ilişkide sorulan tuzak sorular
karşı cinsle ilgili sorulan sorulardır. doğru cevabı verirseniz "sen nerden biliyorsun?" denilir ve tebrikler 2. tuzak soruyla başbaşasınızdır.
devamını gör...
gezmesi zevkli olan mağaza çeşitleri
bit pazarı.
devamını gör...
birini sevmenizi sağlayan detaylar
samimi olması, neşeli olması, gizemli olmaması.*
devamını gör...
sözlükten uzaklaşmak isteyen yazarı sözlük kapısında elinde terlikle bekleyen mod
tek nefeste yazdım! yazarlara karşı anaçlık duygusunu bastıramayan tatlı sert moddur. eli maşalı değildir ama 40 numara terliklidir. yine de siz bilirsiniz tabi.
devamını gör...
aşı üretse korkmadan alınacak markalar
(bkz: eyüp sabri tuncer)
devamını gör...
yazarların günlüğünden bir cümle
klasik sözlerle başlamamak en iyisi. taklit olmamak en doğrusu. zamanında sevgili günlük diye başlamışmıyımdır olabilir yapmadım diyemem ama yanlış olduğunu görmem daha iyi bir hareket
devamını gör...
artık güzel başlıkların açılmaması
başlık neydi başlık emekti! bunlar hep kolaya kaçmaktan. size 14 gün rastgele tedavisi yazıyorum. her içiniz of ne salaq başlık bu bee dediğinizde rastgeleye basıp eski nezih başlıklardan bulup hortlayorsunuz böylece diğer arkadaşlara da asist yapmış oluyorsunuz.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kalbimde hakkı yenilmiş yetim bakışları var, mahzun. yadırganmış hoyratça ötelenmiş istismar edilmiş kitapların gözleri... anlaşılmayan onca şeyin hakkının birilerince yenilmişliği var omuzlarımda...
ve tükenmek bilmeyen bir çırpınıştır kalbim
-ki yokluğunda savunur sırf bilmediği için hakikati-
bir ihtimaller dönencesinde savrulup dururken sesi
çıkmaz da varlığı,
yokluğuyla kabullenir.
tanıyamazsınız belki bir zihnin ücra köşelerini, kendi kendine verilen hoyrat savaşı
yaşam ve hakikat arasında koşup duran benliği.
belki tanır ama dikkatli bakan gözleriniz âmâ ise...
kalbimde görünmeyenlerin, göründüğü gibi olmayanlara yenilmiş hatrı var bin yıllık.
ben güzel dursa da kurtulsa hayat hengamesinden...
eğreti parçalar arasında doğru durmak yeter mi?
kalbimde hakkı yenilmiş yetim bakışları, hor görülmüş, hoyrat kullanılmış yoklukları
ve istismar edilmiş göründüğü gibi olmayışları...
sanılanın sahte olduğu bir gerçekliğin hüküm sürdüğü yerde
-terk edişin kolaylığına karşın-
doğru duruş çabasının zorluğu...
en kısa hikayenin yaşam ve ölüm olduğu, en uzun mesafenin seçenekler arasında yitmek olduğu bu yerde.
tanım: karalama adı altında aydınlanmanın yaşandığı defterdir.
ve tükenmek bilmeyen bir çırpınıştır kalbim
-ki yokluğunda savunur sırf bilmediği için hakikati-
bir ihtimaller dönencesinde savrulup dururken sesi
çıkmaz da varlığı,
yokluğuyla kabullenir.
tanıyamazsınız belki bir zihnin ücra köşelerini, kendi kendine verilen hoyrat savaşı
yaşam ve hakikat arasında koşup duran benliği.
belki tanır ama dikkatli bakan gözleriniz âmâ ise...
kalbimde görünmeyenlerin, göründüğü gibi olmayanlara yenilmiş hatrı var bin yıllık.
ben güzel dursa da kurtulsa hayat hengamesinden...
eğreti parçalar arasında doğru durmak yeter mi?
kalbimde hakkı yenilmiş yetim bakışları, hor görülmüş, hoyrat kullanılmış yoklukları
ve istismar edilmiş göründüğü gibi olmayışları...
