hay senin dinini, günahını yesinler!
siz değil misiniz hezarfen'in kafasını kesen ve yine sizin barbar kafalarınızdaki kişiler değil mi ''bruno'yu'' roma meydanında diri diri yakan.
devamını gör...

birçok insanın korkusudur yanlış yaşamak. attila ilhan'ın da öyle olsa gerek, her dizesinde bizi başka diyarlara götüren ve söylemek istediklerini kalbimizde hissettiren ''yanlış yaşamak'' şiirini yazmıştır. ne zaman duygularımı kelimelere dökecek yeteneği bulamasam, attila ilhan okurum çünkü o en doğru şekilde ve eksiksiz zaten dizelerine aktarmış olur duygularımı.

...
bak ne ben leipzig'deyim
ne de sen istanbul'da
ne depart kahvesinde çay içiyoruz
ne tiryaki köpekte şarap
seni görmeden öleceğim
bir daha görmeden
inge bruckhart
zaten kaç yıldır yaşamıyorum.
devamını gör...

-dr. strange
-raistlin
-merlin
-pug
-voldemort
-saruman başkan.

bunlar hakkında konuşulabilir diyorum. *
devamını gör...

yaşasın görsel yükleme diyerek ben de başlığa iştirak ediyorum.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çığlıklar... yardım çığlıkları... allahın belaları. ben bu sözlüğün yazarı değil miyim ha? ben ekşi sözlükte mi dayak yedim ha?
devamını gör...

başta annem olmak üzere tüm kadınların ,kadınlar günü kutlu olsun.

hayatları boyunca huzur,sağlık, mutluluk onların peşini bırakmasın.
devamını gör...

küçükken güneşin derimi yakması beni fazlasıyla rahatsız ediyordu bu yüzden güneşi cehennem zannediyordum.
devamını gör...

şemşiye bilerek böyle söylerim. hoşuma gider şemşiye demek.
devamını gör...

hayvan sürülerinin kalabalıklaştıkça akıllandığı, insan sürülerinin ise kalabalıklaştıkça aptallaştığı söylenir.
devamını gör...

gerçekten çaresizlik. milyarlarca insan ve sağlık sisteminin iyi olmaması birleşince acı verici bir tabloya dönüşüyor.
devamını gör...

insanlarla uğraşılmıyor da ondan.
devamını gör...

abartılmış bir oyuncu eskisi. daha fazlası değil. zorlama rollerde ortaya çıkan bir şahsiyet. şimdilerde sabah şekeri tadında bir programa görünüyor. günümüz "herbokolog"ları'nın daha bi magazinsel medyatik versiyonu.
devamını gör...

kendini akıllı sanan bir tanıdığım kitap kafelere gidip kadın avına çıkıyordu. dediğine göre kitap okuyandan zarar gelmezmiş. tabii kendisi de bu sıra kitap okuyormuş gibi yapıyormuş avlanırken. burdan anlayın artık nasıl kafalar. *
devamını gör...

- (eski) ismimi bana veren seri: kara büyücü the black magician üçlemesi. sonea ile tanışınca büyücülere bakışınızın değişeceğine eminim. şu kitapları okuduktan sonra saygı duyduğum tek büyücü raistlin kaldı. laika’nın bastığı dönemde okumuştum, şimdi aslına uygun olarak 3 kitap şeklinde basılıyor pegasus tarafından. keşke the traitor spy da türkçeye çevrilse de okusak.

- büyü az olsun ama teknoloji ve ortaçağ harmanlansın (hala at arabalarının kullanıldığı, ahşap konaklarda oturulan fakat bilgisayarların, yapay zekanın ve boyutsal bir takım transformasyonların olduğu bir dönem) istiyorsanız: incarceron ve devam kitabı sapphique. filmi de çıkacaktı ama ne oldu bilmiyorum. özünde bir hapisten kaçış hikayesi fakat incarceron kimmiş, sapphique neler yapmış okumanız lazım.

- ben uzaylı şeyler okumak istiyorum, ciddi ve kaliteli olsun istiyorum: the expanse. piyasada bulup bulabileceğiniz en kaliteli space opera günümüzde bu. dizisi de amazon tarafından kurtarıldıktan sonra (#savetheexpanse) gayet güzel para getirmeye devam ediyormuş. dizisini de izleyin, kitaplarını da okuyun. ilk 3 kitap dışındakiler çevrilmedi zaten, ithaki’ye buradan saygılarımı tekrar sunuyorum.

- uzaylı olsun ama biraz daha komikli olsun istiyorum: yaşlı adamın savaşı serisi. zihin transferi, telepatik konuşma, çeşitli yüksek teknoloji bilimkurgu öğeleri vs içeriyor. hızlı akan ve yormayan bir okunuşa sahip.

- uzaylı olsun, yer yer gersin ama güldürünce de tam güldürsün: the martian. bayanlar ve baylar, filmini izlemeyen yoktur diye düşünüyorum. filmdeki esprilerin çoğu kitapta da var, kitapta çok daha ince zeka ürünü espriler var. mark watney çok zeki ve komik biri. tanıştığım en kaliteli karakterlerin başındadır heralde. (bkz: tanışılmak istenen roman karakterleri)

- uzay olsun, ama çok olmasın. daha fazla felsefe olsun, bitirince dolu hissedeyim: ay zalim bir sevgilidir the moon is a harsh mistress. bir süperbilgisayar ve espri yapma çabasının nasıl devrim ve bağımsızlıkla sonuçlandığını anlatır. özgürlüğün ne olduğunu, devrimin nasıl yapıldığını falan işler. mesajı güzeldir.

- mesajı bol olsun, felsefeden bayılayım: yıldız gemisi askerleri starship troopers. felsefeden boğuldum, onun dışında güzel bilimkurgu. öğretilerini görmezden gelmeyi başarabilirseniz seversiniz. ay zalim bir sevgilidir de bu adamın kitabı, yıldız gemisi askerleri de… ama birine bayılırken diğerini hiç beğenmiyorum. ilginç.

- distopya okuycam ben: biz mıy. yevgeni zamyatin’in kitabı. cesur yeni dünya’nın esinlenildiği kitap bu işte. her ne kadar aldous huxley kabul etmese de bal gibi esinlenmiş, hatta bayağı bayağı esinlenmiş. bunu okuyan şunu da okudu: cesur yeni dünya, 1984 (bu fantastik hiç değil ama bilimkurgu olup olmadığını tartışırım. azıcık bilim elementleri var), fahrenheit 451.

- içimi baydın çocuk. beni distopyayla değil zombiyle korkut: zombi savaşı world war z. world war z diye izlediğiniz filmin kitabı işte bu. kitapla filmin alakası yok. kitapta sağa sola gezip, gezdiği insanlarla röportaj yapan birini okuyoruz. kitap bildiğiniz röportaj.

- başka zombili yok mu: günbegün mahşer day by day armageddon. çıt diye bitiverecek çerez kitap. devamı da var ama dilimize çevrilmedi diye biliyorum. uzun zaman önce okudum, devam kitapları ne alemde bilmiyorum. basan yayınevi de kapanmıştı zaten: resif

- çıtır çerez kitaplar öneriyon, başka tür yok mu: uzaktan kumandalı kız the girl who was plugged in. avatar (film olan) gibi bir teknolojiyi anlatır fakat altındaki psikolojik bölünmeyi işler. çok güzel sorular sorar. birkaç saatte bitirebileceğiniz (ya da otobüste okumak için yanınızda taşıyabileceğiniz) bir kitap.

- sanal gerçeklikten girdim madem: başlat ready player one. ernest cline’ın kitabı, orijinal ismi ready player one. aynı isimli filmi de var (ki ben çok severim. matrix severseniz onun eğlenceli hali. tron ya da matrix gibi sanal bir ortama login olup orada yaşanan hayatı konu alıyor özetle).

- çok umutlu olduğum ama yarıda kesilen bir seri: karanlığa doğru fade to black. francis knight’ın kitabı, elf yayınları basıyordu. ne olduysa fantastik edebiyattan twilight edebiyatına kaydılar. sorularıma da cevap vermediler. yazık ettiler gül gibi kitaba bence. kitapta anlatılan şehir, biraz coruscant’ı anımastıyordu bana. aşağısı-yukarısı falan. serinin adı rojan dizon, ingilizce okurum derseniz buyrun.

- son zamanlarımın en büyük eğlencesi: katilbot günlükleri the murderbot diaries. çıtır çerez ile eğlenceli kategorilerine sokabileceğim bir kitap. kendi idari birimini hackleyip televizyon izleyen bir güvenlik robotunun maceralarını ve konforbotları “seksbot” diye aşağılamalarını okuyoruz hehe. katilbot, seviyorum seni.

- defalarca kez orada burada yazılmış olan 2 seriden bahsetmezsem allah çarpar: yerdeniz earthsea ve dragonlance. hem ged ile, hem de raistlin ile tanışmalısınız. okuyun mutlaka. ursula k. leguin’in bütün kitaplarını okuyun. mesela sürgün gezegeni planet of exile. aynı gezegeni paylaşan iki farklı türün kendilerine “insan” deyip diğer türü ötekileştirmesini metafor olarak kullanıp “hayatta kalmak” mı yoksa “modernizasyon” mu insanı asıl tanımlayan şeydir diye soruyor (bence). çok farklı soruları var aslında içinde ama okuyalı uzun zaman oldu, hatırlamıyorum tam olarak.

- alıp henüz okumadığım kitaplardan kötü çıkmasına asla ihtimal vermediğim sürü der schwarm ve [limit] (frank schatzing’in kitapları). 2001: a space odyssey, solaris ve fantastik kategorisine aday kanlı kızıl baron the bloody red baron (kim newman) da önerilerim arasına girebilir. henüz okumadım ama dediğim gibi, beğenmeyeceğime ihtimal dahi vermiyorum.

-çoluğunuza çocuğunuza okutursunuz: momo (michael ende) ve yeraltı günlükleri the underland chronicles (suzanne collins) güzel çocuk kitapları. yeraltı günlükleri deyince aklıma hep anansi çocukları anansi boys ve yazarı neil gaiman gelir. o da değişik bir deha tabii.

- ben bunu nasıl atlarım: labirent the maze runner. james dashner'ın yazdığı çokzel seri. açlık oyunları the hunger games havası var birazcık ama bayılmıştım ben. filmleri de çok güzel, her duyuru yapıldığında heyecanla beklemiştim.
devamını gör...

(bkz: torku)
devamını gör...

(bkz: mükremin çıtır)
devamını gör...

bir bu havludaki işlemeler bir de yastık klılfındaki danteller çok gereksiz.
devamını gör...


bir çocuk psikiyatristinin not defterinden sıra dışı öyküler alt başlığı ile yaymlanan kitaptır. kitapda ;
küçük bir çocuğun beyni travmadan nasıl etkilenir? korku ve şiddet çocuğun beyninde nasıl bir tahribata yol açar ve bu beyin iyileştirilebilir mi?
dr. bruce perry, olağandışı durumlara maruz kalmış çocuklara yardım ederek onları hayata yeniden kazandıran dünyaca ünlü bir çocuk psikiyatristidir. köpek gibi büyütülmüş çocuk’ta, karşılaştığı travma vakalarını bilimsel bir gözle irdeleyerek ve bunları herkesin kolaylıkla anlayabileceği hikayelere dökerek, aşırı strese maruz kalan beyinde tam olarak ne olduğunu açıklıyor ve bu beynin akıl almaz iyileşme kapasitesini ortaya koyuyor. perry’nin stratejilerini öğrendiğinizde, travma geçirmiş çocukların fiziksel, ruhsal ve duygusal bakımdan nasıl iyileştirileceğinin ve sağlıklı bireylere dönüştürüleceğinin formülünü de elinizde tutuyor olacaksınız.
beynin içinde olanları anlayabilmenin, psikolojik olarak en uç durumdaki çocuklar için bile bir umut ışığı olacağını gösteren bu kitap uzun süre hafızanızdan çıkmayacak. (arka kapak )
devamını gör...

rus mu rusyalı mı veya ingiliz mi ingiltereli mi deriz diye bir bağlantı kurarsak sanırım türküz.
devamını gör...

“kafatası açılan her insanın bir beyninin olması ne tuhaf rastlantı.”

demiş. doğru da söylemiş.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim