şeytan olsaydınız yapacağınız şeyler
bazı insanlardan kötülük 101 dersi alırdım sanırım, papucumu ters giydirdiklerine göre öğrenecek çok şey var.
devamını gör...
geri dönüşü olmayan salaklıklar
ölen biriyle ölmeden önce edilen son kavga...
bir de kutlanmayan doğum günü...
bir de kutlanmayan doğum günü...
devamını gör...
bal porsuğu (yazar)
sayın yazar ın, kaliteli ve saygılı üslupla yazdığı yazıları ve paylaşımları daim olsun. beğenerek okuyor ve takip ediyorum.
devamını gör...
limnoloji
göl ve göletlerin fiziksel ve kimyasal yapısını inceleyen bilim dalıdır.
devamını gör...
hukuk okumak
evlilik için derler ki : " evlilik içeridekilerin dışarı çıkmak, dışarıdakilerin de içine girmek istediği bir kaledir."
diyeceğim hukuk da böyle. bilmeyen çok istiyorum diyor. bilenler de nerden düştüm bu pavyona diyor.
diyeceğim hukuk da böyle. bilmeyen çok istiyorum diyor. bilenler de nerden düştüm bu pavyona diyor.
devamını gör...
13 nisan 2021 kabine sonrası cumhurbaşkanlığı açıklamaları
- fransız ihtilalinin sorumlusu cehape zihniyeti dir.
- aşıda, sağlık alanında felan çok, off, taaa arşa kadar mükemmeliz.
- bir buçuk metre kareden ufak işletmelere buzdolabı kredisi vercez.
- ben faiz demedim, caiz dedim.
- merkel bana yürüyo.
eeeöööeeh.
- aşıda, sağlık alanında felan çok, off, taaa arşa kadar mükemmeliz.
- bir buçuk metre kareden ufak işletmelere buzdolabı kredisi vercez.
- ben faiz demedim, caiz dedim.
- merkel bana yürüyo.
eeeöööeeh.
devamını gör...
kişilik doğuştan mı gelir çevreden mi edinilir sorunsalı
karakter ve kişilik aynı şeydir deriz ama...
bence karakter doğuştan gelendir, iskelettir yani, mizaçtır. zaten değiştiremediklerin ya da çok zor değiştirdiklerinin altına bakarsan onu görürsün. soğuk biri olman yüksek ihtimalle çevrenden dolayı değil. cıvıl cıvıl bir ortamda büyüyen biri de keza no frost olarak adlandırılabiliyorken aynı şeyi ciddi ortamlarda büyüyen birinde bu kadar keskin göremeyebilirsin.
kişiliğe gelirsek. daha genel hissettiriyor. sahip olduğun bütün fiziksel olmayan, kişisel özelliklerini içeriyor. davranışların, tutumların, mizacın, huyların, alışkanlıkların.
varolan karakterini ne yöne şekillendirdiğin, zaten varolan senin üstüne ne koyduğundur bana göre ki bu da biz farkında olmadan çevreden topladığımız şeylerin ortalamasına yakın çıkıyor.
lakin kişi isterse daha doğrusu farkında olursa. farkında olarak karakterini şekillendirmek isterse ne çevre ne doğuştan gelen özellikler onu yalnızca bir yere kadar etkileyebilir. bana göre kişilik farkındalığın kadardır. öyle ortamlarda büyümüş insanlar var ki hayranlıkla bakakalırsın kendini nasıl geliştirmiş diye görmediği kötülük kalmamıştır belki ama ona melek sıfatını yakıştıran vardır. bazıları da vardır ki sırf ceza olsun diye meleklerin arasına, cennete atılmış ama kendisi hariç herkese ceza olmuş bir şeytan gibidir. kendini fark ettiğin, kendine hakim olduğun kadardır kişilik.
bence karakter doğuştan gelendir, iskelettir yani, mizaçtır. zaten değiştiremediklerin ya da çok zor değiştirdiklerinin altına bakarsan onu görürsün. soğuk biri olman yüksek ihtimalle çevrenden dolayı değil. cıvıl cıvıl bir ortamda büyüyen biri de keza no frost olarak adlandırılabiliyorken aynı şeyi ciddi ortamlarda büyüyen birinde bu kadar keskin göremeyebilirsin.
kişiliğe gelirsek. daha genel hissettiriyor. sahip olduğun bütün fiziksel olmayan, kişisel özelliklerini içeriyor. davranışların, tutumların, mizacın, huyların, alışkanlıkların.
varolan karakterini ne yöne şekillendirdiğin, zaten varolan senin üstüne ne koyduğundur bana göre ki bu da biz farkında olmadan çevreden topladığımız şeylerin ortalamasına yakın çıkıyor.
lakin kişi isterse daha doğrusu farkında olursa. farkında olarak karakterini şekillendirmek isterse ne çevre ne doğuştan gelen özellikler onu yalnızca bir yere kadar etkileyebilir. bana göre kişilik farkındalığın kadardır. öyle ortamlarda büyümüş insanlar var ki hayranlıkla bakakalırsın kendini nasıl geliştirmiş diye görmediği kötülük kalmamıştır belki ama ona melek sıfatını yakıştıran vardır. bazıları da vardır ki sırf ceza olsun diye meleklerin arasına, cennete atılmış ama kendisi hariç herkese ceza olmuş bir şeytan gibidir. kendini fark ettiğin, kendine hakim olduğun kadardır kişilik.
devamını gör...
siyasi islam diye bir şey varsa en büyük örneği istiklal marşıdır
sert yorumlar isteyen yazar beyanı.
istiklâl marşını kişinin kendi içgüdülerine ve ideolojik düşüncelerine göre yorumlamak kimsenin haddine değildir. ne demek, ne anlatmak istediği bellidir.
-siyasal islam (islam değil siyasal islam) bu ülkenin başına gelmiş en kötü şeyler listesinde ilk beşe girer.
istiklâl marşını kişinin kendi içgüdülerine ve ideolojik düşüncelerine göre yorumlamak kimsenin haddine değildir. ne demek, ne anlatmak istediği bellidir.
-siyasal islam (islam değil siyasal islam) bu ülkenin başına gelmiş en kötü şeyler listesinde ilk beşe girer.
devamını gör...
arabaşı
kış günlerinin vazgeçilmezidir.her yörede bilinmesede iç anadolu bölgesinde bilinir ve çokça tüketilir.hele ki yanında hamur varsa ve arabaşı çorbası serbest gezmiş hindilerin et suyundan yapılmışsa tadına doyum olmaz.peki neden kış mevsimleri tercih edilir onu şu şekilde açıklayalım;yaz mevsiminde hindi eti lastik gibi olur pek tadı olmaz,ama kışın bu güzel hayvanlar poyraza karşı kabarmayı çok severler buda etlerinin yağ tutmasını sağlar sonuçta çorbasıda çok güzel olur.
devamını gör...
şarabın yanında iyi giden şeyler
şarabı meydana getiren üzüm/üzümlerin veya şarabın kırmızı/rose/beyaz olmasının seçimde önemli rol oynadığı şeylerdir. pek bilginiz yok ise klasik şarküteri dediğimiz peynir, jambon, kuru et, pastırma, hindi füme, bilumum çeşit peynir şaraba göre tercih edilebilir. size bir sır vereyim hiçbir şey mi yok kızarmış ekmeğe boca edilmiş tereyağı ve siyah zeytin dahi kırmızı şarabı dile getirebilir. aman gözünüzü seveyim şaraba gazoz vs. bir içecek katmayın da meze işi kolay dostlar.
devamını gör...
öğretmen tribi
çok biliyorsan çık kendin anlat
sınava girecek olan ben değilim
sınavda da öyle cevaplarsın o zaman
ben sizin ananız babanız değilim beni alakadar etmez
ben dersi anlatır çıkarım
sınava girecek olan ben değilim
sınavda da öyle cevaplarsın o zaman
ben sizin ananız babanız değilim beni alakadar etmez
ben dersi anlatır çıkarım
devamını gör...
tükenmişlik sendromu
zenginlerin depresyon yerine bu tanımı kullanmaları sonucu ortaya çıkan zengin hastalığı
devamını gör...
radyoda en sevdiğin şarkının denk gelmesi
gitmek istediğin yere ulaştığının göstergesidir.
devamını gör...
celebrant
itiraf etmeliyim ki, yazılarını okumak için profiline uğradığımda müsait bir zamanımın olmasına özen gösteriyorum. etraf sessiz olmalı. anlayarak okumalıyım tanımlarını. ufuk açıcı bir bakış açısı olduğunu düşünüyorum. kendisini ilgiyle takip ettiğim bir yazardır. teşekkürler efeniim. *
devamını gör...
nickaltı girmek
bazı hayatsız arkadaşların ağlama duvarı haline dönebilen yerdir nickaltlari. yazarları motive etmek için birebirdir, her zaman yanlış anlaşılmalara açıktır aynı zamanda.
devamını gör...
tablolarında isa'yı kucaklayan ressamlar
bu ressamlardan biri de rembrandt'dır. o, incilde geçen kutsal sahneleri resmetmeyi çok severdi. bunda, latin okulunda aldığı incil derslerinin etkisini büyüktür. o yıllarda hollanda gibi sanatta altın yıllarını yaşayan bir ülkede daha küçük yaşta usta ressam olmayı başarabilmiş bir sanatçıdır. barok dönemi ressamlarındandır. rembrandt'ı daha iyi anlayabilmek için barok dönemi hakkında kısa bir bilgi vermem yerinde olacaktır. kelime anlamı " kusursuz inci" dir. bu dönemde yapılan inci kadar güzel eserlerin, kendinden önceki rönesans döneminde verilmiş olan eserlerden ne farkı vardı? en büyük fark şuydu. rönesans dönemindeki, özellikle rönesansın son dönemi olan yüksek rönesans eserlerinde mükemmellik söz konusuydu. belki de tüm dönemlerin en büyük sanatçısı olan leonardo da vinci ismini verdiğimde o mükemmellikten neyi kastettiğimi anlayacaksınız. o matematiği, dengeyi ve simetriği resimlerinde muazzam kullanabilmiş bir ressamdır. o zaman barok dönemi için şu söylenebilir. kusursuz güzellikteki resimlerin, matematik ve dengeden yoksun olarak yapılmaları. şimdi biz esas konumuza geri dönelim. hollanda'nın leiden kentinde doğan rembrandt'ın tam ismi rembrandt vab rijn'dir. hayatının büyük bir kısmını amsterdam şehrinde yaşamıştır. bu şehirde, benim de bizzat gördüğüm harika bir meydana onun ismi verilmiştir. rembrandt ayrıca gelmiş geçmiş en büyük ofort (asit yardımıyla yapılan bir çeşit gravür) sanatçılarından biriydi. resimlerinde ışığı, gölgeyi ve stili muazzam kullanmıştır. aynen van gogh gibi bolca kendi portresini yapmıştır. gece devriyesi, anatomi , aynadaki venüs bazı en önemli eserleridir. yaşamında büyük acılar çeken ressam amsterdam' da yalnız bir şekilde hayata veda ederek kimsesizler mezarlığına gömülmüştür.
şimdi gelelim, başlıkta adı geçen büyük ressama ait esere.

bu eserde; rembrandt, isa'yı kucaklayan kişi olarak bizzat kendisini resmetmiştir. 1634 yılında yapılan resim 158 cm * 117 cm ölçülerindedir. sağda baygınlık geçiren mary'i bir grup kadın teselli ederken görülüyor. solda bazı kadınlar mezar bezi açıyorlar. insanların yüzlerindeki derin acı başarılı bir şekilde gösteriliyor.
isa'yı kucaklayan diğer ressamları bu başlık altında yazmaya devam edeceğim. sevgiyle.
şimdi gelelim, başlıkta adı geçen büyük ressama ait esere.

bu eserde; rembrandt, isa'yı kucaklayan kişi olarak bizzat kendisini resmetmiştir. 1634 yılında yapılan resim 158 cm * 117 cm ölçülerindedir. sağda baygınlık geçiren mary'i bir grup kadın teselli ederken görülüyor. solda bazı kadınlar mezar bezi açıyorlar. insanların yüzlerindeki derin acı başarılı bir şekilde gösteriliyor.
isa'yı kucaklayan diğer ressamları bu başlık altında yazmaya devam edeceğim. sevgiyle.
devamını gör...
donan yağmur

ilginç bir hava olayıdır. havada kar şeklinde başlayan yağış, yere düşerken yağmura döner fakat yer seviyesine yakın hava 0 derecenin altında ise yere temas eder etmez donmaya başlar. farkedilmesi zor olduğu için, yayaların veye araçların kaza geçirmesine, zarar görmesine sebep olabilir.
devamını gör...
ev işi yapan erkek
çok yoğun bir tempoda çalışıyorum. iş yerimde her gün ahmet mehmet pozitif oldu karantinada diye haber geliyor. babam koah hastası, yaklaşık 6 aydır aynı sofraya oturmuyorum onlar ile. evde maske ile geziyorum hatta çok fazla gezmemeye çalışıyorum. el yüz havlum ailemden farklı, kendi odamı kendim süpürüyorum, kendim topluyorum ailemi odama sokmuyorum. mecbur girmek zorunda kalırlarsa maskeyle giriyorlar. çarşaflarımı kendim değiştirip kıyafetlerimi kendim ayrı bir şekilde yıkıyorum. annemin yaptığı yemeği onlar aldıktan sonra gidip koyuyorum tabağa yedikten sonrada yıkıyorum. tabağım bıçağım hepsi ayrı. uzun zamandır böyle bir savaş veriyorum
devamını gör...
ali ekber çiçek
aynı mahallede oturduk, arada sazının sesini duyardık,balkonunda türkülerini mırıldanırdı..güzel insanlar geçti vesselam bu memleketten.
devamını gör...
