an itibarıyla yazarların nerede olup ne yaptığı sorusu
odamdayım, kedimin uykusu geldi onu uyutuyorum.* bir yandan da sınavdan sonra neler olacağını tahmin etmeye çalışıyorum. yıllardır hep bir sınav peşimizdeydi. günlerimiz hep aynıydı, rutin şeyleri uyguluyorduk. okul, ev, dershane, arkadaşlar... hep aynı düzen içindeydik. şimdi her şey çok değişecek. eskiden bu durum beni heyecanlandırırdı ama artık korkutuyor.
devamını gör...
sodyum bikarbonat
kitapçılarda kötü kokuyu önlemek için kullanılan bir çeşit tuz.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının hissettikleri
halıya dökülmüş reçel gibi hissediyorum.
91. dakikada atılmış bir gol kadar anlamsızım.
91. dakikada atılmış bir gol kadar anlamsızım.
devamını gör...
bakire olmayan kadınla evlenilir mi sorunsalı
ne gariptir ki bakir olmayan adamlarin kisisel sorgulamasi bu konu...asil soru su bence, bakire hanim kizimiz seninle bir hayati neden paylassin?
devamını gör...
el âlem ne der
herkes ne diyecek! herkesten ne gördüm ki?
bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız hale sokmaktan başka ne yaptı?
-sabahattin ali
devamını gör...
ilginç etimolojik bağlantılar
pezevenk kelimesi eski farsça'da pejvend'den gelir. klasik farsça sözlüğünde pejvend " kapı sürgüsü ve çırpıcı tokmağı" na deniyor. yani, zevcesi olacak kadın yabancıyla içeri kapanıp zevk ile safa ile meşgul olurken kapı tokmağı gibi arkasında dikilen adam oluyor. arapça karşılığı deyyus, eski türkçe karşılığı da kurumsak oluyor.
devamını gör...
ayak topuklarını topuk taşıyla törpüleyen kadın
topuk taşı, puro, pembemsi kıvam. ben de kendimi marjinal sanıyorum. değilmişim.
devamını gör...
19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı
19 mayıs 1919 yılında milli mücadele döneminin resmiyetten de başlamasıyla gazi mustafa kemal atatürk önderliğindeki anadolu hareketinin yeni bir türk devletinin kuruluşu ve bağımsızlığı amacına ulaşması için 6-7 yıl henüz çocuk yaştaykenden beri iç çatışmalarla ve dağlarda mücadale ile geçen ömürlerini 23 ve 24 (şehadet tarihleri 1920 temmuz olarak resmiyeten görülmekte) yaşlarında şehit düşerek sonlandıran anne-baba soy ağacından gelen kuvvacı dedelerimi, ülkenin kurulmasında olağanüstü bir zeka ile cesaret gösteren rahmetli atatürk’ü ve bu bağımsızlık yolunda şehit düşen tüm diğer atalarımızı sevgi, saygı, rahmet ve dua ile anıyorum.
maalesef bize güçlü bir ülke miras bırakılmadı ve maalesef biz de güçlü bir türkiye miras bırakamayacağız ama umuyorum ki bizden sonra gelecek nesiller güçlü bir türkiye’yi devralır ve güçlü bir türkiye’yi sonraki nesillere devreder…öyle bir ülkemiz olur ki biz göremesek de ne amerikanın dolarına, ne avrupalının eurosuna bakar, dünyaya gerektiğinde ayar verebilen ve çok güçlü bir ülkede çocuklarımız yaşarlar…
maalesef bize güçlü bir ülke miras bırakılmadı ve maalesef biz de güçlü bir türkiye miras bırakamayacağız ama umuyorum ki bizden sonra gelecek nesiller güçlü bir türkiye’yi devralır ve güçlü bir türkiye’yi sonraki nesillere devreder…öyle bir ülkemiz olur ki biz göremesek de ne amerikanın dolarına, ne avrupalının eurosuna bakar, dünyaya gerektiğinde ayar verebilen ve çok güçlü bir ülkede çocuklarımız yaşarlar…
devamını gör...
kafa sözlük
âdeta on yıllardır çeşitli sözlükleri takip etmiş ve sosyal medya kullanmayan biri olarak, üzerimdeki etkileşim fakirliğini atmak ve cılız düşünsel birikimimi sunmak için katıldığım sözlüktür.
ayrıca font seçimi, renkler, butonların dağılımı gibi tema detayları çok güzel tasarlanmış; insanı katılmaya iten bir sıcaklıktadır.
ayrıca font seçimi, renkler, butonların dağılımı gibi tema detayları çok güzel tasarlanmış; insanı katılmaya iten bir sıcaklıktadır.
devamını gör...
sosyal tutkal
uppsala üniversitesi'nde, gülümsemenin gücünü öğrenmek için yapılan ilginç bir deneydir. öncelikle araştırmacılar iki insanın yanına genç bir maymun yerleştiriyorlar. insanlardan biri gülümsüyorken diğeri gülümsemiyor. bu durumda maymun gülümseyen kişiye yaklaşmış. deney birkaç kez daha tekrarlanmış ve yine aynı sonuç ortaya çıkmış.ayrıca maymun yerine insan koyularak da bu deney denenmiş sonuç yine aynı olmuş. bunun sonucunda gülümseyen insanların mutluluğunu bulaştırdığı ve daha çekici ve bulaşıcı olduğu kanıtlanmış. gülümsemenin insanları bir araya getiren sosyal bir tutkal olduğu anlaşılmış.
devamını gör...
kakofoni
bazı basın mensupları, "her kafadan bir ses çıkması" olarak tanımlıyor. bilgi kirliliği de denilebilir.
devamını gör...
abdullah öcalan
mehmet ali birand'a röportaj verdiği esnada sümkürdüğü mendille gözlerini silmesiyle de akıllarda kalan teröristbaşı.
devamını gör...
şövalye
fransızca 'cheval''kelimesinden türeme bir kelime olup ''atlı'' anlamına gelir. kavim göçlerinden sonra 7.yüzyıldan itibaren avrupa'nın dört bir yanında oluşmaya başlayan derebeyliklerinin, küçük krallıkların iç ve dış güvenliğini sağlayan kişlerdi. bi nevi ağanın adamları yani.
şövalyeler, avrupada o dönemlerde düzenli ordu nedir bilinmediğinden dolayı sonraları paralı asker olarak başta haçlı seferi olmak üzere birçok savaşlarda yeraldılar.15.yüzyıldan itibaren yüzlerce derebeyliğie küçük krallığa bölünmüş avrupanın, büyük krallıklar çatısı altında toplanmaya ve düzenli ordu sistemine geçiş ile birlikte önemlerini yitirerek tarih sahnesinden silinmişlerdir.
şövalyeler, avrupada o dönemlerde düzenli ordu nedir bilinmediğinden dolayı sonraları paralı asker olarak başta haçlı seferi olmak üzere birçok savaşlarda yeraldılar.15.yüzyıldan itibaren yüzlerce derebeyliğie küçük krallığa bölünmüş avrupanın, büyük krallıklar çatısı altında toplanmaya ve düzenli ordu sistemine geçiş ile birlikte önemlerini yitirerek tarih sahnesinden silinmişlerdir.
devamını gör...
sözlüğün durgun olması
25 dakika önce bir başlık belirledim takip ediyorum, 25 dakikada 25 başlığa 1'er tanım tanım girilmiş. bu ne durgunluktur. biraz daha canlı, biraz daha hareketli olmak gerekiyor.
devamını gör...
duygusal zekası yüksek olan insanların ortak özellikleri
sezinleme, empati kurabilme,insanlari ve kendini anlayabilme yetileri kuvvetli insanlardır. okuduğu kitaptaki bir karaktere, izledigi dizi ve filmdeki diğer insanlar için normal gelen bir sahne onun için fazla duygusaldır. hassas insanlardır.
devamını gör...
insanın zoruna giden şeyler
haklıyken haksız duruma düşmek
devamını gör...
2046'daki sen ve hayatın
"yıl 2046. nerdesin ve ne yapıyorsun?" temalı açtığım başlıktır. 2046 yılında 45 yaşında olacağım ve annemin babamın 70 yaşında olacağı gerçeğini kabullenemedim anlık.
devamını gör...
türkiye'de tartışma kültürü
bugün "hey sen bokboğaz, sen kimseye bunu dikte edemezsin tmm?" şeklinde özetlenecek bir tür cevap entrysi okudum. bu, bizim ülkemizde çoğu meselede tartışma kültürünün ve üslubun oturmadığının en güzel örneğidir. aslında bu entry de o başlığa yazılmıştı ama özünde meselemiz tartışma kültürüdür. iyice saçmalamış ve acilen kurtarılması gereken kültürdür.
şimdi koca koca adamlar sözlüğe geliyor, bir konuda çok kızıyor ve "şu namussuzlara verip veriştirmenin zamanı geldi artık" diyor. kime ve ne hakkında olursa olsun , bu olay genellikle cennet mahallesindeli ferhat ile şirin arasındaki kavganın, az buçuk eğitim almış insanlardaki yansıması olarak gerçekleşiyor. bunun diğer eğitimli, az çok oturaklı insanlarda yarattığı hisse de ben boktanlık diyorum çünkü bu hissin tam olarak bir kelime karşılığını bulamadım.
bizim gibi, öyle ya da böyle bu lanet olası sözlüklere tanım girecek kadar görmüş geçirmiş ve okumuş insanların tartışma kültürüne en dipten başlaması hoş bir şey değil. "ey marilyn monroe, sen nesin ya ? kasımpaşalılığı senden öğrenecek değiliz biz ya, çok afedersiniz, eğer bilgi içerikli tanım girmeyeceksek de bundan şahsım adına ben gurur duyarım, anladın mı marilyn" bunun bir yolu yordamı vardır.
bir konuda birinin argümanını eleştireceğimiz zaman, ki bu aynı başlık altındaki direkt bir entryi de hedef alabilir, şahsın kendisini doğrudan muhatap almayız. bu şahsın söylediği şeylerin neresiyle sorunumuz varsa, orayı eleştiririz ve bu eleştiri, eğer hedefiniz gerçekten bir tartışmaya bakış açısı kazandırmak veya karşınızdakinin düşüncelerinin zararlarını ortadan kaldırmak gibi faydalı işlerse, mutlaka genel örnekler içermelidir. söz gelimi bize bilgi içerikli entry girmemizi dikte etmeye çalışan bir gavur oğlu gavura vereceğimiz tepki, bilgi içerikli entry-sözlük-literatür taramasının önemi ve bu konuda sözlüğün yeri-genel anlamda sözlüğün kullanım amaçları vs. ekseninde olmalıdır. bu eksende "ya işte falanca bir konuda entry okudum, t.aşak abidesi, öyle hoşuma gitti ki sevdiklerimizi kaybetmenin ne demek olduğunu anladım." gibi bir örnekle de argümanlarınızı güçlendirirsiniz.
benim meselem tartışma kültürü. bu varya bu, o kadar önemli bir şey ki; bizi, birbirimizi anlamamızı, ilişkilerimizi, entelektüel seviyemizi bir üst seviyeye çıkarmamızı vs. sağlayacak; sosyal yaşamın her türlü kılcal damarına sirayet edecek bir olgudur. tartışma kültüründen yoksun bir kültürde insanların birbirini anlaması imkansızdır; bugün sosyal medyadan arkadaş ortamlarına kadar tartışma kültürü ad hominem, whataboutism gibi araçlara kurban edildi. sadece bunlar değil; herkes kendi gerçekliğini ortada bir gerçek bırakmayana kadar ısrarla savunurken, aslında ne konuştuğumuzdan bile haberimiz yokken bir de şahsileştiriyoruz. savunduğumuz şeyin akla mantığa kalır yanı yokken, aksini savunanın şahsına hakaret edecek kadar kendimize güveniyoruz. işte bunların çatışması tüm platformları esir aldı ve interneti bir işkence malzemesi yaptı. insanlar stres atmak için yapılan platformlarda sinir küpü olmakla meşguller.
işte bu lanetten kurtulmak için elimizden geleni yapmalıyız. artık seviyesizliğin bir sınırı olmalı ve bu sınır cennet mahallesinden yukarıda bir yerlerde olmalıdır. tartışmalara bilgimizi ya da hiçbir tecrübemizi ortaya koymadan bir argüman atıp fanatik gibi savunmamalıyız; böyle durumlarda insan kendini seviyesizleştiremeden duramaz çünkü ortada temeli olmayan bir argümanı savunan biri olmuşsunuzdur. bilmiyorum demenin basit bir şey olduğunu, bilmediğimiz konularda kesin yargılara varabilecek yorumlar yapmanın temelli çöpe atılması gereken pis bir iş olduğunu bilmek ve en önemlisi, bir konuda ne kadar donanımlı olursak olalım; karşımızdakine söz hakkı verecek şekilde tartışmayı yönlendirmek gerekir.
tüm yazdıklarımın özeti: sosyal yaşamın, yani senin benim ile benim de falanca ile olası ilişkilerimi zehirleyen bu hastalığa karşı mücadele etmemiz gerektiğidir. benim yollarım, yöntemlerim bu şekildeyken, başkaları da başka yollarla bu işi halledebilir.
şimdi koca koca adamlar sözlüğe geliyor, bir konuda çok kızıyor ve "şu namussuzlara verip veriştirmenin zamanı geldi artık" diyor. kime ve ne hakkında olursa olsun , bu olay genellikle cennet mahallesindeli ferhat ile şirin arasındaki kavganın, az buçuk eğitim almış insanlardaki yansıması olarak gerçekleşiyor. bunun diğer eğitimli, az çok oturaklı insanlarda yarattığı hisse de ben boktanlık diyorum çünkü bu hissin tam olarak bir kelime karşılığını bulamadım.
bizim gibi, öyle ya da böyle bu lanet olası sözlüklere tanım girecek kadar görmüş geçirmiş ve okumuş insanların tartışma kültürüne en dipten başlaması hoş bir şey değil. "ey marilyn monroe, sen nesin ya ? kasımpaşalılığı senden öğrenecek değiliz biz ya, çok afedersiniz, eğer bilgi içerikli tanım girmeyeceksek de bundan şahsım adına ben gurur duyarım, anladın mı marilyn" bunun bir yolu yordamı vardır.
bir konuda birinin argümanını eleştireceğimiz zaman, ki bu aynı başlık altındaki direkt bir entryi de hedef alabilir, şahsın kendisini doğrudan muhatap almayız. bu şahsın söylediği şeylerin neresiyle sorunumuz varsa, orayı eleştiririz ve bu eleştiri, eğer hedefiniz gerçekten bir tartışmaya bakış açısı kazandırmak veya karşınızdakinin düşüncelerinin zararlarını ortadan kaldırmak gibi faydalı işlerse, mutlaka genel örnekler içermelidir. söz gelimi bize bilgi içerikli entry girmemizi dikte etmeye çalışan bir gavur oğlu gavura vereceğimiz tepki, bilgi içerikli entry-sözlük-literatür taramasının önemi ve bu konuda sözlüğün yeri-genel anlamda sözlüğün kullanım amaçları vs. ekseninde olmalıdır. bu eksende "ya işte falanca bir konuda entry okudum, t.aşak abidesi, öyle hoşuma gitti ki sevdiklerimizi kaybetmenin ne demek olduğunu anladım." gibi bir örnekle de argümanlarınızı güçlendirirsiniz.
benim meselem tartışma kültürü. bu varya bu, o kadar önemli bir şey ki; bizi, birbirimizi anlamamızı, ilişkilerimizi, entelektüel seviyemizi bir üst seviyeye çıkarmamızı vs. sağlayacak; sosyal yaşamın her türlü kılcal damarına sirayet edecek bir olgudur. tartışma kültüründen yoksun bir kültürde insanların birbirini anlaması imkansızdır; bugün sosyal medyadan arkadaş ortamlarına kadar tartışma kültürü ad hominem, whataboutism gibi araçlara kurban edildi. sadece bunlar değil; herkes kendi gerçekliğini ortada bir gerçek bırakmayana kadar ısrarla savunurken, aslında ne konuştuğumuzdan bile haberimiz yokken bir de şahsileştiriyoruz. savunduğumuz şeyin akla mantığa kalır yanı yokken, aksini savunanın şahsına hakaret edecek kadar kendimize güveniyoruz. işte bunların çatışması tüm platformları esir aldı ve interneti bir işkence malzemesi yaptı. insanlar stres atmak için yapılan platformlarda sinir küpü olmakla meşguller.
işte bu lanetten kurtulmak için elimizden geleni yapmalıyız. artık seviyesizliğin bir sınırı olmalı ve bu sınır cennet mahallesinden yukarıda bir yerlerde olmalıdır. tartışmalara bilgimizi ya da hiçbir tecrübemizi ortaya koymadan bir argüman atıp fanatik gibi savunmamalıyız; böyle durumlarda insan kendini seviyesizleştiremeden duramaz çünkü ortada temeli olmayan bir argümanı savunan biri olmuşsunuzdur. bilmiyorum demenin basit bir şey olduğunu, bilmediğimiz konularda kesin yargılara varabilecek yorumlar yapmanın temelli çöpe atılması gereken pis bir iş olduğunu bilmek ve en önemlisi, bir konuda ne kadar donanımlı olursak olalım; karşımızdakine söz hakkı verecek şekilde tartışmayı yönlendirmek gerekir.
tüm yazdıklarımın özeti: sosyal yaşamın, yani senin benim ile benim de falanca ile olası ilişkilerimi zehirleyen bu hastalığa karşı mücadele etmemiz gerektiğidir. benim yollarım, yöntemlerim bu şekildeyken, başkaları da başka yollarla bu işi halledebilir.
devamını gör...
evcimenlik
dışarıda gezip tozup partilemektense evde pijama-battaniye-dizi üçlemesi yapmayı tercih ederek katıldığım güruh. pandemiden en az etkilenen insan olabilirim
devamını gör...
summer queen
bazı girdilerini okuduktan sonra aynı başlığa yazacak bir şey bulamadığım yazardır, düşüncelerimiz zaman zaman o kadar benzerlik gösterir. nedense çok sosyal bir insan havası veriyor bana, öyle mi bilmiyorum ama etrafı tarafından sevilen bir insan olduğuna inanıyorum. severek takip edilir kendisi.
devamını gör...