
speedy gonzales
sevimli kahramanlar’ın örnek aldığım ve imrendiğim tek hayali kahraman faresidir. çok hızlı koşuyor bir kere ve kötü kalpli kedi onu yakalayamıyor. sarı şapka takar, beyaz pantolon giyer ve kırmızı fuları var. fular takmasından mütevellit sözlük dünyasının beyefendileri ile yakından bir ilişiği olduğunu düşünüyorum.(swh)
devamını gör...
haklıyken özür dilemek
narsistlere karşı asla yapılmaması gereken bir davranış çünkü bundan güç alıp daha da saldırgan hale gelebilirler. onlar karşısında zaten hiçbir zaman haklı çıkamazsınız. olur da sinirlenip bağırırsanız daha çok manipüle eder, sakin ama kararlı bir ses tonuyla kuracağınız bir cümle ile kendinizi savunmanız lazım, sonra da ortamdan uzaklaşmak en iyisi..
devamını gör...
gökhan kırdar
yabancı damat dizisinde çalıyordu hep şarkıları.
devamını gör...
hate (yazar)
kamera arkası görüntülerde son kelimesi sansüre uğramıştır.
devamını gör...
pastirmalicorek
neşeli tanımları var, beğenerek okuyorum
ama tek çörek olarak.
pastırma sevmeyen biriyim, öyle bir türkiyeli'yim ben işte.*
neyse bu konuda onunla anlaştık.
çay ve çörekle takılacağız.
keyifli yazmalar dilerim kendisine.
ama tek çörek olarak.
pastırma sevmeyen biriyim, öyle bir türkiyeli'yim ben işte.*
neyse bu konuda onunla anlaştık.
çay ve çörekle takılacağız.
keyifli yazmalar dilerim kendisine.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
koca evrende bir başıma gibiyim. sanki tüm bedenim yalnızlık ve gözyaşı ile dolu. ben kendimi bile anlayamazken birilerinin beni anlamasını beklemek oldukça bencilce sanırım.
devamını gör...
yazarların bedava olmasını istediği 3 şey
eğitim ve öğretim için her şeyin bedava olmasını isterdim çünkü bu ülkeyi sadece eğitim kurtarabilir..
devamını gör...
tıbbın çare bulamadığı hastalıklar
devamını gör...
ölüm
siz de benim gibi; “ölmektense hiç yaşamamayı , tercih ederdim.” diyor musunuz?
devamını gör...
her yazar bir çaylak sahipleniyor
sahiplenelim de 1 saat falan sürmüyor mu çaylaklık? ben fark edemem bile.
devamını gör...
hoşlanılan yazarın tanımını beğenip favlayıp mesaj atıp takibe almak
bütün tuşlara basıp oyunu geçmeye çalışmak.
devamını gör...
davetiye
genelde düğün nişan sünnet törenlerine davet etmek için kullanılan kart türü.
başkasına vereceğimiz ve belki de çöpe atılacak bir kağıt parçası gibi düşünsek de benim gibi koleksiyonunu yapan, kendi davetiyesini seçmekte çok zorlanan, tasarım ve eşyanın tabiatı ile ilgilenenlerde önem arzeder. her davetiyeyi biriktirmem. ya sevdiğim birisine ait olacak ya da orjinal olacak. biriktirdiğim davetiyeleri arada sırada incelerim. aradan kaç yıl geçtiğini hesaplarım. bana davetiyesini getirdiğinde kendi anne babasının davetiyesini görüp sevinen insanları hatırlıyorum. davetiye biraz o çiftin ve ailenin yapısı hakkında bilgi veriyor bence. aynı zamanda o dönemin toplum yapisina da ipuçları veriyor. kemeralti'nda davetiye matbaalarinin olduğu bir iki pasaj ve nikah sekerlerinin satildigi bir sokak vardir. ne zaman alışverişe çıksam bu dükkanlarda biraz zaman geçirip inceler ve degisimi gozlemlerim.
80'li yıllarda ve 90 'li yılların ilk yarisinda davetiyeler genelde küçük, üstünde gelin damat resmi olan ya da çiçek buketli sade ve beyaz zarf içinde verilirken 90 lı yıllarin ikinci yarısından itibaren ebatları büyümeye, içinde davetiye sahibinin ideolojik ya da dini inancı ile ilgili sözlerin olduğu, farklı yazı fontlarinin kullanıldığı türlere dönüştü. aynı ailenin iki çocuğunun birinde said-i nursi'ye ait bir söz diğerinde nazım hikmetten bir şiir vardı mesela. 2000'li yılların sonuna doğru ise davetiyelerde renk paletleri oluşmaya basladi. bordolar, kırmızılar, maviler hatta siyahlar bile kullanılmaya baslandi. yine aynı dönemde önceki dönemlere göre daha belirgin altın ve gümüş renkli bantlar ve yazılar, mühürlü veya aşırı klasik süslemeleri olan zarflar kullanılmaya baslandi. son 10 yılda ise davetiyede jüt ipi, buğday başağı, dantel gibi objeler, zarf üzerine mühürler, kurdaleler, ferman şeklinde hazirlanip yuvarlanmis, kullanımı sadece o yıla ait moda renkler (örneğin çivit mavi, lavanta ya da kuskonmaz yeşili vb),
çiçekli arajmanlar (ki bunlar gelin çiçeği ya da düğün salonu süslemesi ile uyumlu (b: konsept) tabir edilen davetiyelerde daha ön plana çıkıyor.
eskiden iki direğin arasına çekilen bir elektrik kablosuna bağlanan beş on ampül ışığı altında kuru pasta limonata, çerez ile geçen, kiralık gelinlik ya da yüzyıllarca giyilecek bir damatlık takım elbise ile geciştirilen düğünler bugün mevsime göre mekanın değiştiği, after ile before ile bitmek bilmeyen partilere evrilen bir insta hikayesine dönüştü. düğün pastasından gelin başına, fotoğrafından drone çekimlerine kadar tam bir prodüktörlü yapım haline getirilen düğünler için davetiye yine de yeterince keşfedilmiş değil. buzdolabı süsünden sabununa varan geniş ürün seçenekli nikah sekerleri ile kiyaslanirsa...
günümüz için en güzel davetiye bir kuruma bağışta bulunularak davetli adına sertifika gönderip, davetiye metnini alt kısma eklemek suretiyle sosyal sorumluluk projesine sevdiklerinizi de eklemek olabilir.
koleksiyonumun en sevdiğim örneklerini birakayim. ilk fotograftakiler 80 li yıllara ait. ben en çok orta sıra soldan ikinciyi sevmiştim. zaten koleksiyona da daha küçük bir kızken o davetiye ile başlamıştım. şimdi ki gibi kırtasiyeler de envai çeşit kağıt karton renkli ürün bulamadigim için davetiyeler benim için renkli bir dünyaya açılan kapıydı adeta.
ikinci resim ise son donem örneklerden.
başkasına vereceğimiz ve belki de çöpe atılacak bir kağıt parçası gibi düşünsek de benim gibi koleksiyonunu yapan, kendi davetiyesini seçmekte çok zorlanan, tasarım ve eşyanın tabiatı ile ilgilenenlerde önem arzeder. her davetiyeyi biriktirmem. ya sevdiğim birisine ait olacak ya da orjinal olacak. biriktirdiğim davetiyeleri arada sırada incelerim. aradan kaç yıl geçtiğini hesaplarım. bana davetiyesini getirdiğinde kendi anne babasının davetiyesini görüp sevinen insanları hatırlıyorum. davetiye biraz o çiftin ve ailenin yapısı hakkında bilgi veriyor bence. aynı zamanda o dönemin toplum yapisina da ipuçları veriyor. kemeralti'nda davetiye matbaalarinin olduğu bir iki pasaj ve nikah sekerlerinin satildigi bir sokak vardir. ne zaman alışverişe çıksam bu dükkanlarda biraz zaman geçirip inceler ve degisimi gozlemlerim.
80'li yıllarda ve 90 'li yılların ilk yarisinda davetiyeler genelde küçük, üstünde gelin damat resmi olan ya da çiçek buketli sade ve beyaz zarf içinde verilirken 90 lı yıllarin ikinci yarısından itibaren ebatları büyümeye, içinde davetiye sahibinin ideolojik ya da dini inancı ile ilgili sözlerin olduğu, farklı yazı fontlarinin kullanıldığı türlere dönüştü. aynı ailenin iki çocuğunun birinde said-i nursi'ye ait bir söz diğerinde nazım hikmetten bir şiir vardı mesela. 2000'li yılların sonuna doğru ise davetiyelerde renk paletleri oluşmaya basladi. bordolar, kırmızılar, maviler hatta siyahlar bile kullanılmaya baslandi. yine aynı dönemde önceki dönemlere göre daha belirgin altın ve gümüş renkli bantlar ve yazılar, mühürlü veya aşırı klasik süslemeleri olan zarflar kullanılmaya baslandi. son 10 yılda ise davetiyede jüt ipi, buğday başağı, dantel gibi objeler, zarf üzerine mühürler, kurdaleler, ferman şeklinde hazirlanip yuvarlanmis, kullanımı sadece o yıla ait moda renkler (örneğin çivit mavi, lavanta ya da kuskonmaz yeşili vb),
çiçekli arajmanlar (ki bunlar gelin çiçeği ya da düğün salonu süslemesi ile uyumlu (b: konsept) tabir edilen davetiyelerde daha ön plana çıkıyor.
eskiden iki direğin arasına çekilen bir elektrik kablosuna bağlanan beş on ampül ışığı altında kuru pasta limonata, çerez ile geçen, kiralık gelinlik ya da yüzyıllarca giyilecek bir damatlık takım elbise ile geciştirilen düğünler bugün mevsime göre mekanın değiştiği, after ile before ile bitmek bilmeyen partilere evrilen bir insta hikayesine dönüştü. düğün pastasından gelin başına, fotoğrafından drone çekimlerine kadar tam bir prodüktörlü yapım haline getirilen düğünler için davetiye yine de yeterince keşfedilmiş değil. buzdolabı süsünden sabununa varan geniş ürün seçenekli nikah sekerleri ile kiyaslanirsa...
günümüz için en güzel davetiye bir kuruma bağışta bulunularak davetli adına sertifika gönderip, davetiye metnini alt kısma eklemek suretiyle sosyal sorumluluk projesine sevdiklerinizi de eklemek olabilir.
koleksiyonumun en sevdiğim örneklerini birakayim. ilk fotograftakiler 80 li yıllara ait. ben en çok orta sıra soldan ikinciyi sevmiştim. zaten koleksiyona da daha küçük bir kızken o davetiye ile başlamıştım. şimdi ki gibi kırtasiyeler de envai çeşit kağıt karton renkli ürün bulamadigim için davetiyeler benim için renkli bir dünyaya açılan kapıydı adeta.
ikinci resim ise son donem örneklerden.


devamını gör...
29 nisan 17 mayıs arası tam kapanma
ıssız adada bile 3 hafta önce değişiklikler bildiriliyor.
asıl survivor türkiye'de!
3 gün önceden öğreniyoruz 3 haftalık kapanmayı!
survivor başlasın
asıl survivor türkiye'de!
3 gün önceden öğreniyoruz 3 haftalık kapanmayı!
survivor başlasın
devamını gör...
normal sözlük'e katkı sağlamak için yazarların yapabilecekleri
şimdiye kadar kafa sözlüğe üç kişi kazandırdım. kız kardeşime de üye olması için baskı yapıyorum şu an.*. bol tanım, beğeni ve insanlara kafa sözlük diye bir yer varmış üye olsana diyerek katkıda bulunabilirsiniz.
devamını gör...
okul öncesi öğretmeni olmak
devlet bünyesinde 3-6 yaş arası çocukların bilişsel, psikomotor, sosyal-duygusal, dil ve öz bakım gelişim alanındaki becerilerini geliştirecek etkinlikler planlayarak çocukların ilkokul düzeyine hazır olmasını sağlayan, okul öncesi eğitim öğretmenliği programından mezun olan kişilerin aldığı ünvandır.
tüm tecrübelerini devlette çalıştığı 12 yıl süresince edinen bir öğretmen olarak seçimimden hiç pişman olmadığım mesleğim. bölümü okuyan ya da atanmayı bekleyen meslektaşlarıma tavsiyem; her meslek grubunda olduğu gibi bizim aramızda da işini layığıyla yapmayan, tüm gün boyunca çocukları oyuncaklarla-boyamalarla kendi halinde bırakan ya da sırf velilere bu şekilde yaranacağını düşündüğü için çocuklara sürekli kes yapıştır sanat etkinlikleriyle gün bitiren arkadaşlarımız varsa çocuklarla deneyler, dramalar yapan, alan gezilerine çıkan, sınıfında imkanı (internet, projeksiyon makinası) olup teknolojiyi aktif bir şekilde kullanan arkadaşlarımız da var, ki sizlerin de onlardan biri olmak için hiçbir eksiğiniz yok. öyle şanslıyız ki en masum, en meraklı yaş grubuyla çalışıyoruz ve onlara katacağımız her bilgi ve davranış bizleri de iyileştiriyor, gelecek adına umutlandırıyor. atasını tanıyan, ülkemiz için yaptıklarını, önemini bilen bir nesli yetiştirmek ilk olarak bizim sorumluluğumuzda.
tüm tecrübelerini devlette çalıştığı 12 yıl süresince edinen bir öğretmen olarak seçimimden hiç pişman olmadığım mesleğim. bölümü okuyan ya da atanmayı bekleyen meslektaşlarıma tavsiyem; her meslek grubunda olduğu gibi bizim aramızda da işini layığıyla yapmayan, tüm gün boyunca çocukları oyuncaklarla-boyamalarla kendi halinde bırakan ya da sırf velilere bu şekilde yaranacağını düşündüğü için çocuklara sürekli kes yapıştır sanat etkinlikleriyle gün bitiren arkadaşlarımız varsa çocuklarla deneyler, dramalar yapan, alan gezilerine çıkan, sınıfında imkanı (internet, projeksiyon makinası) olup teknolojiyi aktif bir şekilde kullanan arkadaşlarımız da var, ki sizlerin de onlardan biri olmak için hiçbir eksiğiniz yok. öyle şanslıyız ki en masum, en meraklı yaş grubuyla çalışıyoruz ve onlara katacağımız her bilgi ve davranış bizleri de iyileştiriyor, gelecek adına umutlandırıyor. atasını tanıyan, ülkemiz için yaptıklarını, önemini bilen bir nesli yetiştirmek ilk olarak bizim sorumluluğumuzda.
devamını gör...
bugün sözlük için ne yaptın sorusu
1000. tanımımı girdim, konfeti bekliyorum.
devamını gör...
kafa sözlük
bazı şeyler hiç değişmez.
öncesinde bu kadar insana hitap etmiyorken, daha mütevazı bir sözlükken bazı önde gelen yazarlar kendilerini burada ayrıcalıklı ve popüler hissediyordu.
zaman geçtikçe kafa sözlük büyüdü, kocaman oldu.
kafa sözlük büyüdükçe de, o eskilerin önde gelen yazarları, kalabalıkta sıradanlaştıklarını fark ettiler.
o ayrıcalık hissi azalınca da topuklara yağı sürüp gittiler.
şimdilerde başka küçük sözlük avındadırlar muhtemelen *
dediğim gibi, bazı şeyler hiç değişmez.
kafa sözlük benim bugüne kadar aktif olarak yazdığım 13. sözlük.
abartmadan söylüyorum ki, son 5 senede açılmış en iyi interaktif start up.
öncesinde bu kadar insana hitap etmiyorken, daha mütevazı bir sözlükken bazı önde gelen yazarlar kendilerini burada ayrıcalıklı ve popüler hissediyordu.
zaman geçtikçe kafa sözlük büyüdü, kocaman oldu.
kafa sözlük büyüdükçe de, o eskilerin önde gelen yazarları, kalabalıkta sıradanlaştıklarını fark ettiler.
o ayrıcalık hissi azalınca da topuklara yağı sürüp gittiler.
şimdilerde başka küçük sözlük avındadırlar muhtemelen *
dediğim gibi, bazı şeyler hiç değişmez.
kafa sözlük benim bugüne kadar aktif olarak yazdığım 13. sözlük.
abartmadan söylüyorum ki, son 5 senede açılmış en iyi interaktif start up.
devamını gör...