farklılık olması adına begenmedigim saç boyum ve rengini değiştirmeyi düşünürken son günlerde gözüme saçlarımın aynada çok güzel görünmeye başlaması.
bunu anlamlandıramiyorum bir kaç gündür.
devamını gör...

ana tanrıça
anadolu’nun öz kültü (ana tanrıça) tarih öncesinin en gerilerinden tek tanrılı dinlerin ortaya çıktığı dönemlere kadar uzanan, hatta bu dinlerde de izleri görülebilen inancını, anadolu’nun kendi tarih akışı içinde yansıyan kişiliğinde izlemek gerekir. anadolu’nun en eski tanrı tasarımlarından olan ana tanrıça yaratma eyleminin özü, insanlar için bereket ve çoğalmanın simgesi olarak karşımıza çıkar. toprakların yüceltilmesi, bereketin ve vericiliğin simgesi hâline getirilen ana tanrıça düşüncesinin ilk ortaya çıkışının ilksel kültürlerdeki kadın egemen çağlara rastladığı saplanır.

ünlü bereket tanrıçaları, toprak ana simgeleri, bu çağların “büyük anasıdır". gerçeği mitler aracılığı ile kavrayan ilksel insanın inanışına göre ana tanrıça tüm doğayı kapsar. o, insanın dünyayla girdiği tüm ilişkileri düzenleyen bir ilkedir. ana tanrıça mitoslarında egemen olan döngüsel tanrı anlayışı tüm insana ilişkin eylemlerin ilk nedeni ve kökenidir ve ilerleyen süreçte, o ilk kökenden zaman bakımından ne kadar uzaklaşılırsa uzaklaşılsın, kutsal eylem biçimleri bereket adına sürekli tekrar edilmelidir. ana tanrıça kısaca şöyle anlatılır:
“bir zamanlar gökler, denizler ve kayalar birbirinden ayırt edilemeyecek hâldeymiş fakat birdenbire ortada bir musiki örmüş, gökler ve denizler yine bir kâinat teşkil etmiş, beraber birbirinden ayrılmış. o esrarengiz musiki, ürinom’un (yani kybele’nin) doğduğunu ilan ediyormuş. onun sembolü de aymış.”

inanç varlığı olarak dişilerin kutsallaştırılmasına yol açan bu durumda doğum olayının nedenini bilemeyen eski çağ insanının gözünde, bu eyleme (doğurma işine) doğaüstü gizli güçlerin katıldığına inanmak da doğaldır. doğadaki bu yaratıcı, doğurucu güçlerin, özellikle insanların üreme organları üzerinde yoğunlaştığı ya da yoğunlaşmasını sağlayan inançların yeşerdiği çağlardır bu zamanlar. çağlar boyu egemen olan ana tanrıça’nın anlamsal boyutunun yanı sıra bir de imgesel boyutu vardır.
işte, bu boyut anadolu’daki çayönü, çatalhöyük, hacılar gibi yerleşim merkezlerinde rastlanan kadın heykelciklerinde somutlaşır. bu yerleşimlerde ortaya çıkarılan kadın heykelcikleri, ana tanrıça’ya daha bu dönemlerde tapıldığına işaret etmektedir. anadolu’da toprak ilk onunla sürülmüş, ilk tohum onunla atılmıştı.
tarih öncesinin aydınlanabilen en gerilerine dek gidildiğinde, akdeniz çevresinde, kuzey ülkelerinde, asya içlerindeki tüm kültür ve uygarlıklarda çeşitli isimlerde fakat hep aynı öz ve hep aynı inançta birleşen bir ana tanrıça ile karşılaşılır. kökeninin anadolu olduğu kesinlik kazanan bu tanrıçanın varlığı, hacılar ve çatalhöyük’te yapılan çalışmalar neticesinde m.ö. 6500-7000’lere kadar uzanmaktadır.ana tanrıça ayakta, oturmuş ya da uzanmış olarak tasvir edilir.geniş kalçalı, karınlı, iri göğüslü ve daima çıplaktır. kalça, göğüs ve vurgulanan üreme organı analığı, üremeyi, dişiliği, hayatın sürmesini ve bereketi simgeler. ana tanrıça’nın bu özellikleri kybele’den artemis’e kadar bütün ana tanrıça imgelerinde vardır. ana tanrıça kültüne en eski çağlardan itibaren anadolu’nun her yöresinde rastlanmaktadır. her türlü bolluk ve bereketi sağlayan, bitkilerin ve hayvanların üzerinde büyük kuvvete sahip, tarımı koruyan bu tanrıçanın özellikleri doğal koşullara bağlı olarak gelişmiştir anadolu’nun birçok yerinde çeşitli yerli adlar altında eski ana tanrıça kültü devam etmiştir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ana tanrıça’nın tapımı ve tarihi:yazılı kaynaklar bize kybele’nin pessinus’taki tapımı üstüne ayrıntılı bilgi verir. tanrıça’ya orada bir idol biçiminde tapınılırdı. bu idol bir “diopetes” yani gökten düştüğü ileri sürülen bir meteorit, bir kara taştı. pessinus’taki tapınağı siyasal güçlerden büsbütün bağımsız bir din merkezi olarak yönetilirdi. bu dinsel yönetimin başında iki baş rahip bulunur, bunların biri attis adını taşır, megabyzos adıyla anılan ikincisi dışardan gelme olması şart koşulan bir yabancıydı. bu iki kral rahibin attis efsanesinde anlatıldığı gibi erkekliklerini tanrıçaya adamış olması gerekiyordu. galloi diye anılan öbür rahiplerin de vecit halinde hadım edilmeleri töredendi. frygia’da yerli bir kült olduğu bütün kaynaklardan belli olan bir rahip devleti özelliğini bölgeye gelip yerleşen bütün yönetimlere karşı korumuştur. tanrıça’nın tapımı ilk defa, yeni taş devri’nde ve sonrasında tanrı ana adını taşıyan ve insan için bereket ve çoğalımın sembolü olan tanrıdır. kybele anadolu’nun en önemli tanrıçasıdır. doğanın doğurucu ve besleyici niteliği onda dile getirilmiş, zamanla kybele doğurganlıktan bolluk, verimlilik ve ürün kaynağı olma niteliği kazanmış ve daha sonraları karşılaşılan tanrıçaların öncüsü olmuştur. frygler bu tanrıçayı öyle benimsediler ki, tüm devlet ve ülkelerini pessinus kybelesi’nin mülkü saydılar. bunun sonucunda, aslında çok köklü bir anadolu tanrıçası olduğu halde kybele tarihe bir fryg tanrıçası olarak geçti; kral midas tanrıçanın oğlu ve pessinus’taki tapınağın kurucusu sayıldı. tapınımı roma imparatorluk çağı’nın içlerine değin sürdü.
kaynak buradan

anadolu’da bereket kültü:
insanoğlu 7 milyon yılı aşan evrimi boyunca çevresinde meydana gelen doğa olaylarını izlemiş ve onları anlamaya çalışmıştır. evriminin erken dönemlerinde insanoğlunun doğa karşısındaki tutumu hep edilgendir. doğayı etkilemeye, çevresini değiştirmeye yönelik bilinen herhangi bir çabası yoktur. günümüzden 1.5 milyon yıl önce ortaya çıkan homo erectus, ateşi kontrollü olarak kullanan ilk insandır. insan evrimi içinde ilk bilinçli avcılık da homo erectus döneminde gerçekleşir. avcılık ve ateşi kullanma, insanoğlunun doğayı değiştirmeye yönelik ilk somut hareketleridir. bu dönemden itibaren insan, doğa karşısındaki edilgen konumundan yavaş yavaş etken konuma doğru yükselir. bereket kültü bu dönüşüm serüveninin en önemli parçalarından birisidir.

anadolu’da bereket kültünün varlığına ilişkin en erken arkeolojik delillerden biri şanlıurfa yakınlarında fırat havzasında yer alan ve m.ö. 7000 yıllarına tarihlenen nevali çöri neolitik yerleşiminde bulunmuştur. kireç taşı kabartmalı bir kap parçasından oluşan bu eserin üzerindeki sahnenin merkezinde ellerini sevinç içinde yukarı doğru kaldırmış, adeta oynar ya da halay çeker pozda iki insan figürü, onların arasında ise çocuk olarak tanımlanabilecek bir figür bulunmaktadır. belki de burada kutsal bir birleşmenin bereketli sonucu olan ve başka bir değişle tanrıların insanlara bir hediyesi olarak değerlendirebileceğimiz çocuğun doğumu kutlanmaktadır. aynı sahnenin solunda boğa boynuzu kabartmasının yer alması da oldukça ilginçtir. özellikle çatalhöyük örneklerinden anladığımız kadarıyla boğa ve boğa boynuzu bereketle ilgili tapınımların ana öğelerinden birisidir.bu nedenle de söz konusu sahnede boğa boynuzunun varlığı eserin bereket kültüyle olan ilişkisini vurgulamaktadır.

neolitik çağ’da bereket kültüne ilişkin en zengin buluntu grubunu konya ili çumra ilçesi yakınlarındaki çatalhöyük yerleşimi verir. m.ö. 6500-5500 yıllarında yerleşime sahne olan çatalhöyük’te ele geçen bereketle ilişkili en tanınmış eser tahtta oturan ana tanrıça heykelciğidir. kol koyma yerleri aslan ya da kaplan kabartması şeklindeki tahtta oturan tanrıçanın bacakları arasında bir çocuk başı bulunmaktadır. bu eserde tanrıça yine bereketin simgesi olan çocuğu doğururken betimlenmiştir.

çatalhöyük’te bulunmuş, m.ö.6. binin ilk yarısına tarihlenen heykelcikte bu kez ana tanrıça bir fallus (phallus) biçiminde betimlenmiştir. burada da ana tanrıçaya fallus şekli verilerek erkeğin yaratma sürecindeki rolü vurgulanmış olmalıdır.

çatalhöyük’te bulunan bir kabartma ve hacılar’da ele geçen bir heykelcik neolitik çağ bereket kültünün başka bir yönüne ışık tutar. çatalhöyük’te bulunan kabartma tam ortasından geçen derin bir çizgiyle iki sahneye ayrılmıştır .soldaki birinci sahnede tanrı ve tanrıça olarak yorumlanan birbirine sarılmış iki yetişkin insan figürü, sağdaki ikinci sahnede ise, kucağında çocuk tutan bir kadın betimlenmiştir.

burdur yakınlarındaki hacılar yerleşiminde ele geçmiş geç neolitik döneme (m.ö. 5600) ait heykelcikte ise bir kadın ve bir erkek figür birbirlerine sarılmış halde yatar pozda betimlenmiştir. insanoğlu neolitik dönemin erken evrelerinden itibaren doğayı tanrı ve tanrıçanın kişiliğinde taklit ederek onun yaratma sürecini hızlandırmaya ve mevsimsel döngünün sürekliliğini garanti altına almaya çalışmıştır. bu uğraşın sonunda tanrı ve tanrıçanın cinsel birleşiminin doğa üzerinde olumlu bir etki yapacağı ve bu eylemin yardımıyla doğanın bereketi doğuracağı düşünülmüş, böylece hieros-gamos ritüeli bereket kültünün vazgeçilmez bir öğesi olarak ortaya çıkmıştır.

kalkolitik ve bronz çağlarda ana tanrıça heykelcikleri ve giderek artan sayıda erkek heykelciği görülmeye devam eder. afyonkarahisar’da bulunmuş m.ö.2. bin yılının ilk çeyreğine ait erkek biçimli tören kabı bu dönemde erkeğin bereket kültündeki rolünün giderek belirginleştiğine işaret etmektedir.
ancak bütün bu eserler bereket kültünün detaylarını vermekten uzaktır. bu kültün detaylarına ilişkin bilgiler yazının günlük hayatta kullanılmasıyla birlikte ortaya çıkar. aşağı mezopotamya’da m.ö. 3000 yıllarında sümerler, dini törenlerini, bu törenler sırasında söylenen şiir ya da şarkıları tabletlere yazarak günümüze ulaştırmışlardır.

inandık’ta bulunmuş bir vazo üzerine kabartma olarak yapılmış sahneler, hieros gamos ritüelini de içeren bir hitit bereket kültünün nasıl kutlandığını ayrıntılarıyla göstermektedir. bulunmuş bir vazo üzerine kabartma olarak yapılmışsahneler, bir hitit bereket kültünün nasıl kutlandığını ayrıntılarıyla göstermektedir. tören, en alt sahnede müzikli bir eğlence eşliğinde düğün yemeği ve sıvı adakların hazırlanmasıyla başlar. ikinci sahnede tören için hazırlanan adakların tanrı ve tanrıçaya sunuluşu betimlenmiştir. bu sahnede baş tanrı teşub’un boğa şeklindeki heykeli önünde yine bir boğa kurban edilmektedir. üçüncü sahnede tanrı ve tanrıça tapınak içindeki gerdek yatağında gösterilmiştir. son sahnede ise bir önceki sahnede gerçekleşmiş olan kutsal birleşmenin mutlu sonuçları bir festivalle coşku içinde kutlanmaktadır. bu sahnede bir yanda lir, çalpara ve saz benzeri bir müzik aleti eşliğinde akrobasi gösterileri yapılırken, diğer yanda bir dişi ve bir erkek figür, kutsal birleşmeyi temsili olarak canlandırmaktadır. yine
aynı döneme ait bitik vazosu üzerinde de benzer bir sahne vardır.
(bkz: inandık vazosu)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


hititler’de bereket kültünün kutlandığı bir bayramı gösteren diğer bir örnek de alacahöyük kabartmalarıdır. kentin giriş kapısının iki yanındaki duvarları süsleyen kabartmalarda teşup’a kurban sunanlar, çeşitli müzik aletleri çalanlar ve akrobasi gösterileri yapanlar görülmektedir. anlaşılan çok sayıda kurban sunusunu da içeren bu bayramlar, müzik eşliğinde, çeşitli akrobasi gösterileri yapılan bir panayır havasında kutlanmaktaydı.

anadolu’da m.ö. 750’lerde büyük bir devlet olarak karşımıza çıkanfrigler’de de bereket kültü dini yaşamın odak noktasını oluşturur. burada kült frig ana tanrıçası kybele ile onun sevgilisi attis etrafında şekillenir. en yaygın kullanımı frig uygarlığındadır. frigya mitolojisinde bir ana tanrıça olan kibele'ye genellikle dağ zirvelerinde tapınılırdı. doğa ile özdeşleştirilmiş, özellikle bazı vahşi hayvanlarla ilişkilendirilmiştir.
kaynakburadan
devamını gör...

sevgili yazarlarrrr herkese iyi ve güzel akşamlar dilerim. güzel kulübümüzde bir sürü yeniliğimiz var hemen yavaştan bahsedeyim.

ilk olarak pazar günü saat 21.30 da başlayacak olan film etkinliğimizden bahsedeyim. üyelerimizin seçtiği filmleri kulübümüzde anket sayesinde en çok oy alan film olarak izleyeceğiz. sevgili gezegen insanı yayıncı koltuğuna geçerek bize filmimizi açacak. size de sadece keyfinize bakıp izlemek düşüyor. *


diğer bir yeniliğimiz ise artık dizi film kulübüne özel podcast kanalımız var. sevgili sen şimdi naneyi yemedin mi günü ilk podcastimizle dizi film kulübünde olacak. hangi konularda konuşacağını belirlediğinde burada göreceksiniz.



son yeniliğimiz isee... * sözlükte kafa sözlük yazarlarının dizi ve filmlerde top 10 listesi diye bir başlık açacağız. bu kısımda yazarlarımız top 10 listelerini yazacak ve haftalara göre en çok oy alan arkadaşımızın listesini dizi film kulübünde top 10 listeleri kanalında paylaşacağız. bu şekilde herkese bir fikir olacak diye düşünüyoruz.

şimdilik yeniliklerimiz bu kadar sevgili yazarlar. hepinize tekrardan iyi akşamlar dilerim. *
devamını gör...

ekinokok ailesinden tenya tipi parazitlerin yol açtığı bir hastalıktır. esasında kedi, köpek, kurt gibi hayvanların bir hastalığı olup ara konak olarak insanlara bulaşabilir. özellikle evcil hayvan besleyen ınsanlar hayvanlarının anüs bölgesindeki kıllara yapışan yumurtaların alınması ile hastalık riski altındadır. parazitler karaciğere yerleşir ve cerrahi müdahele dışında bir tedavi şansı düşüktür.
dolayısıyla özellikle evcil hayvan besleyen sevgili yazarlar , haynvanlarınızın rutin paraziter ilaç uygulamaları onların sağlığı açısından olduğu kadar sizin sağlığınız açısından da oldukça önemlidir. ıhmal edilmemesi gerekir.
devamını gör...

ikna edici bir hareket.
porcshe daha iyi olur da neyse.
devamını gör...

çatallaaaa.
çünkü, ben pilavı sade yemem.
düz büyük bir tabağa pilavı yayarım, üstüne, fasulye, patates, et vb bir susuz yemek ile kat döşerim, yanına salata yerleştiririm.
sonra da onu çatalla özene özene yerim.
yanına da 1 bardak su katarım.
üstüne 1 bardak çay ama ince belli bardaktan olanından.
sırf, böyle bir öğlen yemeği için çalışıyorum ben diyomuşum.*
en sevdiğim yemek,tüm pilav üstü yemeklerdir.
ekmek yemeyip pilavla mutlu olanlardanım.
devamını gör...

sanırım bu başlığı çok fazla kullanıyorum; ama yapacak bir şey yok, en çok buraya dökebilirim içimi. üzgünüm sözlük, burayı ağlayacak bir omuz, sığınacak bir liman haline getirdiğim için.

bir süredir kimseyi sokamıyorum hayatıma, kimseyle konuşmak ya da görüşmek istemiyorum. birine dert anlatma düşüncesi bile yoruyor beni, birinin derdini dinleyecek de mecalim yok. bir süre alıp başımı gitmek ve herkesten uzakta kalmak istiyorum. korkunç bir haldeyim. kimse bana yazmasın diye erkenden "uyuyorum ben" diyorum, birinin elimi tutmasına izin versem aslında çekip çıkartır beni bu düştüğüm dipsiz kuyudan; ama ben yalnız mutlu gibiyim. depresyon değil bu, tükenmişlik sendromu da değil. bu bir geçiş süreci, kısa bir kendini bulma dönemi ama korkuyorum. yabani bir insan haline gelmekten ve kimseyi sevememekten korkuyorum. yorgunum sözlük, çok yorgunum...
devamını gör...

içeriğinde; kuran'a aykırı, şirk olarak vasfedilen şizofrenik* dini bilgiler(!) barındırır.

ebced ve cifr ile gelecekten haber vermek
hamza* nın ruhuyla konuşmak
abdulkadir geylani* den medet dilenmek
risalelerin vahiyle yazdırıldığını iddia etmek

konyalı cello rumi'den farkı yoktur.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

31 temmuz 1932'de belçika' da yapılan yirmi sekiz ülkenin katıldığı, dünya güzellik yarışmasında birinci olarak "dünya güzellik kraliçesi" seçilmiş cumhuriyet kızıdır. kraliçe manasındaki ece soyadı bizzat atatürk tarafından kendisine verilmiştir.

atatürk, bu yarışma sonrasında şu açıklamayı yapmış:

--- alıntı ---

"türk ırkının necip (soylu) güzelliğinin daima mahfuz olduğunu (korunduğunu) gösteren dünya hakemlerinin bu türk çocuğu üzerindeki hükümlerinden memnunuz. fakat keriman ece, hepimiz işittiğimiz gibi söylemiştir ki, o, bütün türk kızlarının en güzeli olduğu iddiasında değildir. bu güzel türk kızımız, ırkının kendi mevcudiyetinde tabii olarak tecelli ettirdiği güzelliğini dünyaya, dünya hakemlerinin tasdikiyle tanıttırmış olmakla elbette kendini memnun ve bahtiyar addetmekte haklıdır. türk milleti, bu güzel çocuğunu şüphesiz samimiyetle tebrik eder. cumhuriyet gazetesi bu meselede türk ırkının diğer dünya milletleri içinde mümtaz (seçkin) olan asil güzelliğini göstermek teşebbüsünü takip etmiş ve bunu dünya nazarında muvaffakiyetle (başarıyla) intaç eylemiştir (sonuçlandırmıştır). ondan dolayı bittabi bu vesile ile de takdir ve tebriklerimize hak kazanmıştır. arzusunu da ilave edeyim ki, türk ırkının dünyanın en güzel ırkı olduğunu tarihi olarak bildiğim için, türk kızlarından birinin dünya güzeli intihap edilmiş (seçilmiş) olmasını çok tabii buldum. fakat türk gençlerine bu münasebetle şunu da tahattür ettirmeyi (hatırlatmayı) lüzumlu görürüm: münferit olduğumuz (iftihar ettiğimiz) tabii güzelliğinizi fenni tarzda muhafaza etmesini biliniz ve bu yolda uyanık bir tekamülün (olgunlaşmanın) mütemadi tahakkukunu (gerçekleşmesini / yerine gelmesini) ihmal etmeyiniz. bununla beraber asıl uğraşmaya mecbur olduğunuz şey analarınızın ve atalarınızın oldukları gibi yüksek kültürde, yüksek fazilette birinciliği tutmaktır."

--- alıntı ---

devamını gör...

(bkz: elektronik araçlara vurarak çalışmaya zorlamak)
biten tükenmez kalemi hohlayarak hayata döndürmeye çalışmak.
devamını gör...

beni moderasyon yan hesabı sanan, o değilsen ekşi yazarısın, o da değilsen çaylaksın diyen ekşici agresif bir abimiz.

bunları sanmasının sebebi de arkadaşıma sözlüğü önerdiğimden. hahahha nickaltımdaki arkadaşımın entrysini bana yolluyor kanıt olarak. son olarakta klanıma selamlar yolladı.

sevdiğim bir platformu başka bir platformdan tanıştığım arkadaşıma önermem beni mod yan hesabı, örgüt, klan çetesi yapıyormuş demek.

neyseki arada radyo toplantılarına falan katıldım da sesimi duydular. robot, feyk, mod olmadığımı biliyorlar. neyse abicim önyargılarını, iftiralarını da cebine koy, bir daha da denk gelmeyelim mümkünse.

calm your tits!
devamını gör...

hoca, benim kardeş hasta, diyor.
nesi var? diyorum.
ateşi var çok, diyor. ölecek.
ilaç vereyim mi? diyorum.
hayır, portakal ver, diyor.
portakal yememiştir hiç.

bu diyaloğu ile akılda kalmış ferit edgü romanı.
devamını gör...

doksanlarda sünger gibi her duyduğunu çekip kaydeden zihnimin kalın kazakları giyip bandanasını takarak dans etmeye başladığı yayındır, bu şarkıları herkes bilmez cidden. iyi yayınlar olsun! *
devamını gör...

bireyleri birbirinden ayıran kişilik özellikleri üzerine yoğunlaşır. insanların karakter özelliklerini anlayabilmek için çeşitli kişilik testleri geliştirir. duygusallık,dışadönüklük,yeniliğe açık olma durumu yani her bireyde farklı olan bu durumları analiz ederek önyargılarıları,stresle başa çıkma yöntemleri ve depresyonla baş etme durumunu kişisel farklı metotlarla çözümlemeye çalışır.
insanlar yalnızca kendini gerçekleştirme eğilimiyle motive edilirler.
her birey kendi özgünlüğünü ve ayrıcalığını farkına varıp kendi içindeki engin denizlere yol almalı.bu noktada kendini iyi tanımana yardımcı olan bir psikoloji alanıda diyebiliriz kişilik psikolojisine.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hala minibüste tek kalınca sürekli sağa sola dikkatlice bakındığım, rehberimde birini aramak için telefonumu hazırda bekletmemin nedenidir.
katilin/lerin cehennemde yanıyordur, sen rahat uyu.
devamını gör...

(bkz: türkiyede yaşamak)
devamını gör...

konunun muhatabı olarak bana söz hakkı doğmuş gibi hissediyorum. beni bilen bilir, çok ciddiyimdir. kimsenin adına konuşmak hoşuma gitmez ama şunu söylemeliyim ki; ciddi ciddi okunuyor her şey fakat kendini bozmamak adına yorum yapılmıyor. bizim diyarlar böyle. başka merak ettiğiniz bir şey olursa lütfen çekinmeyin sorun.
"ciddi yazarlar derneği başkanlığı"
devamını gör...

şu nude atma olayında merak ettiğim şu var. sanırım mesele kadın vücudu görmek değil erkeğin kendisine özel olarak atılması sonucu yaşadığı bir haz. amaç salt kadın vücudu görmek olsa tonla görülür internette. bir özellik, bir ego kabartma durumu herhalde. bu tanımın da yeri burası değil ama işte nerede yerimizi dosdoğru bulabildik ki?
devamını gör...

ülkemizdeki en iyi baklava ustalarının yetiştiği güzel şehrimiz.

sadece baklavası değil envai çeşit lezzetleri de 10 numara 5 yıldız diyebilirim rahatlıkla.

hele ki insanı, anlatmaya kelimeler yetmez*
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim