geceye acı ama gerçek bir cümle bırak
bir gün hepimiz ölmüş olacağız. ve bizi hatırlayan son kişi de öldüĝünde , bir hayal kahramanı olarak kalacaĝız.
özenle yıkadıĝımız ve aynada her gün gördüĝümüz bu beden bu yüz bu her şey, bir gün toz olacak.
özenle yıkadıĝımız ve aynada her gün gördüĝümüz bu beden bu yüz bu her şey, bir gün toz olacak.
devamını gör...
dr çekini alıp kaçacak yazarlar
böyle hain bir nesil bugüne dek yetişmemiştir. haksız da sayılmazlar, böyle bir vaat varsa,, mecbur...
devamını gör...
spideryoldaş
elinize sağlık. gayet güzel olmuş.
film baştan sona bir duygu fırtınası içerisinde geçiyor. bir ara vay arkadaş be! adamın çektiklerine bak diyerek duygulandım. gözümden bir iki damla yaş süzüldü. şükür ki tam o anda büyük resmi gördüm. bir aydınlanma geldi ama gülmedim. yahu dedim senin bu adamla sorunun var. senin bu adama dair müsbet iki kelamın yok. sana bile böyle hissettiren bir film çekmişler demek ki bu işin içinde başka bir iş var, bu film kesin propaganda filmidir diyerek tespitin dibine vurdum.
aklıma direkt olarak leni riefenstahl geldi. hoop oradan bağlantıyı kurdum. kadıköy beyefendisi bu kesitte goebbels inceliğinde çalışmıştı. sonra filmi tekrar tekrar izleyerek haklı olduğumu gördüm. tam bir nazi propaganda filmine maruz kalmıştık. yaratılan süper kahraman aynı zamanda hollywood'a da selam çakıyordu. bu güzel harmanlama karşısında ağzım açık kaldı. algı yönetiminde yoldaş karakterinin nasıl etkin kullanıldığını ise bütün film boyunca iliklerime kadar hissettim.
en son sahne ise verilen mesaj anlamında tüylerimi diken diken etti. bu nasıl adanmışlık? bu nasıl birliktelik? bu nasıl beraber yürüdük biz bu yollarda mesajı? bilinçaltım bu mesaj bombardımanını kaldıramadı ve güüüüm!
evvela o sahne gerçekçi değil. yazar dediğin kitle, orada yoldaş'ı parça pinçik imbik etmeli! bizi kurtardın sağ ol dememeli, aksine ''ulan sen bizden yüzünü niye sakladın!'' diyerek tekme tokat girişmeli. sözlük yazarlığının fıtratında bu var. ama film gerçekçilik üzerinden hareket etmediği ve propaganda filmi olduğu için bunu anlayışla karşılıyorum. filmi izleyiniz izlettiriniz ama gaza gelmeyiniz. büyük resmi görünüz. görmeseniz dahi görmüş gibi yapınız. yoksa demir yumruk tepenize iner ona göre *
film baştan sona bir duygu fırtınası içerisinde geçiyor. bir ara vay arkadaş be! adamın çektiklerine bak diyerek duygulandım. gözümden bir iki damla yaş süzüldü. şükür ki tam o anda büyük resmi gördüm. bir aydınlanma geldi ama gülmedim. yahu dedim senin bu adamla sorunun var. senin bu adama dair müsbet iki kelamın yok. sana bile böyle hissettiren bir film çekmişler demek ki bu işin içinde başka bir iş var, bu film kesin propaganda filmidir diyerek tespitin dibine vurdum.
aklıma direkt olarak leni riefenstahl geldi. hoop oradan bağlantıyı kurdum. kadıköy beyefendisi bu kesitte goebbels inceliğinde çalışmıştı. sonra filmi tekrar tekrar izleyerek haklı olduğumu gördüm. tam bir nazi propaganda filmine maruz kalmıştık. yaratılan süper kahraman aynı zamanda hollywood'a da selam çakıyordu. bu güzel harmanlama karşısında ağzım açık kaldı. algı yönetiminde yoldaş karakterinin nasıl etkin kullanıldığını ise bütün film boyunca iliklerime kadar hissettim.
en son sahne ise verilen mesaj anlamında tüylerimi diken diken etti. bu nasıl adanmışlık? bu nasıl birliktelik? bu nasıl beraber yürüdük biz bu yollarda mesajı? bilinçaltım bu mesaj bombardımanını kaldıramadı ve güüüüm!
evvela o sahne gerçekçi değil. yazar dediğin kitle, orada yoldaş'ı parça pinçik imbik etmeli! bizi kurtardın sağ ol dememeli, aksine ''ulan sen bizden yüzünü niye sakladın!'' diyerek tekme tokat girişmeli. sözlük yazarlığının fıtratında bu var. ama film gerçekçilik üzerinden hareket etmediği ve propaganda filmi olduğu için bunu anlayışla karşılıyorum. filmi izleyiniz izlettiriniz ama gaza gelmeyiniz. büyük resmi görünüz. görmeseniz dahi görmüş gibi yapınız. yoksa demir yumruk tepenize iner ona göre *
devamını gör...
tuhaf takıntılar
çift sayılar, garip bi şekilde her yerde çift sayı olacak. ve bu takıntı bazen öyle bir hal alıyor ki.
devamını gör...
paradoks
(bkz: tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan sorunsalı)
kısacası döngü, karma
kısacası döngü, karma
devamını gör...
yoldaş benjamin franklin'in nick renginin sürekli değişmesi
bize gelince bal porsuğu, kendine gelince bukalem'un gibi renk değiştiren yoldaşın olayıdır.
edit: bu tanım 1000. tanımım olacaktır. 1000. tanima ozel lütfen nick rengimi "aslanağzı, fuşya,ekru, rose, somon manolya" renklerinden birini yapmanızı rica ediyorum. (bkz: merak etmeyin yoldaş size uygun nick rengini de bulur)
edit: bu tanım 1000. tanımım olacaktır. 1000. tanima ozel lütfen nick rengimi "aslanağzı, fuşya,ekru, rose, somon manolya" renklerinden birini yapmanızı rica ediyorum. (bkz: merak etmeyin yoldaş size uygun nick rengini de bulur)
devamını gör...
seni seviyorum demenin farklı şekilleri
sen gül ki dünyam gülsün..
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
yanan çınarların küllerinden doğan, aydınlık bir gelecek için,
dimdik ayaktayız!
dimdik ayaktayız!
devamını gör...
günün sözü
“kendimi bir balkondan aşağı daha rahat bırakabilirim, bir insana bırakmaktansa. öyle çok korkuyorum insandan.”
sabahattin ali
sabahattin ali
devamını gör...
sözlüğün saygısız moderatörleri
aynı konu hakkında kaç tane başlık açmayı planlıyorsunuz ? yetişkin insanlarsınız , bütün moderatörlerle özel olarak iletişim kurma şansına sahipsiniz bence oturup gayet kendi aranızda halledebilirsiniz. halledemiyorsanız da bu konu hakkında bir sürü başlık zaten var . kimsenin avukatlığını yaptığımdan değil ama bir problemim olduğunda bana geri dönüş sağlayan hiçbir moderatör saygı çerçevesi dışına çıkmadı aksine gayet kibar ve anlayışlı bir yaklaşım sergiledi. problemi biraz kendinizi ifade etme biçiminizde aramaya ne dersiniz ? ayrıca karşınızdakiler insan , biraz bunun bilincinde hareket etmek daha sağlıklı adımlar atmanızı sağlar.
devamını gör...
ülkede ses çıkaranın terörist olması sorunsalı
ülkemizin geldiği son durumdur. boğaziçi direnişi, 103 amiral, baro tartışmalarında da belli olmuştur. hakkını arayan sesini çıkaran terörist oluyor artık. bu gidişat iyi değil. malum parti hep mağdur halk ise terörist durumunda daima.
devamını gör...
normal sözlük aşık atışması
makarnik mahlasını görünce canım çeker makarna
bir de yanında isterim salata
sözlükte bu ara hep münakaşa
kahvemi alıp bakıyorum ara ara
bir de yanında isterim salata
sözlükte bu ara hep münakaşa
kahvemi alıp bakıyorum ara ara
devamını gör...
behçet necatigil
1916 istanbul doğumlu türk şair. ilk şiiri gece ve yas (bkz: varlık dergisi)nde yayımlandı. istanbul yüksek öğretmen okulu'ndan mezun olduktan sonra kars lisesi'nde edebiyat öğretmenliğine başladı. rahatsızlığından ötürü zonguldak'a atandı. burada bir süre kaldıktan sonra öğretmenlik hayatına istanbul eğitim enstitüsü'nde devam etti. şiir yazımında hayli üretken olan şairin şiirleri, sırasıyla şu kitaplarda bir araya getirildi: kapalı çarşı, çevre, evler, eski toprak, arada, dar çağ, yaz dönemi, divançe, iki başına yürümek, en/cam, zebra, kareler aklar, sevgilerde, beyler ve söyleriz. çeşitli radyo oyunları da kaleme aldı. bu oyunları yıldızlara bakmak, gece aşevi, üç turunçlar ve pencere adlı kitaplarında topladı. şiir, öykü, roman ve oyun çevirileri de yapan necatigil, 13 aralık 1979 yılında hayata gözlerini yumdu. (bkz: edebiyatımızda isimler sözlüğü) adlı eserinde, kendisi hakkında şu yorumda bulunmuştur: "şiirde kırk yılını, doğumundan ölümüne, orta halli bir vatandaşın; birey olarak başından geçecek durumları hatırlatmaya; ev-aile-yakın çevre üçgeninde, gerçek ve hayal yaşantılarını iletmeye, duyurmaya harcadı. arada biçim yenileştirmelerinden ötürü yadırgandığı da oldu, ama genellikle, eleştirmenler onun için, tutarlı ve özel bir dünyası olan şair dediler."
lamba
başkası olsa
çıldırır bu karanlıkta.
konsolumun üstünde
bir lamba eski
kalkıp yaktığım gibi
rüzgâr mı ne
sönüyor.
şişesinin etrafına
siper ettim ellerimi
sönüyor.
anlaşılan yağı bitti
sonra
sonrası hiç tabi.
öteki odalarda
lambalar
yanıyor.
lamba
başkası olsa
çıldırır bu karanlıkta.
konsolumun üstünde
bir lamba eski
kalkıp yaktığım gibi
rüzgâr mı ne
sönüyor.
şişesinin etrafına
siper ettim ellerimi
sönüyor.
anlaşılan yağı bitti
sonra
sonrası hiç tabi.
öteki odalarda
lambalar
yanıyor.
devamını gör...
üç kelimelik hikayeler
bekle dedi, gitti.
devamını gör...
sicilya
avrupa'nın en yüksek yanardağı olan (bkz: etna yanardağı) bu adanın sınırları içerisinde bulunur.
devamını gör...
hazar kaplanı
hazar kaplanı veya diğer ismiyle turan kaplanı 1970'li yıllarda nesli tükenmiş olan kaplan türüdür. son olarak 1970'te şırnak uludere'de bir köylü tarafından vurularak öldürmüş ve bu tarihten itibaren hiç görülmemiştir.
ayrıca 1974 yılında ise iran'ın kuzeyinde hazar kaplanı'na ait ayak izleri olduğu ileri sürülmüştür.
türkiye, iran, kazakistan ve afganistan'ın bulunduğu geniş coğrafya hazar kaplanı'nın yayılış alanını oluşturmaktaydı.
ayrıca 1974 yılında ise iran'ın kuzeyinde hazar kaplanı'na ait ayak izleri olduğu ileri sürülmüştür.
türkiye, iran, kazakistan ve afganistan'ın bulunduğu geniş coğrafya hazar kaplanı'nın yayılış alanını oluşturmaktaydı.
devamını gör...
iz bırakan kitap cümleleri
"herkes ne diyecek?... fakat bu ana kadar herkesten ne gördüm ki...
bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı? bu yaşıma kadar en iyi zamanlarım tam manasıyla yalnız kalabildiğim günler olmuştu.
(bkz: içimizdeki şeytan)
bana en yakın olanlar dahil olmak üzere, bu herkes dedikleri şey beni üzmekten, hayatımı manasız bir hale sokmaktan başka ne yaptı? bu yaşıma kadar en iyi zamanlarım tam manasıyla yalnız kalabildiğim günler olmuştu.
(bkz: içimizdeki şeytan)
devamını gör...
ezginin günlüğü
madem beni bırakıp gittin
yazsınlar adımı bir mermere
bin kere tekrarı olmaz
insan sever bir kere..
yazsınlar adımı bir mermere
bin kere tekrarı olmaz
insan sever bir kere..
devamını gör...

