tarihte bugün
15 nisan 1452 - ressam, mucit, mühendis, matematikçi, anatomist, müzisyen, astronom, heykeltıraş, botanist, jeolog* rönesans insanı leonardo da vinci'nin (1452-1519) doğum günü.
- 15 nisan dünya sanat günü olarak kutlanır.
leonardo da vinci - the last supper (1495-98)
- 15 nisan dünya sanat günü olarak kutlanır.
devamını gör...
doğum gününü kutlayan herkesi instagram hikayesinde paylaşan insanlar
başlığı okuduktan sonra aklıma doğum günümü arkadaşlarımın hatırlamadığı geldi...
devamını gör...
kitapların pahalı olduğu gerçeği
türkiye'de kitap fiyatlarının ateş pahası olduğu gerçeğidir. dün ünlü bir kitapçı zincirinin alsancak'taki şubesine gittiğimde hiçbir kitabın 50 liranın altında olmadığı gerçeğiyle yüzleştim. ben zaten öyle kitap kurdu bir insan değilim. dün heves ettim bir kitap alayım dedim, insanların tuvalette okudukları ikinci el kitapları şu pandemi sürecinde okumayı doğru bulmadığım için sıfır alayım istedim ama yok yok yok! param yetmedi. 9.5 liraya komünist manifesto gördüm onu alayım bari dedim, kasada cüzdanımdan parayı çıkarmak için bir köşeye koydum ama geri almak için davrandığımda kitap koyduğum yerde yoktu. kaşla göz arasında yürütmüşler. başka da kopyası yoktu. şaka gibi değil mi? arkadaşım da çok güldü bu duruma. ''gezme ceylan buralarda seni harcarlar'' diye dalga bile geçti.
bana göre eğer anıtsal bir değeri yoksa ve hacimli değilse bir kitap 25 liradan pahalı olmamalıdır. kitap fiyatlarının bu kadar el yakmasının sebebi şüphesiz ki bir takım ekonomik parametrelere dayanıyordur ama burası okuru pek ilgilendirmemelidir. kitap okumak yemek, içmek gibi temel bir ihtiyaç olarak görülmeli ve ona göre asgari fiyatlandırılmalıdır (hayır yani, gören de bunu yazanın pempe fularlı bir kitap kurdu olduğunu sanacak).
ha ucuz yayınevleri yok mu? elbette var ama çok kalitesizler. üniversitedeyken dünya klasiklerini iğrenç bir çeviri ve okurken mide bulandıran bir basımla yayınlayan bir yayınevinden o dönemin parasıyla 365 liraya 64 tane kitap almıştım. kıyak iş gibi değil mi? hepsini okumam iki senemden biraz fazlasını aldı ve sürenin sonunda size samimi olarak söylüyorum ki türkçem bozuldu yahu. tercümesi o kadar kötüydü yani. özne-tümleç-yüklem şeklindeki türkçe sentaks yerine yıllarca yüklem-özne-tümleç hatta yükleç-öznem-tümle şeklinde cümleler kurdum inanabiliyor musunuz? bu durumu yeni yeni düzelttiğimi düşünüyorum. kötü baskıdan dolayı migrenim bile çıkmıştı. neyse ki kitap okumayı bıraktım da migrenden de kurtuldum.
peki hem ucuz hem de kaliteli yayınevleri hiç mi yok? benim bildiğim sadece hasan ali yücel klasikleri serisi var. külliyattaki kitapların olması gereken fiyatta olduklarını düşünüyorum.
bana göre eğer anıtsal bir değeri yoksa ve hacimli değilse bir kitap 25 liradan pahalı olmamalıdır. kitap fiyatlarının bu kadar el yakmasının sebebi şüphesiz ki bir takım ekonomik parametrelere dayanıyordur ama burası okuru pek ilgilendirmemelidir. kitap okumak yemek, içmek gibi temel bir ihtiyaç olarak görülmeli ve ona göre asgari fiyatlandırılmalıdır (hayır yani, gören de bunu yazanın pempe fularlı bir kitap kurdu olduğunu sanacak).
ha ucuz yayınevleri yok mu? elbette var ama çok kalitesizler. üniversitedeyken dünya klasiklerini iğrenç bir çeviri ve okurken mide bulandıran bir basımla yayınlayan bir yayınevinden o dönemin parasıyla 365 liraya 64 tane kitap almıştım. kıyak iş gibi değil mi? hepsini okumam iki senemden biraz fazlasını aldı ve sürenin sonunda size samimi olarak söylüyorum ki türkçem bozuldu yahu. tercümesi o kadar kötüydü yani. özne-tümleç-yüklem şeklindeki türkçe sentaks yerine yıllarca yüklem-özne-tümleç hatta yükleç-öznem-tümle şeklinde cümleler kurdum inanabiliyor musunuz? bu durumu yeni yeni düzelttiğimi düşünüyorum. kötü baskıdan dolayı migrenim bile çıkmıştı. neyse ki kitap okumayı bıraktım da migrenden de kurtuldum.
peki hem ucuz hem de kaliteli yayınevleri hiç mi yok? benim bildiğim sadece hasan ali yücel klasikleri serisi var. külliyattaki kitapların olması gereken fiyatta olduklarını düşünüyorum.
devamını gör...
seni sevmiyorum demenin farklı şekilleri
aynı kapıya çıkar.*
devamını gör...
yazarların 2021 hedefleri
hedeflerinizi ve planlarınızı kimseye söylemeyin.insanlar güzel olan şeyleri mahvedebilme potansiyeline sahiptirler.
devamını gör...
tayt giyen hakime güvenilir mi sorunsalı
tayt giyen hâkimde olur, gömlek giyen temizlik işçiside. insanlar kendini nasıl rahat ediyor ise bırakın öyle giyinsinler yahu, tek derdiniz bu mudur gerçekten?.
devamını gör...
kırgınlık ve kızgınlık arasındaki fark
kızgınlık intikam isteğini besler. kırgınlık hisseden insan intikam almayı düşünmez bile.
devamını gör...
ölmedim ama hafif sürünüyorum (yazar)
yönetim kadromuza katılmış, gücümüze güç katacak yeni taze kan yazarımız. hoşgeldiniz, sefa getirdiniz.
devamını gör...
takipten çıkan takipçi
boş boş şeyler yazdığımdan beri, eğlenmek ve rahatlamak için yazdığımdan iki kişi takibi bıraktı hemen.
her zaman ciddi olmak zorunda değilim maalesef.
her zaman ciddi olmak zorunda değilim maalesef.
devamını gör...
kutuplaştıran değil kucaklaştıran olduk
lgbt diye bir şey yoktur diyerek lgbt li bireyleri yok sayma , toplum dışıymış gibi göstermeyi kim yaptı bilen var mı?
devamını gör...
çaylakların ezildiği gerçeği
eksi sozlukle karsilastirinca 100 karma puan hicbirsey.
o degilde nerde ya bu çaylaklar. hiç denk gelmiyorum ben.*
o degilde nerde ya bu çaylaklar. hiç denk gelmiyorum ben.*
devamını gör...
aşırı çıplaklığın tahrik edici olmaması
karşı cinste tahrik unsuru arama faaliyetlerinde önkoşul. çoğu kerkenez bu işi bilmez, bir barzo gibi kadının neresini görsem kârdır saikiyle hareket eder. oysa işi bilen adam gayet farkındadır ki kadın dediğin yine de üzerinde bir şeyler olmalı. çıplak ten çıplak tendir sonuçta.
devamını gör...
recep yazıcıoğlu
babamın bir zamanlar koruma polisi olduğu kaymakam/vali, ayrıca türkiye'nin en genç valisidir.
yoğun kış aylarında ulaşımın olanaksız olduğu ücra köylere yanında bir kamyonet ve bir kar küreyici ile gidip bir günün şafağından diğer günün şafağına kadar yardım kolileri taşırmış eliyle. (evet baya eliyle, kendisi, koruma polisi ve şoförü)
ha bir de eğin sıra gecelerini çok severmiş:)
babam tayin olduktan bir süre sonra kaymakamın vefat haberini almıştı. onu hiç o kadar üzgün görmemiştim.
yoğun kış aylarında ulaşımın olanaksız olduğu ücra köylere yanında bir kamyonet ve bir kar küreyici ile gidip bir günün şafağından diğer günün şafağına kadar yardım kolileri taşırmış eliyle. (evet baya eliyle, kendisi, koruma polisi ve şoförü)
ha bir de eğin sıra gecelerini çok severmiş:)
babam tayin olduktan bir süre sonra kaymakamın vefat haberini almıştı. onu hiç o kadar üzgün görmemiştim.
devamını gör...
insanı tüketen şeyler
düşünmek..
devamını gör...
boşanmak
bir imza ile başlayan bir sürecin başka bir imza ile sona ermesidir. abartmamak lâzımdır.
devamını gör...
mesaj kutuma abi diye mesaj atanların çoğalması
abi deme lazım olur deseydin sen de onlara. şahsen ben bana abla diyenlere öyle söylüyorum sonra mesaj atmayı bırakıyorlar. *
devamını gör...
oğlak burcu
babamla kızımın burcu. zor karar veren ama en doğru kararı veren inatçı keçiler.
devamını gör...
normal sözlük'te kendi halinde yazan yazarlar
kendi kendime takılır, canım sıkılırsa giderim kimsenin ruhu duymaz. geri dönerim. farkedilmediğim için hoş geldin diyen de olmaz. olmasinda zaten kimseden beklentimiz yok. karma puan falan işimiz olmaz. *
görünmez mi oldum ben şimdi ilhami abi? sen söyle ben başka sözlükte miyim? repliği getirir insanin aklina.
özel yazarlardir. öyle herkes bilmez bu yazarları. bi keşfettin mi de öyle kolay kolay bırakamazsın. ne etliye karışırlar ne sütlüye. bazen minicik ortalığı karistirir gibi olurlar sonra kenara çekilip izlerler.
her başlık altında pek rastlayamazsiniz. onlar tanim yazarken veya başlık açarken biraz seçicidirler. titiz davranırlar. bazen günlerce yazmaz,bazen yazarsa cuk diye oturtturur tanımı.
ıyi ki varlar- iyi ki varız efendim.
(bkz: onlar da bizden biri)
görünmez mi oldum ben şimdi ilhami abi? sen söyle ben başka sözlükte miyim? repliği getirir insanin aklina.
özel yazarlardir. öyle herkes bilmez bu yazarları. bi keşfettin mi de öyle kolay kolay bırakamazsın. ne etliye karışırlar ne sütlüye. bazen minicik ortalığı karistirir gibi olurlar sonra kenara çekilip izlerler.
her başlık altında pek rastlayamazsiniz. onlar tanim yazarken veya başlık açarken biraz seçicidirler. titiz davranırlar. bazen günlerce yazmaz,bazen yazarsa cuk diye oturtturur tanımı.
ıyi ki varlar- iyi ki varız efendim.
(bkz: onlar da bizden biri)
devamını gör...

