david cronenberg imzası taşıyan, 2007 yapımı, başrollerinde naomi watts ve viggo mortensen'in arzı endam ettiği bir güzel film. hassas bünyelere tavsiye edilmez. son derece çarpıcı sahnelere sahiptir. ciddi dram içerir bunun da çok ötesinde bir netlikte işlenmiştir konusu. oyuncuyu iyi yönetmeyi bilen bir yönetmen cronenberg. yine de şu an bile, aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen vincent cassel'lı sahnelerin saf yetenek olduğunu hatırlıyorum, düşünüyorum.



bebeğini henüz kaybetmiş, rus bir baba ve ingiliz bir anneye sahip sıradan bir kadın. filmin başından itibaren naif, yufka yürekli olarak lanse edilmiş, seyirciye bu adamda bir olaylar var dedirtmiş bir mafya şoförü, kötülük yapan adamlar, çökertilmesi gereken bir örgüt. david cronenberg'i tanımayan biri pekala bu sıradan kadının gözünü karartıp, kendisinin ve tüm sevdiklerinin hayatını riske atmak pahasına mafyaya savaş açacağını, aslında iyi olan abinin de yardımıyla koca örgütü 150 küsür dakikalık bol koşmalı, bol aksiyon sahneli bir film ile çökerteceğini düşünebilir. ama gerçek hayatta işler böyle olmuyor. gerçek hayatta sıradan insanlar boylarını aşan tehlikeli işlere kalkışmıyor, iyi adamlarla kötü adamlar dövüşürken iyi adamlar da yara alıyor, hatta bazen sadece şans yanlarında olduğu için kavgadan galip çıkıyor. cronenberg sinemada insanlara görmek istediklerini değil, gerçekliği tüm çıplaklığı ile anlatmayı düstur edinmiş bir yönetmen. bu filmi ile de bunu ne kadar başarılı bir şekilde yaptığını bir kez daha göstermiş.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bencede.
acelesi olan insanlar gibi oldu dünya.
ayarları bozuldu.
5 ay yaz yapıyor, 5 ay kış yapıyor, birer ay bahar yapıyor.
bence biz sakinleşelim de, o da sakinleşsin.
o zamana kadar, trabzon/dernekpazarı kazankıran köyü resmi gelsin, sinan cansız'dan.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

genç bir müsaade et de geçeyim dediğim yazar.

yok, puan listesinde üstlerde olup hava atmak gibi bir niyetim yok ama turuncu saçlı amazonum meja balım eli kulağında dönmek üzere, o gelmeden yanına yakın bir yere geçeyim diyorum.*

yoksa bir ton laf işitirim "ben yokken sen ne yaptın domestic?" diye, bakmayın entel dantel hallerine kaç aydır çenesinden neler çektiğimi ben bilirim anca.
güneş'e de sesleniver sana zahmet, o da biraz kenara kaysın senden sonra..

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

carlos fuentes kitabıdır.

dünyada korku romanı deyince akla bir çırpıda birkaç isim gelir. bunlardan edgar allen poe’yu ilk sıraya yazabilirim, çağdaş dönemde ise elimizde stephen king vardır ki bence onun da yeri poe kadar tartışılmazdır. büyülü gerçeklik dediğimiz zaman ise aklımıza gabriel garcia marquez düşer ilk solukta ki bu da gayet doğaldır. bu ikisinin bir birleşimi için ise fuentes’in kaygı veren dostluklar kitabındaki öykülere başvurabiliriz.

fuentes borges’e çok benziyor. zaten sanırım latin amerika edebiyatında aydınlık gözlü borges üstadıma benzemeyen yoktur. herkes ucundan kıyısından bulaşmıştır borges’e. yine de fuentes’in kendine has büyüleyici bir üslubu olduğunu söylemezsem de büyük haksızlık etmiş olurum.

