bir ari forman animasyon filmidir. en iyi yabanci film dalında oscara aday olan film, aynı dalda altın küre kazanmıştır. ve bunun dışında da onlarca ödül sahibidir.

savaşın neredeyse kimseye bir faydası olmamıştır bu zamana kadar. savaş sadece onu düzenleyip kenara çekilenlere fayda getirebilir ki bu fayda da uzun vadeli olmayacaktır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
savaşta ölen de öldüren de mağluptur. her ne nedenle olursa olsun savaşı düzgün bir mantıksal düzleme oturtmak mümkün değil. ölenler öldükleri ile kalırken yakınları paramparça olur. ya savaşıp sağ kalanlar?

savaş sonrası sendrom hala o kadar yaygın ki dünyada her savaştan sonra psikolojin sorunlar yaşayan eski askerler topluma karışıp hayatta kalmaya çalışıyor ve birçoğu bunu başaramıyor. ya katil oluyorlar ya da kendi kendilerinin maktulü.

filmde ortadoğu’da bitmeyen savaşlardan birinden çıkmış bir yönetmen ( ari forman) arkadaşı ile sohbet ederken arkadaşının sürekli aynı rüyayı gördüğünü öğrenir. bunun lübnan’da birlikte yaşadıkları savaşla bir ilişkisi olabileceğini düşünür ancak yönetmen hiçbir şey hatırlamamaktadır o günlerle ilgili. bir savunma mekanizması olarak hafızası o dönemi silmiştir. bunun üzerine yönetmen eski arkadaşlarını arayıp bulur ve onlardan dinledikleri ile hafızasını yeniden inşa eder.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
hatırladıklarını öğrenmek istiyorsanız da bu valsi bashir’e lütfetmeniz gerekir.
devamını gör...

bana göre başarı, insanın yapmak ve başarmak istediği güzel bir şeyi yapabilmesi , ulaşmak istediği güzel bir hedefe varabilmesidir. istedigi hedefe ulaşabilen insan, elde ettiği netice sonunda huzur ve mutluluk duyabiliyorsa bu durum başarıya ulaşmak sayılır. kimi insanlar başarıyı, büyük bir makama yükselmek, çok para kazanmak, unvan ve şöhret elde etmek zannederler. para, mal, şöhret ve makamlar gelip geçicidir. bunlara ulaşmayı en büyük hedef kabul edenler, hedeflerine ulaştıkları zaman mutlu olmadıklarını görecekler ve hayal kırıklığına uğrayacaklardır. önemli işler başarmak için elbette bunlara ihtiyacımız var. ama bunlar amaç değil, araçtır." parayı sevenin hiç bir zaman yeteri kadar parası olmaz. " başarı , sık sık gülmek ve çok sevmektir.dürüst eleştirmenlerin onayını almak, sahte dostların arkadan vurmalarına dayanmaktadır. tek bir kişi bile olsa, birini sizin varlığınızdan ötürü daha rahat nefes aldığını bilmektir. işte bu başarılı olmaktır bence.
devamını gör...

belki çoğu zaman, belki zaman zaman, aklını kurcalar insanın.

nedir eksik olan?

nedir mutlu olmanı sağlayacak olan, nedir korkmamanı sağlayacak olan, gözlerini açmanı sağlayacak olan, nedir gülümsemeni, güvenmeni, gitmeni, sevmeni, kalmanı, konuşmanı, barışmanı, susmanı, dik durmanı, uyumanı, yaşamanı sağlayacak olan?

nedir eksik olan?

makinist ile son istasyon radyo yayınında kullanılacak başlıktır.
cumartesi saat 00:00 da sözlük radyosunda. radyo.kafasozluk.com/
devamını gör...

''şeker eriği perisinin dansı'' anlamına gelen, fındıkkıran (the nutcracker) bale gösterisine ait solo danslardan biridir. amerikalı ünlü koreograf george balanchine'in imzasıyla 1950'lerde sahnelenen versiyonu,hem fındıkkıran balesi hem de şeker eriği perisinin dansı'nı sahip oldukları sihrin ötesine taşımıştır.
dansın tamamı olmasa da gösteriden kısa bir kesiti şöyle bırakayım;
devamını gör...

buradan
devamını gör...

zaman
devamını gör...

üst edit: okuduğu bölüm sinema ile ilgili olmayı bırak yanından bile geçmeyen ve sadece film izleyecek boş zamanı olan -kısaca hayatsız- biri tarafından hazırlandığı için asla ama asla içindeki 200 filmin her birinin iyi olduğu kesin olmayan bir liste bırakıyorum buraya. muhtemelen 30 tanesi hariç -onları yazmazsam içimde kalırdı diye yazdım- herkesin kesin izlediği filmleri koymamaya özen gösterdim çünkü hem radyo yayını için faydam dokunsun hem de izleyecek film bulamayanlar için yardımcı olur. liste tamamen karmaşık her türden film var yani konusuna veya türüne bakmadan film açıp ya ben ailemle izleyecektim porno çıktı bu diyerek başımın etini yiyen olursa bozuşuruz, bu liste ken park filmi ile başlıyor arkadaşlar...

ben ken park önerebilirim ama siz onu bu şartlar altında inceleyebilir misiniz bilemiyorum.* o yüzden onun yerine belki equilibrium, santa sangre, spalovac mrtvol, the last seduction, la historia oficial, god on trial olabilir. 60'lara gidelim dersek le trou tadından yenmez. az bilinen bir şaheser olan un condamne a mort s'est echappe ou le vent souffle ou il veut olabilir. he was a quiet man, get out veya 70'lere gidersek vanishing point olabilir. nolan'ın following filmi bana kalırsa izlenmeden ölünmemesi gereken listesine elinin tersi ile geçirip gider öyle güzel. ghostdog: the way of the samurai ve tarantino'nun jackie brown filmi de listenin başını bence garanti çekerdi. the class yine rahat girer gibi listeye. romeo is bleeding için kararsızım. citizen kane, zodiac, the turin horse olabilir. bu listeye donnie darko eklersem lost highway eklemediğim için utanmam gerekir onu da sıkıştırıyorum araya bir yere. good bye lenin, in bruges, high noon, the magnificent seven hatta direkt shichinin no samurai. butch cassidy and the sundance kid, chinatown ve normalde listeye sondan başlasam bile eklemezsem içimde kalacak olan goodfellas.

not: asla film zevki olduğunu iddia etmeyen biri tarafından acele ile karalanmış bir listedir ciddiye alınması önerilmez. sevdiğim çoğu filmi zaten yazacaklarını bildiğimden eklemiyorum yoksa bu liste quentin tarantino, david fincher, béla tarr ve stanley kubrick filmografisine dönerdi.* kubrick demişken paths of glory ve full metal jacket ekleyeyim kenara köşeye eğer unutulursa diye. 70'lerde çekilmiş catch-22 fena olmaz ama kitabı okumayanlar için film zaten koca bir karmaşa o öyle çok düşülmesi önerilen bir bataklık değil. un condamne a mort s'est echappe ou le vent souffle ou il veut önerip cool hand luke yazmamak yine büyük ayıp onu da ekleyeyim. hatta aslında escape from alcatraz da olabilir. don siegel filmlerinden söz açılmışken şuraya hell ıs for heroes gibi bir şaheseri de bırakıyorum. daha fazla paul newman görmek isteyen bünyeler için the long, hot summer, the verdict ve the hustler kesinlikle izlenmesi gereken listesinde.

ben burayı aklıma geldikçe güncellerim.

edit: çöplük gibi olan film arşivimi açtım sevgili yazarlar hepimize geçmiş olsun dileklerimle. neo-noir, hapishaneden kaçış, dram, komedi, mahkeme filmi, western, spaghetti western, bilim kurgu vs. demeden karmakarışık bir liste, ben bu listeyi 11 yıldır zahmet edip bir kere türüne göre düzenlemedim şimdi de düzenleyebilecek potansiyeli kendimde görmeyerek başlıyorum.*

annie hall, sin city, barry lyndon ve raging bull ile açılışı yapıyorum. before the devil knows you’re dead ve drugstore cowboy yine listenin ortalarında bence kendine güzel bir yer edinir. the color of money, devil's advocate, watchmen, trainspotting, the life of david gale, kynodontas, the magnificent ambersons hatta belki the lobster bile zorlasa neden olmasın. hiç seven, fight club veya taxi driver yazmama gerek yok hepimiz izledik teşekkürler. lotr -allah belanı versin peter jackson- veya harry potter hakkında da tek kelime etmek istemiyorum veya godfather ya da interstellar hakkında da ama klişeler klişesi bile olsa a clockwork orange bu listede olmayı bence hak ediyor. memento, 12 angry men ve repulsion yazmamış olabilirim önceden yazdıysam iki kere izlemekten zarar çıkmaz. sleepers, rope, north by northwest, the birth of a nation, rashomon, to kill a mockingbird yine klişenin dibini sıyırarak eklediğim filmlerden. sigaramı bitirir devam ederim ben listeye birazdan.*

edit2: stalker ve los cronocrimenes ile devam edelim hatta andrey tarkovski demişken the killers yine gölgede kalmış efsanelerdendir, izlemeden ölürseniz gözünüz arkada kalır muhtemelen. voyage in time yine bence listenin sonlarında pastanın üzerindeki çilek gibi duracak bir film. o kadar tarantino dedik, kan dedik, komedi unsuru yüksek vahşet dedik ama gidip reservoir dogs ekleyeceğim çünkü neden olmasın. primal fear, the judge hatta belki de listenin en şahane filmi olmaya aday the thirteenth floor yine yazmasam delirecektim tadında ufak bir ekleme. reversal of fortune, cache, road to perdiction, higher learning, american history x, jubei ninpucho, this is england belki bilindik ama yazılmazlar diye kıyamayıp ekliyorum. in cold blood, being john malkovich, le chat du rabbin, trumbo, the hateful eight, murder in the first, the aviator, le professionnel şimdilik ekleyeceklerimden. çok yoruldum sözlük, üşenmezsem sonra yine güncellerim.

edit3: presume coupable, persona, the last temptation of christ, otherlife, bad lieutenant, the rainmaker, pitch black, the endless, the holy mountain, frequency, the butterfly effect, mr. nobody olabilir. yani bu listeye girmez ama fena film olmadığı için belki looper. mulholland dr., lethal weapon, eyes wide shut, total recall, minority report, psycho, beetlejuice, manhunter, whiplash, the fly, scott pilgrim vs. the world, level 16, amour diyerek listeyi geçici bir süre burada noktalıyorum. üşenmezsem gece yazarım devamını, yani umarım yazarım.

edit4: knights of the south bronx ile devam edeyim hatta sevimli bir satranç filminden sonra "senin satranç oyununda yaşıyordum ama sen kuralları değiştirip duruyordun" tadında güzel bir dram filmi the broken circle breakdown iliştireyim şuraya. allahın belası felix van groeningen -bana sağlam bir psikoloji borçlusun belçikalı- filmlerinden devam edersek de helaasheid der dingen yine ağlanacak halinize gülmeye zorluyorlar beni tadında bir film. satranç dedik, film falan dedik, izlemeden ölmeyin dedik o yüzden the luzhin defence ve bobby fischer against the world hadi hatta belki bir parça da pawn sacrifice ve searching for bobby fischer olur. gegen die wand, seven pounds, pandoranın kutusu veya insanı televizyonun içine çekip suratını dağıtan incendies yine oldukça güzeldir. yine yazmasaydım delirecektim temalı bir film olarak django unchained.

tarantino batağına girdiğimde çıkamadığım için adamın filmografisini yazayım da şuraya kurtulayım.* buradan sonrası tamamen tarantino batağı, ben uyarayım da sonra ne boş yaptın demesinler. tarantino filmlerini iki bölüme ayırabiliriz aslında;
realer than real ve movie movie veya diğer adıyla movie in movie. aslında elmore leonard universe, shaft un. falan da var ama çok kafa karıştırmasın. bunları ikiye ayırıyorum çünkü gerçeklikten biraz daha uzak, komedi unsuru yüksek vahşet filmlerini sevenlerle daha gerçekçi filmleri seven insanlar var ve tarantino'nun istisnasız her filmi ölmeden önce izlenilecekler listesine gandalfgiller torpili ile altın yıldızlı olarak gireceği için olur da işsizin biri buraya kadar okumuşsa diye kolaylık sağlamak istiyorum. hızlıca realer than real ve movie movie nedir onu da açıklamam gerekirse eğer ikisi de kendine ait evrenler ama movie movie daha çok realer than real evreninde yani tarantino gerçekliğinde sinemada izlenen filmler gibiler. yani nasıl biz gidip sinemada film izliyorsak realer than real evreninde geçen filmdeki bir karakter de aynı şekilde movie movie evreninde geçen bir filmi gidip sinemada izleyebiliyor.

not: listede sadece yönetmenliğini tarantino'nun yaptığı filmler değil senaryosunu yazdığı filmler de var.

realer than real: once upon a time in hollywood, true romance, pulp fiction, inglorious basterds, django unchained, reservoir dogs natural born killers. not: django biraz muğlak ama shaft evreni ile bağlantısı var diye onu da eklemek gerek bence.

movie movie: from dusk till dawn i-ii-iii, kill bill vol1-vol2, death proof, the hateful eight.

hatta tarantino/ rodriquez evrenini de buraya iliştireyim, her film izlemeden ölünmemesi gereken listesinde. neden çünkü ben seviyorum ve bu benim listem.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kaldığımız yerden devam edelim. nightcrawler, apocalypto, the children of huang shi, sliding doors, les misérables, blinkende lygter, nineteen eighty four, le battement dailes du papillon, 13 tzameti, airlift, nun va goldoon, el cuerpo, awake, blood simple., everything is illuminated, the darwin awards, a shot at glory listenin sonlarında belki biraz zorlarsak ortalarında kendine yer bulabilir. coherence yazmadıysam şimdiye kadar ayıp bana. hamlet liikemaailmassa ile şimdilik ufak bir su molası veriyorum, ben de insanım sözlük. üstelik üşengeç bir insan.

edit5: ariel ve legends of the fall ile başlayalım. aslında teen slasher batağına da düşebilirdik ama onu da sevmeyeni tam sevmiyor boşuna küfür yemeye gerek yok tanımadığımız insanlardan. mandariinid, the raid 2 berandal, voskne mennesker, the treasure of silver lake, yojimbo, a nightmare on elm street*, drag me to hell, cidade de deus, deutschstunde, carrie, secret window, sweeney todd: the demon barber of fleet street, sleepy hollow, ocean's eleven, scarface, ocean's twelve, 12 years a slave hatta aslında ismi bile psikolojik olarak çökmeme sebep olan a river runs through it bile olur ya. the evil dead, l'instinct de mort, germinal, dirty harry, in the line of fire, salmer fra kjøkkenet, the conjuring olabilir. beni 30'lu yılların sonuna gönderin diyen sıkıntılı arkadaşlarımız için metropolis ekliyorum buraya hatta hazır siberpunk demişken ex machina, westworld*, strange days, existenz, johnny mnemonic, a.ı. artificial ıntelligence falan da ekleyelim çünkü neden olmasın. wazir, a nyomozo, rosemary's baby, mad max beyond thunderdome, vozvrashcheniye, 12*, trilogia i to livadi pou dakryzei, insomnia, hereditary, les invasions barbares, 11 14, being ron jeremy, ultimo metro. pred dozhdot, la migliore offerta ve x-men serisinin tamamı.*
devamını gör...

fiyatına bakmadan her çeşit extra kahvaltılıktan satın almak.
devamını gör...

olmayan gerçekliktir.
girmişiz şuraya iki gündem takip edip iki bi’ şey öğrenelim diye, adam gelmiş aptal saptal, mesnetsiz, zır gerzek yazıyor. bir tık vasıtasıyla akıl sağlığımı koruyabilme şansım varken bunu neden değerlendirmeyeyim? adamın istediğini söyleme özgürlüğü varsa benim de onu dinlememe, okumama, yok sayma özgürlüğüm var. asıl faşistlik “hayır bunu görmek zorundasın” dayatmasıdır.

edit: henüz kimseyi engellememişim bu arada.
devamını gör...

(bkz: çoğu insanın “mış” gibi yapması)
devamını gör...

ara ara yaptığım aktivitedir.

geç kalmışlık hissi geldiği zaman yaparım ama.
devamını gör...

troll'ü besleme.
dikkat troll.
troll beyanıdır, dikkate almayınız.
gibi anlamlar içeren söz öbeği.
devamını gör...

evden birlikte çıkarken gitmeden birdenbire babamla uğraşmak istedim* aklıma bir şey gelmeyince her zaman yaptığım o iğrenç espriyi yapayım dedim; dışarı çıktık, babam tam kapıyı kilitlerken;

+ ya baba ben aklımı sanırım içerde unuttum*
-hayır oğlum içerde yok ben baktım.

bir başka gün, bu sefer dükkandan çıkarken yine aynı dürtü, aynı uğraşma isteğiyle babam tam kapıyı kilitlerken tekrar aynı espriyi yaptım*

+ baba dur bi aklım içerde kaldı.
-boşver oğlum, zaten kullanmıyorsun.*
devamını gör...

ismini veremeyeceğim birtakım kimyasal maddeler üretiyorum. yalnızca üretim değil satıştan da sorumluyum.
devamını gör...

"ben erkeğim sen kadınsın alırım seni ayağımın altına" tarzında iğrenç ve aşağılayıcı bir tavra sahip olmaları.

bunun bir de trafikte insan gibi konuşmak yerine "sen git baban/kocan gelsin bacım" diyen öküz versiyonları var.
devamını gör...

aşçıydım emekli olmadan önce.
loser falan da değilim. dul olduğum doğrudur.
evde de haliyle yemek yapmak gerekiyor.
boş durup da ruh hastası olmamak için.
devamını gör...

kronolojik sıraya göre dostoyevski kitapları:
1-insanciklar(1846)
2-öteki(1846)
3-ev sahibesi(1847)
4-beyaz geceler(1848)
5-netoçka nezvanova(1849)
6-stepançikova köyü(1859)
7-ezilenler(1861)
8-ölüler evinden anılar(1862)
9-yeraltından notlar(1864)
10-suç ve ceza(1866)
11-kumarbaz(1867)
12-budala(1869)
13-ecinniler(1872)
14-bir yazarın günlüğü (1873)
15-delikanlı(1875)
16-karamazov kardeşler(1881)
devamını gör...

hangi değer, değer mi veriyormuş, dedirten durumdur. kadını ikinci sınıf yapıyor her zaman.
devamını gör...

telefonda yüksek sesle konuşan tıynetsiz herifler. en çok onlara sinir oluyorum. ben senin emice oğlun ile akşam kaç bira içtiğini bilmek zorunda mıyım ya. ne yapacağım bu gereksiz bilgiyi ben.
devamını gör...

insanlar birbirine teşekkür babında bir şeyler yazıyor.
kimsenin kimseye yaranmak için bir sebebi yok.
tanımlarını beğendiğim herkesin nickaltında kendime bir yer açmaya çalışıyorum.
yer verenlere çok teşekkür ediyorum haliyle.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim