mezarsız ölüler
jean paul sartre tarafından yazılan adalet ağaoğlu tarafından türkçeye kazandırılan tiyatro oyunudur. türkiye'de ilk defa ankara sanat evi tarafından sahnelenmiştir. kadrosunda ; şevket altuğ,oben güney,ayton sert,seden kızıltunç,ışık toprak,tuncer necmioğlu,gündüz kalıç,tunca yönder,güner sümer,ayberk çölok,tekin özer,recep akyel yer almıştır.
devamını gör...
galactic civilizations 3
önümüzde ki hafta epic games store'un ücretsiz olarak vereceği strateji oyunu.
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
anlatacak bir hikayesi olmalı insanın, diye başladı konuşmaya. "bir yere varmalı, varmasa da yolda olmalı."
itiraz ettim: "herkes anlatıyor, sürekli. yaptıklarından, yapacaklarından, gittiğinden, yediğinden, içtiğinden, gezdiğinden." lafımı başıyla böldü, iki yana salladı: "öyle değil."
sabırla anlatmasını bekledim. madem anlatacak bir hikayesi vardı, dinlerdim.
"neyi, neden yaptığının şuurunda olmalı insan. eşyayı okuyabilmeli, râm olunacak hikmetler peşine düşmeli. ısırdığı elmadan aldığı lezzeti idrak edebilmeli. göstermelik lezzetler, haset damarlarında şahlananlardan bahsetmiyorum. bakın, beni de görün diye basbas bağırtan çaresizlik gibi değil; kendini görmekten, anlamaktan memnuniyet duyan bir hal bu evladım. baktığı yerde gördüğü manalardan ruh dünyasını inşa edenlerin hikayeleri gibi."
dedi söylemek istedikleri arasında. anlattı, anlattı. susup dinledim.
itiraz ettim: "herkes anlatıyor, sürekli. yaptıklarından, yapacaklarından, gittiğinden, yediğinden, içtiğinden, gezdiğinden." lafımı başıyla böldü, iki yana salladı: "öyle değil."
sabırla anlatmasını bekledim. madem anlatacak bir hikayesi vardı, dinlerdim.
"neyi, neden yaptığının şuurunda olmalı insan. eşyayı okuyabilmeli, râm olunacak hikmetler peşine düşmeli. ısırdığı elmadan aldığı lezzeti idrak edebilmeli. göstermelik lezzetler, haset damarlarında şahlananlardan bahsetmiyorum. bakın, beni de görün diye basbas bağırtan çaresizlik gibi değil; kendini görmekten, anlamaktan memnuniyet duyan bir hal bu evladım. baktığı yerde gördüğü manalardan ruh dünyasını inşa edenlerin hikayeleri gibi."
dedi söylemek istedikleri arasında. anlattı, anlattı. susup dinledim.
devamını gör...
buzadam ötzi
günümüzden yaklaşık 30 yıl önce avusturya-italya sınırında alp dağları’nda yürüyüşe çıkan iki alman turist, son zirveye de çıktıktan sonra daha kestirme bir yerden dönmek isterler. buz halindeki bir dere yatağının erimekte olan kısmında siyah bir leke gözlerine takılır ve daha dikkatli baktıklarında ise bunun bir ceset olduğunu fark edip polise haber verirler. olay yerine gelen polisler, daha önce o bölgede bazen rastlanan ölmüş dağcılardan ya da 1. dünya savaşı’nda hayatını kaybetmiş askerlerden biri olduğunu düşünüp cesedi çıkartma işlemlerine başlarlar. avusturya polisinin cesedin önemini anlayamaması ve çıkartırken aceleci davranmış olması ötzi’nin kalça kemiğinde bozulmalara yol açar. ceset biraz araştırıldıktan sonra önemi hemen anlaşılır. bunun üzerine cesetin bulunduğu yer tam olarak ölçülür ve italya sınırının birkaç metre içerisinde olduğu anlaşılıp italya’ya teslim edilir. yapılan araştırmalar sonucunda 5300 yaşında olduğu anlaşılan ötzi, arkeoloji dünyasına damga vurur.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
nerede olduğunu bilmek, kurtulmanın ilk yoludur.
devamını gör...
radyonüklid
proton/nötron oranı dengesiz halde olan kararsız çekirdekli atom.
dengesizlikten kastımı açıklayayım kısaca. hidrojen haricindeki atom çekirdekleri içerisinde proton ve nötronlar, çekirdek dışında da elektronlar bulunur. protonların nötronlara oranı 1 ya da 1'e çok yakın sayılardır. bu tür atomlara kararlı atom deriz. bunların rahatı yerindedir.
oran 1'den uzaklaşıp yükselmeye başlayınca atomda kararsızlıklar başlar. bu atomlar bu durumdan "rahatsız"dır ve enerji fazlalığını dışarıya atmak isterler. bu nedenle de radyoaktif bozunmaya uğrarlar. bu bozunmalar sırasında çekirdekte ya proton ya nötron ya da her ikisinin birden sayısı değişir ve atom kararlı hale gelir.
dengesizlikten kastımı açıklayayım kısaca. hidrojen haricindeki atom çekirdekleri içerisinde proton ve nötronlar, çekirdek dışında da elektronlar bulunur. protonların nötronlara oranı 1 ya da 1'e çok yakın sayılardır. bu tür atomlara kararlı atom deriz. bunların rahatı yerindedir.
oran 1'den uzaklaşıp yükselmeye başlayınca atomda kararsızlıklar başlar. bu atomlar bu durumdan "rahatsız"dır ve enerji fazlalığını dışarıya atmak isterler. bu nedenle de radyoaktif bozunmaya uğrarlar. bu bozunmalar sırasında çekirdekte ya proton ya nötron ya da her ikisinin birden sayısı değişir ve atom kararlı hale gelir.
devamını gör...
ceza kanunu 353.madde
bir tanguy viel kitabıdır.
hikaye basit bir cinayet öyküsü gibidir aslında. katil de maktul de bellidir kitabın başından itibaren. biz katilin bir hakimin odasında hakime işlediği cinayetin nedeni anlatmasına tanık oluruz. çünkü sebepsizce, psikopatça duygularla işlenmiş cinayetler dışındaki cinayetlerin uzun bir arka plan öyküsü olabilir.
bu cinayet de böyle bir cinayet, yani bir hikayesi olan, üst üste yığılan nedenlerle olgunlaşan, zamana yayılan ve kendini dayatan bir cinayet.
katil sakince ve kendini yargılarcasına anlatıyor cinayete neden olan olayları, tek tek ve hiçbir şey saklamadan. hakim arada bir nokta atışı sorular sorarak dinliyor katili, anlamaya çalışarak. biz de tanık oluyoruz cinayetin haklı mı haksız mı olduğuna.
bir tatil köyü inşaatı için küçük bir yarımadaya gelen bir adamın herkesi şehri bir tatil beldesine çevireceğine ikna etmesi ile başlıyor yolculuk. bundan sonrası bir suçun meydana gelmesi için gereken şartların olgunlaşması sadece. bir türlü yükselmeyen binalar, dolup dolup taşan insanlar ve birçok insanın hayatlarının alt üst olması.
ve bir ceza kanununun üç yüz elli üçüncü maddesi:
kanun hakimlere ikna olma yöntemleri konusunda hesap soramaz, bir kanıtın geçerliliğini ve yeterliliğini belirleyecek kuralları onlara dayatamaz; onların sessizlik ve tefekkür içinde kendilerini sorgulamalarını ve vicdanlarının samimiyeti içinde nasıl bir izlenim edindiklerini, suçluya karşı gösterilen kanıtları ve onun savunma araçlarını, bunların nedenlerini aramalarını buyurur. kanun onlara sadece, görevlerinin bütün kapsamını ölçecek şu soruyu sorar: samimi biçimde inandınız mı?
hikaye basit bir cinayet öyküsü gibidir aslında. katil de maktul de bellidir kitabın başından itibaren. biz katilin bir hakimin odasında hakime işlediği cinayetin nedeni anlatmasına tanık oluruz. çünkü sebepsizce, psikopatça duygularla işlenmiş cinayetler dışındaki cinayetlerin uzun bir arka plan öyküsü olabilir.
bu cinayet de böyle bir cinayet, yani bir hikayesi olan, üst üste yığılan nedenlerle olgunlaşan, zamana yayılan ve kendini dayatan bir cinayet.
katil sakince ve kendini yargılarcasına anlatıyor cinayete neden olan olayları, tek tek ve hiçbir şey saklamadan. hakim arada bir nokta atışı sorular sorarak dinliyor katili, anlamaya çalışarak. biz de tanık oluyoruz cinayetin haklı mı haksız mı olduğuna.
bir tatil köyü inşaatı için küçük bir yarımadaya gelen bir adamın herkesi şehri bir tatil beldesine çevireceğine ikna etmesi ile başlıyor yolculuk. bundan sonrası bir suçun meydana gelmesi için gereken şartların olgunlaşması sadece. bir türlü yükselmeyen binalar, dolup dolup taşan insanlar ve birçok insanın hayatlarının alt üst olması.
ve bir ceza kanununun üç yüz elli üçüncü maddesi:
kanun hakimlere ikna olma yöntemleri konusunda hesap soramaz, bir kanıtın geçerliliğini ve yeterliliğini belirleyecek kuralları onlara dayatamaz; onların sessizlik ve tefekkür içinde kendilerini sorgulamalarını ve vicdanlarının samimiyeti içinde nasıl bir izlenim edindiklerini, suçluya karşı gösterilen kanıtları ve onun savunma araçlarını, bunların nedenlerini aramalarını buyurur. kanun onlara sadece, görevlerinin bütün kapsamını ölçecek şu soruyu sorar: samimi biçimde inandınız mı?
devamını gör...
geceye cevabı olmayan bir soru bırak
allah, neden insanları imtihat etmeye gerek duyuyor?
ortalama 70 yıl yaşayan, allahın istediği gibi yaşamayan bir insana sonsuz cehennem azabı fazla değil mi?
ortalama 70 yıl yaşayan, allahın istediği gibi yaşamayan bir insana sonsuz cehennem azabı fazla değil mi?
devamını gör...
yolda görsem selam vermem diyeceğimiz ünlüler
danla bilic ve adını bilmediğim arkadaşları. rezalet yahu.
devamını gör...
deniz alakargası
afrika'nın savan bölgelerinde yaşamını devam ettiren, göz alıcı renkleriyle göreni ciddi manada büyüleyen bir kuş türü.
normalde kuşların birçok türünde yuvayı erkek kuşlar yapar. güzelce örülen kamış, taş, ot gibi materyaller, dişisini beklemeye ve yuva olmayı gözlemeye başlar ancak alakargalar için bu durum tam tersidir. dişi kuş yuvayı yapar, daha sonra üreme mevsimi başlar.
yavruları da pek bir nazlıdır. yumurtadan çıkma için anne-babalarının yumurtayı kırmasını beklerler. biraz da saldırgandırlar. *
bu türün bir de mavisi vardır ki sormayın gitsin! o kadar güzeldir ki bakmaya doyamazsınız!
normalde kuşların birçok türünde yuvayı erkek kuşlar yapar. güzelce örülen kamış, taş, ot gibi materyaller, dişisini beklemeye ve yuva olmayı gözlemeye başlar ancak alakargalar için bu durum tam tersidir. dişi kuş yuvayı yapar, daha sonra üreme mevsimi başlar.
yavruları da pek bir nazlıdır. yumurtadan çıkma için anne-babalarının yumurtayı kırmasını beklerler. biraz da saldırgandırlar. *
bu türün bir de mavisi vardır ki sormayın gitsin! o kadar güzeldir ki bakmaya doyamazsınız!
devamını gör...
harry potter
hbo max, live-action harry potter dizisi için hazırlıklara başlamış.
ne kadar gerekli olduğu tartışılır ama baya merak uyandıran ve gündeme oturacak bir konu.
ne kadar gerekli olduğu tartışılır ama baya merak uyandıran ve gündeme oturacak bir konu.
devamını gör...
aslında hepimiz aynıyız
hayvan çiftliği ile kıyaslanan michel faber romanı.
psikolojik gerilim ve bilim kurgu olarak öne çıkıyor, otostopçularla ilgilenen çekici bir kadın üzerinden hikayeyi sürdürüyor.
psikolojik gerilim ve bilim kurgu olarak öne çıkıyor, otostopçularla ilgilenen çekici bir kadın üzerinden hikayeyi sürdürüyor.
devamını gör...
eyluling
kendisine öyle yanarlı dönerli içkiler yerine bomonti filtresiz ile talip olabileceğim, talipleri çok olan davşan kişisi.*
edit: bomonti filtresiz sevmiyormuş, uzlaşamadık.*
edit: bomonti filtresiz sevmiyormuş, uzlaşamadık.*
devamını gör...
kutu bira vs şişe bira
içindekinin bira olduğuna eminsem şekilciliğin alemi yok.
devamını gör...
hangi yazar gözünde nasıl canlanıyor sorusu
devamını gör...
himiko
japon tarihinin ilk kadın yönetici unvanını taşıyan himiko 3. yy da yamatai yani şimdiki adıyla yamato bölgesinin hükümdarıydı. hükümranlığı boyunca halkı barış içinde, refah ve mutlu bir yaşam sürmüş. çin hanedanlığı ile diplomatik ilişkiler yürütmüş ve o dönem henüz tek bir ülke olmayan japonya 'nın hükümdarı olarak görülmüş. ilginç olarak bu geçiş dönemi kraliçesi himiko ile ilgili bilgilere japon kaynaklarında yer verilmemiş. şaman kraliçeye dair bilgilere çin kaynaklarından ulaşılmış.
himiko'nun ismi kendi dilinde güneş'in kızı veya güneş'in çocuğu anlamlarına gelmekte. hem dini hem siyasi lider olan himiko'nun aynı zamanda şaman bir rahibe olduğu söyleniyor. çalkantılı ve çatışmaların olduğu bir dönemde halk tarafından seçilmiş ve ilk defa bir kadın kraliçenin seçilmesi insanları büyülemesiyle ilişkilendirilmiş. fal ve büyü ile ilgilendiği bazı kaynaklarda geçiyor.
japon tarihinde adı geçmeyen güneş kraliçesi himiko şimdilerde japonya'da oldukça tanınan ve çeşitli anime, film ve oyunlarla yaşatılıyor.
güçlü güneş kraliçesi himiko'yu tanımakta ve tanıtmakta emeği geçen dostum @ozgur1ey e teşekkür ederim :)*
işte güçlü ve güzel kraliçemiz

*
himiko'nun ismi kendi dilinde güneş'in kızı veya güneş'in çocuğu anlamlarına gelmekte. hem dini hem siyasi lider olan himiko'nun aynı zamanda şaman bir rahibe olduğu söyleniyor. çalkantılı ve çatışmaların olduğu bir dönemde halk tarafından seçilmiş ve ilk defa bir kadın kraliçenin seçilmesi insanları büyülemesiyle ilişkilendirilmiş. fal ve büyü ile ilgilendiği bazı kaynaklarda geçiyor.
japon tarihinde adı geçmeyen güneş kraliçesi himiko şimdilerde japonya'da oldukça tanınan ve çeşitli anime, film ve oyunlarla yaşatılıyor.
güçlü güneş kraliçesi himiko'yu tanımakta ve tanıtmakta emeği geçen dostum @ozgur1ey e teşekkür ederim :)*
işte güçlü ve güzel kraliçemiz

*
devamını gör...
hangi yazar gözünde nasıl canlanıyor sorusu
devamını gör...
şizofren kişinin şizofren olduğunu kabul etmemesi
azıcık mantıklı düşünen arkadaşlar sebebini anlayabilir. düşünsene sen bir ses duyuyorsun veya birini görüyorsun kanlı canlı hem de hissediyorsun aga. sana tüm dünya diyor ki yok orda bir şey kafanda kurma. inanmak kolay mı buna? her sabah gördüğün selam verdiğin muhittin abi hayal deseler hass... lan demez misin? (bkz: empati)
devamını gör...
100 yazarın 800 tanımı geçmesi
bu listede olmak bana gurur verdi.
devamını gör...





