bir çin efsanesine göre, milattan önce çin imparatorunun tesadüfen önündeki kaynayan suya kurutulmuş çay yaprağı düşerek içeceğe dönüştüğünü söylüyor. buna dair bir kanıt yok ama inanmak da inanmamak da serbest. ama çin'den çıkma olduğu kesin. çünkü çin'in güneyi myanmar, tayland, vietnam gibi güneydoğu asya ülkeleri, çay bitkisinin anavatanı. bölge çok yağışlı, nemli, aşırı soğuk olmayan, belirli güneş ışığı alan bir iklime sahip. bu özellikler de ülkemizde doğu karadeniz bölümünde bulunduğu için, çay bitkisi burada da var. bu iklimin dışındaki yerlerde o yüzden çay bitkisi yetişemiyor. daha önce bursa havalisinde ekimi yapılmış denemek için ama iklim koşullarından dolayı tutmamış.
devamını gör...

(....)bazen metrolarda gizlice kulak kabartıyorum. veya gazoz makinelerinin basindayken kulak kabartıyorum ve biliyor musun?"
"neyi?"
"insanlar hiçbir şeyden bahsetmiyorlar"
" ah, bir şeylerden bahsediyorlardır mutlaka!"
" hayır, hiçbir şeyden bahsetmiyorlar. genellikle bir sürü araba ve giysi markası ya da yüzme havuzu firması sayıp, ne güzel diyorlar! ama hepsi aynı şeyleri söylüyor ve kimse kimseden farklı bir şey söylemiyor. kafelerde de genellikle espri makineleri çalıştırılıyor ve genellikle aynı espriler yapılıyor veya müzik duvarının ışıkları yakıliyor ve bütün o renkli desenler inip çıkıyor, ama bunlar sadece reno ve tamamen soyut. müzeler de... müzeye gittin mi hiç? tamamen soyut. artık sadece bu var.(...)"
devamını gör...

ıgnoramus et ignorabimus

--- alıntı ---

latince "bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz" anlamına gelen cümledir. ilk olarak 1872 yılında, deneysel fizyolojinin kurucularından emil du bois-reymond adlı alman bilim insanı tarafından, kötümser bir yaklaşımla, insanın bilim karşısındaki sınırlı yeteneğinin anlatılması için kullanılmıştır.

--- alıntı ---
devamını gör...

sadece yazarlığıyla değil demir gibi ışıldayan karakteriyle de mükemmel bir insandır. anadolu insanını anlamak için bir ömür harcamıştır. çocukla çocuk büyükle büyük olmuştur. çok gezmiş, bir sürü gazete yazısı yazmış, romanları güncelliğini koruyan, dünyada en çok okunan türk yazarlar arasında olan yazarımızdır.

filler sultanı ile kırmızı sakallı topal karınca hayvanlar üzerinden yapılan bir sistem eleştirisidir. kitapta küçük karıncaların dev fillerle olan mücadelesi anlatılır. kitabın içindeki çizimlerle de okuması daha zevkli hale gelmiştir.


yılanı öldürseler kırsalda kadın olmanın, kocanın ailesinin ettiği kötülüklerin ve bir çocuğun uğradığı ağır psikolojik baskıyı anlatmaktadır. özellikle çocuğun ruh tahlilleri ve toplumun çocuklara yaptığı kötülükler aşırı iyi işlenmiştir.



binboğalar efsanesi toprakların tapuyla paylaştırılması döneminde yörüklerin yaşadığı sıkıntıları, yaşlı bir ustanın yaptığı kılıçla umudun hikayesini, o güzel yörük kardeşlerimizin nasıl acılar çektiğini kalp sıkışmasıyla okuduğumuz eserdir.



tek kanatlı bir kuş aslında en ince kitaplarından biri olmasına rağmen diğer kitaplarına göre daha yoğun metafor içerir. bir köyün sakinlerinin köyü korkuyla terketmesi, köye yeni gelen insanların köye giremeyip uzakta beklerken öğrendikleri şeyler aslında uçma imkanı varken uçamayan ve bu yüzden tek kanatlı bir kuşa benzetilen insanımızı anlatır. batıl inançları yüzünden kaybettiğimiz özgürlüklerimize dikkat çeker yazar.



sarı sıcak yazarın öykü kitabıdır ki bir öyküsünden bir roman çıkabilecek kalitededir her biri. hepsi enfestir.



çakırcalı efe bir eşkıyanın destansı anlatısıdır. kitap bitince karakteri özleme garantiniz mevcuttur.


teneke genç bir kaymakamın ağalarla olan mücadelesini anlatır. kaymakam tüm çabasına rağmen ağalarla başa çıkabilir mi? kitap gerçek olaylardan yola çıkılarak yazılmıştır. tiyatrosu da mevcuttur. avrupada çok sevilerek izlenmiştir.


baldaki tuz yazarın gazete yazılarından oluşmaktadır. her bir yazı 24 ayar altın değerindedir.
devamını gör...

çevredeki herkesin size bakıp ' salak mı bu bekliyor' dediğini düşünmenize sebep olur. kesin diyodurlar o ayrı.*
devamını gör...

artık kalkması gereken bir adettir. bu devirde evlilik için yapılan her harcama ortak olmalıdır. aileler gereksiz yere burnunu sokmamalıdır.
devamını gör...

şimdi baktım 217 kitap.

yaklaşık 35 bin sayfa ve günde ortalama 98 sayfa okumuşum bu yıl, teşekkürler 1000kitap.
devamını gör...

bu akşam, saat 23:00 da canlı olarak sizlerle..

müzikler iyidir.

muhabbet de fena değil.

ilginizi çeken ve üzerine konuşmak istediğiniz başlıkları yayından önce buradan yazabilir veya bana mesaj olarak atabilirsiniz.

faithfully yours.
devamını gör...

são paulo'dan sonra, brezilya'nın ikinci büyük şehridir. adını var olmayan bir nehirden -rio portekizcede nehir anlamına gelmektedir- almıştır. ocak 1502'de portekizli denizci gaspar de lemos, 1565 yılında şehrin resmen kurulacağı guanabara körfezi'ne gelmiştir. ve körfezi bir nehrin ağzıyla karıştıran kaşifler şehre rio de janeiro adını vermiştir. janeiro da portekizce'de ocak anlamına gelmektedir, ocak ayında bulunduğu için ismi böyle şekillenmiştir.
aynı zamanda dünyanın en mavi gökyüzüne sahip şehridir. araştırmacı anya hohnbaum, portatif bir spektrometre yardımıyla 72 gün boyunca dünyanın dört bir yanındaki ülkelerden geçen yolculuğunda, rio'daki gökyüzünün en yoğun mavi tonuna sahip olduğunu tespit etmiştir.
ve dünyanın en büyük kentsel ormanına ev sahipliği yapar. bu bilgiler ışığında göze hitap eden, büyüleyici bir şehir olduğunu söyleyebiliriz sanırım.
bir de çoğunlukla brezilya'nın başkenti olduğu düşünülür, ancak değildir. sadece bulunduğu eyaletin başkentidir.
kaynak

ve son olarak, sanırım gitmeyi en çok istediğim şehirdir. küçükken daha hayalperesttim, dünyayı gezmek gibi büyük bir hayalim vardı. sonra tabii hayatın gerçekleriyle karşılaşınca o hayalleri tek tek kaybettim ama bu şehir hala içimde minik bir istek olarak varlığını sürdürüyor. açıklayamadığım, insanı kendine çeken büyüleyici bir yanı var bence.
devamını gör...

özellikle rujun nasıl bir şey olduğunu unutmak. mezleke havasında dolaşmaktan bıktık vallaha murra...
devamını gör...

bir dönem komik olan şeylere, klavyeye kafa atıyorum diyorlardı. klavyeye kafa atarken rastgele harflere basma sonucuyla keşfedildi bence.
devamını gör...

buradan
devamını gör...

kaliteli içerik girildiği takdirde zor olmayacağını düşündüğüm durumdur.
devamını gör...

anlatmak istediğimi daha net anlattığımı düşündüğüm için yaptığım eylem.
ifadeler karışmıyor. berrak bir anlatım oluşuyor. tavsiye ederim.
banada yapan iki kişi var. telefon sık sık bildirim verince, mesajın onlardan birinden geldiğini anlıyorum.
devamını gör...

ağırlıklı olarak görünen hali şöyledir: yazıyor...
whatsapp'a durum atar. başkalarının whatsapp durum değerlendirilmesi yapılır. bu durumlar genellikle facebook göndelerinin ekran görüntülerinden oluşur. akrabalar ile oradan görüntülü görüşülür.
devamını gör...

"öğret bana nasıl unutulur düşünmek.."
devamını gör...

herkesi kandırmış yazardır. zira mahlasını nasıl bulduğunu yanlış anlatmıştır. evet. ama ben olayın aslını, gerçekleri duymak isteyen yazarlara anlatacağım..

bu yazar, zamanında bir kızı seviyormuş. ama kız kürt. neyse. kızın adı da keje. bu yazar yani doping, kejeyi çok seviyor öyle böyle değil tabi lise aşkı ama çok büyük aşk. devlerin aşkı yani büyük olur. yani düşünün bunların ayrılması için ya dağlar yerle bir olacak, ya kıyametler kopucak bunlar anca böyle ayrılır. birgün keje berkle konuşurken doping görmüş, beyninden vurulmuşa dönmüş. sinirlenmiş, "kejeeeee! kejeeee!" diye bağırmış ve adından da belli olacağı üzere okulun en yakışıklı, en zengin ve en havalı çocugu olan berk-e kafa atmış. beni bununla aldattin ha! benden 10 kat daha iyi olan bir adamla ha! sana daha iyi bir hayatı vaat eden bir adamı bana tercih edecek kadar akıllısın ha! bu ilişki burda biter! demiş doping reis. keje de mal* tabi ağlamış.

ve 10 yıl geçmiş arkadaşlar. doping işin aslını öğrenmiş, meğer berk yakışıklı zengin havalı falan değilmiş. sütçü nurinin oglu kaportacı çırağı mahmutmuş. ve kejenin kardeşiymiş. oyun oynamışlar öyle. herkesi kandırmışlar. çocuk aklı işte. doping pişman olmuş dönmüş, bir bakmış ana.. keje kimseyle konuşmuyor 10 yıldır. yanına gelmiş gözleri böyle dolmuş, keje demiş, benimle de konuşmayacak mısın demiş.. keje, s...tiri çekmiş. 10 yıldır nerdeydin hayırsız demiş. ve doping reis ben senin için ölümü göze alırım ayooool demiş. tabi doping mahallenin delikanlısıydı ayol deyince bu sözü unutulmamış. ve kendisine "ölümü göze alan" anlamına gelen "peşmerge" denmiş.

bi bakmış keje artık konuşuyor, böyle beautiful boylarla, meriçlerle takılıyor. bu doping yani peşmerge, artık kas çalışmaya başlamış. kejeyi etkilemek için. ama bi bakmış olmuyor. birgün gene spor yaparken yanına böyle paltolu gizemli bir ihtiyar gelmiş. şöyle demiş,

evlat..fit bir vücuda sahip olmak ister misin?

peşmerge gülmüş, heeeee.. sen mi saglayacan bana o fit vücudu demiş.

80 yaşındaki ihtiyar paltosunu bir açmış, adam da sixpack var.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

peşmerge demiş ki nasıı yaptın abii..

adam sinsice gülümsemiş ve şöyle demiş,

doping yaptım.

ve 50 kuruş karşılığı peşmergeye doping satmış. tabi adam tırrek olduğu için 50 kuruş istiyormuş. peşmerge doping yapmaya başlamış, ama doping hayat felsefesi haline gelmiş. adeta dopingle bütünleşmiş. e haliyle böyle olunca da hamile kalmış. ve sonra kejeye ben senden hamileyim demiş. keje inanmış. bunlar evlenmiş. şimdi mutlular. 20 yıldır evliler. bu da böyle bir hayat hikayesi yani.
devamını gör...

şiir değeri taşıdığını sanmam karaladığım ya da saçmaladığım bir şeyler demek daha doğru olur.

yol uzun,
yolculukta ise inişler çıkışlar
düze varış ya da yokuşlar
bitişe daha çok var
ama,
dinlenecek durağım da var
durağa varmaya kalmış
tek bir yokuş
adımlarım yorgun ve yavaş
ama tam tepeye doğru
nefes nefese kalmış,
son bir gayretle koyulmuş
yürüyorum yukarı doğru
varacağım durak,
ana kucağı misali
dinlendirir mi beni
kim bilir belki uzunca kalır
belki de görüp geçerim uzaktan..
devamını gör...

bu ne oluyor ? çok iyide oldu çok güzel iyi oldu tağam mı? şimdş meselam dar pantolon olayını çok karıştırdılar. ha aralarında bi farğ kaldı o farğlan çok güzel oldu. meselam herkesin hayatına kimse karışamaz. ha nasıl karışamaz ben bu şekil geyinirim, bu bağyan şu şekil geyinir, şu şekil geyinir. ha hiç kimse kimseye garışmaya bir hakkı yok. özgürlük bidir. ha başörtü kurban olduğum kim kardaşyandan gelebilir amma, lakin ki öyle değildir. eyni, yorumlamam bu gadar.haydi hayırlı işler.

tanım: herkes seçimlerinde özgür olduğu için bir şey demeye hakkımız olmayan kadındır.
devamını gör...

herhangi birinin başka birini aşağılayıp küçük görmesi. bu ortam beni alakadar etmese bile karışırım asla susamam.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim