ben buraya nasıl geldim,insan biraz araştırır be.üniversite olucak bir de ilkokul'um daha iyiydi düşüncesi muhakkak aklından geçer.
herkeste bir boşluk duygusu kimi çok heyecanlı ,kimisi ben buna nasıl yaklaşabilirim düşüncesiyle kendini gösterme çabası içinde olur. kimi de tam ağladı tam ağlayacak.durmadan sorulan sorular,öğretmenler hakkında dönen şehir efsaneleri,bir üst sınıfın yapamazsınız vallaha çok zor korkutmaları.heyecanlı ama tam bir kaos günü.
devamını gör...

düzgün otur
devamını gör...

eski türkçede; sensiz kaldım,seni özledim anlamına gelen kelimedir.
"görmeyelden yüzünü ben ki nîgarım,sensedim
âh u zâr ile geçer bu rûzgârım sensedim."
devamını gör...

birçok genelleme gibi bu da yanlıştır.

kızlar hayatınızın her yerinde olacaklar. oldular da. yeri gelecek patronunuz olacak, yeri gelecek iş arkadaşınız. hepsine aynı gözle mi bakacaksınız? hepsi sizi düşürmek için mi iletişime geçiyor? çok yanlış düşünüyorsunuz, çok.

burada mis tanım girip kitap almak varken, hangi kız/erkek birilerini düşürmek için çabalasın gül gibi sözlükte allasen? yazarız, konuşuruz, geçinir gideriz kendimizce. kimse için "ağıma düşüreyim, parasını yiyeyim, gönül eğlendireyim," planı yapmıyoruz.
devamını gör...

az evvel keşfettiğim, anlatımı sade, özgün ve pırıl pırıl olan yazar. gizli gezinenler gibi olduğundan keşfedilmesi uzun sürmüş belli ki ama olsun. assolistler sahneye en son çıkar, değil mi? *

eksik olmasın, hep yazsın.
devamını gör...

ne istediklerinin belli olmaması ?
bir adım gelip, on adım geri gitmeleri ¿
hiç güven vermeyip, güven beklemeleri!
sorumsuz, vurdumduymaz hareketleri.
işine gelmediği zaman inkar etmeleri.
utanmadan, sıkılmadan hiç karşılık vermeden sadakat beklemeleri.
beğendikleri her kadını derinlemesine incelemeleri ama sevdiceğime kimse bakmasın triplerinde nirvanaya çıkmaları.
devamını gör...

günaydın sözlük, günaydın diğerleri.

hava serin, gün pazar, çay içiliyor, türkan doydu, sanki her şey tamam gibi ama değil gibi de.
aman neyse, herkesin şu saatte kütük gibi uyuduğu bir pazar işte, n'olacak ki?

al bak, türkan!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

tam bir sene!
yaşıyordun bu saatlerde. birazdan gideceksin ya mustafa, senin abin bir daha aynı adam olmayacak.

bir gençlik ölümü saklı kaldı sende.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

reisin biden'i dize getirmesi sebebiyle amerigalıların gece herkesler uyurkene uzaydan uydudan attığı gısgançlık ışınının oluşturduğu yarıktır.
devamını gör...

cougar tipi bir helikopterle yaşanmış elim kazadır.

google'da biraz araştırdım ve ordu envanterine 1977 yılında girdiğini gördüm. yani tam 44 yıl önce. savunmaya bu kadar bütçe ayrılıyor, ihalarımız, sihalarımız, yerli üretim helikopterlerimiz falan var ama 9 tane gencecik askerimiz uçan bir tabutta şehit oluyor.

bu işin uzmanları "o helikopterlerin bakımı ve modernizasyonu sürekli yapılıyor." diyecektir. inanırım, sürekli yapılıyordur. ama 1977 model bir aracı ne kadar modernleştirebilirsiniz?

maalesef ateş yine düştüğü yeri yakacak. ailelerin çektiği acıyı tahmin edemiyorum. çok zor çok.

edit: işimbu'nun uyarısıyla cougar'ın ordu envanterine 95-96 yılında girdiğini düzeltmek isterim. ilk üretim yılı 1977'ymiş. ama cougar'ın sabıkası kabarık. link
devamını gör...

ilk yazar olduğumda “1 haftaya troll yuvasına döner.” diyordum, ama gün geçtikçe bilgi verici ve okunası entryler girildi. teşekkürler moderatörler ve yazar arkadaşlar.
devamını gör...

üretimden yoksun bir ülkeyiz. bu kadar verimli toprakarı olup buğdayı pamuğu bile ithal ediyoruz. fındığı en pahalı biz tüketiyoruz. sizi bilmem de bana çok dokunuyor. önceliklerimden biri kesinlikle çiftçinin yanında olmak olur.
devamını gör...

modernizm'in önemli temsilcilerinden polon asıllı ingiliz yazar joseph conrad tarafından yazılmış olan roman. xix. yüzyılın ikinci yarısında, fransa'nın en ünlü liman kentlerinden biri olan marsilya'da geçer ana hikaye. la terza guerra carlista döneminde madrid dükü carlo maria di borbone-spagna'yı destekleyen karakter etrafında dönen ana hikaye, olayların da merkezinde olan gizemli ve belirsiz bir anlatıcı tarafından aktarılır. conrad'ın pek çok hikaye, öykü ve romanında -emperyalizm'e eleştiriler sunduğu heart of darkness, pişmanlığın insan üzerine etkisini muhteşem bir betimleme ile aktardığı lord jim, yarı-otobiyografik bir öykü olan ve marlow'un adının ilk kez resmi olarak geçtiği youth ve flora de barral gibi muhteşem bir karaktere sahip olan chance- olan okuyucunun karşısına çıkardığı yinelenen bir karakter olan denizci charles marlow, the arrow of gold'un belirsiz anlatıcısı olmaya çok uygun olsa da -ki düşünce biçimleri çok benzerdir- kesinliği çok belirsiz. bana kalırsa conrad yalnızca eski karakterlerine alışıldık bir bağlılık gösterdiğinden ötürü istemsizce bu belirsiz anlatıcı marlow'un izlerini taşıyordu ama marlow değildi. conrad'ın kendine has karmaşık bir sadeliğin* ürünü olan üslubu, bazen olaydan koparacak kadar abartılı olan betimlemeleri ile -ki bu yine de conrad'a özgü bir güzelliktir- gerçek anlamda okunması gerekenler listesinden başı çeken conrad eserlerinden biri. conrad'ın isimsiz lord için i. arbelaiz kontu tirso de olazábal'dan esinlenildiği de söylenmekte.


"it was a kind of deaf-and-dumb house. the black-and-white hall was empty and everything was perfectly still. blunt himself had no doubt gone away with his mother in the brougham, but as to the others, the dancing girls, therese, or anybody else that its walls may have contained, they might have been all murdering each other in perfect assurance that the house would not betray them by indulging in any unseemly murmurs. i emitted a low whistle which didn’t seem to travel in that peculiar atmosphere more than two feet away from my lips, but all the same rose came tripping down the stairs at once. with just a nod to my whisper: “take a fiacre,” she glided out and i shut the door noiselessly behind her." p.139

"i felt suddenly extremely exhausted, absolutely overcome with fatigue since i had moved; as if to sit on that pompeiian chair had been a task almost beyond human strength, a sort of labour that must end in collapse. i fought against it for a moment and then my resistance gave way. not all at once but as if yielding to an irresistible pressure (for i was not conscious of any irresistible attraction) i found myself with my head resting, with a weight i felt must be crushing, on doña rita’s shoulder which yet did not give way, did not flinch at all. a faint scent of violets filled the tragic emptiness of my head and it seemed impossible to me that i should not cry from sheer weakness. but i remained dry-eyed. i only felt myself slipping lower and lower and i caught her round the waist clinging to her not from any intention but purely by instinct. all that time she hadn’t stirred. there was only the slight movement of her breathing that showed her to be alive; and with closed eyes i imagined her to be lost in thought, removed by an incredible meditation while i clung to her, to an immense distance from the earth. the distance must have been immense because the silence was so perfect, the feeling as if of eternal stillness. i had a distinct impression of being in contact with an infinity that had the slightest possible rise and fall, was pervaded by a warm, delicate scent of violets and through which came a hand from somewhere to rest lightly on my head. presently my ear caught the faint and regular pulsation of her heart, firm and quick, infinitely touching in its persistent mystery, disclosing itself into my very ear—and my felicity became complete. ıt was a dreamlike state combined with a dreamlike sense of insecurity." p.156

devamını gör...

abla gel yemek sepetinden bir şeyler alalım ama parası senden *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bunu istiyorum bu da olsun,sen ne istiyorsun,yok o olmaz,bu da olmaz.sadece benim istediklerim.
e o zaman
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
beni niye çağırdın sen!
devamını gör...

ülübü.
devamını gör...

yadsınamaz gerçeklik.
akşam karanlığı çökünce bir hareketlilik oluyor.
ayyaşlar, efkarlılar, goygoycular bu tayfa bonkördür saçar etrafa oyları.
gündüz tayfası zaten gergindir, şöyle bir göz atıp iki karalar geçer.
o yüzden sözlük geceleri güzeldir.
devamını gör...

en asil ve en aziz duyguların insanıdır. öz güveni yüksektir. toplum baskılarına korkusuzca göğüs germektedir.
devamını gör...

türkiye kurulduğundan beri bu kadar itibar kaybı yaşamadı. adamlar devletin verdiği özel pasaportla ülkeden kaçıyor üstelik devlet eliyle. devlet insan kaçakçılığı yapıyor bildiğin. gözüm çıksaydı da bu ülkeyi şu şekilde rezil rüsva halde görmeseydim.
devamını gör...

sen benim tozumu duzgun almazsan, yemegimi suyumu zamaninda vermezsen, beni kendine baglamazsan, ben de alir basimi giderim diyen reyon.

karadeniz’de bulunmaktan bugalmis da olabilir, biraz temiz hava almak istemis olabilir, cips asigi birisi telekinezi yoluyla cagirmis olabilir, sana bana bize bi’ sey olabilir* de bunun konuyla alakasi yok.

findik yesin findik, iyi gelir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim