
kaşkolnikov: kendisinin kaşkol marifeti ile kulüp düşmanlarını damgalamasına karar verilmiştir. görevine raskolnikov tadında atraksiyonlar eklerse tadından yenmez diye düşünmekteyiz. ayrıca kulübümüze karşı menfi hareketler içerisinde yer alanları ıslak kaşkol ile dövmesi tarafımızca uygun bulunmuştur. gazası mübarek, hunisi daim olsun.
mitosfer: nedendir bilmiyoruz ama yüce huninin inayeti ile kendisinin göğe çıkmasına karar vermiş bulunuyoruz. pirimiz lagari hasan çelebi gibi göklerde süzülüp, orada temas kurduğu yüce şahsiyetlerden bize selam getirmesi kâfi gelecektir. aya ilk huniyi de dikmeyi başarırsa tadından yenmez.
eaurogue_: arkadaşımızın ülke genelindeki tüm ruh ve sinir hastanelerini dolaşarak, kulübümüz bünyesine kazandırılabilecek yeni değerleri tespit etmesine karar verilmiştir. kendisi bir nevi yetenek avcılığı yapacaktır. hunisi keskin olsun inşallah.
mahlassızım: ''huni paşa!'' adıyla yayınlanacak haftalık mizah dergisinin editörü olarak görev yapması uygun bulunmuştur. işin basın ayağı kısmı ile ilgilenecektir. aynı zamanda kulübümüze karşı geliştirilen algı operasyonlarını mizahi dille savuşturmak ve hunililerin sesi olmak görevi kendisine tevdi edilmiştir. derdinizi huni paşaya anlatın sloganıyla tiraj rekorları kıracağından eminiz. hunisi keskin, kalemi daim olsun.
4-3-3 oynatan aykut: hunispor teknik direktörlüğüne getirilmiştir. aldığımız ilkesel karar gereği takımı 1-1-9 taktiği ile oynatacaktır. kalede kaleci bulunmayacaktır. dövdüğü ve huni taktığı her rakip oyuncu ve teknik direktör için kendisine ekstra prim ödemesi yapılacaktır.
evernevergreen: sözlükte tanımlara madalya takıyor olmasından mütevellit, her yeni gelen üyeye huni takma görevi kendisine verilmiştir. neticede el yatkınlığı var. ayrıca sözlükte huni takılmaya değer tanımları tarayacak ve bizi bilgilendirecektir. böylece madalyalı tanımlara alternatif olarak, hunili tanımlar listesinin ve yazarların kazandığı huni sayısının kamuoyu ile paylaşılmasına vesile olacaktır. hunilerin profilde görülebilmesi için yoldaş ve ekibi ile müzakere etme yetkisi de kendisine verilmiştir.
nizanim: kulübümüzün fotoğrafçısı olarak görevlendirilmiştir. gerek etkinlik fotoğrafları gerekse üyelerimizin vesikalık ve biyometrik fotoğrafları kendisi tarafından çekilecektir. huni takma törenlerinde de görev almasına oy birliği ile karar verilmiştir.
süngerbob çorabı giyen yiğit: kendisine en meşakkatli görevlerden birisi verilmiştir. değerli dostumuzun çoraplarını hiç çıkarmamasına karar verilmiştir. bu süreç zarfında kulübümüze karşı menfi hisler besleyen zevata, ayakkabısını çıkararak, miski amber kıvamında çorap kokusu koklatması yerinde olacaktır. bir nevi kendisi kulübün nükleer teknoloji yatırımıdır. düşmana korku salacak, hunililere güven telkin edecektir. ayrıca meshuggah eşliğinde yapılacak zikir törenlerini yönetmesine karar verilmiştir. lakin bu görevi yerine getirirken ayakkabısının ayağında olmasına özen göstermesi kendisinden öncelikli talebimizdir.
honki ponkinin yeni mahlası: her başlığa uğrayıp, kendisi gibi davranması yeterlidir. ekstra bir hareket tarzına gerek yoktur.
hunidoku: huni stok bilgilerini girecek, üyelik listesini güncelleyecek, sözlükte hunidaşlara karşı girişilen olumsuz faaliyetleri bize rapor edecektir. bir nevi kendisini hunihari olarak kullanacağız. ayrıca çözülemeyen hunidoku geliştirme görevi de kendisine verilmiştir. umarız bu büyük buluşa en kısa sürede imza atar.
hunicime: vallahi henüz kendisi hakkında bir karara varamadık. kendisine en uygun görevi kendisinin seçmesine karar verdik. milleti iyi edeceğim derken huni taktığı için kendisini yardım işlerinden uzak tutmak niyetindeyiz.
kafadan deniz: şeytan boynuzundan bozma hunisini tüftüf olarak kullanmasına karar verilmiştir. iron maiden'a ve kulübümüze karşı düşmanlık besleyenlere iğneli külah atacaktır. hepsini gözünden gözünden vuracağına olan inancımız tamdır. kendisi bu vesile ile keskin nişancı olarak göreve atanmıştır. vassili zaitsev ve erwin könig bile kendisinin yanında sönük kalacaktır.
görev listesi zamanla güncellenecektir.
devamını gör...
şahsiyet
"..insanlar adam gibi dinlemiyor birbirini. cümleyi bitirmeden otomatik cevap. her şey otomatik zaten. sonra anlaşamıyoruz, anlaşamazsın tabi!”
hakan günday'a bu dizi için teşekkür etmemiz gerekiyor.bir türk dizisinde dolu dolu enfes cümleler duyduk sayesinde. bir sahnesi bile boş olmayan akıllıca çekilmiş saygı duyulacak hikayeydi şahsiyet. bir oyuncunun güzel bir senorya ile ne kadar devleşebileceğini ve kaliteli işlere bizim de imza atabileceğimizi gördük çok ta beğendik.
hakan günday'a bu dizi için teşekkür etmemiz gerekiyor.bir türk dizisinde dolu dolu enfes cümleler duyduk sayesinde. bir sahnesi bile boş olmayan akıllıca çekilmiş saygı duyulacak hikayeydi şahsiyet. bir oyuncunun güzel bir senorya ile ne kadar devleşebileceğini ve kaliteli işlere bizim de imza atabileceğimizi gördük çok ta beğendik.
devamını gör...
normal sözlük’ün ömrünün kısa olacak olması
yazarlar için çaylak sistemi burada da er geç olacak.çürük elmalarında ayıklanacağına inanıyorum.kafa sözlük'ün ömrü bence epey uzun olacak.inşaallah öylede olur..
devamını gör...
17 gün boyunca alkol satışının yasaklanması
nasıl ya? açık açık dini sebeplerle yapılan alkol yasağına karşı gıkımızı çıkarmamamız mı gerekiyor? susup onların eline koz vermeyelim mi? bu mu yani? ben mi yanlış anlıyorum yoksa biri gerçekten bunu dedi mi?
devamını gör...
amerikalı
dilime dolandı pis şarkı.
şener şen'in en absürd (iyi demiyorum bak burası çok onemli) 3 filminden biridir bence. daha sonradan malum partinin akil sanatçılarına dahil olan lale yengemizin maşallah olduğu, aksiyon sahnelerinin kötü olduğu, senaryonun eksik olduğu bir yapım. hani kötü desem değil, iyi desem değil ilginç...çekimler çok kötü, hatta şener şen'in 80li yıllarda çekilen filmlerinin görüntü kalitesi daha bile iyi diyebiliriz, büyük ihtimal bütçe kaynaklı diyeceğim ama bari gece çekim yapma arkadaş heryer kapkaranlıktı filmde. espriler o zamanlara göre iyi midir bilinmez ama gram gülmedim. filmi tek izlettiren şey şener şen ustanın değişik amerikan şivesi ve lale bacının memintöhöm saf güzelliğiydi. 90'lar türkiyesinde filmlerde bulabileceğiniz cinsellik pek tabii bu filmde de bolca yer bulmuş diyebiliriz. o zamanlar cinsel filmler konusunda şaha kalkan vatanımız günümüzde pek bi kurudu gibi ama insana ilginç geliyor yine de. ayrıca filmin sonunda ekranda yazan yazıların 8 yıl sonra gerçekten yaşanması bir ürpertici gelmedi değil. senaristler felan gözaltına alınmış mıdır acep?
şener şen'in en absürd (iyi demiyorum bak burası çok onemli) 3 filminden biridir bence. daha sonradan malum partinin akil sanatçılarına dahil olan lale yengemizin maşallah olduğu, aksiyon sahnelerinin kötü olduğu, senaryonun eksik olduğu bir yapım. hani kötü desem değil, iyi desem değil ilginç...çekimler çok kötü, hatta şener şen'in 80li yıllarda çekilen filmlerinin görüntü kalitesi daha bile iyi diyebiliriz, büyük ihtimal bütçe kaynaklı diyeceğim ama bari gece çekim yapma arkadaş heryer kapkaranlıktı filmde. espriler o zamanlara göre iyi midir bilinmez ama gram gülmedim. filmi tek izlettiren şey şener şen ustanın değişik amerikan şivesi ve lale bacının memintöhöm saf güzelliğiydi. 90'lar türkiyesinde filmlerde bulabileceğiniz cinsellik pek tabii bu filmde de bolca yer bulmuş diyebiliriz. o zamanlar cinsel filmler konusunda şaha kalkan vatanımız günümüzde pek bi kurudu gibi ama insana ilginç geliyor yine de. ayrıca filmin sonunda ekranda yazan yazıların 8 yıl sonra gerçekten yaşanması bir ürpertici gelmedi değil. senaristler felan gözaltına alınmış mıdır acep?
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
ruh alındıysa durum tehlikeli
hemen öyle bir yere zincirlenmemeli
önce biraz beklemeli
kaçar heves sonra benden söylemesi.
hemen öyle bir yere zincirlenmemeli
önce biraz beklemeli
kaçar heves sonra benden söylemesi.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük!
normalde bundan 4-5 saat sonra uyandığım için kendimi biraz garip hissediyorum. yahu siz her gün nasıl erkenden uyanıyorsunuz? ama kabul ediyorum insana tuhaf bir enerji de veriyor. kendimi sorumluluk sahibi biri gibi hissediyorum. koşuya çıkmayı falan düşündüm. kahvaltıda yeşil çay içtim. mesela birazdan da kahvemi yudumlarken maillerimi kontrol edeceğim.
normalde bundan 4-5 saat sonra uyandığım için kendimi biraz garip hissediyorum. yahu siz her gün nasıl erkenden uyanıyorsunuz? ama kabul ediyorum insana tuhaf bir enerji de veriyor. kendimi sorumluluk sahibi biri gibi hissediyorum. koşuya çıkmayı falan düşündüm. kahvaltıda yeşil çay içtim. mesela birazdan da kahvemi yudumlarken maillerimi kontrol edeceğim.
devamını gör...
(tematik)
al müruc al zekhb
(bkz: el-mesudi)nin (bkz: altın çayırlar) isimli eserinin bir diğer adıdır.
devamını gör...
geceye bir bilgi bırak
martılar aslında etçildirler onlara simit yemeyi türkler öğretmiştir.
devamını gör...
seni seviyorum demenin farklı şekilleri
üşümesin diye uyurken üstünü örtersiniz mesela, hiç ilginiz olmamasına rağmen çok sevdiği bir şarkıyı onunla beraber dinlersiniz, o şiir seviyordur sizin hiçbir alakanız yoktur ama şair olursunuz...
ya da öyle bir bakarsınız ki seviyorum demenize gerek kalmaz...
ya da öyle bir bakarsınız ki seviyorum demenize gerek kalmaz...
devamını gör...
felsefede ihtilal yapan karl marx
marx komünizmin, insanların "sabahları avlanıp, öğleden sonraları balık tutup, akşamları hayvan besleyip, akşam yemeğinden sonra felsefe yapabileceği" bir düzen olması gerektiğini söylüyordu.
işçi köle kaldığı sürece, ne macar, ne polonyalı, ne italyan özgür olacaktır!
felsefe'nin dünya'yı yorumlaması'nın dışında düzenide değiştirebileceğini savunur.
sosyalist devrimci ..
asacağımız son kapitalist, muhtemelen bize asma halatını satan kişi olacaktır.
işçi köle kaldığı sürece, ne macar, ne polonyalı, ne italyan özgür olacaktır!
felsefe'nin dünya'yı yorumlaması'nın dışında düzenide değiştirebileceğini savunur.
sosyalist devrimci ..
asacağımız son kapitalist, muhtemelen bize asma halatını satan kişi olacaktır.
devamını gör...
türkçülük
türkiye'de, tanzimat devri'ne kadar türk olarak yalnız osmanlı türklerinin anlaşılmasına karşılık, tanzimat dönemi’nden itibaren türk kelimesi dünyada yaşamış ve yaşayan bütün türkler için kullanılmaya başlanmıştır. aynı yıllarda dil yolundan gidilerek yapılan çalışmalar da etkisini göstermiştir. buna ilk adım olarak ahmet vefik paşa'nın "lehçe-i osmani" sözlüğünü ve önsözünü gösterebiliriz. sonrasında şemsettin sami'nin "kaamus-ı türki" ve bursalı tahir'in "türklerin ulum ve fünuna hizmetleri" eserleri aynı fikre hizmet etmiştir.
1908'den sonra ise milliyetçilik hareketi "türkçülük" adı altında, önce tamamıyla kültürel bir biçimdeyken balkan harbi'nden sonra siyasi bir hareket halini alarak dernekler ve yayın organları kurmak suretiyle teşkilatlanma şeklinde görülür. 1908'de kurulan türk derneği bu teşkilatlanmanın ilk örneğidir. dernek 1911 yılından itibaren aynı isimle bir dergi de çıkarmıştır. sonrasında türk yurdu derneği kurulmuş, bir yıl sonra yerini türk ocağı'na bırakmıştır, dernekler arasında en uzun soluklu olanı budur.
1911'de genç kalemler dergisinde yayımladığı "turan" manzumesi ile ziya gökalp bu hareketin lideri durumundadır. turancılık fikrî asıl düşüncesi olmakla beraber fikirlerini, ülkenin içinde bulunduğu özel nedenler ile türkiye'nin varlığının devamını ve medeni kalkınmasını hedef tutan, aşırı olmayan bir milliyetçilik anlayışına dayandırmıştır.
yine genç kalemler dergisinde "mili edebiyat" deyimi ilk defa ortaya atılmış, millî bir edebiyatın ancak millî bir dil ile gerçekleştirileceği fikrî savunulmuştur. yazı dili ve konuşma dili ikiliğini ortadan kaldırmak ve yeni bir dil ortaya koymak için dergide makalelerin yanında, konu üzerine yazılmış münakaşalara da sıkça yer verilmiş ve fikir canlı tutulmuştur. balkan harbi yüzünden 1912'de dergi kapatıldıktan sonra yazarların büyük bir kısmı istanbul'a göç etmiş ve konuyla ilgili yazılarına devam etmişlerdir. eski muhaliflerin ve yeni yetişen gençlerin aralarına girmesiyle de hareketin tesiri artmış, türkiye cumhuriyeti'nin ilanından önce konuşma dili, edebî dilin yerini tamamıyla almış, tanzimat'tan beri süregelen çalışmalar sonuca ermiştir.
mustafa kemal atatürk, selanik'te özgürlükçü bir fikir ortamında sanatla iç içe büyümüş bir aydındır. kurtuluş savaşında ve sonrasında türkiye cumhuriyeti'nin yapı taşlarını oluştururken bağımsızlık, laiklik, milliyetçilik gibi dinamikleri birçok kalemde araştırmış ve de konunun muhatabı fikirlerden yararlanmıştır.
● “bir gün, ressamlar türk’ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alsınlar, yapıversinler. türk budur. türk, yıldırımdır. kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. türk milleti yüzyıllardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman evlatlarından ibarettir. bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.” m. k. atatürk
●
“ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım!
kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.” m. a. ersoy
m. akif ersoy'un "istiklal marşı"ndan alınan bu dizeleri ile islamcılık fikrinin mensubu olsa da onda da temel fikrin bağımsızlık olduğu görülmektedir. türk milletinin ezelden beri özgür olması ve bu özgürlüğü uğruna her şeyi yapacağını söylediği dizelerde yaratıcı'nın bu hususta gerekli gücü vereceğini düşünmektedir.
● "ey türk kardeşler, hemşireler, al rengiyle başımızda dalgalanan ulu bayrağımız! görüyorsunuz ki siyahlara, matemlere büründük. kundaktaki yavrularımız düşmanların süngüsünden geçti. hanımlar, gözlerimizin önünde evlatlarımızın kanlarıyla sulanan yurdumuzun işgaline susacak mıyız? hayır! hanımefendiler; malum, silahımız yok, fakat göğsümüzde imanımız ve bütün dünyayı yaratan allah'ımız var. toprağımızın üstünde şerefsiz yaşamaktansa, toprağın altında yatmayı şeref sayarız. birbirimize ellerimizi uzatalım. tek bir hedefe, yalnız türk istiklal ve cumhuriyeti gayesine doğru yürüyelim. vatan, mutlaka kurtulacaktır. evlatlarım, öyle bir gün olur da bir daha toplanamazsak, içimizde ölenler olursa, türk'ün istiklal bayrağıyla mezarı üzerine geliniz. benimle beraber yemin ediniz: türkiye'nin istiklal ve hak hayatını alıncaya kadar hiçbir korku, hiçbir güçlük önünden kaçmayacağız! “toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!" j. e. adıvar
halide edip, millî mücadele yıllarında hem mitinglerde halkı aydınlatmak için konuşmalar yapmış hem de bire bir anadoluda millî mücadele’ye katkı sağlamıştır.
alıntılanan metinden hareketle kadın-erkek demeden bağımsızlığımızı kazanana dek her bir vatandaşın bu uğurda yapması gerekenleri sonuna dek taşıması, gerekirse istiklal ve cumhuriyet için ölümü göze almak gerektiğini söylemiştir.
● “türkler bütün menfaatlerini ekseriyetle sakin oldukları öz türk topraklarında bir türk devleti olmakta görüyorlar. türk vatanı, cedlerimizin yattığı, yeni nesillerimizin doğduğu, topraklarında gezdiğimiz, çift sürdüğümüz, ekmeğini yediğimiz topraklardır. bu vatan toprağı saha saha, millî azmin, millî hayatın, millî mefkûrenin birer tecellisiyle tekevvün etmiştir.” y. k. beyatlı
yahya kemal eğitim için gittiği fransa'dan ülkesine bir milliyetçi olarak dönmüştür. ona göre anadolu toprakları öz türk topraklarıdır. ve anadolu millî bir azim, millî bir hayat, millî fikirler sonucunda türkleşmiştir.
● "başka uluslar, çağdaş uygarlığa girmek için geçmişlerinden uzaklaşmak zorundadırlar; oysa türklerin çağdaş uygarlığa girmeleri için, yalnız geçmişlerine dönüp bakmaları yeter. çünkü halk, milli kültürün canlı bir müzesidir. milletin hatıraları gelenekleridir. türk han’ın beş oğlundan türeyen türkler, gök tanrı’nın öz kullarıdır. beş bin yıllık bu ordunun durağı, turan yurdu olacaktır. turan, bütün türk milleti'nin birleşmesi anlamına gelir. türk, bir milletin adıdır. millet kendine özgü bir kültürü olan bir topluluk demektir. öyleyse türk'ün yalnız bir dili, bir kültürü olabilir. bir millet tehlikede kaldığı vakit, onu fertler kurtarmaz. bizzat millet kendi kendinin kurtarıcısı olur. bir ey, bugünün türk genci! bütün bu işlerin yapılması, yüzyıllardan beri seni bekliyor." z. gökalp
ziya gökalp'a göre gelecek türkleşme, çağdaşlaşma ve islamlaşma ile sentezlenerek gerçekleşebilecektir. ve çağdaşlaşma için ihtiyaç duyulan her şey türk tarihinde, folkloründe mevcuttur. onun asıl fikrî turancılık olsa da bu cümleden de çıkaracağımız üzere yaşanan savaşlar neticesinde ilk ve önemli olan türkleşmek fikrini hayata geçirmektir.
● "korkma, sen türksün! türkler hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiçbir şeyden korkmazlar, onların zırhlıları varsa bizim de kutlu bir hakkımız vardır. ve bu, onların zırhlarından daha kuvvetlidir.” türk, ölmeyi teslim olmaya tercih eder. milleti için ölenler, daima yaşarlar." ö. seyfettin
ömer seyfettin türk dilinin üstün bir dil olduğunu, türk edebiyatını oluşturmak için başka dillerden kelime ya da dilbilgisini kurallarına ihtiyacımız olmadığını, aksine bu durumun dilimizi körelttiği fikrini savunmuştur. alıntılanan metinde türklerin korkusuzluğuna ve savaşmak için ulaşılması gereken gücün hakk tarafından verileceğine, türk'ün bağımsızlık için ölmeyi göze alacağına değinmiştir.
tüm bunlardan yola çıkarsak türkçülük fikrini benimseyen ya da benimsemese bile şartlar gereği önemini fark eden bütün aydınlar bağımsızlık ve özgürlük için gereken tüm kudretin geçmişimizde bize aktarıldığı ve türklüğün damarlamızda olduğu kadar dimağımızda da yer ettiği konusunda hem fikirdir.
1908'den sonra ise milliyetçilik hareketi "türkçülük" adı altında, önce tamamıyla kültürel bir biçimdeyken balkan harbi'nden sonra siyasi bir hareket halini alarak dernekler ve yayın organları kurmak suretiyle teşkilatlanma şeklinde görülür. 1908'de kurulan türk derneği bu teşkilatlanmanın ilk örneğidir. dernek 1911 yılından itibaren aynı isimle bir dergi de çıkarmıştır. sonrasında türk yurdu derneği kurulmuş, bir yıl sonra yerini türk ocağı'na bırakmıştır, dernekler arasında en uzun soluklu olanı budur.
1911'de genç kalemler dergisinde yayımladığı "turan" manzumesi ile ziya gökalp bu hareketin lideri durumundadır. turancılık fikrî asıl düşüncesi olmakla beraber fikirlerini, ülkenin içinde bulunduğu özel nedenler ile türkiye'nin varlığının devamını ve medeni kalkınmasını hedef tutan, aşırı olmayan bir milliyetçilik anlayışına dayandırmıştır.
yine genç kalemler dergisinde "mili edebiyat" deyimi ilk defa ortaya atılmış, millî bir edebiyatın ancak millî bir dil ile gerçekleştirileceği fikrî savunulmuştur. yazı dili ve konuşma dili ikiliğini ortadan kaldırmak ve yeni bir dil ortaya koymak için dergide makalelerin yanında, konu üzerine yazılmış münakaşalara da sıkça yer verilmiş ve fikir canlı tutulmuştur. balkan harbi yüzünden 1912'de dergi kapatıldıktan sonra yazarların büyük bir kısmı istanbul'a göç etmiş ve konuyla ilgili yazılarına devam etmişlerdir. eski muhaliflerin ve yeni yetişen gençlerin aralarına girmesiyle de hareketin tesiri artmış, türkiye cumhuriyeti'nin ilanından önce konuşma dili, edebî dilin yerini tamamıyla almış, tanzimat'tan beri süregelen çalışmalar sonuca ermiştir.
mustafa kemal atatürk, selanik'te özgürlükçü bir fikir ortamında sanatla iç içe büyümüş bir aydındır. kurtuluş savaşında ve sonrasında türkiye cumhuriyeti'nin yapı taşlarını oluştururken bağımsızlık, laiklik, milliyetçilik gibi dinamikleri birçok kalemde araştırmış ve de konunun muhatabı fikirlerden yararlanmıştır.
● “bir gün, ressamlar türk’ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alsınlar, yapıversinler. türk budur. türk, yıldırımdır. kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. türk milleti yüzyıllardan beri hür ve müstakil yaşamış ve istiklâli yaşamak için şart saymış bir kavmin kahraman evlatlarından ibarettir. bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.” m. k. atatürk
●
“ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım!
kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.” m. a. ersoy
m. akif ersoy'un "istiklal marşı"ndan alınan bu dizeleri ile islamcılık fikrinin mensubu olsa da onda da temel fikrin bağımsızlık olduğu görülmektedir. türk milletinin ezelden beri özgür olması ve bu özgürlüğü uğruna her şeyi yapacağını söylediği dizelerde yaratıcı'nın bu hususta gerekli gücü vereceğini düşünmektedir.
● "ey türk kardeşler, hemşireler, al rengiyle başımızda dalgalanan ulu bayrağımız! görüyorsunuz ki siyahlara, matemlere büründük. kundaktaki yavrularımız düşmanların süngüsünden geçti. hanımlar, gözlerimizin önünde evlatlarımızın kanlarıyla sulanan yurdumuzun işgaline susacak mıyız? hayır! hanımefendiler; malum, silahımız yok, fakat göğsümüzde imanımız ve bütün dünyayı yaratan allah'ımız var. toprağımızın üstünde şerefsiz yaşamaktansa, toprağın altında yatmayı şeref sayarız. birbirimize ellerimizi uzatalım. tek bir hedefe, yalnız türk istiklal ve cumhuriyeti gayesine doğru yürüyelim. vatan, mutlaka kurtulacaktır. evlatlarım, öyle bir gün olur da bir daha toplanamazsak, içimizde ölenler olursa, türk'ün istiklal bayrağıyla mezarı üzerine geliniz. benimle beraber yemin ediniz: türkiye'nin istiklal ve hak hayatını alıncaya kadar hiçbir korku, hiçbir güçlük önünden kaçmayacağız! “toprağınız toprağım, eviniz evim; burası için, bu diyarın çocukları için bir ana, bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım; vallahi ve billahi!" j. e. adıvar
halide edip, millî mücadele yıllarında hem mitinglerde halkı aydınlatmak için konuşmalar yapmış hem de bire bir anadoluda millî mücadele’ye katkı sağlamıştır.
alıntılanan metinden hareketle kadın-erkek demeden bağımsızlığımızı kazanana dek her bir vatandaşın bu uğurda yapması gerekenleri sonuna dek taşıması, gerekirse istiklal ve cumhuriyet için ölümü göze almak gerektiğini söylemiştir.
● “türkler bütün menfaatlerini ekseriyetle sakin oldukları öz türk topraklarında bir türk devleti olmakta görüyorlar. türk vatanı, cedlerimizin yattığı, yeni nesillerimizin doğduğu, topraklarında gezdiğimiz, çift sürdüğümüz, ekmeğini yediğimiz topraklardır. bu vatan toprağı saha saha, millî azmin, millî hayatın, millî mefkûrenin birer tecellisiyle tekevvün etmiştir.” y. k. beyatlı
yahya kemal eğitim için gittiği fransa'dan ülkesine bir milliyetçi olarak dönmüştür. ona göre anadolu toprakları öz türk topraklarıdır. ve anadolu millî bir azim, millî bir hayat, millî fikirler sonucunda türkleşmiştir.
● "başka uluslar, çağdaş uygarlığa girmek için geçmişlerinden uzaklaşmak zorundadırlar; oysa türklerin çağdaş uygarlığa girmeleri için, yalnız geçmişlerine dönüp bakmaları yeter. çünkü halk, milli kültürün canlı bir müzesidir. milletin hatıraları gelenekleridir. türk han’ın beş oğlundan türeyen türkler, gök tanrı’nın öz kullarıdır. beş bin yıllık bu ordunun durağı, turan yurdu olacaktır. turan, bütün türk milleti'nin birleşmesi anlamına gelir. türk, bir milletin adıdır. millet kendine özgü bir kültürü olan bir topluluk demektir. öyleyse türk'ün yalnız bir dili, bir kültürü olabilir. bir millet tehlikede kaldığı vakit, onu fertler kurtarmaz. bizzat millet kendi kendinin kurtarıcısı olur. bir ey, bugünün türk genci! bütün bu işlerin yapılması, yüzyıllardan beri seni bekliyor." z. gökalp
ziya gökalp'a göre gelecek türkleşme, çağdaşlaşma ve islamlaşma ile sentezlenerek gerçekleşebilecektir. ve çağdaşlaşma için ihtiyaç duyulan her şey türk tarihinde, folkloründe mevcuttur. onun asıl fikrî turancılık olsa da bu cümleden de çıkaracağımız üzere yaşanan savaşlar neticesinde ilk ve önemli olan türkleşmek fikrini hayata geçirmektir.
● "korkma, sen türksün! türkler hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiçbir şeyden korkmazlar, onların zırhlıları varsa bizim de kutlu bir hakkımız vardır. ve bu, onların zırhlarından daha kuvvetlidir.” türk, ölmeyi teslim olmaya tercih eder. milleti için ölenler, daima yaşarlar." ö. seyfettin
ömer seyfettin türk dilinin üstün bir dil olduğunu, türk edebiyatını oluşturmak için başka dillerden kelime ya da dilbilgisini kurallarına ihtiyacımız olmadığını, aksine bu durumun dilimizi körelttiği fikrini savunmuştur. alıntılanan metinde türklerin korkusuzluğuna ve savaşmak için ulaşılması gereken gücün hakk tarafından verileceğine, türk'ün bağımsızlık için ölmeyi göze alacağına değinmiştir.
tüm bunlardan yola çıkarsak türkçülük fikrini benimseyen ya da benimsemese bile şartlar gereği önemini fark eden bütün aydınlar bağımsızlık ve özgürlük için gereken tüm kudretin geçmişimizde bize aktarıldığı ve türklüğün damarlamızda olduğu kadar dimağımızda da yer ettiği konusunda hem fikirdir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
şiir değeri taşıdığını sanmam karaladığım ya da saçmaladığım bir şeyler demek daha doğru olur.
yol uzun,
yolculukta ise inişler çıkışlar
düze varış ya da yokuşlar
bitişe daha çok var
ama,
dinlenecek durağım da var
durağa varmaya kalmış
tek bir yokuş
adımlarım yorgun ve yavaş
ama tam tepeye doğru
nefes nefese kalmış,
son bir gayretle koyulmuş
yürüyorum yukarı doğru
varacağım durak,
ana kucağı misali
dinlendirir mi beni
kim bilir belki uzunca kalır
belki de görüp geçerim uzaktan..
yol uzun,
yolculukta ise inişler çıkışlar
düze varış ya da yokuşlar
bitişe daha çok var
ama,
dinlenecek durağım da var
durağa varmaya kalmış
tek bir yokuş
adımlarım yorgun ve yavaş
ama tam tepeye doğru
nefes nefese kalmış,
son bir gayretle koyulmuş
yürüyorum yukarı doğru
varacağım durak,
ana kucağı misali
dinlendirir mi beni
kim bilir belki uzunca kalır
belki de görüp geçerim uzaktan..
devamını gör...
erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular
erkekleri poposuna göre yargılıyor musunuz ?
devamını gör...
