mu kıtası
efsanelerde yer alan utopik mi yoksa gercek mi oldugu bilinmeyen kita parcasi - uygarlik. ilk kez james churchward adli ingiliz arastirmaci/tarihci tarafindan varligi ileri surulmustur. kita hakkinda ingiliz arastirmaci yaklasik 50 yil suren arastirmalar yapmis, kitayla alakali 5 kitap yazmistir...
1883'te churchward hindistan ziyaretinde bulunur. gezdigi bir manastirda, rahibin gosterdigi tabletleri incelemeye baslar. 12 sene icerisinde tabletin dilini cozumlemeyi basarir. tabletler 15 bin yil oncesinde yazilmis olup, elde ettigi sonuca gore de mu kitasi'nin konumunun buyuk okyanus'ta amerika ve asya kitalari arasinda ve neredeyse avusturalya kitasi'nin bir kac misli buyuklugunde oldugu sonucuna varir. hatta hawaii, fiji, malezya gibi adalarinda bu kitadan arta kalan adalar oldugunu one surer.

elde edilen bilgiler dahilinde mu kitasi'nda 50 bin yil once 64 milyon kisi yasiyordu. halkin geneli tek tanrili bir inanca sahiplerdi. teknolojileri cok gelismis olup (oyle ki telepati, astral seyahat, dedubluman gibi doga ustu yeteneklere sahiplerdi) 70 bin yil oncesinde diger uygarliklarda da koloni kurmuslardir. hindistan, babil, misir, pers gibi uygarliklar, arastirmalar sonucunda elde edilen kolonilerden bir kaci. keza uygur imparatorluguyla baglantili olduklari, dolayisiyla turklerle de akraba olduklari churchward tarafindan iddia edilmektedir. iddialar vakti zamaninda ataturk'un bile ilgisini cekmis olacak ki, mu kitasi'ni arastirmasi icin bir heyet olusturdugu bilinmektedir.
mu'nun nasil yok oldugu hakkinda bircok iddia bulunmaktadir lakin kitanin varligi bile henuz kanitlanmamistir. churchward'in cozumledigi tabletlerde kitanin depremler, tsunamiler ve tufanlardan dolayi yok oldugu sonucuna ulasmis. bir diger buldugu bir piramidin uzerine kazinmis yazi ise şöyledir;
6 kaan yılı zak ayı ıı maluk günü başlayan korkunç yer sarsıntısı, 13 şuen'e kadar devam etti. mu kıtası felakete kurban gitti. mu ülkesi iki kere kalktıktan sonra bir gece çöktü, üstünü sular kapladı. toprak birkaç defa havaya kalktı ve oturdu. felaket, 64 milyon insanın ölümüne sebep oldu
donen diger soylentilere gore ise, bir diger kayip kita atlantis halkiyla aralarinda savas ciktigi savasta cok yuksek duzeyde silahlarin kullanimi sonucu dev dalgalarin olustugu ve ayni anda battiklari soyleniyor. hatta yine atlantis kitasi'yla beraber tanriya ortak kosma, azginlik ve sapkinlik gibi nedenlerden cezalandirilip yok edildikleri bir diger teoriler arasinda...
kaynak
1883'te churchward hindistan ziyaretinde bulunur. gezdigi bir manastirda, rahibin gosterdigi tabletleri incelemeye baslar. 12 sene icerisinde tabletin dilini cozumlemeyi basarir. tabletler 15 bin yil oncesinde yazilmis olup, elde ettigi sonuca gore de mu kitasi'nin konumunun buyuk okyanus'ta amerika ve asya kitalari arasinda ve neredeyse avusturalya kitasi'nin bir kac misli buyuklugunde oldugu sonucuna varir. hatta hawaii, fiji, malezya gibi adalarinda bu kitadan arta kalan adalar oldugunu one surer.

elde edilen bilgiler dahilinde mu kitasi'nda 50 bin yil once 64 milyon kisi yasiyordu. halkin geneli tek tanrili bir inanca sahiplerdi. teknolojileri cok gelismis olup (oyle ki telepati, astral seyahat, dedubluman gibi doga ustu yeteneklere sahiplerdi) 70 bin yil oncesinde diger uygarliklarda da koloni kurmuslardir. hindistan, babil, misir, pers gibi uygarliklar, arastirmalar sonucunda elde edilen kolonilerden bir kaci. keza uygur imparatorluguyla baglantili olduklari, dolayisiyla turklerle de akraba olduklari churchward tarafindan iddia edilmektedir. iddialar vakti zamaninda ataturk'un bile ilgisini cekmis olacak ki, mu kitasi'ni arastirmasi icin bir heyet olusturdugu bilinmektedir.
mu'nun nasil yok oldugu hakkinda bircok iddia bulunmaktadir lakin kitanin varligi bile henuz kanitlanmamistir. churchward'in cozumledigi tabletlerde kitanin depremler, tsunamiler ve tufanlardan dolayi yok oldugu sonucuna ulasmis. bir diger buldugu bir piramidin uzerine kazinmis yazi ise şöyledir;
6 kaan yılı zak ayı ıı maluk günü başlayan korkunç yer sarsıntısı, 13 şuen'e kadar devam etti. mu kıtası felakete kurban gitti. mu ülkesi iki kere kalktıktan sonra bir gece çöktü, üstünü sular kapladı. toprak birkaç defa havaya kalktı ve oturdu. felaket, 64 milyon insanın ölümüne sebep oldu
donen diger soylentilere gore ise, bir diger kayip kita atlantis halkiyla aralarinda savas ciktigi savasta cok yuksek duzeyde silahlarin kullanimi sonucu dev dalgalarin olustugu ve ayni anda battiklari soyleniyor. hatta yine atlantis kitasi'yla beraber tanriya ortak kosma, azginlik ve sapkinlik gibi nedenlerden cezalandirilip yok edildikleri bir diger teoriler arasinda...
kaynak
devamını gör...
yazarların gününü özetleyen kelime
supercalifragilisticexpialidocious. ekstra uzun, bitmek bilmeyen anlamında.
devamını gör...
aristokrates
çok kaliteli tanımları olan ve bol artı veren bir yazar arkadaşımızdır.
takipteyiz efendim.
takipteyiz efendim.
devamını gör...
haiku
"güm güm çalındı
kapım-
açtım baktım ki
yalnızlığımmış."
c. süreya
eğlenceli mısra olarak çevrilen geleneksel japon şiir türüdür. az sözle çok şey anlatmak amaçlanır. bu yüzden ki yazımı, güçlü kalemler tarafından başarıya ulaşır.
haiku, imgelerden uzak bir anlatıma sahiptir. geleneksel şiirden farklı olarak algılama değil görme biçimi olarak kabul edilir.
kısalığın ve yalınlığın etkileme gücüyle modern insanın varoluş sorunları ve çağın yarattığı çelişkiler yansıtılmaya çalışılır.
türkçedeki hece sayısıyla japonca benzerlik gösterdiği için bu şiir türü edebiyatımızda da yer bulmuştur. 5+7+5 ya da 7+7'lik hece ölçüleri ile yazılır.
"bu yılın da sonu geldi
gizledim bizimkilerden
saçıma ak düştüğünü"
ochi etsujin
kapım-
açtım baktım ki
yalnızlığımmış."
c. süreya
eğlenceli mısra olarak çevrilen geleneksel japon şiir türüdür. az sözle çok şey anlatmak amaçlanır. bu yüzden ki yazımı, güçlü kalemler tarafından başarıya ulaşır.
haiku, imgelerden uzak bir anlatıma sahiptir. geleneksel şiirden farklı olarak algılama değil görme biçimi olarak kabul edilir.
kısalığın ve yalınlığın etkileme gücüyle modern insanın varoluş sorunları ve çağın yarattığı çelişkiler yansıtılmaya çalışılır.
türkçedeki hece sayısıyla japonca benzerlik gösterdiği için bu şiir türü edebiyatımızda da yer bulmuştur. 5+7+5 ya da 7+7'lik hece ölçüleri ile yazılır.
"bu yılın da sonu geldi
gizledim bizimkilerden
saçıma ak düştüğünü"
ochi etsujin
devamını gör...
hayır diyebilmek
kendinize birey olduğunuzu hatırlatan eylem.
devamını gör...
normal sözlük’ün normal olmayan yazarları veri tabanı
(bkz: sen gach beni tanıdılar)*
devamını gör...
kilim
iki iplik sistemine dayanılarak yapılan en eski dokuma türlerinden biridir.
kilimin ne anlama geldiğini fatih kısaparmak'tan dinleyelim.
sevdiğine sözü olan bir kilim dokur
kilimin dilinden ancak anlayan okur
sırlarımı verdim sana sevgimi verdim
şu gönlümü kilim yaptım yoluna serdim
ayıptır günahtır diye kilit vurdular dilime
aşkı dokudum kilime anlıyor musun
yetinmedim türkü yaktım gayrı bu canımdan bıktım
hani senin olacaktım dinliyor musun.
kilim kalbin aynasıdır gönlün sesidir
her nakışı bir duygunun ifadesidir
kilim sevgiliye çağrı, aşka davettir
kimi renkler şikayettir kimi hasrettir
ayıptır günahtır diye kilit vurdular dilime
aşkı dokudum kilime anlıyor musun
yetinmedim türkü yaktım gayrı bu canımdan bıktım
hani senin olacaktım dinliyor musun
ben şu gönül tezgahında kilim dokudum
erenlerin dergahında aşkı okudum
töremizde kilim demek ilim demektir
kilim sevdadır özlemdir derttir istektir
ayıptır günahtır diye kilit vurdular dilime
aşkı dokudum kilime anlıyor musun
yetinmedim türkü yaktım gayrı bu canımdan bıktım
hani senin olacaktım dinliyor musun anlıyor musun.
kilim motiflerine gelince
muska motifi kötü olaylardan korumanın;
kartal motifi kudretin;
küpe motifi genç kızın evlilik isteğinin;
göz motifi nazara karşı korunmanın;
bukağı motifi ailenin birliğinin;
el motifi verimliliğin;
parmak motifi kem gözlerden korunmanın;
tarak motifi doğumun;
pıtrak motifi bolluğun;
sandık motifi genç kızların çeyiz sandığının ve hayırlı kısmet bulmanın;
artı motifi tehlikelerden korunmanın;
ejderha motifi bereketin;
bülbül ve güvercin gibi kuş motifleri iyi şansın;
eli belinde motifi dişiliğin ve verimliliğin;
saç bağı motifi evlenme isteğinin;
koçboynuzu motifi güç ve erkekliğin;
suyolu motifi suyun insan hayatındaki öneminin;
akrep motifi akrebin kötülüğünden korunmanın;
yıldız motifi üretkenliğin;
hayat ağacı motifi sonsuzluğun sembolüdür.
kilimin ne anlama geldiğini fatih kısaparmak'tan dinleyelim.
sevdiğine sözü olan bir kilim dokur
kilimin dilinden ancak anlayan okur
sırlarımı verdim sana sevgimi verdim
şu gönlümü kilim yaptım yoluna serdim
ayıptır günahtır diye kilit vurdular dilime
aşkı dokudum kilime anlıyor musun
yetinmedim türkü yaktım gayrı bu canımdan bıktım
hani senin olacaktım dinliyor musun.
kilim kalbin aynasıdır gönlün sesidir
her nakışı bir duygunun ifadesidir
kilim sevgiliye çağrı, aşka davettir
kimi renkler şikayettir kimi hasrettir
ayıptır günahtır diye kilit vurdular dilime
aşkı dokudum kilime anlıyor musun
yetinmedim türkü yaktım gayrı bu canımdan bıktım
hani senin olacaktım dinliyor musun
ben şu gönül tezgahında kilim dokudum
erenlerin dergahında aşkı okudum
töremizde kilim demek ilim demektir
kilim sevdadır özlemdir derttir istektir
ayıptır günahtır diye kilit vurdular dilime
aşkı dokudum kilime anlıyor musun
yetinmedim türkü yaktım gayrı bu canımdan bıktım
hani senin olacaktım dinliyor musun anlıyor musun.
kilim motiflerine gelince
muska motifi kötü olaylardan korumanın;
kartal motifi kudretin;
küpe motifi genç kızın evlilik isteğinin;
göz motifi nazara karşı korunmanın;
bukağı motifi ailenin birliğinin;
el motifi verimliliğin;
parmak motifi kem gözlerden korunmanın;
tarak motifi doğumun;
pıtrak motifi bolluğun;
sandık motifi genç kızların çeyiz sandığının ve hayırlı kısmet bulmanın;
artı motifi tehlikelerden korunmanın;
ejderha motifi bereketin;
bülbül ve güvercin gibi kuş motifleri iyi şansın;
eli belinde motifi dişiliğin ve verimliliğin;
saç bağı motifi evlenme isteğinin;
koçboynuzu motifi güç ve erkekliğin;
suyolu motifi suyun insan hayatındaki öneminin;
akrep motifi akrebin kötülüğünden korunmanın;
yıldız motifi üretkenliğin;
hayat ağacı motifi sonsuzluğun sembolüdür.
devamını gör...
üç kız kardeş (iclal aydın)
iclal aydın'ın en çok satan romanıdır.
birbirinden farklı üç kız kardeşin hayat yolculuğunu, çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemlerini konu alır.
söylemediklerimiz, içimizde sakladığımız yüklerimiz, aile ilişkileri, akıcı ve güzel şekilde kelimelere dökülmüştür.
herkesin kendisinden bir duygu bulabileceği, insanı kendiyle yüzleştiren, üstünü örtüp unutmaya çalıştığı hisleri gün yüzüne çıkaran bir roman.
gerçeklerden kaçmayıp duygularla yüzleşildiğinde o hafifleme ve olgunlaşma hissi okuyucuya çok güzel aktarılmış.
bu hikaye ile bağlantılı olan 3 ayrı kitap daha vardır.
kitapların art arda okunabileceği gibi birbirinden bağımsız, ayrı ayrı şekilde okunabileceğini iclal aydın belirtmiştir.
sıra ile okunmak istenirse,
sıralama şu şekilde olmalıdır.
1. bir cihan kafes
2. unutursun
3. üç kız kardeş
4. kalbimin can mayası
şahsi fikrimce üç kız kardeş kitabını okumayan kimse kalbimin can mayasını önce okursa pek bir şey anlamaz ve tad alamaz. o yüzden kalbimin can mayası okunacaksa mutlaka öncesinde üç kız kardeş okunmalıdır.
ayrıca, kitap diziye uyarlanmıştır.
yakında kanal d' de izleyeceğiz. umarım kitaptan alınan tadı dizi de verir ve uzun soluklu bir yapım olur.
birbirinden farklı üç kız kardeşin hayat yolculuğunu, çocukluk, gençlik ve yetişkinlik dönemlerini konu alır.
söylemediklerimiz, içimizde sakladığımız yüklerimiz, aile ilişkileri, akıcı ve güzel şekilde kelimelere dökülmüştür.
herkesin kendisinden bir duygu bulabileceği, insanı kendiyle yüzleştiren, üstünü örtüp unutmaya çalıştığı hisleri gün yüzüne çıkaran bir roman.
gerçeklerden kaçmayıp duygularla yüzleşildiğinde o hafifleme ve olgunlaşma hissi okuyucuya çok güzel aktarılmış.
bu hikaye ile bağlantılı olan 3 ayrı kitap daha vardır.
kitapların art arda okunabileceği gibi birbirinden bağımsız, ayrı ayrı şekilde okunabileceğini iclal aydın belirtmiştir.
sıra ile okunmak istenirse,
sıralama şu şekilde olmalıdır.
1. bir cihan kafes
2. unutursun
3. üç kız kardeş
4. kalbimin can mayası
şahsi fikrimce üç kız kardeş kitabını okumayan kimse kalbimin can mayasını önce okursa pek bir şey anlamaz ve tad alamaz. o yüzden kalbimin can mayası okunacaksa mutlaka öncesinde üç kız kardeş okunmalıdır.
ayrıca, kitap diziye uyarlanmıştır.
yakında kanal d' de izleyeceğiz. umarım kitaptan alınan tadı dizi de verir ve uzun soluklu bir yapım olur.
devamını gör...
hapiste yatacak olana bazı öğütler
"ekmeği son lokmasına dek yemeyi, bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman" dizelerini hepimizin bildiği, adından da belli olduğu üzere nazım hikmet'in hapiste yatacak olanlara verdiği öğütlerden oluşan umut dolu şiiridir.
dünyadan, memleketinden, insandan
umudum kesik değil diye
ipe çekilmeyip de
atılırsan içeriye,
yatarsan on yıl, on beş yıl
daha da yatacağından başka,
'sallansaydım ipin ucunda
bir bayrak gibi keşke''
demeyeceksin,
yaşamakta ayak direyeceksin.
belki bahtiyarlık değildir artık,
boynunun borcudur fakat,
düşmana inat
bir gün fazla yaşamak.
içerde bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin,
kuyunun dibindeki taş gibi.
fakat öbür tarafın
dünyanın kalabalığına
öylesine karışmalı ki,
sen ürpermelisin içerde,
dışarda kırk günlük yerde yaprak kımıldasa.
içerde mektup beklemek,
yanık türküler söylemek bir de,
bir de gözünü tavana dikip sabahlamak
tatlıdır ama tehlikelidir.
tıraştan tıraşa yüzüne bak,
unut yaşını
koru kendini bitten,
bir de bahar akşamlarından;
bir de ekmeği
son lokmasına dek yemeği,
bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.
bir de kim bilir,
sevdiğin kadın sevmez olur,
ufak bir iş deme,
yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir,
içerdeki adama.
içerde gülü, bahçeyi düşünmek fena,
dağları, deryaları düşünmek iyi.
durup dinlenmeden yazmayı,
bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana,
bir de ayna dökmeyi.
yani içerde on yıl, on beş yıl,
daha da fazla hatta
geçirilmez değil,
geçirilir,
kararmasın yeter ki
sol memenin altındaki cevahir!
dünyadan, memleketinden, insandan
umudum kesik değil diye
ipe çekilmeyip de
atılırsan içeriye,
yatarsan on yıl, on beş yıl
daha da yatacağından başka,
'sallansaydım ipin ucunda
bir bayrak gibi keşke''
demeyeceksin,
yaşamakta ayak direyeceksin.
belki bahtiyarlık değildir artık,
boynunun borcudur fakat,
düşmana inat
bir gün fazla yaşamak.
içerde bir tarafınla yapayalnız kalabilirsin,
kuyunun dibindeki taş gibi.
fakat öbür tarafın
dünyanın kalabalığına
öylesine karışmalı ki,
sen ürpermelisin içerde,
dışarda kırk günlük yerde yaprak kımıldasa.
içerde mektup beklemek,
yanık türküler söylemek bir de,
bir de gözünü tavana dikip sabahlamak
tatlıdır ama tehlikelidir.
tıraştan tıraşa yüzüne bak,
unut yaşını
koru kendini bitten,
bir de bahar akşamlarından;
bir de ekmeği
son lokmasına dek yemeği,
bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.
bir de kim bilir,
sevdiğin kadın sevmez olur,
ufak bir iş deme,
yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir,
içerdeki adama.
içerde gülü, bahçeyi düşünmek fena,
dağları, deryaları düşünmek iyi.
durup dinlenmeden yazmayı,
bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana,
bir de ayna dökmeyi.
yani içerde on yıl, on beş yıl,
daha da fazla hatta
geçirilmez değil,
geçirilir,
kararmasın yeter ki
sol memenin altındaki cevahir!
devamını gör...
pame radyo yayını
pame'de bu hafta bir doğumgünü kutlaması var. * *

çağdaş yunan müziğinin farklı kulvarlarda üç kuşağını başarıyla temsil eden üç sanatçıyı birleştiren, aynı gün doğmuş olmaları. 29 eylül 1949 doğumlu yorgo dalaras'ın, 29 eylül 1957 doğumlu sokratis malamas'ın ve 29 eylül 1973 doğumlu fivos delivorias'ın doğum günlerini müzik kariyerleriyle, şarkılarıyla ve sesleriyle üç gün öncesinden kutlayacağımız üç mini bölümden oluşacak bu hafta pame.
bu üç renkli müzikal kişiliğe dair minik anekdotlar ve bolca müzikle pame radyo yayını, bu akşam saat 22:30'da sözlük radyosunda. bekliyoruz! *
blog.normalsozluk.com/

çağdaş yunan müziğinin farklı kulvarlarda üç kuşağını başarıyla temsil eden üç sanatçıyı birleştiren, aynı gün doğmuş olmaları. 29 eylül 1949 doğumlu yorgo dalaras'ın, 29 eylül 1957 doğumlu sokratis malamas'ın ve 29 eylül 1973 doğumlu fivos delivorias'ın doğum günlerini müzik kariyerleriyle, şarkılarıyla ve sesleriyle üç gün öncesinden kutlayacağımız üç mini bölümden oluşacak bu hafta pame.
bu üç renkli müzikal kişiliğe dair minik anekdotlar ve bolca müzikle pame radyo yayını, bu akşam saat 22:30'da sözlük radyosunda. bekliyoruz! *
blog.normalsozluk.com/
devamını gör...
normal sözlük arkadaşlık ilanları
arkadaşını bulan çıksın, bekleme yapmasın. hadi hadi hadiii.
devamını gör...
eşrefoğlu cami
eşrefoğlu cami 1296-1299 yılları arasında konya’nın beyşehir ilçesinde yapılmış ve hala kullanımda olan bir yapıdır. yapının en büyük özelliği içinin tamamen ahşap olmasıdır. caminin ortasının üst kısmı açıktır. kış vakti karlar yine caminin ortasında bulunan çukura dolar ve ahşap yapının nemlenmesi karşılanır, böylece sağlam kalması sağlanırdı. (üst kısım şu an kapalıdır ve camide ciddi çürüme olmustur.)caminin minberinde büyüklü küçüklü dairesel şekiller mevcuttur. 9 gezegeni (pluton ile birlikte) temsil ettiği söylenir. (ben pek inanmıyorum böyle olduğuna. ) yine caminin en kenarında yerde mahsen kapısı vardır. çilekeşhane olan o mahsenin bir de yine beyşehir’de bulunan kubâdâbad sarayina açıldığı söylenir.






devamını gör...
normal sözlük yazarlık rütbeleri
memati ne ya memati ne?
hani beni tanımasalar bilmeseler tamam diyecegim ama eti puf yiyen insanım ben! ne demek memati.
hani beni tanımasalar bilmeseler tamam diyecegim ama eti puf yiyen insanım ben! ne demek memati.
devamını gör...
sons of northern darkness
norveçli black metal grubu olan immortal’ın 4 şubat 2002 yılında çıkarmış olduğu black metalden ziyade thrash metal tarzı olan albümüdür. her ne kadar çizgilerinin dışına çıktığını düşünsem de bence bu albümünde gideri var. bundan önceki olan albümü at the heart of winter kadar sert değildir, isyankar değildir ve daha softtur.
şarkı listesi aynen şöyle;
one by one
sons of northern darkness
tyrants
demonium
within the dark mind
ın my kingdom cold
antarctica
beyond the north waves
bu albüm black metal tutkunları tarafından aşırı eleştirilmiş adeta yerden yere vurulmuş. e immortal olmak da kolay değil. sen tut kuzeyin karanlık oğulları diye albüm yap sonra buz gibi değil de ılık bi albüm olsun. neyse, benim favori olan şarkılarım bellidir; one by one, antarctica, beyond the north wawes, ın my kingdom cold ve son olarak sons of northern darkness’dır.
immortal grubu dağılınca abbath kendi ismini koyduğu grubunda daha iyi black metal şarkılar yapıyor, daha çok kendini sevdirmiş vaziyette. yine de immortal başkaydı, benim gönlümde her zaman kuzeyin karanlık oğulları olarak kalacaklardır.
albümün şarkılarının komple olan videosu;
şarkı listesi aynen şöyle;
one by one
sons of northern darkness
tyrants
demonium
within the dark mind
ın my kingdom cold
antarctica
beyond the north waves
bu albüm black metal tutkunları tarafından aşırı eleştirilmiş adeta yerden yere vurulmuş. e immortal olmak da kolay değil. sen tut kuzeyin karanlık oğulları diye albüm yap sonra buz gibi değil de ılık bi albüm olsun. neyse, benim favori olan şarkılarım bellidir; one by one, antarctica, beyond the north wawes, ın my kingdom cold ve son olarak sons of northern darkness’dır.
immortal grubu dağılınca abbath kendi ismini koyduğu grubunda daha iyi black metal şarkılar yapıyor, daha çok kendini sevdirmiş vaziyette. yine de immortal başkaydı, benim gönlümde her zaman kuzeyin karanlık oğulları olarak kalacaklardır.
albümün şarkılarının komple olan videosu;
devamını gör...
çoğu erkeğin kadın vücudunu tanımaması sorunsalı
bence konuşulması gereken bir konu artık.
bilmemek ayıp değil ancak neden kendinizi övüyorsunuz?
kadınların da suçu var tabi, yalan söylüyorlar ve erkekler de cinsellikte çok iyi olduğunu sanıyor. kötü oldukları söylendiğinde efenime söyleyeyim para karşılığı ilişkiye giren insan tarzı küfürlerle karşı karşıya geliyor insan. yorucu, herkes kendiyle bir barışsın.
toplum zaten kadının seksten zevk almadığını sanıyor ve kadın da bu algıyla büyüdüğü için, erkeğe ödül olarak verebileceği bir şey sanıyor ve belki de hayatı boyunca hiç orgazm olmuyor. ne kadar korkunç ve üzücü bir durum farkında mısınız?
çok az erkek var, cidden uğraşan, araştıran ve önemseyen. onlar çoğunluk olduğunda bir çok konuda bir adım ileriye gideceğimizi düşünüyorum.
bilmemek ayıp değil ancak neden kendinizi övüyorsunuz?
kadınların da suçu var tabi, yalan söylüyorlar ve erkekler de cinsellikte çok iyi olduğunu sanıyor. kötü oldukları söylendiğinde efenime söyleyeyim para karşılığı ilişkiye giren insan tarzı küfürlerle karşı karşıya geliyor insan. yorucu, herkes kendiyle bir barışsın.
toplum zaten kadının seksten zevk almadığını sanıyor ve kadın da bu algıyla büyüdüğü için, erkeğe ödül olarak verebileceği bir şey sanıyor ve belki de hayatı boyunca hiç orgazm olmuyor. ne kadar korkunç ve üzücü bir durum farkında mısınız?
çok az erkek var, cidden uğraşan, araştıran ve önemseyen. onlar çoğunluk olduğunda bir çok konuda bir adım ileriye gideceğimizi düşünüyorum.
devamını gör...
boğaziçi’nde aşağı bak yalanı
konu aşağı bak ya da aşağıdan git mevzusu mu gerçekten sizce? sadece arkadaşlarıyla birlikte yürüyorlar. hiçbir taşkınlıkları yok, slogan atmıyorlar. sadece yürüyorlar. o öğrenciler terörist değil. o öğrenciler bu ülkenin geleceği olacaktı ve emin olun hepsini kaybettiniz bile. haklarını savundukları ve demokrasi istedikleri için gözaltına alınmayı böyle bir muamele görmeyi hak etmediler.
çoğumuz unuttu belki ama türkiye'nin en iyi öğrencilerinin bulunduğu üniversitenin çevresinde hale ağır silahlı polisler devriye geziyor. mezunları ve basın mensupları içeri alınmıyor.
muhalefetten o zaman ümidi kesmiştik zaten. en azından bizden bir önceki nesilin bize bıraktıkları yıkıntının sorumluluğunu almasını bizi z kuşağı diye sürekli hor görecek bir şeyler bulmayı bırakmalarını ve haklı olduğumuzda bizi ezmek yerine yanımızda durmalarını beklerdik.*
ama pardon aşağı bak demedi aşağıdan git dedi. suçlu biziz..
çoğumuz unuttu belki ama türkiye'nin en iyi öğrencilerinin bulunduğu üniversitenin çevresinde hale ağır silahlı polisler devriye geziyor. mezunları ve basın mensupları içeri alınmıyor.
muhalefetten o zaman ümidi kesmiştik zaten. en azından bizden bir önceki nesilin bize bıraktıkları yıkıntının sorumluluğunu almasını bizi z kuşağı diye sürekli hor görecek bir şeyler bulmayı bırakmalarını ve haklı olduğumuzda bizi ezmek yerine yanımızda durmalarını beklerdik.*
ama pardon aşağı bak demedi aşağıdan git dedi. suçlu biziz..
devamını gör...
üç kelimelik hikayeler
sen aslında yoksun
devamını gör...
sıkça söylenen yalanlar
gündelik hayatta istemsizce söylediğimiz, alışkanlık edindiğimiz yalanlardır.
‘onun da sana selamı var.’ gibi.
‘onun da sana selamı var.’ gibi.
devamını gör...
