şehir dışındaki oğlumu aldım.
tembellik yapıyorum.
devamını gör...

canım memleketimde sürekli ılık ılık esen rüzgardır.genelde yağmuru beraberinde getirir.rüzgarına bile hasret kaldık be kardeşim.
devamını gör...

valla arkadaş edinmek asıl gayem değil. edinirsem ne güzel ama eksikliğini hissetmiyorum. böyle yazayım ,okuyayım ,fikirlerle harmanlanayım diye geldim. aktif sosyal medyada kullanmıyorum iyi burası böyle anonim anonim.
devamını gör...

aşkın sektör olduğunu öğrendiğim başlık. birisi şuraya millet aç aç karikatürünü yapıştırsın bir zahmet.(bkz: swh) sosyal medya ve tüketim budalalığı insanları sabırsız ve de doyumsuz yaptı. ilişkiler de metalaştı, oyuncak gibi kır hemen başkasını al tarzına çevirdi yeni nesil bu olayları iyice.
devamını gör...

annem aradı. köye gideceğiz, şefik’i gelip al sende kalsın dedi. şefik dediği bizim yedi yaşındaki muhabbet kuşu. gel dersin gelmez, git dersin gitmez. eşe dosta, bak nasıl konuşuyor dersin konuşmaz, sessiz sakin kafa dinleyeyim dersin susmaz.

o gün kız arkadaşım nilay bende . gittim aldım mavi şefik’i. koydum kafesiyle bir köşeye. nilay’la açtık bir film izliyoruz. şefik başladı filmi sabote etmeye. babacık cicikuş cicikuş cicikuş babacık. şefşefşefşef şefik. bakmayın nokta koyduğuma. kuş noktalama falan dinlemiyor. bu kadar net konuşan bir kuş show tv haberlerinde görülmemiştir.

nilay filmden koptu. ne tatlı kuş diye diye beni de kopardı. şefik konuşuyor, nilay mest oluyor. nilay mest oldukça ben seviniyorum. tam bir mutlu aile tablosu. sonra şefik acıktı herhalde, gitti yemliğe.

saatler ilerledi. biz bira içip muhabbet ediyoruz, eve mutluluk getiren şefik aynasına bakıyor. güzel akşamı daha da şenlendirmek istemiş olacak ki yeniden başladı şakımaya.

“babacık cicikuş”. neden tüm kuşlar bunları söyler? “şefşefşef şefik”. adını da söyleyebiliyor. “seçil seçil seçil güzel kızım benim”. bir kuş neden kelimeleri aşıp cümle kurar ki. keyifli bir akşamı berbat etmek için tek cümle yeterli olabilir. cümleyi kimin söylediği önemli değil. bir kuş bile söyleyebilir.

seçil eski kız arkadaşım. cümle ise annemin seçil’e yaptığı bir jest. öğretmiş kuşa. kuş öğrenmiş. nilay sinirlendi, çıktı gitti. şefik’in kafesinin kapısını açtım. geldi omzuma kondu. her zaman yaptığını yaptı. omzuma sıçtı, kulağıma yanaştı, “babacık cicikuş”.
devamını gör...

ülkemizde geniş bir hayran kitlesi olan yunanlı black metal grubu. 1987 yılında atina, yunanistan'da kuruldu. grup zaman içersinde çeşitli kadro değişikliklerine uğrasada sakis tolis ve themis tolis daimi elemanlarıdır.triarchy of the lost lovers albümüyle artan gotik ezgiler theogenia ile birlikte azalmaya başladı ve tekrar sertleşen müziklerinde bu sefer etnik öğeler öne çıktı. özellikle son yıllarda müziklerini sadece kendilerine has bir sounda dönüştürmeye başardıklarını görüyorum. öyle ki sadece enstürmantal parçalarla bile tanıyabilirsiniz. eski albümlerinde çeşitli şarkılarda deneysel olarak yunanca ve latince mısralar kullandılarsa da son albümlerde birden fazla yunanca şarkının yanı sıra tamamen latince, rusça, romence, fransızca ve hintçe parçalar bulunmakta. bence müzikleri açısından doruk noktasına ulaştıkları albüm 2013 yılında çıkardıkları katá ton daímona eaf̱toú'dur. grup geçen haftalarda yeni albümleri olan rituals'i piyasaya sürdü. youtube'da seasons of mist kanalından bütün albümü dinleyebilirsiniz. bence sound olarak katá ton daímona eaf̱toú ile karşılaştırıldığında çok orjinal sayılmaz, daha çok devamı niteliğinde gibi. umarım bu yeni albüm ile birlikte yeni konser takviminde türkiye'yi görebiliriz.
devamını gör...

ülkemizi tek başına idare eden zihniyetin temsilcisi bir rte beyanıdır.
tamamı şöyle : “ istanbul sözleşmesi, kadın haklarına saygıyı getirmedi; bizim dinimizde kadına şiddet haramdır.”
twitter.com/bbcturkce/statu...
bu da ülkemizin resmî din işleri sorumlusu diyanet dairesinin sitesinden: "(evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün." nisa suresi 34.
kuran.diyanet.gov.tr/tefsir...
ülkemin kadınları bir uyansanız artık. lütfen.
devamını gör...

macar yazar arthur koestler'ın 40'lı yıllarda yayımladığı yarı-otobiyografik eseri. hepimiz arthur koestler'ın scum of the earth'ünde aşağılandık! güvensizliğin, aynı fikirleri paylaşıp aynı mücadeleyi versen de ırkı senden olmayanı hapsetmenin, ne tür bir çılgınlık olduğunu bildiği halde savaşa büyük bir açlık ile atılan insanoğlunun utanç madalyası olarak ingiliz edebiyatında yerini almıştır. savaş sırasında fransa'da olan koestler ingiltereye gidene kadar geçen süreçte ve sonrasında uğradığı haksız ve çirkin tutumun tüm detaylarını büyük bir ustalıkla kaleme alır bu eserde. eserin insana dair çıkarımları bir kenara altta dönen savaş etkileri de büyük bir huzursuzlukla beraber hissediliyor. zamanının bilinen en büyük faşizm karşıtlığını yapmış olan adamlardan biri olan koestler gittiği her yerde neredeyse bir suçlu gibi muamele görmüş ve neredeyse aşağılanmıştır. elbette söz konusu savaş şartarı olduğunda belki bu şaşılacak bir şey değil fakat insanın en çirkin yüzünün göründüğü kaotik bir ortamda dönemin politikalarına güzel bir bakış sağlıyor ve fransanın nasıl kendi kendini çökme noktasına getirdiğini görmek için de ideal bir okuma sağladığını söylemek yanlış olmaz. bu eser yalnızca bir ulusun onurunu nasıl kaybettiğinin değil insanoğlunun da ne denli kaotik bir yapıda olduğunun portresi.

yaşamının sonlarına doğru neredeyse 180 derece değişen düşüncelerini desteklemiyor olsam bile edebiyata - darkness at noon gibi bir şaheser bile tek başına yeter- bilime ve felsefeye tartışılmayacak kadar önemli katkıları olan bir sanatçının gördüğü muamele acınacak derecede kötü. eser hakkında ilginç olan bir diğer detay koestler'ın bu eseri yazdıktan yıllar sonra eseri sıkıcı ve kanıt eksikliğinden muzdarip bir eser olarak tanımlamasıdır ki eser aynı zamanda yazarın ingilizce olarak yazdığı ilk eser olma özelliğini de taşıyor. koestler çok sevdiğim bir alıntısında şöyle diyor: ""nothing is more sad than the death of an illusion." belki de savaş sonrası tutumunun değişikliği kendi yazdığı eseri; kızgınlık ile yazılmış haksız bir tutum, abartılı bir ön yargı ve ölmesi şart olan bir illüzyon olarak görmesine sebep olmuştur kim bilir ama koestler ne söylerse söylesin günün sonunda biliyoruz; hepimiz arthur koestler'ın scum of the earth'ünde aşağılandık!


“the communists at the works said that it was a purely imperialist war, that daladier and chamberlain were just as much enemies of the people as hitler, and that the duty of the proletariat was to fight against its enemies at home, instead of serving as gun-fodder for their purposes. put into practice, that would mean to surrender france to hitler and the french working class to the gestapo. but if you said so to a member of the c.p., you were a lackey of the bourgeoisie and a traitor. half a year ago they had said exactly the contrary; they had issued fiery proclamations, urging the entire french nation, workers and bosses, to unite for the fight against the nazi, and if you said anything critical about it, you were a gestapo agent and a traitor. ıt was impossible to argue with communists, they had a different party line every six months, and they were so fanaticized that they genuinely forgot what the last one had been; and if you reminded them, you were a trotskyist provocateur and a traitor.”
devamını gör...

talihsiz norveçli matematikçidir. cebire olan katkılarıyla anılır. (bkz: abel grubu) (bkz: grup teorisi)
devamını gör...

ilahiyatçı ebubekir sifil’in söylediği bir sözdür.

gerici ebubekir sifil: öğrencilerin başı kapanırsa beyin belli bir sıcaklığa ulaştığından daha ideal çalışır

ben de diyordum ki adana’da yaşayan insanlar neden güneşe ateş ediyorlar. meğersem kafaları ideal sıcaklığa ulaştıkları içinmiş.*

kaynak
devamını gör...

