güzel kadın görünce verilen tepkiler
o kadınsa ben neyim?
ben kadınsam o ne?
ben kadınsam o ne?
devamını gör...
insanların gerçekten küfürsüz konuşamıyor olması
küfür yerinde iyidir , insanı rahatlatır.
mesela bu başlıklara #463967 küfür etme ihtiyacı duyuyorum ve rahatlıyorum.
mesela bu başlıklara #463967 küfür etme ihtiyacı duyuyorum ve rahatlıyorum.
devamını gör...
aleksitimi
en basit tanımı ile kişinin, duygularını fark etme, tanıma, ifade etme ve ayırt etme güçlüğü olarak tanımlanabilir.
aleksitimi terimi ilk olarak, 1973 yılında psikoterapist peter sifrenos tarafından kullanılmıştır.
aleksitimi hastalarında toplumsal yaşama yabancılık ve duygularını ifade etmekte güçlü çekme görülür. günlük yaşamda iletişim kurarken herhangi bir sorun yaşamazlar lakin duyguları ile bağ kurup bu duyguları ifade etmekte zorluk çekerler.
bu hastalarda, duyguları fark etme ve söze dökme güçlüğü, hayal kurma güçlüğü gibi olgular da karşımıza çıkar.
yapılan çalışmalarda beynin sağ yarım küresinde ve sağ-sol yarım küre arasındaki bağın bozulmasının aleksitimiye neden olduğu ortaya konulmuştur.
aleksitimi terimi ilk olarak, 1973 yılında psikoterapist peter sifrenos tarafından kullanılmıştır.
aleksitimi hastalarında toplumsal yaşama yabancılık ve duygularını ifade etmekte güçlü çekme görülür. günlük yaşamda iletişim kurarken herhangi bir sorun yaşamazlar lakin duyguları ile bağ kurup bu duyguları ifade etmekte zorluk çekerler.
bu hastalarda, duyguları fark etme ve söze dökme güçlüğü, hayal kurma güçlüğü gibi olgular da karşımıza çıkar.
yapılan çalışmalarda beynin sağ yarım küresinde ve sağ-sol yarım küre arasındaki bağın bozulmasının aleksitimiye neden olduğu ortaya konulmuştur.
devamını gör...
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
siyasette sağ-sol kavramlarının ortaya çıkışının fransız ihtilali’ne dayanan hikayesi. ihtilalin ardından meclis toplanıyor. * devrik kralın sağında oturan siyasetçiler meşrutiyetçi, solunda oturan siyasetçiler cumhuriyetçiydiler. kısacası bu kavramlar bir avuç fransızın oturma düzeninden ortaya çıkmış.
devamını gör...
futbolcunun durumunu öğrenmek için hastaneyi arayan adam
kahkaha atmama vesile olan büyük fenerbahçeli taraftar.
x: bir yakınımın durumunu öğrenecektim de
y :yakınınız kimdi?
x :dimitri pelkas
buradan
x: bir yakınımın durumunu öğrenecektim de
y :yakınınız kimdi?
x :dimitri pelkas
buradan
devamını gör...
prenses grace kelly
grace patricia kelly (1929 -1982) tüm zamanların en iyi oyuncularından biri olarak kabul edilir.

grace üniversite giriş sınavlarında başarısız olunca ailesi ona karşı olan tüm umudunu kaybetti. ancak o yılmadı ve amerikan dramatik sanatlar akademisi’ne girdi. magambo’daki rolüyle oscar’a aday gösterilen grace kelly, the country girl’deki rolüyle en iyi kadın oyuncu akademi ödülü'nü aldı. ünlü yönetmen alfred hitchcock ile olağanüstü yapımlara imza atan amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu grace’nin kariyeri, en başarılı olduğu dönemde monako prensi rainer'la olan evliliği yüzünden sona ermiştir. bu evlilik ile monako prensesi unvanını almıştır.
zerafeti ve güzelliğiyle hollywood'un en gözde oyuncularından biri olmuş grace kelly çiçekleri çok severdi. bir trafik kazasında ölünce, prens onun anısına dileyen herkesin girebileceği on binlerce gülle çevrelenmiş bir gül bahçesi yaptırdı.
hayatımın masal olduğuna inanmak da başarılı bir masaldır.
hollywood'u hiçbir zaman sevmedim. gerçek dışı ve sahte buldum. özellikle yalan ve acıyla dolup taşan erkekleri ve kadınları.
yalnızlık enerji kaynağıdır. enerji toplamak için yalnız kalmak gerekir.

grace üniversite giriş sınavlarında başarısız olunca ailesi ona karşı olan tüm umudunu kaybetti. ancak o yılmadı ve amerikan dramatik sanatlar akademisi’ne girdi. magambo’daki rolüyle oscar’a aday gösterilen grace kelly, the country girl’deki rolüyle en iyi kadın oyuncu akademi ödülü'nü aldı. ünlü yönetmen alfred hitchcock ile olağanüstü yapımlara imza atan amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu grace’nin kariyeri, en başarılı olduğu dönemde monako prensi rainer'la olan evliliği yüzünden sona ermiştir. bu evlilik ile monako prensesi unvanını almıştır.
zerafeti ve güzelliğiyle hollywood'un en gözde oyuncularından biri olmuş grace kelly çiçekleri çok severdi. bir trafik kazasında ölünce, prens onun anısına dileyen herkesin girebileceği on binlerce gülle çevrelenmiş bir gül bahçesi yaptırdı.
hayatımın masal olduğuna inanmak da başarılı bir masaldır.
hollywood'u hiçbir zaman sevmedim. gerçek dışı ve sahte buldum. özellikle yalan ve acıyla dolup taşan erkekleri ve kadınları.
yalnızlık enerji kaynağıdır. enerji toplamak için yalnız kalmak gerekir.
devamını gör...
en sinir bozucu dil
hintçe.
devamını gör...
uzun ilişki sonrası yapılması gerekenler
açılın uzun ilişki ve uzun ilişki sonrası dağılma uzmanı geldi .
yapmayın annem yapmayın hiçbir şey yapmayın.
paşalar gibi yalnız kalın .
çünkü uzun süre yalnız değildiniz, sizi en çok korkutan şey şuan yalnızlık. şuan yalnızlığı kucaklamazsanız , gelecek ilişki sanslarınıza da kendinize de haksızlık edersiniz.
yıllarca bir başkasına yönelttiğiniz tüm sevginizi , çok zor ama bir süre kendinize yönlendirmeye çalışın . çok zor, bir insanın kendisini sevmesi çok zor ama şöyle düşünün yıllarca bir başka insanı her şeyden çok sevecek kadar sevgi vardı içinizde, sizin içinizde vardı. bunu kendinize yönlendirmemeniz için bir sebep yok.
neyse ben gidip biraz ağlayayım .
yapmayın annem yapmayın hiçbir şey yapmayın.
paşalar gibi yalnız kalın .
çünkü uzun süre yalnız değildiniz, sizi en çok korkutan şey şuan yalnızlık. şuan yalnızlığı kucaklamazsanız , gelecek ilişki sanslarınıza da kendinize de haksızlık edersiniz.
yıllarca bir başkasına yönelttiğiniz tüm sevginizi , çok zor ama bir süre kendinize yönlendirmeye çalışın . çok zor, bir insanın kendisini sevmesi çok zor ama şöyle düşünün yıllarca bir başka insanı her şeyden çok sevecek kadar sevgi vardı içinizde, sizin içinizde vardı. bunu kendinize yönlendirmemeniz için bir sebep yok.
neyse ben gidip biraz ağlayayım .
devamını gör...
koku hafızası
pide kokusu oh ramazan geldi, çamaşır suyu kokusu temizlik zamanı geldi, bahar kokusu bunu iki yerde bulabilirsiniz biri çok sevdiğiniz birinin saçlarında diğeri taze çiçek açmış ağaç dalında. kim demiş koku hafızası yoktur dedirten başlık.
devamını gör...
babun
eski dünya maymunları ailesinden bir primat cinsi. babun türlerinin kaç tane olduğu konusunda ihtilaf vardır. bazıları tüm babunların tek bir türe ait olduğunu söylerken genelde 5 ayrı tür oldukları söylenir. babunlar nerdeyse afrika'nın tüm bölgelerinde yaygın olarak yaşarlar. ayrıca mısır ve sudan'da bulunan tek primat cinsidir. fakat madagaskar'da bulunmazlar.
erkek babunlar dişi babunların nerdeyse iki katı büyüklüğüne sahiptir. babunların kuyrukları gövdelerinden daha kısa olup kavisli bir şekildedir. boyları 40 ila 110 cm arasındadır. babunlar gündüzleri aktif olurlar, bozkırlarda, yarı çöllerde, savanlarda, ormanlık alanlarda, kayalık bölgelerde bulunurlar. yerde dört ayak üzerinde hareket ederler, bu zaman kuyrukları da bükülmüş bir vaziyettedir.
büyük sürüler halinde yaşarlar, iletişim için 30'a kadar ses sinyalleri vardır, ayrıca iletişim için yüz ifadesi ve jest de kullanırlar. çok dikkatlidirler, kendilerini korumak için etrafı dikkatlice izlerler. vahşi bir hayvan kendilerine doğru yaklaşırsa, o zaman hilalimsi bir şekilde dizilirler ve sonra genç erkeklerin öncüsü gelip vahşi hayvanı karşılar. hasılı vahşi hayvan neye uğradığını şaşırır.
babunlar umutsuzcasına ve acımasızcasına savaşırlar. ayrıca birlikte çalışırlar. onlar sanki tüm güçleriyle hayata tutunmaya çalışırlar, hayata olan bağlılıklarını kaybetmezler. işte vahşi hayvan bu durumla karşılaşınca tehlike içerisinde olduğunu anlar. çünkü vahşi hayvan onlardan birine saldırıp onu yakalayabilir ama karşılığında diğer tüm babunlar hayvana saldıracaklardır. bunu "anlayınca" bir kural olarak babun avlamaktan vazgeçer.
eğer olur da bir gün bir babunla yaklaşırsanız, onun zararsız olduğunu düşünmeyin. çünkü birçok insan babunun zararsız olduğunu düşünür. oysa tam tersidir. bilhassa yetişkin erkek babunlar, insanlara saldırır ve dişleriyle ciddi yaralanmalara sebep olurlar. babunların insanlarla çatışmasının sebebi çoğu zaman insanları yavrulara yönelik tehdit olarak görmeleridir.

erkek babunlar dişi babunların nerdeyse iki katı büyüklüğüne sahiptir. babunların kuyrukları gövdelerinden daha kısa olup kavisli bir şekildedir. boyları 40 ila 110 cm arasındadır. babunlar gündüzleri aktif olurlar, bozkırlarda, yarı çöllerde, savanlarda, ormanlık alanlarda, kayalık bölgelerde bulunurlar. yerde dört ayak üzerinde hareket ederler, bu zaman kuyrukları da bükülmüş bir vaziyettedir.
büyük sürüler halinde yaşarlar, iletişim için 30'a kadar ses sinyalleri vardır, ayrıca iletişim için yüz ifadesi ve jest de kullanırlar. çok dikkatlidirler, kendilerini korumak için etrafı dikkatlice izlerler. vahşi bir hayvan kendilerine doğru yaklaşırsa, o zaman hilalimsi bir şekilde dizilirler ve sonra genç erkeklerin öncüsü gelip vahşi hayvanı karşılar. hasılı vahşi hayvan neye uğradığını şaşırır.
babunlar umutsuzcasına ve acımasızcasına savaşırlar. ayrıca birlikte çalışırlar. onlar sanki tüm güçleriyle hayata tutunmaya çalışırlar, hayata olan bağlılıklarını kaybetmezler. işte vahşi hayvan bu durumla karşılaşınca tehlike içerisinde olduğunu anlar. çünkü vahşi hayvan onlardan birine saldırıp onu yakalayabilir ama karşılığında diğer tüm babunlar hayvana saldıracaklardır. bunu "anlayınca" bir kural olarak babun avlamaktan vazgeçer.
eğer olur da bir gün bir babunla yaklaşırsanız, onun zararsız olduğunu düşünmeyin. çünkü birçok insan babunun zararsız olduğunu düşünür. oysa tam tersidir. bilhassa yetişkin erkek babunlar, insanlara saldırır ve dişleriyle ciddi yaralanmalara sebep olurlar. babunların insanlarla çatışmasının sebebi çoğu zaman insanları yavrulara yönelik tehdit olarak görmeleridir.

devamını gör...
3 numara saç
göründüğü kadar rahat olmayan bir saç tıraşı. evet rahattır, evet yataktan kalktığın halinle ortada dolanmak mükemmeldir ama. her zaman bir ama vardır.
düzenli aralıklarla bakım ister. öyle bi kere üçe vurdum saçı oh mis takılayım diye bi dünya yok eğer er kişi bakımlı olmak istiyorsa. amacınız sürekli üç numara takılmaksa özellikle ilk tıraştan sonraki bir haftada yanları ve enseyi tekrar düzeltmelisiniz. ve sonraki süreçte haftada bir, 10 günde bir tüm kafayı tekrar tıraşlamalı düzenlemelisiniz zira üzgünüm ama saçlarınınız düzgün uzamıyor, kimsenin uzamıyor.
yok eğer bi üçe vurayım hafif hafif uzarken de bakımlı olayım diyorsanız yine yanları ve arkayı (ve kulak arkasını) düzenli tıraş etmeniz lazım yoksa gerçekten aşırı özensiz görünürsünüz sayın er kişiler.
cenk'le haftalık xy kromozomlu kişisel bakım önerileri için takipte kalınız. kanalıma abone olup zile tıklamayı unutmayınız. gazilere yaşlılara ve çocuklu kadınlara yer veriniz.
düzenli aralıklarla bakım ister. öyle bi kere üçe vurdum saçı oh mis takılayım diye bi dünya yok eğer er kişi bakımlı olmak istiyorsa. amacınız sürekli üç numara takılmaksa özellikle ilk tıraştan sonraki bir haftada yanları ve enseyi tekrar düzeltmelisiniz. ve sonraki süreçte haftada bir, 10 günde bir tüm kafayı tekrar tıraşlamalı düzenlemelisiniz zira üzgünüm ama saçlarınınız düzgün uzamıyor, kimsenin uzamıyor.
yok eğer bi üçe vurayım hafif hafif uzarken de bakımlı olayım diyorsanız yine yanları ve arkayı (ve kulak arkasını) düzenli tıraş etmeniz lazım yoksa gerçekten aşırı özensiz görünürsünüz sayın er kişiler.
cenk'le haftalık xy kromozomlu kişisel bakım önerileri için takipte kalınız. kanalıma abone olup zile tıklamayı unutmayınız. gazilere yaşlılara ve çocuklu kadınlara yer veriniz.
devamını gör...
yoldaş benjamin'in alkolik olması
pavyonlar kapanınca dansözü eve çağırıyormuş diyolla.
orasına burasına ruble sokuyormuş utanmadan.
hayır o kadar dedim, çağır beni benim de belimden gelir ortyantal ama dinlemiyor.
insan yoldaşına ters gözle bakmaz diyor.
orasına burasına ruble sokuyormuş utanmadan.
hayır o kadar dedim, çağır beni benim de belimden gelir ortyantal ama dinlemiyor.
insan yoldaşına ters gözle bakmaz diyor.
devamını gör...
yaa öyle mi allah allah bak sen vay canına ne diyo bu
süt kardeşler filminde geçen kemal sunal repliği. ayşen gruda'nın oyunculuğu da mükemmel tabii ki...
devamını gör...
beş kardeş
onur ünlü'nün yazıp yönettiği başrollerini (bkz: serkan keskin) (sait), (bkz: osman sonant) (orhan), (bkz: tansu biçer) (turgut), (bkz: nadir sarıbacak) (nazım),(bkz: fatih artman) (aziz) oynadığı 2015 yılında yayınlanmış kanal d dizisidir.

beş parmağın beşi de bir olmaz misali, her bir kardeş ismini 5 ünlü edebiyatçımızdan almıştır. sait faik abasıyanık, orhan veli, turgut uyar, nazım hikmet, aziz nesin. her bir kardeşi ayrı ayrı tanıyıp sevmenizi sağlayan, aynı evde yaşayan dizideki karakterlere değinmek istiyorum.
beş kardeşin en büyüğü sait başeğmez; balıkçıdır. anne ve babalarını depremden kaybeden sait, ne olursa olsun her şekilde kardeşlerinin yanında olmuş, onlara önce babalık sonra ise abilik etmiştir. koruyup kollamış, zor zamanlarında destek olmuştur. azılı rakibi olsa da yine de en büyük dostu kudret olmuştur sait'in. ama iki dostun büyük aşkı fahriye'dir. fahriye ise ikisini de terkeder ve gider. dizinin ilerleyen kısımlarında gelse de ne sait'i bulur yerinde ne de kudret'i. her yer de karşınıza çıkacak o replik anlatır fahriye ile sait'in aşkını...
fahriye: gömleğin de güzelmiş.
sait: salı pazarından almıştık birlikte. hatırladın mı?
fahriye: sahi mi bu o gömlek mi ? ay,allah iyiliğini versin. eskimedi mi bu hala?
sait: hatırası olan şeyler eskimiyor be fahriye.
onu terkeden sonra da dönen fahriye'yi unutamamıştır sait. ama yine gideceğini bilir ve şu sözleri der, içine doğmuş gibi;

zamanla fahriye ile olamayacaklarını anlar sait. peşinden koştuğu fahriye'nin yerine , çocuk gibi peşinden koşan canan hanımcığına bir şans verir. "biz hep birlikte tatlı bir hayatımız olsun istiyoruz. çünkü sizi seviyoruz sait bey ''der. öyledir de. canan hanım abilerine muhtaç dört kardeşi de ayırmaz. sait için de önemli olan o'dur. canan hanıma "ben de sizi seviyorum" der.
nazım başeğmez karakteri: benim ve belki de çoğu kişinin en çok sevdiği karakterdir nazım. çocuk ruhludur. ismi gibi edebiyat aşığıdır. gazetecidir. abisi sait'e en düşkünü, çocuk gibi bakıma en muhtacı ve en hassas kalplisi o'dur. az ama öz konuşur. bazen öyle cümleler kurar ki, kelimeler susunca nazım konuşmuş olur. "sevelim! der . her şeye rağmen. hayat geçiyor, hayat geçecek. aralarda birbirimizi ne kadar çok seversek yanımıza o kar kalacak "der. mesleğine aşıktır nazım. gazete yazıları yayınlansın diye elinde kameralarla maceraya atılır. başı belaya girer ama yine de kalbinin saflığıyla kurtulur. şans eseri de hayatının aşkıyla tanışır.
korkma der ona. cebinden nazım hikmet'li defterini çıkarır veee "bakın nazım hikmet. kötü olan birisi cebinde nazım hikmet taşır mı?

evinin bahçesinde kullanılmayan kömürlüğü çalışma alanı yapar. ne zaman canı sıkılsa kapanır oraya, ve içini döker satırlara.
gelelim mahallenin imamı turgut'a; kardeşlerin en uysalı, sakini, en efendisi, en dini bütün olanı. varı yoğu işidir onun için. aşk onun için camiidir, dualardır,kıldığı namazlardır. aşık olur o da. sesine vurulur önce kızın. sonra eşsizliğine. aşkını, odasının kapısına yazdığı şu sözlerle anlatır. "bir derdim var. bin dermana değişmem, lütfen rahatsız etmeyin".
turgut denince akla hep şu sahne gelir ve dizinin fişinin çekilmesine neden olur."

camiye hırsız girer. fakat turgut camiye giren hırsızı yakalamak için kamera sistemi alır ve kamerayı televizyona bağlar.
bunun üzerine biri “camide televizyon olur mu? günah” şeklinde karşılık verir.
turgut ise buna cevaben “öyle mi diyorsun. e camide hırsız var o günah değil mi?”şeklinde cevap verir.
orhan başeğmez: dizinin en eğlenceli, en komik, en safı. tek gayesi vardır hayatında o da şarkı söylemek. isteği ile yeteneği arasında dağlar kadar fark vardır. ses yarışmasına katılmak, şarkıcı olmak ister. önce badigart'lık yapar ama sonra işler karışır ve şarkı söylemeye başlar. şanssızdır orhan. hatta bu şansızlığını şöyle dile getirir;" niye beni kimse ciddiye almıyor? biliyorum, herkes aptalın teki olduğumu düşünüyor ama aptal falan değilim. beni ciddiye almıyorlar çünkü ben insanlarda merhamet uyandırıyorum. insanlar birine acıdıkları zaman, onu ciddiye almıyorlar.saygı duyduklarını ciddiye alıyorlar.korktuklarını ciddiye alıyorlar.hatta sevdiklerini !ama kimse acıdığı birini ciddiye almıyor.dilenciye para verirsin ama nasılsın? diye sormazsın, onun gibi bir şey.ama hani bizim birbirimize karşı merhametli olmamız gerekiyordu ?kim uydurdu bunu ?kimin yalanı bu ?

en haylazı, en yaramazı, nefes bile alsa başını belaya sokan, kardeşlerin en küçüğü aziz başeğmez: araba galerisinde araba teslimatı yapan aziz, kazandığı parayı at yarışına yatırır, bazen en yükseklere çıkar genel müdür olur, bazen ise dolmuşa binecek parayı zor bulur. behzat ç'deki harun gibidir aziz'de. küfürü sever, başını belaya sokar ama abilerine laf ettirtmez. kavga çıksa,mevzu olsa ilk o gider. başına buyruktur. her şeye eyvallahı da yoktur. kendini şöyle ifade eder aziz;" az biraz gamsız olduğumu söylerler, kahır keder tutmam. en büyük tutkum varsa yoksa atlar!bana soru sordunuz mu anında cevabını alırsınız. neyse o, yalan yok! abilerimi severim ama en çok kartay'ı severim.seviyorum ama at işte,az paramı yemedi".

her sabah kardeşlerini bu şarkıyla uyandırır sait. hangimiz sevmedik.
dizi bu şarkıyla başlar bu şarkıyla biter. kırmızı kamyonetle başlar, kırmızı kamyonetle biter. 5 kardeşle başlar ve 5 kardeşle biter.
ülkemizde iyi ve güzel olan şeylerin kıymeti bilinmediği gibi bu dizininde kıymeti bilinmez. 13. bölümde final yapar.
o güzel insanlar o güzel kırmızı kamyonete binip gittiler.

beş parmağın beşi de bir olmaz misali, her bir kardeş ismini 5 ünlü edebiyatçımızdan almıştır. sait faik abasıyanık, orhan veli, turgut uyar, nazım hikmet, aziz nesin. her bir kardeşi ayrı ayrı tanıyıp sevmenizi sağlayan, aynı evde yaşayan dizideki karakterlere değinmek istiyorum.
beş kardeşin en büyüğü sait başeğmez; balıkçıdır. anne ve babalarını depremden kaybeden sait, ne olursa olsun her şekilde kardeşlerinin yanında olmuş, onlara önce babalık sonra ise abilik etmiştir. koruyup kollamış, zor zamanlarında destek olmuştur. azılı rakibi olsa da yine de en büyük dostu kudret olmuştur sait'in. ama iki dostun büyük aşkı fahriye'dir. fahriye ise ikisini de terkeder ve gider. dizinin ilerleyen kısımlarında gelse de ne sait'i bulur yerinde ne de kudret'i. her yer de karşınıza çıkacak o replik anlatır fahriye ile sait'in aşkını...
fahriye: gömleğin de güzelmiş.
sait: salı pazarından almıştık birlikte. hatırladın mı?
fahriye: sahi mi bu o gömlek mi ? ay,allah iyiliğini versin. eskimedi mi bu hala?
sait: hatırası olan şeyler eskimiyor be fahriye.
onu terkeden sonra da dönen fahriye'yi unutamamıştır sait. ama yine gideceğini bilir ve şu sözleri der, içine doğmuş gibi;

zamanla fahriye ile olamayacaklarını anlar sait. peşinden koştuğu fahriye'nin yerine , çocuk gibi peşinden koşan canan hanımcığına bir şans verir. "biz hep birlikte tatlı bir hayatımız olsun istiyoruz. çünkü sizi seviyoruz sait bey ''der. öyledir de. canan hanım abilerine muhtaç dört kardeşi de ayırmaz. sait için de önemli olan o'dur. canan hanıma "ben de sizi seviyorum" der.
nazım başeğmez karakteri: benim ve belki de çoğu kişinin en çok sevdiği karakterdir nazım. çocuk ruhludur. ismi gibi edebiyat aşığıdır. gazetecidir. abisi sait'e en düşkünü, çocuk gibi bakıma en muhtacı ve en hassas kalplisi o'dur. az ama öz konuşur. bazen öyle cümleler kurar ki, kelimeler susunca nazım konuşmuş olur. "sevelim! der . her şeye rağmen. hayat geçiyor, hayat geçecek. aralarda birbirimizi ne kadar çok seversek yanımıza o kar kalacak "der. mesleğine aşıktır nazım. gazete yazıları yayınlansın diye elinde kameralarla maceraya atılır. başı belaya girer ama yine de kalbinin saflığıyla kurtulur. şans eseri de hayatının aşkıyla tanışır.
korkma der ona. cebinden nazım hikmet'li defterini çıkarır veee "bakın nazım hikmet. kötü olan birisi cebinde nazım hikmet taşır mı?

evinin bahçesinde kullanılmayan kömürlüğü çalışma alanı yapar. ne zaman canı sıkılsa kapanır oraya, ve içini döker satırlara.
gelelim mahallenin imamı turgut'a; kardeşlerin en uysalı, sakini, en efendisi, en dini bütün olanı. varı yoğu işidir onun için. aşk onun için camiidir, dualardır,kıldığı namazlardır. aşık olur o da. sesine vurulur önce kızın. sonra eşsizliğine. aşkını, odasının kapısına yazdığı şu sözlerle anlatır. "bir derdim var. bin dermana değişmem, lütfen rahatsız etmeyin".
turgut denince akla hep şu sahne gelir ve dizinin fişinin çekilmesine neden olur."

camiye hırsız girer. fakat turgut camiye giren hırsızı yakalamak için kamera sistemi alır ve kamerayı televizyona bağlar.
bunun üzerine biri “camide televizyon olur mu? günah” şeklinde karşılık verir.
turgut ise buna cevaben “öyle mi diyorsun. e camide hırsız var o günah değil mi?”şeklinde cevap verir.
orhan başeğmez: dizinin en eğlenceli, en komik, en safı. tek gayesi vardır hayatında o da şarkı söylemek. isteği ile yeteneği arasında dağlar kadar fark vardır. ses yarışmasına katılmak, şarkıcı olmak ister. önce badigart'lık yapar ama sonra işler karışır ve şarkı söylemeye başlar. şanssızdır orhan. hatta bu şansızlığını şöyle dile getirir;" niye beni kimse ciddiye almıyor? biliyorum, herkes aptalın teki olduğumu düşünüyor ama aptal falan değilim. beni ciddiye almıyorlar çünkü ben insanlarda merhamet uyandırıyorum. insanlar birine acıdıkları zaman, onu ciddiye almıyorlar.saygı duyduklarını ciddiye alıyorlar.korktuklarını ciddiye alıyorlar.hatta sevdiklerini !ama kimse acıdığı birini ciddiye almıyor.dilenciye para verirsin ama nasılsın? diye sormazsın, onun gibi bir şey.ama hani bizim birbirimize karşı merhametli olmamız gerekiyordu ?kim uydurdu bunu ?kimin yalanı bu ?

en haylazı, en yaramazı, nefes bile alsa başını belaya sokan, kardeşlerin en küçüğü aziz başeğmez: araba galerisinde araba teslimatı yapan aziz, kazandığı parayı at yarışına yatırır, bazen en yükseklere çıkar genel müdür olur, bazen ise dolmuşa binecek parayı zor bulur. behzat ç'deki harun gibidir aziz'de. küfürü sever, başını belaya sokar ama abilerine laf ettirtmez. kavga çıksa,mevzu olsa ilk o gider. başına buyruktur. her şeye eyvallahı da yoktur. kendini şöyle ifade eder aziz;" az biraz gamsız olduğumu söylerler, kahır keder tutmam. en büyük tutkum varsa yoksa atlar!bana soru sordunuz mu anında cevabını alırsınız. neyse o, yalan yok! abilerimi severim ama en çok kartay'ı severim.seviyorum ama at işte,az paramı yemedi".

her sabah kardeşlerini bu şarkıyla uyandırır sait. hangimiz sevmedik.
dizi bu şarkıyla başlar bu şarkıyla biter. kırmızı kamyonetle başlar, kırmızı kamyonetle biter. 5 kardeşle başlar ve 5 kardeşle biter.
ülkemizde iyi ve güzel olan şeylerin kıymeti bilinmediği gibi bu dizininde kıymeti bilinmez. 13. bölümde final yapar.
o güzel insanlar o güzel kırmızı kamyonete binip gittiler.
devamını gör...
deliksiz uyku
ayda sadece 3-4 gün yaşayabildiğim,değeri kaybedince anlaşılan güzel eylem.
devamını gör...
yazarların kendini tanımlama şekli
içten içe kibirli ama dışa mütevazı ve tontik takılan. her şeyden şikayet eden ama değiştirmek için çaba sarf etmeyen. şu sıralar renkli ojeli, kedi seven
devamını gör...
90'lı yıllara dair akılda kalanlar
street fighter 2,bizimkiler,yazlıkçılar, tutti frutti,colpo grosso,olacak o kadar, gözcü gazetesi, jetonlu telefon kulübeleri, kupon biriktirme, ödüllü tv yarışmaları,hbb, kanal 6,süper baba,mahallenin muhtarları, hugo vs...
devamını gör...
güne bir şiir bırak
atilla ilhan'dan "ben sana mecburum" şiirinin ilk ve son kıtasını paylaşmak istiyorum.
"ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum.
...
ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin..."
"ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum.
...
ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin..."
devamını gör...