sanılanın sahte olduğu bir gerçekliğin hüküm sürdüğü yerde
-terk edişin kolaylığına karşın-
doğru duruş çabasının zorluğu...
en kısa hikayenin yaşam ve ölüm olduğu, en uzun mesafenin seçenekler arasında yitmek olduğu bu yerde.
tanım: karalama adı altında aydınlanmanın yaşandığı defterdir.
devamını gör...
sigarayı kahveyi alkolü aynı anda bırakıp rejime girmek
süper kahraman olmayı gerektirir.
devamını gör...
depresyondan çıkmak için öneriler
bu bahsedeceklerim hafif ve orta şiddetli depresyon içindir ağır depresyon için bir uzmandan yardım alınız.
depresyon, sizin kıramadığınız duygusal bir kısır döngüdür bu duygusal döngüyü kırmanız içinse gereken yine sizin iradenizdir. içinizden bir şey yapmak gelmiyor ve siz de içinizi(duygularınızı) bir tarafa bırakıp iradenizle hareket etmiyorsanız yani eyleme geçmiyorsanız bu döngüyü asla kıramazsınız.
ilk kural irade. peki bu irade ile ne yapacaksınız.
hormonel dengenizi düzene oturtacaksınız. depresyon genelde beynin veya vücudun hormonel dengesizliklerinden meydana gelir.
anti-depresan haplarının geneli beyninizin (bkz: serotonin) salgılamasına sebebiyet verir.
ilk yapmanız gereken şey spor. bunu yapmadan döngünüzü kırmanız çok zor olacaktır.
spor, size (bkz: endorfin) salgılatacaktır. endorfin, bir mutluluk hormonudur. acıyı daha az hissetmenize ve mutlu olmanıza yarar. zamanında atalarımız yırtıcı bir hayvandan kaçarken eğer vücudunun bir yerine darbe veya kesik aldıysa beyin endorfin salgılayarak o kesiğin daha az hissedilmesini ve kişinin motive şekilde kaçmasını sağlamak amacıyla endorfin salgılardı bu da onun hayatta kalmasına sebebiyet verirdi. ayrıca (bkz: eroin) kullanan kişiler endorfin patlaması yaşar eroin bağımlılığının temel sebebi endorfinin verdiği mutluluktur. spor'da endorfin salgılanmasının sebebi ise şöyledir:
kas gelişimi için temel kaide sizin kas liflerinizi yırtmanızdır. yırtılan bu kas liflerini daha az hissetmeniz için aynı yırtıcı hayvan mantığıyla vücut endorfin salgılar.
bunların yanında ayrıca vücut cinsiyet hormonlarını da salgılar (bkz: testosteron) (bkz: östrojen) kısa süreli yükselen bu cinsiyet hormonları da sizin daha motive biri olmanızı sağlar. cinsiyet hormonlarına en iyi örnek kısırlaştırılan kedilerdir. kısırlaşmadan önce sağa sola atlayan kediler kısırlaştıktan sonra durgunlaşır, uysallaşır gün boyu uyur.
sporun hormonlar dışında size uzun vadede kattığı vücut gelişimi, disiplin de sizin özgüveninizi arttıracaktır.
ikinci mühim olan konu ise uykudur. eğer siz gece saat 4'de yatıp öğlen 2'de uyanıyorsanız depresyondan çıkamazsınız. gece uykularında vücut (bkz: melatonin) salgılar. melatonin, sizin (bkz: dopamin) ve seratonin dengenizi düzenler.
yeni nesil anti-depresanlarda bu mantıkla piyasaya sürülmüştür (bkz: valdoxan).
sizin için ideal uyku saati 22.00-05.30 arası olacaktır.
ardından size dopamin patlaması yaşatan bağımlılıklarınızdan kurtulun. sigara, alkol, porno, pc oyunu, telefon vs. bu bağımlılıkların beyninizi mahveder. bunlardan o kadar cok dopamin salgılar ki beyniniz artık gündelik işleri yapmanız için salgılanan dopamin kırıntıları ile mutlu olamazsınız ve onları sürekli ertelersiniz,erteledikçe de daha dibe batarsınız.
(bkz: meditasyon)un temel amacı budur sizin boşluğa veya durgun başka bir şeye uzun süre odaklandırarak gündelik yapacağınız işlerden zevk almanızı sağlar. yani bilgisayar oyunlarının tam tersini yapar.
bu üç durumu düzelttikten sonra yapacağınız şeyler basit günlük ödevler belirleyip onları ertelemeden yapmanız olacaktır. mesela yatağınızı toplamak, günlük 30 dakika kitap okumak vs.
bu basit görevler giden özgüveninizi size geri getirip daha motive bir insan olmanızı sağlar.
bu kısmı da atladıktan sonra artık kısmen de olsa motive bir şekilde sosyalleşebilirsiniz istemeseniz de bunu yapmak zorundasınız çünkü insanlar sosyal canlılardır ayrıca sosyalleştikçe beyniniz (bkz: oksitosin) salgılar akabinde karşı cinsle bunu yaparsanız cinsiyet hormonları da salgılar.
bu kısmı da atladıktan sonra önünüzde duran yapmanız gereken ve ertelediğiniz şeyleri yapmanız gerekiyor. okul, tez, iş vs...
burayı da hallettikten sonra muhtemelen depresyondan çıkmış ve kısır döngünüzü kırmış olacaksınız. umarım bu yazılanları okuyup pratiğe dökebilirsiniz. kendinize iyi bakın çünkü yine kendinizden başkası sizi bu durumdan kurtaramayacak.
depresyon, sizin kıramadığınız duygusal bir kısır döngüdür bu duygusal döngüyü kırmanız içinse gereken yine sizin iradenizdir. içinizden bir şey yapmak gelmiyor ve siz de içinizi(duygularınızı) bir tarafa bırakıp iradenizle hareket etmiyorsanız yani eyleme geçmiyorsanız bu döngüyü asla kıramazsınız.
ilk kural irade. peki bu irade ile ne yapacaksınız.
hormonel dengenizi düzene oturtacaksınız. depresyon genelde beynin veya vücudun hormonel dengesizliklerinden meydana gelir.
anti-depresan haplarının geneli beyninizin (bkz: serotonin) salgılamasına sebebiyet verir.
ilk yapmanız gereken şey spor. bunu yapmadan döngünüzü kırmanız çok zor olacaktır.
spor, size (bkz: endorfin) salgılatacaktır. endorfin, bir mutluluk hormonudur. acıyı daha az hissetmenize ve mutlu olmanıza yarar. zamanında atalarımız yırtıcı bir hayvandan kaçarken eğer vücudunun bir yerine darbe veya kesik aldıysa beyin endorfin salgılayarak o kesiğin daha az hissedilmesini ve kişinin motive şekilde kaçmasını sağlamak amacıyla endorfin salgılardı bu da onun hayatta kalmasına sebebiyet verirdi. ayrıca (bkz: eroin) kullanan kişiler endorfin patlaması yaşar eroin bağımlılığının temel sebebi endorfinin verdiği mutluluktur. spor'da endorfin salgılanmasının sebebi ise şöyledir:
kas gelişimi için temel kaide sizin kas liflerinizi yırtmanızdır. yırtılan bu kas liflerini daha az hissetmeniz için aynı yırtıcı hayvan mantığıyla vücut endorfin salgılar.
bunların yanında ayrıca vücut cinsiyet hormonlarını da salgılar (bkz: testosteron) (bkz: östrojen) kısa süreli yükselen bu cinsiyet hormonları da sizin daha motive biri olmanızı sağlar. cinsiyet hormonlarına en iyi örnek kısırlaştırılan kedilerdir. kısırlaşmadan önce sağa sola atlayan kediler kısırlaştıktan sonra durgunlaşır, uysallaşır gün boyu uyur.
sporun hormonlar dışında size uzun vadede kattığı vücut gelişimi, disiplin de sizin özgüveninizi arttıracaktır.
ikinci mühim olan konu ise uykudur. eğer siz gece saat 4'de yatıp öğlen 2'de uyanıyorsanız depresyondan çıkamazsınız. gece uykularında vücut (bkz: melatonin) salgılar. melatonin, sizin (bkz: dopamin) ve seratonin dengenizi düzenler.
yeni nesil anti-depresanlarda bu mantıkla piyasaya sürülmüştür (bkz: valdoxan).
sizin için ideal uyku saati 22.00-05.30 arası olacaktır.
ardından size dopamin patlaması yaşatan bağımlılıklarınızdan kurtulun. sigara, alkol, porno, pc oyunu, telefon vs. bu bağımlılıkların beyninizi mahveder. bunlardan o kadar cok dopamin salgılar ki beyniniz artık gündelik işleri yapmanız için salgılanan dopamin kırıntıları ile mutlu olamazsınız ve onları sürekli ertelersiniz,erteledikçe de daha dibe batarsınız.
(bkz: meditasyon)un temel amacı budur sizin boşluğa veya durgun başka bir şeye uzun süre odaklandırarak gündelik yapacağınız işlerden zevk almanızı sağlar. yani bilgisayar oyunlarının tam tersini yapar.
bu üç durumu düzelttikten sonra yapacağınız şeyler basit günlük ödevler belirleyip onları ertelemeden yapmanız olacaktır. mesela yatağınızı toplamak, günlük 30 dakika kitap okumak vs.
bu basit görevler giden özgüveninizi size geri getirip daha motive bir insan olmanızı sağlar.
bu kısmı da atladıktan sonra artık kısmen de olsa motive bir şekilde sosyalleşebilirsiniz istemeseniz de bunu yapmak zorundasınız çünkü insanlar sosyal canlılardır ayrıca sosyalleştikçe beyniniz (bkz: oksitosin) salgılar akabinde karşı cinsle bunu yaparsanız cinsiyet hormonları da salgılar.
bu kısmı da atladıktan sonra önünüzde duran yapmanız gereken ve ertelediğiniz şeyleri yapmanız gerekiyor. okul, tez, iş vs...
burayı da hallettikten sonra muhtemelen depresyondan çıkmış ve kısır döngünüzü kırmış olacaksınız. umarım bu yazılanları okuyup pratiğe dökebilirsiniz. kendinize iyi bakın çünkü yine kendinizden başkası sizi bu durumdan kurtaramayacak.
devamını gör...
ikili ilişkilerde sık yapılan hatalar
iletişimsizlik diyen herkese son derece katılıyorum. en sağlam ilişkiyi bile koparan etken iletişimsizlik. öyle zor bir durum ki. iletişim kurabilsen her şey çözülecek bitecek mutlu günler gelecek. ama karşında öyle biri oluyor ki iletişimi reddediyor. ne kadar çabalasan da çabalarını görmüyor. sen yapıcı davranırken o yıkıcı davranıyor. işte böyle devam ederse ki iletişime kapatan biriyle devam etmiyor, mutlak sonun yakın olduğunun en yakın göstergesi haline geliyor. ruh sağlığınız için son kez daha iletişim kurmaya çalışıp kendinizi bu ilişki için elinizden gelen her şeyi deneyip kurtarmaya çalıştığınıza ve karşınızdakinin bunu kabul etmediği gerçeğine kabul ettirmeye çalışın. olmayınca olmuyor. ne yaparsan olmuyor, olmuyor eskisi gibi. üzgünüm, gerçekler acıtıyor. ilişkiler bile bir yerden sonra kopuyor. büyük sözler vermemek gerek ilişkide. yazmaya çok şey yazarım. doluydum bu konuda. ama ruh sağlığınız için bırakmanız gerekiyor. o seni bırakmaya razı. sense ona muhtaç değilsin. bu gerçeği söyle kendine. kabul etsen de etmesen de gerçek bu. eğer sensiz mutluysa hep öyle kalsın.
devamını gör...
kadınlarda ilk baktığınız yer
üslup.
üslûbuna bakıyorum, hanımefendi çizgisinde olanlar etkileyici oluyor.
üslûbuna bakıyorum, hanımefendi çizgisinde olanlar etkileyici oluyor.
devamını gör...
the batman
2022 mart 4’te vizyona girecek film. korona yüzünden birkaç kez ertelenmiştir. çekim aşamasındayken de başrol abimizin koronavirüs’e yakalandığını biliyoruz.
filmin oyuncu kadrosu da ilginç şekilde pek güzel. sevdiğim, tanıdığım ve oyunculuklarını beğendiğim isimler. pattinson batman rolüne uyacak gibi. fragmanı izlerken, batman’in o sert ve kararlı ifadesini yüzünde görüyorum.
penguen rolünde ise colin farrel var. yalnız o nasıl makyaj öyle. resmen başka birine dönüşmüş. devito’nun canlandırdığı penguen’i birkaç sahne hariç izleme fırsatı bulamadığım için karşılaştırma yapamam fakat fragmandan gördüğüm kadarıyla colin farrel da iyi iş çıkaracak gibi.
gelelim the riddler’a. paul dano canlandırıyor. çoğu filmde yan rollerde parlayan biridir kendisi. hele o prisoners filmindeki rolü efsaneydi. adam psikopatça roller canlandırmak için doğmuş resmen.
james gordon ise jeffrey wright. westworld dizisinde ilginç bir roldeydi kendisi. bu aralar bond filminde ve marvel’ın what if dizisinde gördük ayrıca. en beğendiğim yönü ise sesidir. konuşsun da dinleyelim diyorum bazen.
selina kyle rolünde ise zoe kravitz var. maalesef kendisini bir iki film hariç izleme fırsatı bulamadım. en iyisi bekleyip görmek.
dün filmle ilgili iki görsel paylaşıldı. onları da paylaşalım madem;


filmi merakla bekliyorum. çok seveceğime de eminim. sana güveniyorum matt reeves. *
haa bu arada unutmadan, filmin görüntü yönetmenliğini de greig fraser yapmış. kendisi malumunuz dune filminin de görüntü yönetmenliğini yapmıştır. bekleyip göreceğiz sonucu.
filmin oyuncu kadrosu da ilginç şekilde pek güzel. sevdiğim, tanıdığım ve oyunculuklarını beğendiğim isimler. pattinson batman rolüne uyacak gibi. fragmanı izlerken, batman’in o sert ve kararlı ifadesini yüzünde görüyorum.
penguen rolünde ise colin farrel var. yalnız o nasıl makyaj öyle. resmen başka birine dönüşmüş. devito’nun canlandırdığı penguen’i birkaç sahne hariç izleme fırsatı bulamadığım için karşılaştırma yapamam fakat fragmandan gördüğüm kadarıyla colin farrel da iyi iş çıkaracak gibi.
gelelim the riddler’a. paul dano canlandırıyor. çoğu filmde yan rollerde parlayan biridir kendisi. hele o prisoners filmindeki rolü efsaneydi. adam psikopatça roller canlandırmak için doğmuş resmen.
james gordon ise jeffrey wright. westworld dizisinde ilginç bir roldeydi kendisi. bu aralar bond filminde ve marvel’ın what if dizisinde gördük ayrıca. en beğendiğim yönü ise sesidir. konuşsun da dinleyelim diyorum bazen.
selina kyle rolünde ise zoe kravitz var. maalesef kendisini bir iki film hariç izleme fırsatı bulamadım. en iyisi bekleyip görmek.
dün filmle ilgili iki görsel paylaşıldı. onları da paylaşalım madem;


filmi merakla bekliyorum. çok seveceğime de eminim. sana güveniyorum matt reeves. *
haa bu arada unutmadan, filmin görüntü yönetmenliğini de greig fraser yapmış. kendisi malumunuz dune filminin de görüntü yönetmenliğini yapmıştır. bekleyip göreceğiz sonucu.
devamını gör...
karşılaşılan en vahşi hayvanlar
bu başlığın altına birinin 'insan' yazmasını beklerdim.* benim karşılaştığım en vahşi hayvan da bir yılandı, upuzun. ama ölmüştü.
devamını gör...
merdumgiriz_
son zamanlarda gözüme güzel tanımlarıyla çarpan yazar. sevdim kendisini.
devamını gör...
ilkokulda süt yumurta üzüm fındık verilen nesil
seksenli yıllarda ilkokulda olanların yaşadığı durum.
ilk olarak, ilkokul ikide pastörize süt,
sonra kuru üzüm, sonra fındık en son beşinci sınıfta yumurta ile benim için son bulan, içinde olduğum nesil.
süt zamanı okula demir bir bardakla giderdik. öğretmenimiz büyük bardak getirin derdi. öğretmenimiz herkesin bardağına süt dökerdi.
yumurta zamanı, 4 kardeş de ilkokula gidiyorduk. beşer yumurtadan eve 20 yumurta ile dönmüştük. kendimizle baya baya gurur duymuştuk. kendimiz kazanmış gibi. sabah sabah aklıma geldi işte.
ilk olarak, ilkokul ikide pastörize süt,
sonra kuru üzüm, sonra fındık en son beşinci sınıfta yumurta ile benim için son bulan, içinde olduğum nesil.
süt zamanı okula demir bir bardakla giderdik. öğretmenimiz büyük bardak getirin derdi. öğretmenimiz herkesin bardağına süt dökerdi.
yumurta zamanı, 4 kardeş de ilkokula gidiyorduk. beşer yumurtadan eve 20 yumurta ile dönmüştük. kendimizle baya baya gurur duymuştuk. kendimiz kazanmış gibi. sabah sabah aklıma geldi işte.
devamını gör...
gerçekten özgür müyüz sorusu
görünürde özgürsünüz peki kafanızın içinde? kendi tuğlalarımı kendim ördüğüm sürece özgür değilim. bana hükmeden düşüncem var. onu gerçek özgürlüğe ulaştırmadığım sürece özgürüm desem bile pek bir anlamı yok.
devamını gör...
8 mart dünya emekçi kadınlar günü
"ben cesur, mutlu, kararlı, özgür bir kadınım. kadın olmayı seviyorum." ve yüce yaradana beni kadın olarak yarattığı için teşekkür ediyorum. tüm kötülüklere inat kadın olmanın haklı gururuyla bütün kadın arkadaşlarımın kadınlar gününü kutluyorum.
devamını gör...
hellbound
squid game popülerliğinden sonra koreliler yine yapmıştır güzel bir şeyler diyerek başladım izlemeye. daha doğrusu arkadaşlarım önerdi diye başladım. kendi halime bırakılsam bu diziyi bitirmem için herhalde üstüne para vermeleri gerekirdi. ee e demişler, arkadaş hatrı için çiğ tavuk bile yenirmiş. hemen bu kadar kötüledim ama iyi yönleri yok mu bu dizinin? var tabii ki. dinin nasıl kullandığı öyle iyi örneklerle anlatılmış ki, alkış size. ama bir dakika sevgili yapımcılar, biz ülkemizde bu kullanışın en iyi örneklerini gördüğümüz için bana biraz sıkıcı geldi. sizi takdir ettim ama çok da etkilenmedim açıkçası. kötü kısımları çok ama en komiği gösteriyi gerçekleştire o kaslı kamyon lastikleri oldu. ahaha. bunu izlediğim için bırakın korkmayı güldüm. dizinin en güzel yeri evlat için yapılan o fedakarlık sahnesi ve son sahneydi. o sahne yüzünden kesin ikinci sezonu da izlerim ve yine gelip burda şikayet ederim.
konusunu da sona ekleyelim. psikopat bir tanrının insanları dünyada cezalandırmaya karar vermesi ve bunu vahşice yapması, mı acaba? ay bilemiyorum. izleyin işte.
konusunu da sona ekleyelim. psikopat bir tanrının insanları dünyada cezalandırmaya karar vermesi ve bunu vahşice yapması, mı acaba? ay bilemiyorum. izleyin işte.
devamını gör...