nato yazılı kaynaklarına göre algı yönetimi insanların tarafsız düşünme yeteneklerini etkilemek için girişilen her türlü eylemi kapsar ve kamu diplomasisi, psikolojik operasyonlar, kamu bilgilendirme, aldatma ve gizli eylem faaliyetlerinden oluşur.
pentagon kaynaklarına göre algı yönetimi duygu, güdü ve muhakemelerini etkilemek amacıyla izleyicilere itinayla seçilmiş bilgiyi, belirli bir fikri ve mesajı taşıyan ya da inkar eden operasyonel faaliyettir.

algı yönetimi gücünü gizliliğinden alır. bu nedenle en savunmasız kitle çocuklar, teknoloji okur yazarı olmayan insanlar, belirli bir bilişsel mantığa ulaşamamış eğitimsiz veya yarı eğitimli insanlar en savunmasızları oluşturur.

algı mimarlığı alanında dünya'da belli başlı şirketler faaliyet gösterir. bunlardan bazıları benenson strategy group, taylor nelson sofres global - tns global piyasa araştırma danışmanlık, agb nielsen

bu şirketler dijital medyanın ve televizyonların hakimidir. seyircinin davranışlarını ve algısını yönetmek için anketler, deneyler, modellemeler yaparlar. türkiye televizyonlarında reyting ölçümünü yapan şirket tns global'dir ve ingiltere merkezlidir.

benenson strategy group, abd eski başkanı barrack obama’nın seçim propagandasını yapan şirkettir. internet sitesinde obama'nın videosu vardır. link

yakın zamanda isviçre federal teknoloji enstitüsü (epfl) bir rapor yayınladı: "türkiye'deki yerel gündemlerin yüzde 47'sinin, küresel gündemlerin de yüzde 20'sinin sahte olduğunu tespit ettik."
- twitter’daki savunmasız kullanıcılar algı operasyonuna maruz kalıyorlar. türk gençliğinin kafasını gereksiz şeylerle ve yüreğini sahte umutlarla dolduruyorlar.
- twitter şirketine, isviçre federal teknoloji enstitüsü öneriler sundu. twitter’dan henüz yanıt gelmedi.
kaynak: trthaber

fark ettiğiniz üzere türkiye'de erken seçim beklentisi var. akparti hükümetinin yani recep tayyip erdoğan'ın demokratik yollarla gitmesi gerektiğini joe biden daha önce söylemişti. şimdi de her pazar sedat peker videoları yayınlanıyor. 20 yıldır muhalif partilerin yapamadığını bir mafya örgütü lideri yaptı. sedat peker'in her videosu bir gün içinde en az 5 milyon kere izleniyor. yani gündemi artık recep tayyip erdoğan değil sedat peker belirliyor.

bunlara inanmayın. sedat peker de o sofradaydı. ama görülen o ki sedat peker haftaya siyasi parti kursa ona oy verecek en az 2 milyon aptal vardır bu ülkede.

facebook bir ara açıklama yapmıştı: sosyal medya platformlarını rahatça kullanabildikleri için çocuklarınızla övünmeyin. biz bu platformları en gerizekalı insana göre tasarlıyoruz.

bir hareket başlatalım! kafa sözlükte algı operasyonu yapan, belirli bir ideolojiyi desteksiz savunan, siyasi partileri türkiye cumhuriyeti'nin kazanımlarından ve laik değerlerinden daha üstün görenleri, kişileri-kurumları-siyasi partileri böyle göstermeye çalışan her kullanıcıyı moderasyon ekibine şikayet edin.

arkadaşlar bu işin sağı-solu yok. çocuklarınız ve siz sistematik bir şekilde aptallaştırılıyorsunuz. bu bir halk sağlığı sorunudur.
devamını gör...

son zamanlarda iyice hissettiğim olay. elbette bu bir sorun değil ama beni şaşırtmıştır. çünkü buraya üye olan çoğu kişi ekşi sözlükten gelmiştir* ve ekşi neredeyse tamamen inançsızlardan oluşur.acaba inançlı olanlar buraya geldi de inançsızlar orda mı kaldı?
devamını gör...

işten çıktım, dolmuş durağında otobüs bekliyorum. yanımda da bir anne ile 4-5 yaşlarında bir erkek çocuğu var. anladığıma göre anne çocuğunu okul çıkışında almış. aralarında geçen diyalog şöyle :
a - ee nasıl geçti oğlum okul eğlendin mi?
o- evet çok eğlendim anne hep oyun oynadık
a- o zaman yarın sabah bugünkü gibi anne ben okula gitmek istemiyorum diye ağlamazsın
o- hayır yine ağlıcam *
devamını gör...

gece yolda giderken karşıdan gelen aracın farlarının selektör yapması gibi, kedi de ben burdayım, dikkat et, çarpışmayalım diyerekten gözleri ile selektör yapıyor.
devamını gör...

m.f.ö-mazeretim var.
devamını gör...

instagram adresini iletiye yazıp kesin sonuç almak için başlık açan yazar başlığı :)
devamını gör...

daha okul bitmeden derdine düştüğüm şeydir. arada bir vuruyor kafası sonra geçiyor.
devamını gör...

old tayfanın okul eşyalarından biriydi.
küçük mühendisler gibi dolaşıyorduk eskiden. bir de t cetveli vardı biz onu kavgalarda kullanıyorduk bayağı işe yarıyordu.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

dünyanın ilk aşk şiirinin yazıldığı sümerce tablet istanbul arkeoloji müzesi’nde 2461 no ile eski şark eserleri kısmında bulunmaktadır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

rivayete göre sümer devletinde rahibe kadınların -sümer kralı dışında- bir başka erkekten çocuk sahibi olması yasakmış. bu yasağa rağmen, bir rahibe aşık olduğu erkekten hamile kalıp bir kız bebek dünyaya getirmiş.
bebeği öldürmesinler diye bir kayıkla nehre bırakmış. bebek, kralın sarayında çalışan bir aile tarafından bulunmuş ve büyütülmüş. dünya güzeli bir genç kız olunca kral ona aşık olmuş ve evlenmişler.
milattan önce 2030 yıllarında kral ile evlenen genç kız zifaf gecesinde suşin isimli krala bir aşk şiiri yazmış. bu şiir sonra bir şarkı olmuş.

sümer inancına göre, toprağın bereketli ve verimli olmasını sağlamak amacıyla kralın yılda bir kez bereket, doğurganlık ve aşk tanrıçası ellil'i (inanna) temsil eden bir rahibe ile evlenmesi kutsal bir görevmiş.
rahibenin dölyatağı toprağı temsil eder, kral tohumlarını bırakarak aynı zamanda tanrıça inanna'yı da hamile bırakırmış. tanrıça inanna resminin de bulunduğu kaynak

sümerliler kral ile rahibenin evlendiği ve kutsal evlilik dedikleri törenlerde bir gelenek olarak bu şiiri şarkı olarak söyleyip dans ederlermiş.
tablet ile ilgili detaylı bilgi 107 yaşındaki dünyanın en değerli sümerologların başında gelen. muazzez ilmiye çığ’ın eserlerinde bulunmaktadır.

şiire gelince...
güvey, canımın içi
gönül açar güzelliğin, baldan tatlı
aslan, canımın içi
hoştur güzelliğin, baldan tatlı.

beni esir ettin, titreyerek önünde durayım
güvey yatağına götür beni

beni esir ettin, titreyerek önünde durayım
aslan, yatağına götür beni.

güvey, seni okşamalıyım
sevdalı okşayışların baldan tatlıdır

gönül açan güzelliğinin tadını çıkaralım
aslan, seni okşamalıyım
sevdalı okşayışların baldan daha tatlıdır.

güvey, benden beni aldın
söyle anama, sana tatlılar verecek
babam sana armağanlar verecek
bir ben bilirim ruhunun nerede neşelendiğini.

güvey, şafağa değin uyu evimizde
bilirim yüreğinin nerede sevindiğini
aslan, şafağa değin uyu evimizde.
sen beni sevdiğin için
yalvarırım okşayışlarını ver bana
yüce tanrım, yüce koruyucum
enlil’in yüreğini sevindiren suşin’im,

yalvarırım okşayışlarını ver bana.

senin baldan tatlı yerin *
yalvarırım elini onun * üstüne koy,
elimi gişban giysisi (yerel elbise) gibi onun üstüne koy
elimi gişban derisi giysisi gibi onun üstüne kapa.


1889 yılında bulunan tabletteki şiirde özetle gelin güveye önce aşkını sonra onu ne kadar arzuladığını ve ondan bebek sahibi olma isteğini dile getirmiştir.
dünyada bilinen ilk şair bir kadındır. o kadın ilk şiirini ise aşk için yazmıştır.

kim aşık olmuşsa, kendisinin eksik parçalarını arıyordur. bu yüzden aşık, maşuğunu düşündükçe acı çeker. bu tıpkı, uzun zamandır görmediğin birinin odasına girdiğinde bulduğun anılar gibidir” - haruki murakami.
devamını gör...

birlan bir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim