özel iletişim vergisinin yüzde 10'a yükseltilmesi
her kus bitti sira leylege geldi arkadaslar. kulak arkaniza da dikkat edin bu arada.
az önce resmi gazete’de yayımlanan 3469 sayılı cumhurbaşkanı kararı ile deprem vergisi olarak bilinen özel iletişim vergisinin oranı %7,5’ten %10’a çıkarıldı.
kaynak
az önce resmi gazete’de yayımlanan 3469 sayılı cumhurbaşkanı kararı ile deprem vergisi olarak bilinen özel iletişim vergisinin oranı %7,5’ten %10’a çıkarıldı.
kaynak
devamını gör...
sevgili ile aynı evde yaşamak
evlenseniz de evlenmeseniz de gerçekleştirilebilinecek bir eylem. burada önemli olan evi legal veya illegal (bkz: kızlıerkeklioturuyörlar) olarak paylaştığınız kişinin birlikte yaşamaya değer olmasıdır. yoksa sıkıcı, nemrut, pimpirikli biriyle ister evli olun ister bekar aynı evde yaşamak silivri'de volta atmak gibi gelecektir.
devamını gör...
seçim hakkınız olsa dünyaya gelir miydiniz sorunsalı
ben her zamanki gibi erken gelirdim. bazı şeyleri seçemiyoruz arkdşlr.
devamını gör...
akışına bırakmak
akışına bıraktığımız her şeye "senin için mücadeleye değmez" damgasını vurmuş oluruz. yorgunluk, güçsüzlük, belki de korkaklık yeterli bir sebep değildir. esas sebep verilen değerle ilişkilidir.
insan yaşamı; güneşin doğuşu-batışı, mevsim geçişleri, nehir yatağında akan suyun buharlaşıp yağmur oluşu ve tekrar aynı nehre ulaşması gibi sırası değişmez, sağlam döngülerden ibaret değil. insan yaşamı ve sürdürülebilirliği verilen emekle mümkündür.
insan yaşamı; güneşin doğuşu-batışı, mevsim geçişleri, nehir yatağında akan suyun buharlaşıp yağmur oluşu ve tekrar aynı nehre ulaşması gibi sırası değişmez, sağlam döngülerden ibaret değil. insan yaşamı ve sürdürülebilirliği verilen emekle mümkündür.
devamını gör...
hızlı konuşan insan
dinleyeni ne dedi acaba? diye düşündürmekten çatlatan insandır. hele ki telefonda konuşmaya çalışıyorsanız hapı yuttunuz.
devamını gör...
esir şehrin insanları
bizim memleket ıstıraba katlanmasını iyi beceriyor da ona karşı gelmesini bilmiyor.
kemal tahir'in işgal altındaki istanbul yıllarındaki bu tespiti günümüzde hala geçerli ne yazık ki.
o gün düşman işgalinde olan şehir, bugün mülteci işgali altında.
devamını gör...
daddy ucemak kızıl nelson üçlüsü
o üçlüden biri olarak söz hakkı doğdu sanırım. ama tam olarak bir üçlü olduğumuz söylenemez daha çok tek takılıyoruz arkadaşlar. aklınıza lütfen kötü kötü şeyler getirmeyin. bu arada dostoyevskininsuçune isimli değerli dostum hay hay mahşerin 4 atlısı tabirini de litaritüre beraber kazandırabiliriz. *
devamını gör...
ölüm dışında olabilecek en kötü şey
hayatın boyunca çok afili bir son cümle hazırlayıp ölememektir.
düşünsene hayatının sonunda herkesin dilden dile aktaracağı bir cümle söylemek için yıllarca üzerinde çalışıyorsun. her kelimeyi yıllarca düşünüp cümleyi aklında binlerce kez evirip çeviriyorsun ve en sonunda o mükemmel cümleye ulaşıyorsun.
mesela voltaire’nin söylediği “ hayır dostum yeni bir düşman edinmek için iyi bir zaman değil bu” , goethe’nin söylediği “ ışık, daha fazla ışık”, james joyce’un söylediği “ kimse anlamıyor mu?” ya da kafka’nın ölmeden önce söylediği “ öldür beni! yoksa katilin birisin."gibi bir cümle.
tüm hazırlıkların tamam, ölüm gelmek üzere ve sen o havalı cümleni söylüyorsun ama kendini birden daha iyi hissetmeye başlıyorsun, hatta enikonu iyileşiyorsun.
ölüm bir 10, belki 20 sene öteye gidiyor senden. bir daha konuşmaya cesaret edebilir misin? yoksa o yılların sonunda oluşturduğun muhteşem cümleyi ziyan mı edersin?
düşünsene hayatının sonunda herkesin dilden dile aktaracağı bir cümle söylemek için yıllarca üzerinde çalışıyorsun. her kelimeyi yıllarca düşünüp cümleyi aklında binlerce kez evirip çeviriyorsun ve en sonunda o mükemmel cümleye ulaşıyorsun.
mesela voltaire’nin söylediği “ hayır dostum yeni bir düşman edinmek için iyi bir zaman değil bu” , goethe’nin söylediği “ ışık, daha fazla ışık”, james joyce’un söylediği “ kimse anlamıyor mu?” ya da kafka’nın ölmeden önce söylediği “ öldür beni! yoksa katilin birisin."gibi bir cümle.
tüm hazırlıkların tamam, ölüm gelmek üzere ve sen o havalı cümleni söylüyorsun ama kendini birden daha iyi hissetmeye başlıyorsun, hatta enikonu iyileşiyorsun.
ölüm bir 10, belki 20 sene öteye gidiyor senden. bir daha konuşmaya cesaret edebilir misin? yoksa o yılların sonunda oluşturduğun muhteşem cümleyi ziyan mı edersin?
devamını gör...
josef k
kafkayı az çok tanıyanlar onun ruh halini bilir. içten içe hem babasına olan öfkesi, annesinden göremediği sevgisi, yahudi oluşu ve bulunduğu toplumda bu kimliğiyle varolamayışı*, hem ailesinde, hem inancında, hem de sosyal hayatında tutunacak bir dal bulamayışının gölgelerinin yansıdığı, hep suçlanmış, ama kendini ifade edememiş, çaresizce yollar arasa da en sonunda tembelliği ve umutsuzluğunun kurbanı olmuş kafka’nın iç dünyasını yansıtan bir karakter josef k.
her ne kadar hayat, insanlar ve hatta hak ve adalet noktasında eksik kalan hukuk sisteminin hukuksuz işleyişini ortaya seren bir kitap olsa da, o davanın arkasında koşan josef k’nın, aslında kendi kaybolmuşluğu ve çözümsüzlüğüyle olan mücadelesi de göze çarpar karakterde.
evsiz, yurtsuz, ailesiz ve hatta vatansız hisseden bir adamın tutunamayışının da öyküsüdür adeta. zira davayı ve sebebini öğrenmek için herkese dönüp dolaşıp sorduğu “benim suçum ne?” sorusu, ilk kucağına düştüğü annesi, kendinden nefret etmesine sebep olan babası ve daha nicelerine sormak isteyip de soramadığı ukde sorusu gibi kafkanın... ya da bir diğer deyişle josef k’nın...
her ne kadar hayat, insanlar ve hatta hak ve adalet noktasında eksik kalan hukuk sisteminin hukuksuz işleyişini ortaya seren bir kitap olsa da, o davanın arkasında koşan josef k’nın, aslında kendi kaybolmuşluğu ve çözümsüzlüğüyle olan mücadelesi de göze çarpar karakterde.
evsiz, yurtsuz, ailesiz ve hatta vatansız hisseden bir adamın tutunamayışının da öyküsüdür adeta. zira davayı ve sebebini öğrenmek için herkese dönüp dolaşıp sorduğu “benim suçum ne?” sorusu, ilk kucağına düştüğü annesi, kendinden nefret etmesine sebep olan babası ve daha nicelerine sormak isteyip de soramadığı ukde sorusu gibi kafkanın... ya da bir diğer deyişle josef k’nın...
devamını gör...
desiderius erasmus
evlilik dışı bir doğumla dünyaya geldiği iddia edilir, tabiri caizse p*çtir. hristiyanlık ve insanlık adına yaptığı katkılarla küresel bir hümanist olarak bilinir. en belirgin düşünce yapısı da bilgeliği, delilik olarak tanımlamasıdır. bu görüşünü de en iyi şekilde bence (bkz: deliliğe övgü) kitabında bahseder.
devamını gör...
metin altıok
bebeğine bakarkenki bir fotoģrafı var, internette, içimi dağlayan bir fotoğraf.
yeni doğmuş bebeģine öyle sevinçle bakıyor ki anlatmak mümkün değil.
şiirlerini de okuyorum fırsat buldukça, görüyorum ki sakalından cehalet , uçkurundan dert, dilinden nalet akan insanlar ve işini kötüye kullanan sözde din adamları, ömründe kitap okumamışlar, ve cahilliğe övgü mektupları yazıp kendine postalayanlar! hep onların yüzünden, kaleminden ilim bilim akan insanlar damgalandı yaftalandı,, hastalandı, yakıldı, öldürüldü!
katarsis ' te bir yorum görmüştüm, madımak videosunun altında. aklıma mıh gibi çakılıp kaldı. '' ölüleri yakamayacak kadar dindar,
dirileri diri diri yakacak kadar müslümanız ! diye... aynennnn öyle...
yeni doğmuş bebeģine öyle sevinçle bakıyor ki anlatmak mümkün değil.
şiirlerini de okuyorum fırsat buldukça, görüyorum ki sakalından cehalet , uçkurundan dert, dilinden nalet akan insanlar ve işini kötüye kullanan sözde din adamları, ömründe kitap okumamışlar, ve cahilliğe övgü mektupları yazıp kendine postalayanlar! hep onların yüzünden, kaleminden ilim bilim akan insanlar damgalandı yaftalandı,, hastalandı, yakıldı, öldürüldü!
katarsis ' te bir yorum görmüştüm, madımak videosunun altında. aklıma mıh gibi çakılıp kaldı. '' ölüleri yakamayacak kadar dindar,
dirileri diri diri yakacak kadar müslümanız ! diye... aynennnn öyle...
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının şiirleri
kör bir vakit, saat bilmem.
haybeye geçen günlerden
tarihte unutulmuş.
uyandım gecenin sabahına
vakit mi ? kör bir vakit.
karanlığın içerisinde kulaç attım.
sanki bir hiçlikte boşluktayım.
kapladı zihnimi ve bedenimi yokluk hissi
içimde korkudan ziyade bir huzur.
dans ediyorum karanlığın içerisinde.
boşluktayım, yüzüyorum.
ne bir çırpınış ne de bir boğulma.
kendimi karanlığın sularına bırakıyorum.
ne bir yabancılık ne bir aidiyetsizlik
kendimi ilk defa evimde hissediyorum.
evim mi ? boşluktayım.
haybeye geçen günlerden
tarihte unutulmuş.
uyandım gecenin sabahına
vakit mi ? kör bir vakit.
karanlığın içerisinde kulaç attım.
sanki bir hiçlikte boşluktayım.
kapladı zihnimi ve bedenimi yokluk hissi
içimde korkudan ziyade bir huzur.
dans ediyorum karanlığın içerisinde.
boşluktayım, yüzüyorum.
ne bir çırpınış ne de bir boğulma.
kendimi karanlığın sularına bırakıyorum.
ne bir yabancılık ne bir aidiyetsizlik
kendimi ilk defa evimde hissediyorum.
evim mi ? boşluktayım.
devamını gör...
normal sözlük'e veda
açtığım başlığın sansürlenmesi ve tamamen engellenmesi, sonrasında sözlükten uzaklaştırma yemem. engelimin açılması ve reklam yapmak ile muamele görmem. herhangi bir art niyet göremiyorum-öyle düşünmek istiyorum- ancak moderasyon ekibi arasında ciddi bir iletişim kopukluğu var.
ilgili yetkili kadrosu ve gerçekten "kafa" yazarlara sahip bir platform, ancak gördüğüm muamele karşısında biraz örselendim. bir süre aranızda olmayacağım. iyi bakın kendinize, hoşçakalın.

ilgili yetkili kadrosu ve gerçekten "kafa" yazarlara sahip bir platform, ancak gördüğüm muamele karşısında biraz örselendim. bir süre aranızda olmayacağım. iyi bakın kendinize, hoşçakalın.

devamını gör...
pakistan türkiye'den daha mı fazla gelişmiş sorunsalı
havacılık, nükleer enerji ve balistik füze konusunda daha gelişmiş olduğu doğrudur. bunun haricinde üstün olduğu konu pek bulunmamaktadır.
devamını gör...
hacı arkadaşlığının ebedi olması
birbirlerine "ahretlik" derler, yani öbür dünyada da arkadaşlıklarının devam edeceğine inanırlar.
devamını gör...
cüda
çoğu kişinin ilk kez istiklal marşında karşılaştığı kelimedir. sevilen yerden ayrılma anlamına gelir. osmanlıca bir kelimedir.
‘’canı, cananı bütün varımı alsın da hüda
etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’’
-mehmet akif ersoy
‘’canı, cananı bütün varımı alsın da hüda
etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda’’
-mehmet akif ersoy
devamını gör...
kişilik doğuştan mı gelir çevreden mi edinilir sorunsalı
karakter ve kişilik aynı şeydir deriz ama...
bence karakter doğuştan gelendir, iskelettir yani, mizaçtır. zaten değiştiremediklerin ya da çok zor değiştirdiklerinin altına bakarsan onu görürsün. soğuk biri olman yüksek ihtimalle çevrenden dolayı değil. cıvıl cıvıl bir ortamda büyüyen biri de keza no frost olarak adlandırılabiliyorken aynı şeyi ciddi ortamlarda büyüyen birinde bu kadar keskin göremeyebilirsin.
kişiliğe gelirsek. daha genel hissettiriyor. sahip olduğun bütün fiziksel olmayan, kişisel özelliklerini içeriyor. davranışların, tutumların, mizacın, huyların, alışkanlıkların.
varolan karakterini ne yöne şekillendirdiğin, zaten varolan senin üstüne ne koyduğundur bana göre ki bu da biz farkında olmadan çevreden topladığımız şeylerin ortalamasına yakın çıkıyor.
lakin kişi isterse daha doğrusu farkında olursa. farkında olarak karakterini şekillendirmek isterse ne çevre ne doğuştan gelen özellikler onu yalnızca bir yere kadar etkileyebilir. bana göre kişilik farkındalığın kadardır. öyle ortamlarda büyümüş insanlar var ki hayranlıkla bakakalırsın kendini nasıl geliştirmiş diye görmediği kötülük kalmamıştır belki ama ona melek sıfatını yakıştıran vardır. bazıları da vardır ki sırf ceza olsun diye meleklerin arasına, cennete atılmış ama kendisi hariç herkese ceza olmuş bir şeytan gibidir. kendini fark ettiğin, kendine hakim olduğun kadardır kişilik.
bence karakter doğuştan gelendir, iskelettir yani, mizaçtır. zaten değiştiremediklerin ya da çok zor değiştirdiklerinin altına bakarsan onu görürsün. soğuk biri olman yüksek ihtimalle çevrenden dolayı değil. cıvıl cıvıl bir ortamda büyüyen biri de keza no frost olarak adlandırılabiliyorken aynı şeyi ciddi ortamlarda büyüyen birinde bu kadar keskin göremeyebilirsin.
kişiliğe gelirsek. daha genel hissettiriyor. sahip olduğun bütün fiziksel olmayan, kişisel özelliklerini içeriyor. davranışların, tutumların, mizacın, huyların, alışkanlıkların.
varolan karakterini ne yöne şekillendirdiğin, zaten varolan senin üstüne ne koyduğundur bana göre ki bu da biz farkında olmadan çevreden topladığımız şeylerin ortalamasına yakın çıkıyor.
lakin kişi isterse daha doğrusu farkında olursa. farkında olarak karakterini şekillendirmek isterse ne çevre ne doğuştan gelen özellikler onu yalnızca bir yere kadar etkileyebilir. bana göre kişilik farkındalığın kadardır. öyle ortamlarda büyümüş insanlar var ki hayranlıkla bakakalırsın kendini nasıl geliştirmiş diye görmediği kötülük kalmamıştır belki ama ona melek sıfatını yakıştıran vardır. bazıları da vardır ki sırf ceza olsun diye meleklerin arasına, cennete atılmış ama kendisi hariç herkese ceza olmuş bir şeytan gibidir. kendini fark ettiğin, kendine hakim olduğun kadardır kişilik.
devamını gör...
normal sözlük kapansa olacaklar
o kadar tanım girdim ben şahsen ağlarım.
iki üç gün yas tutarım. sonra yoldaşa discorddan mesaj atarım.
senden nefret ediyorum çünkü seni çok sevmiştim.
iki üç gün yas tutarım. sonra yoldaşa discorddan mesaj atarım.
senden nefret ediyorum çünkü seni çok sevmiştim.
devamını gör...

