en son bunu yaptığımda ellerimi çamaşır suyuna batırıp kafa iznine ayrıldım.rabbim ümmeti muhammedi bundan muhafaza eylesin.
devamını gör...

dolu bir banka hesabı.
devamını gör...

girmiş olduğunu şu entry şu şu başlığa taşınmıştır diye olmasından iyidir.
devamını gör...

okuma alışkanlığı olmayan kimseler için zweig kitapları biçilmiş kaftandır. hem kısadır hem de hikayeleri sürükleyici olduğu için insana okumayı sevdirir. bunun dışında okumayı seven insanlar için de zweig kitapları biçilmiş kaftandır çünkü okuyucuya güçlü duygular hissettirir. kitapkurdu kesilmekle alakası yok. zweig iyi bir yazar ve insanlar severek okuyabilir. zweigin bu kadar sevilerek okunması size niye dert oldu ben onu anlamadım.
devamını gör...

karadaniz'de yoğun yeşilin müsebbibi olan,ot kurutanların başladığında koşa koşa serili otları toplamasına sebep olan hava olayı.
devamını gör...

(bkz: pardon filmindeki ibrahim)
devamını gör...

durum "faruk eczanesi" durumundan daha vahim.

bilmiyorum diyemeyen kişiler genelde birçok konu hakkında fikir sahibi olamadıkları ve bu durumu belli etmemek amacıyla, bu kelimeyi kullanmaktan sakınırlar.

oysa her şeyi bilebilen insan kavramı aslında kucağa daha saçma geliyor. iş yerinde bu tür insan varsa ve işiniz arada sırada da olsa ona düşüyorsa, gerçekten çok bayar.

-şu işi nasıl yapalım?
+ya ona bakmak lazım.
-tamam, bakayım ben ne lazım, uzun süredir bekliyor çözelim bugün.
+ya ona benim bakmam lazım, senin yapabileceğin bir şey değil.

aslında o işi hatırlamıyor bile. "bilmiyorum" de ulan, sonra da ekle, "ama öğrenirim."
devamını gör...

gazeteci- yazar tomris uyar ile büyük bir aşk ile evlenen ve bu evlilikten bir çocukları olan, ikinci yeninin kurucularından, en sevdiğim şiirini aşağıya bıraktığım şair.

çünkü herkesin bir gideni vardır

"herkesin
bir umudu vardır,
bir savaşı,
bir kaybedişi,
bir acısı,
bir yalnızlığı,
bir hüznü…
çünkü herkesin bir gideni vardır,
içinden bir türlü uğurlayamadığı…“
devamını gör...

tarihe hevesli ama tarihi bilmeyen kişilerin özellikleri.

- taraflı anlatım
bir kişi size herhangi bir olayı xleri yendik yok ettik veya şerefsiz yler bizi şurada yendiler tarzında birşeyler anlatıyorsa bu kişi büyük ihtimalle olayla ilgili pek bir şey bilmiyordur.

- bugünün şartlarıyla olayları yorumlamak
bu ülkemizde sürekli yapılan birşey. adam sırf politik görüşünü kanıtlamak için böyle salakça birşey yapıyor.

- alternatif tarih
yine o kişi size xi kaybetmeseydik kesin şimdi dünyaya hükmediyorduk veya y yöneticisi gitmeseydi kesin çok güçlü olurlardı tarzında bir şeyler söylüyorsa şöyle yüzüne okkalı bi...
neyse ona böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söyleyin.
sen tarihçimisinde bunları söylüyorsun deseniz haklısınızdır. ben ne tarih okuyorum* ne de tarihle ilgili bir çalışmaya yapıyorum. ne de birilerine cahil diyecek kadar bilgiliyim. ama aklı var mantık var be kardeşim. masal mı anlatıyorsunuz?
devamını gör...

bir aptalın beyanatı olan başlık

başlığı açan lucifer arkadaşımız moderatörler tarafından çok sevildiği için hala aramızdadır sağolsun.
bir bilgi içerikli tanım giren yazardansa bir troll daha değerli
bir trolle 10 yanıt gelir, bir bilgi içerikli tanım girene 2 beğeni 1 fav.
günaydın, hoşgeldiniz.
devamını gör...

geliyor gelmekte olan dedigim durumdur. (bkz: kafa sozluk radyosu) da kadromuza eklendigine gore, daha da buyuyecegiz, daha da guzellesecegiz. (allah'im cok amin)
devamını gör...

bir halil cibran kitabıdır.

daha önce halil cibran eserlerinden ermiş, ermişin bahçesi ve meczup kitaplarını okumuştum. hepsini sevmiştim. bu kitabını pek sevemedim.
kitabı elime aldım ve 2 saatte bitirdim. hatta sürmedi bile o kadar.

kitap kısa kısa hikayelerden oluşuyor. bir gezgin bir köye geliyor ve hikayeler anlatmaya başlıyor. bu kısa hikayelerin çoğu şiirsel ve masalsı hikayeler. bol bol metaforlar ve imgeler kullanılmış.
hikayelerin her birine "hımm" şeklinde tepki veriyorsunuz. üzerine düşünüyorsunuz. hikayeler bana böyle hissettirmesine rağmen pek beğenmedim. bana son derece basit geldi. vurucu veya çarpıcı hissettiğim hikaye sayısı çok azdı.

halil cibran insanın kendini arayışını anlatmaya çalışmış diyebilirim. bunu ne kadar başarmış bilemiyorum.
tam olarak bir yolculuk kitabı diyebilirim. her anlamda. mesela bir otobüs yolculuğunda okuyabilirsiniz. elinizde eriyip biter. iyi hissettirir.

şunu rahatlıkla söyleyebilirim bu kitabı okumadan önce ermiş kitabını okumasaydım başka şeyler düşünebilirdim. bence ermiş müthiş bir kitaptı. çıta oralarda olduğu için pek tatmin olmadım.

son olarak benim elimde olan kitap iş bankası yayınlarından çıkmıştı. kitabın çevirmeni kenan sarıalioğlu. dediğim gibi çok tavsiye etmem. eh işte bir kitap.
devamını gör...

hızlandırılmış hayat sorgulaması. ben ne yapıyorum ne yapacağım nereye doğru gidiyorum offff.sonrası gideyim de çay demleyeyim.*
devamını gör...

ben korku filmlerinden çok korkarım ama izlemeye de bayılırım. korkmaktan kastım gerçekten korkmak. gece tek başıma oturup korku filmi izler sonra sabaha kadar o etkiyi geçirmek için formüller ararım. üniversite birinci sınıfta iken bir kız arkadaşımla bir iddiaya girdik. edebiyattan kim daha yüksek alacak iddiası idi bu ve ben kazandım. o arkadaşım da benim korkumu bildiği için iddianın ödülü olarak beni bir korku filmine götürdü. benim gözlerim perdede korkuyla dolaşırken o zalim bir gülüşle beni izliyordu. o gece sinemadan sonra arkadaşımı evine bırakıp kendi evime giderken metroda benimle yolculuk yapan çok sayıda korkunç yaratık vardı sanırım. hatta bu karanlık alem kaçkınlarından birine çarpmış bile olabilirim geçerken.

eve vardığım zaman uyumamın mümkün olmadığını anladığımda hemen kütüphaneden bir kitap seçip okumak düştü aklıma. ama nasıl bir kitap olacaktı ki tamamen içine gireyim ve korkumdan kurtulayım? elime geçen ilk kitabı alıp şansımı denemeye karar verdim. ve bu kitap “ adem’den önce” idi.

3 saat sonra kitap bittiğinde benim için her şey yoluna girmişti. çünkü aklımda sadece jack london’ın charles darwin’e selam sarkıtan muhteşem romanı ve onun henüz evrim aşamasında olan çok canlı karakterleri vardı.

demem o ki; adem’den önce sizi korkunç canavarlardan koruyabilecek kudrette bir romandır. ihtiyaç anında okuyunuz.
devamını gör...

günaydın köfffffffffffffffffteeeeeehooorrrlaaar !!!
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çocukluk aşkı diyelim. babamın asker arkadaşının kızı. benden 3 yaş büyük. selin adı. geldiler bizde 1 hafta kaldılar ben o zaman 6 yaşındayım. kestane saçları, bal gibi gözleri vardı. bir de üzerinden saçlarının renginde ki vintage yün boğazlı kazağını çıkarmazdı hiç. annesi banyo yaptırmıştı ona. salonda saçlarını tararken arkasından masumca izliyordum onu oturup. kardeşim yaramazdı, o dakikalarda atarisini kırmış kızın. üzülmesin diye benimkini vermiştim ona. o an elimden atariyi alırken ki bakışının hissettirdiğini 29 yıldır başka bir kadın hissettiremedi henüz. hayatım boyunca ilk ve son kez bir eylül haftasında görmüştüm onu ve sadece 1 hafta... şimdi nerede, ne yapar bilmiyorum.
devamını gör...

dağ gibi bulaşık.
hayal edin pliz.
hiç çekipte onları ölümsüz yapamayacam.
devamını gör...

(bkz: ünleme de ne) sorusunu akıllara getirir. nasıl ünlüyoruz ben de ünlüycem?!
devamını gör...

anneannemin üzerinde işe yaramayan yöntemlerdir.

yine de bir umut, belki işe yarar diye yöntemleri okumaya geldim. zira anneannemi susturacak bir şey bulamadık henüz. lafı değiştiriyoruz, 1 saat onun üzerine konuşuyoruz, kadın kaldığı yerden kendi anlattığı şeye devam ediyor. korkuyorum bazen.
devamını gör...

çalışmak sadece para kazanmak için yapılıyorsa yazık bize..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim