normal sözlük yazarlarının şiirleri
bu son derece derin ve acıklı şiiri çok yakın arkadaşımın aşık olduğum abisine yazdım. abilere kavuşamayan tüm gönül dostlarına gelsin bu şiirim. sevdiğim beyefendiye kavuşmak için arkadaşımın ölmesi gerekiyor. dualarınızı bekliyorum.
a klımın ulaşamadığı bir yerdi kollarına bir omuz mesafesi kaldı
b ütün ölümler uyudu göğsünün kesik nefes alışının üstünde
i mkansız bir kavuşma hali durur tam orada adına kardeşin diyorlar
n asıl olur nereye varır bilmem ben kendimden geriye düştüm
i ddet müddeti başladığı gün kendi silahıma dönüştüm
y angın benim, sana sönmüşlüğümün suyudur ağzın
e bediyete varmış bir huzurdur fetiş unsuru ellerin
r enklerinin içinde en kırmızı benim, bana siyahlan
i stersen mafya ile anlaşırım hiç sorun olmaz bilesin
m (b)iraderi dövdürüp buradan uzaklara kaçalım neden demedin?
ah ah.
a klımın ulaşamadığı bir yerdi kollarına bir omuz mesafesi kaldı
b ütün ölümler uyudu göğsünün kesik nefes alışının üstünde
i mkansız bir kavuşma hali durur tam orada adına kardeşin diyorlar
n asıl olur nereye varır bilmem ben kendimden geriye düştüm
i ddet müddeti başladığı gün kendi silahıma dönüştüm
y angın benim, sana sönmüşlüğümün suyudur ağzın
e bediyete varmış bir huzurdur fetiş unsuru ellerin
r enklerinin içinde en kırmızı benim, bana siyahlan
i stersen mafya ile anlaşırım hiç sorun olmaz bilesin
m (b)iraderi dövdürüp buradan uzaklara kaçalım neden demedin?
ah ah.
devamını gör...
hiç kazıklı maria izlememiş insan
sadece kazıklı maria' yı değil hiçbir yutubırı izlemediğimi beyan ederek arttırıyorum. buyurun. hatta hayatıma hiçbir yutubırı sokmamaya da kesin kararlıyım.
bu ne tapınmadır arkadaşlar, sevin, izleyin tamam. izlemeyeni niye dövüyorsunuz.
bu ne tapınmadır arkadaşlar, sevin, izleyin tamam. izlemeyeni niye dövüyorsunuz.
devamını gör...
yazarların yarış atı olsa koyacağı isimler
epsilon bayırgülü.
devamını gör...
yetmiş iki büyük günah
devamını gör...
karl dönitz
nazi almanyası'nın büyük amirali ve deniz kuvvetleri komutanıdır. enteresan bir çardır kendisi... çoğu insan bilmez ama kendisi birinci dünya savaşında goeben'de teğmen olarak görev almıştır. hatta eşi ile de istanbul'da tanışıp evlenmiştir. hatta ölmeden evvel şahsi anılarını türkçe'ye çevirterek türk deniz kuvvetleri'ne vermiştir.
prusya ekolü ile yetişmiş olan dönitz nazi almanyası zamanında u bot filo komutanlığı ve deniz kuvvetleri kriegsmarine'de alt komutanlık olan u boat komutanlığı yaptıktan sonra savaş sırasında deniz kuvvetleri komutanı ve büyükamiral olmuştur. nazilerin en fazla yuvalandığı yer olan luftwaffe'nin aksine kriegsmarine daha böyle kanım canım almanya modunda savaşmıştır, ss ve luftwaffe'nin yaptığı türden katliamlara pek bulaşmamıştır.
dönitz ise moderate nazi modunda takılmıştır. şöyle tarif edersem anlarsınız herhalde, ''aman canım işimiz bozulmasın diye kafa sallayıp öyleymiş gibi takılıyoruz'' anladınız siz onu kıps sdkjlgh herneyse; tabi moderate nazi dediysem de, her nazi gibi museviler ve bolşeviklerden ölesiye nefret eden bir çardı kendisi... savaş sırasında 2 oğlu da kendisi gibi u boat subayıydı ve her ikisini de savaşta kaybetmiştir. dönitz ile alakalı en tartışmalı konulardan birisi ise, sebep olduğu laconia faciasıdır ki kendisi de bu facia sonrasında ne şartla olursa olsun düşmana ait hiçbir sivil ve savaş esirinin denizden canlı kurtarılmaması emrini vermiştir. laconia faciasında da almanlar yanlışlıkla sivil ingiliz gemisini vuruyorlar daha sonra ingiliz sivilleri kurtarıp denizaltıya alıp güvertesine kızılhaç seriyorlar. bu esnada onları gören bir amerikan b24 liberator üzerinde ingilizlerin de olduğu kızılhaç serili alman denizaltılarını vuruyor falan... e ardından da almanlar ''s*kerim insanlığını da yapacağınız işi de'' deyip filikalara ingilizleri bindirip açıkdenizde bırakıyorlar falan... dönitz ise bu olayın ardından işte o meşhur laconia kararlarını alıyor. bu sebepten ötürü de savaştan sonra nürnberg'de 10 sene yatıyor...
savaştan sonra tonton dede modunda takılıp batı almanya'da uzuuunca bir süre yaşadıktan sonra da 1981'de vefat etmiştir. cenazesine aslında yasak olmasına rağmen alman deniz kuvvetleri üniformalı tam kadro olarak katılmıştır. kazandığı alman madalyalarının yanında ek olarak kendisi de subay sınıfı osmanlı gelibolu kıta harp madalyası sahibidir..
dügüdüt: yazarken ''lan goeben miydi breslau mu ?'' diye ikilemde kalmıştım altta arkadaşım düzeltmiş sağolsun. breslau'da teğmendi sözlük...
prusya ekolü ile yetişmiş olan dönitz nazi almanyası zamanında u bot filo komutanlığı ve deniz kuvvetleri kriegsmarine'de alt komutanlık olan u boat komutanlığı yaptıktan sonra savaş sırasında deniz kuvvetleri komutanı ve büyükamiral olmuştur. nazilerin en fazla yuvalandığı yer olan luftwaffe'nin aksine kriegsmarine daha böyle kanım canım almanya modunda savaşmıştır, ss ve luftwaffe'nin yaptığı türden katliamlara pek bulaşmamıştır.
dönitz ise moderate nazi modunda takılmıştır. şöyle tarif edersem anlarsınız herhalde, ''aman canım işimiz bozulmasın diye kafa sallayıp öyleymiş gibi takılıyoruz'' anladınız siz onu kıps sdkjlgh herneyse; tabi moderate nazi dediysem de, her nazi gibi museviler ve bolşeviklerden ölesiye nefret eden bir çardı kendisi... savaş sırasında 2 oğlu da kendisi gibi u boat subayıydı ve her ikisini de savaşta kaybetmiştir. dönitz ile alakalı en tartışmalı konulardan birisi ise, sebep olduğu laconia faciasıdır ki kendisi de bu facia sonrasında ne şartla olursa olsun düşmana ait hiçbir sivil ve savaş esirinin denizden canlı kurtarılmaması emrini vermiştir. laconia faciasında da almanlar yanlışlıkla sivil ingiliz gemisini vuruyorlar daha sonra ingiliz sivilleri kurtarıp denizaltıya alıp güvertesine kızılhaç seriyorlar. bu esnada onları gören bir amerikan b24 liberator üzerinde ingilizlerin de olduğu kızılhaç serili alman denizaltılarını vuruyor falan... e ardından da almanlar ''s*kerim insanlığını da yapacağınız işi de'' deyip filikalara ingilizleri bindirip açıkdenizde bırakıyorlar falan... dönitz ise bu olayın ardından işte o meşhur laconia kararlarını alıyor. bu sebepten ötürü de savaştan sonra nürnberg'de 10 sene yatıyor...
savaştan sonra tonton dede modunda takılıp batı almanya'da uzuuunca bir süre yaşadıktan sonra da 1981'de vefat etmiştir. cenazesine aslında yasak olmasına rağmen alman deniz kuvvetleri üniformalı tam kadro olarak katılmıştır. kazandığı alman madalyalarının yanında ek olarak kendisi de subay sınıfı osmanlı gelibolu kıta harp madalyası sahibidir..
dügüdüt: yazarken ''lan goeben miydi breslau mu ?'' diye ikilemde kalmıştım altta arkadaşım düzeltmiş sağolsun. breslau'da teğmendi sözlük...
devamını gör...
hayal kurarken bu olmaz deyip vazgeçmek
koşullar elvermediği için hayatında birçok şeyden feragat etmek zorunda kalanların başına gelen durum. hayallerin ölmesi durumu.
devamını gör...
pyramus ve thisbe hikayesi
iki komşu ailenin çocukları olan thisbe ve pyramus birbirlerine aşık olurlar. ancak aileler evlenmelerine karşı çıkar ve görüşmelerini yasaklar. bir gün, sevgililer evin duvarında bir çatlak keşfederler ve bu çatlaktaki delikten konuşmaya başlarlar. ancak bu durum giderek canlarını sıkmaktadır ve beyaz dut ağacının altında buluşmaya karar verirler. thisbe gizlice evden çıkarak ağacın altında beklemeye başlar. birden ağzı kanlı bir aslanın yaklaştığını gören thisbe korkarak kaçar ve o sırada şalını düşürür. thisbe'nin şalını gören aslan kanlı ağzıyla şalını parçalar ve ormana döner. bir süre sonra pyramus gelir. thisbe'nin kanlı şalını gören pyramus sevgilisini kurtaramadığı için kahrolur. thisbe'ye kavuşmak için kılıcını çıkarıp kendine saplar. pyramus'un kanları beyaz dut ağacını kırmızıya boyar. thisbe bir süre sonra saklandığı yerden çıkar. beyaz dut ağacını bulamayan thisbe kara bir dut ağacının altında pyramus'u bulur. sevgilisine son bir kez zorlukla bakan pyramus orada ölür. bunun üzerine thisbe 'bizi ancak ölüm ayırabilirdi oysa şimdi o birleştirecek' diyerek sevgilisinin kılıcını alıp kendine saplar.
tanrılar, acıdılar sevgililere. o günden sonra pyramus ve thisbe'nin anısını yaşatmak için kara dut ağacı yetiştirdiler.
pyramus kanını bu ağacın meyvelerine, thisbe ise göz yaşlarını ağacın yapraklarına verdi.
o zamandan beri kara dut ağacının çıkmayan lekesini yalnız dut ağacının yaprakları temizler.
tanrılar, acıdılar sevgililere. o günden sonra pyramus ve thisbe'nin anısını yaşatmak için kara dut ağacı yetiştirdiler.
pyramus kanını bu ağacın meyvelerine, thisbe ise göz yaşlarını ağacın yapraklarına verdi.
o zamandan beri kara dut ağacının çıkmayan lekesini yalnız dut ağacının yaprakları temizler.
devamını gör...
jane austen
milli terbiye roman'ları ile meşhur olmuştur.
devamını gör...
normal sözlük'teki futbol eksikliği
zaten dışarıda bağrına bağrına kutlamalar yapan insanların çevreye etkilerine maruz kalıyoruz, silahlar patlıyor, havai fişeklerin güm güm sesleri kulağımızdan eksik olmuyor. futbol hakkında başlıklar da var akışta ancak bir zahmet tüm akışımız futbol dolmasın. herkes futbol sevmek zorunda değil, mutluluğunuzu kendi çevrenizde ve belli başlı başlıklarda yaşayabilirsiniz.
devamını gör...
yeşillendirmenin normal sözlük karşılığı
sözlük adına uygun olacağını düşündüğüm aynı zamanda anlamıyla da iyi olabileceğini hissettiğim (bkz: kafalamak) kafalayın denilebilir
devamını gör...
deve sidiği
üstteki yazar arkadaşın da dediği gibi sözde bilim insanı ebubekir sifil tarafından faydalı olarak nitelendirilen sidiktir.
daha sonra caner taslaman hoca canlı yayında deve sidiği getirmiş ve deve sidiğinin faydalı olduğunu iddia eden bu kişiden içmesini istemiştir. tabii ki bu kişi sözlerinin arkasında durmamış ve içmemiştir.
daha sonra caner taslaman hoca canlı yayında deve sidiği getirmiş ve deve sidiğinin faydalı olduğunu iddia eden bu kişiden içmesini istemiştir. tabii ki bu kişi sözlerinin arkasında durmamış ve içmemiştir.
devamını gör...
özel yetenekleri olan insanlar
ailelerin taş koyduğu şeylerdir. atletizm kısa mesafe yarışmasına gidecektim ortaokulda ancak otur dersine çalış, gitar kursuna gidecektim otur dersine çalış, şarkı söylüyorum otur dersine çalış. içimdeki yeteneği öldürdünüz. :)
devamını gör...
korkma ben varım
murat menteş'in ikinci romanı. 2009 yılında iletişim yayınlarından çıkmış kitap. murat menteş' in fikrimce ustalık eseridir.
müntekim - katil - şebnem arasında geçen bir aşk üçgenini konu alır.
bir sene boyunca çantamda taşıdığım kitaptır da aynı zamanda. ne zaman içim sıkılsa oturup müntekim' in mektuplarını okumuşumdur. müntekim'den daha iyi aşkı ifade eden biri yoktur fikrimce.
(bkz: müntekim gıcırbey'den şebnem şibumi'ye mektuplar)
şöyle bir tedx konuşması var. iyi bir konuşmacı olmasa da içerik dolu.
müntekim - katil - şebnem arasında geçen bir aşk üçgenini konu alır.
bir sene boyunca çantamda taşıdığım kitaptır da aynı zamanda. ne zaman içim sıkılsa oturup müntekim' in mektuplarını okumuşumdur. müntekim'den daha iyi aşkı ifade eden biri yoktur fikrimce.
(bkz: müntekim gıcırbey'den şebnem şibumi'ye mektuplar)
şöyle bir tedx konuşması var. iyi bir konuşmacı olmasa da içerik dolu.
devamını gör...
konusu açıldığında strese sokan şeyler
devamını gör...
kölelik
eskiden insanlar köle olduğunu biliyordu, siz onun da farkında değilsiniz.
-doug stanhope.
-doug stanhope.
devamını gör...
yazarların uyumama sebepleri
ben küçüklükten beri geceleri uyuyamayan biriyim. asıl nedenini de asla çözemedim. vücudum yorgunluktan ölecek olsa dahi beynim uyumama müsade etmiyor maalesef. üniversitede yurtta kalırken geceleri ders çalışırdım genelde. yurtta bir hocam vardı bana sürekli çok uyuduğumu söylerdi. ben ise geceleri pek uyuyamazdım hatta sınav geceleri hiç uyumayıp o şekilde sınava girdiğim bile oluyordu. hocam ise gece nöbetçi olduğu zamanlarda bu durumu görmesine rağmen sürekli çok uyuduğumu söylerdi. ben birkaç defa neden söylediğini sormaya çalıştım fakat söylemiyordu. bir gün fırsatını bulunca yanına gidip halimi gördüğü halde niye çok uyuduğumu söylediğini sordum. bana dedi ki "seninki tavşan uykusu. tavşanlar gözleri açık uyur" dedi. işte o zaman anladım ki hocam bana maddi değil manevi uykuda olduğumu sürekli hatırlatıyormuş. meğer ben ise bunca söylemesine rağmen anlamamışım. zaten anlasaydım çok uyuduğumu söylemezdi...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çektiği fotoğraflar
üst edit: uzunluk uyarısı.
zamansız bir denk gelme oldu.
kendi denklaşörümden en genci 5 yaşında olan 100 adetlik minik bir arşiv için yer ayırtmış olayım.
editlenecek.
bir
iki
üç
dört
beş favorilerimdendir
altı
yedi
sekiz yine enlerimden biri
dokuz
on
onbir
oniki
onüç
ondört
onbeş
onaltı denizden 1800 metre







































edit: hani şu şimşekler ile ilgili bi konu geçmiş şurada #317828
zamansız bir denk gelme oldu.
kendi denklaşörümden en genci 5 yaşında olan 100 adetlik minik bir arşiv için yer ayırtmış olayım.
editlenecek.
bir
iki
üç
dört
beş favorilerimdendir
altı
yedi
sekiz yine enlerimden biri
dokuz
on
onbir
oniki
onüç
ondört
onbeş
onaltı denizden 1800 metre







































edit: hani şu şimşekler ile ilgili bi konu geçmiş şurada #317828
devamını gör...
hiçlik
hepimiz bir hiçiz. hiçlikte usulca süzülüp duruyoruz. her şey eninde sonunda bir hiçe dönüşüyor. çok da gözümüzde büyütmemeliyiz her şeyi kısaca..
ben gideyim de kaldığım yerden devam edeyim varoluşsal sancılarıma.*
ben gideyim de kaldığım yerden devam edeyim varoluşsal sancılarıma.*
devamını gör...
13 mayıs 2021 normal sözlük bayramlaşması
gençlik yıllarının şaşırtıcı şekilde aksine, yaş aldıkça bayram kutlama hadisesinin önemi ve bireye getirdiği/tattırdığı maneviyat artmaya başlamaktadır, o yüzden iyi bayramlar olsunlardır.
(bkz: selam)
(bkz: selam)
devamını gör...