bu kitapta latin amerika’da geçen bir kont drakula öyküsüne rastlayacaksınız, vlad’ın sömürü dolu sımsıcak güney amerika topraklarında boy göstermesine tanık olacaksınız. kan içen iki ihtiyarın hikayesi de ilginizi çekecektir mutlaka. ya da dünyaya gönüllü sürgün bir meleğin hikayesi. peki hastasına dokununca onu canlandıran bir doktorun öyküsüne ne dersiniz? hepsi fuentes’in kaleminin ucundan damlıyor.

hepimizin kaygı veren dostlukları var ve hepimiz büyülü bir gerçeklik içinde korkuyla yaşıyoruz.
devamını gör...

twitch yayıncısı olarak bilinen bahadır telci'nin cumhurbaşkanına hakaret suçlamasından dolayı başına gelen olay.

"az önce polis tarafından arandım cumhurbaşkanına hakaretten ifadeye çağırıyorlar, aynen kanka gençleri çok düşünüyorsunuz herkes özgür z kuşağı falan"

diye bir tweet atmış.

suçlamanın dayandırıldığı tweet

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


bahadır telci kim diyenler için, twitch'de bayağı biliniyor.
bir çok önde gelen siyasetçi ile de röportaj yapmışlığı var.
devamını gör...

afganistan'da uzun yıllar özellikle bm ile birlikte sosyal ve ekonomik kalkınma projeleri kapsamında kadın hakları, çocuk hakları konusunda çalışmış biri olarak bu konuda bugüne kadar yapılanları özetlemek isterim.
bacha bazı geleneği hala devam etmekle beraber büyük oranda azalmıştır. taleban döneminde dans ve müziğin yakalanmasıyla halk arasında chai boy yani çay oğlanı olarak anılmaya başlamışlardır.
genelde öksüz ya da ailelerinin bakamadıkları çocuklardır. ayrıca borç karşılığı diyet olarak verilen çocuklar yine kan davalarında diyet olarak verilen çocuklar kullanılır. bu çocuklar gün içinde dükkanda, evde temizlik, çay servisi gibi işleri yaparlar.kimileri tarlada çalışır. geleneklere göre bu çocuklar evlenme yaşına geldiklerinde, evin ağası tarafından evlendirilir ve düğün hediyesi olarak kendilerine chai boy verilir.
aslında dışarıdan bakıldığında hepsi çocuk işçidir. dans edeni etmeyeni aynıdır. ancak kimi insanlar bu çocukları akşam erkek misafirleri eğlendirmek ve seks için kullanırlar. bacha bazı aslında sadece çocuk değildir. bizdeki köçekler gibi yetişkin erkeklerin yine kadın kıyafetleriyle bu toplantılarda dans etmesi oldukça yaygındır. afganistan'da bulunduğum dönemde çocukların yanı sıra neredeyse 35-40 yaşlarında olan bache bazılarla röportaj yapmıştım.
röportaj yaptığım yetişkin bache bazilerden biri
lh3.googleusercontent.com/w...
afganistan'da yasal olarak bacha bazı ya da bugünkü adıyla chai boy geleneğini yasaklayan özel bir madde bulunmamaktadır ancak bu bacha bezinin yasak olmadığı anlamında değildir.
birleşmiş milletler ve insan hakları derneklerinin çabalarıyla 2004 yılında çocuk haklarını korumak amacıyla bir protokol imzalanmıştır. bu protokolde afganistan çocuk hakları konusunda uluslarası insan hakları hukukuna uygun hareket edeceğini garantilemiştir.
bu aynı zamanda anayasanın 7. maddesiyle garanti altına alınmıştır.

7. madde -the state shall observe the united nations charter, inter-state agreements, as well as international treaties to which afghanistan has joined, and the universal declaration of human rights.

32. madde - borçların bir kimsenin özgürlüğünü kısıtlayamacağını düzenler (borcu olan ailelerin çocuklarını chaiboy orak vermelerini engeller)
49.madde - çocukların zorla çalışmaya zorlanmasını engeller
58. madde herkesin bağımsız insan hakları organizasyonlarına başvurmasını ve davalarının takibini garantiler
yasalar kapsamında yine tecavüz yasaklanmıştır. bu noktada bahcha bazı tecavüz kapsamındadır. 2019'da yapılan düzenlemede evlilik içi cinsel tecavüz tecavüz kapsamından çıkarılmıştır ancak yasanın diğer bölümlerinde değişiklik yoktur.
2019'da güncellenen çocuk hakları konusunda detaylı bilgi için buradan
uluslararası insan hakları dernekleri lokal insan haklarının dernekleriyle birlikte çalışmaktadır. lokal insan hakları dernekleri kendilerine ulaşan şikayetlerin ardından bu çocuklara ulaşmakta, bm ve çocuk haklarıyla ilgilenen diğer ngolar ve go ile birlikte onlara kalacak güvenli yer ayarlamakta ve dava süreçlerini takip etmektedir.
2004'den bu yana gerek afgan hükümeti gerek ise din adamları bache bazı geleneğini kınayan açıklamalar yapmışlardır. anayasa'nın üçüncü maddesi anayasanın islami kurallara aykırı olamayacağını belirtir. bu anlamda din adamlarının bache bazi geleceğinin günah olduğunu ve şeriat göre suç olduğunu ilan etmeleri özellikle bu geleneğin belli bölgelerde azaltılmasında biraz olsun etkili olmuştur.
bache bazı ya da çay oğlanı geleceğini özellikle cinsel taciz ve kölelik boyutunu engellemenin önündeki en büyük engel ise güneydoğuda kız çocuklarının evlendirilmesi ya da türkiye genelinde erkek çocuklara yönelik tecavüzlerin üstünün kapatılmasıyla benzer nedenlerdir.
resmi bir işlem yapılabilmesi için resmi şikayet gerekir.
çocuklar ve eğer varsa aileleri bu konudan bahsettiklerinde dışlanmaktan, ayıplanmaktan korkarlar.
çevredeki insanlar resmi şikayette bulunmaz.
resmi şikayet olmadan bu çocuklardan hangilerinin bizde eskiden olduğu gibi besleme olarak anılan ya da çalışan çocuk olduğu, hangilerinin zorla çalıştırıldığını, hangilerinin cinsel tacize uğradığını belirlemek zordur.
lgbtq bireylerin yine afganistan'da yaşamak ve para kazanmak için tek yolu genelde seks işçisi olarak çalışmaktır. bache bazı genelde erkek seks işçilerini ve dansözleri tanımlamak içinde kullanılır.
afganistan'da çocuk hakları dahil olmak üzere insan haklarının yerleşebilmesi için daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır.
tencere dibin kara derken türkiye'de seks köleliğini unutmamak gerekir. türkiye'de seks kölesi olarak çalıştırılanların yarısından fazlasının çocuk olduğu tahmin edilmekte. 2013 itibariyle 50 binden fazla kız çocuğunun ve yine sayısı tam olarak tahmin edilemekle birlikte binlerce erkek çocuğunun seks kölesi olarak kullanıldığı belirtilmekte.
türkiye'de yine çocuk köçekler ve köçeklerin uğradığı cinsel tacizler göz ardı edilmemelidir.
dünyanın her neresinde olursa olsun çocukların zorla çalıştırılmaları, kölelik ve çocukların seks için kullanılması kabul edilemez.
devamını gör...

sil bunu.
devamını gör...

dismonere bir hastalıktır. kesin bir tedavisi bulunmamaktadır. acı eşiği erkeklere göre yüksek olan kadınların dahi dayanamadığı bir durumken abartılıyor sanılması acınasıdır.
devamını gör...

bir ölüm ancak bu kadar ölümsüz olabilir, fikirler ölmez...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"ne işim var lan burada? sen kimsin?"

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kendisi olmasıdır.
devamını gör...

yönetmen ömer kavur'un 1987 yapımı filmi. film, kendi içine kapanık bir yönetmenin yalnızlık, yabancılık, iç dünyasını ele alıyor.

iki arkadaş, yönetmen ali ( aytaç arman) ve senarist yavuz ( macit koper) yeni çekecekleri bir film için, güneye doğru yolculuğa çıkarlar. iki arkadaş mekan arayışına girmişlerken aktris ( şahika tekand) ve yapımcı, onlardan haber beklerler. yönetmen ali, insanlarla standart ilişkiye girmeyen, yabancılığı ve bunalımı yoğun yaşarken, senarist yavuz ise çevresiyle daha bir uyumlu ve iletişim kanalları açıktır.

son, geldikleri yer de terk edilmiş bir köydür. ali ise, burayı görür görmez etkisi altında kalır ve bunalımı daha da yoğunlaşır. yavuz'u istanbul'a geri gönderir. antik bir medeniyet kalıntısı olan bu terk edilmiş köy, burada tek başına kalan ali'yi farklı bir yolculuğa sürükler.

anlaşılması zor olan, seyirciden sabır isteyen, alışılmışın dışında bir film. sinema içinde sinema anlatılıyor bir bakıma. yönetmen ömer kavur'un mekan seçimindeki titizliğine vurgu yapıyor belki de. kavur, anayurt oteli filmi ile büyük bir çıkış yakaladıktan sonra bu kez de ağır ve aydın işi bir sinema yapmış.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

lisede son sınıftayken okul sonrası kurslar olurdu o da kalırdı kurslara herkes gitti tabi okuldan kursa katılan 3-5 vardı sınıf kapısında bekledim geldi. vaktin varsa 2 dakika konuşabilir miyiz dedim tabi dedi. geçtik bir sınıfa duygularımı titreyen sesim ve terleyen avuç içlerime rağmen güçlükle ifade ettim. lakin başkasını sevdiğini şuan ayrı olduklarını ama onu çok sevdiğini söyledi. bende yanaklarımdan sızan sızan birkaç damla göz yaşıyla birlikte çantamı alıp okuldan ayrılmıştım.
devamını gör...

sozlukte dile getirilen bir cok problemin cozumu aslinda bu ozellikte yatmaktadir fakat bir cok yazar kendisini rahatsiz edenleri engelleyip gecmek yerine 'kalite cok dustu, bu trolleri niye barindiriyorsunuz?' gibi sikayetleri sozlukle ilgili basliklar altinda dile getiriyor.

benim onerim su yonde; bunlar icin caninizi sıkıp sozlukten sogumaya gerek yok. rahatsiz oldugunuz yazari engelleyin, moderasyona da rahatsizliginizi bildirin. zaten er ya da gec o kisi hakkinda gereken yapilir. zira bu yazari engellemeniz sorunu sizin acinizdan cozse de sozlugun disariya gorunen yuzunu de kotulediklerinden sozluk yonetimi icin de sorun teskil ediyorlar.
devamını gör...

başlık beni 46 kez kaba etimden bıçakladı ambulans bekliyorum çok acilim erkeğim benim..
devamını gör...

dünyanın en harika olaylarından biridir. yaşayan bilir.
devamını gör...

benim şu şekilde sorduğum sorudur:
‘aşkım ben mi daha güzel yaprak sararım yoksa adriana lima mı?

hem cevap tatmin edici oluyor hem de gerçekçi bir cevap almış oluyorsunuz.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

italyanca bilen arkadaş söylemişti. filmin orijinal adı olan il buono, il brutto, il cattivo da:
il buono=iyi
il brutto=çirkin
il cattivo=kötü

bu durumda ingilizcesi de the good, the ugly and the bad olmalı ama nedense "the good, the bad and the ugly" olarak çevrilmiş, belki kulağa bu şekilde daha iyi geldiği için veya başka bir nedeni var bilemedim. olması gereken the good, the ugly and the bad kulağa o kadar hoş gelmiyor gibi veya bana öyle geliyor.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim