evsiz adama beleşe pizza vermeyi unutmayın.
devamını gör...

yahudiler bütün yıl işledikleri günahları bir keçiye yükler ve onu çölde tek başına ölüme terkederlerdi ve ya uçurumdan atarlardı.
işte günah keçisi terimi buradan gelir, günahları üstlenen ve günahlar yakıştırılan keçi şeytan olarak yansıtıldı, lakin asıl bu günahları işleyen yahudilerden başkası değildir.

kilise tarafından aforoz edilen tapınak şovalyeleri
kendi tanrılarını yaptılar ve ona biat ettiler.
bu heykel baphomettir, kiliseye göre dinsiz ve günahkar kişilerin tanrısı olan baphomet zamanla şeytan olarak anılmaya başlamıştır.
devamını gör...

"...büyük engellerde bulur büyük hazzı insan..."
-shakespeare (romeo ve juliet)
devamını gör...

bırakınız öpüşsünler, bırakınız sevişsinler. çok hoşunuza gittiyse göz ucuyla bakıp yolunuza devam edin. ayy evrupa bugün polislerle onur haftasında sokaklarda dans ediyo, bizdeki tartışmalara bakın. seviiiim tansiyon aletimi getir!
devamını gör...

kamp yapacak eleman ilanı vermeyi planlıyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
çok bir beklentim yok her türlü kamp işinden gücünden anlasın, elinden her iş gelsin gezip duralım. *

hee ayrıca ben her işi biliyorum, her işi ben yapıyorum o zaman banu'ya ne gerek demesin.

huzurlu bir gün...
bir iki gün minnak bir buhran vardı geçti gibi.
kalabalık anacım çok fazla kalabalık.
her yer ev, bark sokaklar falan her yer.
çok insan bana dokanıyor.
hele ki ev bu tatil bana hiç yaramadı. tatil bitse herkes evine dağılsa ne hoş olacak.

neysem anın tadını çıkaralım.
huzur huzur...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir ahlaki eylemin iyiliğinin ölçütünün o eylemin faydalı olup olmamasıdır, diyen düşünce akımı. bence birçok sıkıntısı var.
kime fayda sağlayacak? oyun teorisi başlığında bahsetmiştim, bazen kendi çıkarlarımız ile karşıdakinin çıkarları çakışır. ya o çıkarlı çıkacaktır ya siz. böyle bir durumda pragmatizm maksimum kâr nasılsa onu yapın der. diyelim ki ya kendi çocuğunuz ya da 2 tane yabancı çocuk ölecek. kim kendi çocuğunu kurtarmaz ki? aynı pragmatizm fayda sağlamayan bilgi yanlıştır da der. yani pragmatist düşünürsek pragmatizm yanlıştır.başka bir durumda faydanın ölçülememesi de sıkıntı çıkarır. büyük uçak kazaları sonucunda onlarca yüzlerce insan ölür ama bu sayede uçak yolculukları çok daha güvenilir bir hal alır. şimdi bu kazalar iyi mi kötü mü?

ayrıca niyete hiç bakmaması ise saçmalıktır. inşaat çalışması yapan bir insanın bir taşı çatıda bırakması ve rüzgar nedeniyle başınıza düşmesi durumu ile kavga ettiğiniz kişinin başınıza taş atması pragmatizme göre aynı derecede kötüdür. halbuki birisinde yanlışlıkla yapılan bir kötülük varken diğerinde bilerek yapılan bir kötülük söz konusu.
devamını gör...

semahlarda bireyin bağımsızlığı ana ilkedir, hiçbir biçimde semahçılar arasında el ele tutuşulmaz, her semazen kendi içinde bağımsızdır. semah, nefsin kötü arzu ve isteklerinden ve korkularından arınıp ruhsal olarak özüne, aslına yönelmedir. semah gitmek, hakk’a ulaşmada vesiledir.


tanrıya korku ile değil, sevgi ile varılır.
hacı bektaş veli
devamını gör...

bazen gerçekten bir alaska ağaç kurbağası olmak istersin.

ama ne yazık ki sadece basit bir insansındır.
devamını gör...

uzun bir süredir dokunmadığım ukulelemi sonunda elime aldım. azıcık bir şeyler çalabiliyormuşum.
devamını gör...

bu kadar insan ateist olacaksa tanrı neden var oldu? gibi.
yazacak bir şeyi olmayanlar, yazılanı okurlar. oldular işte.
devamını gör...

ufku iki katına çıkaran,hayata karşı bakış açımızı değiştiren paylaşımlarda bugün.
devamını gör...

benim için susmayan sestir. devamlı abi şunu da düşün, abi bak bunu düşünmeyi unuttun, abi bak ya kaşın düşerse durup dururken naparsın hadi biraz endişe lütfen şeklinde saçmalayan sestir. insan silüetine bürünse de iki ağzına yapıştırsam dedirtir.
devamını gör...

oğuz atay, tutunamayanlar kitabını yusuf atılgan'ın aylak adam (kitap) kitabında geçen bir pasajdan etkilenerek yazmıştır. tutunamayanlar'ın varolmasını sağlayan işte o pasaj.


"dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. tramvaydaki tutamaklar gibi. uzanır tutunurlar. kimi zenginliğe tutunur, kimi müdürlüğüne, kimi işine, sanatına. çocuklarına tutunanlar vardır. herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. gülünçlüğünü farketmez. kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. herkesin " veli ağanın öküzleri gibi öküz, yoktur." demesini isterdi. daha gülünçleri de vardır. ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum. gerçek sevgiyi! bir kadın. birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!"
devamını gör...

sevdiceğimle mutlu huzurlu bir ömür istiyorum gerisi tırı vırı, onunla seyahatlere gidicem, sağda solda fink atıcaz ikimiz kafasındaki bünyelerde hasıl olan istek.
herkes kendince haklı tabii ki. çocuksuzluğu yeğlemiyorum ama ilk bir kaç sene çocuk yapılmaması evliliğin pekişmesi adına daha mantıklı. çünkü evlilik çocuk ile pekişmiyor. zaruri haller pekişiyor sadece.
devamını gör...

şive esprilerine gülmek.
devamını gör...

felsefe öğretmenimizin kulakları duymazdı. çok ağır işitirdi duysa bile. sınavlarda bir kişi hep öğretmeni oyalar, diğerleri bağıra çağıra kopya çekerdi ve öğretmenimizin ruhu duymazdı. o zamanlar zevk alırdık bu durumdan çalışsak geçebileceğimiz derslerden katakulliyle geçerdik. şimdi utanıyorum açıkçası o zamanlar eğlence gibiydi. haylazlık yıllarım 3 yaşların da başladı 17-18 civarında bitti. herkes tarafından falancanın akıllı, hanım kızlarından biriydim ama aslını çok az insan bilirdi. mahallede ailemin çok sevilmesi okulda ise derslerimin iyi olmasından dolayı hep tolere edilirdim. aslında güzel bir çocukluk geçirdim. tam bir mahalle kültürüyle büyüdüm. yaşıtım çocukların korkulu rüyası olmam dışında bir sorun yoktu şimdi acaba kimin ahını aldım diye düşünüyorum. hani travmalarınızı bulup çözmek için çocukluğunuza inin diyorlar ya sanırım bu ah konularını çocukluğuma inerek çözebilirim. kusura bakmayınız canım çocukluk arkadaşlarım ve mahallemizin güzide sakinleri.
devamını gör...

türk halk müziği enstrumanı. almak isteyenlere biraz bilgi vermek isterim.

bağlama almadan önce youtube vb. gibi internet sitelerinden bağlamaların özellikleri iyice araştırılmalı ve fikir sahibi olunmalıdır. gelisigüzel bir şekilde giderseniz değerinin çok üstünde para verirsiniz. sanmayın ki yurdum insanı bu konuda dürüsttür hak yemez. gelelim daha teknik detaylara.
1.bağlamayı imal eden usta çok önemlidir, belli bir standartı tutturmuş kişiler isim yapmıştır. o bölgede tanınırlar .

2. ilk önce tekne çapı olarak ne çok büyük ne de çok küçük tekneler tercih edilmeli, vücut yapısına uygun bir tekne seçilmelidir. genel olarak 38, 39 ve 40 tekneler yeni başlayanlar için uygundur.

3.kalite olarak usta önemli demiştik, genelde oyma ve yaprak olarak iki çeşit bağlama imal edilir. dut oyma bağlamalar tutulur ve tercih edilir. tını ve sağlamlık bakımından yıllara meydan okur ve zaman geçtikçe daha da güzel sesi çıkar.profesyonel kişiler içindir .

4. piyasada öğrenci bağlaması diye satılan ucuz fiyatlı bağlamaları çok tercih etmemek daha akıllıcadır.hem öğrenme safhasında çalmak zordur hem de sesi iyi çıkmaz kulak aşinalıgızın oluşması zaman alır.

5.tekne olarak kelebek ağacından veya maun ağacından yapılan yaprak baglamalarda eğer işçiliği iyi yapıldıysa tercih edilebilir. tınısı güzel ve kolay çalmaya elverişlidir.

6. herkesin dediği gibi yanınızda bilen biri olsun.

7. bağlamaları denerken fiziki olarak bakın. dışında çökme ya da vernik atması olmamalıdır. ses deliğinden ışığa doğru tutarak bakın, içine ışık girmemelidir.eger ışık giriyorsa bağlama çatlak olabilir bu da sesin kötü ve zayıf çıkmasına sebep olur.

8.her bağlamayı tek tek deneyin, satıcıdan çekinmeyin, acele etmeyin.eger çalmayı hiç bilmiyorsanız satıcıdan rica edebilirsiniz. ses olarak hangisi sizi mutlu ediyorsa ya da kulağınıza güzel geliyorsa onu tercih edin.

9. bağlamanin telleri klavyeye ne çok yakın olmalı ne de çok uzak olmalı.eger teller çok yakınsa cızlama problemi olur.cok uzaksa çalması çok zorlaşır.genelde 3.5-4 mm gibidir.

10.notaları tek tek basarak kontrol edin. cızlama gibi bir durum varsa sap atması,eşik problemi vs. gibi sorunlar vardır.

11. en çok merak edilen soru uzun sap bağlama mı yoksa kısa sap bağlama mı? bunun cevabı maalesef kişiden kişiye değişiyor. kısa sap öğrenmesi bir tık daha kolay bana göre. bilindiği gibi bağlamanın orjinali uzun saptır. ancak kısa sap bağlama da ayrı bir lezzetlidir. tavsiyem ilk önce kısa sap başlayıp sonra uzun sap bağlama denemektir.

12. ilk başlarda notalar biraz sıkıcı gelecektir ve tezene vuruşlarınız kulak tırmalayıcı sesler çıkaracaktır.mümkünse eğer tek başınıza sizi kimsenin rahatsız etmeyeceği bir yerde çalışın.

13. eğer yaşınız büyükse(30 ve üzeri) parmaklarınız çok zorlanacak ve çok ağrı çekeceksiniz.küçük bir lastik top alarak gün içerisinde parmakları çalıştırmak çok faydalı olacaktır.


bu yol çok emek ve sabır isteyen bir yol. ancak bu zehrin etkisi damarlarınıza işlemeye başladığında dünyanız eskisi gibi olmayacak. tıpkı organ nakli yapılan bir çocuğun görmeye başlaması gibi hayatınız tamamen değişecek.
devamını gör...

--- alıntı ---

bilim insanları, gezegenimiz dünya'nın kendi ekseninde daha hızlı döndüğünü belirledi. söz konusu çalışmaya göre, dünya son 50 yıldır hiç olmadığı kadar hızlı dönüyor ve bu yüzden bir günün artık 24 saatten daha kısa bir sürede tamamlanıyor.

--- alıntı ---
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

buradan
devamını gör...

immanuel kant'ın ismet özel ile aynı potada eridiği bir garip ismet özel şiiri. bu şiiri sanıyorum bu denli güzel yapan şey; hem uyuşturan, kendine çeken mitolojiden fırlamış bir siren şarkısı gibi hem de insanda kulaklarını sertçe kapatma isteği uyandıran ölüme karşı buyurgan bir banshee çığlığı gibi olmasıdır. durgun bir deniz gibi akan şiir bir süre sonra yutmaya ve boğmaya başlıyor. ismet özel'in kaleminin iki ucunun da keskin olduğu bir kaç şiirinden biri demek sanıyorum yanlış olmayacaktır.


başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
başkalarının düşünceleriyle değil.
“üstümde yıldızlı gök” demişti königsberg’li*
“içerimde ahlâk yasası”*.
yasa mı? kimin için? neyi berkitir yasa?
ister gözünü oğuştur,istersen tetiği çek
idam mangasındasın içinde yasa varsa.
girmem,girmedim mangalara
yer etmedi adalet duygusu
içimde benim
çünkü ben
ömrümce adle boyun eğdim.
yıldızlı gökten bana soracak olursanız
kösnüdüm ona karşı
onu hep altımda istedim.
devamını gör...

güney amerika kıtasında, resmi dili felemenkçe, yüzölçümü 163.270 km², başkenti paramaribo olan bir ülkedir.
kuzeyinde atlas okyanusu, doğusunda fransız guyanası, güneyinde brezilya ve batısında guyana vardır.
amerika kıtasında nüfusuna göre en fazla müslüman bulunan ülke surinam'dır. müslümanların çoğu endonezya ve hint kökenlidir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim