burhan altıntop, selin yerebakan, monşerami, cem devesi, sacit kıral, makbule kıral, gaffur aksoy gibi kaliteli insanlara ev sahipliği yapmış güzide apartmandır.
önemli günlerde apartmandaki herkes sütçüoğlu rezidansında toplanır ve tahsin sütçüoğlu önderliğinde kadehler kaldırılıp kutlamalar yapılır.
devamını gör...

erdoğan'ı sevmesi, övmesi; eleştirenlere düşmanmış gibi yaklaşması. ve tabii ki mustafa kemal atatürk'ü sevmemesi. bu ikisini barındıran insanların benim hayatımda yeri yok.
devamını gör...

tıp latincesi,sözcüklerin çekiminin yapılmasının ve cümle kurulmasının gerekmediği latincedir.mesleki terminolojiyi anlamak ve kaynakları okumakta yararlanılır.elbette ki latince adına en fazla kelime kullanımı anatomi derslerinde olmaktadır ki bunlar da daha çok organın bir kenarının veya bir kasın şeklinin vb benzetme yoluyla latince bir sözcük ile isimlendirilmesi şeklindedir.
bu dil sadece tıp eğitimi alanların değil,hemşirelik,diş hekimliği ve eczacılık okuyanların da kullandığı ve kısmen öğrendiği bir terminoloji dilidir.
biraz daha ayrıntılı bilgi için(ve de kaynak tavsiyesi)
devamını gör...

bu başlığa yazacağımı ömrüm kadar düşünsem aklıma gelmezdi fakat akşam yürüyüşten dönerken bir anda (hani bir anda bilmediği bir dili falan konuşmaya başlıyor ya insanlar) aklıma gelip adını tekerleme gibi söyleyince yazmadan da edemedim.

bir fenerbahçe'li olarak galatasaray herhalde ilk defa yazdım ne zor oldu o harflerin bir araya gelmesi! *
bu kısmı internetten araştırırken öğrendim kimse kusura bakmasın; orta saha mevkisinde oynayan rumen milli futbolcuymuş kendisi.
o kadar da bilmek zorunda değilim diye düşünüyorum tutmadığım takımın futbolcusunun mevkisini. * yoksa en azından bilindik takımların kadrolarına az çok hakimin hatta bazen "e bu çocuk bursaspor'da oynamıyor muydu yahu?", "o ofsayt değil bence" ya da "o penaltı değil, el yok ki orada" gibi kendini bilmez çıkışlarım olabiliyor. adamlar var'a rağmen yanlış karar verebiliyorken benim cesaretim takdir edilesi bence de...*
tabii ki kendi takımıma tamamen hakimim.

kime, nerede yarar bu bilgiler bilemem ama (bkz: gereksiz bilgiler) (bkz: bundan kime ne olması) şunları da yazmış olayım madem çağırdık çocuğu sofraya;
8 temmuz 1997 doğumluymuş, bize göre genç tabii de futbolcu olarak yaşlı bile olabilir (biliyoruz herhalde biz de bir şeyler)
tam da burada (ben de küfür sevmeyen bir insan olarak) affınıza sığınarak aklıma gelen bir cem yılmaz esprisi var. onu ekleyeceğim ama biraz küfür içeriyor, lütfen kusura bakmayınız. ve rahatsız olacaksanız açmayınız. kamu spotumu da verdim.
come on...
galatasaray'da 33 numaralı formayı giyiyor, kırmızı veya sarı kartı yok, henüz golü ve asisti de yok. 2026 yılına kadar da sözleşmesi varmış. oh maşallah...

"cicaldau hadi çocuğum dersinin başına otur" ya da
"cicaldau hadi ama yavrum o tabak bitecek" demek istiyor insan. seslenme isteği uyandıran güzel bir adı var bence.

amma velakin içim şişti sanırım bir daha adını anmayacağım bu çocuğun...
benden bu kadar, iyi geceler sözlük!
devamını gör...

