kafayı boşaltma yöntemleri
tabiki uğraşacak bir hobi edinmektir.
mümkün olduğu kadar yalnız kalmamak lazım.
mümkün olduğu kadar yalnız kalmamak lazım.
devamını gör...
makale okuma alışkanlığı
yazmayı düşündüğünüz basit sayılabilecek bir ifadeyi bile, sizden önce kimlerin hangi kaynakları göstererek kullandığını, yazdığını araştırırken kazandığınız güzel ama zahmetli alışkanlık. bazen kaptırıp gidersiniz, onlarcasının içinde neyi nerede okuduğunuzu hatırlamakta zorlanırsınız.
devamını gör...
yazarların sevdiği tribün besteleri
dilimde şarkıların gündüz gece
deli gibi aşığız fenerbahçe
bu dünyayı yakarız senin için
şampiyonluk gelince
deli gibi aşığız fenerbahçe
bu dünyayı yakarız senin için
şampiyonluk gelince
devamını gör...
ramazan ayıyla ilgili en sevilen detay
güllaç.
devamını gör...
şu an dinlenen şarkıdan bir cümle
devamını gör...
ateş yakmak
bir jack london öyküsüdür.
aynı isimli öykü kitabında yer alan bu muhteşem öykü beni çok ama çok etkilemiş öykülerden biridir. diğer birkaç tanesini daha önce şu tanımlarda yazmıştım:
open window (kısa film)
korkunç bir gece
sweet potato pie
bu öykünün benim hayatımda yeri çok ayrı. büyük de bir hatırası var.
öyküde insanın doğayla olan savaşı müthiş bir şekilde anlatılıyor. doğa her zaman daha güçlü ve daha acımasız olabilir. çünkü doğa hakkı olanın peşinde. insan açgözlülüğünün neden olduğu tahribatın intikamını alıyor biz insanlardan. insanın ne kadar aciz bir yaratık olduğunu doğa ile savaşa başladığında anlıyoruz.
ben yine de öykünün sonunda bir burukluk hissetmiştim açıkçası. jack london insanın bam teline dokunmayı en iyi bilen yazar.
benim öykü ile ilgili anıma gelince. üniversite sınavında - - - a fire diye bir soru çıkmıştı. ben önce hocamın kesin budur cevap dediği make a fire şıkkını işaretledim. sonra aklıma bu öykü geldi ve dönüp build a fire yaptım. ama orda gizli duran “ to”yu görmediğimi ise sınavdan sonra fark ettim. doğru cevap set a fire olacaktı.
o gün anladım ki ne ingilizce öğretmenime ne jack london’a güvenebilirdim artık. tek gerçek adele idi.
aynı isimli öykü kitabında yer alan bu muhteşem öykü beni çok ama çok etkilemiş öykülerden biridir. diğer birkaç tanesini daha önce şu tanımlarda yazmıştım:
open window (kısa film)
korkunç bir gece
sweet potato pie
bu öykünün benim hayatımda yeri çok ayrı. büyük de bir hatırası var.
öyküde insanın doğayla olan savaşı müthiş bir şekilde anlatılıyor. doğa her zaman daha güçlü ve daha acımasız olabilir. çünkü doğa hakkı olanın peşinde. insan açgözlülüğünün neden olduğu tahribatın intikamını alıyor biz insanlardan. insanın ne kadar aciz bir yaratık olduğunu doğa ile savaşa başladığında anlıyoruz.
ben yine de öykünün sonunda bir burukluk hissetmiştim açıkçası. jack london insanın bam teline dokunmayı en iyi bilen yazar.
benim öykü ile ilgili anıma gelince. üniversite sınavında - - - a fire diye bir soru çıkmıştı. ben önce hocamın kesin budur cevap dediği make a fire şıkkını işaretledim. sonra aklıma bu öykü geldi ve dönüp build a fire yaptım. ama orda gizli duran “ to”yu görmediğimi ise sınavdan sonra fark ettim. doğru cevap set a fire olacaktı.
o gün anladım ki ne ingilizce öğretmenime ne jack london’a güvenebilirdim artık. tek gerçek adele idi.
devamını gör...
dağlara küstüm ali
bir zülfü livaneli türküsüdür.
tozlu yollarına düştüm de geldim
haramiler kesmiş suyun başını
yolların bacını verdim de geldim
bilmem kim silecek gözüm yaşını
kendime kastım ali dağlara küstüm ali
dar günde dostum ali
kınama hallerimi bağlama dillerimi
açık et yollarım
zalimin elinden kapına geldim
kan gölü içinde bunaldım kaldım
yetiş ya erenler canımdan oldum
bilmem kim saracak yaralarımı
kendime kastım ali dağlara küstüm ali
dar günde dostum ali
kınama hallerimi bağlama dillerimi
açık et yollarım
buradan
tozlu yollarına düştüm de geldim
haramiler kesmiş suyun başını
yolların bacını verdim de geldim
bilmem kim silecek gözüm yaşını
kendime kastım ali dağlara küstüm ali
dar günde dostum ali
kınama hallerimi bağlama dillerimi
açık et yollarım
zalimin elinden kapına geldim
kan gölü içinde bunaldım kaldım
yetiş ya erenler canımdan oldum
bilmem kim saracak yaralarımı
kendime kastım ali dağlara küstüm ali
dar günde dostum ali
kınama hallerimi bağlama dillerimi
açık et yollarım
buradan
devamını gör...
balıkesir
birsen tezer yeterince söylemiş, bir daha ben anlatmaya çabalamayayım şehrimi.
devamını gör...
az bilinen görgü kuralları
bir kimseye dini inancı ve siyasi tercihi sorulmaz.
devamını gör...
bebeklerin yüzünü emojiyle kapatmak
"paylaşsam nazar değer, paylaşmasam gönül razı değil." diye düşünen, "yaptığı her şeyi instagram'a atmasa ölecek" hastalığına yakalanmış kişilerin yaptığı eylemdir.
devamını gör...
ferhan şensoy
kel hasan efendinin kavuğunun bir zamanlarki sahibi olan büyük tiyatrocudur.
sadece tiyatrocu değildir ustamız, aynı zamanda sinema filmlerinde de rol alıp bir yandan da kitaplar yazmaktadır.
birçok kitabını çok beğenmiş olsam da karagöz ile boşverinbeni en sevdiğim kitabıdır.
kendisini iki kez sahnede izleme şerefine ulaştığım tiyatrocu üstadımızı ikinci kez izlemeye gittiğimde yanıma bu kitabı da alıp imzalatma imkanı yakalamak için dua ederek oyunu izledim.
oyun sona erip ayakta alkışlama işi de bitikten sonra ferhan şensoy’un kitaplarını imzalayacağını fark ettim ve hemen sıraya girdim. özgüveni yüksek okurlarından biri olduğumu düşündüğüm için sırada nasıl bir sohbet yapacağımızla ilgili planlar yaparak düşsel alemlere dalmışken sıra bana geldi.
ferhan şensoy bana hitaben konuşup adımı sorunca bir an adım dahil hiçbir şey hatırlamadığımı fark ettim. kısa bir zaman içinde önce anne adım sonra baba adım sonra da kendi adım gelmeye başladı akılma. yazar kitabı imzaladı, bana gülümseyip teşekkür etti, ben de kafamla onaylayıp arkamı döndüm ve uzaklaştım.
böyle kibar ve büyük bir tiyatrocudur kendisi, insanı nutku tutulur karşısında.
sadece tiyatrocu değildir ustamız, aynı zamanda sinema filmlerinde de rol alıp bir yandan da kitaplar yazmaktadır.
birçok kitabını çok beğenmiş olsam da karagöz ile boşverinbeni en sevdiğim kitabıdır.
kendisini iki kez sahnede izleme şerefine ulaştığım tiyatrocu üstadımızı ikinci kez izlemeye gittiğimde yanıma bu kitabı da alıp imzalatma imkanı yakalamak için dua ederek oyunu izledim.
oyun sona erip ayakta alkışlama işi de bitikten sonra ferhan şensoy’un kitaplarını imzalayacağını fark ettim ve hemen sıraya girdim. özgüveni yüksek okurlarından biri olduğumu düşündüğüm için sırada nasıl bir sohbet yapacağımızla ilgili planlar yaparak düşsel alemlere dalmışken sıra bana geldi.
ferhan şensoy bana hitaben konuşup adımı sorunca bir an adım dahil hiçbir şey hatırlamadığımı fark ettim. kısa bir zaman içinde önce anne adım sonra baba adım sonra da kendi adım gelmeye başladı akılma. yazar kitabı imzaladı, bana gülümseyip teşekkür etti, ben de kafamla onaylayıp arkamı döndüm ve uzaklaştım.
böyle kibar ve büyük bir tiyatrocudur kendisi, insanı nutku tutulur karşısında.
devamını gör...
sözlükte fenomen olmak
maalesef ben degilimdir. ama fenomen olan kişi üslubundan ve yazdığı konulardan direkt olarak tanınır. mesaj kutusu her zaman doludur. zordur ama güzeldir herhalde.
devamını gör...
seri oylamanın sözlüğe zarar verdiği gerçeği
sinirlama getirilmesini desteklemiyorum ama seri begeni yerine, ben de okuyarak begenilmesinden mutlu oluyorum. kendim de okumadan begeni ve favori butonlarina hic basmiyorum.
devamını gör...
mutlu ol çünkü
niye mutsuz olasın ki!
niye ne kadar kaldığını bilmediğin hayatını daha güzel geçirmeyesin ki.
niye ne kadar kaldığını bilmediğin hayatını daha güzel geçirmeyesin ki.
devamını gör...
geceye bir şarkı bırak
efsanelerden.
devamını gör...
friedrich nietzsche
müziğin sesini duymayanlar,dans edenleri deli sanıyor.
friedrich nietzsche
friedrich nietzsche
devamını gör...
yazarların zor zamanlarında sığındığı kişiler
kendim yine kendim ve kendim demiştim değil mi?
devamını gör...
kapalıyken sonradan açılmaya karar veren kadın
her geçen sene fikriniz değişmiyor mu sizin? inancı bile değişmiş olabilir kime ne ?
kendini nasıl iyi hissediyorsa öyle yapması gereken ve uygulayan kadındır. durum tam tersi için de geçerlidir. aferindir ona.
kendini nasıl iyi hissediyorsa öyle yapması gereken ve uygulayan kadındır. durum tam tersi için de geçerlidir. aferindir ona.
devamını gör...
belene kampı
bulgaristan'ın plevne ilinde, tuna nehri üzerinde bulunan belene adasındaki toplama kampı.
bulgaristan'da 1960'larda kendini gösteren türk düşmanlığı, 1984-1989 yılları arasında bir katliama dönüşmüş ve 100 bin'den fazla müslüman bulgaristan türkü işkenceler ve kötü koşullar ile yaşamını yitirmiştir. aynı zamanda bu insanlar büyük bir asimilasyona da tabi tutuldular. bu insanların birçoğu iyi yetişmiş, okumuş ve entelektüel insanlardı. bir kısmı bu kamplarda can vermiş, bir kısmı kaçmayı başarmış, bir kısmı ise büyük göç ile yurtları türkiye'ye göç etmek durumunda kalmışlardır.
daha önce başlığının açılmadığına şaşırdığımı da söylemek isterim. mutlaka aramızda ailesinden o zamanları yaşayan insanlar vardır. bu dönemi anlatan "belene" adlı 4 bölümlük mini belgesel-film ayarında bir yapım var. ilk bölümünü aşağıya bırakıyorum.
bulgaristan'da 1960'larda kendini gösteren türk düşmanlığı, 1984-1989 yılları arasında bir katliama dönüşmüş ve 100 bin'den fazla müslüman bulgaristan türkü işkenceler ve kötü koşullar ile yaşamını yitirmiştir. aynı zamanda bu insanlar büyük bir asimilasyona da tabi tutuldular. bu insanların birçoğu iyi yetişmiş, okumuş ve entelektüel insanlardı. bir kısmı bu kamplarda can vermiş, bir kısmı kaçmayı başarmış, bir kısmı ise büyük göç ile yurtları türkiye'ye göç etmek durumunda kalmışlardır.
daha önce başlığının açılmadığına şaşırdığımı da söylemek isterim. mutlaka aramızda ailesinden o zamanları yaşayan insanlar vardır. bu dönemi anlatan "belene" adlı 4 bölümlük mini belgesel-film ayarında bir yapım var. ilk bölümünü aşağıya bırakıyorum.
devamını gör...
