
yaşamak ve şiir
yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir?
yaşamayabileydim yazar mıydım hiç şiir?
-yaşama!
-ya bileydim?
yazar: mıydım
hiç: şiir.
yaşamayabileydim yazar mıydım hiç şiir?
-yaşama!
-ya bileydim?
yazar: mıydım
hiç: şiir.
devamını gör...
geceye bir söz bırak
acının terazisi olmaz.
devamını gör...
bcc
toplu mail yazışmalarında kullanılması önerilen bir özelliktir.
devamını gör...
iğne deliğinden ip geçirmek
küçükken annemin ricasını kırmamak için defalarca deneyimlediğim eylemdir. ömür törpüsüdür.
devamını gör...
odada aşk acısı çekerken oturma odasından gelen hadi lan yemek yiyoz sesi
canımı sıkan hangi konu olursa olsun; hemen gözyaşlarımı silip hiçbir şey olmamış gibi yemek yemeye gitmeye sebep olan sestir.*
elbette üzerimdeki durgunluk belli etmemeye çalışsam da vardır ama büyük bir sorunmuş gibi görünmez. çünkü her ruh halinde yemek yiyebilir bir imaj veren insanın nasıl üzgün olduğunu anlayabilirsiniz?
elbette üzerimdeki durgunluk belli etmemeye çalışsam da vardır ama büyük bir sorunmuş gibi görünmez. çünkü her ruh halinde yemek yiyebilir bir imaj veren insanın nasıl üzgün olduğunu anlayabilirsiniz?
devamını gör...
olacak ile öleceğe çare yok
italyanca karşılığı 'que sera sera' olan büyük sözüdür.her şey olacağına varır, anlamına gelir.
devamını gör...
yazarların itiraf edemediği şeyler
duygularımı yaşamamak. hepsini içimde bir kutuya hapsediyorum. acımı, üzüntümü, sevgimi.. elbet bu kutuya biriktirdiğim duyguların acısı çıkacak bir gün biliyorum ama hala içime atmaya devam ediyorum. pişman olacağım.
devamını gör...
bedelsiz sermaye artırımı
herhangi bir hisse senedinin belli bir oranda bölünmesi sonucunda fiyatın da o kadar düşmesidir. elde bulunan hisse senedi ile o hisse senedinin fiyatı korunur .
örnek : %100 bedelsiz hisse veren bir şirket var bölüme öncesi fiyatı 100 tl ve elimizde 10 tane bundan var hisse bölündüğü zaman elimizde bulunan hisse senedi 20 tane olur fiyatı da 50 liraya düşer . yatırım tavsiyesi değildir.
örnek : %100 bedelsiz hisse veren bir şirket var bölüme öncesi fiyatı 100 tl ve elimizde 10 tane bundan var hisse bölündüğü zaman elimizde bulunan hisse senedi 20 tane olur fiyatı da 50 liraya düşer . yatırım tavsiyesi değildir.
devamını gör...
münih
marienplatz meydanı, bu meydanda olan yeni belediye binası, binada olan saat kulesi ve belli saatlerde aşağıda videosunu paylaştığım gösterisi, gene bina içinde olan bizi götürdükleri restaurant, artık tamamen halkın kullanımına açılmış münich olimpiyat köyü, bu kompleks içinde olan ve tepesine çıkabildiğiniz olimpiyat kulesi, kara eylül terör örgütünün 1972 münich olimpiyat oyunları sırasında yaptığı eyleme sahne olan sporcuların kaldığı olimpiyat köyü, fuarları, yakınındaki dachau toplama kampı #219672, biraları, oktoberfesti ve çok daha fazlası.
devamını gör...
tonya harding
1970 doğumlu artistik buz patencisi. 1991'de triple axel dönüşünü tamamlayan dünyada ikinci, amerika'da ilk kadın sporcu. izlemek için buradan
buzda kaymaya 3 yaşında başlamış. annesinden her zaman psikolojik ve fiziksel şiddet görmüş, sevgisiz bir ortamda büyümüş.
kadın buz patencilerden beklenen zarif, hanım hanımcık, kadınsı tavırlar tonya'da yok. fakir bir aileden geliyor, avcılıktan, arabalardan hoşlanıyor ve atletik bir vücuda sahip (ki vücut yapısı ve dönüş hareketlerinde daha yükseğe zıplayabilmesi, triple axel hareketini tamamlaması açısından avantaj olmuş). katıldığı müsabakalardaki jüri tonya'dan hoşlanmıyor sonuç olarak. onlar kuğu gibi süzülen, amerika'nın yüzü olacak buz patenciler istiyor. ama tonya sigara da içiyor mesela. uymuyor yani.
annesinden kaçmak için evlendiği jeff gillooly de ona şiddet uygulamaya devam ediyor bu arada. kariyerini de o mahvediyor zaten. hemen anlatıyorum.
az önce anlattığım amerika'nın yüzü olabilecek birisi var: nancy kerrigan. ikisi birbirlerinin en önemli rakibi.

ikisinin de katılacağı 1994'teki olimpiyatlar öncesinde, nancy'e kimliği belirsiz biri saldırıyor ve dizine demir bir çubukla vurup kaçıyor. nancy olimpiyatta buna rağmen gümüş madalya alıyor.
planı yapan tonya'nın koruma görevlisi ve artık eski olan kocası jeff. bu saldırıdan haberi olduğu iddia edildiği için tonya da suçlu bulunuyor ve buz pateni müsabakalarından ömür boyu men ediliyor.
zor şartlarda büyümesine ve hayatının her döneminde şiddet görmesine, annesinin bile ona başaramayacağını söylemesine (sözde onu motive etmek için) rağmen dünya tarihine geçen tonya'nın kariyeri 24 yaşında son buluyor böylece.
hala buz pateni yapmaya devam ediyor, annesiyle iletişimi tamamen kesmiş ve başka birisiyle evlenmiş.
hayatı hakkında 2018'de bir film de yapıldı. (bkz: ben tonya (film))
buzda kaymaya 3 yaşında başlamış. annesinden her zaman psikolojik ve fiziksel şiddet görmüş, sevgisiz bir ortamda büyümüş.
kadın buz patencilerden beklenen zarif, hanım hanımcık, kadınsı tavırlar tonya'da yok. fakir bir aileden geliyor, avcılıktan, arabalardan hoşlanıyor ve atletik bir vücuda sahip (ki vücut yapısı ve dönüş hareketlerinde daha yükseğe zıplayabilmesi, triple axel hareketini tamamlaması açısından avantaj olmuş). katıldığı müsabakalardaki jüri tonya'dan hoşlanmıyor sonuç olarak. onlar kuğu gibi süzülen, amerika'nın yüzü olacak buz patenciler istiyor. ama tonya sigara da içiyor mesela. uymuyor yani.
annesinden kaçmak için evlendiği jeff gillooly de ona şiddet uygulamaya devam ediyor bu arada. kariyerini de o mahvediyor zaten. hemen anlatıyorum.
az önce anlattığım amerika'nın yüzü olabilecek birisi var: nancy kerrigan. ikisi birbirlerinin en önemli rakibi.

ikisinin de katılacağı 1994'teki olimpiyatlar öncesinde, nancy'e kimliği belirsiz biri saldırıyor ve dizine demir bir çubukla vurup kaçıyor. nancy olimpiyatta buna rağmen gümüş madalya alıyor.
planı yapan tonya'nın koruma görevlisi ve artık eski olan kocası jeff. bu saldırıdan haberi olduğu iddia edildiği için tonya da suçlu bulunuyor ve buz pateni müsabakalarından ömür boyu men ediliyor.
zor şartlarda büyümesine ve hayatının her döneminde şiddet görmesine, annesinin bile ona başaramayacağını söylemesine (sözde onu motive etmek için) rağmen dünya tarihine geçen tonya'nın kariyeri 24 yaşında son buluyor böylece.
hala buz pateni yapmaya devam ediyor, annesiyle iletişimi tamamen kesmiş ve başka birisiyle evlenmiş.
hayatı hakkında 2018'de bir film de yapıldı. (bkz: ben tonya (film))

devamını gör...
auralı migren
migren atağından önce bazı nörolojik bozukluklar yaşanması sonucu oluşan migren türüdür. yani aura denilen şey bir ön atak ya da belirtidir. görsel, işitsel, motor, duyu ve dil gibi çeşitleri vardır ve duyu kayıplarıyla gelen bu ön atak 5 dakikadan başlayıp 60 dakikaya kadar sürebilir. en yaygın ikinci migren türüdür. auralı migren hastalarında ön ataklar her zaman bir migren atağıyla sonlanmadığı gibi, her migren atağından önce de bir ön atak gelmeyebilir.
hastayla yapılan bir ön muayene ve devamında yapılan tetkikler sonucu, bu duyu kayıplarının altında yatan nörolojik herhangi bir neden yoksa, kişiye auralı migren tanısı konur. tedavisinde ise doktor tarafından atak sırasında kullanılması için migrene özel ağrı kesiciler verilebileceği gibi, gerekli durumlarda atakların önlenmesi ya da en azından yaşanma sıklığının azalması için epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçların kullanılması da tavsiye edilebilir.
www.alevleventoglu.com/tr/b...
www.acibadem.com.tr/acibade...
hastayla yapılan bir ön muayene ve devamında yapılan tetkikler sonucu, bu duyu kayıplarının altında yatan nörolojik herhangi bir neden yoksa, kişiye auralı migren tanısı konur. tedavisinde ise doktor tarafından atak sırasında kullanılması için migrene özel ağrı kesiciler verilebileceği gibi, gerekli durumlarda atakların önlenmesi ya da en azından yaşanma sıklığının azalması için epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçların kullanılması da tavsiye edilebilir.
www.alevleventoglu.com/tr/b...
www.acibadem.com.tr/acibade...
devamını gör...
güzel bir kadını tasvir ederken kullanılan ifade
sabahattin ali, çakıcı'nın ilk kurşunu kitabında şu şekilde tasvir etmiş:
"harikulâde bir kız bu azizim,dehşet bir şey o,tepeden tırnağa kadar şiir o!”
"harikulâde bir kız bu azizim,dehşet bir şey o,tepeden tırnağa kadar şiir o!”
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
cumartesi saat 23.33
gecenin bir yarısını gösteren saatler. açtığı pencereden giren soğuk hava tenini ısıtıyordu. bu hissin verdiği huzur onun için son umuttu. kaybeden biri ne kadar umutlu olabilirdi ki? olamazdı. hayatı boyunca kırmızı çizgileri aşamamış insanlar gibi olduğunu düşündü. zordu, onun gibi biri için zordu.
acılar önce beynine sonra kalbine hüküm sürerken zorlanıyordu ve fark etmişti onun için başka yol yoktu.
23.35 kalktı ve kirli beyaz elbisesini üstüne giydi, uzun saçlarını taradı. son kez aynaya baktı, sönmüştü gözleri; demek ki yakması gerekeni yakmıştı.aynadan uzaklaşırken masasına yakınlaştı ve hızlıca bilgisayarını açtı, sürekli girdiği bloğa girdi.23.40 hızlıca önceden hazırladığı makaleyi girdi. hiç kimseye bir şey demeden sayfadan çıktı. bilgisayarını kapattı ve girdiği makalenin orijinali olan mektubu bilgisayarın önüne koydu. üstünde en sevdiklerinin ismi olan mektubu: intihar mektubunu.
23.43 eline telefonunu aldı ve ruhuna dokunabilecek kişiden mesaj geldiğini gördü. ama önemsemedi. kısaca hoşça kal deyip mesajı gönderdi. önemsizdi artık, iş işten geçmişti. sessiz sessiz koridorundan geçti, kimseye çaktırmadan evden çıktı . 23.50 çıkar çıkmaz yangın merdivenine yöneldi; kapıyı açtı ve içeri girdi. telefonunun fenerini açarak yukarı doğru ilerledi.23.54 artık varmıştı. çatı katına... ilerledi boşluğa doğru, önce bir seyretti ait olamadığı şehrini. sonra aşağıya baktı, eğer düzgün düşmeyi becerebilirse istediği noktaya ulaşmış olacaktı. son dileği buydu. savaşı kaybettiği gibi çekilmeyi de bildiği için zorlanmadı bu kararı verirken. son kez derin bir nefes aldı ve kendini boşluğa bıraktı. rüzgarı hissedebiliyordu. mutluydu artık.
istediği noktadaydı, içinden geçmiş ve onu sabitlemiş olan uzun siyah demirde. o nefes alamıyordu fakat küçük bir sokak kedisinin gözünde, gecenin ay ışığında, yüzüne vuran ışıkla duran bir tanrıçadan farksızdı artık. ee tabii kedi korkmuştu . kaçtı. ardında bıraktı, kanın boyadığı kirli beyaz elbisesiyle duran ay ışığını.
00.00.
-merdumkaptan tarafından düzenlenmiştir.-
gecenin bir yarısını gösteren saatler. açtığı pencereden giren soğuk hava tenini ısıtıyordu. bu hissin verdiği huzur onun için son umuttu. kaybeden biri ne kadar umutlu olabilirdi ki? olamazdı. hayatı boyunca kırmızı çizgileri aşamamış insanlar gibi olduğunu düşündü. zordu, onun gibi biri için zordu.
acılar önce beynine sonra kalbine hüküm sürerken zorlanıyordu ve fark etmişti onun için başka yol yoktu.
23.35 kalktı ve kirli beyaz elbisesini üstüne giydi, uzun saçlarını taradı. son kez aynaya baktı, sönmüştü gözleri; demek ki yakması gerekeni yakmıştı.aynadan uzaklaşırken masasına yakınlaştı ve hızlıca bilgisayarını açtı, sürekli girdiği bloğa girdi.23.40 hızlıca önceden hazırladığı makaleyi girdi. hiç kimseye bir şey demeden sayfadan çıktı. bilgisayarını kapattı ve girdiği makalenin orijinali olan mektubu bilgisayarın önüne koydu. üstünde en sevdiklerinin ismi olan mektubu: intihar mektubunu.
23.43 eline telefonunu aldı ve ruhuna dokunabilecek kişiden mesaj geldiğini gördü. ama önemsemedi. kısaca hoşça kal deyip mesajı gönderdi. önemsizdi artık, iş işten geçmişti. sessiz sessiz koridorundan geçti, kimseye çaktırmadan evden çıktı . 23.50 çıkar çıkmaz yangın merdivenine yöneldi; kapıyı açtı ve içeri girdi. telefonunun fenerini açarak yukarı doğru ilerledi.23.54 artık varmıştı. çatı katına... ilerledi boşluğa doğru, önce bir seyretti ait olamadığı şehrini. sonra aşağıya baktı, eğer düzgün düşmeyi becerebilirse istediği noktaya ulaşmış olacaktı. son dileği buydu. savaşı kaybettiği gibi çekilmeyi de bildiği için zorlanmadı bu kararı verirken. son kez derin bir nefes aldı ve kendini boşluğa bıraktı. rüzgarı hissedebiliyordu. mutluydu artık.
istediği noktadaydı, içinden geçmiş ve onu sabitlemiş olan uzun siyah demirde. o nefes alamıyordu fakat küçük bir sokak kedisinin gözünde, gecenin ay ışığında, yüzüne vuran ışıkla duran bir tanrıçadan farksızdı artık. ee tabii kedi korkmuştu . kaçtı. ardında bıraktı, kanın boyadığı kirli beyaz elbisesiyle duran ay ışığını.
00.00.
-merdumkaptan tarafından düzenlenmiştir.-
devamını gör...
hayattan zevk alıyorum aktiviteleri
kitap okumak, filtre kahve eşliğinde kafa sözlükte takılmak, dışarı çıkıp yürüyüş yapmak.
devamını gör...
fakirlik belirten detaylar
çalışma hayatına yeni başlamışım. amerikalı partneri ile birlikte gelecek bir adamla bir anlaşma yapılacak. patron dedi ki: "yavrum bu görüşme sende. herşey hazır, iki gırgır yap imza al gel. "
konuştuk maçka civarlarında lüks bir italyan restoranına gittik. açım çok. menüye baktım, hiç bir yemekle alakalı fikrim yok. trotelli frapolli arotti furutti.... gibi bir şey seçtim. ismi bu kadar uzunsa dolu doludur dedim.
adam elinde tencere gibi porselen bir tabakla geldi. yuh demeye kalmadan içine bir baktım ki tamamen suyun içinde dört adet makarna mı mantı tanesi mi belli olmayan şey yüzer halde. sadece çatal var ehehe suyunu da içemeyeceğiz yani.
iş bitti. dönerken ara bir yerde durdum. yarım tavuk döner, ardından da pislik sosisli. ohh dedim asıl zenginlik bu.
konuştuk maçka civarlarında lüks bir italyan restoranına gittik. açım çok. menüye baktım, hiç bir yemekle alakalı fikrim yok. trotelli frapolli arotti furutti.... gibi bir şey seçtim. ismi bu kadar uzunsa dolu doludur dedim.
adam elinde tencere gibi porselen bir tabakla geldi. yuh demeye kalmadan içine bir baktım ki tamamen suyun içinde dört adet makarna mı mantı tanesi mi belli olmayan şey yüzer halde. sadece çatal var ehehe suyunu da içemeyeceğiz yani.
iş bitti. dönerken ara bir yerde durdum. yarım tavuk döner, ardından da pislik sosisli. ohh dedim asıl zenginlik bu.
devamını gör...
memlekette hala güzel insanlar var dedirten olaylar
sokak hayvanlarının kollarını bacaklarını kesip türlü işkenceler yapanları düşündükçe melek gibi gelen insanlardan biri de bu adamdır.
devamını gör...
liverpool fc
ingiltere'de tuttuğum takımım, severim, köklü, hikâyesi, seveni çok olan kulübü.
keşke ülkemizden'de böyle dünyada çok sevilen sayılan kulüb ler çıksa.
keşke ülkemizden'de böyle dünyada çok sevilen sayılan kulüb ler çıksa.
devamını gör...
kendisine ve kızlarına işkence yapan eşini öldüren melek ipek’in tutuklanması
alınan karar hakkında bir şey söylemek haddim değil çünkü detaylı bilgim yok hukuk kuralları hakkında. fakat o kadının öldürmekten başka şansı var miydi onu düşünüyorum. şikâyet etsen olmuyor . 2 gün sonra uzaklaştırma kararıyla serbest bırakılıyor .tabi bunun gibi adamlar bu karara uymuyor. öldürülüyorsun. kaçıp gitsen başka şehre gelip buluyorlar, öldürüyorlar. boşanmak zaten hayal . e soruyorum ölümden başka çare mi bırakıyorlar?kendimi o kadinlarin yerine katıyorum acaba ben ne yaparım bu durumda diye . düşünüyorum düşünüyorum çözüm yok yani.ya intihar edeceksin ya da katil olacaksın. artık hukuki düzenlemeler getirilsin. insanlar bu seçimler arasında kalmasın ya. her seferinde bu konuları konuşmaktan bıktık .
devamını gör...
yazarlar zengin ve kimsesiz olursa mirasını bırakacağı kişi
malum sözlükten neden başlık araklama gereği hissediyorsunuz, anlamak mümkün değil. daha özgün içerikler oluşturmak için kafa patlatmak bu kadar mı zor ?
nedir yani ? meramınızı, farklı bir şekilde anlatacak, iki üç kelimede mi bulmaktan acizsiniz ?
bu tarz başlıklar sözlüğe zarar veriyor. hedeflediği noktaya ulaşmasına ket vuruyorsunuz farkında değilsiniz. veyahut farkındasınız bilinçli yapıyorsunuz.
dibine not: bu tarz başlıklar malum sözlüğün alameti farikası haline gelmiş durumda, okuduğum an içime kurt düşüyor gidip kontrol ediyorum. henüz yanıldığım olmadı.
nedir yani ? meramınızı, farklı bir şekilde anlatacak, iki üç kelimede mi bulmaktan acizsiniz ?
bu tarz başlıklar sözlüğe zarar veriyor. hedeflediği noktaya ulaşmasına ket vuruyorsunuz farkında değilsiniz. veyahut farkındasınız bilinçli yapıyorsunuz.
dibine not: bu tarz başlıklar malum sözlüğün alameti farikası haline gelmiş durumda, okuduğum an içime kurt düşüyor gidip kontrol ediyorum. henüz yanıldığım olmadı.
devamını gör...
valorant
finale çalışmam gerek, ya geçemezsem, kalırsam naparım gibi düşüncelere gark olmuşken ders çalışmak yerine 16 yaşındaki kuzenimin 14-15 yaşındaki kankalarıyla oynadığım oyundur. mevzubahis çocuklardan abla sana skin atayım mı minvalinde jestler ya da iyi bir vuruş yaptığımda helal abla, gibi laflar duymamla değer gördüğüm tek ortam burası mı lan acaba gibi vesveseleri aklıma düşürmektedir.
devamını gör...