--- alıntı ---

bir grup organize olmuş yazarın, moralin bozukken mastürbasyon yapmak ve diğer cinsel içerikli başlıkları provoke etmesinden ötürü geçici olarak alınmış bir önlemdir.
siz silindiği için göremiyor olabilirsiniz, lakin bu tarz başlıklara girilen tanımları görseniz bize hak verebilirsiniz.
istiyorlar ki bu tür başlıklar en üstte kalsın, gündeme sokalım. burada hep seks konuşulsun, insanlar burayı hep seks bilsin.

esası çok basit, marka karalama amacındalar ve organizeler.
sizlerden bu konuda anlayış bekliyorum canım yazarlarım.

yoksa mastürbasyon da su içmek kadar doğaldır gözümüzde.
ne ayıptır, ne de sorundur.
ihtiyaçtır, hepimizin de yaptığıdır. *

--- alıntı ---

yazarın hassasiyeti mastürbasyon başlığı değil, provokasyon olduğunun net olarak anlaşılması üzerine 24 saat süre ile sözlükten uzaklaştırılmıştır.
devamını gör...

yalnız kullar.
bu sarkı her ne kadar matrak gibi dursa da cok kucuk yaslarımdan beri nedensizce artık yanımda olamayanları aklıma getiriyor. herkes modunu yükseltsin diye bu sarkıyı dinlerken ben acmaya korkuyorum. bundandır ki sayılı kez dinlemişimdir bu şarkıyı. sonu da hep aynı oluyor dinleyislerimin. korkunun uzuntuye faydası yok,ha?
bazı sozleri;

tanrım tek başına koyma kulların,
yalnızlığa ancak sen dayanırsın,
eşsiz dostsuz kalanın zordur halleri,
yalnızlığa ancak sen dayanırsın.

edit:bazı seyler hic gecmez. bazi insanlar hic degismez. bazı yaralar hic mi kapanmaz?
devamını gör...

nasıl yar diyeyim

nasıl yar diyeyim ben böyle yare
mecnun edip çöle saldıktan sonra
alemin bağına bülbüller konmuş
n'idem benim gülüm solduktan sonra.

coşkun çaylar gibi çağlamayan yar
gönlünü gönlüme bağlamayan yar
benim bu halime ağlamayan yar
daha ağlamasın öldükten sonra

pir sultan abdal'ım, sürem bu yolu
insan-ı kâmilin olmuşam kulu
ister yağmur yağsın isterse dolu
n'idem ben ummana daldıktan sonra

pir sultan abdal'ın güzel bir şiiiri. aynı zamanda günümüzde de dinlenen çeşitli sanatçılar tarafından yorumlamış bir türküdür.
devamını gör...

boş zamanlardaki sanal aktivitelerin en faydalısıdır sözlükte yazarlık.

çoğumuzun bildiği analiz gücünden tutun da kelime haznesine, genel kültüre etkisini saymayacağım. *


güzel bir faydası gündemden haberdar olmak. amma velakin gözlemlediğim kadarıyla sözlüğümüzde zuhur eden akıl havzala almayan anket kalabalığı, faydalı başlıklar dışında bu kısmı da örtüyor, söylemeden geçmeyeyim dedim.
devamını gör...

beni sahiplenmek isteyen varsa buyursun gelsin. yemek seçmem, tuvalet eğitimim var, isterseniz başımı bacağınıza sürtüp sevgi gösterisi bile yapabilirim.
devamını gör...

zorluklar, sıkıntılar içinde geçirilen ve sonunda rahatlığa kavuşulması beklenen durum ve dönem.
devamını gör...

ayşe niye saçımı çekiyor ?
devamını gör...

doğru başlık mı bilmiyorum ama buraya yazasım geldi. tuhaf gerçekten. hayatın manasının tam da buymuş gibi olması. hani böyle olmamalıydı. ne güzel hayallerimiz ne güzel amaçlarımız vardı hayatta. ama sonuç geliyor oku iş bul evlen çocuk yap öl'e dayanıyor. bilmiyorum. bu zamana kadar insanların gözlerine ışıltıyla baktığı bir insan oldum belki de. düşmanlarının bile sempati duyduğu bir tip. bana bakıp gülümsediler bana bakıp duygulandılar. yine de o soylu hikayeye sahip olamadım sanki. belki de kendi olamadım. kendi olmayı başaramadım. parçalanmış bir benlik olarak tanımlamak doğru olur mu bendeki benliği onu da bilmiyorum. o kadar farklıyım ki, her an değişiyor kararlarım.
mesela ben allah'ı çok severdim. hala seviyorum. sevdiğimi sanıyorum en azından.
sonra ben çok eskiden beri hep biri olsun isterdim. aşık olabileceğim ve bana aşık olabilecek biri. bunu o kadar istedim ve bu bana o kadar nasip olmadı ki. bir yandan etrafıma o tefekkürane nazarla bakarken hep aynı şeyi fark ettim. bana nasip edileni.
bazen öyle sözler duyuyordum ki etrafımdan, öyle şeylerle karşılaşıyordum ki hayatta, bunlara bakıp işte sana nasip edilen bu dememek duygulanmamak ancak kör insanın yapacağı işti. bense her zaman bir çocuk gibi aynı şeyi tutturdum. üzüldüğümde, hüzünlendiğimde aynı yere vardım. neden bilmiyorum. hep gökyüzünde uçan iki kuş hüzünlendirdi beni. hep kapıların önünde duran iki çift ayakkabı. el ele tutuşan çiftler. bu neden böyle oldu bilmiyorum. vakt-i zamanında dindarlığımla övünürken birilerini sıkı kınamış olmalıyım farkında olmadan. başka türlü bir cevap bulamıyorum işte. hasılı şu yaşımda biraz daha neşeli cümleler çıksın isterdim dilimden, klavyemden biraz daha umutlu cümleler dökülsün. ama bu kadar işte. ve ben hep, bana bakıp güçlenen insanların karşısında şimdi neden bu kadar aciz olduğumu yalnız olduğumu bir türlü anlayamayacağım sanırım. birileriyle yazışırken onların neden kız kardeş ana bacı bağlamında düşünmediklerini ve bana neden sulandıklarını da. yani çok karmaşık anlattım ama neyse.
devamını gör...

t: ilber ortaylı'nın da zamanında belirttiği gibi ibranca denilmesi gereken, israil devleti'nin resmi dili olup aynı zamanda "dil, canlı bir varlıktır" söylemini realite zannedenlerin karşısında dimdik duran ve canlandırılmasında en büyük rolü eliezer ben-yehuda adlı bir* gazetecinin oynadığı sami dil ailesinin üyesi olan bir insan dili.

her dil gibi güzel ve estetiktir. özellikle hava alberstein'ı dinleyip de sevmeyen görmedim. bazı parçaları yiddish* olsa da -maalesef dinlerken pek ayırt edemiyorum yiddish ile ibranca'yı- eski şarkıları ibranca diyorlar, ben de eskileri dinliyorum:
devamını gör...

az önce "uçurtma avcısı" kitabına yapılan kötü yorumları görünce hemen bir savunasım geldi. yapılan emeğe haksızlık edilmiş gibi. hayatımdaki herkese ya da tanımadığım insanlara bile haksızlık yapılmasına tahammül edemiyorum. hep bir diğer taraf da var diye düşünüyorum. bir şey kötü yapıldıysa bile emeğe saygı gösteriyor, olur tarafına bakmaya çalışıyorum . kötü insanların bile geçirdikleri kötü yaşantılar yüzünden böyle olduklarını düşünüyor, onlar adına da üzülüyorum. sonra dönüp bakıyorum. omzumda koskocaman bir yük ile herkesi anlamaya çalışmaktan bitap düşmüş oluyorum. bazen hediye edilen bir kıyafeti dandik diye bir kenara atmak, kötü yazılmış bir kitabı çöpe atmak, beni üzen insanları hayatımdan çıkarmak istiyorum. hep öfkem geçiyor, bir şekilde affediyorum.
sonra dönüp bakıyorum 'bir kendime acımasızım' . biraz da safça olan bu yaklaşımla nasıl hayatta kalıyorum hala nasıl birileri bunu kötüye kullanmıyor emin olamıyorum. ya sandığım kadar saçma biri değilim ya da inanmadığım tanrı beni çok seviyor ki gerçekten kötülük yapacak insanlarla karşılaştırmıyor. *
devamını gör...

bir izmirli olarak yazıyorum size 2,3 solcu yobaz moron teyze gösteririm sağcı yobazları mumla ararsınız.
devamını gör...

protestosunu bu şekilde göstermiş esnafımız. bıçak kemiğe dayandı diyor.
devamını gör...

hiçbir şeyi ya da hiçbir kimseyi sevmek zorunda değiliz. ama çoğu durumda saygı duymalıyız. başka fikirlere, başka insanlara. bir insana sadece var olduğu için bile saygı duymamız gerekir diye düşünüyorum. ama istisnalar vardır. bazı düşüncelerin, bazı davranışların açıklaması ya da bahanesi yoktur. bunları yapan insanlara asla saygı duymam. tecavüzcüler, sapıklar gibi.
devamını gör...

yaşamak, berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır..
devamını gör...

batı'da kızlar teklif ediyormuş.
devamını gör...

sadece farkındalık değildir. şimdiki zaman farkındalığı ya da bilinçli farkındalık olarak nitelendirilebilir. yani farkındalığı sağlarken şuanda gerçekleşen olaylara tarafsız bir şekilde yaklaşabilme becerisidir. geçmişe ve geleceğe itimat etmeden bilinçli bir şekilde anda kalmamızı sağlar.
devamını gör...

temel yıkık testidir.
devamını gör...

bir kaç troll yazar nedeniyle gitmesine üzüldüm, umarım çok yakında geri dönersin.
devamını gör...

çok sevdiğim iş. hele ay ışığı varsa...

yalnız kediniz, köpeğiniz falan varsa ve karanlıkta bir noktaya doğru dikilip havlamaya, hırlamaya falan başlarsa bir parça adrenalin salgılamanıza neden olabiliyor. "ne gördün lan orda!?" paranoyaklığı can sıkıcı...
devamını gör...

sadece kapağından ve isminden içeriğini tahmin ederek uzak durduğum ve yorumları okuduğumda da ne kadar isabetli bir karar verdiğimi anladığım kitap. yani bilemiyorum, böyle bir kitabın içinden okuyucuyu ters köşe yapacak bir şeylerin çıkması ihtimali o kadar az ki, bunu anlamamak için hiç kitap okumamış ya da daha dün doğmuş olmak falan gerek sanırım.

çok güzel kitaplar, çok başarılı yazarlar var. mümkünse insanlar onlara yönelmeli diye düşünüyorum. "şöyle hafif bir şeyler okuyayım da eğlenceli vakit geçireyim..." diye okumak istiyorsanız o zaman da mesela muzaffer izgü kitaplarına falan göz atın derim.

size gerçekten bir şeyler katacak kitaplar değerlidir. ha diyorsanız ki ben bu kitaptan bile sonuç/ders çıkarır kendime bir şeyler katarım, o zaman başka.

son olarak, bunlar sürekli okuyan bir insanın naçizane tavsiyeleri. uyup uymamak tabii ki herkesin kendi kararı. sadece vakit kadar değerli bir şeyi harcayabileceğiniz çok daha iyi yerler varken daha azıyla yetinmeyin diyorum ve susuyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim