light of the seven
sinirlerimi zamanında bozan game of thrones'un bana kattığı en güzel şey bu şarkı. şarkının çaldığı sahne zaman zaman aklıma düşer ve izlerim. bu diziyi nasıl batırdılar hala inanamıyorum.
devamını gör...
geceye cevabı olmayan bir soru bırak
schrödinger'in kedisi öldü mü?
devamını gör...
şaka maka ile başlayan başlık açmak
şaka maka şaka makayı eleştirmek için şaka maka ile başlayan şaka maka başlıktır.
devamını gör...
iş bulamayan kişilerin polis olması
sırf bu sorun yüzünden bekçilik mesleğini çıkarmadılarsa ben de bir şey bilmiyorum.
-yahu her yer polis doldu taştı göze batmaya başladı!
-ee bundan sonrakileri bekçi yapalım gece gezsinler göze de batmazlar.
-süper fikir başganım.
-yahu her yer polis doldu taştı göze batmaya başladı!
-ee bundan sonrakileri bekçi yapalım gece gezsinler göze de batmazlar.
-süper fikir başganım.
devamını gör...
bu son deyip tekrardan yapılan şeyler
genellikle sevgiliyle barışmak şeklinde kendini gösteren eylem grubu.
bir daha affetmeyeceğim dersiniz, sonra tıpış tıpış barışırsınız. en azından ben öyle yapıyordum eskiden...
bir daha affetmeyeceğim dersiniz, sonra tıpış tıpış barışırsınız. en azından ben öyle yapıyordum eskiden...
devamını gör...
hasret
bir cemal süreya şiiri “hasret”.
şuraya iliştiriyorum kendisini.
“'dışarıya yağmur,
yüreğime hasret,
fikrime sen..
nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
bir bilsen.''
şuraya iliştiriyorum kendisini.
“'dışarıya yağmur,
yüreğime hasret,
fikrime sen..
nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
bir bilsen.''
devamını gör...
yoldaş bizi pavyona götür
yoldaş benjamin franklin' in 1. nesil yazarlara yapması gereken bir kıyak. elini cebine at yoldaş korkma.
devamını gör...
koeri.boun.edu.tr
aktif deprem takip sitesi
her zaman açık tutulan sekme
her zaman açık tutulan sekme
devamını gör...
kişinin 17 yaşındaki haline vereceği öğüt
kasma kendini tatlim hayatin muhtesem olacak demeyi cok isterdim ama maalesef bu zamana kadar gorduklerin fragmandi film simdi basliyor..alacakaranlik kusagindan az dramdan fazla macera ask entrika hepsi bu film de.. kasavet hep kasavett..
devamını gör...
mahlasını t-shirt'üne baskı yaptırıp gezmek
patentini almalıyım, çok satabilir.
devamını gör...
jagermeister
muadillerine göre içimi oldukça rahat olan yüksek alkollü içecek,likör.
esasen muadili de bulunmamaktadır.nev-i şahsına münhasır içecek demek daha isabetli bir tanım olacaktır.dağda kış kıyamette bir avcı kulübesinde, şömine başında soğutulmuş bardaktan shotlarken kendinizi 40'lar almanyasında 30'luk bir ss subayı gibi hissedebilirsiniz.nasıl da hoşunuza gitti.bu faşistlikle uzun yaşamazsınız.
esasen muadili de bulunmamaktadır.nev-i şahsına münhasır içecek demek daha isabetli bir tanım olacaktır.dağda kış kıyamette bir avcı kulübesinde, şömine başında soğutulmuş bardaktan shotlarken kendinizi 40'lar almanyasında 30'luk bir ss subayı gibi hissedebilirsiniz.nasıl da hoşunuza gitti.bu faşistlikle uzun yaşamazsınız.
devamını gör...
çorbayla doyan kişi
başıma gelen tuhaf bir olayı hatırlattı bak. 2005 yılı ramazan ayı (ekim ayıydı) selçuk üniversitesinde öğrenciyim. yatay geçişle yeni geçtiğim için arkadaş çevrem çok geniş değil.
ortaokuldan bir arkadaşım sayesinde yatay geçiş tercihimi yapmış ve soluğu konya’da almıştım. onun oradaki ikinci yılıydı. bir öğrenci evinde kalıyordu. ben yurtta kalıyorum tabi.*
dört beş erkek bir ev tutmuş kalıyorlardı. tipik bir öğrenci evi işte. neyse! arkadaşımın sınıf arkadaşları da ev tutmuşlar iki kız, iki de erkek bir evi paylaşıyorlar. iki çift gül gibi de geçiniyorlar.*
arada ayaküstü de olsa karşılaşıp sohbet etmişliğimiz var ama samimi değilim o çiftlerle. tabii arkadaşımla samimiler. ne de olsa aynı sınıftalar. arkadaşımla ikimizi bir gün iftara çağırmışlar…
eli boş gitmek olmaz diyip; gazoz ve meyve suyu alıp gittik iftara. bizim çifte kumrular niyetli de değiller ama iftar hazırlıkları tam gaz devam ediyor. çok şen şakraklar. sohbet muhabbet de gırla. bide birbirlerine yakışıyorlar ki sormayın!
derken geldi ezan vakti. onlar da bizimle yemek için beklemişlerdi. yemek masasına kurulmuş iftar sofrasına geçtik. masanın ortasında biraz salata var. herkesin önüne dilimlenmiş ekmek ve pide konmuş. birer de çorba kasesi.
arkadaşımın erkek kaynayan öğrenci evi yokluktan kırıldığı için garipsemedik. karnımızı aldığımız birer kase takviye çorba kasesi ile* tıka basa doyurduk.**
çifte kumrular da ses etmiyorlar tabi. biz öğrenci evidir inkanları yoktur diye garipsemeden ekmek bana bana doyurduk karnımızı. ellerinize sağlık diyip kalkerken meğer şakalandığımızı öğrenmiş olduk.**
sonra gelsin, köfteler, börekler sulu yemekler. biz, karnımız tok olmasına rağmen biraz daha tıkındık. sonra yemekleri bizim için yaptıklarını ve kesinlikle bizi salmayacaklarını söylediler.
biz de -dünden razıyız aslında ya neyse- ısrarları üzerine yatıya kalıp yemeklerin geri kalanını sahurda gömdük.**
ortaokuldan bir arkadaşım sayesinde yatay geçiş tercihimi yapmış ve soluğu konya’da almıştım. onun oradaki ikinci yılıydı. bir öğrenci evinde kalıyordu. ben yurtta kalıyorum tabi.*
dört beş erkek bir ev tutmuş kalıyorlardı. tipik bir öğrenci evi işte. neyse! arkadaşımın sınıf arkadaşları da ev tutmuşlar iki kız, iki de erkek bir evi paylaşıyorlar. iki çift gül gibi de geçiniyorlar.*
arada ayaküstü de olsa karşılaşıp sohbet etmişliğimiz var ama samimi değilim o çiftlerle. tabii arkadaşımla samimiler. ne de olsa aynı sınıftalar. arkadaşımla ikimizi bir gün iftara çağırmışlar…
eli boş gitmek olmaz diyip; gazoz ve meyve suyu alıp gittik iftara. bizim çifte kumrular niyetli de değiller ama iftar hazırlıkları tam gaz devam ediyor. çok şen şakraklar. sohbet muhabbet de gırla. bide birbirlerine yakışıyorlar ki sormayın!
derken geldi ezan vakti. onlar da bizimle yemek için beklemişlerdi. yemek masasına kurulmuş iftar sofrasına geçtik. masanın ortasında biraz salata var. herkesin önüne dilimlenmiş ekmek ve pide konmuş. birer de çorba kasesi.
arkadaşımın erkek kaynayan öğrenci evi yokluktan kırıldığı için garipsemedik. karnımızı aldığımız birer kase takviye çorba kasesi ile* tıka basa doyurduk.**
çifte kumrular da ses etmiyorlar tabi. biz öğrenci evidir inkanları yoktur diye garipsemeden ekmek bana bana doyurduk karnımızı. ellerinize sağlık diyip kalkerken meğer şakalandığımızı öğrenmiş olduk.**
sonra gelsin, köfteler, börekler sulu yemekler. biz, karnımız tok olmasına rağmen biraz daha tıkındık. sonra yemekleri bizim için yaptıklarını ve kesinlikle bizi salmayacaklarını söylediler.
biz de -dünden razıyız aslında ya neyse- ısrarları üzerine yatıya kalıp yemeklerin geri kalanını sahurda gömdük.**
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin
şu anda sevişirken duvarda yoldaşın silüetini görmek başlığında olan yazar.
devamını gör...
günü kendinden bir cümle ile sonlandır
devamını gör...
amerika'da trafik şeridinin soldan sağa geçme nedeni
amerika birleşik devletleri'nde soldan sağa geçiş, yük arabalarının yerini birkaç çift at tarafından çekilen büyük yük vagonları aldığında gerçekleşti. vagonlarda sürücü koltuğu yoktu, bu yüzden sürücüler sol arka atın üzerine oturur ve tüm atları kontrol edebilmek için kırbaçlarını sağ ellerinde tutardı. solda oturan sürücüler, karşıdan gelen vagonların tekerleklerinden uzak durabilmek için diğer vagonların sağlarından geçmeyi tercih ediyordu. bunun da, yolun sağ tarafında sürdüklerinde daha kolay olduğunu fark ettiler ve daha sonrasında şerit değiştirme kararı alındı.
kanada'da değişmenin sebebi de amerika ile olan ulaşımda oluşan sorunlar en büyük etken olarak kayda geçmiştir.
kanada'da değişmenin sebebi de amerika ile olan ulaşımda oluşan sorunlar en büyük etken olarak kayda geçmiştir.
devamını gör...
portakal renkli kediler
poposu kıtlanabilir kedilerdir.
devamını gör...
yalanlarla yaşayıp mutlu olmak vs gerçeklerle yaşayıp mutsuz olmak
yalan beyni uyusturur, gercek beyni uyarır. ortasını bulabilirsek ne mutlu.
devamını gör...
düzenbaz
senaryosu çok tanıdık olan, hem de çok çok tanıdık olan film, göz kamaştırıcı oyuncu kadrosu, eğlenceli işleyişine rağmen açıkçası bende hayal kırıklığı yarattı. yine de, 70 'lerin modasını ve christian bale 'in şişman halini görebilmek (-ki kendisini the machinist filminde 45 kilo gördü bu gözler) için bile izlenebilir..
10 yıl gibi süreyle belediye başkanlığı yapan carmine polito, halkı tarafından çok sevilmektedir. çoğunlukla zencilerin yaşadığı new jersey 'de büyük icraatlerde bulunmuş, şehrin kalkınmasında büyük pay sahibi olmuştur. şehri daha da fazla kalkındırmak için büyük ve çılgın bir proje yapmak ister; bir kumarhane. daha doğrusu eski bir kumarhaneyi yeniden faaliyete sokmaktır amacı. tabi ki bunun için kaynağa, yani paraya ihtiyacı vardır. bunu da bir dostu aracılığıyla tanıştığı 'arap şeyhi' sayesinde başaracaktır. mafyanın akıl hocalığı yaptığı bu projeden de 'hakkını' alacaktır elbette başkan. ancak bir problem vardır, şeyhin abd vatandaşı olması gerekmektedir. bunun için de, saygın kongre üyelerinden yardım istenir. tabi ki kongre üyeleri de bu hizmetlerinden dolayı 'haklarını' alacaklardır.
sonra araya birileri girer, bu 'hizmetlerin' önü kesilir. fbi, yapılan bu hayırlı işlerin önünü kesmiş, kumpas kurmuş, devlet içinde devlet olmuştur. ama amaç güzeldir, hizmet, kalkınma, canlanma.. ama ah o, 'paralel yapı', pardon pardon fbi yok mu, virüs gibi işgal etmiştir heryeri.
10 yıl gibi süreyle belediye başkanlığı yapan carmine polito, halkı tarafından çok sevilmektedir. çoğunlukla zencilerin yaşadığı new jersey 'de büyük icraatlerde bulunmuş, şehrin kalkınmasında büyük pay sahibi olmuştur. şehri daha da fazla kalkındırmak için büyük ve çılgın bir proje yapmak ister; bir kumarhane. daha doğrusu eski bir kumarhaneyi yeniden faaliyete sokmaktır amacı. tabi ki bunun için kaynağa, yani paraya ihtiyacı vardır. bunu da bir dostu aracılığıyla tanıştığı 'arap şeyhi' sayesinde başaracaktır. mafyanın akıl hocalığı yaptığı bu projeden de 'hakkını' alacaktır elbette başkan. ancak bir problem vardır, şeyhin abd vatandaşı olması gerekmektedir. bunun için de, saygın kongre üyelerinden yardım istenir. tabi ki kongre üyeleri de bu hizmetlerinden dolayı 'haklarını' alacaklardır.
sonra araya birileri girer, bu 'hizmetlerin' önü kesilir. fbi, yapılan bu hayırlı işlerin önünü kesmiş, kumpas kurmuş, devlet içinde devlet olmuştur. ama amaç güzeldir, hizmet, kalkınma, canlanma.. ama ah o, 'paralel yapı', pardon pardon fbi yok mu, virüs gibi işgal etmiştir heryeri.
devamını gör...
