bu son deyip tekrardan yapılan şeyler
avokado, soğan, biber, kereviz, kale, envai çeşit kaktüs, alabaş kırması, aloavera vs.
ev botanik bahçesine döndü. dayanamıyorum da şu ara yabani çiçeklere merak sardım. toplama artık diyorum dayanamıyorum.
şu ara haftanın 5 günü evden uzağım aklım da kalıyor.
çocuklarım resmen.
ev botanik bahçesine döndü. dayanamıyorum da şu ara yabani çiçeklere merak sardım. toplama artık diyorum dayanamıyorum.
şu ara haftanın 5 günü evden uzağım aklım da kalıyor.
çocuklarım resmen.
devamını gör...
ele güne karşı
aynı zamanda gain medya'da izlenebilecek mfö belgeselinin adı.
devamını gör...
aniden gelen is this the real lifeeee diye bağırarak bohemian rhapsody söyleme isteği
az önce yaşadığım hadise
devamını gör...
öğretmenlerin yarım gün çalışıp 3 ay tatil yapması
öğretmeni normal bir devlet memuru gibi gören kafanın hiç kimseye bir faydası olmaz .
mustafa kemal atatürk'e
' paşam vekil maaşlarını düzenliyoruz, nasıl yapalım ? ' dediklerinde o ,
' öğretmen maaşını geçmesin ' diyerek , eğitime , eğitimciye verdiği önemi daha 100 yıl önce ortaya koymuştur.
bunu konuşanların, yeni başkanlık sistemiyle birlikte hiçbir etkinliği ve fonksiyonu kalmayan 600 milletvekiliyle ilgili tek kelime etmemesi manidardır.
2018 yılında 600 vekilin devlete maliyeti 400 milyon liradır.
mustafa kemal atatürk'e
' paşam vekil maaşlarını düzenliyoruz, nasıl yapalım ? ' dediklerinde o ,
' öğretmen maaşını geçmesin ' diyerek , eğitime , eğitimciye verdiği önemi daha 100 yıl önce ortaya koymuştur.
bunu konuşanların, yeni başkanlık sistemiyle birlikte hiçbir etkinliği ve fonksiyonu kalmayan 600 milletvekiliyle ilgili tek kelime etmemesi manidardır.
2018 yılında 600 vekilin devlete maliyeti 400 milyon liradır.
devamını gör...
sözlüğün en yakışıklı yazarı olmak
benim. çok yakışıklıyım çok.
devamını gör...
11 eylül 2021 önemli sözlük duyurusu
mart ayından beri yazar kadrosunda bulunduğum sözlüğün isim değiştirme duyurusudur.
bu kararı almanın yoldaş için hiç kolay olmadığını, aksine bu kararı almamak için cok direnip elinden gelen her şeyi yaptığını az çok biliyorum.
az bilmeme rağmen bu sürecin onun için ne kadar zor olduğunun, kendisini sözlüğe ve bizlere karşı ne kadar sorumlu hissettiğini de biliyorum çünkü bunu gördüm.
bu adam burayı çok seviyor, burayı iş değil arkadaşlarıyla paylaştığı evi olarak görüyor. madem ev arkadaşıyız, üzerimize düşeni yapıp her şeyi önümüze sunan bu güzel ev sahibine destek olmasak mı?
bu kararı almanın yoldaş için hiç kolay olmadığını, aksine bu kararı almamak için cok direnip elinden gelen her şeyi yaptığını az çok biliyorum.
az bilmeme rağmen bu sürecin onun için ne kadar zor olduğunun, kendisini sözlüğe ve bizlere karşı ne kadar sorumlu hissettiğini de biliyorum çünkü bunu gördüm.
bu adam burayı çok seviyor, burayı iş değil arkadaşlarıyla paylaştığı evi olarak görüyor. madem ev arkadaşıyız, üzerimize düşeni yapıp her şeyi önümüze sunan bu güzel ev sahibine destek olmasak mı?
devamını gör...
bir adamın köprücük kemiğinden rakı içmek
ağır romanda müjde ar ve okan bayülgen'in oyunculuklarını döktürdükleri sahnedir.
devamını gör...
erken seçim
seçimin değil erken yapılması, zamanında olması bile çok düşük bir ihtimal olduğundan ötürü pek de mümkün görünmeyendir.
iktidar şu koşullarda seçime giderse kendi topuğuna sıkacağını fark etmiş gibi göründüğünden seçimin erken olmasını geçtim olmaması için elinden geleni yapacaktır muhtemelen. zamanında bunlar ortalığı feci şekilde dağıtmadan gitnez dediğimizde felaket tellalığı yapmayın diyen tipler şimdi çıkmış, büyük resmi görmüş mantar tipli ak dayı edasıyla "kıyamet geliyor wuhuuuuuu" diye ortalıkta dolaşıyor. e dedik biz size zamanında...
ha seçime gidedebilirler ama gidiyorlarsa muhtemelen bütün hazırlıklarını tamamlamışlardır; bundan emin olabilirsiniz.
iktidar şu koşullarda seçime giderse kendi topuğuna sıkacağını fark etmiş gibi göründüğünden seçimin erken olmasını geçtim olmaması için elinden geleni yapacaktır muhtemelen. zamanında bunlar ortalığı feci şekilde dağıtmadan gitnez dediğimizde felaket tellalığı yapmayın diyen tipler şimdi çıkmış, büyük resmi görmüş mantar tipli ak dayı edasıyla "kıyamet geliyor wuhuuuuuu" diye ortalıkta dolaşıyor. e dedik biz size zamanında...
ha seçime gidedebilirler ama gidiyorlarsa muhtemelen bütün hazırlıklarını tamamlamışlardır; bundan emin olabilirsiniz.
devamını gör...
21 ocak 2021 85 yaş üstü vatandaşların aşılanmaya başlanması
--- alıntı ---
sağlık bakanı fahrettin koca, bilim kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı. koca açıklamasında, 85 yaş üzeri vatandaşların yarından itibaren aşılanmaya başlayacağını duyurdu.
sağlık bakanı fahrettin koca, bugün düzenlenen bilim kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı. koca açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"bugün gerçekleştirdiğimiz bilim kurulu toplantımızda aşı programındaki gelişmeleri ele aldık. şu ana kadar yapılan aşı programı kapsamında 1 milyondan fazla vatandaşımız aşılanmış bulunmaktadır. aşı programının 1. aşaması bildiğiniz gibi sağlık çalışanlarımızla başladı ve 980 binden fazla sağlık çalışanı aşı oldu. salı günü itibariyle de huzurevlerinde ve bakım evlerinde kalan vatandaşlarımızla bu vatandaşlarımızın bakımında görev alan personelin aşılanmasına başlandı.
ayrıca 90 yaş üzerindeki vatandaşlarımızın da aşılanmasına dün itibariyle başlandı. 90 yaşından büyük vatandaşlarımız için sağlık ekipleri evlerine giderek aşı uygulamasını yaptılar. aşılama kapasitesinin her geçen gün artacağını bilmenizi isterim.
bilim kurulumuzun yaptığı değerlendirme ile yarından itibaren 85 yaş üzerindeki vatandaşlarımızın da aşılanmasına başlanacaktır. 85 yaş üzerindeki vatandaşlarımız da evlerinde aşı olacaklar. evlere aşı için giden ekibimizde hekim ve uzman sağlık personeli tam teçhizatlı olarak hazır bulunmaktadır. aşı uygulama süresini artırsa da bu gruptaki vatandaşlarımız için en uygun şartlarda aşı yapılmasından yanayız.
tüm dünyada aşı programlarını yürüten ve başlatmaya çalışan ülkeler doğru tedarik planlaması yapmaya çalışmaktadır. biz de vatandaşlarımız için bir tedarik ve aşı programı planlamasını erkenden yaptık.
aşı programımızdaki hedef gruplara göre aşı uygulaması ile uyumlu olarak tedarik planlaması yapıldı ve bu programa uygun olarak uygun dozlarda aşı tedarik edilmektedir. her bir aşamada aşı programına ara vermeden sürekli aşılama yapılabilecek bir plan çerçevesinde aşı lojistiği devam edecektir. mümkün olan en kısa sürede en çok vatandaşımızın aşıya ulaşmasını temin edebilmek için tüm şartları zorluyoruz.
yaşadığımız devirde bilgiye ulaşmanın kolaylığı yanında gerçek dışı bilgilerin yayılımı da çok yüksek hızda gerçekleşmektedir. yanlış ve yönlendirici bilgilere itibar etmemenizi, resmi açıklamalarımızı takip etmenizi rica ederim."
--- alıntı ---onedio haberi kaynak buradan
sağlık bakanı fahrettin koca, bilim kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı. koca açıklamasında, 85 yaş üzeri vatandaşların yarından itibaren aşılanmaya başlayacağını duyurdu.
sağlık bakanı fahrettin koca, bugün düzenlenen bilim kurulu toplantısının ardından yazılı açıklama yaptı. koca açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"bugün gerçekleştirdiğimiz bilim kurulu toplantımızda aşı programındaki gelişmeleri ele aldık. şu ana kadar yapılan aşı programı kapsamında 1 milyondan fazla vatandaşımız aşılanmış bulunmaktadır. aşı programının 1. aşaması bildiğiniz gibi sağlık çalışanlarımızla başladı ve 980 binden fazla sağlık çalışanı aşı oldu. salı günü itibariyle de huzurevlerinde ve bakım evlerinde kalan vatandaşlarımızla bu vatandaşlarımızın bakımında görev alan personelin aşılanmasına başlandı.
ayrıca 90 yaş üzerindeki vatandaşlarımızın da aşılanmasına dün itibariyle başlandı. 90 yaşından büyük vatandaşlarımız için sağlık ekipleri evlerine giderek aşı uygulamasını yaptılar. aşılama kapasitesinin her geçen gün artacağını bilmenizi isterim.
bilim kurulumuzun yaptığı değerlendirme ile yarından itibaren 85 yaş üzerindeki vatandaşlarımızın da aşılanmasına başlanacaktır. 85 yaş üzerindeki vatandaşlarımız da evlerinde aşı olacaklar. evlere aşı için giden ekibimizde hekim ve uzman sağlık personeli tam teçhizatlı olarak hazır bulunmaktadır. aşı uygulama süresini artırsa da bu gruptaki vatandaşlarımız için en uygun şartlarda aşı yapılmasından yanayız.
tüm dünyada aşı programlarını yürüten ve başlatmaya çalışan ülkeler doğru tedarik planlaması yapmaya çalışmaktadır. biz de vatandaşlarımız için bir tedarik ve aşı programı planlamasını erkenden yaptık.
aşı programımızdaki hedef gruplara göre aşı uygulaması ile uyumlu olarak tedarik planlaması yapıldı ve bu programa uygun olarak uygun dozlarda aşı tedarik edilmektedir. her bir aşamada aşı programına ara vermeden sürekli aşılama yapılabilecek bir plan çerçevesinde aşı lojistiği devam edecektir. mümkün olan en kısa sürede en çok vatandaşımızın aşıya ulaşmasını temin edebilmek için tüm şartları zorluyoruz.
yaşadığımız devirde bilgiye ulaşmanın kolaylığı yanında gerçek dışı bilgilerin yayılımı da çok yüksek hızda gerçekleşmektedir. yanlış ve yönlendirici bilgilere itibar etmemenizi, resmi açıklamalarımızı takip etmenizi rica ederim."
--- alıntı ---onedio haberi kaynak buradan
devamını gör...
çok kitap okuyan doğru düşünür saçmalığı
fransız sosyolog gustave le bon kitapların sadece rehber olabileceğini, önemli olanın tecrübeler olduğunu, her şeyin kitaplarda bulunmadığını, önemli olanın pratiğe geçirebilmek olduğunu söylerken; peyami safa da her kitabın insana dost olmadığını, kimi kitapların bizi zehirlediğini ve papağana çevirdiğini söyler. okunan kitapların bizlere bir şeyler katması gerekiyor. önemli olan çok fazla kitap okumak değil. zaten birçok kitap diğer kitapların kopyası durumunda. saysan üç beş özgün ve insana beyin fırtınası yaptıran kitap var. geçen sene ortaçağ siyasetname kitaplarını okudum ve çoğunun birbirinin kopyası olduğuna şahit oldum. hepsi birbirinden aşırmalar yapmış. hem paraya hem zamanınıza yazık. bunun yanında bir kitabın nasıl ne ne için okunduğu da önemli. kimileri okumuş olmak için, kültürlü görünmek için, bir tartışmada cahil görünmemek için okuyor. haliyle amaçsız okuduğumuz kitapların içeriklerinin çoğunu da unutmuş oluyoruz. usta birliğimde karantinada bir arkadaş vardı. bir sürü kitap getirmiş. her gün iki kitap bitiriyordu. ince ince kitaplardı elbette. ne anladın, kitap ne anlatıyor diye soruyordum iki üç cümleyi geçmiyordu anlattıkları. sadece can sıkıntısını dindirmek için öyle çerezlik okuyup durmuş anlayacağınız. dediğim gibi hangi kitabı nasıl, ne için, ne şekilde okuduğumuz en önemlisi.
devamını gör...
cahile laf anlatmak
(bkz: atomu parçalamak)
devamını gör...
google akademik
fazla kaptırmayın derim, sonra gözlerinizi bozarsınız. internet aleminin de en faydalı arama motoru. aranırken birçok muhteşem site de bulabilirsiniz. abartmamakla birlikte insanın hayatında olmalı bu yahu.
devamını gör...
epiktetos
"senin huzursuzluğun başkalarıyla değil, kendi kendinle bağdaşamadığın içindir" demişliği vardır.
taaa oralardan ince görmüştür ben de dahil çoğu insanı.
taaa oralardan ince görmüştür ben de dahil çoğu insanı.
devamını gör...
balık burcu erkeği
bayağı yerilmişiz ama öyle zırıl zırıl ağlayan tipler değiliz.yerine göre misal: yağmur yağıyor diye ağlamaz merhametinin devreye girmesi gereken yerde gözünden yaş süzülür ve tutkulu bir aşık olur ,siz ona bir çiçek verin o size bütün çiçekleri getirir.hayatını giren insanı sahiplenir,örümcek adam iç güdülerine sahiptir.yalandan nefret eder .neşeli ve dost canlısıdır.
devamını gör...
sözlükte herkesi artılamam
beğendiğim tanım sevmediğim yazara ait olsa bile oylarım lan. yiğidi öldüreceksin ama hakkını da vereceksin. valla biz de ortam böyle yapacak bir şey yok.
devamını gör...
2002 dünya kupası
2002 dünya kupası (bkz: 17. dünya kupası), finalleri 31 mayıs ve 30 haziran 2002 tarihleri arasında güney kore ve japonya'da gerçekleşen içinde kupayı 3. bitiren ülkemizinde olduğu çocukluğumuzun efsanelerinden biri olan dünya kupasıdır.
(bkz: ilhan mansız)'ın(bkz: roberte carlos)!a attığı tarihi driblingi halen akıllardadır.
(bkz: ilhan mansız)'ın(bkz: roberte carlos)!a attığı tarihi driblingi halen akıllardadır.
devamını gör...
sokak köpekleri sorunu
ülkenin ; işsizlik, suriyeliler, özgürlükler ve adalet sonrası en büyük sorunlarından birisi de bu sorundur.
tüm türkiye'de sokak köpekleri artık ciddi bir sorundur. aslında sokak hayvanları demek istiyorum zira kediler de sokakta yaşamayı hak etmiyorlar tıpkı köpekler gibi.
lakin kediler daha uysal ve saldırgan olmayan varlıklardır. ancak bir köpek sürüsüne denk gelirseniz orada var olmanız bile saldırı nedenidir. çözüm basit ;
1- barınaklar kurulacak ve hayvanlar burada yaşayacak.
2- bu hayvanları 1-2 ay boyunca sosyal medya ve belediyeler tarafından sahiplendirilmeye teşvik edici yaptırımlarla sahiplendirilmesi sağlanacak.
3- gerekirse uyutulacak ya da ömür boyu barınakta bakımı sağlanacak.
4- petshop satışları çok sınırlı ve denetimli olacak, eğer bunu yapamazssanız da petshoplarda "kedi/köpek" gibi ileride problem açabilecek canlıların satışı tamamen sonsuza dek yasaklanacak.
şimdi uyutulma kelimesinde cellallenen olan varsa, hemen rotayı avrupa ülkelerine çevirmesini öneririm. zaten orada böyle bir sorun pek olmaz ama olunca da sahiplenen olunmazsa uyutuluyor hayvan ve bunun belgelerini google ile erişmeniz 10 dakikanızı alır.
twitter.com/miro1907/status...
buna hiç kimse katlanmak zorunda değil kardeşim. nice örnekleri var bunun açıp bakın, evet ben hayvan sevmiyorum. sevmek gibi bir zorunluluğum da yok ama onlara zarar da asla vermem. hayvanları aşk ile sevmiyor olmam, onlara zarar vereceğimi göstermez. kaldırım değiştirip geçerim bu kadar basit. hayvanlara zarar verenin de karşısında dururum. çünkü hiçbir canlının, sebepsiz, durduk yere başka bir canlı üstünden öfkesini çıkarma hakkı yoktur!
çünkü hayvan sevmek sokağa 2 kap mama atmak ile değildir. bana göre hayvan sevmek ; alıp o cana, "yuva" olmaktır. onu sokağın hengamesinden, kaosundan, korkusundan kurtarmaktır. 2 kap su ve mama bırakınca vicdanınızı rahatlatmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsunuz.
gerçek hayvan severlere de selam ederim, güzel insanlardır onlar ve onlara saygım büyüktür. benim lafım toplumun çok büyük bir kesmine ki hayvanseverler de bana katılacaktır zaten.
bu ülkenin temel ve kronik sorunu bu zaten, kimse sorumluluk almıyor. başkanından, yöneticisine, amirinden yurttaşına herkes sorumluluktan kaçma derdinde.
benim şehrimde de bu çok var "aşı vurup" yolluyorlar. kuduz yapmazmış, allah razı olsun be paşam. haybeye yaşıyoruz ulan bu ülkede. sokak köpeği bile benden daha çok değerli.
ha bana karşı çıkanlar olacaktır elbette. buyurun arkadaşlar 2 yol var ;
1- alıp bu canları sahiplenin
2- onlarla beraber sokakta yaşayın
seçim sizin. madem bu denli tutkulu bir aşkınız var, sevenler ayrılmasın o zaman di mi? bol bol sever, sevişirsiniz. başlıkta da "sokak köpekleri sorunu" yazıyor. çünkü sokak canlıları arasından sürü halinde tek dolaşan canlı köpekler ve bireyselken bile tehlikeyken, sürü halinde ultra tehlike içermekteler. ben de saldırıya uğradım, defalarca kovalandım ve hep "yav sen kesin bir şey yaptın" gibi beyin yoksunu argümanlarla karşılandım.
evet otobsüten inip eve gittiğim yolda yürüdüm. ben kimim ki yürüyorum ulan. benim hakkım mı ulan sokağımda yürüyüş yapmak...
oralar tamamen boncuk abinin, paşa kralın denetiminde, götten ıssırır valla.
şaka bir yana ; insan > hayvan denklemi işliyor ben de. itirazı olan?
itirazı olanlar masaya çıkıp tepinebilir. tepinince nazik poponuzdan ıssırmazlar.
tüm türkiye'de sokak köpekleri artık ciddi bir sorundur. aslında sokak hayvanları demek istiyorum zira kediler de sokakta yaşamayı hak etmiyorlar tıpkı köpekler gibi.
lakin kediler daha uysal ve saldırgan olmayan varlıklardır. ancak bir köpek sürüsüne denk gelirseniz orada var olmanız bile saldırı nedenidir. çözüm basit ;
1- barınaklar kurulacak ve hayvanlar burada yaşayacak.
2- bu hayvanları 1-2 ay boyunca sosyal medya ve belediyeler tarafından sahiplendirilmeye teşvik edici yaptırımlarla sahiplendirilmesi sağlanacak.
3- gerekirse uyutulacak ya da ömür boyu barınakta bakımı sağlanacak.
4- petshop satışları çok sınırlı ve denetimli olacak, eğer bunu yapamazssanız da petshoplarda "kedi/köpek" gibi ileride problem açabilecek canlıların satışı tamamen sonsuza dek yasaklanacak.
şimdi uyutulma kelimesinde cellallenen olan varsa, hemen rotayı avrupa ülkelerine çevirmesini öneririm. zaten orada böyle bir sorun pek olmaz ama olunca da sahiplenen olunmazsa uyutuluyor hayvan ve bunun belgelerini google ile erişmeniz 10 dakikanızı alır.
twitter.com/miro1907/status...
buna hiç kimse katlanmak zorunda değil kardeşim. nice örnekleri var bunun açıp bakın, evet ben hayvan sevmiyorum. sevmek gibi bir zorunluluğum da yok ama onlara zarar da asla vermem. hayvanları aşk ile sevmiyor olmam, onlara zarar vereceğimi göstermez. kaldırım değiştirip geçerim bu kadar basit. hayvanlara zarar verenin de karşısında dururum. çünkü hiçbir canlının, sebepsiz, durduk yere başka bir canlı üstünden öfkesini çıkarma hakkı yoktur!
çünkü hayvan sevmek sokağa 2 kap mama atmak ile değildir. bana göre hayvan sevmek ; alıp o cana, "yuva" olmaktır. onu sokağın hengamesinden, kaosundan, korkusundan kurtarmaktır. 2 kap su ve mama bırakınca vicdanınızı rahatlatmaktan başka hiçbir şey yapmıyorsunuz.
gerçek hayvan severlere de selam ederim, güzel insanlardır onlar ve onlara saygım büyüktür. benim lafım toplumun çok büyük bir kesmine ki hayvanseverler de bana katılacaktır zaten.
bu ülkenin temel ve kronik sorunu bu zaten, kimse sorumluluk almıyor. başkanından, yöneticisine, amirinden yurttaşına herkes sorumluluktan kaçma derdinde.
benim şehrimde de bu çok var "aşı vurup" yolluyorlar. kuduz yapmazmış, allah razı olsun be paşam. haybeye yaşıyoruz ulan bu ülkede. sokak köpeği bile benden daha çok değerli.
ha bana karşı çıkanlar olacaktır elbette. buyurun arkadaşlar 2 yol var ;
1- alıp bu canları sahiplenin
2- onlarla beraber sokakta yaşayın
seçim sizin. madem bu denli tutkulu bir aşkınız var, sevenler ayrılmasın o zaman di mi? bol bol sever, sevişirsiniz. başlıkta da "sokak köpekleri sorunu" yazıyor. çünkü sokak canlıları arasından sürü halinde tek dolaşan canlı köpekler ve bireyselken bile tehlikeyken, sürü halinde ultra tehlike içermekteler. ben de saldırıya uğradım, defalarca kovalandım ve hep "yav sen kesin bir şey yaptın" gibi beyin yoksunu argümanlarla karşılandım.
evet otobsüten inip eve gittiğim yolda yürüdüm. ben kimim ki yürüyorum ulan. benim hakkım mı ulan sokağımda yürüyüş yapmak...
oralar tamamen boncuk abinin, paşa kralın denetiminde, götten ıssırır valla.
şaka bir yana ; insan > hayvan denklemi işliyor ben de. itirazı olan?
itirazı olanlar masaya çıkıp tepinebilir. tepinince nazik poponuzdan ıssırmazlar.
devamını gör...
en iyi saat markası
tabi ki isveç markası olan saatlerdir. ama öğrenci ve zengin değilseniz japon mekanizmasına sahip eta saatler tercih etmelisiniz. ve mümkünse mesleği saat satmak olan markalardan tercih edin. içinde 3 dolarlık mekanizma olan calvin klein gibi giyim markalarından saat almayın. giriş seviyesi için seiko pulsar gibi saatler güzeldir. en iyi markalar bizim ulaşamayacağımız şekilde şöyledir (ulaşana helal olsun ) breguet richard mille patek philppe rolex zenith omega ıwc tag heuer longines gibi markalar ömürlük torunlarınıza aktarabileceğiniz saatlerdir bu saatleri kolunuza taktığınız zaman sadece bir saat almış olmazsınız. daha uygun ama kaliteli saatler için tissot seiko orient gibi markalar tercih edebilirsiniz. casio da iyidir bu arada bill gates bile casio takıyor. saat merakı paranız yoksa çok kötü bir şeydir uzun süredir saatlere ilgim var ama param yok o yüzden saat alacak araştıracak arkadaşlara sevgiler benim aklıma gelen en iyi saat markaları bunlardır.
devamını gör...
intihar etmek
kişinin kendi rızasıyla hayatına son verme eylemidir. saygı duyulması gerektiğini düşünenlerdenim. hatta insanlık içgüdülerini reddedebilen bir canlı olsaydı, objektif olarak en mantıklı ve kolay çözüm olduğunu da görebilirdi.
devamını gör...
