sızıntı dergisi
fem dersanesi'ndeyken kayıt işlemi yaparken bu dergiye de abone yapıyorlardı. her ay koli koli gelirdi, sınıflarda dağıtılırdı. ulan yatacak yeriniz yok valla.
devamını gör...
yıkıcı eleştiri
adı üzerinde, yapmak için değil yıkmak için ifâ edilen eleştiridir. hâlbuki yıkmak kolay, yapmak ise zordur. yıkmadan tâdil ve tâmir etme imkânı varsa eleştiri, aslında buna hizmet etmelidir. ama, bazen de şifâ yıkmaktadır, bazen de derdin devâsı, ağuları yutmaktır, eskiye dâir aklımızı, kalbimizi körelten, perdeleyen ne varsa üzerlerinden dozerlerle geçmektir. evet, çürümüşlük, uyuşukluk, behîmi isteklerin emrinde kokuşmuş, köhneleşmiş düşünce ve izmler yıkılmak için eleştirilmelidir ve insanlığa yeni bir soluk alma, eğriden doğruya, çirkinden güzele, kötüden iyiye bir dönüşüm gerçekleştirme şansı verilmelidir. sözüm, insanlar için değildir. insan yıkıldı mı eleştiri anlamsızlaşır. eleştiri, insanı ayağa kaldırmalıdır. yıkıcı eleştirinin muhâtabı, insanın yaratılışı ile bağdaşmayan, tepeden bakan kibirli ve cür'etkâr faşist ideolojiler, sırtını devlet ve kamu gücüne dayamış yönlendirici, manipülatif, emredici ve otoriter dil kullanan anlayışlar ile dünya görüşleri olmalıdır.
devamını gör...
insan yüzlü örümcek
karşıdan bakıldığında insan suretini andıran görüntüye sahip, esas ismi thomisus onistus olan örümcek.
çiçekler üzerinde pusuya yatar. renk değiştirme özelliğine sahiptir. beyaz, sarı, pembe renge bürünür. en çok funda çiçeğini sever, burada pusuda bekleyip sinek ve arıları avlar.
çiçekler üzerinde pusuya yatar. renk değiştirme özelliğine sahiptir. beyaz, sarı, pembe renge bürünür. en çok funda çiçeğini sever, burada pusuda bekleyip sinek ve arıları avlar.
devamını gör...
şarkılarda sorulan en zor soru
biz onca gece uykumuzu yok yere mi böldük?!?
devamını gör...
öğrenci kimlik kartı resmi
kimse de görmediğim kimlik kartındaki resimdir. büyük bir çaba ve özveri ile saklanır. yalnız ölüler görebilir.
devamını gör...
hallac-ı mansur
büyük üstad. koskoca islam tarihi içerisinde çok az kişiyi severim. ebu hanife, ömer hayyam, ebu talib, ibn arabi ve hallac-ı mansur. ebu hanife hariç hepsi kaybetmiştir. o da hayattayken kazanamamıştır zaten. girmediği delik yoktur bu abinin. kendi inancıyla kalmamış zerdüştlerle ve hindularla dahi görüşmüş, yunan eserlerini okumuştur. sözde islam'ın altın çağındaki abbasi halifesine karşı çıkan zenci isyanına sıcak bakmıştır. çünkü haklı olduklarını düşünmüştür.
“türkistan'ın en ücra köşelerinde hallâc’ın izlerine rastladığımda kendime şu soruyu sordum:
acaba hallâc gibi büyük bir islam sûfisinin türklerle bu denli ilgilenmesinin sebebi neydi?
şeriat islam’ına ve hilafete muhalif görüş ve aykırı davranışlarıyla çevresini ürküten, iktidar kaygısı taşıyan halifeliği korkutan ve sonunda halife’nin ve ulemanın müşterek kararıyla hunharca katledilen bu dervişin türkistan’ın kâfir türkleriyle ne alakası olabilirdi? çünkü tanrı âşığı bu dervişin bizim anladığımız manada dinlerle, inanmak veya inanmamakla bir işi
yoktu. ve nitekim diyor ki: bütün dinler, ulu tanrı'nın dinleridir. tanrı, her bir dini ile ayrı bir insan topluluğunu meşgul etmektedir. insanlar inandıkları dinleri kendileri seçmediler; bilakis rahman ve rahim olan tanrı, insanları inandıkları dinler için seçmiştir... ben dinlerin ne olduğu konusunu çok düşündüm. neticede
gördüm ki, dinler, bir kökün çeşitli dallarıdır. bir insandan, onu alışkanlıklarından alıkoyan ve bağlarından koparan bir din seçmesini talep etme. o zaten varlığın sebebini ve yüce gayelerin manasını kendisinin en iyi anladığı şekilde arayacaktır "
-akif dursun/hallâc-ı mansur’un yargılanma sürecinin değerlendirilmesi~annemarie schimmel/kurtarın beni tanrıdan
“türkistan'ın en ücra köşelerinde hallâc’ın izlerine rastladığımda kendime şu soruyu sordum:
acaba hallâc gibi büyük bir islam sûfisinin türklerle bu denli ilgilenmesinin sebebi neydi?
şeriat islam’ına ve hilafete muhalif görüş ve aykırı davranışlarıyla çevresini ürküten, iktidar kaygısı taşıyan halifeliği korkutan ve sonunda halife’nin ve ulemanın müşterek kararıyla hunharca katledilen bu dervişin türkistan’ın kâfir türkleriyle ne alakası olabilirdi? çünkü tanrı âşığı bu dervişin bizim anladığımız manada dinlerle, inanmak veya inanmamakla bir işi
yoktu. ve nitekim diyor ki: bütün dinler, ulu tanrı'nın dinleridir. tanrı, her bir dini ile ayrı bir insan topluluğunu meşgul etmektedir. insanlar inandıkları dinleri kendileri seçmediler; bilakis rahman ve rahim olan tanrı, insanları inandıkları dinler için seçmiştir... ben dinlerin ne olduğu konusunu çok düşündüm. neticede
gördüm ki, dinler, bir kökün çeşitli dallarıdır. bir insandan, onu alışkanlıklarından alıkoyan ve bağlarından koparan bir din seçmesini talep etme. o zaten varlığın sebebini ve yüce gayelerin manasını kendisinin en iyi anladığı şekilde arayacaktır "
-akif dursun/hallâc-ı mansur’un yargılanma sürecinin değerlendirilmesi~annemarie schimmel/kurtarın beni tanrıdan
devamını gör...
takipçileri görmek
vallahi meraktan çatlıyorum kimler takip ediyor diye. puanım da yetmiyor ki bu özelliği store'dan alabileyim. favla duvarındayım deme boyutuna geldim, evet geldim. ağliciim ifindim.
devamını gör...
her şeyi açıklayan en kısa söz
"peki"
devamını gör...
almanya'da yaşayan akp'liler türkiye'ye gelsin kampanyası
destekliyorum bu acı daha fazla sürmemeli. gelip onlar da şahlanmalı. onların neyi eksik?
devamını gör...
diyete asla başlayamayanlar
1. her sabah tartıya çıkmak ve tartıda gördüğün kilodan nefret etmek.
2. mutlaka ağza bir şeyler atmadan bir bardak su içmeyi hatırlamak.
3. ayna karşısında kendine bakmak ve görüntüden tiksinmek. nereden incelmek gerekiyor, göz görsün ki beyin onaylasın.
4. sadece boğazdan kısarak verilen hızlı kilo aynı hızla tekrar alınır, diyet uygularken kullandığınız yemek alışkanlığını ömür boyu devam ettirmek. haftada bir gün serbest.
5. saat 19:00'dan sonra sadece sıvı tüketimi. katı gıda yasak, midenizin kazındığını çok hissederseniz bir muz veya bir küçük kase yoğurt işinizi görür.
6. mutlaka her gün ölmediyseniz ne işiniz olursa olsun bırakmak ve bir saat tempolu yürüyüş yapmak.
2. mutlaka ağza bir şeyler atmadan bir bardak su içmeyi hatırlamak.
3. ayna karşısında kendine bakmak ve görüntüden tiksinmek. nereden incelmek gerekiyor, göz görsün ki beyin onaylasın.
4. sadece boğazdan kısarak verilen hızlı kilo aynı hızla tekrar alınır, diyet uygularken kullandığınız yemek alışkanlığını ömür boyu devam ettirmek. haftada bir gün serbest.
5. saat 19:00'dan sonra sadece sıvı tüketimi. katı gıda yasak, midenizin kazındığını çok hissederseniz bir muz veya bir küçük kase yoğurt işinizi görür.
6. mutlaka her gün ölmediyseniz ne işiniz olursa olsun bırakmak ve bir saat tempolu yürüyüş yapmak.
devamını gör...
konuştuğunuz kişinin sizi hiç merak etmemesi
bu insanı çok yıpratıyor. örneğin kahvelerden bahsederken sen nasıl seversin dememesi, ne yersin ne içersin ne dinler ne izlersin bunlarla hiç ilgilenmeyip sadece zaman geçirmek için konuşuyor gibi hissettirmesi... insana bir mavi çöp poşetiymiş gibi hissettiriyor. yaklaşık 20 küsür senedir mavi çöp poşetiyim.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
"canım çekiliyor gülüyorum, ağlamamam gerekiyorsa ağlamıyorum.. "
yalnız kalmak istedikçe insanlar benden bir şeyler bekliyorlar. yüreğim kanıyor benim, sadece yalnız kalmak istiyorum. ve delicesine ağlamak..
yalnız kalmak istedikçe insanlar benden bir şeyler bekliyorlar. yüreğim kanıyor benim, sadece yalnız kalmak istiyorum. ve delicesine ağlamak..
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının uçmaya çok meraklı olması
aynen böyle uçucaz~
x kuşağı da arkamızdan su dökmek için bekler artık.
x kuşağı da arkamızdan su dökmek için bekler artık.
devamını gör...
günaydın sözlük
raftan sözlüğü alıp ona günaydın demektir.
devamını gör...
korku
korku, tehlike anında kaçılmazdır. insan'ın içinde taşıdığı, kaçamadığı ve kişilere göre değişen histir.
dostoyevski ye göre yalan duygudur.
insan neden korkar?
düşmekten, sevdiğinden, ölümden, gelecekten, kaybetmekten.. ve daha bir sürü şeyden..
korku'nun dozunda olması gereklidir bazen harekete geçirebilir, yer değiştirmeni sağlar, koşullarını değiştirir. mücadeleyi arttırır. ama her duygu gibi fazlası zarardır.
içinde çok fazla kalırsan zindan'dan farkı yoktur. dışarıyı bilmeden yaşamak gibi. özgürlüğünü yitirirsin. ne elindeki imkanı görebilirsin ne önünü. bu duygu'dan sıyrılmadığın müddetçe her an tehlikedesin.
korku işe yarayabilir ama korkaklık hiç bir işe yaramaz.
gandi
korkak olmak, korkuya çabucak teslim olmaktır. o zaman hiçbir zaferin olmaz. korkmayanları tarih kitapları hep kudretli olarak nitelendirmiş ve zaferlerinden bahsetmiştir. ama bu korkusuzluk etrafa kükremek değildir. bu davranışta bulunanın asıl hisleriyle ilgili isabetli bir cümle var.
etrafa korku salanın kendisi de korkuyordur.
epikür
çoğu atalarının kendilerini koruma iç güdüsüyle oluşturdukları davranış biçimlerinin aktarılmasıyla,üzerlerine hazır bir şekilde giymiş oldukları saldırgan gömleklerdir.
son noktayı bana göre goethe koymuştur.
korkacağımız tek şey, korkunun kendisidir.
dostoyevski ye göre yalan duygudur.
insan neden korkar?
düşmekten, sevdiğinden, ölümden, gelecekten, kaybetmekten.. ve daha bir sürü şeyden..
korku'nun dozunda olması gereklidir bazen harekete geçirebilir, yer değiştirmeni sağlar, koşullarını değiştirir. mücadeleyi arttırır. ama her duygu gibi fazlası zarardır.
içinde çok fazla kalırsan zindan'dan farkı yoktur. dışarıyı bilmeden yaşamak gibi. özgürlüğünü yitirirsin. ne elindeki imkanı görebilirsin ne önünü. bu duygu'dan sıyrılmadığın müddetçe her an tehlikedesin.
korku işe yarayabilir ama korkaklık hiç bir işe yaramaz.
gandi
korkak olmak, korkuya çabucak teslim olmaktır. o zaman hiçbir zaferin olmaz. korkmayanları tarih kitapları hep kudretli olarak nitelendirmiş ve zaferlerinden bahsetmiştir. ama bu korkusuzluk etrafa kükremek değildir. bu davranışta bulunanın asıl hisleriyle ilgili isabetli bir cümle var.
etrafa korku salanın kendisi de korkuyordur.
epikür
çoğu atalarının kendilerini koruma iç güdüsüyle oluşturdukları davranış biçimlerinin aktarılmasıyla,üzerlerine hazır bir şekilde giymiş oldukları saldırgan gömleklerdir.
son noktayı bana göre goethe koymuştur.
korkacağımız tek şey, korkunun kendisidir.
devamını gör...
mutluluk
kimi zaman mafyanın tekelindeymiş gibi imkansız, kimi zaman da çocuğun elindeki elma şekeri gibi basit/yalın bir hissiyatı olan kavram.
ama her şekilde siz ona değil, o size -bazen her neredeyseniz- ulaşır.
ama her şekilde siz ona değil, o size -bazen her neredeyseniz- ulaşır.
devamını gör...
çocukların yetişkinlerden daha iyi yaptığı şeyler
ön yargısız ve iyi niyetli olmak.
geçenlerde youtube'da soramazsın adlı video serisinden yüz anomalisi bölümünü izledim. kadın bir çocuğun onu görüp gülümseyerek selam verdiğini, onunla konuşmak istediğini fakar ailesinin kötü bakışlarla çocuğunu yanından çekip aldığından bahsediyordu. cidden insanımızın zihniyetine bir kez daha acıdım. çocuk dersin, bilmez etmez dersin, ama yetişkinlerimiz bir çocuk kadar olamıyor. cidden üzücü.
geçenlerde youtube'da soramazsın adlı video serisinden yüz anomalisi bölümünü izledim. kadın bir çocuğun onu görüp gülümseyerek selam verdiğini, onunla konuşmak istediğini fakar ailesinin kötü bakışlarla çocuğunu yanından çekip aldığından bahsediyordu. cidden insanımızın zihniyetine bir kez daha acıdım. çocuk dersin, bilmez etmez dersin, ama yetişkinlerimiz bir çocuk kadar olamıyor. cidden üzücü.
devamını gör...
lambada titreyen alevin üşümesi
bir lol ukdesidir.
islamcı ve milliyetçi yazar abdürrahim karakoç'un mihriban şiirinin dizelerinden ve solcu halk ozanı musa eroğlu'nun bağlamasından dökülen, aşkın halk edebiyatındaki en güçlü tariflerinden biri olan mısradır. kanımca aşkın ve sevginin bu halkın çocuklarının gözünde siyasi kavgaların çok daha üstünde anlam taşıdığına dair ince bir sitemdir.
islamcı ve milliyetçi yazar abdürrahim karakoç'un mihriban şiirinin dizelerinden ve solcu halk ozanı musa eroğlu'nun bağlamasından dökülen, aşkın halk edebiyatındaki en güçlü tariflerinden biri olan mısradır. kanımca aşkın ve sevginin bu halkın çocuklarının gözünde siyasi kavgaların çok daha üstünde anlam taşıdığına dair ince bir sitemdir.
devamını gör...

