günümüzdeki örneklerinden biri, çincenin yazımı için kullanılan hanzi olan yazı sistemdiir. hanzi, japoncaya kanji olarak geçmiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bir daha kimseleri sevmeyeceğime, kimseler tarafından da sevilmeyeceğime dair güçlü bir duygu bıraktı bende.
devamını gör...

çevren zarar görmesin diye her detayı düşünüp kendini yıpratmaktır. en büyük zaafımdır.
devamını gör...

aniden ortaya çıkan yoğun korku, sıkıntı ve endişe nöbetidir. bu nöbet şiddetli olarak genellikle 10-30 dakika arası sürer ve sonra yavaş yavaş şiddeti düşer. düştükçe yerini bir zevk kaplar, bir süre panik atak hissinin uğramayacağını bilmenin getirdiği bir zevktir o.
devamını gör...

1898~1944 yılları arasında yaşamış ve 300 ıq ile kayıtlara tüm zamanların en zeki insanı olarak geçmiş olan amerikalı matematikçi. ayrıca bilinen tüm dilleri öğrenip üstüne bir de vindergood isminde yeni bir dil yaratacak kadar olağanüstü dil becerilerine sahip olan bir dahi.

öylesine üstün bir zeka ki sidis sekiz aylıkken alfabeyi söküyor, bir buçuk yaşında günlük gazeteleri okumaya başlıyor, 11 yaşında harvard' a kabul ediliyor ki sidis bu üniversiteye kayıt olan en genç kişi olarak da tarihe adını yazdırıyor ve burada kısa sürede hocalara da ders verir hale geliyor. haliyle bu sıradışı ve üstün zeka ailesinin de yardımıyla çok geçmeden basının da dikkatini çekiyor ve o dönem kendisi hakkında pek çok parlak haber yapılıyor.

ancak sidis 16 yaşında matematik alanında ilerlemekten vazgeçiyor ve belki de geleceğinin ve kariyerinin tamamen değişmesine neden olacak olan bir karar verip hukuk fakültesine geçiyor. 20 yaşına geldiğinde ise kendisinin hem bir ateist hem de bir sosyalist olduğunu açıklıyor ve sırf bu nedenlerle o zamana kadar kendisini parlatan gazeteler artık sidis'i yerden yere vurmaya başlıyor.

hayatının dönüm noktası sayılabilecek olayını ise 21 yaşında yaşıyor. 1 mayıs 1919 günü yaşanan olaylarda yakalanıp tutuklanıyor ve iki yıl ceza alıyor. lakin ailesinin nüfusunu kullanması sayesinde bu tutukluluk ev hapsine çevriliyor. ama sidis bu olaydan sonra artık bilimden tamamen uzaklaşıyor ve 46 yaşında beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybettiği güne kadar geçimini ufak tefek büro işleri yaparak sağlıyor .

tr.m.wikipedia.org/wiki/Wil...
devamını gör...

sevmeyi bırakmakla başlar.
kendini sevmezsen kimse de seni sevmez. önce sevmeye kendinden başlayacaksın sonra en yakınındakilerden. yine sevmezlerse daha çok seveceksin kendini onlara inat.

3 günlük dünya da başkalarının sevgisine ihtiyaç duymak zaten başlı başına zırvalıktır. emin olun bu hayatta sizi yine sizi en çok sevenler üzecektir.
devamını gör...

inanna başlığını geliştirme ve kalkındırma derneği üyeleri olarak dayanışma içerisinde olmamız gerekliliğinden mütevellit elimizi biraz daha taşın altına koyalım madem * bu başlık dernek sayesinde bayağı bir gelişecek gibi duruyor. diane wolksteine ve samuel noah kramer'in aktardığı bir efsane ile devam edelim;

dünyada henüz hiç bir şey yokken ve dünya boşluk içerisinde salınırken fırat nehri kenarında huluppa adlı bir ağaç kök salar. ağaç büyür, dallanır budaklanır. fakat güçlü bir güney rüzgarı onu çok fena sarsar. sallar sallar ve yerinden söküp çıkarır. ağaç dalları kırık bir şekilde nehirde sürüklenmeye başlar rivayet bu ya ağacı inanna ablamız görür. ablamız bildiğiniz üzere normal şartlarda biraz dengesiz, eserekli bir tip. o gün keyfi yerindeymiş sürüklenen ağacı bert trautmann refleksi göstererek kolayca yakalayıvermiş. sevgiyle kucaklamış onu ve tanrıların bahçesine götürmüş. bahçeye güzelce dikmiş. bu tanrı/tanrıça milleti bir şey yapıyorsa bunun muhakkak bir karşılığı oluyor. meğer ablamızın ağacı kurtarma sebebi onu kesip kerestesinden kendisine ait bir taht bir de yatak yaptırmakmış. yani anlayacağınız ağacı nehirden çekip çıkarmasının ve o gün sevgi pıtırcığı olarak dolaşmasının sebebi tamamen duygusalmış. doğa sever olmak bunu gerektirir.

aradan epey bir zaman geçmiş, bizim ağaç büyümüş, dallanmış budaklanmış, tam kıvama gelmiş yani. vuracaksın baltayı alacaksın keresteyi yapacaksın tahtını... ama o da ne? inanna hanım bu istek ve arzu ile ağacın yanına yaklaştığında bir de ne görsün? ağacın köküne bir yılan yerleşmiş. yaaa inanna hanım tanrıça da olsan bazen bırak bahtı, tahtını bile yapamıyorsun ne haber? bu kadarla kalıyor mu? kalmıyor! ağaç bildiğiniz paylaşılmış. gövdeye de lilith adlı bir cin yerleşmiş. en tepeyi de anzu kuşu almış. yani huluppu ağacı bildiğiniz rezidans olmuş. eserekli abla bakmış ağaç kesilebilecek durumda değil. başlamış ağlamaya. koşmuş gitmiş kardeşi güneş tanrısı utu'nun yanına. yalvarmış yakarmış, kurtar ağacımı diye kendini oradan oraya atmış. drama queen bekliyor ki utu şöyle desin; ''sen ağlama, dayanamam! ağlama göz bebeğim sana kıyamam.''

ama utu biliyor kardeşini. şımarık biraz. savmış inanna'yı başından. bacım ne halin varsa gör demiş resmen. inanna da yollar tükenir mi? elbette hayır. koşmuş gitmiş gilgameş'e. biraz da onun başının etini yemiş. bir kaç doz acındırma ritüelinden sonra saftirik gilgameş tamam yahu üzüldüğün şeye bak diyerek almış inanna'yı yanına varmış gitmiş tanrılar bahçesine. ağır bir bronz balta marifeti ile ağacı devirivermiş. ağacın üzerindekiler arazi olmuş. kaçak rezidans, gilgameş yıkım ekibi sayesinde yerle bir olmuş. inanna hanım rötarlı olarak tahtına ve yatağına kavuşmuş. gilgameş efendi de mikku ve pikku isimli davul ve tokmağa kavuşmuş. eh artıklarından ancak o kadarı çıkmış. ne yapsın garibim.

şimdi ben etliye sütlüye pek karışmayacağım. tevrat mevzusuna da girmeyeceğim * hayat ağacı, yılan falan bunlar bizi bozar. ama (hezekiel, bap 17: 1-10) ve (hezekiel, bap 31: 3-17)'ye bir göz atıverin derim. benim sorunum inanna ile zira böyle şımarık tanrıça olmaz arkadaş! çok iticisin be ablam...
devamını gör...

allah'ın rahmeti ve bereketi var cevabıyla, arşı titretecek meraktır...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

uzun kitapları fiziksel olarak okumak daha mantıklıdır.
kısa novellaları ise telefondan bilgisayardan okuyabilirsiniz.
ben genelde ulaşabildiğim kitapları satın alıyorum.
ulaşamadıklarımı pdf olarak buluyorum.
devamını gör...

meksikalı güzel ressam frida. sadece frida adıyla biliriz biz onu. tam adı ise carmen frida kahlo calderon'dur. biraz talihsiz bir yaşamı olmuş. daha 6 yaşındayken çocuk felci geçiriyor sevgili frida. bu felç nedeniyle bir bacağı sakat kalıyor. o yüzdendir ki tahta bacak frida denmesi. *
tüm bu talihsizliklere rağmen bunları dert etmeyen özgür ruhlu frida kendisiyle barışık birisidir. sanata, edebiyata ve felsefeye çok ilgilidir. anarşist bir ruha sahiptir. 18 yaşına geldiğinde aksilikler peşini bırakmaz ve tramvayla otobüsün çarpışmasıyla korkunç ötesi bir kaza geçirir. * çocuk felciolan bacağı kangren sebebiyle kesilince vücudunda dayanılmaz ağrılar oluşur ve fiziksel olarak yorgunluğunun üstüne artık ruhunun yorgunluğu da eklenmiştir. talihsiz frida tüm hayatı boyunca 32 ameliyat geçirmistir. kazadan sonra kendini resime verir. frida yattığı yerden tavanda yer alan aynasına bakarak otoportreler çizmeye başlar. 47 yaşına geldiğinde artık bitap düşen bedenine akciğer embolisi teşhisi konur ve hayatını kaybeder. cenazesi yakılmıştır ve külleri o çok sevdiği mavi ev de saklanıyor. ah sevgili frida, güzel frida..
devamını gör...

nuhunkedisi

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

en son bunu yaptığımda ellerimi çamaşır suyuna batırıp kafa iznine ayrıldım.rabbim ümmeti muhammedi bundan muhafaza eylesin.
devamını gör...

turizm bakımından en tanınmış ve büyük kanyondur. amerika birleşik devletleri - arizona'da bulunur. 1800 m derinliğine, 450 km uzunluğuna sahiptir.
kayaçların renkleri büyüleyicidir. genişliği ise yer, yer 30 km kadar çıkmaktadır.

büyük kanyon milli park olarak tanınmış ve korunan bi,r alandır. unesco dünya doğal miras listesine almıştır.
yılda 5.000.000 kişi ziyaret eder. 365 e bölersek günde 13 bin ziyaretçi eder.
park içinde, ringlerle turist gezintileri yapılır. manzaranın tadı tüm turistlere böylece tattırılır. rafting, bisiklet gibi aktiviteler yapılır.
hualapai, yavapai dilinde "uzun çamların insanları" anlamına gelen bir kelime olup, 2000 üyesi bulunan bir kızılderili kabilesidir. kanyonun batı kanadı, bu kabileye aittir. doğal olarak bu kızılderiler geçimlerini kendi kültürlerini turistlere tanıtarak, vahşi atları evcilleştirme gibi gösterilerle kazanırlar.
bölgenin keşfedilmesi, ispanyol kaptan garcía lopez de cardenas tarafından 1540 yıllarında gerçekleşmiştir. sonrasında gerek ispanyollar, gerekse, amerikalılar keşiflere çıkmışlardır.
ikinci resimde tarih öncesi döneme ait tahıl ambarları, görülmektedir.

''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''
''
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel''
devamını gör...

katiyyen doğru olan önerme.
sözlükte iki kere başıma geldi.
ikisine de cevap yazmadım, ikisinide şikayet etmedim, ikisinide üstüme alınmadım.
yolda da oluyor her saçmalayana dönüp bakmaya gerek yok.
allah onların layığını versin.
devamını gör...

önce birer birer başlıyorsun almaya sonra bir bakmışsın bağımlılık yapmış evin içi bu dikenli canlılarla dolup taşmış. susuzluktan değil de çok sulamaktan ölen, çürüyen bu bitkicikler çok ilgiyi sevmezler. birazcık kendi hallerine bırakacaksın ki kafalarını dinlesinler. balkonumda her birine ayrı ayrı yer yapmışımdır. tehlikeli türleri de vardır. tavşan kaktüsün ince ve sivri dikenleri evcil hayvanlara (kedilere, köpeklere) alerji yapabilir. insanlar içinde bazı türler alerjik reaksiyon gösterebilirler. efenim bu dikenli canlıların dikenleri saksı değişimi sırasında ellerinize batabilir. bunun için gazete kağıtları, eldivenler veya kaktüs tutaçları ile tutulup rahatlıkla saksı değişimi yapabilirsiniz. her gün her birini sever, öper alıp bağrıma basardım. ama baktım ki çok ilgiden şımarıyorlar ilgi alakayı kesince bir tanesi dikkat çekmek için çiçek bile açmıştır. (bkz: ziyaa ziyaaaa) neyse velhasıl kelam kaktüs beslemek de bir sanattır, hobidir. herkesin rahatlıkla besleyebileceği bir
bitki türüdür. efenim eşiniz sinir mi etti sizi bol dikenli olanı fırlatın kafasına...
neyse evlatlarımdan birini atıp burayı terk ediyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

beyoğlu'nun eski semtlerinden biri. fatih'teki çarşamba ile özerklik verilse sırıtmaz statüsündeki semttir.
devamını gör...

kimselerin bilmediği şair
şiir dünyasına gökten zembille indiği söylenen şair 1988 yılında ateş hırsızları söylencesi adlı kitabını yayımladıktan sonra yirmi yıl boyunca gözlerden uzak durdu
daha sonra ne bir edebiyat dergileri ne herhangi bir şiir mecrasında şiir yayımladı.

tam bir fanzinci kişilikte olduğunu düşündüğüm şair 1958 de istanbul'da doğdu. ilköğrenimini beykoz çubuklu ilkokulu'nda ortaöğrenimini galatasaray lisesi'nde tamamladı. istanbul devlet mimarlık mühendislik akademisi mimarlık fakültesinde yüksek öğrenimini sürdürürken 1980 yılı başlarında gözaltına alındı 1986 yılına kadar istanbul'un çeşitli askeri ve sivil cezaevlerinde tutuklu kaldı.

ateş hırsızları söylencesinden yirmi küsür yıl sonra 2009 da myndos geçişi adlı ikinci şiir kitabını okurla paylaştı. 20 yıllık yokluğunda çevirmenlikle uğraştı.

ülkemizin gözden ırak kalmış mücevherleri içinde en değerlilerinden olan bu adamın adını şiir ve edebiyat kitaplarına altın harflerle yazmalıyız. türk şiirinde devrim niteliğinde şiir yazabilen, yenilik getiren ve bunu yaparken popüler kültür içinde eriyip gitmeyen sayılı insanlarımız içinde.

*

ilk ateş hırsızı'ndan, promete'den bu yana "uz" varmak istediğimiz yerdir: ikarus'tur, ahi evran'dır, spartacus'tur, demirci kawa'dır, bedreddin'dir, pir sultan abdal'dır, derviş yunus'tur, nesimi'dir, che'dir, karagül'dür, çiğdem'dir; gerçekleşeceğine inandığımız, bir mümkün ütopyadır.
emirhan oğuz "uz"a doğru giden yolda kendi deyişiyle "zor olan"ı "yazı"yı seçmiştir.
yazı'nın da şair'in de "göyneği ateşten"dir*
devamını gör...

lakota siyuları adlı kızılderili grubun yaptığı ve yaralı diz katliamı'nı tetikleyen kutsal bir tören dansı. amerika birleşik devletleri bu dansı bir savaş dansı "zannederek" kabileye saldırmış ve 150'den fazla insanın ölümüne neden olmuştur.
devamını gör...

bir gün arabam olduğunda sık sık yapacağıma eminim. şimdilik arabamın olmasını bekliyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim