kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

rize, çamlıhemşin'de bulunan, debisi en yüksek şelalelerden biridir. tabiri caiz ise; 15 metre yüksekten su düşüp, güldür güldür akıyor efem. kaçkar dağları milli parkıiçinde yer alıyor.

gittiğimizde, arabayı beride bırakmaya karar verdik. çünkü mahşer yeri gibi görünüyordu.
jandarma geldi, aracı ileri bırakmamızı söyledi.

araplar, yerliler, çoluk çocuk, heyelan tehlikesi, dar ve bozuk yol... müthiş bir kaosun ardından arabayı nihayet ileri bırakabildik.
demir trabzanlardan aşağı, şelalerin yanına iniliyor ama; sürtüne sürtüne geçiyorsunuz merdivenlerden...
aşağıdaki patika yol, aynı şekilde tıkış tıkıştı.

o sebeple, şelalenin keyfini pek alamadım; ne yalan söyleyeyim.
sakin bir zamanında, sabahın köründe gidilirse belki tat alınabilir. güzel bir şelale çünkü.
aynı patika yoldan geri dönerek, aynı trabzanlardan sürtünerek arabayı bıraktığımız yere vardım.
mısır satan abla ile sohbet ettik. hatay'a evli kızı varmış. iskenderun'a sürekli gidip geldiğini söyledi. biraz daha sohbeti ilerletip akraba bile çıkabilirdik.

mısır 5 tl, çay 5 tl. mısır fiyatını çok uygun buldum. *

rize'ye seyahat edeceklere, gidip görmelerini tavsiye ederim.

''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''
devamını gör...

giremeyeceğim bir yeni liste daha.
fakat güzel düşünülmüş ve iko belediyesi tarafından da yapılmış. tebrikler.
devamını gör...

ana dilde depresyona girme yöntemi olarak dinlenebilecek müzik türü.
devamını gör...

sabah kalktığımda çişe giderken aklımı kurcalayan bir soru meydana geldi.
kafa sözlük domain adresini nereden aldı?
hemen işedikten sonra bilgisayarımı açtım ve araştırmaya başladım.
buradan domain adresiminiz hangi şirketten alındığını öğrendim.
godaddy şirketinden alındığını öğrendim.
buraya kadar bir problem yok.
ardından bir ziyarette bulunmaya karar verdim.
ahh bulunmaz olaydım.
ilk attığım linkte görmüş olacağınız bu adrese gittim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
14455 n. hayden road
scottsdale
arizona
şirketin çevresini dolaşmaya başladım google haritalar vasıtasıyla.
buradan
ilgimi çeken bir kaktüsle karşılaştım.
bu kaktüs bir şeye benziyordu ama neye benziyordu?
bir türlü aklıma gelmiyordu.
sonra kaktüsün başlarını saymaya başladım
1,2,3,4,5, 6 ve 7.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
aman allahım beynimden vurulmuşa döndüm.
bilin bakalım başka neyin 7 kafası var?
evet evet.
yahudiliğin sembolü olan menora'nın
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu da mı tesadüf?

bugünlük büyük resimden bu kadar arkadaşlar.
gelecek program sizlere yoldaşın sözlüğün açılığı ilk gün vefat ettiğini yerine yossi kohen adında bir yahudi ajanın getirildiğini anlatacağım.
devamını gör...

ateş ulusunun sahip olduğu refahı tüm dünyaya yaymak için başlattığı savaşı bitirmeye çalışan, 13 yaşındaki bir çocuğun (bkz: aang) ve arkadaşlarının (bkz: sokka)(bkz: toph)(bkz: katara) (bkz: zuko) maceralarını anlatan çizgi dizi.

tüm elementleri bükmeyi belirli bir sıra ile öğrenmesi gerekir ki bu da avatar döngüsünün sırasıdır. ateş, hava, su, toprak. avatar her öldüğünde sıradaki ulusta tekrar hayat bulur. ateş kralı ozai bu döngüyü bozmak için tüm hava ulusunu katletmiş sadece bir hava bükücü kurtulmuştur. zaten dizinin adı da bu yüzden last airbender dır.

legend of korra serisinde tüm avatar döngüleri, iki kadim ruh raava ve vaatu, ilk avatar detaylıca anlatılsa da mavi ruhlar konusuna pek değinilmemiştir. merak edenler için sorası spoiler;

--! spoiler !--

avatarın ne zaman doğacı hangi ulusta doğacağı bilindiği gibi ona yolculuğunda eşlik edip element bükmeyi öğretecek bir de mavi ruhlar vardır. bu kişiler de avatarın doğumuyla doğar, hayatlarını sahip olduğu ulusun en iyisi olmak için harcar ve avatarı geliştirirler. avatar bir buz kütlesinde 100 yıl kalınca onun dönemi için kader tarafından seçilen mavi ruhlar değişen kader karşısında işe yaramaz duruma düşmüştür. örnek vermek gerekirse kral bumi bu mavi ruhlardan toprak bükmeyi öğretecek kişiydi ama onun öğretileri avatarın ortaya çıktığı döneme uygun olmadığından avatarı eğitmeti reddetmiş, avatara "toprağı dinlemeyi bilen" bir toprak bükücüye yönlendirmiştir. bumi barış zamanının hocası iken şartlar savaşa yönelik hoca bulmayı gerektirmekteydi. (savaş ve barış durumu mavi ruhlarını daha sonra detaylıca açıklarım)

--! spoiler !--
devamını gör...

yürüyüp temiz havayı içime çekmek. ardından gökyüzüne bakmak. bunlar bana çok iyi geliyor.
devamını gör...

fantasy ve magazine sözcüklerinin birleşiminden oluşan sözcüktür. amatör çalışmalar, baskılar, el yazısıyla çoğaltma dahi fanzinlerde görülebilir. genellikle ortak bir ilgi alanını paylaşan belli bir grup tarafından üretilirler. çoğunlukla fotokopi yöntemiyle çoğaltılırlar çünkü ucuzdur. başka ucuz bir yöntem de kullanılabilir. bol bol yaratıcılık barındırırlar. kuru çiçek, düğme benzeri materyallerin de yapıştırılarak fanzine dahil edilmesi mümkündür, sınırları yoktur. çıkar gözetilmez. fanzinlere kafeler, kitapçılar aracılığıyla ulaşılabilir, ücretsizdirler. bazı fanzinler adrese gönderim yapıyor talep halinde.

uzun ömürlü olabilenleri nadirdir. genellikle bir dönem parlayıp sönüverirler. maddi kazancın olmaması, sadece okur desteğiyle manevi yürütülen bir iş olması bu kısa ömürde etkilidir diye tahmin ediyorum.

belli zamanlarda yazı topladıklarına dair çağrılar yayımlarlar, o sırada ilgililer yazılarını gönderir. bambaşka kalemleri tanıma fırsatı verir fanzinler, sivrilmiş birkaç kişinin arasından görmenin zor olduğu insanların üsluplarıyla tanıştırır.

pandemi döneminde birçok fanzin yoluna e-fanzin olarak da devam ediyor. baskısını edinmeye gerek kalmadan okumayı mümkün kılıyor bu da.

editörlerin, yayın evlerinin insafına kalmaktan, birkaç parlamış isim arasında yitip gitmekten, tektip yayıncılıktan bir çaredir fanzinler.
devamını gör...

uruguay'ın medarı iftiharıdır. bildiğiniz üzere ezel ebet uruguay milli takımı taraftarıyım. 1950 dünya kupası finali başlığında brezilyalıların kabusu haline gelişimizin hikâyesini ayrıntıları ile yazmıştım. işte bu kabusun müsebbiplerinden birisi de ghiggia'dır. dünya şampiyonu olarak lanse edilen brezilya milli takımının tabutuna son çiviyi çakmış ve onları evrenin boşluğuna yollayarak, uzun yıllar unutamayacakları bir acıyla yaşamalarına sebep olmuştur. aslında brezilyalılar bunu hak etmişlerdi. burada sadece moacir barbosa'nın dramına üzülmüşümdür ki, kendisi ile yaptığımız sohbeti de, o başlıkta anlatmıştım zaten. mevzuya gelecek olursak, dünya şampiyonunun belirleneceği maçın oynanmasından bir gün önce burnu büyük brezilyalılar, takımlarının dünya şampiyonu olduğu şeklindeki gazete manşetlerini okuyorlardı. maç sabahı ise o'mundo gazetesi, ''işte şampiyonlar!'' başlıklı bir manşet atıp brezilya milli takım oyuncularının fotoğraflarını gazetede yayınlar. aslında bu durum bizim açımızdan iyi olmuştur. doğal olarak bu gazete bizimkilerin kaldığı otele de bırakılmıştır ve kaptanımız varela otel lobisinde insanların elinde bu gazeteleri ve manşeti görünce kırmızı görmüş boğa gibi sinirlenir. gördüğü bütün gazeteleri okuyanların elinden alarak, lobiden uzaklaşır. odasına çıkar ve tüm takım arkadaşlarını odasına çağırır. topladığı bütün gazeteleri banyoda yere fırlatır ve bizim gök mavililer maaile gazetelerin üzerine işerler. bu işeme ritüeli ciddi anlamda bizim takım için büyük motivasyon olmuştur.

neyse efendim brezilyalı edebiyatçı nelson rodriguez maracana da yaşanan bu büyük faciayı brezilya'nın hiroşiması olarak tanımlar. işte bu olayın atom bombası da alcides ghiggia'dır. tam stadın ortasına düşmüş ve tüm brezilya'ya dalga dalga yayılmıştır. uruguay'ımızın milli kahramanıdır.

şuraya kendisinin panini koleksiyon fotoğrafını koyalım; uruguay sana minnettardır, huzur içinde uyu güzel adam...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

benim eşim çok mantıklı argümanlar sunuyor. hatta bazı zamanlar direkt hata veriyorum. yeniden başlatılmam gerekiyor. tam kendime geliyorum. bir argüman daha patlatıyor. işlem yarıda kalıyor. lakin mevzuyu kaptım. bende onu argümansız bırakmıyorum. bu sefer ikimizin de devreleri yanıyor. arkasından başlıyoruz gülmeye.

bir ara münazara yarışmalarının ete kemiğe bürünmüş haline dönmüştük. kalemi kağıdı elimize alıyor, tartışacağımız konuyu belirliyor ve ondan sonra işe koyuluyorduk ki, aman aman. geçen ne oldu, yanlış aksettirmeyeyim, hah kahve makinesinin kullanımı üzerine bir uyarı aldım. yahu o mesele nasıl oldu da dinozorlara geldi inanın bende bilmiyorum. en son niye yok oldukları üzerine konuşurken bulduk kendimizi. esasen bu işler keyifli işler. üslup mühim. birde karşınızdaki insanı iyi tanımanız lazım. misal biz biliyoruz ki, herhangi bir mevzuda iki lafın belini kırıyorsak, o mevzunun üzerine 3256 konu daha konuşulacak ve en sonunda da gülmeye başlayacağız.

yani öyle işte... çokta sıkmayın böyle şeylere canınızı. güzel güzel argüman sunun birbirinize, ağzınızı korkak alıştırmayın. ha işin içine hakaret vesaire giriyorsa zaten bir arada olmanız saçma demektir. böyle bir saçmalığın içerisinde de, ilişki ve iletişimde ideali yakalama çabasına girmek, ornitorenk'e muz yedirmeye benzer. yalnız ornitorenk'te enteresan yaratık, şimdi kalkar o muzu yer biz rezil oluruz. efendi gibi atalarımızın yaptığı benzetmeye döneyim ben iyisi mi; deveye hendek atlatmaya çalışmayın özetle.

ya da atlatmaya çalışın, deve de o hendeği atlar mı ki acaba? ya azimli bir deveyse? işte böyle böyle mevzular ikircikleniyor. oradan oraya, oradan oraya derken, konu özünden sapıyor. yapmayın işte şöyle şeyler. efendi efendi argümanınızı sunun. sunum kalitesi önemli, daha önce sunum yapmadıysanız, onu da bir zahmet araştırın. bu işlere baştan kafa yormayınca sonra böyle başlıklar oluşuyor. o bana şunu dedi, bu bana şöyle etti, öbürü de yiyin birbirinizi ete para vermeyin dedi falan filan fişman. yalnız et fiyatları da aldı başını gitti. o öneride pek fena gözükmedi şimdi gözüme. ama hiçbiriniz beni tartışmanın özünden koparamayacaksınız. inatla eksende kalmaya çalışıyorum gördüğünüz gibi. ayrıca bu çabalarınızı da esefle kınıyorum. sizi bu tartışmayı sulandırmaktan men ederim! kendinize gelin biraz yahu!
devamını gör...

bir lahmacun olmuş 7-8 lira, resmen lüks bir yiyecek oldu artık. ister dürüp yer ister çatalla yer.
devamını gör...

"yine yeşillendi germir bağları
bakarım erimez dağların karı

bergüzar yollamış ellerin yari"

devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: mustafa kemal atatürk)
devamını gör...

"nasıl öfkelenmem düşündükçe memleketimi. çırpınıyor ayakları altında bir avuç hergelenin..."
devamını gör...

kargo - yıldızların altında
devamını gör...

kaçamak bakışlar atanı,bön bön bakanı, düşünenleri..bir çok şekli mevcut.insan analizi yapıyoruz efendim.bakışlar kişi hakkında birçok şeyi ele veriyor.
devamını gör...

bireyin soy ağacını, geometrik şekil, çizgi ve kelimelerle tanımlayarak, görsel olarak temsil edilmesidir. en az üç kuşak ele alınarak çizilen genogramlar, aile üyeleri arasındaki ilişkileri içerir.

aile danışmanlığında; danışanlar ile ilgili bilgi toplamak, hipotez kurmak, geçmiş ve şimdiki olaylar arasındaki değişimi izleyebilmek amacıyla kullanılan yöntemlerden birisidir. örnekler şu şekildedir:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

başımı sağa sola hiç oynatmadan, sopa yutmuş gibi hareketsiz, yastıksız öyle mal gibi gidip uzanıyorum. uyuyorum sonra.

20 yaşlarının başında bazen çok yorgun eve gelir makyajı silmeden uyurdum. çogu zaman makyajı yüzümden kazır gibi hoyrat çıkarırdım. yatağın içinde yuvarlana yuvarlana, yüzümü gözümü her yere sürerek, insanlıktan cıkmış şekilde uyurdum.

geçenlerde sarhoş olup sokakta bulduğum evsiz bir amcamızı eve getirmeye çalıştım. işin içine ambulans ve polis bile girdi, o kadar müthiş bir kafaya erişmiştim. ama aynı gece eve gittim, makyajı özenle silip kendimi nemlendirdim, yine yastıksız ve yüzümü hiçbir yere dokundurmadan öyle uzandım yatağa. çünkü insan böyle yaşlanıyor. kırışık kremleri, serumlar, maskeler her gece özenle uygulanıyor. belli bir sırayla. sonra yastıksız yatıyorsun ki kırışık çok oluşmasın. yüzünü hiç oynatmıyorsun çünkü 13 şey sürmüş oluyorsun, daha bakım ürünlerini cilt emmemiş oluyor.

inşallah bi vampir her yerimi ısırır da yaşlanmam hiç. yaşlılıkla başa nasıl çıkacağım hiç bilmiyorum. korkunç bir şey.
devamını gör...

enerji, frekans uyumu sağlanırsa keyif alınacak sohbettir. bazen hiç tanımadığınız biri tanıdıklarınızdan daha sıcak ve samimi olabilir.
devamını gör...

anti-trombotik, anti-enflamatuar ve profibrinolitik özelliklere sahip olan insan aktive protein c'nin rekombinant bir formudur. drotrecogin alfa (aktive), serin proteazlar sınıfına aittir.
septik şok tedavisinde mortaliteyi azalttığına dair çalışmalar bulunmaktadır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim