kediler oturdukları yerden adeta bakışlarıyla yargılar, küçük ve önemsiz bir böcek gibi bakarlar adama. "ne yaptım ben sana be!?" tepkisi oluşur insanda. sahibine değil kölesine bakıyor sanki..

(bkz: kem göz)

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


capgras sendromu, tanıdık kişilerin yerine, onlara çok benzeyen sahtekarların geçmiş olduğuna, kişinin kendisini karmaşık bir komplonun içinde hissettiğinde dair sanrılarla karakterize bir sendromdur.
hasta, kendisini oldukça karmaşık bir komplonun içinde hissediyor ve çevresindekilerin farkında olmaksızın değiştirildikleri düşüncesinin rahatsızlığını yaşıyor.

sendrom, nadiren saf bir şekilde ortaya çıkar ve genelde şizofreni veya organik psikozla birliktedir. bu az görülen psikiyatrik sendromun kökenine ilişkin kesin bir açıklama getirilememiştir.

adını ilk kez 1923 yılında fransız psikiyatr capgras tarafından detaylı bir şekilde tanımlanarak almıştır.
psikiyatr, mirasına konabilmek ve mülkünü elinden alabilmek amacıyla önce kocasının ve sonra kızının yerini alan sahtekârlardan söz eden bir kadının vakasını kayda geçirmiştir.
devamını gör...

gerçek adı knud pedersen olup, kimi kitaplarında knud pedersen hamsund takma ismini kullanmıştır, 1885 yılında mark twain için yazdığı bir yazıda matbaacı adını yanlışlıkla knut hamsun olarak yazınca bu yanlışlık hoşuna gitmiş olmalı ki edebiyat hayatında bundan sonra bu ismi kullanmıştır.

henry ford gibi o da nazi destekçisi ünlülerdendir. 1920 de kazandığı nobel edebiyat ödülü nü 1943 yılında hitlere verilmek üzere alman propaganda bakanı joseph goebbels' e yollayacak kadar koyu bir nazidir.

hamsun, ikinci dünya savaşı'nda norveç'i işgali sırasında almanları desteklemiş bu nedenle norveç halkı karşısında itibari yok olmuş, savaştan sonra hain olarak hapsedilmiştir, 1859 doğumlu olduğu için yaşı nedeniyle aleyhindeki suçlamalar düşmüştür. bununla birlikte, almanlarla işbirliği ettiği için mahkum edilmiş ve kendisini mali açıdan bitiren bir para cezası ödemek zorunda kalmıştır.

hamsun’un nazilerle işbirliği, itibarına ciddi şekilde zarar verir, ancak ölümünden sonra eserlerine olan ilgi artar ve dünya çapında eserleri yeni dillere çevrildikçe uluslararası okuyucuların ilgisini çekmeye başlar. 1949'da, 90 yaşındayken, kısmen anı, kısmen kendini savunma niteliğindeki paa gjengrodde stier (on overgrown paths) ile dikkate değer bir edebi geri dönüş yapmıştır,

ancak norveç halkının nazi sempatizanı knut hamsun'a tepkisi çok manalı olmuş, savaş sonrası yazdığı kitaplarını ona hiç tepki vermeden, herhangi bir taşkınlıkta bulunmadan kapısının önüne teker teker bırakmışlardır.

bu norveçlilerde sanıyorum bir şey var, bir de bunların vidkun quisling denen gene ikinci dünya savaşında norveç işgali sırasında almanlarla işbirliği yapan başbakanı var ki soyadı olan quisling kelimesi ingilizcede "düşman işgal gücü ile işbirliği yapan kişi, hain" anlamına gelmektedir, anlayacağınız soyadı ingiliz dili ve edebiyatına geçmiş..

bir başka meşhur nazi sempatizanı için #154424

zaman içinde edit: #1072505 vidkun quisling
devamını gör...

nasıl bir ruh hastası olduğunu merak ettiğim kadındır.

olay, abd’nin times square metro istasyonunda yaşanmış.
pek sevgili ruh hastası kadın önünde duran yolcu kadını, hiçbir sebep yokken raylara itmiş.

30. saniyede izleyebilirsiniz.


itilen kadının durumu iyiymiş, raylara düşmemiş, metroya çarpmış.

hoş geldin metro istasyonunda raylara itilme fobisi.
devamını gör...

ev halkı uykuya dalınca kesinlikle ilk iş yaptığım eylem. kendime özel bir ritüel gibi. hatta elektrik sobası koydum, kahve de içiyorum. yazın bütün gece balkondayım zaten.
devamını gör...

resmi adı dervez gaz krateridir.
türkmenistan'da karakum çölünün ortasında, başkent aşkabat'a yaklaşık 250 - 300 kilometre uzaklıktaki ahal vilayetinin dervez ilçesinde bulunan doğal gaz kraterine verilen isimdir. eski bir doğal gaz sondajının çökmesi sonucunda oluşan krater dervez çukuru olarak da bilinir. sondaj çöktüğünde zehirli olduğu düşünülen bir gazın yayılmaya başlamasıyla, gaz*ın etkisini azaltmak adına eninde sonunda sönecektir diyerek çukur çalışanlar tarafından ateşe verilir. yaklaşık 50 yıldır yanan bu krater, 100 mt. genişiliğinde ve 50 mt. derinliğindedir.

turistik açıdan dikkat çeken bölgeye gelen yabancılar tarafından ''the door to hell'' olarak isimlendirilmiştir. çukurda yanmakta olan ateşin alevleri yüzlerce metreden görülebilmektedir. yıllardır sönmeden yanmasının kesin sebebini bulamayan bilim adamları zamanında kapatılmasını düşünmüşler fakat bu tip aktif olarak yanan doğal gaz çukurlarının kapatılması durumunda patlama riski oluşturduğundan kapatma fikrinden vazgeçmişlerdir.

2013 yılında national geographic'in kanadakaşifi george kourounis çukura giren bilinen ilk insandır. çukur için ''a coliseum of fire''* tabirini kullanmıştır. yüksek basınçlı gazın yanma sesini bir jet motoru sesine benzeten kaşif, binlerce küçük ateş topundan oluştuğunu, görüşü engelleyecek hiç bir maddenin ve dumanın olmadığını söylemiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

her insanın ömrü boyunca, en az 10-15 ağaç dikmesi gerekir, allah'a şükür bu yaşıma kadar en az 100 ağaç diktim ve dikmeye devam ediyorum, geçen gün bir armut, bir asma ve bir incir ağacının kuruduğunu gördüm içim yandı , en kısa zamanda yenilerini dikeceğiz inşallah.
devamını gör...

ressam salvador dali'nin eriyen saatleri tasvir ettiği ünlü tablosu. ressam, bu tabloyu çizerken peynirden ilham almış.
devamını gör...

yazdıklarının okunacağı bilincinde olan ve bu bağlamda özenli bir yazma stili geliştirmiş saygıdeğer yazardır. yazılarını pek keyifle okuyup, beğenirim. gönülden tebrik eder ve daim olmasını dilerim. *
devamını gör...

birbirinden keyifli şarkılar ve marikaki'nin eşşiz sunumu ile gecemizi güzelleştiren bir yayın. *
devamını gör...

alıngan daha doğrusu sürekli yanlış anlayan insanlardır.
devamını gör...

birol güven'in en çok tutan dizisi. ayrıca halen iyi izlenmekte ki, 2010'dan itibaren çekilen yeni bölümleri (hele ki son sezonu) ciddi saçmalamasına rağmen çekiliyor, çok çok bir iki sezon nadasa bırakılıyor.

ayrıca ilk bölümlerden son bölümlere şöyle bir fark göze çarpar ki, sebebini bilmiyorum belki de seyirci öyle istiyordu:



orijinal seride haluk mutlaka haksız çıkar ve taş fırınlığın çoğu zaman zarar getirdiği görülürdü. örneğin apartman yöneticisiyle kavga ederler, sonra yönetici ortadan kaybolunca haluk'un adamı öldürdüğü sanılır. avm'ye gitse güvenlik görevlisine saldırır, romantizmi zaten anca meltem küstüğü vakit becerir...

halbuki yeni bölümlerde kabalıkla haluk üste çıkmasını biliyor ve kaynanalar'daki gibi kurnazlığı çok işe yarıyordu. keza çoğunlukla babadan kalma usuller de artık dizide yeni kuşağın alışkanlıklarına galebe çalar. orijinal dizide meltem'in babası, etrafındakilerin "servise götür" uyarılarını dinlemeden çamaşır makinesini tamir etmeye kalkıyor ama aleti iyice bozuyordu. yeni bölümlerdeyse haluk'un "ben bakarım, olmadı mahalle tamircisine veririz" itirazlarına rağmen aranan servise meltem ulaşamıyor bile...



yine de ilk bölümlerini izlemeyi severim o ayrı*. belki de çocukluğumuzu hatırlattığı için.
devamını gör...

ağustos. hatta tam olarak temmuz sonu ile ağustos başındaki sıcaklığın tavan yaptığı o zamanlar.
devamını gör...

bütün günü dolu dolu yaşayacak olan insandır.
devamını gör...

radyoda en sevdiğin şarkıya denk gelmek.
devamını gör...

merhabalar efendim, fırından taze çıkmış, dumanı hala üzerinde tüten ekmek kadar sıcak bir haber bülteni ile karşınızdayız. havadislerimize geçmeden evvel, kime ithafen yazıldığı hala meçhul olan bubbles of deathin ajansımıza bizzat yolladığı şiiri ile başlamak istiyorum.

adını ben koy

bir kolonya kapağı
ya da bir odun
kaçırdık son sapağı
adını kodun
yani yalnızlığın

cüretkar sözlerim
iki baş soğan
yolunu gözlerim
ula tekten doğan
şafak gibisin

at gibisin
pardon atsın
teşbihler kalsın
dolabımdaki
iki aylık makarna
gibi

diyarlardan
diyar beğen
götürem
seni
yani götürem derken
o manada değil

bitti
demesi kolay da
gitti demesi zor
şu hicran var ya
adamın a-dını kor.

kendisine, mail başlığına ‘on numara şiir işte’ yazıp gönderdiği bu eser için minnettarız. efendim malumunuz adettendir, ilk havadisimize sayın yoldaş kızıl öfke benjamin franklin başlıyoruz;

yoldaş bf: big bang’e hazır olun sözlük ahalisi! eylül 2021’e tamı tamına yedi gün kaldı. bilirsiniz ki tanrılar yedi günde… bla bla… buraları tam dinlemedim. tetikte olun, her an bir bomba patlatabilirim. le serviteur d'allah mahlaslı yazarımız ne bomba mı? diyerek kulak kabarttığı ropörtajımızı yanlış anlayıp olay yerinden koşarak uzaklaştı. ybf: son sözüm iş, aş, yoldaş! ha bir de yoldaş yoldaşa yürümez kanunumuzu esgeçip, birbirinize şişman olacağınız görseller atmayınız! efenim ajans çalışanları olarak eleştiri hakkımızı saklı tutuyor ve flypgs yolcusu olmayı risk almıyoruz. göbeği ile ünlenen yöneticimiz pavlova yöneldik.

- merhaba pavlov nasılsın?
- sudoku, bana mikrofon uzatmanı hiç etik bulmuyorum. beni objektifliğim ile tanıyan her yazar bilir kişisel soru yanıtlamadığımı.)

tam pavlovun cümlesinin bittiği anda mikrofonumuza doğru koşan gannicus ile karşılaşıyoruz. ünlü düşünür, geleceğin filozofu bize artık felsefe ile ilgilenmediğini ve yaşamını artık internette korsan sahaf olup, pdf satarak idame ettireceğini bildirdi.
o sırada yayladağ lokumu gezdiğim yerleri pek bir sevdim hemen gidip kafa sözlük kamp doğa ve seyahat kulübü paylaşacağım dedi ve viral reklam yerleştirdi. engel olamadık sayın okurlar.

tatsız olaylar vuku bulmuyor değil:

misc radyo yayini sona erdi! dinleyiciler dumura uğradı. özellikle değerli yazarımız leylimley program sunucumuz cenk'in arka bahçesini esefle kınadı.

seni bir şeylerle itham ediyor olabilirim mahlaslı yazarımız ortalığı mixer gibi karıştırırken dirty pleasure’ını açık etti: radyo mu kaldı yahu? hapishane duvarını seyrederim daha iyi. sevimsiz şirin yazarımız eski sözlük celebrity’lerinden olan detektifimizin üzerine yürüdü. olay yerine radyo ekibimiz müdahale etti.

radyo demişken sayın radyocu aykut’tan bahsetmezsek olmaz;
vefasız yoldaş benim doğumgünümü aracılarla kutlarken, domestic hıyar'a bir şişe visky, köylü yazardan ironiler’e kafa sözlük logosu barındıran bir çelenk ve rafaello çikolatalarından göndermiş, kırgınım. bu arada yazarlarımızın doğumgünlerini bir de ajans olarak kutlamış olalım. nice mutlu senelere!

ferrarisinisatanbilge mahlaslı yazarımız kafa sözlük'ün her geçen gün bünyesinde bağımlılık yarattığını ve sağlık kulubümüze üye olup amaterasu ve artıkparlayanyıldız’dan destek almak istediğini belirtti.

izinli kafalar:

meja, una nocte, mebus paltosu, ice

kafa izinden taze dönen meşhur jilet aşık atışmasını bir kenara bırakıp kulüplere katılma talebinde bulundu. mahlasının uzunluğundan dolayı telefonunun ekranına sığdıramayan bengaripsengüzeldünyaumutlu levent yüksel’den esinlenerek sitemde bulundu: zalim, senin allahın yok mu?

ismini vermek istemeyen bir allahın cool’u da bana sordu:

sudoku naber?
- haber kovalarken bitap düştüm, kalem tutan parmaklarım sızlıyor vallahi. karşılığında dayak yeme olasılığımda var bu meslekte. üstelik yoldaşın verdiği iki kuruş karma ile hayatta kalmaya çalışıyoruz. inan ki bir sheldon cooper rozeti, efendime söyleyeyim bir aylık mor mahlas alacak durumum yok. doğumgünü olan yazarlar bir dilim pasta ikram etmedi. yorgun ve mutsuzum.


özgür basın susturulamaz! bunu da böyle bilesiniz! açık mert korkusuz kafa sözlük haber ajansı basın bültenini okudunuz.

sürç-i lisan ettiysek af ola!
devamını gör...

bugün doğum günü olan yazar. doğum günü kutlu, mutlu olsun. iyi ki doğmuş*.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

(bkz: berlin)

(bkz: elbet bir gün buluşacağız)
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

içindeki umudun pusulası şaştığında, dışındaki coğrafyayı değiştirmen fayda etmez…*
devamını gör...

yarayla alay eder, yaralanmamış olan.
bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederden
sen ondan çok daha güzelsin diye.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim