normal sözlük'ün kitap hediye etmesi
(bkz: yazarak kitap kazan)
devamını gör...
unutulmayan aşk-ı memnu replikleri
salak mısın cemile
devamını gör...
ırkçı ve cinsiyetçi başlıklara tanım girmiyoruz kampanyası
ona tanım girme, buna tanım girme, futbol başlığı açma, cinsellik başlığı açma, siyaset başlığı açma... yapma da etme de... şu da bu da... burası sözlük, sözlük. herkes kurallar çerçevesinde istediği başlığı açar, istediği tanımı girer, nedir bu sürekli yazarları bir kısıtlama anlayışınız, cidden anlamsız geliyor. o tarz başlık açmazsın, o tarz başlıklara tanım girmezsin ama insanları sürekli sizin gibi düşünmüyor diye yönlendirmeye ve kısıtlamaya çalışmaya hakkınız yok. burası sizin özel dünyanız değil, herkese açık bir dünya. bu tarz kuralları kendi açacağınız sözlükler de koyarsınız.
kraldan çok kralcı olmak (yöneticiden çok yönetici olmak).
(bkz: bundan bize ne olması)
kraldan çok kralcı olmak (yöneticiden çok yönetici olmak).
(bkz: bundan bize ne olması)
devamını gör...
inanmayan din öğretmeni
işini profesyonel yapan biridir. yaptığımız işlere inanmak zorunda değilizdir.
devamını gör...
eleni karaindrou
eternity and a day isimli kalp ağrısının müziklerini bestelemekle kalmayıp, the weeping meadow ve ulysses gaze isimli iki amansız derdi de şu fani dünyaya bırakan yunanlı müzisyendir.
devamını gör...
40 yaşında adamsın sözlükte ne işin var sözü
iki-üç genç okur da bir şeyler öğrenir umudundayız. yoksa biz de biliriz romatizma ilacımızı içip, kucakta kedi, kitap okumayı. biz sizin için yazıyoruz gençler.
elinizde çok sağlam bir kaynak var. siz sorun biz cevaplayalım. yaşım kırk ama ben üç hayat yaşadım. yani 120 yıllık tecrübem var.
en çok bize soracaksınız. saksı değiliz biz!
elinizde çok sağlam bir kaynak var. siz sorun biz cevaplayalım. yaşım kırk ama ben üç hayat yaşadım. yani 120 yıllık tecrübem var.
en çok bize soracaksınız. saksı değiliz biz!
devamını gör...
john keats
ingiliz edebiyatının son paganı, biricik adonais'i.
percy shelley ile olan ahbaplığı herkesle bilinse de keats'i keats yapan şey kesinlikle ne bu, ne de shelley'nin kendisi için ölümünden sonra kaleme aldığı "adonais" namlı şiirdir. keats'i keats yapan şey, antik yunan döneminin yaşam tarzına, tanrılarına ve kadim bilgeliğine olan düşkünlüğü ile birlikte belki de bir akrep burcu erkeği olmasından sebep kaynaklanan derin tutkululuğudur. yirmi beş yaşında ölmüş olmasına rağmen ardında çok sayıda şiir bırakmış bu şiir efsanesi, en çok "ode"larıyla bilinir ki şiirleri arasında yer bulan "ode to melancholy" ve "to autumn" şairin karakteri hakkında ufak tefek ipuçlarını sunar bize.
ortalıkta deneysel ruhçuluktur, ezoterizmdir falandır filandır çok popüler bir şekilde boy göstermeden evvel "to psyche" isimli şiirini yazmış olan keats, pek çok şair gibi vehminin ona sunduğu kuvveti ve yeteneği, belki kendisi dahi farkında olmadan geleceği öncülemek ve onun tellallığını yapmak için kullanmıştır.
"bülbüle övgü"sü ve "bir yunan vazosuna övgü"sü şairin kişiliğinin estet ve geçmişe dönük yanlarını ortaya koyarken şair bu şiirlerin ikincisini "hakikat güzelliktir, güzellik ise hakikat" diye bitirerek sıradışı bir felsefeye temel olabilecek bir dizeyi ortaya atmış, belki de istemeden, kabala'nın tiphareth'ine göz kırpıvermiştir.
25 yaşında bu dünyadan tüberküloz hasebiyle göçüp gitmiştir.
kendisinin öldüğü yaşta, şiirini birkaç diğer şairle birlikte derinlemesine ele alan bir yüksek lisans tezi yazıyorum ben de.
percy shelley ile olan ahbaplığı herkesle bilinse de keats'i keats yapan şey kesinlikle ne bu, ne de shelley'nin kendisi için ölümünden sonra kaleme aldığı "adonais" namlı şiirdir. keats'i keats yapan şey, antik yunan döneminin yaşam tarzına, tanrılarına ve kadim bilgeliğine olan düşkünlüğü ile birlikte belki de bir akrep burcu erkeği olmasından sebep kaynaklanan derin tutkululuğudur. yirmi beş yaşında ölmüş olmasına rağmen ardında çok sayıda şiir bırakmış bu şiir efsanesi, en çok "ode"larıyla bilinir ki şiirleri arasında yer bulan "ode to melancholy" ve "to autumn" şairin karakteri hakkında ufak tefek ipuçlarını sunar bize.
ortalıkta deneysel ruhçuluktur, ezoterizmdir falandır filandır çok popüler bir şekilde boy göstermeden evvel "to psyche" isimli şiirini yazmış olan keats, pek çok şair gibi vehminin ona sunduğu kuvveti ve yeteneği, belki kendisi dahi farkında olmadan geleceği öncülemek ve onun tellallığını yapmak için kullanmıştır.
"bülbüle övgü"sü ve "bir yunan vazosuna övgü"sü şairin kişiliğinin estet ve geçmişe dönük yanlarını ortaya koyarken şair bu şiirlerin ikincisini "hakikat güzelliktir, güzellik ise hakikat" diye bitirerek sıradışı bir felsefeye temel olabilecek bir dizeyi ortaya atmış, belki de istemeden, kabala'nın tiphareth'ine göz kırpıvermiştir.
25 yaşında bu dünyadan tüberküloz hasebiyle göçüp gitmiştir.
kendisinin öldüğü yaşta, şiirini birkaç diğer şairle birlikte derinlemesine ele alan bir yüksek lisans tezi yazıyorum ben de.
devamını gör...
tanımadığı insana nickaltı giren tip
benimdir. bu sözlükte yazan kimseyi reelde tanımıyorum. ne yani şimdi gidip herkesle buluşup mu nickaltı gireyim?
devamını gör...
kalıplaşmış anne cümleleri
hey gidi hey. biz zamanında anamızın babamızın yanında ayaklarımızı bile uzatamazdık. siz malak gibi yayılıyorsunuz.
devamını gör...
türk insanının suratsız olması
her şeyi lütfen artık sekse , sevismeye bağlamayın artık yeter ya!
tanım: yurtdışı tectübesi olmamış bir yazar olması kuvvetle muhtemel. çünkü yurtdışına gitseydi tam tersi olduğunu görürdü. yurtdışındaki tüm insanlar acayip soğuk , soru sormaya bile çekinmiştim ben şahsen. türk insanı öyle mi? cebinde paran olmasın gir kebapçıya adam tüm malını mülkünü verir sana.
tanım: yurtdışı tectübesi olmamış bir yazar olması kuvvetle muhtemel. çünkü yurtdışına gitseydi tam tersi olduğunu görürdü. yurtdışındaki tüm insanlar acayip soğuk , soru sormaya bile çekinmiştim ben şahsen. türk insanı öyle mi? cebinde paran olmasın gir kebapçıya adam tüm malını mülkünü verir sana.
devamını gör...
dünyanın en çabuk biten şeyi
maaşım
devamını gör...
ön sövüşme
hasımların fiziksel temastan önce birbirlerini tarttığı süreç.
-kimsin lan sen. oğlum sen kimsin laaaan.
+adam ol adam.
-bak beni delirtmeee.
+delirsen kaç yazar ulan.
-kimsin lan sen. oğlum sen kimsin laaaan.
+adam ol adam.
-bak beni delirtmeee.
+delirsen kaç yazar ulan.
devamını gör...
sözlük kütüphanemiz açıldı
dkdmdnsns
devamını gör...
kızıl nelson'un her entrysini şikayet eden insan
zaman zaman gündeme getirilen 'eksi butonu ' geldiğinde ki umarım gelmez, buranın ne hale geleceğini kestirmek için oldukça güzel bir örnek.
ben senin siyasi fikrini beğenmedim , sen muhalifsin, sıradan bas eksiyi tüm tanımlara,
senin bu tanımında gençlere saldırı vardı, yaşlılara saldırı vardı, kadına saldırı erkeğe saldırı vs.vs.
'demokrasi cahil toplumlarda çok tehlikeli bir silaha dönüşebilir ' gibi çok beğendiğim bir söz var,
gerçekten bu sözü çok iyi analiz etmek gerek dediğim durum.
ben senin siyasi fikrini beğenmedim , sen muhalifsin, sıradan bas eksiyi tüm tanımlara,
senin bu tanımında gençlere saldırı vardı, yaşlılara saldırı vardı, kadına saldırı erkeğe saldırı vs.vs.
'demokrasi cahil toplumlarda çok tehlikeli bir silaha dönüşebilir ' gibi çok beğendiğim bir söz var,
gerçekten bu sözü çok iyi analiz etmek gerek dediğim durum.
devamını gör...
normal sözlük moderasyonu içerisindeki gerginlik
formata uygun girilen basliklara dokunulmuyor arkadaslar biliyorsunuz.
cumle halinde, soru sorarak, noktalama isareti kullanilarak vs. acilan basliklari mecburen duzenlemek zorundayiz.
birimizin gozunden kacani digerimiz halledebiliyor ve ortalik su an yangin yeri. bir sure bildirim olarak verecegimiz rahatsizlik icin ekibim adina hepinizden ozur diliyorum.
bilmeyenler icin: normal sözlük formatı ve kuralları
afiyet olsun.
cumle halinde, soru sorarak, noktalama isareti kullanilarak vs. acilan basliklari mecburen duzenlemek zorundayiz.
birimizin gozunden kacani digerimiz halledebiliyor ve ortalik su an yangin yeri. bir sure bildirim olarak verecegimiz rahatsizlik icin ekibim adina hepinizden ozur diliyorum.
bilmeyenler icin: normal sözlük formatı ve kuralları
afiyet olsun.
devamını gör...
sevgisiz büyümüş insan
hayata geriden başlarken etrafındaki mutluluklar ağır gelir hep böyle insanlara istese de kurtulamaz ki bundan.o da istemezdi böyle olmasını. ruhuna işlenmiş bir kir gibidir çıkması kolay mı sanki.
onlara bunu sunan boş ve gereksizlere yazıklar olsun.
onlara bunu sunan boş ve gereksizlere yazıklar olsun.
devamını gör...
ucemak
beğenilerini eksik etmeyen nickiyle uyumlu olarak uçan yazar arkadaş.
devamını gör...
ilgisiz sevgili
hepimiz insanız. ilgisizlik her şekilde karşıdakini yorar. ne sevgi kalır ne de bir şey.ilişki ile ilgili sorunlar varsa açıkça söyleyin, bu tavır hoş değil.
devamını gör...
9 ağustos 2021 devlet bahçeli'nin tyt ve ayt puanları talebi
şempanzeler için eğitim hakkı istiyoruz.
devamını gör...
the birds
aynı zamanda hitchcock'un filmi yaparken esinlendiği, daphne du maurier'in 1952 yılında yayımladığı bir öykü.
spoiler vermeden kısaca öyküden bahsedelim, artılarını ve eksilerini konusalım. şimdi öncelikle, öykü kuşların örgütlenerek, birbiriyle asla yan yana bulunmayacak bazı türlerle bir olup insanlığın üstüne saldırdığı, gökyüzündeki güneşi kapatacak kadar korkutucu bir hal alması ile başlıyor. bunu yaparken, asla yan yana gelemeyecek kuş türlerinden bir başlıyor ve bir anda kendinizi birçok kuş türünün günlük yaşantısı hakkında bilgi sahibi olmuş buluyorsunuz, daha da güzeli o zamanın radyo kültürünü de çok hoş bir biçimde önümüze sunuyor, zira sabah yediyi bekleyip radyodan haberleri dinlemeler mi dersiniz, her insanın "ne olup ne bitmiş yahu?!" diye her kısmıyla radyoların başında durmalar mı dersiniz, insanı gerçekten yazıldığı yıla getiriyor, yetiyor mu? yetmiyor, zira insanlar evlere kapanmış, sokağa çıkamayacak haldeyken bir anda yaklaşık 10 yıl öncesini düşünmemizi de sağlıyor.
10 yıl önce ne olmuştu, sahi? evet, 2.dünya savaşı... ve o zamanın hava saldırılarından korunma şekilleri, o günlerde radyoların nasıl yayın yaptığı, ne zorluklarla yaşandığına kadar insanı kendi içerisine çekiyor bu öykü.
öykünün güzel kısımları kadar zevk veren yerleri olduğu kadar eksik olan kısımları da bi hayli rahatsız edici, misal kitap oldukça yavaş başlayıp bir anda hızlanıp öyle keskin bir biçimde bitiyor ki, "acaba okuduğum kitap eksik mi benim?!" diye iç geçiriyorsunuz, zira kitap 66 sayfalık bir şey. daha kötü olan kısım ise hikayenin orta yerinde kesilmesi, yani öykü öyle bir anda bitiyor ki, "lan nolcak acaba, aaaaaaaaağ!" diye bağırabilirken bulabiliyorsunuz kendinizi, bu da ne yazık ki benden bir tık eksi not almasına sebep oldu.
spoiler vermeden kısaca öyküden bahsedelim, artılarını ve eksilerini konusalım. şimdi öncelikle, öykü kuşların örgütlenerek, birbiriyle asla yan yana bulunmayacak bazı türlerle bir olup insanlığın üstüne saldırdığı, gökyüzündeki güneşi kapatacak kadar korkutucu bir hal alması ile başlıyor. bunu yaparken, asla yan yana gelemeyecek kuş türlerinden bir başlıyor ve bir anda kendinizi birçok kuş türünün günlük yaşantısı hakkında bilgi sahibi olmuş buluyorsunuz, daha da güzeli o zamanın radyo kültürünü de çok hoş bir biçimde önümüze sunuyor, zira sabah yediyi bekleyip radyodan haberleri dinlemeler mi dersiniz, her insanın "ne olup ne bitmiş yahu?!" diye her kısmıyla radyoların başında durmalar mı dersiniz, insanı gerçekten yazıldığı yıla getiriyor, yetiyor mu? yetmiyor, zira insanlar evlere kapanmış, sokağa çıkamayacak haldeyken bir anda yaklaşık 10 yıl öncesini düşünmemizi de sağlıyor.
10 yıl önce ne olmuştu, sahi? evet, 2.dünya savaşı... ve o zamanın hava saldırılarından korunma şekilleri, o günlerde radyoların nasıl yayın yaptığı, ne zorluklarla yaşandığına kadar insanı kendi içerisine çekiyor bu öykü.
öykünün güzel kısımları kadar zevk veren yerleri olduğu kadar eksik olan kısımları da bi hayli rahatsız edici, misal kitap oldukça yavaş başlayıp bir anda hızlanıp öyle keskin bir biçimde bitiyor ki, "acaba okuduğum kitap eksik mi benim?!" diye iç geçiriyorsunuz, zira kitap 66 sayfalık bir şey. daha kötü olan kısım ise hikayenin orta yerinde kesilmesi, yani öykü öyle bir anda bitiyor ki, "lan nolcak acaba, aaaaaaaaağ!" diye bağırabilirken bulabiliyorsunuz kendinizi, bu da ne yazık ki benden bir tık eksi not almasına sebep oldu.
devamını gör...