her beğeni bir amin
facebook isimli platforma 45 yaş üstü insanların fazlaca dahil olması sonucu dönen furya. her beğeni bir allah belasını versin gibi versiyonlarıda fazlasıyla mevcuttur.
devamını gör...
iyi insanlar biriktirin
son zamanlarda duygusal günler yaşamaktayım. nasıl anlatılır nasıl tarif edilebilir bilemiyorum. bunun yolunu bulmayı en çok da doktorum için aramaktayım. doktoruma bunu nasıl anlatabilirdim. hissetmesini nasıl sağlardım bilemiyorum. anlatabileceklerimin çok ötesinde ve hat safhada farklı. daha önceleri bazı entrylerde belirtmişimdir ama yinelemeden edemeyeceğim, bu hayatta öyle şeyler yaşadım ki artık karşılaşacağım hiçbir şeyin beni şaşırtacağına inanamıyorum..
hayat o kadar saçma ve kısa ki, nasıl geçtiğini anlamadığınız ancak kendinize geldiğinizde yılların geçmiş olduğunu kafanıza vura vura hissettiren bir olgu. kimilerine iyi geldiği söylenen zaman kimilerini ise hep kandırmıştır benim gibi. biz ne kadar bir sonu olduğunu bildiğimiz halde en güzel şekilde, en anlamlı şekilde yaşamak istesek de, hayat her daim bildiğini okumakta ve bizi istediğimize değil gitmesi gereken yere götürmekte..
kafaya takmak..
kimse üzülmesin kimse içine dert etmesin herkes iyi olsun düşüncesiyle hareket edip, en güzel yıllarımızı kendimize zehir ediyoruz. bazen bazılarının üzülmesi, bazılarının dert yüklenmesi ve bazılarının bazı şeyleri anlaması için acı çekmesi gerekmektedir. bunu gerektiği yerde gereken insanlara yaşatmadığımız takdirde, harcadığımız çabaların heba olduğunu anladığımızda vaktin çok geç olduğuna idrak edemeyiz..
bunun bu şekilde hayatınızda vuku bulmasını istemiyorsanız üzülmesi gerekenleri üzün arkadaşlar. evet biz iyi insanlarız kimseleri üzmeyiz ancak sizi üzecek olanın önünü kesmenizin tek yolu onu üzmekten geçiyor, tecrübeyle sabittir..
kendimize ilke edinmişizdir biz, iyi insanlar biriktirmeyi. kalp değil, içlerinde pırlanta taşıyan insanlar bulundurun etrafınızda. sizi güldüren, neşelenmeniz için çırpınan, huzuru iliklerinize kadar hissettiren, anlamsızca gülümsemenize sebep olan, en zor sınava girecekken bile nasıl olduğunuzu merak eden, mutluluğunuzla mutlu olan ve kederinizle dertlenen iyi insanlar biriktirin hayatınızda.
sizi yaşadıklarınızın anlamsızlığıyla yargılamadan önce anlamak isteyen, yorum yapmadan önce en tatlı üslupla ikaz eden, eleştirse dahi pozitif yönlerden size kapılar açan, stres yapmanıza ve daha da tasalanmanıza neden olmayan, siz odaklı düşünüp, kırılmanızdan korkan, her an mutlu olmanız için çabalayıp başaran, en azından mutluluğunuz için elinden geleni yapan özel insanlar biriktirin hayatınızda.
aramasa da sormasa da, hep oralarda bir yerlerde olan. aylar, yıllar geçse de buluşmasanız da, hiç sesini duymasanız da, her zaman konuya kaldığınız yerden aynı koyuluğuyla devam edebildiğiniz. her şartta ve her an yanınızda olduğunu hissettiğiniz. zamanın kandıramadığı, anların ardında bırakamadığı, yılar geçtikçe eskimesi gerektiği yerde şarap misali yıllandıkça anlamlaşan vefakar insanlar toplayın etrafınızda..
bunu başardığınızda bir rüzgar gibi esip geçen zamanın değerlendiğini anlayacak ve üzülmekten vazgeçeceksiniz. aslında zaman o kadar da vicdansız değil sanki. vicdansız olanlar insanlar ve her anın zehir olmasının sebebi acımasızlar aslında. etrafınızda ışık saçan pırlantalar her ne kadar çok ise dert değil sizin için. o pırlantalar yolunuzu ne kadar aydınlatır ise size ne kadar yoldaş olurlar ise ömrünüze eklemeler yaparlar bir anlamda.
iletişim çağı öyle ilerledi ki her şey parmaklarınızın ucunda. evren avucunuzda, dünya hemen şuracıkta önünüzde dönmekte. dünyada asla gidemeyeceğiniz bir yerde yaşanan her hangi bir şeyi sizde yaşayabiliyorsunuz artık. dertleriyle dertlenebiliyor, kederleniyor, sevinebiliyorsanız yaşamlarına ortak olabiliyorsunuz.
bilgisayarlar sayesinde asla var olduğundan bile haberdar olamayacağınız insanlardan haberiniz oluyor, iletişim sağlıyor ve anlamsızlıklar bütününe birer anlam yükleyebiliyorsunuz. doğru şekilde kullanıp çözümlemeleri doğru yaptığınızda iyi bir arkadaş dost bulmuş, bunu beceremediğinizde ise sizi yanlış anlamış bir düşman sahibi olabiliyorsunuz.
anlatmak istediğim şudur ki; süresi ötekilerden kısa bir hayat yaşadığımızı düşündüğümüzde, bunu en anlamlı şekilde yaşamak, güzel anlamlar yüklemek ya da berbat bir hale getirmek bizim elimizde. iyiliği iyi insanlar ile yaşamak isteyip yaşamaya çalıştığımızın bir zenginlik olduğunu bilerek hareket edip güzel ve pırlanta sahibi insanlar biriktirelim etrafımızda. mükafatını muhakkak alacağızdır çünkü.
unutmamalıyız ki iyilik bulaşıcıdır. sabah işe giderken trafikte bir araca yol verdiğinizde bu bir zincirleme reaksiyon oluşturur. gün içerisinde o araç sahibi de başka bir araca yol verir. yol alan o araç sahibi bir diğerine. o bir diğerine derken o gün herkes bir başkasına iyilik yapmış olur.
bunun başlamasına sebebiyet vermek çok farklı bir duygu.
hissedin..?
hayat o kadar saçma ve kısa ki, nasıl geçtiğini anlamadığınız ancak kendinize geldiğinizde yılların geçmiş olduğunu kafanıza vura vura hissettiren bir olgu. kimilerine iyi geldiği söylenen zaman kimilerini ise hep kandırmıştır benim gibi. biz ne kadar bir sonu olduğunu bildiğimiz halde en güzel şekilde, en anlamlı şekilde yaşamak istesek de, hayat her daim bildiğini okumakta ve bizi istediğimize değil gitmesi gereken yere götürmekte..
kafaya takmak..
kimse üzülmesin kimse içine dert etmesin herkes iyi olsun düşüncesiyle hareket edip, en güzel yıllarımızı kendimize zehir ediyoruz. bazen bazılarının üzülmesi, bazılarının dert yüklenmesi ve bazılarının bazı şeyleri anlaması için acı çekmesi gerekmektedir. bunu gerektiği yerde gereken insanlara yaşatmadığımız takdirde, harcadığımız çabaların heba olduğunu anladığımızda vaktin çok geç olduğuna idrak edemeyiz..
bunun bu şekilde hayatınızda vuku bulmasını istemiyorsanız üzülmesi gerekenleri üzün arkadaşlar. evet biz iyi insanlarız kimseleri üzmeyiz ancak sizi üzecek olanın önünü kesmenizin tek yolu onu üzmekten geçiyor, tecrübeyle sabittir..
kendimize ilke edinmişizdir biz, iyi insanlar biriktirmeyi. kalp değil, içlerinde pırlanta taşıyan insanlar bulundurun etrafınızda. sizi güldüren, neşelenmeniz için çırpınan, huzuru iliklerinize kadar hissettiren, anlamsızca gülümsemenize sebep olan, en zor sınava girecekken bile nasıl olduğunuzu merak eden, mutluluğunuzla mutlu olan ve kederinizle dertlenen iyi insanlar biriktirin hayatınızda.
sizi yaşadıklarınızın anlamsızlığıyla yargılamadan önce anlamak isteyen, yorum yapmadan önce en tatlı üslupla ikaz eden, eleştirse dahi pozitif yönlerden size kapılar açan, stres yapmanıza ve daha da tasalanmanıza neden olmayan, siz odaklı düşünüp, kırılmanızdan korkan, her an mutlu olmanız için çabalayıp başaran, en azından mutluluğunuz için elinden geleni yapan özel insanlar biriktirin hayatınızda.
aramasa da sormasa da, hep oralarda bir yerlerde olan. aylar, yıllar geçse de buluşmasanız da, hiç sesini duymasanız da, her zaman konuya kaldığınız yerden aynı koyuluğuyla devam edebildiğiniz. her şartta ve her an yanınızda olduğunu hissettiğiniz. zamanın kandıramadığı, anların ardında bırakamadığı, yılar geçtikçe eskimesi gerektiği yerde şarap misali yıllandıkça anlamlaşan vefakar insanlar toplayın etrafınızda..
bunu başardığınızda bir rüzgar gibi esip geçen zamanın değerlendiğini anlayacak ve üzülmekten vazgeçeceksiniz. aslında zaman o kadar da vicdansız değil sanki. vicdansız olanlar insanlar ve her anın zehir olmasının sebebi acımasızlar aslında. etrafınızda ışık saçan pırlantalar her ne kadar çok ise dert değil sizin için. o pırlantalar yolunuzu ne kadar aydınlatır ise size ne kadar yoldaş olurlar ise ömrünüze eklemeler yaparlar bir anlamda.
iletişim çağı öyle ilerledi ki her şey parmaklarınızın ucunda. evren avucunuzda, dünya hemen şuracıkta önünüzde dönmekte. dünyada asla gidemeyeceğiniz bir yerde yaşanan her hangi bir şeyi sizde yaşayabiliyorsunuz artık. dertleriyle dertlenebiliyor, kederleniyor, sevinebiliyorsanız yaşamlarına ortak olabiliyorsunuz.
bilgisayarlar sayesinde asla var olduğundan bile haberdar olamayacağınız insanlardan haberiniz oluyor, iletişim sağlıyor ve anlamsızlıklar bütününe birer anlam yükleyebiliyorsunuz. doğru şekilde kullanıp çözümlemeleri doğru yaptığınızda iyi bir arkadaş dost bulmuş, bunu beceremediğinizde ise sizi yanlış anlamış bir düşman sahibi olabiliyorsunuz.
anlatmak istediğim şudur ki; süresi ötekilerden kısa bir hayat yaşadığımızı düşündüğümüzde, bunu en anlamlı şekilde yaşamak, güzel anlamlar yüklemek ya da berbat bir hale getirmek bizim elimizde. iyiliği iyi insanlar ile yaşamak isteyip yaşamaya çalıştığımızın bir zenginlik olduğunu bilerek hareket edip güzel ve pırlanta sahibi insanlar biriktirelim etrafımızda. mükafatını muhakkak alacağızdır çünkü.
unutmamalıyız ki iyilik bulaşıcıdır. sabah işe giderken trafikte bir araca yol verdiğinizde bu bir zincirleme reaksiyon oluşturur. gün içerisinde o araç sahibi de başka bir araca yol verir. yol alan o araç sahibi bir diğerine. o bir diğerine derken o gün herkes bir başkasına iyilik yapmış olur.
bunun başlamasına sebebiyet vermek çok farklı bir duygu.
hissedin..?
devamını gör...
evlenmek istemediği için yakılan çocuk
artık o kadar kötü olaylara şahit oluyoruz ki , inanın kilitlenip salak salak bakıyorum, tepki gösteremiyor um, ne diyeyim, ne yazayım bu olaya ?
bu şahıs insan olsa hiçbir canlıya eziyet edilmeyeceğini bilir, hayvan desem hiç bir hayvan böyle bir canilik yapmaz, bilmiyorum artık susuyorum, içimden konuşuyorum , ne konuştuğumu allah bilir.
bu şahıs insan olsa hiçbir canlıya eziyet edilmeyeceğini bilir, hayvan desem hiç bir hayvan böyle bir canilik yapmaz, bilmiyorum artık susuyorum, içimden konuşuyorum , ne konuştuğumu allah bilir.
devamını gör...
olmayacak şeylerin hayalini kurmak
en kötü huyumdur. bu yüzden hep hayal kırıklığı yaşarım. o kadar yaşarım ki; kırılacak hayalim kalmadı artık.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
devamını gör...
z kuşağı sözlükten uçurulsun kampanyası
devamını gör...
sözlük yazarlarının bildiği en edepsiz şarkı
hamam tası gümüşten küfür edition.*
edit: söylemeyi unutmuşum daha düne kadar hepsi-dört peynirli pizza şarkısında “aman kilodu kolla” diye bir söz geçiyor sanıyordum, ardından “ekstra mozarella” sözü geldiği için epey edepsiz oluyordu swh.*
edit: söylemeyi unutmuşum daha düne kadar hepsi-dört peynirli pizza şarkısında “aman kilodu kolla” diye bir söz geçiyor sanıyordum, ardından “ekstra mozarella” sözü geldiği için epey edepsiz oluyordu swh.*
devamını gör...
coldboy
dün söz verdi dönünce yazdıklarınızın hepsini okuyacağım diye, demek ki bunu da okuyacaktır*. bazen yorulur,düşer ve bir molaya ihtiyaç duyarız, önemli olan daha güçlenerek ayağa kalkabilmek ve yola devam edebilmek, yalnız olmadığını biliyor olmalı bu yolculukta. "yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. unutma, aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak."
devamını gör...
sınav haftası
üniversite yıllarında hayatın felç olduğu, stres yoğunluğu üst seviyede ve bitmek bilmeyen bir süreç olarak kendini hissettiren akademik dönemin bir parçası. fakat bazıları için okul yılları bitince hayatin kendisi dev bir sınav haftasına dönüşüyor. bitmiyor üstelik. o sınav haftasının bitişinde gelen rahatlama hissi de yok. devamlı bir geç kalmışlık hissi ve bu saatten sonra yetişir mi acaba kaygısı? fakülte yıllarımın sınav haftalarını bile çok özledim.
devamını gör...
amcasının tecavüzüne uğrayan kız
bu tür her başlığa yazdığım ve yazmaya devem edeceğim bir hakan günday alıntısıdır
.--- alıntı ---
doğu'da kızlar, kadın doğar. ecellerinden önce ölürler. ilk yemeği anasının memesinden gelen ve yediği çanağa tükürmekte sakınca görmeyen erkek, o kadar çok kadın gömer ki toprak bile artık dişidir. bu yüzden toprak ana diye bilinir. perilerin şanı buradan gelir. diri diri gömüle gömüle toprağı bile kadın yapmışlardır. bu yüzden verimsiz ve çoraktır. buna da, kadının intikamı denir.
--- alıntı ---
.--- alıntı ---
doğu'da kızlar, kadın doğar. ecellerinden önce ölürler. ilk yemeği anasının memesinden gelen ve yediği çanağa tükürmekte sakınca görmeyen erkek, o kadar çok kadın gömer ki toprak bile artık dişidir. bu yüzden toprak ana diye bilinir. perilerin şanı buradan gelir. diri diri gömüle gömüle toprağı bile kadın yapmışlardır. bu yüzden verimsiz ve çoraktır. buna da, kadının intikamı denir.
--- alıntı ---
devamını gör...
boşanma aşamasındaki eşini çocukların gözleri önünde öldürmek
iç karartan haberlerden biri daha.
izmir’in bayındır ilçesinde, boşanma aşamasındaki eşinin kaldığı evi basan hüsnü tümen (31), iki çocuğunun gözü önünde eşi serap tümen’i(29), kayınvalidesi serpil palalı’yı (47) ve silah sesi üzerine yardıma gelen komşuları hamza kuzucuk’u (45) av tüfeğiyle vurarak öldürdü.
çocukları için tek gerçeğimsiniz yazmış baba kılıklı yaratık. sen o çocuklar için sadece bir katilsin artık. yardıma gidiyorsun öldürülüyorsun. vay arkadaş ya.
izmir’in bayındır ilçesinde, boşanma aşamasındaki eşinin kaldığı evi basan hüsnü tümen (31), iki çocuğunun gözü önünde eşi serap tümen’i(29), kayınvalidesi serpil palalı’yı (47) ve silah sesi üzerine yardıma gelen komşuları hamza kuzucuk’u (45) av tüfeğiyle vurarak öldürdü.
çocukları için tek gerçeğimsiniz yazmış baba kılıklı yaratık. sen o çocuklar için sadece bir katilsin artık. yardıma gidiyorsun öldürülüyorsun. vay arkadaş ya.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
sevgili"kaynamış sütün üstündeki kaymak tabakası"ses tonun şaşırttı beni.çok farklı tahmin etmiştim.
devamını gör...
sözlük yazarlarının favori normal sözlük yazarları
(bkz: lodos86)
(bkz: yeşil-uzum)
(bkz: audiotest)
(bkz: havapiyade)
(bkz: 4-3-3 oynatan aykut)
(bkz: is düşüm)
(bkz: örnek vatandaş)
(bkz: ıvanmılınskı)
(bkz: celâli)
(bkz: visal)
(bkz: tayber doğan)
(bkz: hristiyanismail)
(bkz: entropi)
(bkz: kaytsz)
(bkz: summer queen) bunu yazmayanı taşla kovalıyorlar
(bkz: ı am melting lannn melting) bunu nasıl unuturum
ha deyince aklıma gelenler bunlar. ama listenin daha geniş olması gerektiği kesin. adını yazmayı unuttuklarımdan özür dilerim. *
(bkz: yeşil-uzum)
(bkz: audiotest)
(bkz: havapiyade)
(bkz: 4-3-3 oynatan aykut)
(bkz: is düşüm)
(bkz: örnek vatandaş)
(bkz: ıvanmılınskı)
(bkz: celâli)
(bkz: visal)
(bkz: tayber doğan)
(bkz: hristiyanismail)
(bkz: entropi)
(bkz: kaytsz)
(bkz: summer queen) bunu yazmayanı taşla kovalıyorlar
(bkz: ı am melting lannn melting) bunu nasıl unuturum
ha deyince aklıma gelenler bunlar. ama listenin daha geniş olması gerektiği kesin. adını yazmayı unuttuklarımdan özür dilerim. *
devamını gör...
meja (yazar)
tanımlarına önem veren, tarafsız ve bilgi dolu olmasına dikkat eden, girdileri için gerçekten emek harcayan ender yazarlardan birisi. kalemine sağlık der ve teşekkürü borç bilirim.
devamını gör...
2021 yks yerleştirme sonuçlarının açıklanması
uzun zaman sonra tekrar girdiğim üniversite sınavında istediğim bölümü tutturmanın sevincini yaşıyorum.
sevinç var ama ingiliz dil edebiyat mezunu ne iş yapar halen bilmiyorum *
t: çok süre bekletmiş haber.
sevinç var ama ingiliz dil edebiyat mezunu ne iş yapar halen bilmiyorum *
t: çok süre bekletmiş haber.
devamını gör...
genç atletlerde görülen ani ölümler
birçoğumuzun videolarla gördüğü ve korkuttuğu duruma neden olabilecek bir nedeni genel kültür olsun diye aydınlatmak istiyorum.
ani bir şekilde olan bu durumun yüksek ihtimallerinden birisi hipertrofik kardiyomyopati ile açıklanabilir.basitçe kalp kasının çok kalın olmasından dolayı ventrikül boşluğu(kalbin toplandığı boşluk ) çok küçük kalıyor ve yoğun aktivite sonrası kalp atımının hızlanmasıyla beraber yeterli kanın vücuda pompalanamamasıyla gerçekleşir.
ayrıntı olarak;
genetik geçiş paterni yüksektir,patogenezde beta-miyozin ağır zincirinde nokta mutasyonu vardır.
asimetrik septal hipertrofi(muz şeklinde sol ventrikül) tipiktir.
ara ara senkoplara neden olur bu da çok üzerine gidilmese de önlenmesi açısından önem arz edebilir.
ani bir şekilde olan bu durumun yüksek ihtimallerinden birisi hipertrofik kardiyomyopati ile açıklanabilir.basitçe kalp kasının çok kalın olmasından dolayı ventrikül boşluğu(kalbin toplandığı boşluk ) çok küçük kalıyor ve yoğun aktivite sonrası kalp atımının hızlanmasıyla beraber yeterli kanın vücuda pompalanamamasıyla gerçekleşir.
ayrıntı olarak;
genetik geçiş paterni yüksektir,patogenezde beta-miyozin ağır zincirinde nokta mutasyonu vardır.
asimetrik septal hipertrofi(muz şeklinde sol ventrikül) tipiktir.
ara ara senkoplara neden olur bu da çok üzerine gidilmese de önlenmesi açısından önem arz edebilir.
devamını gör...
ayşe tatile çıksın
1974 kıbrıs barış harekatının parolası "ayşe tatile çıksın"dır.
ayşe, cenevre konferansına katılan dönemin dışişleri bakanı turan güneş'in kızının adıydı. görüşmeler uzamakta, bu arada her gün bir türk köyü toptan katledilmekte ve toplu mezara konmaktadır.
görüşmelerden bir şey çıkmayacağını anlayan turan güneş, kendisine telefon ile ulaşan bir yetkilinin "efendim bir de eşiniz aradı, kızınız ayşe tatile çıkacakmış, ertelesin miymiş?" sorusuna, "ayşe tatile çıksın" yanıtını verir. böylece bir taraftan büyük ihtimalle iletişimi dinleyen yabancılara, "türk tarafı olayın büyüyeceğini düşünmüyor" mesajı verilir, diğer taraftan tsk'nin vakit ve dolayısıyla mevzi kaybetmesi önlenir.
küçük ayşe büyür, ayşe güneş ayata siyaset bilimi profesörü olarak üniversitede hocalık yapar.
harekat kararını veren dönemin koalisyon ortaklarından merhum bülent ecevit "kıbrıs fatihi", merhum necmettin erbakan ise "mücahit" lakaplarını alır.
ayşe, cenevre konferansına katılan dönemin dışişleri bakanı turan güneş'in kızının adıydı. görüşmeler uzamakta, bu arada her gün bir türk köyü toptan katledilmekte ve toplu mezara konmaktadır.
görüşmelerden bir şey çıkmayacağını anlayan turan güneş, kendisine telefon ile ulaşan bir yetkilinin "efendim bir de eşiniz aradı, kızınız ayşe tatile çıkacakmış, ertelesin miymiş?" sorusuna, "ayşe tatile çıksın" yanıtını verir. böylece bir taraftan büyük ihtimalle iletişimi dinleyen yabancılara, "türk tarafı olayın büyüyeceğini düşünmüyor" mesajı verilir, diğer taraftan tsk'nin vakit ve dolayısıyla mevzi kaybetmesi önlenir.
küçük ayşe büyür, ayşe güneş ayata siyaset bilimi profesörü olarak üniversitede hocalık yapar.
harekat kararını veren dönemin koalisyon ortaklarından merhum bülent ecevit "kıbrıs fatihi", merhum necmettin erbakan ise "mücahit" lakaplarını alır.
devamını gör...
madalyasız yazarların sözlüğü ele geçirme girişimi
o ne ya öyle gizli örgütlenme mi var?
devamını gör...
hallac-ı mansur
büyük üstad. koskoca islam tarihi içerisinde çok az kişiyi severim. ebu hanife, ömer hayyam, ebu talib, ibn arabi ve hallac-ı mansur. ebu hanife hariç hepsi kaybetmiştir. o da hayattayken kazanamamıştır zaten. girmediği delik yoktur bu abinin. kendi inancıyla kalmamış zerdüştlerle ve hindularla dahi görüşmüş, yunan eserlerini okumuştur. sözde islam'ın altın çağındaki abbasi halifesine karşı çıkan zenci isyanına sıcak bakmıştır. çünkü haklı olduklarını düşünmüştür.
“türkistan'ın en ücra köşelerinde hallâc’ın izlerine rastladığımda kendime şu soruyu sordum:
acaba hallâc gibi büyük bir islam sûfisinin türklerle bu denli ilgilenmesinin sebebi neydi?
şeriat islam’ına ve hilafete muhalif görüş ve aykırı davranışlarıyla çevresini ürküten, iktidar kaygısı taşıyan halifeliği korkutan ve sonunda halife’nin ve ulemanın müşterek kararıyla hunharca katledilen bu dervişin türkistan’ın kâfir türkleriyle ne alakası olabilirdi? çünkü tanrı âşığı bu dervişin bizim anladığımız manada dinlerle, inanmak veya inanmamakla bir işi
yoktu. ve nitekim diyor ki: bütün dinler, ulu tanrı'nın dinleridir. tanrı, her bir dini ile ayrı bir insan topluluğunu meşgul etmektedir. insanlar inandıkları dinleri kendileri seçmediler; bilakis rahman ve rahim olan tanrı, insanları inandıkları dinler için seçmiştir... ben dinlerin ne olduğu konusunu çok düşündüm. neticede
gördüm ki, dinler, bir kökün çeşitli dallarıdır. bir insandan, onu alışkanlıklarından alıkoyan ve bağlarından koparan bir din seçmesini talep etme. o zaten varlığın sebebini ve yüce gayelerin manasını kendisinin en iyi anladığı şekilde arayacaktır "
-akif dursun/hallâc-ı mansur’un yargılanma sürecinin değerlendirilmesi~annemarie schimmel/kurtarın beni tanrıdan
“türkistan'ın en ücra köşelerinde hallâc’ın izlerine rastladığımda kendime şu soruyu sordum:
acaba hallâc gibi büyük bir islam sûfisinin türklerle bu denli ilgilenmesinin sebebi neydi?
şeriat islam’ına ve hilafete muhalif görüş ve aykırı davranışlarıyla çevresini ürküten, iktidar kaygısı taşıyan halifeliği korkutan ve sonunda halife’nin ve ulemanın müşterek kararıyla hunharca katledilen bu dervişin türkistan’ın kâfir türkleriyle ne alakası olabilirdi? çünkü tanrı âşığı bu dervişin bizim anladığımız manada dinlerle, inanmak veya inanmamakla bir işi
yoktu. ve nitekim diyor ki: bütün dinler, ulu tanrı'nın dinleridir. tanrı, her bir dini ile ayrı bir insan topluluğunu meşgul etmektedir. insanlar inandıkları dinleri kendileri seçmediler; bilakis rahman ve rahim olan tanrı, insanları inandıkları dinler için seçmiştir... ben dinlerin ne olduğu konusunu çok düşündüm. neticede
gördüm ki, dinler, bir kökün çeşitli dallarıdır. bir insandan, onu alışkanlıklarından alıkoyan ve bağlarından koparan bir din seçmesini talep etme. o zaten varlığın sebebini ve yüce gayelerin manasını kendisinin en iyi anladığı şekilde arayacaktır "
-akif dursun/hallâc-ı mansur’un yargılanma sürecinin değerlendirilmesi~annemarie schimmel/kurtarın beni tanrıdan
devamını gör...

