insanın yüzüne tokat gibi çarpan, bazen küfürden daha ağır gelebilecek sözler. "senden beklemezdim"
devamını gör...

çok açık havalarda gayet olası olan görülmedir.

bugün rahatlıkla yapılabilen eylem. çok net ve pürüzsüz bir hava var. siz de görebilirsiniz.
bu gün ki görüntü
olmaz demeyin kalbinizi kırarım.
bilimsel kanıt
devamını gör...

iyikide böyle başlıklar açıyorsunuz, içimizdeki mutluluk olsun üzüntü olsun sözlere, şiirlere teslim ediyoruz teşekkürler.
devamını gör...

müzikte pagan ögelerini kullanır. spirit adlı bir parçası vardır. anti-militarist insanı bile bir çoşturur ki çekiç ve gürzlerle... yok hayır sahil kenarında sağlam koşturur.

devamını gör...

net bir şekilde türkiye'nin en güzel kadın oyuncusudur.

güzel diye tanıtılan hiçbir kadın oyuncu, tuba hanım'ın tırnağı bile olamaz.
devamını gör...

kime göre cahil anlamadım. yani siz kendinizi insanların bilgilerini ölçüp tartacağınız bir konumda mı görüyorsunuz? o kadar yüce varlıklar iseniz burda işiniz ne? evet cahil var. misal şovenizmi şov yapmak sananlar var. trollük adı altında en ufak bir zeka kırıntısı dahi barındırmayan, tebessüm ettirmeyen tipler var. bunlar kabak gibi ortada zaten.

yani hiç eğlenceli şeyler de yazılmasın mı? hep erdoğan ciddiyetinde, gılışdar gibi mi yazalım? abi anlamıyorum siz hangi sıfatla kendinizi sensei gibi gösteriyorsunuz allah allah ya.
devamını gör...

dadaizm'in öncülerinden biri olan ve sürrealizm'in temellerini atan fransız şair ve yazar. gayrimeşru bir çocuk olarak dünyaya gelen aragon, kötü ebeveynlerin büyük kırgınlıklarla beraber bazı zamanlar büyük şairleri de inşa ettiğinin yansıması gibidir. zaman zaman babasının onu istemeyişi, bu uzak ve isteksiz tutumu onun şiirlerine yansımıştır. sanat hayatına da yön veren sol görüşlerinden dolayı ikinci dünya savaşı yıllarında faşizm'e karşı büyük bir tutku ile direnmiştir ve bu süreçte okurken insanın kanının akışını dahi hızlandıran eserler ortaya koymuştur. aragon'un şiirleri; aşk, direniş, başkaldırı, politika ve tutku üzerineydi ama yalnızca şiir yazmadı, onlarca kısa hikaye ve roman yazmıştır ve aynı zamanda uzun yıllar gazetede (l'humanité) denemeler yayımladığını da eklemek gerek.

aragon söz konusu olduğunda; o öldüğünde günleri bile saymayı bıraktığı ve bir çok şiirini adadığı elsa triolet'i anmamak olmaz. 40'lı yıllarda elsa ile evlenen aragon şiirlerinde elsa'dan sık sık bahseder ve zaten bilinen bir gerçek ki aragon elsa'yı daima ilham perisi olarak görmüş ve eserlerine bunu yansıtmaktan da çekinmemiştir.

"ne çok kişi olmuşum yazdıklarımda" der aragon ama bana kalırsa bana baktın gözlerinle şiiri onun aslıdır. sait maden çevirisi ile;

--- alıntı ---

bana baktın gözlerinle

bana baktın gözlerinle ıssız ufka dek
anılardan yıkanmış gözlerinle
bana baktın saf unutuş olan gözlerinle
bana baktın üzerinden belleğin
başıboş nakaratlar üzerinden
solmuş güller üzerinden
aldanmış mutluluklar üzerinden
yürürlükten kalkmış günler üzerinden
mavi unutuş olan gözlerinle baktın bana.


bir şeyler hatırlamıyorsun olan bitenden
ve ilk defa dolaşıyorsun göğü bir baştan bir başa
o lav ve yavaşlık gözlerinle
önündedir dünya tıpkı göz kapaklarının
altında düşündüğün gibi sen onu
başlıyormuş gibi seninle senin önünde
senin rahat bakışınla bitimsizcesine genç
ben de oradayım kıskana kıskana güzelliğini
zavallı sararmış resimlerimle
sen ki yüz çeviriyorsun bunlardan
yeni çayırlar görmek için


sana söz geçmişten konuşmayacağım bir daha
bugün adımlarından başlıyor her şey
elbisenin bir kıvrımıdır bana yaşamaktan kalan
başka şeyin yeri olmadı seni buluyorum en sonunda ben
sevgilim sevgilim inanıyorum sana.

--- alıntı ---

(bkz: le paysan de paris)
(bkz: le mouvement perpétuel)
(bkz: les yeux d'elsa)
(bkz: anicet ou le panorama)
(bkz: pour un réalisme socialiste)
devamını gör...

lise 3'ün son gününe 10 arkadaş anlaştık. ben babamın dükkanına halden sebze getiren abiden arabasını rica etmiştim. araba da öyle iyi bir araba değil, anadol kamyonet. ben ve 1 arkadaş içeri oturduk, diğer 8 arkadaş kasada ayakta dikildi. o şekilde tam istiklal marşı okumaya hazırlanırken korna çala çala okulun bahçesine girdik. yediğimiz dayağın haddi hesabı olmadı tabi. ama bütün okulu güldürmüştük.
devamını gör...

sözlüğe kod yazmak *
devamını gör...

okunması gereken kitapları paylaştığımız başlıktır.

1) ince memed- yaşar kemal

2) don kişot- cervantes

3) daha- hakan günday

4) beyaz gemi- cengiz aytmatov

5) otobiyografik üçleme ( çocukluğum, ekmeğimi kazanırken, benim üniversitelerim )- maksim gorki

6) palto- nikolay gogol

7) şeker portakalı- jose mauro de vasconcelos

8) beyaz zambaklar ülkesinde- grigory petrov

9) inci- john steinbeck

10) martı johantan livingston- richard bach

11) irade terbiyesi- jules payot

12) gençlerle başbaşa- ord. prof. dr. ali fuad başgil

13) insan ne ile yaşar- tolstoy

14) altıncı koğuş- anton çehov

15) küçük prens- antoine de saint exupery

eğer daha başka okuduğum kitaplar aklıma gelirse eklerim.

liste benim tarafımdan hazırlanmıştır, herhangi bir siteden alıntılanmamıştır. saygılarımla.
devamını gör...

afrika'da aids büyük problem olduğu için sünnet yapılması teşvik ediliyor. şimdi diyeceksinizki condom var bilmemne var. evet güney afrika cumhuriyetinde işyerlerinde, benzinliklerde.... birçok yerde bedava condom var ama problem siyahlar yada melezler sarhoş olunca aklına condom falan gelmiyor. 11, 12 yaşındaki kızların hamile kalması birazda bu yüzden, sarhoş olunca ne olduğunu hatırlamıyor bile. o yüzden cape town için "çoğunun babası belli değil yada bilinse bile çocuk babasını hiç görmemiştir" diyorlar.
devamını gör...

sefiller kitabından etkilenmemle birlikte tanıdığım romantik akıma bağlı fransız şair, romancı ve oyun yazarı.
devamını gör...

beni terk edişinin bilmem kaçıncı günü ama ben hala bu şarkıyı dinleyip onu düşünüyorum.
devamını gör...

güzel enerji.* evet, evet keyifle dinleniyorsunuz. kahkahalarınız bize de sirayet ediyor.
devamını gör...

muhabbet kuşum süpürgenin sesinden korkuyor ve ayrıca siyah renk olan hiçbir şeye konmuyor.
devamını gör...

öncelikle bunu yeni fark eden yazarlara hoş geldiniz diyorum. bu konuda arayıp bulup buraya örnek atamayacağım kadar çok yazdım hatta başlık attım, klavyem eskidi resmen dostlar. ama nafile olmadı ve olmadı. sebebini de çözemedim, boş ego çağında yaşadığımızdan mı? ülkede herkesin her şeyi birbirine çok görmesinin buraya beğeni ve takip boyutuna kadar bulaşıp inmesinden mi? cidden bilemedim. siz de azıcık kafa patlatınız efenim. bu hafta sonunu tenzih ederek artık ilk kayıt olduğum zamanlardaki gibi boş vaktim olmuyor, bazen 13 saat çalıştığım oluyor ama soluklanma zamanlarımda bile burada bir şeyler karalamaya ve karalayan dostları okuyup beğenmeye çalışıyorum. yeni pratiğim bildirim gelince yazarın ilk 20 tanımını okuyup 5 beğeni hakkımı kullanmak. ve fark ettim ki çoğu yazarın 6. tanımına geldiğimde hakkım bitmiş oluyor; yani diyeceğim o ki buradaki yazarlar cidden güzel yazıyor en kötüsü bile bir parmak dokunuşunu veya mouse ile bir beğeni tıklamasını hak ediyor. bırakın dostlar bu cimriliği artık, ülkecek paramız yok tamam ama cimriliğimizi burada tatmin edemeyiz.(bkz: swh)
devamını gör...

1 karbon 4 hidrojen atomundan oluşan molekül.

kömür, doğal gaz gibi maddelerin üretimi ve taşınması aşamasında ortaya çıkar. küresel ısınmaya neden olan bir sera gazıdır.
devamını gör...

klişe başlıklar arasındaki en baba başlıktır.

ikisini bir arada değerlendirmenin yanlış olduğunu düşündüğüm için siyah-beyaz ve renkli filmlere ait iki farklı liste ;

1- det sjunde inseglet (1957) / ingmar bergman
2- viridiana (1961) / luis bunuel
3- paths of glory (1957) / stanley kubrick
4- to be or not to be (1942) / ernst lubitsch
5- 12 angry men (1957) / sidney lumet
6- shichinin no samurai (1954) / akira kurosawa
7- to kill a mockingbird (1962) / robert mulligan
8- persona (1966) / ingmar bergman
9- the great dictator (1940) / charlie chaplin
10- stalag 17 (1953) / billy wilder


*1- lock, stock and two smoking barrels (1998) / guy ritchie
2- funny games (1997) / michael heneke
3- true romance (1993) / tony scott
4- oldeuboi (2003) / chan-wook park
5- before the rain (1994) / milcho manchevski
6- once opon a time in america (1984) / sergio leone
7- there will be blood (2007) / paul thomas anderson
8- rushmore (1998) / wes anderson
9- mononoke-hime (1997) / hayao miyazaki
10- * la grande bellezza (2013) / paolo sorentino *
devamını gör...

yeterince dövülmemiş içimin yağları tam erimedi,milliyetçi ülkücü birisi sayılmam ama bu kadar saygısızlığa da tahammülüm yok.dişlerini eline dökselerdi bir daha yapmaya cesaret edemezdi muhtemelen.
devamını gör...

üşütmeyin, çorapsız gezmeyin.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim