zaman tüneli
çocuklu kadınla evlenmek
ülkede bazı erkekler var,
kadını insan değil de eksik paket ürün sanıyor.. çocuğu varsa “kullanılmış”, boşanmışsa “hasarlı”,
hayat görmüşse “tehlikeli”..
sonra çıkıp omurgasız bir özgüvenle “çocuklu kadınla evlenilmez” diye ahkâm kesiyorlar..
neden?
çünkü kadının bir geçmişi var..
çünkü kadın, sahipsiz değil.. çünkü kadın, bir erkeğin hayatına sıfır kilometre girmedi..
ve ne yazık ki aynı zihniyet, üç çocuk yapmış babayı “tecrübeli”, beş ilişki yaşamış erkeği “adam” ilan ediyor..
kadın yapınca sorun, erkek yapınca cv..
bu ülkede kadın cinayetleri neden bitmiyor biliyor musunuz?
çünkü mesele “çocuk” değil..
mesele kadını kendinden aşağı gören, kontrol edemediğini yok etmeye meyilli o çürük zihniyet..
kadın, çocukla da kadındır..
yalnızken de kadındır..
kimseye ait değilken de kadındır..
ama bazı erkekler için kadın,
ya sahip olunacak
ya da cezalandırılacak bir nesne..
işte o yüzden mezarlıklar kadınlarla dolu bu ülkede..
dipnot: kadınlardan değil,
kadını yük gibi gören erkeklerden uzak durun......
hayat, omurgasızlara fazla geliyor..
kadını insan değil de eksik paket ürün sanıyor.. çocuğu varsa “kullanılmış”, boşanmışsa “hasarlı”,
hayat görmüşse “tehlikeli”..
sonra çıkıp omurgasız bir özgüvenle “çocuklu kadınla evlenilmez” diye ahkâm kesiyorlar..
neden?
çünkü kadının bir geçmişi var..
çünkü kadın, sahipsiz değil.. çünkü kadın, bir erkeğin hayatına sıfır kilometre girmedi..
ve ne yazık ki aynı zihniyet, üç çocuk yapmış babayı “tecrübeli”, beş ilişki yaşamış erkeği “adam” ilan ediyor..
kadın yapınca sorun, erkek yapınca cv..
bu ülkede kadın cinayetleri neden bitmiyor biliyor musunuz?
çünkü mesele “çocuk” değil..
mesele kadını kendinden aşağı gören, kontrol edemediğini yok etmeye meyilli o çürük zihniyet..
kadın, çocukla da kadındır..
yalnızken de kadındır..
kimseye ait değilken de kadındır..
ama bazı erkekler için kadın,
ya sahip olunacak
ya da cezalandırılacak bir nesne..
işte o yüzden mezarlıklar kadınlarla dolu bu ülkede..
dipnot: kadınlardan değil,
kadını yük gibi gören erkeklerden uzak durun......
hayat, omurgasızlara fazla geliyor..
devamını gör...
pearl jam
even flow şarkısı, american heart association tarafından elle kalp masajı icin uygun şarkılardan biri olarak seçilen grup.
normalde kalp masajının 100-120 arası olması gerekiyormuş. even flow da 105 bpm imiş.
the office sebebiyle stayin' alive hala daha akılda kalıcı ama olsun.
hemen gidip ölü gibi uyuyan kardeşim üzerinde test edip onaylayayım.
tık tık
normalde kalp masajının 100-120 arası olması gerekiyormuş. even flow da 105 bpm imiş.
the office sebebiyle stayin' alive hala daha akılda kalıcı ama olsun.
hemen gidip ölü gibi uyuyan kardeşim üzerinde test edip onaylayayım.
tık tık
devamını gör...
5 dk sonra öleceğinizi bilseniz gireceğiniz son entry
ölmeyi bayılmak mı sanıyorsunuz ciddiyetini mi anlamıyorsunuz nedir. insan 5 dk sonra öleceğini bilse sözlüğe entry mi girer allah aşkına.
devamını gör...
kalbimizin içinde ne var
kalbimin içine gir bak, ne kalmış ki geri
yıkık dökük ev gibi, sana yer kalmamış ki.
gözlerime iyi bak, görüyor musun seni
eskidendi gayet netti şimdi ise flu gibi.
yıkık dökük ev gibi, sana yer kalmamış ki.
gözlerime iyi bak, görüyor musun seni
eskidendi gayet netti şimdi ise flu gibi.
devamını gör...
kalbimizin içinde ne var
pompa var pompaaaa demek isterdim ve mantıken yanlış da olmazdı fakat
sözlüğümüzün o hormonsuz kullanıcı yapısına bakarak 2+2 dubleks daire var diyorum.
2 oda altta 2 oda üstte.
metroya yürüme mesafesi.
sözlüğümüzün o hormonsuz kullanıcı yapısına bakarak 2+2 dubleks daire var diyorum.
2 oda altta 2 oda üstte.
metroya yürüme mesafesi.
devamını gör...
ağlamak
deşarj olma aktivetisidir.
devamını gör...
ağlamak
regülasyon şartlarından biri bence..
ağladıktan sonra gelen o sessizleşme, uyunanınca hissedilen hafifleme mesela.. tartıyorum o ağır gelen hissi uzun zamandır bekledikçe ağırlaşan o hissi.. en azından artık yükünü hissettirmiyor, hala orada kalan bir şey var mı bilmem ama.. ağlamakla akıp giden bir şey olduğu kesin..
şifa niyetine diyelim..
ağladıktan sonra gelen o sessizleşme, uyunanınca hissedilen hafifleme mesela.. tartıyorum o ağır gelen hissi uzun zamandır bekledikçe ağırlaşan o hissi.. en azından artık yükünü hissettirmiyor, hala orada kalan bir şey var mı bilmem ama.. ağlamakla akıp giden bir şey olduğu kesin..
şifa niyetine diyelim..
devamını gör...
rte yi en cok neden seviyorsunuz
ailesine çok eyi baktığı için. çocukları hep zangin oldu. bir de şu bizim halimize bak! aç karın köprü ile ,tünel ile ,yol ile teselli oluyoruz..
devamını gör...
karımla aram kötü dertleşmek için mesaj attım
hehe, mecliste stajyer çalışanlara yazan, yürüyen, taciz eden dallamalar ifadelerinde bu şekilde savunma vermişler.
"karımla aram kötü dertleşmek için ‘fıstığım’ dedim"
ayrıca sanıkların kızlara “küçük sevgilim, fıstığım, karımla mutlu değilim, çok güzelsin, anlarsın ya” gibi mesajlar attıkları belirlenmiş.
milleti silkmeye alışıklar tabi mecliste.
"karımla aram kötü dertleşmek için ‘fıstığım’ dedim"
ayrıca sanıkların kızlara “küçük sevgilim, fıstığım, karımla mutlu değilim, çok güzelsin, anlarsın ya” gibi mesajlar attıkları belirlenmiş.
milleti silkmeye alışıklar tabi mecliste.
devamını gör...
hoşt
bir burak ihsan kitabıdır.
sene sonuna doğru, belki farkında olmadan daha önce adını hiç duymadığım yazarları okumaya başladım. bunlardan biri de bu kitabın yazar burak ihsan. sanırım bu kitap yazarın ilk ve tek romanı ve bundan sonra gelecekler konusunda da beni ümitlendirdi.
anlatıcısı ya da anlatıcılarından biri köpek olan kitaplar her zaman çok hoşuma gider. bence bu işi dünya edebiyatında en iyi yapan isim jack london, türk edebiyatında ise sezgin kaymaz'dır. ama burak ihsan da fena bir iş çıkarmamış.
yukarıda da söylediğim gibi kitabın anlatıcısı bir köpek. insan ırkı ile dost olma isteğinde doğası gereği. ama insan vahşi bir canlı olduğu için bu köpek onlardan çok zarar görüyor. sonra yaşlı bir adam onu sahipleniyor ancak bu dostluk da yaşlı adamın başına gelenlerden sonra çok uzun sürmüyor. belki inanılır gibi değil ama köpek bu durumda vicdan azabı yaşamaya başlıyor.
bundan sonraki anıları da yeni dostlar bulmak ve bu vicdan azabını gidermek üzerine.
çok iyi olmasa da keyifle okuduğum bir kitap oldu.
sene sonuna doğru, belki farkında olmadan daha önce adını hiç duymadığım yazarları okumaya başladım. bunlardan biri de bu kitabın yazar burak ihsan. sanırım bu kitap yazarın ilk ve tek romanı ve bundan sonra gelecekler konusunda da beni ümitlendirdi.
anlatıcısı ya da anlatıcılarından biri köpek olan kitaplar her zaman çok hoşuma gider. bence bu işi dünya edebiyatında en iyi yapan isim jack london, türk edebiyatında ise sezgin kaymaz'dır. ama burak ihsan da fena bir iş çıkarmamış.
yukarıda da söylediğim gibi kitabın anlatıcısı bir köpek. insan ırkı ile dost olma isteğinde doğası gereği. ama insan vahşi bir canlı olduğu için bu köpek onlardan çok zarar görüyor. sonra yaşlı bir adam onu sahipleniyor ancak bu dostluk da yaşlı adamın başına gelenlerden sonra çok uzun sürmüyor. belki inanılır gibi değil ama köpek bu durumda vicdan azabı yaşamaya başlıyor.
bundan sonraki anıları da yeni dostlar bulmak ve bu vicdan azabını gidermek üzerine.
çok iyi olmasa da keyifle okuduğum bir kitap oldu.
devamını gör...
çocuklu kadınla evlenmek
birini evlenecek kadar tanıyıp evlenmek istiyorsam ve onun da rızası varsa çoluğuyla çocuğuyla paragöz anasıyla, dolandırıcı dayısıyla, alkolik babasıyla, belalı eski kocasıyla dahi kabul ederim. betalıksa betalık, omegalıksa omegalık umrumda olmaz.
bekar anneler eklesin.
bekar anneler eklesin.
devamını gör...
sabah sabah dinlenen şarkı
dün kendini hatırlattı şarkı.. yeri varmış..
bak unutma bu şarkı ile ayaktasın diyor içimdeki ses dinlerken.. buradayım...
devamını gör...
25 aralık 2025 55 bin mahkumun affedilmesi
benim asil anlamadigim, ornek veriyorum, herifin biri bana karsi bir suc islemisse, canima zarar vermisse, malima zarar vermisse, sen benim rizami almadan, ben o herifi affettim demeden benim adima herifi affetme hakkini kendinde nereden goruyorsun.....
....
allahtan diger hersey cok duzgun memleketimizde, bir tek sorunumuzda bu...
....
allahtan diger hersey cok duzgun memleketimizde, bir tek sorunumuzda bu...
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
dombili kedisi ile yaptığı mizah komik olan yazar.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
insan gerçekten inandığı yerden kırılıyormuş..
inanmak dünyanın en kolay şeyi olması gerekiyorken bu kadar zor olmasına sebep olan hayatımı her geçen gün zorlaştıran şöyle bir geçerken ooo yapma inanma diyen herkese teşekkür ediyorum..
ama ben bu saf çocukla inanmaya devam edeceğim galiba.. sonra yine kırılıp sonra yine inanmaya devam edeceğim.. üzgünüm..
canım kendim... sana sımsıkı sarılıyorum.. yanındayım..
inanmak dünyanın en kolay şeyi olması gerekiyorken bu kadar zor olmasına sebep olan hayatımı her geçen gün zorlaştıran şöyle bir geçerken ooo yapma inanma diyen herkese teşekkür ediyorum..
ama ben bu saf çocukla inanmaya devam edeceğim galiba.. sonra yine kırılıp sonra yine inanmaya devam edeceğim.. üzgünüm..
canım kendim... sana sımsıkı sarılıyorum.. yanındayım..
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
çok çok çok sevdiğim ve değer verdiğim, her zaman mutlulukların onu bulmasını istediğim yazarlardan biri.
çokça kalpler<3<3
çokça kalpler<3<3
devamını gör...
bazı babaların küçük çocuklarının yanında hep dert yanmaları
hayattan hep darbe yediğine inanan mutsuz babaların küçücük çocuklarının yanında negatif duygularını, dertlerini anlatmaları saçmalığıdır..
benim peder de ben çocukken çok yapardı bunu. içip içip kaseti başa sardığı için sürekli sarhoş ve dertli adam muhabbetine maruz kalırdık. anladık hayatın sillesini bir sen yemişsin, kendine acımaktan geberiyorsun, ama çocuk ne yapsın, çocuk senin dert ortağın mı? masa arkadaşın mı? niye bunaltıyorsun? yazık.
çocukların arabesk muhabbetin içinde bulunması ya da bunlar konuşulurken hep orada bulunması çok yanlış..
zalimlik bu. düşüncesizlik değil, salt kötülük, vicdansızlık...
el kadar çocuğun dünyasını niye karartıyorsun, enerjisini emiyorsun? derdin varsa git doktora.
benim peder de ben çocukken çok yapardı bunu. içip içip kaseti başa sardığı için sürekli sarhoş ve dertli adam muhabbetine maruz kalırdık. anladık hayatın sillesini bir sen yemişsin, kendine acımaktan geberiyorsun, ama çocuk ne yapsın, çocuk senin dert ortağın mı? masa arkadaşın mı? niye bunaltıyorsun? yazık.
çocukların arabesk muhabbetin içinde bulunması ya da bunlar konuşulurken hep orada bulunması çok yanlış..
zalimlik bu. düşüncesizlik değil, salt kötülük, vicdansızlık...
el kadar çocuğun dünyasını niye karartıyorsun, enerjisini emiyorsun? derdin varsa git doktora.
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
güzel charlotte..
hayattaki sınırları çizebilen kadınlardan.. ara ara denk geldikçe okuyorum yazılarını..
ve ve ve... o evindeki huysuz, psikopat, göbişini açıp poz veren yavrusuna bayılıyorum.. kendimi tırmalatana kadar sıkıştırmak isterdim kedişini..
hayattaki sınırları çizebilen kadınlardan.. ara ara denk geldikçe okuyorum yazılarını..
ve ve ve... o evindeki huysuz, psikopat, göbişini açıp poz veren yavrusuna bayılıyorum.. kendimi tırmalatana kadar sıkıştırmak isterdim kedişini..
devamını gör...
yeni yıl diye bir şeyin olmaması
bir şeyin yeni olmasi için eskisinden farkli olmasi gerekir ama her sene 1 0cak aynı hiç bir şey değişmiyor hayat ayni para ayni sorunlar aynı bizi kandırıyorlar bence
devamını gör...
