güzel kadın çirkin erkek birlikteliği
daha önce yazmıştım bu başlığa. yeniden yazma gereği doğdu. bilirsiniz sözlük ortamında çoğu yazar avukat, doktor, mafya, şair, yazar, sosyolog, psikolog gibi farklı özelliklere sahiptir. 87 iq ile her şey haline gelir ve hadsizleşir. sonrasında beklentisi şu olur. benim istediğim gibi yazmalısınız! benim istediğim başlıklara yazmalısınız! benim düşündüğüm gibi düşünmüyorsanız o zaman laf sokarım! benimle aynı görüşe sahip değilseniz o zaman doğru şeylerden bahsetmiyorsunuz ve derhal öteki olarak sizi etiketlerim! sözlükler gibi basit oluşumların bile kullanim amacını anlamayan tiplerin başkasına teşhis koyabilecek haddi kendinde bulması sahiden incelenesi bir konu.
hayatta herkesin tercihleri vardır. daha önce yazmıştım. benim hayatıma giren insanlar hep çok karizmatik tiplerdi. karizmasından ödün verebilen kişiler hiç degillerdi. özellikle seçimim bu oluyor, şekilciyim herhalde. olabilir. ancak bugün güzel sözlüğümüze yakışır bir ponçiklik ile bu başlığı çok farklı şekilde ele alacağım. çünkü inanılmaz ama buna başlık denir ve yazarlar başlıklara göre fikir belirtir.
başlıyorum.
pardoğğnn ama çirkin diye bir şey yoktur. kısa boy diye yine bir şey yoktur. büyük burun, kocaman ağız, hatta sivilce diye bir şey yoktur. çirkinliğin ve güzelliğin, zekanın ve aptallığın insanın psikolojisini etkilemesi diye bir şey hiç olamaz. hepimiz insanız. hepimiz eşitiz. ilişkiler tek tiptir ve gözlem denilen şey yoktur.
mesela bir şeyi iddia ediyorsan o zaman o sensindir. transların olduğunu mu iddia ediyorsun? o zaman sen bir transsın! ve en önemlisi çirkinlik diye bir şey yoktur. ruh güzelliği vardır ama ruh çirkinliği yoktur. kafa sözlük burası. burada sadece güzel şeyler konuşulmalı.
o nedenle başlık tümden hatalı zaten. bu başlık kadın ve erkek birlikteliği olarak açılmalıydı. çünkü konuşulması gereken binlerce farklı konu varken işimiz gücümüz bu mu? bazı şeyleri özetleyip incelemeyi bırakmalıyız.
orada 90 kilo hatçe varken ve sahiden zeki, güzel karakterli biriyken nerdeyse herkes 49 kiloluk melis ile ilgilenir. ama güzellik ve çirkinlik yoktur, ruh güzelliği vardır. bu nedenle ben bu ilişkinin sonsuz bir huzur ortamında devam edeceğini düşünüyorum. birbirlerini tamamlayıp net olarak evlenirler. en ideal ilişkidir. erkek çok değer bilir ve asla daha güzelinin peşinden gitmez.
çirkinlik diye bir şey yoktur.
yeniden gelip ponçikliklerime devam edeceğim. bu sözlük insanın içini pembe pembe yapıyor.
hayatta herkesin tercihleri vardır. daha önce yazmıştım. benim hayatıma giren insanlar hep çok karizmatik tiplerdi. karizmasından ödün verebilen kişiler hiç degillerdi. özellikle seçimim bu oluyor, şekilciyim herhalde. olabilir. ancak bugün güzel sözlüğümüze yakışır bir ponçiklik ile bu başlığı çok farklı şekilde ele alacağım. çünkü inanılmaz ama buna başlık denir ve yazarlar başlıklara göre fikir belirtir.
başlıyorum.
pardoğğnn ama çirkin diye bir şey yoktur. kısa boy diye yine bir şey yoktur. büyük burun, kocaman ağız, hatta sivilce diye bir şey yoktur. çirkinliğin ve güzelliğin, zekanın ve aptallığın insanın psikolojisini etkilemesi diye bir şey hiç olamaz. hepimiz insanız. hepimiz eşitiz. ilişkiler tek tiptir ve gözlem denilen şey yoktur.
mesela bir şeyi iddia ediyorsan o zaman o sensindir. transların olduğunu mu iddia ediyorsun? o zaman sen bir transsın! ve en önemlisi çirkinlik diye bir şey yoktur. ruh güzelliği vardır ama ruh çirkinliği yoktur. kafa sözlük burası. burada sadece güzel şeyler konuşulmalı.
o nedenle başlık tümden hatalı zaten. bu başlık kadın ve erkek birlikteliği olarak açılmalıydı. çünkü konuşulması gereken binlerce farklı konu varken işimiz gücümüz bu mu? bazı şeyleri özetleyip incelemeyi bırakmalıyız.
orada 90 kilo hatçe varken ve sahiden zeki, güzel karakterli biriyken nerdeyse herkes 49 kiloluk melis ile ilgilenir. ama güzellik ve çirkinlik yoktur, ruh güzelliği vardır. bu nedenle ben bu ilişkinin sonsuz bir huzur ortamında devam edeceğini düşünüyorum. birbirlerini tamamlayıp net olarak evlenirler. en ideal ilişkidir. erkek çok değer bilir ve asla daha güzelinin peşinden gitmez.
çirkinlik diye bir şey yoktur.
yeniden gelip ponçikliklerime devam edeceğim. bu sözlük insanın içini pembe pembe yapıyor.
devamını gör...
yazarları bugün mutlu eden olaylar
akşama yemekte sarma var.
devamını gör...
metalci gençliğin tarihe karışması
o iyi metalciler o güzel atlara binip çekip gittiler.
müziğin popuna, insanın çipine* kaldık.
müziğin popuna, insanın çipine* kaldık.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
çocukken girilmesi yasak salona gizlice dalıp o sahte kristallerin duvarlarda renklere dağılmasını çocuk ellerimle yakalamaya çalışırken ki his işte.
devamını gör...
vezüv yanardağı
pompeii'nin katili olan ve aktifliğini yitirmeyen yanardağ.
dizilerdeki kötü rollere benziyor. herkesi tüketen ancak kendisine hiçbir şey olmayan. *
dizilerdeki kötü rollere benziyor. herkesi tüketen ancak kendisine hiçbir şey olmayan. *
devamını gör...
bir anneye verilecek öğütler
kızınızla oğlunuzun aynı haklara sahip olduğunu unutmayın. yani oğlunuz eve gece gelebiliyorsa kızınız da gelebilir. oğlunuz sevgilisiyle istediği gibi dolaşabiliyorsa kızınız da dolaşabilir. toplumdaki "o kız ayıp, o erkek istediğini yapar" algısına uyup çocuklarınızın sizden soğumasını sağlamayın.*
devamını gör...
normal sözlük - yedikule hayvan barınağı yardım kampanyası
"bir hayvanın gözlerine baktığımda ben bir hayvan görmüyorum. ben yaşayan bir varlık görüyorum. ben bir arkadaş görüyorum. ben bir ruh hissediyorum." - anthony douglas williams' ın sözünü hatırlattınız bana. bu dünya hepimizin, hayvanlarla, bitkilerle, bütün canlılarla.
bu güzel kampanyada emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
bu güzel kampanyada emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
devamını gör...
23 aralık 2020 sanat dünyasına giriş yapan yazar
bir beyan.
dost acı söyler diyerek başlıyorum: böyle olmaz efendim ama çok güzel seslendirme yapabilirsiniz yahut radyo programı vs...
darılmaca yok *
dost acı söyler diyerek başlıyorum: böyle olmaz efendim ama çok güzel seslendirme yapabilirsiniz yahut radyo programı vs...
darılmaca yok *
devamını gör...
lensle uyumak
uzun yolculuklarda defalarca yaptığım ve zararını görmediğim tercih.lens en kalitelisi olmalı.
devamını gör...
hakemin barajı 9.15'e çekmesi
hakemin serbest vuruş kullanılmadan önce rakip takım tarafından kurulan baraj ile topa vuruluş yapılacak noktanın arasını 9 metre 15 cm olarak belirlemesi olayıdır.
hakem bunu metre ile değil adımlayarak yapar. adım boylarına göre barajın daha uzak ya da daha yakın olması çok muhtemeldir. çoğu zaman 9 metre 15 cm denk getirilemez.
esasen fifanın isteği 9 metredir, 15 cm hata payı olarak görülür. bu sebepten hakemler baraj oluşturmak için adımlarken ayağını korkak alıştırmaz.
rexbet
hakem bunu metre ile değil adımlayarak yapar. adım boylarına göre barajın daha uzak ya da daha yakın olması çok muhtemeldir. çoğu zaman 9 metre 15 cm denk getirilemez.
esasen fifanın isteği 9 metredir, 15 cm hata payı olarak görülür. bu sebepten hakemler baraj oluşturmak için adımlarken ayağını korkak alıştırmaz.
rexbet
devamını gör...
üstten ders almak
yaz okulunda bir üstteki sınıfın dersi alındığı takdirde hayatı kolaylaştıracak eylem.
başarılı tembelliğin sırrı. oldum olası biraz kolaya kaçmaya meyletmiş bir insan olarak ikinci sınıfın yaz okulunda üçüncü sınıfın, üçüncü sınıfın yaz okulunda dördüncü sınıfın baba derslerinden birkaçını almıştım. burada aklınıza okulu erken bitirmek gibi bir planım olduğu gelmesin sakın. elimden gelse üniversite hayatını birkaç yıl daha uzatabilirdim ama işte aileme olan sorumluluk duygum buna engeldi. peki niye yapıyordum, derseniz. öncelikle yaz okulunda genellikle o dersten kalan öğrenciler dersi aldığı için çan sisteminin olduğu fakültemde not ortalamasını yükseltmek kolay oluyordu. sonrasında dört aylık güz ya da bahar döneminde uzun uzun anlatılan, fazlası ile okuma gerektiren ya da ödev gerektiren derslerin iki aylık sürede halledilmesi gerektiğinden, verilen ödev sayısında küçülme oluyordu. bu da daha az performans gerektirdiği için pratikte kolayıma geliyordu. kendi dönemimde alıp 'b' li geçeceğim dersleri yaz okulunda 'a' ile geçmiş olmak da ortalamamın yükselmesine katkı sağlıyordu.
başarılı tembelliğin sırrı. oldum olası biraz kolaya kaçmaya meyletmiş bir insan olarak ikinci sınıfın yaz okulunda üçüncü sınıfın, üçüncü sınıfın yaz okulunda dördüncü sınıfın baba derslerinden birkaçını almıştım. burada aklınıza okulu erken bitirmek gibi bir planım olduğu gelmesin sakın. elimden gelse üniversite hayatını birkaç yıl daha uzatabilirdim ama işte aileme olan sorumluluk duygum buna engeldi. peki niye yapıyordum, derseniz. öncelikle yaz okulunda genellikle o dersten kalan öğrenciler dersi aldığı için çan sisteminin olduğu fakültemde not ortalamasını yükseltmek kolay oluyordu. sonrasında dört aylık güz ya da bahar döneminde uzun uzun anlatılan, fazlası ile okuma gerektiren ya da ödev gerektiren derslerin iki aylık sürede halledilmesi gerektiğinden, verilen ödev sayısında küçülme oluyordu. bu da daha az performans gerektirdiği için pratikte kolayıma geliyordu. kendi dönemimde alıp 'b' li geçeceğim dersleri yaz okulunda 'a' ile geçmiş olmak da ortalamamın yükselmesine katkı sağlıyordu.
devamını gör...
ateist kaplumbağa
tanımlarını okudum.
şaşırdım, şaşkınlıktan hala ağzım açık.
nasıl birisi bu yazar yahu demekten kendimi alamadım.
işin garibi ateist kaplumbağayla kıyaslayınca ; kendimi sümüklü böcek gibi hissettim.
sanki karşımda aziz nesin var.
kendileri bir kaç kitap yazmış olabilirde. yazdıysa ve bastırdıysada hiç şaşırmam.
karşımda gerçek bir yazar var.
daha önce gerçek bir yazarla tanışmamıştım. tanıştığımıza memnun oldum efendim.
betimlemeleri harika, esprili, hayal gücü çok geniş, zeki, akıllı, bilgili, had safhada entel, sosyolog,...
birde üşenmeden uzun uzun betimlemeler ve retro anlatımları ve tanımlarıyla okuyanı sürüklüyor.
sanki zembereği yayından boşalmış gibi.
içindekileri yazılarıyla boşaltmak için yaşıyor ; yazmak için yakaladığı hiç bir fırsatı kaçırmıyor.
kafa sözlük için kendisini paralıyor, hayatını kafa sözlüğe adamış.
sosyal bir insan, tavla turnuvası, dergi, radyo...
hadi anladık zeki birisi...
bu kadar vakti nereden buluyor.
uyumuyormu...
birde şahsı ile ilgili tespitlerim var.
doğrudur veya yanlıştır.
benim fikrim beni ilgilendirir.
toplumun seviyesizliğinden hoşnut değil.
uzlaşamadığı, barışamadığı bir toplum içinde yaşamaya mahkum olduğu için yalnızlık hissediyor.
eğitmek için çok fazla gayret sarfediyor.
bazende demoklesin kılıcı gibi insanların üzerinde sallandığı anlar oluyor.
allah ateist kaplumbağa yazarımıza performansı için yeterli güç, kuvvet versin.
yolun açık olsun ateist kaplumbağa.
sayın yazar ; senin nick altında ; ''allah'' kelimesini kullandık ; ateist ve allah kelimeleri yanyana ne kadar yakışır bilmiyorum ; nede olsa benim alışkanlığım.
şaşırdım, şaşkınlıktan hala ağzım açık.
nasıl birisi bu yazar yahu demekten kendimi alamadım.
işin garibi ateist kaplumbağayla kıyaslayınca ; kendimi sümüklü böcek gibi hissettim.
sanki karşımda aziz nesin var.
kendileri bir kaç kitap yazmış olabilirde. yazdıysa ve bastırdıysada hiç şaşırmam.
karşımda gerçek bir yazar var.
daha önce gerçek bir yazarla tanışmamıştım. tanıştığımıza memnun oldum efendim.
betimlemeleri harika, esprili, hayal gücü çok geniş, zeki, akıllı, bilgili, had safhada entel, sosyolog,...
birde üşenmeden uzun uzun betimlemeler ve retro anlatımları ve tanımlarıyla okuyanı sürüklüyor.
sanki zembereği yayından boşalmış gibi.
içindekileri yazılarıyla boşaltmak için yaşıyor ; yazmak için yakaladığı hiç bir fırsatı kaçırmıyor.
kafa sözlük için kendisini paralıyor, hayatını kafa sözlüğe adamış.
sosyal bir insan, tavla turnuvası, dergi, radyo...
hadi anladık zeki birisi...
bu kadar vakti nereden buluyor.
uyumuyormu...
birde şahsı ile ilgili tespitlerim var.
doğrudur veya yanlıştır.
benim fikrim beni ilgilendirir.
toplumun seviyesizliğinden hoşnut değil.
uzlaşamadığı, barışamadığı bir toplum içinde yaşamaya mahkum olduğu için yalnızlık hissediyor.
eğitmek için çok fazla gayret sarfediyor.
bazende demoklesin kılıcı gibi insanların üzerinde sallandığı anlar oluyor.
allah ateist kaplumbağa yazarımıza performansı için yeterli güç, kuvvet versin.
yolun açık olsun ateist kaplumbağa.
sayın yazar ; senin nick altında ; ''allah'' kelimesini kullandık ; ateist ve allah kelimeleri yanyana ne kadar yakışır bilmiyorum ; nede olsa benim alışkanlığım.
devamını gör...
fazla düşünme sorunu olan insanların ortak yanları
alkolik olma potansiyeli'nin yüksek olması.
devamını gör...
pdf kitap bulabileceğimiz siteler
telegram uygulamasında çok güzel e-kitap grupları var hızlı şekilde ulaşabilir ve çoğu aradığınız kitabı bulabilirsiniz. kitapları elinize alıp dokusuyla her şeyiyle hissederek okumak o kokuyu hissetmek kanlı canlı elinizde taşımak var tabi bir yanda ama diğer yandan şu durum söz konusu bazen kitap okumanız sağlıksal açıdan uygun olmayabilir sizi zorluyor olabilir bu durumda kindle vb. alarak gözünüz yorulmadan kitap okumaya devam edebilirsiniz. elinize aldığınız zaman hissettiğiniz o zevki vermeyebilir ama sonuç olarak kitaplardan uzak kalmamak daha önemlidir kendimce.
devamını gör...
sözlük radyosu kaçak yayınları
aha baskınnnn!! beklemedeyiiiim..
devamını gör...
kadıköy beyfendisi’ne veda kesiti
kortkortkort!
guldururken burun diregi sizlatan bir kesit ile veda eden kadıköy beyfendisi’ne tesekkuru bir borc bilirim. sag salim efenim.
pelusuma iyi bak, buralar bizde.
guldururken burun diregi sizlatan bir kesit ile veda eden kadıköy beyfendisi’ne tesekkuru bir borc bilirim. sag salim efenim.
pelusuma iyi bak, buralar bizde.
devamını gör...
ders çalışamama sorunsalı
gerçekten yıpratıcı bir olaydır. kendini zorlayarak da olsa o masaya oturmayı başarırsın ama beş dakika dahi olmadan dikkatin başka şeylere kaymaya başlar bile.
devamını gör...
soruya soruyla cevap vermek zeka belirtisidir
hayır bu zaman kazanmak isteyenlerin uydurduğu bir söylemdir. (bkz: bahane bahane bahane)
devamını gör...
uyunan en ilginç yer
benim için metrodur. çok yorgun bir günün ardından şans eseri oturmam ile uyumam arasında beş dakika falan geçmiştir en fazla.
devamını gör...
