alkol bağımlılığı
alkolizm, her şeyden önce bir hastalık ve bağımlılıktır. rahatsızlıktan muzdarip kişinin alkol karşısındaki iradesini sınırlayan ya da sıfıra indirgeyen, kontrol edilemez seviyede alkol alması durumudur. bu örnekte bağımlılığa neden olan maddenin daha tehlikeli bir kimyasal değil alkol olması (c2h5oh/etanol) bunun ciddi bir sorun olduğu gerçeğinin önüne geçmemelidir.
alkolizm, kişinin fiziksel sağlığını (kalpte ritim bozuklukları ve yetmezliği, karaciğer sorunları, başlıca bilinen kanser türlerine karşı direncin azalması, kilo, damar tıkanıklıkları, sindirim bozuklukları) ve mental sağlığını (öfke ve odaklanma problemleri başta olmak üzere ileri vakalarda görülen psikolojik rahatsızlıklar) oldukça kötü etkilemektedir.
alkolü sevmek ve yoğun kullanmakla arasında bulunan ince çizgi, bu durumun kontrolünün bireyin elinden çıkmasıdır. ve alkoliklerin ezici bir çoğunluğunun kendini birinci grupta değerlendirilmesinden dolayı çoğunlukla tespiti yakın çevre tarafından yapılmaktadır. kulak asılması gereken uyarılardır.
tedavisi, kişinin bireysel olarak gerçekleştirememesi durumunda diğer boyuta taşınmalı ve psikolojik yardım alınmalıdır. psikoterapinin alkol bağımlılığı karşısında yüksek başarısı olduğunu belirtmekte de fayda var. ayrıca unutmamak gerekir ki amatem yalnızca eroinmanların gittiği bir yer değildir. açılımı alkol ve uyuşturucu madde bağımlıları tedavi ve araştırma merkezi'dir. profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.
alkolizm, kişinin fiziksel sağlığını (kalpte ritim bozuklukları ve yetmezliği, karaciğer sorunları, başlıca bilinen kanser türlerine karşı direncin azalması, kilo, damar tıkanıklıkları, sindirim bozuklukları) ve mental sağlığını (öfke ve odaklanma problemleri başta olmak üzere ileri vakalarda görülen psikolojik rahatsızlıklar) oldukça kötü etkilemektedir.
alkolü sevmek ve yoğun kullanmakla arasında bulunan ince çizgi, bu durumun kontrolünün bireyin elinden çıkmasıdır. ve alkoliklerin ezici bir çoğunluğunun kendini birinci grupta değerlendirilmesinden dolayı çoğunlukla tespiti yakın çevre tarafından yapılmaktadır. kulak asılması gereken uyarılardır.
tedavisi, kişinin bireysel olarak gerçekleştirememesi durumunda diğer boyuta taşınmalı ve psikolojik yardım alınmalıdır. psikoterapinin alkol bağımlılığı karşısında yüksek başarısı olduğunu belirtmekte de fayda var. ayrıca unutmamak gerekir ki amatem yalnızca eroinmanların gittiği bir yer değildir. açılımı alkol ve uyuşturucu madde bağımlıları tedavi ve araştırma merkezi'dir. profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.
devamını gör...
ucuz ve pratik yemek tarifleri
arkadaşlar dolapta olan sebzeleri orta hallice doğrayın fırın poşetine doldurun. direkt poşetin içine zeytin yağı tuz ve ne baharat istiyorsanız ekleyip poşeti bağlayın. biraz sallayın poşeti, üzerinde delikler açıp 180dereceye atın. 30dk. aşırı kolay aşırı sağlıklı lezzetli. afiyet olsun:)
tarif yazdım şaka maka.
tarif yazdım şaka maka.
devamını gör...
fotoğrafın hikayesi
avusturya'daki am himmel yetimhanesi'nde kalan 6 yaşındaki werfel'in, ikinci dünya savaşı sürerken, noel'de kendisine amerikan kızılhaçı tarafından verilen yeni ayakkabılar için yaşadığı mutluluk...
yıl 1946. fotoğraf life dergisinde yayımlanmış.

(görsel alıntıdır.)
ufacık şeyleri sorun eden insanların ders alması gereken bir fotoğraf bence bu. koskoca dünyada kimsesiz, savaşın ortasında bir çocuk ama bir çift ayakkabı onun için bunların hepsinden önemli bir mutluluk kaynağı o an için...
bunu yapmayı başaran kaç kişi vardır sizce dünyada? biz çok daha fazlasına sahip olduğumuz halde yetinmeyi bilmiyoruz. mutlu olmak için her zaman koşullarımız var. hayat mutluluğu bu kadar fazla koşulu olan insanlara kolay kolay tattırmaz.
yıl 1946. fotoğraf life dergisinde yayımlanmış.

(görsel alıntıdır.)
ufacık şeyleri sorun eden insanların ders alması gereken bir fotoğraf bence bu. koskoca dünyada kimsesiz, savaşın ortasında bir çocuk ama bir çift ayakkabı onun için bunların hepsinden önemli bir mutluluk kaynağı o an için...
bunu yapmayı başaran kaç kişi vardır sizce dünyada? biz çok daha fazlasına sahip olduğumuz halde yetinmeyi bilmiyoruz. mutlu olmak için her zaman koşullarımız var. hayat mutluluğu bu kadar fazla koşulu olan insanlara kolay kolay tattırmaz.
devamını gör...
örümcek adam öpüşmesini yapabilecek olan babayiğit
bir sevisse yine aynı akılla mi kalacak acaba..
tanım: bir öpüşme stili..spider man kiss..
tanım: bir öpüşme stili..spider man kiss..
devamını gör...
intihar etmemek için sebepler
bir tarafta ölüm bir tarafta hayat var ve ölümün olduğu kefeye ne koyarsan koy hayat ağır basar. onun için ölümün yanına koyduğunuz intihar sebebi her ne olursa olsun hayatın yanında hafif kalacaktır. çok da güzel alay edilir, intihar sebebinizle. sadece bunu düşünüp intihar etmekten kolayca vazgeçilebilir. başka sebebe gerek yok.
devamını gör...
turgut özal
allah rahmet eylesin.
sayesinde, üniversitede 3 yıl rahatça başımı örttüm. ne güzel karşı çıkmıştı evren'e.
sayesinde, üniversitede 3 yıl rahatça başımı örttüm. ne güzel karşı çıkmıştı evren'e.
devamını gör...
duracell ayısı
sıradan çinko pille çalışmaz. entelektüel ve seçicidir. biraz da egoisttir ama olsun.
devamını gör...
selvi boylum al yazmalım
aşk ile sevgi arasında ki farkı gösteren ve sevginin aşkı yendiği, kalbimize taht kurmuş, unutulmayan yeşil çam klasiklerinden.
“sahi neydi sevgi? sevgi iyilikti, dostluktu, emekti.”
“sahi neydi sevgi? sevgi iyilikti, dostluktu, emekti.”
devamını gör...
kölelik
para sahibi kimseler önceleri yaşına, fiziki gücüne, cinsiyetine ve kabiliyetine göre bir köleye ömürlük ücret öder ve kendi adına çalışmasını sağlardı. kanunen kölenin yaptığı her işten efendisi sorumluyken köleye ceza verme konusunda da tek söz sahibi efendisiydi. yeme içme barınma temizlenme gibi ihtiyaçları da efendisine aitti. bu durum insanlık suçu olarak adlandırıldı ve tüm dünyada yasaklandı.
her hareketinden sorumlu olmayacak, hayatta kalması için yatırım yapması gerekmeyecek, disipline etmek için uğraşmayacak ve topluca bir ödeme yapıp çalışıp çalışmayacağı riskini almayan bir efendi için köleliğin kalkması da bir yerde iyi bir şey. sonuçta ödediği ücret dışında pek çok avantajı var ve ödenen ücrette tek seferde olmadığından o yönden de karda.
bu yönden baktığımızda ben köleliğin kaldırılmasının köleler adına yapılmış en büyük kandırmaca olduğunu düşünüyorum. bir gün efendi olurum hayali ile özgürlüğü kabul eden bu insanların pek çoğu günümüzde insani şartların da altında çalışmayı kabul ediyor. zaten mal sahibi için değişen bir şey olmadığından kimse köleliğin kaldırılmasına ses etmedi. unutmayın bir şey yapıldığında size ''hakkı savunulan'' bir grup gösteriliyorsa bilin ki o grup daha da sömürülecektir.
her hareketinden sorumlu olmayacak, hayatta kalması için yatırım yapması gerekmeyecek, disipline etmek için uğraşmayacak ve topluca bir ödeme yapıp çalışıp çalışmayacağı riskini almayan bir efendi için köleliğin kalkması da bir yerde iyi bir şey. sonuçta ödediği ücret dışında pek çok avantajı var ve ödenen ücrette tek seferde olmadığından o yönden de karda.
bu yönden baktığımızda ben köleliğin kaldırılmasının köleler adına yapılmış en büyük kandırmaca olduğunu düşünüyorum. bir gün efendi olurum hayali ile özgürlüğü kabul eden bu insanların pek çoğu günümüzde insani şartların da altında çalışmayı kabul ediyor. zaten mal sahibi için değişen bir şey olmadığından kimse köleliğin kaldırılmasına ses etmedi. unutmayın bir şey yapıldığında size ''hakkı savunulan'' bir grup gösteriliyorsa bilin ki o grup daha da sömürülecektir.
devamını gör...
mazur görmek
“mazeretli saymak, bağışlamak vb.” anlamlara sahip olan sözcüktür.
devamını gör...
dinlemekten bıkmayacağınız şarkılar
cat stevens - lady d'arbanvile ,
rem- losing my religion,
rem- losing my religion,
devamını gör...
ateizm
''etik nedenlerden dolayı bir ateistim. bir yaratıcıyı, yaratısından tanıyacağınızı düşünüyorum. dünya bana öyle acı verici bir şekilde birleştirilmiş gibi geliyor ki onun birisi tarafından kasıtlı bir şekilde yaratıldığını düşünmektense, herhangi biri tarafından yaratılmadığını düşünmeyi yeğlerim.”
stanislaw lem, solaris (kitap).
stanislaw lem, solaris (kitap).
devamını gör...
farabi
var mısın ki yok
olmaktan korkuyorsun.*
olmaktan korkuyorsun.*
devamını gör...
erkeklerin gerçekten aşık olmaması
buna katılmıyorum ve bunu hayatında kötü ilişkiler yaşamış bir insanın söyleyebileceğini düşünüyorum. ha böyle olan insanlar var mıdır elbette vardır kadın erkek fark etmez ama bu. öncelikle en basitinden ilk kendi arkadaşlarıma bakıyorum. kimisi sadece takılmak için seviyor, kimisi de gerçekten, harbiden deli gibi seviyor. sadece kadınlar aşık olmaz sonuçta sadece bizim kalbimiz yok onların da var ve onlar aşık oluyor.
cinsellik mevsuzuna gelince ise bu çok doğal değil mi sizce de? birine aşıksınız ve normal olarak ona karşı fiziksel bir çekim hissedibilirsiniz. bunu da mesela sadece erkekler hissetmiyor. biz de hissediyoruz sonuç olarak. bu konuda erkeklerin daha çok önde görünmesinin sebebi küçüklükten itibaren bize bunun sanki bir ayıpmış, bizim de bu tarz duygularımız olamazmış gibi dayatılması. bu da çok yanlış.
neyse konuya geri dönelim kısacası herkesin bir kalbi var sonuçta. duygularımız da var. dediğim gibi bunun kadını erkeği yok. belki siz bugüne kadar denk gelmemiş olabilirsiniz ama emin olun bu hayatta gerçekten seven insanlar var. ben de bunlardan biri olarak görüyorum kendimi. çünkü sevgi güzel şey aşk güzel şey.
ayrıca bir şey daha demek istiyorum artık lütfen kadınlar şöyledir erkekler böyledir diye genellemeler yapmayı bırakalım. çünkü bunların geneli de doğru değil zaten.*
cinsellik mevsuzuna gelince ise bu çok doğal değil mi sizce de? birine aşıksınız ve normal olarak ona karşı fiziksel bir çekim hissedibilirsiniz. bunu da mesela sadece erkekler hissetmiyor. biz de hissediyoruz sonuç olarak. bu konuda erkeklerin daha çok önde görünmesinin sebebi küçüklükten itibaren bize bunun sanki bir ayıpmış, bizim de bu tarz duygularımız olamazmış gibi dayatılması. bu da çok yanlış.
neyse konuya geri dönelim kısacası herkesin bir kalbi var sonuçta. duygularımız da var. dediğim gibi bunun kadını erkeği yok. belki siz bugüne kadar denk gelmemiş olabilirsiniz ama emin olun bu hayatta gerçekten seven insanlar var. ben de bunlardan biri olarak görüyorum kendimi. çünkü sevgi güzel şey aşk güzel şey.
ayrıca bir şey daha demek istiyorum artık lütfen kadınlar şöyledir erkekler böyledir diye genellemeler yapmayı bırakalım. çünkü bunların geneli de doğru değil zaten.*
devamını gör...
kitap okumanın çok abartılması
okumayanların çoğunlukta olduğu, çok okumayanların ise okuduğunu bile anlamadığı ülkelerin halini bizzat yaşayarak tecrübe ettiğimizden ne kadar abartsak azdır.
devamını gör...
japonların kendi harflerini yazamamaları
aşağıdaki videoda görüleceği üzere bazı japonlar kelimelerin nasıl yazıldığını hatırlamıyorlar.
japonca, gramer bakımından türkçe'ye çok benzemektedir. sondan eklemelidir; türkçe'deki gibi yansıma ve ikilemeler vardır; yapım ekleri vardır; durum-hal ekleri vardır. ancak "rırr" sesi gibi bazı harfler japon dilinde yoktur. bu sesi "lıı" olarak verirler. türkler için konuşması kolay olan bu dili yazmak gerçekten zordur. çünkü japonca üç farklı alfabeden oluşmaktadır; kanji, hiragana ve katakana
filologlar arasında en çok kabul gören görüşe göre ilk japon dili lehçeleri 5 bin yıl önce korece'den türemiştir. dilbilimciler, japonca'nın tarihini dört dönemde incelerler: eski japonca (8. yüzyıla kadar), geç dönem eski japonca (9-11. yy), orta japonca (12-16. yy) ve çağdaş çaponca (17. yüzyıl sonrası). bu dönemler boyunca, dilin dil bilgisinde veya diziliminde önemli bir değişiklik olmamıştır. fakat söz dağarcığı önemli ölçüde değişim göstermiştir.
japonya'da dil standartı imparator meiji'nin adını taşıyan meiji restorasyonu'ndan (1868) sonra iletişim gereksinimi için başkent konuşulan dilden türetilmiştir. standart japonca okullarda öğretilir, televizyonda, gazetelerde ve resmî yazılarda kullanılır.
meiji restorasyonları, mustafa kemal atatürk'ün dikkatini çekmiştir. imparator meiji'nin çağdaş japonya fikri türkiye cumhuriyeti'nde neredeyse bire bir uygulanmıştır. ancak imparator meiji harf inkılabını yapmamıştır.
bu 10 yıllık restorasyon süreci tam anlamıyla japonya'yı hollanda'yla ticaret yapan bir liman ülkesiyken şahlandırmış ve japonya ilerleyen yıllarda doğu asya'da rusya ve çin topraklarını işgal edecek güce ulaşmıştır. bu şahlanışın sonu atom bombasıyla bitmiştir ve japonya şu an nüfus-yıllık gelir ile borç oranına göre dünya'nın en borçlu ülkesidir.
not: videoda tatlı bir mesaj var, japonlar "rüşvet" kelimesinin nasıl yazıldığını hatırlamıyorlar.
japonca, gramer bakımından türkçe'ye çok benzemektedir. sondan eklemelidir; türkçe'deki gibi yansıma ve ikilemeler vardır; yapım ekleri vardır; durum-hal ekleri vardır. ancak "rırr" sesi gibi bazı harfler japon dilinde yoktur. bu sesi "lıı" olarak verirler. türkler için konuşması kolay olan bu dili yazmak gerçekten zordur. çünkü japonca üç farklı alfabeden oluşmaktadır; kanji, hiragana ve katakana
filologlar arasında en çok kabul gören görüşe göre ilk japon dili lehçeleri 5 bin yıl önce korece'den türemiştir. dilbilimciler, japonca'nın tarihini dört dönemde incelerler: eski japonca (8. yüzyıla kadar), geç dönem eski japonca (9-11. yy), orta japonca (12-16. yy) ve çağdaş çaponca (17. yüzyıl sonrası). bu dönemler boyunca, dilin dil bilgisinde veya diziliminde önemli bir değişiklik olmamıştır. fakat söz dağarcığı önemli ölçüde değişim göstermiştir.
japonya'da dil standartı imparator meiji'nin adını taşıyan meiji restorasyonu'ndan (1868) sonra iletişim gereksinimi için başkent konuşulan dilden türetilmiştir. standart japonca okullarda öğretilir, televizyonda, gazetelerde ve resmî yazılarda kullanılır.
meiji restorasyonları, mustafa kemal atatürk'ün dikkatini çekmiştir. imparator meiji'nin çağdaş japonya fikri türkiye cumhuriyeti'nde neredeyse bire bir uygulanmıştır. ancak imparator meiji harf inkılabını yapmamıştır.
bu 10 yıllık restorasyon süreci tam anlamıyla japonya'yı hollanda'yla ticaret yapan bir liman ülkesiyken şahlandırmış ve japonya ilerleyen yıllarda doğu asya'da rusya ve çin topraklarını işgal edecek güce ulaşmıştır. bu şahlanışın sonu atom bombasıyla bitmiştir ve japonya şu an nüfus-yıllık gelir ile borç oranına göre dünya'nın en borçlu ülkesidir.
not: videoda tatlı bir mesaj var, japonlar "rüşvet" kelimesinin nasıl yazıldığını hatırlamıyorlar.
devamını gör...
okunması gereken kitaplar
kafa sözlüğün hediyesi olan kitaplar.
devamını gör...
nezih uzel
1938 mudanya doğumlu gazeteci, yazar, tekke musikisi icracısı. galatasaray lisesi'nden mezun olmuştur. tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra evlerde devam eden tekke musikisi icralarına iştirak etmiş ve altın değerinde kayıtlar yapmıştır. cumhuriyet dönemi istanbul dinî hayatını en iyi bilenlerdendir. yönetim şekli değişmiştir fakat insanlar aynı benlikleriyle hayatını sürdürmüşlerdir ve özellikle istanbul için söylersek şahsî meclisler devam edegelmiştir. işte buralarda çokça bulunmuş bir kişi olması sebebiyle o muhiti derinlemesine tahlil etme şansına sahip olmuştur. kendi deyimiyle osmanlı -bakiyelerinin vefat etmesiyle- 1980de gerçekten bitmiştir. bugün, kemal tahir romanlarından fırlamış köylü dindarlığın ortalığı talan ettiği memlekette şehirli dindarlığın ne idüğünü kendisinin konuşmalarına, kayıtlarına bakarak anlayabiliriz. ayrıca bektaşi nefeslerini seslendirdiği kayıtları nefistir.
bunların yanında yine bir mecliste tesadüfen tanıştığı işgal dönemi ingiliz yüzbaşısı benneth ile ilgili bir kitap yazmıştır. bu benneth de epey ilgi çekici bir kişidir. işgal yıllarında galata mevlevihanesinde sema icralarına katılmış, orada gürciyev ile tanışmış, onun öğrencisi olmuş, mistikliğe meyletmiş hatta amerikada kendi ekolünü dahi oluşturmuştur. (ne kadar tuhaf hayatlar var.)
nezih uzel, 2012 yılında rah-ı hakka güzeran olmuştur, hak rahmet eyliye.
bunların yanında yine bir mecliste tesadüfen tanıştığı işgal dönemi ingiliz yüzbaşısı benneth ile ilgili bir kitap yazmıştır. bu benneth de epey ilgi çekici bir kişidir. işgal yıllarında galata mevlevihanesinde sema icralarına katılmış, orada gürciyev ile tanışmış, onun öğrencisi olmuş, mistikliğe meyletmiş hatta amerikada kendi ekolünü dahi oluşturmuştur. (ne kadar tuhaf hayatlar var.)
nezih uzel, 2012 yılında rah-ı hakka güzeran olmuştur, hak rahmet eyliye.
devamını gör...

