hani sevişmeye durumunuz yoktu sayın yazar diye sordurtan bir başlık...
devamını gör...

varsa sana yetecek kadar yiyeceğin.
bir de başını sokacak kadar evin.
insanoğluna kulluk etmiyorsan.
sevin be iki gözüm, zaten cennettesin ...
ömer hayyam
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

gökte ararken yerde bulabileceğimiz tek şey şereftir.
devamını gör...

atom fiziği alanındaki çalışmalara katkı sağlayan önemli türk bilim insanlarından biridir. uzay-zaman çalışmaları üzerine ve kuantum renk dinamiği kuramı hakkındaki çalışmalara imza atmıştır.

ek olarak ankara'da kendisinin adı verilen ve kesinlikle görmeye değer "feza gürsey bilim merkezi" bulunmaktadır.

bahsi geçen bilim merkezi hakkında detaylı bilgi için tık tık
devamını gör...

bir yanış bir yakarış...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

pek çoğumuza van dyke kahverengisi, titanium beyazı gibi terimleri bizzat öğreten şirin mi şirin, müthiş ressam. bir yelpaze fırça yardımıyla harika ağaçlar yaratması 10 sn, bir spatulayla kulübeler yapması 1 dk sürerdi. bir de ordan burdan bulduğu sakat, evsiz hayvanları sahiplenirdi. hatta yavru kargasını birkaç defa stüdyosuna getirmiştir. 90lı yılların çocukluğunda pazar günlerinin en sıcak hatıralarındandır. (bkz: ey gidi günler)
devamını gör...

akademisyen bir arkadaşımın bulamadığı bir kitap varmış, bende vardı, istediği okuma parçasının fotoğrafını çekip gönderdim, ondan öykünerek makale hazırlayacak, dolaylı da olsa ben de insanlık için bir şey yapmış olur muyum acaba? *
devamını gör...

çoğu zaman kendi istekdiklerini çocuklara yaptırabilmeleri için söyledikleri yalanlardır.

"eğer bunu yaparsan istediğin bisikleti alırım."
"eğer benim sözümden çıkmazsan sana en pahalı ayakkabıyı alırım."
devamını gör...

whatsapp uygulamasında bile tüm mesajları arşivleme takıntım varken, kafa sözlükteki upuzun mesaj listesini görünce elim ayağım titriyor,nefesim falan kesiliyor. ıko belediyesi anladin sen *

t:yazarlarin birbirlerini tanıma fırsatı bulduğu,bazen birbirlerine sövdükleri bazen ise tanım no'su atıp "ya buna çok güldüm seni şapşaal" dediği, bazen "kardeşim şunu sil" diye darladıkları, "bazen de gözüm bir yerden ısırıyor seni mahlasin yabancı gelmedi, tanışıyor muyuz acaba?" diye ağız aradıkları, bazen bir x yöneticisinin gelen mesajıyla "aha şimdi ne haltlar yedim de bu bana mesaj atti" diye yazarı panikleten, "sen yenisin galiba"ların moderatörleri darladıkları, bazen hoş sohbetlerin kafa dengi insanlarla yapıldığı, bazen ise sözlük yazarlarının cilveleştigi, yoldaş yoldaşa yürümez düşüncesini dissleyen tarz da mesajların geldiği kişisel alandır.
devamını gör...

keith ridgway kitabıdır.

lunaparklarda aynalarla dolu bir oda olur ya hani. içeri girdiğinizde başlarda kontrol sizdedir ama bir süre sonra nerde olduğunuzu şaşırmaya, yer yön duygunuzu yitirmeye, zaman algınızın dengesinin bozulduğunu hissetmeye başlarsınsız. bu kitap sizde böyle bir hissiyat uyandıracak.

bir gece kendi evinizden başka bir evde uyandığınızda çevrenize bakar ve bir süre etraftaki hiçbir şeyin tanıdık olmadığını fark edersiniz ya. pencereden görünen manalara sizin değildir, karşıdaki duvar da. kapı size yabancıdır, içinde uyanmaya çalıştığınız yatak da. sonra geceyi tam hatırlayamadığınızı fark edersiniz. öyle bir duygu saracak sizi kitabı bitirince.

ikinci, üçüncü dubleden sonra dünya daha renkli görünmeye başlar ya bazen. yavaş yavaş plastikleşmeye sonra hızla akışkan bir hal almaya başlar dünya diye bildiğiniz yer. insan suretleri şeytanlıklarından arınır, birinci geleneksel sırat koşusu hiç olmadığı kadar hızlı geçilir gibi olur ya, öyle bir heyecan dolacak içinize okuyunca.

gerçekle rüya öyle bir birbirine girecek ki kitabı okuyor musunuz yoksa kitabı bitirip üzerinde düşünmeye mi başladınız, anlamayacaksınız.

hawthorn ile child dedektiflik mesleğini hakkını veren bir ikili ama zihinsel yolculuklar fiziki takipten daha çok yer alıyor soruşturma yöntemleri arasında.

ilginç bir ikili sizi astral olmayan bir astral seyahate çıkarıyor.
devamını gör...

3 mayıs türkçüler günü.

bilen bilmeyen herkes, bu önemli gün ile ilgili bir şeyler yazıp çiziyor.
kimisi bir bayrammış gibi, kimisi bütün türklüğe özel bir gün gibi yazılar paylaşıyor.

3 mayıs, isim itibari ile türkçüler günü'dür. türkçülük günü, türk milliyetçileri günü, milliyetçiler günü, milliyetçilik günü gibi bu güne yamanmaya çalışılan isimlerin hepsi yanlıştır. "bu güne 'türkçülük günü' desek ne oluyor?" diyenler olacaktır.
türkçülüğün bir günü olmadığını, bir günlük olmadığını hatırlatmak isteriz.
nasıl annelik, bir gün değil her gün ise ve anneler günü, yalnızca 1 gün ise bugün de öyle bir gündür. annelik günü olmadığı gibi türkçülük günü de yoktur.

bu güne milliyetçiler günü demek ise ramazan bayramı'na şeker bayramı demeye eş değerdir. bu güne bu ismi yamamaya çalışan kişilerin, art niyetli olduğunu düşünüyoruz. hangi milletin milliyetçisi olduğu dahi sınıflandırılmayan böyle bir isim, bu güne yamanmaya çalışan kişilerce üretilmiştir. bu günün ismini değiştirenlerin, bu günü anmaya hakkı da yoktur.

3 mayıs'ta yargılanan yalnızca nihâl atsız'dır. normalde 26 nisan'da olan bu mahkeme, türkçü gençlerin oluşturduğu kalabalık nedeniyle 3 mayıs'a ertelenmiştir. nihâl atsız'ın yargılanma nedeni komünist sabahattin ali'nin kendisine açtığı hakeret davasıdır. sabahattin ali'nin bu davayı açma nedeni, nihâl atsız'ın orkun dergisi'nde dönemin türkçü olduğu beyanında bulunan başbakanı şükrü saraçoğlu'na yazdığı açık mektupta isminin geçmesi ve "vatan haini" olarak hedef gösterilmesidir. neticede nihal atsız, bu mahkemece serbest bırakılmıştır.

26 nisan'da kalabalık nedeniyle ertelenen mahkemeye, 3 mayıs günü daha büyük bir kalabalık akın etmiştir. sabahattin ali, mahkeme salonundan çıktıktan sonra osman yüksel serdengeçti'den dayak yemiş, olayların büyümesi sonucu 165 türkçü genç gözaltına alınmış, aynı gün nihâl atsız da bu gençleri provoke etmek suçlaması ile tutuklanmıştır. nihâl atsız'a bu suçlamanın yapılmasının nedeni, 26 nisan'daki ertelenen mahkemeden sonra, istanbul'a dönmeden önce bu gençlerin bir kısmı ile çay içmiş, sohbette bulunmuş olmasıdır.

1944 olayları olarak bilinen, ırkçılık-turancılık davasının her şeyi böyle başlamıştır. ismet inönü'nün 19 mayıs konuşmasında bizzati olarak türkçüler'i hedef alması üzerine olaylar daha da harlanmış, ırkçılık-turancılık davasının savcısı olan yüzbaşı kazım alöç, bu olaydan sonra nihâl atsız'ın evini bastırmış, nihâl atsız'ın mektup arkadaşlarını ve onların mektup arkadaşları olmak üzere toplam 23 kişiyi daha tutuklatmıştır.

türkçüler, bu olaylardan sonra çeşitli eziyetlere mağdur bırakılmış, tabutluklara sokulmuş, hapislere atılmıştır. bu yüzden nihâl atsız'ın da dediği gibi bu gün bir bayram değil, acılarımızın başladığı gündür.
3 mayıs, 1954 gününden bu yana olayın başkahramanı nihâl atsız'ın talebiyle 'türkçüler günü' olarak anılmaya başlanmıştır. bu günün özel bir gün olma nedeni, gençlerin türkçü bir refleks göstererek mahkemeye yığılması ve bu olayın türkçülüğün saha hareketine dönüşmesinin başlangıcı kabul edilmesidir.

nihâl atsız, bu özel günün mimarı olduğu için, bu gün yalnızca onun belirlediği isimle, onun peşinden gidenlerle anılabilecek bir gündür. türkçü olmayan insanlarca bu günün anılması, samimiyetsizlik ya da cahilliktir. bu davanın derdi ile dertlenen, çilesini sırtlanan, birbirinin kuyusunu kazmakla uğraşmak yerine davanın yücelmesi için uğraşan bütün türkçüler'in, türkçüler günü'nü kutlarım.

"3 mayıs ruhu ebediyyen yaşasın!"
devamını gör...

hediyeymiş çiçekmiş ya da ucuz, içi boş kutlamaları görmek istemiyorum. kadınlardan uzak dursunlar, dövmesinler, öldürmesinler yeter.
devamını gör...

hep bir güzel tiplemesi. kimsenin düşüncesine, fikirlerine baktığı yok. hayata bakış açısı, düşünce yapısı mantıklı değildir belki de. belki iğrenç bir insandır, sırf güzel diye yalnız bırakmayacak mısınız?
devamını gör...

ben hiç büyümeyeceğim sanırım

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kan grubum bile negatif iken ben bu hayattan ne bekliyorum.
devamını gör...

fahrettin kocayı twitterdan ve bütün sosyal medya hesaplarımdan engellemek.
devamını gör...

bu zamana kadar yazılanlar ne olacak ki acaba ?

edit:

geçmişe yönelik bütün madalyalarınız teslim edilip, itina ile verilecektir. *
devamını gör...

araftakiyalnizdusakabin*))
devamını gör...

akışta neler oliiirrr.
son günlerde akışla pek ilgilenmemişim galiba ben bu geyiği nasıl kaçırmışım yahu?
püff zaten söylenecek her şey söylenmiş bana okumak kalmış. canım sıkıldı.

ben kendi sözlüğümü kurmuşum sanırım. kendim çalıp kendim oynuyorum.
siz de deneyin efem.
kasmayın bu kadar, stres yapmayın.
stres kalbe zarar hem beyni de yorar he ruha da çelme takar.
hadi hayırlı işler...
devamını gör...

bir erkek bunu bir kadına yapsaydı da adı taciz olurdu. evet daha çok ses getirirdi çünkü maalesef kadına yapılan tacizler sistematik bir şekilde artmakta ve trend bugünlerde. iki türlüsü de iğrençtir, suçtur. karşılaştırma yapmaya lüzum görmüyorum. videodaki kadına taciz suçu adına bir yaptırım olacak mı? sanmam. iki türlü de adalet fos.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim