tatminsiz insanlar
bu insan babaannem ve ben onu tatmin edeceğim diye kendimden çok şey verdim.
bir gün yemeği kendisi yaptı, yemek azıcık tuzlu olmuş ona göre bana dedi ki : "keşke yemeği sen yapsaydın, kendim yaptığım için kızamıyorum. sana kızardım en azından." bu nasıl bir kafa yapısı anlam veremiyorum ya.. gerçekten bu kadar memnuniyetsiz yaşamak çok zor. hem kendini hem de beni çok zora sokuyor.
dün dış kapıyı lavaboda olduğum için geç açtım, beni aramış ama lavaboda olduğum için haliyle duymadım, bugün de annemi arayıp : "kızını arıyorum açmıyor, rahatsız etmeyeyim sizi." demiş.. şok oldum.. ben aradım : "babaanne lavaboda telefonu nasıl açabilirim, daha sonra aradığında da babamla konuşuyordum." dedim bana dediği şey : "fazla konuşma, uzatma hadi bay bay." ay nasıl insanlara karşı sabrediyorum bir bilseniz. ağzımla kuş tutsam yaranamıyorum şaka gibi... ve işimin olduğunu bile bile bunu yapıyor
..
bir gün yemeği kendisi yaptı, yemek azıcık tuzlu olmuş ona göre bana dedi ki : "keşke yemeği sen yapsaydın, kendim yaptığım için kızamıyorum. sana kızardım en azından." bu nasıl bir kafa yapısı anlam veremiyorum ya.. gerçekten bu kadar memnuniyetsiz yaşamak çok zor. hem kendini hem de beni çok zora sokuyor.
dün dış kapıyı lavaboda olduğum için geç açtım, beni aramış ama lavaboda olduğum için haliyle duymadım, bugün de annemi arayıp : "kızını arıyorum açmıyor, rahatsız etmeyeyim sizi." demiş.. şok oldum.. ben aradım : "babaanne lavaboda telefonu nasıl açabilirim, daha sonra aradığında da babamla konuşuyordum." dedim bana dediği şey : "fazla konuşma, uzatma hadi bay bay." ay nasıl insanlara karşı sabrediyorum bir bilseniz. ağzımla kuş tutsam yaranamıyorum şaka gibi... ve işimin olduğunu bile bile bunu yapıyor
..
devamını gör...
normal sözlük’te aşk yaşamak
yazmaktan ibarettir. bazen yanılsamalar olur ancak gerçeğin er geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır. burası reklamdır, fragmandır.
devamını gör...
masa da masaymış ha
etkileyici bir (bkz: edip cansever) şiiri. sözleri de şöyle;
adam yaşama sevinci içinde
masaya anahtarlarını koydu
bakır kâseye çiçekleri koydu
sütünü yumurtasını koydu
pencereden gelen ışığı koydu
bisiklet sesini çıkrık sesini
ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
adam masaya
aklında olup bitenleri koydu
ne yapmak istiyordu hayatta
işte onu koydu
kimi seviyordu kimi sevmiyordu
adam masaya onları da koydu
üç kere üç dokuz ederdi
adam koydu masaya dokuzu
pencere yanındaydı gökyüzü yanında
uzandı masaya sonsuzu koydu
bir bira içmek istiyordu kaç gündür
masaya biranın dökülüşünü koydu
uykusunu koydu uyanıklığını koydu
tokluğunu açlığını koydu.
masa da masaymış ha
bana mısın demedi bu kadar yüke
bir iki sallandı durdu
adam ha babam koyuyordu.
adam yaşama sevinci içinde
masaya anahtarlarını koydu
bakır kâseye çiçekleri koydu
sütünü yumurtasını koydu
pencereden gelen ışığı koydu
bisiklet sesini çıkrık sesini
ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
adam masaya
aklında olup bitenleri koydu
ne yapmak istiyordu hayatta
işte onu koydu
kimi seviyordu kimi sevmiyordu
adam masaya onları da koydu
üç kere üç dokuz ederdi
adam koydu masaya dokuzu
pencere yanındaydı gökyüzü yanında
uzandı masaya sonsuzu koydu
bir bira içmek istiyordu kaç gündür
masaya biranın dökülüşünü koydu
uykusunu koydu uyanıklığını koydu
tokluğunu açlığını koydu.
masa da masaymış ha
bana mısın demedi bu kadar yüke
bir iki sallandı durdu
adam ha babam koyuyordu.
devamını gör...
normal sözlük'ün yan etkileri
bazılarında ego kaçağına neden oluyor. ben tek siz hepiniz ayrımcılığına kadar varıyor iş neredeyse. didak didak didaktörler, herrrrr şeyi ama herrrrrr şeyi ciddiye alanlar, arada bir standart sapmanın tadına baksalar bile bir ayar verme misyonunu omuzlarına alabiliyorlar. bi havalar, bi havalar filan...
devamını gör...
avrupalılar o kadar keşif ve buluş yaparken doğulular ne yapıyordu sorunsalı
o zamanlarda çok önemli ticaret yollarının kontrolü doğuda olduğu için pek umursamıyorlardı bence. o keşiflerin pek işe yaramayacağını, ipek ve baharat yolu gibi ticaret yollarının asla değerini kaybetmeyeceğini düşünüyorlardı.
devamını gör...
bir süre ara verip sözlüğe geri dönmek
soğumuş bir yemeği yemek gibidir. yemek zorunda olunduĝu gibi, yazar da, yazmak zorundadır. kürkçü dükkanıdır tilkinin son duraĝı. yani sözlük.
devamını gör...
kitap alıntıları
"insanı insan yapan, yüzüne güzellik katan ve onu sevdiren tek şey kalbinin temizliğidir. yoksa hepimiz aynıyız, etten ve kemikten oluşmuş bedenleriz."
(bkz: uğultulu tepeler (kitap))
(bkz: uğultulu tepeler (kitap))
devamını gör...
hayatında hiç yaşanmamış sayacağın gün
28 haziran 2017 o kara günün gecesidir.
ya da o günün hiç yaşanmaması adına,
21 nisan 2017 bazı insanlarla hiç tanışılmamalı hatta bazı insanlar hiç yaşamamalı.
ya da o günün hiç yaşanmaması adına,
21 nisan 2017 bazı insanlarla hiç tanışılmamalı hatta bazı insanlar hiç yaşamamalı.
devamını gör...
soğuk hali daha güzel olan yemekler
lahana sarması, mantı.
devamını gör...
ensest ilişki yaşama özgürlüğü
ne saçma salak şeyler.
devamını gör...
yazarların normal sözlük'ü keşfettiği yerler
girlwithsixpacktattooo adlı yazar sayesinde kendilerine çok teşekkür ederim.
devamını gör...
2000'lere damga vurmuş dillerden düşmeyen şarkılar
en hit olanı tarkan kuzu kuzu.
devamını gör...
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
devamını gör...
kelimeler şehri
bir alberto manguel kitabıdır.
kelimeler her şeyin özüdür aslında. insan tam olarak insan olmaya konuşmaya başladığı anda adım attı. kelimelerin gücü insanı diğer canlılardan ayırdı ve bir anlamda üstün kıldı. üstün ırk haline gelen insan bu gücü kötü yönde kullanmaya başlasa da bazı insanlar yine kelimleri kullanarak dünyayı korumak için uğraştı durdu. hala da aynen devam etmekte hikaye.
kutsal kitaplar önce söz vardı derken, oku derken aslında hep kelimelerin gücüne işaret eder. sözcükler kutsala ulaşmanın aracısıdır. hatta belki de kutsalın ta kendisidir. içimizde biriken her kelime bizi yavaş yavaş melekler katına çıkaracaktır. evet, uzun bir zaman alacak bu ama denemeye değer.
kelimeler sadece bir iyilik aracı değildir. bazen de kötülük için kullanılırlar ama özünde iyidir kelimeler. babil kulesi inşa edilirken tanrılar herkesin dilini değiştirip kulenin yapımını engellediğinde anlamalıydık aslında sözcüklerin muktedirleri ne kadar korkutabileceğini.
kelimeler birçok anlama gelir ve çok da güçlüdürler. onlardan bir şehir inşa eden kişi ebedi okur manguel ise o şehir insanlığın son sığınağı olabilir. ama kelimeler albayım bazı anlamlara gelmiyor.
kelimeler her şeyin özüdür aslında. insan tam olarak insan olmaya konuşmaya başladığı anda adım attı. kelimelerin gücü insanı diğer canlılardan ayırdı ve bir anlamda üstün kıldı. üstün ırk haline gelen insan bu gücü kötü yönde kullanmaya başlasa da bazı insanlar yine kelimleri kullanarak dünyayı korumak için uğraştı durdu. hala da aynen devam etmekte hikaye.
kutsal kitaplar önce söz vardı derken, oku derken aslında hep kelimelerin gücüne işaret eder. sözcükler kutsala ulaşmanın aracısıdır. hatta belki de kutsalın ta kendisidir. içimizde biriken her kelime bizi yavaş yavaş melekler katına çıkaracaktır. evet, uzun bir zaman alacak bu ama denemeye değer.
kelimeler sadece bir iyilik aracı değildir. bazen de kötülük için kullanılırlar ama özünde iyidir kelimeler. babil kulesi inşa edilirken tanrılar herkesin dilini değiştirip kulenin yapımını engellediğinde anlamalıydık aslında sözcüklerin muktedirleri ne kadar korkutabileceğini.
kelimeler birçok anlama gelir ve çok da güçlüdürler. onlardan bir şehir inşa eden kişi ebedi okur manguel ise o şehir insanlığın son sığınağı olabilir. ama kelimeler albayım bazı anlamlara gelmiyor.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu
mahlasıyla dikkatimi çeken, profiline girip tanımlarını okuyunca beğenip takibe aldığım yazar.
devamını gör...
yabani kedileri alıştırma yöntemleri
kedilerin de bizim gibi kendi karakterleri var. bazen ne yaparsanız yapın yabani olarak kalmaya devam edeceklerdir. tavsiye, oldukları halleriyle sevmektir.
devamını gör...
buzadam ötzi
günümüzden yaklaşık 30 yıl önce avusturya-italya sınırında alp dağları’nda yürüyüşe çıkan iki alman turist, son zirveye de çıktıktan sonra daha kestirme bir yerden dönmek isterler. buz halindeki bir dere yatağının erimekte olan kısmında siyah bir leke gözlerine takılır ve daha dikkatli baktıklarında ise bunun bir ceset olduğunu fark edip polise haber verirler. olay yerine gelen polisler, daha önce o bölgede bazen rastlanan ölmüş dağcılardan ya da 1. dünya savaşı’nda hayatını kaybetmiş askerlerden biri olduğunu düşünüp cesedi çıkartma işlemlerine başlarlar. avusturya polisinin cesedin önemini anlayamaması ve çıkartırken aceleci davranmış olması ötzi’nin kalça kemiğinde bozulmalara yol açar. ceset biraz araştırıldıktan sonra önemi hemen anlaşılır. bunun üzerine cesetin bulunduğu yer tam olarak ölçülür ve italya sınırının birkaç metre içerisinde olduğu anlaşılıp italya’ya teslim edilir. yapılan araştırmalar sonucunda 5300 yaşında olduğu anlaşılan ötzi, arkeoloji dünyasına damga vurur.
devamını gör...
istenmeyen tüye bunu açıkça söylemek
empati yoksunluğundan başka bir şey değil.
o istemez mi kafanın tepesinde, gözünün üstünde olsun. yanlış yerde çıkmış olmak onun suçu mu?
coğrafya kaderdir!
o istemez mi kafanın tepesinde, gözünün üstünde olsun. yanlış yerde çıkmış olmak onun suçu mu?
coğrafya kaderdir!
devamını gör...
hayatın boka sarmaya başladığı yaş
23-24 den sonrasıdır.
devamını gör...
