türkiye islam cumhuriyeti
oğlum bu ülkedeki son genç kalsam, tek başıma olsam yine atamın emanetine sahip çıkar, dikilirim bu adamların karşısına.
tanım: çöl bedevilerinin ıslak rüyası.
tanım: çöl bedevilerinin ıslak rüyası.
devamını gör...
günaydın sözlük
selamün aleyküm değerli kafacılar, günaydın sayın sevgili takipçilerim.
yine hafta sonunun ışık hızıyla bitmesi sonucunda bu nursuz gudubet pazartesi gününe ulaşmış bulunmaktayız.
bir amele pazartesi günü ne kadar mutlu olabilirse o kadar mutluyum, uykum var ve kahvaltıda çorba içmek zorunda kaldım.
güne puanım sıffır sıffır sıffır.

yine hafta sonunun ışık hızıyla bitmesi sonucunda bu nursuz gudubet pazartesi gününe ulaşmış bulunmaktayız.
bir amele pazartesi günü ne kadar mutlu olabilirse o kadar mutluyum, uykum var ve kahvaltıda çorba içmek zorunda kaldım.
güne puanım sıffır sıffır sıffır.

devamını gör...
içlik giyilen gün sevişme ihtimalinin ufukta görünmesi
acaba şair dönülmez akşamın ufkundayız derken bunu mu kast ediyordu? sonuç olarak bu bir şiir ve şiirlerde birden çok anlam çıkar. ben de böyle bir anlam çıkardım.
devamını gör...
normal sözlük'ü tek cümle ile anlat
çok sevdiĝim halde terkedeceğim bir sevgilidir kafa sözlük ne zaman terkedeceğimi benim bile bilmediğim...
devamını gör...
aile tarafından üzülmek
üzüldüğünü görmeyecek kadar yakındırlar. bazen anlamak ve anlaşılmak için uzaklaşmak gerekir.
devamını gör...
sözlükteki nickaltı övücülüğü
övülecek bir şey varsa güzeldir, insanların tanımlarını okuyup farkedilen özellikleri, nitelikleri yazılmalıdır, takdir edilmelidir, övülmelidir de...
ama benim profilime gelip güya nickaltı diye, x yazarın tanımlarını ne kadar hızlı beğendiğimi yazması, "kaç tane" beğendiğimi, saat kaçta beğendiğimi yazması... "benimle ilgili bir şey değildir"
başka bir şey yazmıyorsa özellikle...
gelip benim sayfamda ne kadarda güzel tanımları olduğunun altını çizmektir,
"beni kullanarak"
öncelikle, o kadar beğeni yapmanın farkedileceğini biliyor yazarlar, ve nezaketen, bir zahmet sende onun yazdıklarını oku, bir şey kaybetmezsin, korkma.. oku.. teşekkür etmek istiyorsan, senin yazdıklarını okuduğu için, sende onun yazdıklarını oku, "istiyorsan"
beğenmezsen, neden beğenmediğini yaz neye katılmadığını yaz, eyvallah.. beğenirsende neden beğendiğini yaz ve bir nedeni olsun, var çünkü.. ve onu anla..
okuduğun yazıların, yazarın, sertmi, iyimi, kötümü, komikmi, duygusalmı, objektifmi değilmi.... nasıl yazdığını anla lütfen...
*şu an itibariyle tanımlarımı beğenmiştir, süper yazardır ehe ühe....
*beğeni yağmuruna tutmuştur ehe ühe
*45 tane beğeni yaptı bana.. dikkat dikkat onistanbul bana seri beğeni yaptı ehe ühe..
bunlar nickaltı değildir...
sırf bu yüzden beğeni yapmaya korkuyorum artık, yazar okuyamıyorum...
ama benim profilime gelip güya nickaltı diye, x yazarın tanımlarını ne kadar hızlı beğendiğimi yazması, "kaç tane" beğendiğimi, saat kaçta beğendiğimi yazması... "benimle ilgili bir şey değildir"
başka bir şey yazmıyorsa özellikle...
gelip benim sayfamda ne kadarda güzel tanımları olduğunun altını çizmektir,
"beni kullanarak"
öncelikle, o kadar beğeni yapmanın farkedileceğini biliyor yazarlar, ve nezaketen, bir zahmet sende onun yazdıklarını oku, bir şey kaybetmezsin, korkma.. oku.. teşekkür etmek istiyorsan, senin yazdıklarını okuduğu için, sende onun yazdıklarını oku, "istiyorsan"
beğenmezsen, neden beğenmediğini yaz neye katılmadığını yaz, eyvallah.. beğenirsende neden beğendiğini yaz ve bir nedeni olsun, var çünkü.. ve onu anla..
okuduğun yazıların, yazarın, sertmi, iyimi, kötümü, komikmi, duygusalmı, objektifmi değilmi.... nasıl yazdığını anla lütfen...
*şu an itibariyle tanımlarımı beğenmiştir, süper yazardır ehe ühe....
*beğeni yağmuruna tutmuştur ehe ühe
*45 tane beğeni yaptı bana.. dikkat dikkat onistanbul bana seri beğeni yaptı ehe ühe..
bunlar nickaltı değildir...
sırf bu yüzden beğeni yapmaya korkuyorum artık, yazar okuyamıyorum...
devamını gör...
faydalı mobil uygulamalar
deli gibi her gün farklı bir uygulama indirdiğim için güzel bir listem var. sıralama faydalılık sıralaması değil aklıma gelme sıralamasıdır.
1. microsoft to do: basit arayüzlü güzel bir hatırlatıcı uygulama. günlük işlerinizi tek seferde kaydedip her gün tamamlamış mıyım diye bakabileceğiniz gibi tek seferlik işlerinizi de hatırlatıcı kurarak ekleyebiliyorsunuz.
2. google keep: not almak için ideal bir uygulama, google hesabınızla senkronize olduğu için tüm cihazlarınızdan erişebiliyorsunuz.
3. medito: meditasyon ve mindfulness konularına ilgi duyanlar için başlangıç seviyesinde tamamen ücretsiz bir meditasyon uygulaması. içerikleri indirip offline olarak da dinleyebiliyorsunuz. bence en güzel özelliği ise sizinle konuşan sesi, arka plan sesini ayarlayabiliyor oluşunuz.
4. kades: bunu artık herkes biliyordur ama hatırlatayım. iç işleri bakanlığının kadın destek hattı uygulaması. hiç konuşmanıza gerek kalmadan tehlike altında tek bir tuşa basarak bulunduğunuz yere polis çağırabiliyorsunuz.
5. picsart: basit fotoğraf düzenleme işleri ve bilimum değişik efektler bulabileceğiniz bir uygulama. reklamlar rahatsız edici olabiliyor.
6. (öğretmenler için) kazanım cepte: bunu da her öğretmen biliyordur ama hatırlatma olsun. tüm derslerin kazanımlarını hafta hafta bulabileceğiniz bir uygulama. defter doldururken hayat kurtarır.
7. moovit: google mapsin çalışmadığı bazı şehirlerde hayat kurtaran bir uygulama. otobüs saatleri, durakları ve güzergahları a ulaşabiliyorsunuz. şu an için hangi şehirlerde olduğuna buradan ulaşabilirsiniz.
8. sweatcoin: yürüdüğünüz her adımı puana dönüştüren bu puanlarla da uygulama üzerinden belli organizasyonlara yardım edebileceğiniz, markalarda indirim ya da ürün satın alma gerçekleştirebildiğiniz bir uygulama.
şimdilik bu kadar aklıma geldikçe ekleyeceğim.
1. microsoft to do: basit arayüzlü güzel bir hatırlatıcı uygulama. günlük işlerinizi tek seferde kaydedip her gün tamamlamış mıyım diye bakabileceğiniz gibi tek seferlik işlerinizi de hatırlatıcı kurarak ekleyebiliyorsunuz.
2. google keep: not almak için ideal bir uygulama, google hesabınızla senkronize olduğu için tüm cihazlarınızdan erişebiliyorsunuz.
3. medito: meditasyon ve mindfulness konularına ilgi duyanlar için başlangıç seviyesinde tamamen ücretsiz bir meditasyon uygulaması. içerikleri indirip offline olarak da dinleyebiliyorsunuz. bence en güzel özelliği ise sizinle konuşan sesi, arka plan sesini ayarlayabiliyor oluşunuz.
4. kades: bunu artık herkes biliyordur ama hatırlatayım. iç işleri bakanlığının kadın destek hattı uygulaması. hiç konuşmanıza gerek kalmadan tehlike altında tek bir tuşa basarak bulunduğunuz yere polis çağırabiliyorsunuz.
5. picsart: basit fotoğraf düzenleme işleri ve bilimum değişik efektler bulabileceğiniz bir uygulama. reklamlar rahatsız edici olabiliyor.
6. (öğretmenler için) kazanım cepte: bunu da her öğretmen biliyordur ama hatırlatma olsun. tüm derslerin kazanımlarını hafta hafta bulabileceğiniz bir uygulama. defter doldururken hayat kurtarır.
7. moovit: google mapsin çalışmadığı bazı şehirlerde hayat kurtaran bir uygulama. otobüs saatleri, durakları ve güzergahları a ulaşabiliyorsunuz. şu an için hangi şehirlerde olduğuna buradan ulaşabilirsiniz.
8. sweatcoin: yürüdüğünüz her adımı puana dönüştüren bu puanlarla da uygulama üzerinden belli organizasyonlara yardım edebileceğiniz, markalarda indirim ya da ürün satın alma gerçekleştirebildiğiniz bir uygulama.
şimdilik bu kadar aklıma geldikçe ekleyeceğim.
devamını gör...
sadık gürbüz
yeni keşfedenler için... en sevdiğim...
devamını gör...
tanıma değil yazara oy vermek
düzenli olarak her gün aynı yazarların profiline girip yapılan oylamadır. bunda bir sıkıntı yok genelde yazım tarzını sevdiğin kişilerdir. ama sorun şu örneklendireyim;
en sevmediğiniz tatlı başlığı
tanım: sütlaç hiç sevmiyorum. ben çok seviyorum mesela niye beğeneyim.. tabii ki de beğenmeyeceğim o tanımı oylamasız bırakacağım. neyi beğendiğimi bilmeliyim işte burada okumak önemli. uzun tanımlara da şöyle göz gezdirin, başı başka sonu başka olabilir. misal bilgi tanımı diye hata yoktur diye düşünemeyiz.
her şey olabilir. bir gün o sevdiğiniz yazar sizi hayal kırıklığına uğratacak, bu nasıl böyle bir şey yazmış dedirtecektir. olabilir.
belki yazarın o gün tepesi atacak ve bir tanımında hepiniz gerizekalısınız yazacaktır. ketenpereye gelmeyin derim. yalnız yazara hayırdır abi sen böyle demezdin diyebilirsiniz. gerizekalı ağır oldu çünkü.*
en sevmediğiniz tatlı başlığı
tanım: sütlaç hiç sevmiyorum. ben çok seviyorum mesela niye beğeneyim.. tabii ki de beğenmeyeceğim o tanımı oylamasız bırakacağım. neyi beğendiğimi bilmeliyim işte burada okumak önemli. uzun tanımlara da şöyle göz gezdirin, başı başka sonu başka olabilir. misal bilgi tanımı diye hata yoktur diye düşünemeyiz.
her şey olabilir. bir gün o sevdiğiniz yazar sizi hayal kırıklığına uğratacak, bu nasıl böyle bir şey yazmış dedirtecektir. olabilir.
belki yazarın o gün tepesi atacak ve bir tanımında hepiniz gerizekalısınız yazacaktır. ketenpereye gelmeyin derim. yalnız yazara hayırdır abi sen böyle demezdin diyebilirsiniz. gerizekalı ağır oldu çünkü.*
devamını gör...
hayvan çiftliği
george orwell'ın 1945'te yazdığı siyasal alegorik romanı. roman sovyet rusya'da sosyalizm adı altında dayatılan stalinizmin bir eleştirisidir.
hayvanlar artık emeklerini sömüren mr. jones (kapitalizmi ve/ve ya ekim devrimi'nde indirilen çar 2. nicholas'ı temsil eder) a karşı domuzlar liderliğinde isyan ederler (ekim/ bolşevik devrimi). yönetime daha zeki oldukları için domuzlar geçer (komunist parti liderlerini temsil eder). napoleon (stalin) ve snowball (trotsky)adındaki iki domuz yönetimin başındadır. tüm hayvanların eşit olacağı ve sadece kendileri için çalışacakları söylense de zamanla konulan kurallar tek tek manipülasyonlarla çiğnenmeye başlar. domuzlar insanlar gibi giyinmeye, insanlarla iş ortaklıkları yapmaya başlarlar. napoleon ve snowball arasında yel değirmeni inşaası (stalin ve trotsky'nin endüstriyelleşme hakkındaki zıt görüşleri) üzerine çıkan anlaşmazlıktan sonra napoleon köpeklerini (cheka, gizli sovyet polisi) snowball'un üzerine salarak onu çiftlikten yollar. fakat çiftlikte yaşanan her olumsuzlukta buna sebep olanın snowball olduğu şeklinde dedikodular düzenli olarak squealer (pravda, yandaş sovyet gazetesi) tarafından yayılır. hayvanlar defalarca kez yel değirmeni inşaa etmek zorunda bırakılır, domuzlar zenginleştikçe diğerleri daha da fakirler, iyice zorlanmaya başlarlar. çok çalışmaya kendini adamış at boxer (işçi sınıfı) bu uğurda canından olur. bu arada domuzlar artık insanlar gibi giyinmeye davranmaya başlamış, evde yaşamak yasak olduğu halde evde yaşamaya başlamışlar, insanlar gibi giyinmek yasak olduğu halde insanlar gibi giyinmeye başlamışlar ve hatta arka ayakları üzerinde insanlar gibi yürümeye başlamışlardır ki bu stalin yönetiminin kapitalizmden hiçbir farkı olmadığını göstermektedir. kurallarını yazdıkları duvardaki en temel kural "bütün hayvanlar eşittir" maddesi bile "bütün hayvanlar eşittir, bazıları daha eşit" şeklinde değiştirilmiştir. napoleon'un mr. pilkington (britanya) ve mr. frederick (hitler) ile yaptığı iş görüşmeleri de anlamlıdır. keresteleri mr. pilkington'a satacakken son anda sürpriz şekilde mr. frederick'e satması sovyet rusya ve almanya arasındaki saldırmazlık paktını, mr frederick'in sahte para ödemesi de hitler'in bu pakta uymayarak sovyet rusya'ya saldırmasını temsil eder. romanın sonunda artık o ana kadar manipüle edilip kendi zihinlerini sorgulayan hayvanlar domuzlar ve insanlar arasında hiçbir fark olmadığını kesin olarak anlarlar.
hayvanlar artık emeklerini sömüren mr. jones (kapitalizmi ve/ve ya ekim devrimi'nde indirilen çar 2. nicholas'ı temsil eder) a karşı domuzlar liderliğinde isyan ederler (ekim/ bolşevik devrimi). yönetime daha zeki oldukları için domuzlar geçer (komunist parti liderlerini temsil eder). napoleon (stalin) ve snowball (trotsky)adındaki iki domuz yönetimin başındadır. tüm hayvanların eşit olacağı ve sadece kendileri için çalışacakları söylense de zamanla konulan kurallar tek tek manipülasyonlarla çiğnenmeye başlar. domuzlar insanlar gibi giyinmeye, insanlarla iş ortaklıkları yapmaya başlarlar. napoleon ve snowball arasında yel değirmeni inşaası (stalin ve trotsky'nin endüstriyelleşme hakkındaki zıt görüşleri) üzerine çıkan anlaşmazlıktan sonra napoleon köpeklerini (cheka, gizli sovyet polisi) snowball'un üzerine salarak onu çiftlikten yollar. fakat çiftlikte yaşanan her olumsuzlukta buna sebep olanın snowball olduğu şeklinde dedikodular düzenli olarak squealer (pravda, yandaş sovyet gazetesi) tarafından yayılır. hayvanlar defalarca kez yel değirmeni inşaa etmek zorunda bırakılır, domuzlar zenginleştikçe diğerleri daha da fakirler, iyice zorlanmaya başlarlar. çok çalışmaya kendini adamış at boxer (işçi sınıfı) bu uğurda canından olur. bu arada domuzlar artık insanlar gibi giyinmeye davranmaya başlamış, evde yaşamak yasak olduğu halde evde yaşamaya başlamışlar, insanlar gibi giyinmek yasak olduğu halde insanlar gibi giyinmeye başlamışlar ve hatta arka ayakları üzerinde insanlar gibi yürümeye başlamışlardır ki bu stalin yönetiminin kapitalizmden hiçbir farkı olmadığını göstermektedir. kurallarını yazdıkları duvardaki en temel kural "bütün hayvanlar eşittir" maddesi bile "bütün hayvanlar eşittir, bazıları daha eşit" şeklinde değiştirilmiştir. napoleon'un mr. pilkington (britanya) ve mr. frederick (hitler) ile yaptığı iş görüşmeleri de anlamlıdır. keresteleri mr. pilkington'a satacakken son anda sürpriz şekilde mr. frederick'e satması sovyet rusya ve almanya arasındaki saldırmazlık paktını, mr frederick'in sahte para ödemesi de hitler'in bu pakta uymayarak sovyet rusya'ya saldırmasını temsil eder. romanın sonunda artık o ana kadar manipüle edilip kendi zihinlerini sorgulayan hayvanlar domuzlar ve insanlar arasında hiçbir fark olmadığını kesin olarak anlarlar.
devamını gör...
ömür boyu yetecek paran olsa çalışır mısın sorunsalı
hazıra dağ dayanmaz diye sözümüz var. ne kadar bitirilemeyecek kadar param da olsa çalışırım diye düşünüyorum, en azından bir uğraş bulurum kendime. daha çok insanlara ulaşma isteği boş durmamı engelliyor.
devamını gör...
boşanma aşamasındaki eşini öldüren adamın tezahüratla karşılanması
ülkenin geldiği durum ortada. istanbul sözleşmesi kaldırılınca işte bu tiplerin ensesine vurulup arkandayız mesajı veriliyor. sembolikte olsa bu ülkede kadınların hiç bir değeri kalmamıştır.
boşanma aşamasında olduğu eşini öldüren besat doğan adliye önünde tezahüratla karşılandı: “adamsın adam, kralsın”
antalya’nın alanya ilçesinde motosikletle giderken takibe aldığı boşanma aşamasındaki rabia doğan’ı (34) tabancayla ateş ederek öldüren, yanındaki h.b. adlı erkeği de yaralayan besat doğan (52), adliyeye sevk edildi. besat doğan, adliyeye getirildiği sırada kendisine “adamsın adam, adamın kralısın” diyen arkadaşına, “bu memlekette gezdirmem kimseyi rahat ol sen” diye seslendi.
işlediği suç nedeniyle 4 yıldır bulunduğu cezaevinden koronavirüs sürecinde izinli olarak çıkan besat doğan, boşanma aşamasında olduğu rabia doğan ve h.b. adlı erkeğin bulunduğu 07 ham 27 plakalı motosikleti, pazar gecesi otomobiliyle takibe aldı. kısa süren takip sonrası besat doğan, hareket halindeki motosikleti kullanan h.b. ve rabia doğan’a tabancayla ateş etti. devrilen motosikletteki rabia doğan ve h.b. yaralanırken, besat doğan ise kaçtı.
buradan
boşanma aşamasında olduğu eşini öldüren besat doğan adliye önünde tezahüratla karşılandı: “adamsın adam, kralsın”
antalya’nın alanya ilçesinde motosikletle giderken takibe aldığı boşanma aşamasındaki rabia doğan’ı (34) tabancayla ateş ederek öldüren, yanındaki h.b. adlı erkeği de yaralayan besat doğan (52), adliyeye sevk edildi. besat doğan, adliyeye getirildiği sırada kendisine “adamsın adam, adamın kralısın” diyen arkadaşına, “bu memlekette gezdirmem kimseyi rahat ol sen” diye seslendi.
işlediği suç nedeniyle 4 yıldır bulunduğu cezaevinden koronavirüs sürecinde izinli olarak çıkan besat doğan, boşanma aşamasında olduğu rabia doğan ve h.b. adlı erkeğin bulunduğu 07 ham 27 plakalı motosikleti, pazar gecesi otomobiliyle takibe aldı. kısa süren takip sonrası besat doğan, hareket halindeki motosikleti kullanan h.b. ve rabia doğan’a tabancayla ateş etti. devrilen motosikletteki rabia doğan ve h.b. yaralanırken, besat doğan ise kaçtı.
buradan
devamını gör...
tenturdiyot (yazar)
yaraların nikotik ve bakteriyel cilt enfeksiyonlarının antisepsisinde, yaraların mikrop kapmasının önüne geçmek için sürülen iyotlu tentüre tentürdiyot denir. eskiden ilk yardım çantalarının vazgeçilmezi olan tentürdiyot yerine şimdi "polivinilpirolidon iyot" isimli madde kullanılmaktadır.
kafa sözlükte ise değerli bir yazarın tenturdiyot mahlasıdır. özgün yazıları ile sözlüğe renk veren örnek bir yazardır. paylaşımcı, üretken, nezaket sahibi, takip edilesi bir bilgi kaynağıdır. kafa sözlüğe dadanan trollere karşı ilkyardımın vazgeçilmezidir.
kafa sözlükte ise değerli bir yazarın tenturdiyot mahlasıdır. özgün yazıları ile sözlüğe renk veren örnek bir yazardır. paylaşımcı, üretken, nezaket sahibi, takip edilesi bir bilgi kaynağıdır. kafa sözlüğe dadanan trollere karşı ilkyardımın vazgeçilmezidir.
devamını gör...
tek kelime ile kendini anlat
karmaşık.
devamını gör...
vizesini kaçırdığın dersin finaline girmek
100 gerekir ki ortalama 60 düşsün.başarana rastlamadım.
devamını gör...
peter parker
mavi gözlü gözlüklü bir nerd iken hayatı alt üst olmuştur. farkına vardığı şey ise hayatının altının üstünden daha iyi olduğudur.
devamını gör...
kızların espri yapmayı becerememesi
sizin çevrenizdeki kadınların espri yapamaması tüm kadınların espri yapamadığı anlamına gelmez.
devamını gör...
ya kızım beni deli etme ben aradığımda o telefon açılacak diyen erkek
aman aman aman pu pu pu
''oldu paşam. başka bir emriniz var mı?'' şeklinde karşılık verilmesi gerekilir.
''oldu paşam. başka bir emriniz var mı?'' şeklinde karşılık verilmesi gerekilir.
devamını gör...
dingo'nun ahırı
istanbul'da atlı tramvayların kullanıldığı yıllar... normalde iki at ile çekilen tramvaylara, oldukça dik olan şişhane yokuşunu çıkabilmesi için bir at daha koşulurmuş.
takviye atlar azapkapı'da tramvaya eklenir, taksim'de dingo isimli bir rum vatandaşın işlettiği ahırda dinlendirilir daha sonra tekrar azapkapı'ya götürülürmüş.
gün içinde sürekli atların girip çıktığı bu ahırın durumundan dolayı; her önüne gelenin girip çıkabildiği yerler için "dingo'nun ahırı" deyimi kullanılmaya başlanmıştır.
takviye atlar azapkapı'da tramvaya eklenir, taksim'de dingo isimli bir rum vatandaşın işlettiği ahırda dinlendirilir daha sonra tekrar azapkapı'ya götürülürmüş.
gün içinde sürekli atların girip çıktığı bu ahırın durumundan dolayı; her önüne gelenin girip çıkabildiği yerler için "dingo'nun ahırı" deyimi kullanılmaya başlanmıştır.
devamını gör...
