türk edebiyatını ve türk dilini öğreten kişilerdir. bazıları edebiyat sanatının, dilin inceliklerini öğretip; onları oldukça sevdirir.

aynı zamanda hayatıma yön veren iki kadının branşıdır. biri harika bir öğretmen olduğu için diğeri de çok kötü bir öğretici olduğu için. birinin yaptıklarını kendime örnek alırken bir diğerinin davranışlarına yaklaştığım anda pusulamın şaştığını anlarım. hemen yönümü değiştirme ihtiyacı duyarım.
yıllar yılı ne zaman ruhum biraz sıkılsa rüyalarıma girer kadın. tahtaya çıkartıp ezbere şiir okuturdu. şiirin ortasında durdurup başka bir konudan konuşur konuşur, birden "hadi devam et." derdi. o anda panik halinde içimizden şiiri tekrar edip dururduk çünkü bilirdik ki kaldığın yerden devam edemezsen bir günde duyulma ihtimali olan bütün hakaretleri edecektir. sonra ben o sandalyeye geçince hiç ezberden şiir okutmadım. çünkü çocuklarıma endişe etmeleri gerekenin şiiri ezberden okumak değil de hakkını vererek okumak olduğunu, öğretmeyi amaçladım.
devamını gör...

bu toprakların yetiştirdiği en büyük devrimcidir kendisi. tkp/ml'nin kurucusu ve genç yaşına rağmen bir çok yayın çıkarmış bir aydın gençtir. 25 yaşında diyarbakır cezaevinde devlet tarafından öldürülmüştür.
devamını gör...

devamını gör...

malum zatın yol arkadaşı, eski istanbul belediye başkanı. kendisi şu anda covid yüzünden yoğun bakımda.
bu zat aynı zamanda saray muhallebicisi ve sütiş’in sahiplerindendir. başkanlığı döneminde çengelköy’deki devlet malı abdullah ağa yalısını türlü katakulli ile, zimmetine geçirerek ,tapuyu cebe indirmiş ve sütiş şubesi yapmıştır , bununla da yetinmeyerek , yalının ön tarafına beton dökerek denizi doldurtmuştur. şahsım ile aralarının açılmasına neden olan bu eylemi sonrasında da “emekli “edilmiştir. sırf bu aç gözlülüğü ve güzel istanbul’a , boğaza yaptıkları nedeniyle asla affetmeyeceğim, hakkımı da helal etmeyeceğim kişidir.
devamını gör...

herkes birbirinin kuyusunu kazar olmuş. tanıdık tanımadık fark etmeksizin. işi düşmese, bir daha hayatında hiç görmeyecek olsa bile. insanlar önüne gelenin ayağını kaydırmaya çalışıyor. kalpleri kapkara gözlerini kan bürümüş adeta. dün ve bugün gelişen olaylarla bunu daha da iyi anladım.

dün bir doktor tanıdığımızın referansıyla iş görüşmesine gittim. kadın önce "kendini tanımla" gibi klasik sorularla başladı. sonra bana özel hastane ve devlet hastanesi hakkında düşüncelerimi sordu. ben ikisinin de artı ve eksi yanlarını söyledim, tercih belirtmedim. birini yüceltmedim ya da yermedim. sonra kadın beni azarlamaya başladı. sanki cennette hasta bakım hizmetleri verdiklerini, çalışanların ise huri olduğunu ima eden bin tane cümle söyledi. ama üslubunu, ses tonunu davranışlarını bir görseydiniz. "allah belanı versin, ne dedin sen?" bu kadına derdiniz. en son kapanış azarlamasını "iyi araştır da gel" diye bitirdi. gözlerim doldu ve sadece "doğrudur" diyebildim. yemin ederim ne karşılık verdim ne de saygısız davrandım. sonra çıktım arkadaşım bekliyordu "nasıldı?" dedi "azarladı yolladı olmaz bence" dedim. konuyu kapattık.

bugün referans olan doktor aradı. söylemediğim bir sürü cümle söylemiş kadın ona. beni kötülemiş, böylesini karşıma çıkarttın demeye getirmiş. sınava hazırlanıyormuş vs gibi olmayan şeyleri de abartarak eklemiş. kadın bunları tuhaf karşılayıp sordu. "söyledin mi?" dedi hayır dedim. "dürüst olmayacaktın, yalan söyleyecektin işe alınırdın" dedi. şaka gibi değil mi?

madem beni beğenmedin ya da işe almak istemedin kestirip atsana. anlaşamadık de, ısınamadım de demi. neden beni başkasına kötüledin ki? neden beni üzdün? bir daha karşılaşmayacak biri için yalan söyledin? amacı neydi inanın çözemedim..

sonra bana umut et, üzülme hallolur gibi cümleler kuruyorlar. en kötüsü de "alış bunlara" oluyor. neden alışıyorum? neden kötü olmalarına ya da kötü olmak zorunda kalmaya mecburum bırakılıyorum?
devamını gör...

bir seferinde yaklaşık 10 dk bekledikten sonra hattı açtılar ama konuşmadılar. ben de alo alo sesim geliyor mu gibi sorular sordum ama cevap gelmeyince herhalde bi sorun oldu dedim. tam kapatacakken bi patırtı geldi. kulaklığın düşme sesi gibi bir şey. o an o kadar sinirlendim ki temsilcie ana avrat sövdüm. küfürlerim bitti ve bi sessizlik oluştu. lan cevap vermiyorsan kapatıyorum dedim dememle kapatması bir oldu. manyak mıdır nedir... bu da böyle bir anım
devamını gör...

aslında bir ben sevdim seni

aslında hiç kimse sevmedi
bir ben sevdim seni
severmiş gibi değil
kana kana sevdim seni
tıka basa sevdim
dolu dolu sevdim

aslında kimse sevmedi seni
sevmekten çekindi
oysa ben
yana yana sevdim seni
bile bile sevdim
aklımdan zorun var gibi
aklıma silah dayanmışçasına
mecburmuş gibi
ve başka çarem yokmuşçasına
bir ben sevdim seni

aslında bir sen sevmedin beni
herkesi sevdiğin gibi


can yücel çok güzel şiirleri ve sözleriyle hep benim aklımda yer etmiş bir şairdir. ama şimdi bu güzel şiirin yanında bir de söz eklemesem olmaz.
"öyle içten ki yüreğimin en derinindeki yerin; çıkarı yok, çıkası yok, çıkarasım yok."

bir de şu var:
"kalp dediğin atıyor zaten marifet ritmi değiştirebilende"

konu can yücel olunca daha paylaşacak neler var neler ama şimdilik bu kadar yeter. yoksa çok uzar bu liste*.
devamını gör...

"devletin dini adalettir"

not: dinin arapça kelime manası "yol" anlamına da gelmektedir.
devamını gör...

nerden geldim of, yolculuk nereye?
devamını gör...

bırak git demek.. ne acıdır ki hala ona ihtiyaç duymak..
devamını gör...

iskenderiye ve asvan arasındaki uzaklığı ve onların enlemdeki uzaklıklarını (öğle vakti elde edilmiş değerler) kullanarak 320 km'den daha az bir hata ile dünyanın çevre uzunluğunu hesaplamıştır.
devamını gör...

iş basvurusu konusunu bilemeyeceğim ama bazı kitapların ilk sayfasinda yazar özgeçmişi oluyor ya hani. işte orda "ilkokulu 3. sinifa kadar kayseri'de okudu. 4. ve 5. sınıfı malatya'da tamamladı. ortaokulu yatılı olarak bursa'da okudu. lise'yi sinop anadolu öğretmen lisesinden 3. olarak bitirdi."
gibi başlayan ve "yazar bilmem kaç yılında evlenmiş, ali ,veli, ayşe isminde üç çocuğu bulunmaktadır."
diye sona eren gbt soruşturması tadında ozgecmisler oluyor. ben onlara çok gülüyorum sözlük. kimsenin umrunda bile olmayan ve kitabın içeriğine hiç bir katkisi bulunmayan bu beyhude bilgi yazılarak ne amaçlanıyor hiç bilmiyorum.

bunun tam tersi bir örnek olarak ise
iletişim yayınlarının yazarlarına özgeçmiş olarak;"adanademirspor taraftarıdır, kedileri sever, bahçesinde ortanca besler"
minvalinde sade suya tirit, "bak ne kadar da doğal ve içten bir yayineviyiz. yazarlarımız da sizin bizim gibi insanlar."
mesajlı ozgecmisleri de gençlik çağlarimda çok afilli gelirken şimdi okuyunca yaşlı mahalle delikanlıları gibi elimdeki tesbihi sallayıp;
"değişik misiniz oğlum siz?" diye tepki vermeme sebep oluyor.

bir "ne zaman gitti tren bugün hangi boş işler için kafa yordu?" programının daha sonuna geldik. iyi geceler sözlük.
devamını gör...

şahsına münhasır, iletişim konusunda gayet pozitif, anladığım kadarıyla da espritüel yazar.
devamını gör...

ilk güne özel progressive rock ağırlıklı olması, aslında bizlere melih bulu'yu anlama fırsatı verecektir.*
umarım uzun soluklu bir program olur ve bizler özgün müzikleri ve nina simon playlistlerini dinleme şansına erişiriz.
devamını gör...

şiirin yazılma nedeniyle ilgili iki ihtimalden söz edilmekte:

1) babasının sevdiği kadınla evlenmesine izin vermemesi sonrasında bu şiiri kaleme aldığı iddia edilir.

2) babasının, cemal süreya'nın istemediği, onaylamadığı bir kadınla evlenmesi sonucunda yazıldığı söylenir.

babasını şiirinde öldürmüştür cemal süreya, babası ise bu şiir yazıldıktan yıllar sonra göçmüştür.
devamını gör...

aklımdan çıkmıyor...aklım çıkıyor ama o çıkmıyor.(oğuz atay)
devamını gör...

göz temasından kaçınması, sesini yükseltmesi, sürekli bir savunma halinde olması, eleştiriyi kabul etmemesi vb
devamını gör...

ibn haldun'a göre; deniz kenarında ya da denize yakın yerlerde yaşayan insanlar daha rahat, neşeli, kültürel etkileşime daha açık iken; denizden uzak, iç kesimlerde yaşayan insanlar ise daha muhafazakar, içine kapalı, tedbirli olur. bunun sebebini de denize ve iklime bağlar.
devamını gör...

ekstensör kasların tendonlarının aşırı gerilmesi veya epicondylus lateralis(dirseğin dış tarafı) patolojisine bağlı oluşan rahatsızlıktır.
dirsek dış tarafında şiddetli ağrı ile karakterizedir.
daha çok tenis oynayan kişilerde görüldüğü için bu adı almıştır.
devamını gör...

aşk... bitti. soldu şiir.
büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden

daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım
ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde
aşk yalnız bir operadır, biliyordum.
m. mungan
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim