fermiyonlara kütle kazandırdığı düşünülen, 0 spinli parçacık.

higgs alanı ve higgs bozonu, genellikle birlikte anılan 2 kavram. bunları bir örnekle basitçe anlatmaya çalışayım.

bir salonda bulunan büyükçe bir grup insan düşünün. bunlar mesela bilim insanı olsun ve hepsi kendi aralarında sohbet falan takılıyor olsun. salonu ve içindekileri higgs alanı olarak kabul edelim.

bu sırada içeriye, mesela pek de ünlü olmayan bir futbolcunun girdiğini varsayalım. futbolcumuz kimse tarafından tanınmadığından dosdoğru bara gitti ve oturdu. kimse yoluna çıkıp "ooo hoş geldin!" falan demedi, yani kimseyle etkileşime girmedi. futbolcumuz, durgun kütlesi olmayan foton olsun.

fakat o da ne! odaya nikola tesla girdi. tüm bilim insanları merakla etrafına toplandılar, onunla bir şeyler konuşmak istediler. tesla salonda ilerledikçe etrafına daha çok kişi birikti ve artık o kalabalık arasından yürüyebilmek için daha fazla enerji harcamaya başladı. tesla, kütlesi olan herhangi bir parçacığı temsil etsin.

bu sırada salonun kapısında beliren gizemli biri, kapıya yakın duranlara yeni bir bilimsel gelişme hakkında bir şeyler fısıldadı. kapıya yakın olanlar "ne olmuş, ne olmuş?" diye sorarak oraya toplandı. konuyu duyunca yerlerine geri döndüler ve aralarında bunu tartışmaya başladılar. az önce kapıya yakın olmayanlar bu konuşmaları duyunca bu kez onlar "ne olmuş?" diye toplandılar. sonra onlar da yerlerine döndüler derken salonda böyle böyle bir sürü gruplaşma ve dağılma oldu. işte bu yer yer gruplaşmalar da higgs bozonunu sembolize ediyor.

futbolcu da, tesla da salona girmeden önce aynı değere sahipti ama salona girdikten sonra futbolcu yani kütlesiz foton "değersiz" kalıp etkileşmemeye devam ederken, tesla yani kütleli parçacık "değer" yani kütle kazanmış ve etkileşime girmiş oldu. ona bu kütleyi kazandıran şey de, ona değer veren higgs bozonu üyeleriydi.

bundan daha basit anlatımı varsa ben bilmiyorum.
devamını gör...

gereksiz tartışmalardan uzak dururlar. insanların ne düşündüklerini umursarlar, hiçbirini uygulamazlar.
devamını gör...

elbarto'nun başka bir başlıkta* bkz verdiği, o başlığı görüp an itibariyla başlattığım kampanya.

nickaltı bomboş olan yazarlar bu başlık altında kendilerini belli etsinler. biz de tanımlarını okuyup ona göre nickaltı girelim.
devamını gör...

daniel defoe 'nin 1719 yılında ilk basımını yaptığı ve çocuk edebiyatının ilk romanı kabul edilen robinson crusoe kitabı, robinson adındaki bir maceracının yaşadıklarını anlatıyor. dünyayı gezme aşkıyla yanıp tutuşan robinson ailesinin ısrarlarına rağmen yolculuğa çıkıyor. ve serüven başlıyor. gemi kazası sonucunda 28 yıl bir adada kalışını, yaşamak için verdiği mücadeleleri çok akıcı bir şekilde aktarıyor. kitabın son kısmında adadan ayrıldıktan sonra yaşadığı maceraları anlattığı bir bölüm daha eklenmiş. ama diğer milletleri aşağılayıcı ve küçümseyici ifadeler olduğu için ada macerası kadar dikkat çekici değil.
yazar ayrıca kitap boyunca hristiyanlığın yüce bir din olduğunu, hristiyanların çok çok iyi ve medeni olduğunu açık veya gizli imgelerle anlatmış.
devamını gör...

don miguel ruiz tarafından yazılmış, toltek bilgeliğinin anlatıldığı mükemmel ötesi başucu kitabım. toltek bilgeliği bir din bir inanış değil bir felsefe ya da bir ideoloji değil, bir yaşama sanatı canlı bir öğreti. meksika kızılderileleri tarafından hala daha uygulanan bir yaşam sanatı ve öğreti. toltek bilgi insanı anlamına geliyor. resmi tarihe göre tolteklerin 9. ve 12. yüzyıllar arasında yaşadığı söyleniyor ancak kökeninin çok daha eskilere dayandığı bilinmekte.
peki kitapta ne anlatılıyor? bu bir kişisel gelişim kitabı mı? bu kitabı okursak ne olur? şöyle başlayayım kitap 120 sayfalık ince bir kitap. ben 1-1buçuk saat gibi bir sürede bitirdim. başladığınız zaman zaten elinizden bırakamaycaksınız. bence hayatınıza mutlaka dokunacak ve hayatınızı değiştirebilecek bir kitap. şöyle ki kitapta eğer farkındalığa varmazsak bir cehennemde yaşadığımızı, bireysel ve toplumsal bir rüya içinde olduğumuzu ancak farkındalık ve eylem ile bu cehennemden çıkıp cennete geçebileceğimizi anlatıyor. varolma sürecimizde ailemiz, toplum, din, kurallar tarafından ehlileştirildiğimizi ama artık büyüdüğümüzde özgürleşebileceğimizi ve buözgürleşmenin bize cennetin kapılarını açacağından bahsediyor. peki bunu nasıl yapacakmışız? 4 anlaşma yaparak nedir peki bu 4 anlaşma:
1. kullandığın sözcükleri özenle seç.
2. hiçbir şeyi kişisel algılama.
3. varsayımda bulunma.
4. daima yapabildiginin en iyisini yap.
eğer bu 4 anlaşmayı alışkanlık haline getirebilir içselleştirirsek çok fayda görebiliriz ve hayatımızı kolaylaştırabiliriz. ben okur okumaz harekete geçtim. çok zor olmayan basit şeyler aslında ve bir süre sonra bunlar refleks haline gelecek. ve gerçekten hayatımız çok daha yaşanabilir hale gelecek.
devamını gör...

yönetmenliğini prachya pinkaew yaptığı,
senaryosunu, napalee ve chookiat sakveerakul'un yaptığı,
başrollerini ise; hiroshi abe, pongpat wachirabunjong ve mükemmel performansı ile jee ja yanin'in yaptığı 2008 yapımı tayland filmi.
tay döğüş sanatlarının bütün inceliklerini görebiliyoruz filmde.
bu filmin döğüş koreografisini yapan kişinin de hakkını teslim etmek icap ediyor; panna rittikrai.

bundan sonrasını spoi takıntısı olanlar okumasınlar lütfen.


taylandlı gangster no. 8'in kız arkadaşı olan zin, gönlünü rakip yakuza patronu masashi'ye kaptırır. hal böyle olunca no:8 her ikisini ayırıp sürgüne gönderir ve görüşmelerini yasaklar. bu onların cezalarıdır.
zin, masashi'nin japonya'ya gitmesinin ardından bir bebek dünyaya getirir. ancak bebek otistiktir. gördüğü her şeyi kayıt altına alabilen bu bebek, gördüğü jackie chan, bruce lee filmlerindeki döğüş sanatlarını bile hafızasına alır.
taşındıkları yeni evleri bir döğüş okulunun bahçesini gören otistik çocuk, kendi kendine döğüş sanatları konusunda bir uzman haline gelir.
zin'in kanser olmasının ardından çocuklar annesinin masraflarıyla baş etmeye çalışırken, bir gün yanlışlıkla zin'e borçlu insanların listesini bulur ve borç tahsilatına başlarlar.
bu noktada bir dip not paylaşmam lazım:
ilk tahsilat ve ikinci tahsilatta ben diyorum ki ''bu filmi izledim sanırım hiç yabancı gelmiyor.'' meğersem; çocuğun tv den gördüğü filmlerin bire bir aynısını çekmişler, mekanlarda dahil olmak üzere... bruce lee ve jackie chan'ın...
sonrada onları yanyana koyup göstermişler. ancak telif sorunu nedeniyle ,maalesef o şekliyle göremedik. eğer görseydik çok daha mükemmel olacaktı eminim.

bundan sonrası tam anlamıyla döğüş sanatları festivali gibiydi. özellikle filmin sonunda kamera arkasındaki görüntülerde adamların gerçekten dayak yediğini kafalarından foşur foşur kanlar aktığını ve üçüncü kattan patır patır düştüklerini gördüm gerçekten filmi çekmek için canlarını ortaya koymuşlar.
döğüş sanatları filmlerini seviyorsanız eminim ki bu filmi izleyin mutlaka kamera arkasını da izleyin.

mükemmeldi.
''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''
devamını gör...

şarap, bira gibi eşlikçi bir içki değildir. sarhoş olmak için içilir. tadı çok ağır olduğundan yediğiniz şeyden de tat alamazsınız. zaten bu yüzden "masada dostların olacak ki keyif alasın" denir.
hangi açıdan bakarsan bak zihnini uyuşturmak için içilen pis kokulu bir içkidir. bir bardak rakı içen biri halk otobüsüne binse "ayyaş" damgası yiyiverir.

ekleme: rakı içmekten keyif alan neyzen tevfik, mustafa kemal atatürk gibi ünlü isimler rakının yılmaz savunucuları değil. atatürk pek çok defa rakı içmezse başının çok ağrıdığını, düşüncelerde boğulduğunu, uyuyamadığını söylemiştir ki zaten sirozdan erken yaşta hayatını kaybetti. ülkenin solcusu da bir tuhaf. biri bişeyi eleştirince hemen atatürk kağıdını masaya atıyor ki kimse konuşmasın.
devamını gör...

güne erken başlamak.
devamını gör...

çoklu paket ürünlerini de tek tek satar, sinekten yağ çıkarır.
devamını gör...

cehalet kokan bir başlıkla daha karşı karşıyayız.
devamını gör...

özllikle bahar aylarında havada bulunan su buharının soğuk olan yüzeylerde sıvı hale geçmesi ile oluşan su damlalarıdır.*
bunun nedeni havanın sıcaklık azaldıkça daha az nem taşıyabilmesi ve yoğunlaşmasıdır.
örneğin soğuk bir gecenin sabahında toprak havadan daha hızlı soğur. ve toprak üzerindeki hava soğuk toprak ile karşılaştığında nemi daha fazla taşıyamaz ve yoğunlaşarak toprakta çiy tanesine dönüşür.
devamını gör...

gazeteci ya da haber spikeri. bakalım.
devamını gör...

göz teması kurmadığımı farkettim
devamını gör...

muhafazakar gençliğinde işi yok buradaki iki tane sümüklü ateiste laf anlatacak, onların işi vaktinden çok merak etmeyin, benim gibi boş beleşleri bulursunuz ancak bu mecralarda.
devamını gör...

pavyoncu tayfa dışında gerçekten cumhuriyet insanlarından oluşması. eğitimi, kültürü adım atar atmaz hissetmek.
devamını gör...

fransız soylusu hugues de payen tatafından 1119 da 9 şövalyeden kurulmuş kudüsteki hacıları korumak için. kurulduktan 10 yıl sonra da katolik kilisesi tarafından resmi olarak tanınmış. bankacılık olaylarıyla falan hacılara kolaylık sağlamışlar.

haçlı savaşlarından sonra tarikata borcu olan fransız kralı kafirlik ve eşcinsel suçları iddiasıyla papa 5. bilmemneye baskı yapıp tarikatı 1312 de yok etmiş mal varlığına el koymuş. tarikat üyeleri yakılarak öldürülmüş. son olarak da 1314 te jacques de molay ve tarikat üyeleri kazığa bağlanarak yakılıp idam edilmiş.

birinci haçlı seferlerinden sonra birçok hacı kutsal yerlere giderken soyulup öldürüldüler. fransız soylusu ve arkadaşı godfred de bu tarikatı kuruyor. kurarken hacılara yardım amaçlı kurdukları için de kudüs kralından destek istiyolar onlar da zeytin dağında bi tapınak veriyor bunlara. finansal bir gelirleri yok tamamen bağışlara bel bağlamış halde bekliyolar.

bu durum çok uzun sürmüyo kurucu şövalyelerden birinin yeğeni bir konferansta papayla konuşup durumu anlatıyor. papa da yazdığı bir fermanla bu tarikatın vergi vermeden her yerde rahatça hareket etmesini sağlıyor. bu şekilde daha da büyüyen tarikat önemli başarılar elde ediyor. çek sistemi oluşturuyolar. mesela avrupada parayı yatıran bir hacıya şifreli bir mektup veriliyor o da kudüse gidince o kodlarla parasını ordan alabiliyor.

yaklaşık iki yy varlığını sürdümüşler.
devamını gör...

kendisi yüzüklerin efendisi'ndeki saruman, yıldız savaşları'ndaki count dooku ve charlie'nin çikolata fabrikasındaki dr. wonka rolleri ile bilinmektedir. aynı zamanda sir unvanına da sahiptir ancak kendisinin müzisyenliği pek bilinmez. bu doğrultuda kendisine ait metal albümleri mevcuttur. bunlardan en bilineni ise "charlemagne: by the sword and the cross" albümüdür.
devamını gör...

belli bir yaştan ve kafadan sonra külfetten başka bir şey değildir.

yok adın ne,nelerden hoşlanırsın,şu filmi izledin mi, bu kitabı emükledin mi gibi sonu gelmez sıkıcı muhabbetler çekilir dert değil artık.

siz tanışın , ben yokum.
devamını gör...

özel görelilik ,atom fiziği ve radyoaktivite,çembersel hareket.
ben galiba fizik dersini özledim.
devamını gör...

latince el demektir.
manipulate, mandate, manuel, manufacture, manuscript gibi yabancı kelimeler elden köken almış, bütün dünyanın kullanmış olduğu sözcükler olagelmiştir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim