punisher açayım size punisher, asabiyim asabi asabi, katılmıyorum ben buna, freud kim ya... sevdiğim yazardır.*
devamını gör...

“sizi üzenlere hala selam veriyor olmanız vicdanınızın sadakasıdır.”
mevlana
devamını gör...

herkes sorunu öğretmene, meb'e atmış fakat aileden bahsetmemişler. efendiler eğitimin ailede başladığını belirtmek isterim, aile düzgün bir şekilde çocuklarına örnek olursa çocuğu da onu örnek alıyor ve daha düzgün bir insan olmaya başlıyor. aile tarafından doğru ve yanlış öğretilmeyince çocuk da yanlış bir şekilde hayatını sürdürüyor.

tabi bu demek değil öğretmenin etkisi yoktur diye, muhakkak öğretmenin de etkisi vardır hatta aileden gördüğü eğitimi okulda da pekiştirecek ve geliştirecek olan öğretmendir. çünkü bir yaştan sonra evden çok okulda vakit geçirecektir. belirli bir yaştan sonra da öğrencinin kalitesini öğretmen, arkadaşları, ailesi farklı oranlarda etkili olmaktadır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

cumhuriyetin 75. yıl kutlamaları için şiir okuyacaktım, okul birincisi de olmuşuz sevinç göklere yükseliyor, yoldan karşı yola geçerken bir anda gördüm arabayı ama geç kalmıştım, gözümü açtığımda hastanedeydim, çok şükür bir sakatlık olmadı ama şiiri de okuyamadım. ukde kalmıştı içimde.
devamını gör...


‘yazlık saray’ olarak bilinen muğla’nın marmaris ilçesindeki okluk devlet konuk evi’nin üzerindeki sır perdesi aralandı.
cumhurbaşkanlığı bütçesinden 2018 – 2021 yılları arasında 640 milyon lira harcanarak inşa edilen projenin mimarı şefik birkiye görselleri web sitesinden paylaştı.
farklı büyüklükte 5 yapının yer aldığı yazlık saray’ın hemen yakınında ise üç bloktan personel lojmanları inşa edilirken 10 bin 966 metrekarelik dolgu alanı ise özel kum ve çakılla doldurulup plaj haline getirildi. plaj içerisinde güneşlenme ve dinlenme amaçlı bungalovlar yer alıyor. bungalovların ucunda ise denize girmek için iskeleler bulunuyor.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


kamuoyuna 300 odalı olduğu bilgisi yansıyan yazlık saray’da dinlenme alanları da bulunuyor.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

buradan
devamını gör...

"thalassa, thalassa, farma kemenikos"

halikarnas balıkçısı'nın bir hikayesinde kör rum bir balıkçıya söylettirdiği rivayet edilen söz, anlamı "deniz deniz zehirli ilaç"

galiba bana göre en doğrusu bu, maalesef ki denizin içinde yaşamaya müsait değil bedenim, öyle olsa hiç çıkmazdım sanırım.
şimdi millet edebiyat yapıyor filan diyecek ama desinler, gerçekten de kara yaşamı bana göre değil, sıkılıyorum..
denizin içinde ağırlık azalıyor, yön kavramı alt üst oluyor, bedeninin daha esnek olduğunu fark ediyor insan.. mis gibi!

ayrıca, balıklar var? yenebilir bir sürü canlı var, sabah kahvaltısında kum midyesi yemek var, hani babam çıksa yemem - çünkü öldü - ama geri kalan her türlü deniz canlısını yerim, en azından yemeyi denerim.

sonra sonra, dışındayken sefası var, delice, hemen hemen hepinizin "yaz olsa da yapsak" dediği bir çok aktivitenin sağında solunda nuhakkak deniz var, en azından bir akşam sofrası var, kumsal var, o havuçumsu güneş yağlarınızın kokusu var, var oğlu var..

bir de, özel inat ve zıtlaşma ve / veya "öldür lan hadi beni?" diye denize kılıç açma halim var. ister 2 metrelik sandal olsun isterse hava şartları muhalefeti nedeniyle az sonra iptal olacak gelibolu feribotunun içinde olayım hiç fark etmez, o deniz patladığında isterse beni an içinde öldürecek deniz ile inatlaşmaya aşığım ben, bildiğim ve taptığım en güzel tanrı ile sonu belli bir savaş gibi bir hal! altımdaki insan yapımı aracın dalgalar üzerindeyken kulağıma gelen çatırtıları beni mest eder.

karaya bağlı, karayı tercih eden insana da lafım yok, onun tercihi kara benimki mavi.

başladığım gibi bitireyim;

"thalassa, thalassa, farma kemenikos"
devamını gör...

bir füruğ ferruhzad dizesidir.

ilk kez rastlanıldığında duvara dalıp gitmenize yol açar.
devamını gör...

bugün bir başlıkta fiyatını öğrendiğim kitap, yahu arkadaş 445 tl nedir, padişah bu kadar harcamamıştır haremine.
devamını gör...

bir gün korona vakası türkiye'de iki kişide olduğunda kısıtlamalar gelmeden çamaşır suyu ve sirke almak için markete gitmiştim. gitmişken komşuya uğradım, kızına evde ders veriyordum bana müthiş bir çiçek seçmiş, teşekkür niyetine almış ve eve dönüşüm 5dk bir yol olsa da, bir elimde çiçek buketi, diğerinde de çamaşır suyu ve sirkeyle eve gidiyordum. karanlıktı. karşıma takım elbisesi yaşlı bir bay geldi ve ikimiz yokuş aşağı giden bir sokağın kenarından geçmeliydik. dede demeye kıyamadığım istanbul beyefendisi kibarca "buyrun geçiniz.", dedi sonra ona kibarca "hayır efendim, siz geçiniz", dedim. o da "olur mu hanımefendi siz geçiniz lütfen", diye istirham etti. ben de bir an istanbul'un sokağında aceba kimse yokken istemeden bir nostalji film çekimine denk gelip gelmediğimi düşündüm. sonra geçtim ve "çok teşekkür ederim efendim, size iyi akşamlar dilerim." dedim, o ise ben "size teşekkür ederim, sağlıcakla kalın.", dedi. ne elimde olan çiçek kaldı, ne de eski mahalleme geri döndüm. taşındım oradan dedeyi böyle arada anıp dua ederim. allah uzun ömürler versin sevdikleriyle. ne kibar bir beyefendi idi.
devamını gör...

hatay'da yapılan, kurabiyeye benzeyen yöresel bir tatlıdır. özellikle bayram öncesinde her evde yapılır, sokakları kömbe kokusu sarar. çeşitli ahşap kalıplarla şekil verilir ve hurmalı, cevizli, sade olmak üzere çeşitleri bulunur.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

doğru besinleri tüketiyorsa gayet normal bir durumdur.
hayatınızda şekere yer yoksa yemek yemek kilo aldırmaz. önemli olan düzgün beslenmektir.
devamını gör...

mod yükselten insandır. hayat enerjisini size de bulaştırır.
1) günaydın: pek reaksiyon almazken kuru kuruya günaydın diye karşılık verirsin.
2) güünnaaayydın: günaydııııın *

şekil a'da göründüğü gibi mod tavan,enerji müthiş gelsin güünnaaayydıncıklar. 2 ay sonra görcem sizi...
devamını gör...

insanların temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı toplum yapılarında, bireylerin birbirine yararcı değil zararcı olması. şiddetin ve bencilliğin artması durumu. dahası maladaptasyon geçiren toplumlarda bir çıkar yolu bulmak, çözüm üretmek imkansız ayrıca başka kültürlere vahşet gelecek ritüelller, radikal kültür kabul edilebilir. buna örnek olarak toplum yapıları şu şekilde anlatılmış.

britanyalı saygıdeğer sosyal antropolog evans pritchard klasik eseri "the nuer" adlı kitabında; sudanlı erkeklerin küçük bir kışkırtmayla birbirleriyle çoğunlukla kavga ettiklerini, bazen bu kavgaların ölümle noktalandığını yazmıştı. jale halkı gibi, nuerler de bunun gibi şiddeti veya yol açtığı misilleme güdüsünü önleme konusunda etkili bir araca sahip değildi. söylendiği üzere bilakis nuer halkı bu duruma bitmeyen bir kan davası diyordu. pritchard bunu "nuer halkının gerektiği kadar gıda almamış olmasına" bağladı. buna rağmen kıt hayvancılıkla zar zor geçinen bu insanlar, hayvancılık hastalıklarına karşı tarıma yönelmek vb çözüm üretmek yerine, hayvancılıkta inatçıydılar.

bolivya'nın doğusunda yer alan tropik ormanlarda avcılık, balıkçılık ve tarla ekip biçerek yaşamış sirion6 yerlilerini düşünelim. allan r. holmberg bir bireyin diğerine karşı aile içinde bile hissiz olmasının kendisini "şaşkına çevirmeyi asla durdurmayacağını" yazmıştı. bunu göstermek için, "tüm gün avlandıktan sonra kampa dönüş yolunda karanlığa yakalanmış bir adamın" tipik olduğu söylenen bir hikayesini şöyle anlatmaktadır: "ay ışığının olmadığı bir gecede kaybolmuş bir adam defalarca yardım istemiş, siriono yakınlarındaki bir kampta yaşayan akrabaları ise adamın çığlıklarını duymalarına rağmen önemsememişler. yarım saat sonra bağırma sesi kesildiğinde, adamın kız kardeşi neşeli bir şekilde: 'bir jaguar onu kapmış olmalı' demiş. aslında, bu avcı geceyi bir ağaca tırmanarak ağacın tepesinde geçirmişti. o karanlık gecenin sabahında kampa döndüğünde kimse onu karşılamamıştı. bunun yerine kız kardeşi yakaladığı avların küçük bir kısmını verdi diye acılı bir serzenişte bulunmuştu. holmberg, siriono halkının kavga ettiğini, yemekleri bir yerlere gizlemek, paylaşmayı reddetmek, tek başına gece ya da ormanda yemek, aile üyelerinden saklamak, özellikle kadınların yemekleri vajinalrına gizlemesi gibi konularda birbirleriyle sürekli kavga ettiklerini de ifade etmiştir.

siriono'da gıda daima kısıtlı ve açlık hayatın değişmez bir gerçeğiydi. bazı grupların nerdeyse açlıktan ölmenin eşiğine geldiği zamanlar olurdu. aslında göçebe hayata ayak uyduramayan hasta ve yaşlı insanlar dışlanırdı, bazen göç eden grubun arkasında acınacak halde ölene kadar sürünmeye bırakılırdı.

kültür ve din çoğunlukla bu başıbozukluğu dizginlemeye çalışan adaptif kendiliğinden ortaya çıkan kurallar bütünüydü. bize göre topluma zararlı, tehlikeli olsa da bu patternlerin çıkış nedeni, zarardan çok topluma yararı olması.

eğer büyücülük gibi belli bir inanç sisteminin bir topluma zararlı olabileceği kabul edilirse, onun zararlarından çok daha fazla ağır basan faydalarının da olduğu hemen öne sürülür. örneğin clyde kluckhohn ve dorothea leighton klasik etnografyalan the navaho aralarındaki büyücülerin varlığı hakkında yaygın navaho inancının korku ürettiği, şiddete yol açtığı ve bazen masum insanların trajik acılar çekmesine neden olduğu sonucuna vardılar. yine de, clyde kluckhohn ve dorothea leighton, navahoların akrabalarına ve hayatın kendi tehlikelerine karşı hissettiği tüm düşmanlığı büyücülere yönlendirmesine izin vererek büyücülük inançlarının "toplumun çekirdeğini sağlam tuttuğu" ve dahası, zenginlerin ve güçlülerin çok aşırı güce ulaşmasını engellediği ve genelde sosyal açıdan bölücü eylemleri önleme amacına hizmet ettiğini gördüler.

sonuç, maslow ihtiyaçlarının ilk adımlarını tamamlayamayan toplumlardan, modern fikirler, eşitlik, hukuk beklemek doğru olmaz. aynı şekilde gerçek dışı inançlar sisteminin de kültür olmasına şaşırmak. gelir düşüklüğü ile giderek artan şiddet ve insanların yoksullaştıkça daha fantastik fikirlere kendilerini kaptırması bana türk toplumunu hatırlattıç.
devamını gör...

kulbu kırık çaydanlık
devamını gör...

nebahat adında saf bir kızın hayatının işlendiği, 1991 yapımı, eğlenceli bir ahmet kaya şarkısı. şarkıdaki üslup sizleri o yıllara geri götürüyor. dinlenesidir.
devamını gör...

aziz nesin diyor ya
bazen insan öyle bir özlenir ki özlenen bilse, yokluğundan utanır. öyledir işte zor durumdur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

akıllıca açılmış, ekmeğinde yolunda başlık. efendim daha fazla köpek ile çözülebilir. daha fazla çoban istihdam edilerek çözülebilir. kurtlar çok acıktıkları zaman doğaları gereği gözleri hiçbirşeyi görmez, sürü halinde hareket ederlerse öyle iki kangalla falan baş edemezsiniz.
devamını gör...

(bkz: hoçça ğalın ğidiyom ben)
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim