alkollü içkileri siyah poşete koymanın amacı
pedi de siyah poşete koyanlar mevcut.
devamını gör...
leyla ile mecnun replikleri
mecnun: 3 ay ömrüm kalmış leyla 3 ay .o da 2,5’dan 3 sağolsun doktorlar
devamını gör...
herkesin en büyük derdi kendinde sanması
yaradılış gereği insanların benmerkezci olmasından süregelen, türeyen, kaynaklanan, vuku bulan durum-hadise-varsayım.
sabahattin ali' nin kürk mantolu madonna romanında bir sözü vardı, "büyük talihsizlikler ile karşılaşmış insanlara iyi davranırız. onları bütün dertleri üzerine çeken birer mıknatıs gibi görür ve bizim için hazırlanan dertleri de çekmeleri için kendimize yakın tutarız" gibi bir şeydi.
aslında insanlar öylelerdir. başlarına daha büyük bir dert gelene kadar en büyüğü o anki sanırlar. ve dinlemezler sizi, sizin dertlerinizi. bazıları dinlemek istemez, ilgilenmez. bazıları ise dinlemek ister, istediğini sanır, fakat aslında dinlemez. unutur gider hala sıcakken. kendi derdine döner hemen.
herkes sabahattin ali'nin bahsettiği o mıknatıs sanır kendisini.
"hepte benim başıma gelir zaten"
"başımdan dert eksik olmaz"
"gökten bir şey yağsa bizim başımıza başka bir şey düşer"
"hep beni bulur"
"bizim kaderimiz böyle"
tanıdık geldi mi bu söylemler. duymadınız mı hiç. hatta hiç söylemediniz mi.
aslında dert dediğin nedir ki, hepimizi bekleyen mutlak son ölüm iken.
bizler planlar yaparken köşede pusuda bekleyen.
sabahattin ali' nin kürk mantolu madonna romanında bir sözü vardı, "büyük talihsizlikler ile karşılaşmış insanlara iyi davranırız. onları bütün dertleri üzerine çeken birer mıknatıs gibi görür ve bizim için hazırlanan dertleri de çekmeleri için kendimize yakın tutarız" gibi bir şeydi.
aslında insanlar öylelerdir. başlarına daha büyük bir dert gelene kadar en büyüğü o anki sanırlar. ve dinlemezler sizi, sizin dertlerinizi. bazıları dinlemek istemez, ilgilenmez. bazıları ise dinlemek ister, istediğini sanır, fakat aslında dinlemez. unutur gider hala sıcakken. kendi derdine döner hemen.
herkes sabahattin ali'nin bahsettiği o mıknatıs sanır kendisini.
"hepte benim başıma gelir zaten"
"başımdan dert eksik olmaz"
"gökten bir şey yağsa bizim başımıza başka bir şey düşer"
"hep beni bulur"
"bizim kaderimiz böyle"
tanıdık geldi mi bu söylemler. duymadınız mı hiç. hatta hiç söylemediniz mi.
aslında dert dediğin nedir ki, hepimizi bekleyen mutlak son ölüm iken.
bizler planlar yaparken köşede pusuda bekleyen.
devamını gör...
bir erkeğin sizinle ilgilendiğini anlamanın yolu
onlarda tüm beden harekete geçer, kadın gibi ufak dokunuşlarla belli etmezler.
ama net olan gözler dudaklara kayar.
edit: gözlemci bir kadının girdiği tanımdır.
ama net olan gözler dudaklara kayar.
edit: gözlemci bir kadının girdiği tanımdır.
devamını gör...
21 temmuz 2021 normal sözlük protestosu
devamını gör...
özel hayattan insan silmek
az önce yaptım bakalım.
uzun zamandır düşündüğüm bir şeydi.
çok zararı oldu ama insan kıyamıyor işte.
ben üzüleyim ama o üzülmesin.
kırıla kırıla kırmaya başlıyormuş ya insan.
o da kötü be.
kim ister ki hikaye kötü bitsin?
vurdumduymaz ise o daha da kötü.
peşinden gelse o da kötü.
başlık bu muydu acaba?
umarım uygun yazıyorumdur.
neyse mutlu olduğum günün de içine ettiler şükür!
ah bu şarkıların gözü kör olsun!
uzun zamandır düşündüğüm bir şeydi.
çok zararı oldu ama insan kıyamıyor işte.
ben üzüleyim ama o üzülmesin.
kırıla kırıla kırmaya başlıyormuş ya insan.
o da kötü be.
kim ister ki hikaye kötü bitsin?
vurdumduymaz ise o daha da kötü.
peşinden gelse o da kötü.
başlık bu muydu acaba?
umarım uygun yazıyorumdur.
neyse mutlu olduğum günün de içine ettiler şükür!
ah bu şarkıların gözü kör olsun!
devamını gör...
astronomi ile astrolojinin karıştırılması
bir astronom olarak astrolog ile karıştırılmam ile benzer durum. gerçekten de sinir bozuyor yalnız... o yüzden "gök bilimciyim" demeyi tercih ediyorum çoğunlukla. astronotla bile karıştırılıyoruz çünkü.
daha da hazin bir şey anlatayım. bölüm başkanımız ve birkaç hocamız, bölüm ile ilgili bir istek için birkaç sene önce ilgili bakanlığa gider. oradan aldıkları yanıt "astrolojiye ayıracak bütçemiz yok" olur. yani bilime, eğitime bütçe ayrılmamasına mı üzüleyim, astroloji ile astronomi ayrımından haberi olmayan "yetkililer"in varlığına mı üzüleyim?
ben iyisi mi hepsine birden üzüleyim. zira bu durum, ülkenin geldiği ve uzun zamandır içinde bulunduğu durumun özetidir.
daha da hazin bir şey anlatayım. bölüm başkanımız ve birkaç hocamız, bölüm ile ilgili bir istek için birkaç sene önce ilgili bakanlığa gider. oradan aldıkları yanıt "astrolojiye ayıracak bütçemiz yok" olur. yani bilime, eğitime bütçe ayrılmamasına mı üzüleyim, astroloji ile astronomi ayrımından haberi olmayan "yetkililer"in varlığına mı üzüleyim?
ben iyisi mi hepsine birden üzüleyim. zira bu durum, ülkenin geldiği ve uzun zamandır içinde bulunduğu durumun özetidir.
devamını gör...
çayı şekersiz içmek
yanında çikolata yemek için sebep oluşturan eylemdir.
devamını gör...
teselli kılığına girmiş boş laflar
çalışırsan yaparsın.
şişman değil balık etlisin.
bu da sana ders oldu.
her şeyin hayırlısı.
sağlık olsun vs.
şişman değil balık etlisin.
bu da sana ders oldu.
her şeyin hayırlısı.
sağlık olsun vs.
devamını gör...
ya hep ya hiç ilkesi
hücrenin uyarılması için voltaj kapılı sodyum kanallarını açabilen bir uyaran gerekmektedir,bu uyarılar aksiyon potansiyeli oluşturur.
hücreyi eşik değere geldiğinde bu sodyum kanalları açılır. hücreyi eşik değere getiremeyen uyarılar aksiyon potansiyeli oluşturmazlar.
aksiyon potansiyeli oluştuğu zaman, aksiyon potansiyelinin süresi ve amplitüdü sabittir ve değişmez.
yani aksiyon potansiyeli ya oluşmaz ya da hep aynı süre ve voltajda oluşur.
buna ya hep ya hiç ilkesi denir.
hücreyi eşik değere geldiğinde bu sodyum kanalları açılır. hücreyi eşik değere getiremeyen uyarılar aksiyon potansiyeli oluşturmazlar.
aksiyon potansiyeli oluştuğu zaman, aksiyon potansiyelinin süresi ve amplitüdü sabittir ve değişmez.
yani aksiyon potansiyeli ya oluşmaz ya da hep aynı süre ve voltajda oluşur.
buna ya hep ya hiç ilkesi denir.
devamını gör...
kargocu yalanları
geldik ama evde değildiniz.
devamını gör...
ingiliz aksanını sevdiren insanlar
(bkz: benedict cumberbatch) sırf konuşması için bile saatlerce izleyebilirim
devamını gör...
4 yaşındaki kızını damdan aşağıya atmaya çalışan baba
büyüye inanan da net kerizdir bu arada. sırf '' deli '' olarak görülmemek için psikolojik rahatsızım demiyor da büyü diyorlar sonra böyle şeyler çıkıyor.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
az önce ona yakın ses kaydı almışımdır. ne yalan söyleyeyim dostlar, şu ses kayıtlarını alırken içten içe heyecanlanmayı bile özlemişim. sesim için şimdiden kusura bakmayın. perşembe akşamı görüşmek üzere. arrivederciii!
devamını gör...
bisküvili pasta
çocukluğumun vazgeçilmez pastasıdır. yerini ve tadını günümüzün donutları, cupcakeleri ne tiramusu ne de makaronları alabilir. hele anne yapmışsa güzel anılara da eşlik edilerek zevkle yenir.
devamını gör...
tenet
sinema tarihinde sayısız kere gördüğümüz zamanda yolculuk, kişinin geçmiş ya da gelecekteki kendisiyle karşılaşması gibi konuları bu sefer farklı bir yorumla işleyen cristopher nolan filmi.
--! spoiler !--
bütün eski filmlerde geçmişe gidildiğinde ya da gidilmekte olunduğunda dahi zaman doğrusal yani a-b düzleminde akardı. nolan demiş ki ulan ben b'den a'ya gidiyorsam zamanı mantıken ters algılamam gerekmez mi? işte filmin ana olayı da buradan geliyor. her şey o kadar tersine işliyor ki oksijeni bile soluyamıyorsunuz. nolan bunu bile düşünerek mantık hatası arayacak olanları baştan nakavt etmiş.
geçmişe ışınlanma diye bir şey yok. zaman doğrusal ve sabit bir hızla akmaya devam ediyor. mesela 3 gün geriye gitmek isteseler yine 3 gün geçiriyorlar ama tersine. mesela gemi sahnesi. fakat kahramanlarımız zamanda geri giderken mantık gereği her hareketi ters algılıyor. filmdeki zaman kırılmalarını anlatan şu grafiği incelerseniz taşlar biraz daha yerine oturabilir.
--! spoiler !--
bu zekice fikrinden dolayı nolan'ı kutluyorum. (çok ihtiyacı varmış gibi ehe) nolan'ın her filminde olduğu gibi bu film üzerinde çok konuşulabilir ama uzatmamak gerekirse güzel film. bir memento değil elbette. insanlar çokça kötülemiş ama genelde filmi anlamadıklarından. spoylırda verdiğim grafik ve bilgiler eşliğinde bir kere daha izlenirse keyif alınır diye düşünüyorum.
--! spoiler !--
bütün eski filmlerde geçmişe gidildiğinde ya da gidilmekte olunduğunda dahi zaman doğrusal yani a-b düzleminde akardı. nolan demiş ki ulan ben b'den a'ya gidiyorsam zamanı mantıken ters algılamam gerekmez mi? işte filmin ana olayı da buradan geliyor. her şey o kadar tersine işliyor ki oksijeni bile soluyamıyorsunuz. nolan bunu bile düşünerek mantık hatası arayacak olanları baştan nakavt etmiş.
geçmişe ışınlanma diye bir şey yok. zaman doğrusal ve sabit bir hızla akmaya devam ediyor. mesela 3 gün geriye gitmek isteseler yine 3 gün geçiriyorlar ama tersine. mesela gemi sahnesi. fakat kahramanlarımız zamanda geri giderken mantık gereği her hareketi ters algılıyor. filmdeki zaman kırılmalarını anlatan şu grafiği incelerseniz taşlar biraz daha yerine oturabilir.
--! spoiler !--
bu zekice fikrinden dolayı nolan'ı kutluyorum. (çok ihtiyacı varmış gibi ehe) nolan'ın her filminde olduğu gibi bu film üzerinde çok konuşulabilir ama uzatmamak gerekirse güzel film. bir memento değil elbette. insanlar çokça kötülemiş ama genelde filmi anlamadıklarından. spoylırda verdiğim grafik ve bilgiler eşliğinde bir kere daha izlenirse keyif alınır diye düşünüyorum.
devamını gör...
küçükken inandığımız yalanlar
milkanın mor ineğinin var olduğunu sanmak.
devamını gör...