iki tarafın da en büyük torunuyum annem de babam da en büyük çocuk çünkü, gerçi baba tarafında bi kuzenim benden 4 ay büyük ama ona abla demezler bana derler nedense.
hiç abi abla diyebileceğim biri yok, küçükken birinin de beni oynatıp eğlendirmesine çok özenirdim.
kaç yaşında olursanız olun hep bi olgunluk beklenir sizden*
bırakın kendi kardeşlerimi kuzen bakma görevi, çocuk eğlendirme görevi hep bana düşer, çoğu kuzenimi ayağımda sallaya sallaya uyutmuşumdur kaç defa.
bi keresinde birinin karne alma gününe ben gitmiştim veli olarak hatta *
küçük kuzenleriniz yaşınızı sorar sürekli çünkü çok büyüksünüzdür gözlerinde, bir tanesi olayı o kadar abarttı ki abla halam mı daha büyük sen mi demişti*
ama ailenin en saygı duyulan çocuğu da siz olursunuz, herkes çok sever sizi çünkü ilkler hep sizle yaşanır, ilk göz ağrısı sizsinizdir, yeğen, çocuk, torun sevgisini ilk sizle tatmıştır ailenizdekiler. fotoğrafınız çoktur, fotoğraflarda eciş bücüş bebeklik halinize bile tüm aile heyecanla sevgiyle bakar.
velhasıl zorluğu olsa da güzel şeydir*
devamını gör...

etimolojik olarak fransızca étiquette "yafta" sözcüğünden dilimize geçmiş bir kelimedir. fransızca sözcük eski fransızca estiquier "iliştirmek, yapıştırmak" fiilinden evrilmiştir. bu sözcük germence yazılı örneği bulunmayan *stikan "saplamak, sivri şey sokmak" fiilinden alıntıdır. germence fiil hintavrupa anadilinde yazılı örneği bulunmayan *steig- "sivri bir şey batırmak, saplamak, delmek" biçiminden evrilmiştir.

küçükken çeşit çeşit; ayıcıklı, çizgifilmli, eğlenceli çeşitlerine sahip olduğumdur. kitaplarımı kapladıktan sonra tatlı bir etiket yapıştırmayı çok severdim. hem kitabın hangi derse ait olduğunu, hem de ismimi yazardım. etiketleri seçmek ve yapıştırmak ayrı bir etkinlikti benim içim. *
devamını gör...

ben.
şurda kaç zamandır
sende mi oldun ankaralı şarkısını dinlemiş,
yetinmemiş, kendince oynamış bir yazar olarak,
başlık açıyorum,
başlığım erik dalı ilan ediliyor.
o başka, o başka.
uykum var yatacam, yatamıyorum
is düşümyazdı ne oluyor diye
tüm moderatörlere yazarak sorunumu hallettim.
çok uğraştılar.
eşşeğimizi kaybettik ve tekrar bulduk.
angaralı olamamışım hala*
içimde susamayan bir karadenizli var,
ama olsun, başlığım ait olduğu yere taşındı.
rahatlıkla uyuyabilirim.
uuu, saat kaç olmuş *
devamını gör...

sıcak havaları sevmediğim için etkisini fazlasıyla hissettiğim yorgunluktur. çalışmak, uyumak, bir şeyler izlemek, ya da herhangi bir şey yapmak oldukça zordur kendisi yüzünden. çözümü de aşağıdaki yazıda görebileceğiniz gibi hepimizin bildiği şeylerdir ancak insanın yorgunluktan dolayı bunları yapası gelmez. *


bahar yorgunluğu sendromu insanlar arasında oldukça popülerdir. doktorlar, bu yorgunluğun vücudumuzun bize yorgun olduğunu ve bazı önemli unsurlardan yoksun olduğunu bildirmek için gönderdiği bir sinyal olduğunu söylüyorlar. bahar yorgunluğu çok yaygındır çünkü insanlar kıştan sonra genellikle vitamin, mikro ve makro elementlerden yoksundur - çünkü kış boyunca daha az meyve, daha az sebze ve daha az güneş vardır. bu yüzden daha yorgun, daha zayıfızdır ve enerji seviyemiz düşmüştür. ayrıca, baharın ilk ayında meydana gelen ani değişiklikler, vücudumuzu daha fazla enfeksiyon kapma riskiyle karşı karşıya bırakır. doktorlar, bağışıklık sistemimizin yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı yılın bu döneminde en zayıf halinde olduğunu söylüyorlar.

peki bahar yorgunluğuyla mücadele etmek için ne yapabiliriz?

dinlenme
öncelikle biraz dinlenin. insanların uykuya ihtiyacı var, bu çok yaygın bir bilgidir. şimdi, muhtemelen eskisinden daha yorgun olduğunuz için, özellikle uyku miktarına odaklanmalısınız. gecelik en az 6-7 saat uyumaya çalışın ve vücudunuzun yenilenmesine izin verin. yine de, bazen bahar yorgunluğunun, her gün daha yorgun hissettiğiniz için, dinlenme miktarının önemli olmadığını hissettirebileceğini unutmayın. bunun sizi kandırmasına izin vermeyin, yeterince uyumaya ne kadar odaklanırsanız, bu yorgunluk aşamasının üstesinden o kadar çabuk gelirsiniz.

rahatlayın
tabii ki uyumanın yanı sıra rahatlamanın da bir yolunu bulmalısınız. ister köpük banyosu, ister yüz maskesi yapma, yürüyüşe çıkma ya da kitap okuma... bir süreliğine istediğiniz bir aktiviteyle kendinize odaklanmaya çalışmalısınız. bu, vücudunuzun yenilenmesine ve biraz daha güçlenmesine izin verecektir. ek olarak, zihinsel olarak daha iyi hissedeceksiniz - rahatlamış bir zihin sağlıklı bir zihindir.

spor
hareket çok önemlidir, bunu size herkes söyleyecektir. haftada birkaç kez kısa bir egzersiz bile vücudunuz için harikalar yaratabilir. spor derken, spor salonuna gidip ağırlık kaldırmayı kastetmiyoruz. ne sporu yapacağınıza siz karar verin! 30 dakikalık bir koşu mu? tenis, basketbol, voleybol maçı mı? hareket içeren her şey sizin için iyi olacaktır. neden? metabolizmanızı iyileştirecek, kan dolaşımını artıracaktır. dahası, vücudunuz daha fazla serotonin salgılayacak ve bu da sizi daha enerjik ve motive edecektir.

beslenme
yediklerinize odaklanmadan yorgunluktan daha çabuk kurtulamama riskiniz çok yüksektir. dengeli bir beslenme gerçekten her şeydir. kış aylarında vücudunuz vitamin ve diğer önemli elementlerden yoksun olduğu için, hepsini vücudunuza hemen vermelisiniz. günlük öğünlerinizde ne kadar sağlıklı yiyecek varsa, vücudunuz o kadar iyi beslenir.

bedeninizi dinleyin
herkes kesinlikle ama kesinlikle farklıdır. gerçek şu ki, vücutlarımız harikadır ve neye ihtiyaç duyduklarını bize bildirirler. sadece vücudunuzu dinleyin - birdenbire elma arzularsanız, gidin ve kendinize bir elma alın! muhtemelen bu meyvenin sahip olduğu vitamin ve mikro elementlerden yoksun olduğunuz için canınız çekmiştir. diğer yiyecekler için de aynı şey geçerli- çok özel bir şey istiyorsanız, muhtemelen vücudunuz o yiyeceğin içinde bulunan besinlerden yoksundur. unutmayın, vücudunuz sizinle kolayca iletişim kurabilir, sadece dinlemeniz ve konuşmasına izin vermeniz gerekir.



kaynak
devamını gör...

hande yener-acele etme.
devamını gör...

bitiyorum buna dediğim kahvedir kendileri efendim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

(bkz: iskender)
devamını gör...

bana stendhal sendromu yaşatan bir ağaç:
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ömür boyu bunun pişmanlığını yaşayacaktır ve bir gün aynı elalemin kendisinin hayallerini gerçekleştirdiğini görecektir. işte en büyük yıkım tam orada gerçekleşir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

batırdık sonunda. bir de eve paket yaptım çünkü tadı damağımda kaldı. ısıtıp yerim artık.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
o zaman twitterdan çaldığım şu şeyi koyayım.
devamını gör...

-aa atanamadın mı hala?
devamını gör...

bir gün bir arkadaşım bana saygısızca bir kelime kullanmıştı ve surat ifademden kızdığımı fark edip özür dilemişti. ' hayır sana benimle böyle konuşma hakkını verdiğim için ben özür dilerim' demiştim. bir daha çizgimi geçemedi... küfür etmek basittir asıl önemli olan öfkeni güzel ifade edebilmektir dediğim başlık.
devamını gör...

hepimizin doğru kişiyle dinlemesi dileğiyle...

sezen aksu- haydi gel benimle ol.
devamını gör...

*gerçekten çok tatlı insanlarla tanıştım*
*gerekli gereksiz bi sürü şey öğrendim
*ilk sözlük deneyimimi yaşadım,daha düzgün ve özenli yazmayı öğrendim.
*veee arılar/arı desenli şeyler benim için ayrı bi anlam kazandı*.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim