beklenen şiirine aşık olduğum şairdir.
--- alıntı ---

beklenen

ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.

geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar?

--- alıntı ---
devamını gör...

ella fitzgerald ile birlikte summertime, cheek to cheek, dream a little dream of me gibi güzel şarkıları seslendiren sanatçıdır.
ayrıca bakınız la vie en rose.
devamını gör...

meseleleri mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz.
-süleyman demirel
devamını gör...

instagram hesabında yurtdışından gelen ürünlerle pasta yapması ve beni çiz köşesiyle takipçilerini eğlendiren çizgi roman, edebiyat, karikatür kategorilerinde eserler yazmış karikatürist.
devamını gör...

istenmediği yerde kalan doğukan.
gelme diyince, gitme anlayan doğukan.
ızole bantla kandisini sözlüğe bantlayan doğukan.
yoldaş'ın rüyasına girip, iko'nun rüyasından çıkan doğukan.
git doğukan.
devamını gör...

(bkz: gülmekten katılamamak)
devamını gör...

aşklı meşkli film izleme zamanım geldiği için, bugün izlemeyi düşündüğüm film. izledikten sonra da burayı editlerim.

ne o öyle before serisini izle dur, olmuyor.

filmi izledim editi.





öncelikli olarak o kadar alışmışım ki esas kız esas oğlan hikayelerine, hikayeye sonradan dahil olan kişinin ana karakter olması bana biraz garip geldi açıkçası. müzeyyen kendinden başka kimseyi düşünmeyen, kendisine göre yaşayan birisi. aşık olduğu elemanı unutamamış, buna rağmen hayatına birilerini almaya çalışan bir insan. insan sormadan edemiyor, madem unutamadın, ne diye hayatına başkalarını alıyorsun ki müzeyyen? madem kendinden emin değilsin, ne diye başkalarını da üzüyorsun?

arif zaten boş beleş bir insan. ben şöyle yazarım böyle yazarım havalarında. eee yaz madem, bastır. bir de diğer adamı sürekli aşağılayan, hor gören tavırlar. bu arada yemek sahnesi çok güzel bir foreshadowing olmuş. kitabın sonunda da kadın ve erkek bir araya gelir, sahilde denize doğru oturur, gün batımını izlerler şeklinde dalga geçilen konu, adamın kadını sahilde bırakıp, kadının adamın arkasından bakmasıyla son bulan bir hal alıyor.

filmden çıkarılacak ders, her şey yaşanıyor ve bitiyor. müzeyyen gibi bitiremeyen insanlardan olmayın ve arif gibi, gitmeniz gerektiğini gösteren işaretleri görmezden gelmeyin.

ya arif senin kendine hiç mi saygın yok, buldun işte resimleri belli ki unutulmamış. sen ne diye hala orada kalasın. ya hadi orada gitmedin, lan kadın gitti adamın kollarında ağladı, sen benim kollarımda ağlar diye düşünürken... bunu nasıl görmezden gelir bir insan. zamanında gitsen bu acıların hiçbiri olmazdı. böyle aptala da bağlamazdın. daha farklı bir insan olurdun. müzeyyen de belki en sonunda kendisine sorduğu soruyu en başta sorardı, "ben birisini unutamamışken, hayatımda başkasına neden yer veriyorum? ben karakter yoksunu, umursamaz, özsaygısı olmayan bir insan mıyım?"





filme puanım 4, 5 üzerinden.
devamını gör...

kolay gelsin dediğim başlıktır. (bkz: şöyle koyayım böyle koyayım)
devamını gör...

hande yener'in 2014 çıkışlı mükemmel albümündeki bağımlılık yapan şarkıdır.
buradan

yolun başında kibar birisi
biraz tanıyınca köyün delisi
kendini prens sanıyor ama
bana göre ruhu sokak kedisi
.
devamını gör...

vera ismi çok nahif geliyor bana, bir de mihrimah. bu isimleri söylemesi bile hoşuma gidiyor.
devamını gör...

14 yıl önce başıma gelen olay.
babannemin kabul olan duası. ona babannemin ismini verdim.
en iyi arkadaşım.
allah vaktinde kucağınıza almayı da nasip etsin inşallah.
devamını gör...

nicelik değil nitelik önemli değil mi. yazmayan 1000 yazarı olacağına yazan 100 yazarı olsun daha verimli.
devamını gör...

tecrübelerini insanlara daha kolay bir şekilde aktaracak yazardır. her sözlüğün ve biz toy yazarların böyle yaşını başını almış ,görmüş geçirmiş insanlara ihtiyacı vardır.
ayrıca 30 yaşından sonra insanlar ot gibi yaşadığını mı sanıyorsunuz arkadaşlar biz gençlerin yaptığı her şeyi yapıyorlardır.
devamını gör...

latince'de "çubuk" anlamına gelen ve bulut tanımlamasında kullanılan bir kelime. bulutun alt tabanına bitişik olarak görülen fakat yere kadar uzanmayan yağış demeti, aşağıya doğru sarkan yağış çubukları için kullanılan terim.

buluttan ayrılan su veya buz parçacıkları yere ulaşamadan havada buharlaştığı için bu görüntüye neden olur. uzaktan bulutun görüntüsü baca buluta veya hortuma benzer.

virga olayı daha çok cirrocumulus, altocumulus, altostratus, nimbostratus, stratocumulus, cumulus ve cumulonimbus bulutlarıyla beraber görülür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

asi bir reformcu olurdum. sonrada yakalanıp kazığa oturturulurdum.
devamını gör...

tevfik fikret şiiri.

sarmış yine âfâkını bir dûd-ı munannid,
bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.
tazyîkının altında silinmiş gibi eşbâh,
bir tozlu kesâfetten ibâret bütün elvâh;
bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar
dikkatle nüfûz eyleyemez gavrine, korkar!
lâkin sana lâyık bu derin sürte-i muzlim,
lâyık bu tesettür sana, ey sahn-ı mezâlim!
ey sahn-ı mezâlim…evet, ey sahne-i garrâ,
ey sahne-i zî-şâ'şaa-i hâile-pîrâ!
ey şa'şaanın, kevkebenin mehdi, mezârı
şarkın ezelî hâkime-i câzibedârı;
ey kanlı mahabbetleri bî-lerziş-i nefret
perverde eden sîne-i meshûf-ı sefâhet;
ey marmara'nın mâi der-âguuşu içinde
ölmüş gibi dalgın uyuyan tûde-i zinde;
ey köhne bizans, ey koca fertût-ı müsahhir,
ey bin kocadan arta kalan bîve-i bâkir;
hüsnünde henüz tâzeliğin sihri hüveydâ,
hâlâ titrer üstüne enzâr-ı temâşâ.
hâriçten, uzaktan açılan gözlere süzgün
çeşmân-ı kebûdunla ne mûnis görünürsün!
mûnis, fakat en kirli kadınlar gibi mûnis;
üstünde coşan giryelerin hepsine bî-his.
te'sîs olunurken daha, bir dest-i hıyânet
bünyânına katmış gibi zehr-âbe-i lânet!
hep levs-i riyâ, dalgalanır zerrelerinde,
bir zerre-i safvet bulamazsın içerinde.
hep levs-i riyâ, levs-i hased, levs-i teneffu';
yalnız bu… ve yalnız bunun ümmîd-i tereffu'.
milyonla barındırdığın ecsâd arasından
kaç nâsiye vardır çıkacak pâk u dirahşan?

örtün, evet, ey hâile… örtün, evet, ey şehr;
örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!..

ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar;
kaatil kuleler, kal'alı zindanlı saraylar;
ey dahme-i mersûs-i havâtır, ulu ma'bed;
ey gırre sütunlar ki birer dîv-i mukayyed,
mâzîleri âtîlere nakletmeye me'mûr;
ey dişleri düşmüş, sırıtan kaafile-i sûr;
ey kubbeler, ey şanlı mebânî-i münâcât;
ey doğruluğun mahmil-i ezkârı minârat;
ey sakfı çökük medreseler, mahkemecikler;
ey servilerin zıll-ı siyâhında birer yer
te'mîn edebilmiş nice bin sâil-i sâbir;
"geçmişlere rahmet!" diyen elvâh-ı mekaabir;
ey türbeler, ey herbiri pür-velvele bir yâd
iykâz ederek sâmit ü sâkin yatan ecdâd;
ey ma'reke-i tîn ü gubâr eski sokaklar;
ey her açılan rahnesi bir vak'a sayıklar
vîrâneler, ey mekmen-i pür-hâb-ı eşirrâ;
ey kapkara damlarla birer mâtem-i ber-pâ
temsîl eden âsûde ve fersûde mesâkin;
ey her biri bir leyleğe, bir çaylağa mavtın
gam-dîde ocaklar ki merâretle somurtmuş,
yıllarca zamandan beri, tütmek ne…unutmuş;
ey mi'delerin zehr-i tekâzâsı önünde
her zilleti bel'eyleyen efvâh-ı kadîde;
ey fazl-ı tabîatle en âmâde ve mün'im
bir fıtrata makrûn iken aç, âtıl ü âkim;
her ni'meti, her fazlı, her esbâb-ı rehâyı
gökten dilenen züll-i tevekkül ki.. mürâyi!
ey savt-ı kilâb, ey şeref-i nutk ile mümtâz
insanda şu nankörlüğü tel'in eden âvâz;
ey girye-i bî-fâide, ey hande-i zehrîn;
ey nâtıka-ı acz ü elem, nazra-i nefrîn;
ey cevf-i esâtîre düşen hâtıra: nâmus;
ey kıble-i ikbâle çıkan yol: reh-i pâ-bûs;
ey havf-i müsellâh, ki hasârâtına râci'
öksüz, dul ağızlardaki her şevke-i tâli';
ey şahsa masûniyyet ü hürriyyete makrûn
bir hakk-ı teneffüs veren efsâne-i kaanûn;
ey va'd-i muhâl, ey ebedî kizb-i muhakkak,
ey mahkemelerden mütemâdî sürülen hak;
ey savlet-i evhâm ile bî-tâb-ı tahassüs
vicdanlara temdîd edilen gûş-ı tecessüs;
ey bîm-i tecessüsle kilitlenmiş ağızlar;
ey gayret-i milliye ki mebgûz u muhakkar;
ey seyf ü kalem, ey iki mahkûm-ı siyâsî;
ey behre-i fazl ü edeb, ey çehre-i mensî;
ey bâr-ı hazerle iki kat gezmeye me'lûf;
eşrâf ü tevâbi', koca bir unsûr-ı ma'rûf;
ey re's-i fürûberde, ki akpak, fakat iğrenç;
ey taze kadın, ey onu ta'kîbe koşan genç;
ey mâder-i hicranzede, ey hemser-i muğber;
ey kimsesiz, âvâre çocuklar… hele sizler,
hele sizler…

örtün, evet, ey hâile… örtün, evet, ey şehr;
örtün ve müebbed uyu, ey fâcire-i dehr!...
devamını gör...

türk dizileri kötüdür ve kötü kalacaklardır.
devamını gör...

dostlar hızlı kilo vermek yoyo etkisine sebep olacaktır. yani bir anda 10 kilo verirsiniz diyeti bıraktığınız anda o 10 kilo size 15 kilo olarak geri döner. o yüzden * hızlı kilo vermenizi tavsiye etmem. ayrıca kilodan daha çok yağ oranınıza bakmanızı tavsiye ederim. ha ama ediyorsaniz ki ben yine de hızlı kilo vereceğim kendime güveniyorum o zaman birkaç tavsiye verebilirim.
-günde en az 2,5 litre kadar su tüketin
-bol bol hareket
- glisemik indeksi düşük yiyecekler tüketin
-sağlıklı karbonhidratlar kullanın ya da kullanmayın

not: diyetisyen olan yazarlarımız varsa daha iyi aydınlatacaklardir. ayrıca kilo verme sürecinin kişiye göre değiştiğini unutmayınız dostlarım.
devamını gör...

willoughby yasası
birine bir makinenin çalışmadığını kanıtlamaya çalışırsanız makine o anda çalışmaya başlayacaktır.

murphy 4 numaralı ölçüt
ne zaman bir işi yapmaya karar verirseniz, o anda yapmanız gereken bir başka iş çıkacaktır.
devamını gör...

her neslin kendine ait jargonu var. duydukça öğreniyoruz.

yemin edebilirim, ama ispatlayamam.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim