efsane gerçek zamanlı strateji oyunudur. oyunda, terran, zerg ve protos olmak üzere üç ırk bulunur. oyun, galaksinin başka bir yerinde, koprulu sektör olarak isimlendirilen bir yerde geçmektedir.

terranlar, insan benzeri bir ırktır. bu ırk, emperyalist monarşik bir yönetimdedir. robotize ve mekanize askeri birlikleri bulunmaktadır. büyük uzay gemilerine sahiptirler. ayrıca, nükleer silah kullanabilen tek ırktır. güçleri, bilimsel ve teknolojik silahlara dayanır.

zergler, xel'naga denilen bir başka üstün ırkın tasarladığı böcek benzeri kabuklu, pençeli bir ırktır. bu ırk kendi evriminin kontrolünü ele geçirmiştir. teknolojik silahlara sahip olmaktan çok, evrimsel süreçlerle kendilerini mutasyona uğratıp farklı biyolojik silahlarla donatılmış canlılara dönüşebilmektedirler. zergler bireysel hareket edememektedirler. overmind denilen bir büyük beyin, overlord denilen büyük antenlere sahip canlılar ile tüm zergleri kontrol etmektedir.

protoslar ise kadim bir uzaylı ırktır. bu ırk telepatik yollarla haberleşme yetenekleri geliştirmiştir. görünmezlik teknolojileri ve enerji kalkanları bulunmaktadır. boyutlar arası seyahat yapabilmektedirler. ağız ve kulakları yoktur. psişik güçleri sayesinde düşmanlarını yok edebilmektedirler. çok teknolojik silahlara ve uzay gemilerine sahiptirler. bu ırkın xel'naga denilen üstün ırk ile bir ilişkişi bulunmaktadır.

olaylar terranların ilk olarak zergler ve sonrasında protoslarla karşılaşması ile gelişir.

diğer iki ırktan habersiz olan terranlar birden bire kendilerini büyük bir savaşın içinde bulurlar.
devamını gör...

çocuksu hareketleri bırakmayacağım.
devamını gör...

buralar yalan, uzak bir de
bir arasan, bu kalp delirir
umutsuz olmaz aşksız yaşanmaz
kuşku duyanlar ve yanmadan sönenler
küçük bir yoldayım en başındayım
kendi kendimle hep sıfırdayım
senin dağların benim yollarım
o sen olsaydın
benim yanımda
sağımda solumda ufkumda
senin yanında
yazında kışında tüm baharlarında
oralar nasıl? uzak tabii
gel desem? diyemem peki
umutsuz olmaz aşksız yaşanmaz
kuşku duyanlar ve yanmadan sönenler
küçük bir yoldayım en başındayım
kendi kendimle hep sıfırdayım
senin dağların benim yollarım
o sen olsaydın
benim yanımda
sağımda solumda ufkumda
senin yanında
yazında kışında tüm baharlarında
küçük bir yolda çarpışsak senle
vazgeçsem olmaz ki
bu sel durulmaz ki böyle
küçük bir yoldayım en başındayım
kendi kendimle hep sıfırdayım
senin dağların benim yollarım
o sen olsaydın
benim yanımda
sağımda solumda ufkumda
senin yanında
yazında kışında tüm baharlarında
küçük bir yoldayım
küçük bir yoldayım
bir yoldayım

hadise - küçük bir yol

çalmak için tıkla
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

20'li yaşlardaki insanların çok büyük olduklarını, çok da büyük işler başardıklarını sanıyordum. 20'li yaşların sonuna geldik hiç de büyük değilmişsiniz. ya da benim yazılımda bir hata oldu, bilemiyorum altan.
devamını gör...

lise yıllarımda bir bilim yarışmasına başvurmuştum. bilgisayarımız olmadığı için bir öğretmenimizin bilgisayarında paintte projeyi çizip yollamıştım. tabi öncesinde bir sürü ansiklopedi, bilim teknik dergisi, kütüphane araştırmaları neyse efendim zor da olsa bitirip yolladım nihayetinde. heyecanla sonucu beklemeye başladık. bütün okulca. hatta okul müdürümüz çok duygulanmıştı. küçük bir ilçenin sağlık meslek lisesinden bir öğrenci ülke genelinde bir bilim yarışmasına başvurması büyük bir olaydı diye düşünüyordu sayın hocam. neyse efendim 1 ay kadar bir bekleyişten sonra okula bir zarf geldi benim adıma yarışmadan. müdür seni çağırıyor dediler teneffüste heyecanla gittim odasına beni oturttu karşısına hiç unutmam evladım beni çok gururlandırdın inşallah hayatın boyunca insanların gurur kaynağı olursun demişti. ben heyecanla zarfı elinden nasıl alıp bir an önce açarım diye düşünürken. sonunda uzattı bir çırpıda açtım. sevgili bilim gönüllüsü diye başlayıp projenizdeki eksikliklerin dolayı diye devam edip ama bilim yolunda hiç bir zaman hevesinizi kaybetmeyin diye biten bir mektuptu. üzülmüştüm tabi. aradan yine bir kaç ay geçti bir gün evde haberleri izliyorum. akıllı evler diye bir haber sunulmaya başladı ve benim projemin geliştirilmiş bir hali karşımdaydı.o zaman yarışmayı kazanmış kadar sevinmiştim. küçüktüm sonra birden kapitalizmle çarpıştığı fark ettim. bu şekilde ufak bir katkım olmuş olabilir.
devamını gör...

"yukarı doğru sıçamam hanımefendi " repliğiyle kafamda yer etmiş (bkz: netflix) yapımı gerilim filmidir.

toplumsal sınıflaşmaya yaptığı eleştiriler ile oldukça kaliteli mesajlar veren filmin finali biraz zayıf kalmıştı bana göre. çok daha net ve çarpıcı bir fikir ile bitebilirdi..

filmde en beğendiğim kısım ise, platformda olan her kişi için bir yemek belirlenmesi ve herkes hakkı kadarını aldığı takdirde hiç kimsenin aç kalmayacağının vurgulanması. günümüzde de insanlar açgözlülük etmeyip, paylaşmayı öğrenirlerse dünyanın çok daha yaşanabilir olacağını göstermiştir..
devamını gör...

çin karınca olurdu adamların işçileri hem karın tokluğuna deli gibi çalışıyor hemde devasa bir nüfusa sahipler.
devamını gör...


aklıma hep bu şarkı gelir.çok ta yerinde anlatmışlar..
evreni gördüm
sıkı olaydı
binlerce insan
ölürken "netekim"
bir şey yapmazdı
sadece bakardı
bu kadar kaos
bize fazlaydı ki

erdal'ı gördüm
darağacında
onaltı yaşında
ölürken "netekim"
bir şey yapmazdı
sadece bakardı
sonrası serbest
sonrası pazar...
devamını gör...

bekara karı boşamak kolay tabi sallayın.
devamını gör...
(tematik)

genetik, beslenme, stres gibi faktörlerden oluşabilir. böbrek kanallarının dar ve çok hassas olmasından dolayı kişiye aşırı ağrı verir. bazı hastaların ağrısı morfinle anca dindirilir.

sürekli böbrek taşı düşüren bireyler böbrek taşlarını analiz ettirmelidirler. hangi besinlerden uzak durması gerektiği, taşların hangi sebepten oluştuğuna dair önemli bilgileri böylece öğrenebilirler.
devamını gör...

birbirimizle dost olamadık
ama yine de birlikte olduk.
birbirimizin kollarındayken bile
yıldızlar kadar uzaktık.

şimdi yolda karşılaşsak
bir hiç için dövüşebiliriz.
birbirimizle dost olamadık
birbirimizin kollarındayken bile.

bertolt brecht
devamını gör...

burada yazmayı bırakıp, sanat sepet işleriyle ilgilenmek istediğimden (muhtemelen sepet üreteceğim) bir süreliğine ayrılacağım. sevgilerimle.
devamını gör...

fıstık benim olacak binicem üstüne vurucam kırbacı vurucam kırbacı(u: )
devamını gör...

bir toplumu yukarıdan aşağıya doğru dindarlaştırmaya çalışırsanız, toplum da aşağıdan yukarıya doğru dinsizleşir.
devamını gör...

ahmet kaya.
devamını gör...

bu başlığın altına tanım girmek isteyen inanan kardeşlerime bir hadis;
"ümmetimin hepsi affa mazhar olacaktır, günahı alenî işleyenler hariç. kişinin geceleyin işlediği kötü bir ameli allah örtmüştür. ama, sabah olunca o: 'ey falan, bu gece ben şu şu işleri yaptım!' der. böylece o, geceleyin allah kendini örtmüş olduğu halde, sabahleyin, üzerindeki allah'ın örtüsünü açar. işte bu, günahı alenî işlemenin bir çeşididir." [buharî, edeb 60; müslim, zühd 52, (2990).]
devamını gör...

bakınız bir ideoloji düşünün gittiği her toplumda ekonomik yıkıma, soyguna, hukuksuzluğa neden olsun işte bunun adı siyasal islamdır.
devamını gör...

bir vedat türkali romanı. kaleminden çıkan ilk romandır aynı zamanda. 1960 darbesi* öncesinde ülkenin içinde bulunduğu çalkantılı bir dönemde yaşanan bir aşk öyküsünü odağına alan kitaptır.

öncelikle kitabın 750 sayfa olması gözünüzü korkutmasın, hem diyalogların yoğun olması, hem türkali'nin uzun betimlemeler yapmamış olması, hem kitabın sıcak, samimi bir hikayeyi ele alması nedeniyle okuması gayet kolay. özellikle insan ilişkilerindeki çarpıklıkları ve insanların içlerinde taşıdığı kötü, çirkin, aşağılık, o daima aklına geldikçe kovmaya çalıştığı düşünceleri türkali bu kitapta defaatle yüzümüze çarpıyor. bu kitabı öneren* arkadaşım, türkali'nin insanın takındığı maskeleri bir bir ortaya döktüğünü ifade ederek insanı çıplak hissettirdiğini söylemişti. sahiden benzer hisler/olaylar karşısında bizim de aklımızdan geçen o ayıp/çirkin düşünceleri çekinmeden yüzümüze vurmasıyla türkali'nin bizi sürekli savunmasız bıraktığını söylemeliyim. kitabın birçok yerinde, karakterlerin yaşadığı hislerin benzerlerini hissettiğim dönemlerimdeki o ikilemlerim, kaybetme korkum, o aşk karşısındaki aptal ve çocuk hissedişimi yeniden hatırladım, sanki bendim kitaptaki o hisleri yaşayan. sanki kendi kendisiyle amansızca çarpışan o karakter bendim. kitap bu açıdan bana hissettirdikleriyle özellikle insan psikolojisi üzerine çalışan/okuyan arkadaşların okuması durumunda kendilerine önemli katkısı olacağını düşündürmüştür.

benim kitapla ilgili zayıf bulduğum iki nokta oldu; birincisi finali. finale giden yol bana biraz aceleye gelmiş gibi göründü, çok sağlam temeller üzerine inşa edilmemiş gibiydi. bir diğer zafiyet (bu kimisi için kitabın güçlü yönü olarak da kabul edilebilir) vedat beyin cümleleri genel olarak çok kısa, bu da insanın okurken duraksayarak okumasına sebebiyet veriyor ki uzun betimlemelere alışkın okurlar bu durumu biraz yadırgayabilir.

bu kitap vesilesiyle türkali ile tanıştıktan sonra yaptığım birkaç okumada kendisinin sanata ve edebiyata bir toplumsal rol biçtiğini görmüş oldum. bu kitap da aslında özellikle 1960 darbesi sürecine giderken ülkenin içine girdiği karmaşık durum, işçi ve öğrencilerin örgütlenmesi, yer yer didaktik bir anlatım ile mevcut durum karşısında yapılabileceklerin karakterler ağzından anlatılması* gibi unsurlarla vedat beyin edebiyata biçtiği rolün hakkını verdiğini gösteriyor. yine bu bakımdan tarihi olarak o döneme dair bazı ipuçları ediniyor insan ve dahası o dönemi öğrenmeye dair insanda bir merak uyanıyor. bu da şüphesiz edebiyatın insanı herhangi bir şekilde herhangi bir yöne doğru harekete geçiren yönünü* ortaya koymasıyla kitabın bir diğer zengin özelliği olarak ifade edilebilir.

velhasılı uzun bir kitap gibi görünerek insanın gözünü korkutsa da hem sürükleyici dili hem sıcak ve samimi bir hikayeye sahip olması hem çok çarpıcı psikolojik tahlilleri hem de tarihimizin önemli bir dönemine parmak basması sebebiyle okunması insana ciddi katkılar sunacak bir romandır bu.*
devamını gör...

(bkz: başlıktan yazar tahmin etmek)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim