rebound
basketbolda, potaya atılan şutun çemberden ya da panyadan sekmesi neticesinde, bu seken topu elde etme eylemine denir. topu alan oyuncu savunan takımın oyuncusu ise "savunma reboundu", aksi durumda ise "hücum reboundu" şeklinde adlandırılır.
burada önemli nokta, elde edilen bu topun kendi takım arkadaşınız tarafından kendi potanıza atılmamış olmasıdır.
nba tarihinde maç başına rebound ortalamasında tüm zamanların ilk beş oyuncusu ise şu şekildedir :
1. wilt chamberlain : 22.89
2. bill russell : 22.45
3. bob pettit : 16.22
4. jerry lucas : 15.61
5. nate thurmond : 15.00
görüleceği üzere ilk beş oyuncunun tümü 60'lar ve 70'ler döneminin oyuncularıdır. ortalamalarının bu kadar yüksek olmasının sebebi de o zamanlar basketbolda üç sayılık atışın henüz olmaması ve oyunun pota altında oynanması sebebi ile rebound fırsatının modern basketbola göre oldukça fazla olmasıdır. nba'de üç sayılık atışın da 1979 yılında ilk kez oyuna dahil edildiğini ekleyelim.
aktif oyuncular içerisinde maç başına en yüksek rebound ortalamasına sahip olan oyuncunun 13.84 ortalama ile andre drummond olmasının nedeni budur.
burada önemli nokta, elde edilen bu topun kendi takım arkadaşınız tarafından kendi potanıza atılmamış olmasıdır.
nba tarihinde maç başına rebound ortalamasında tüm zamanların ilk beş oyuncusu ise şu şekildedir :
1. wilt chamberlain : 22.89
2. bill russell : 22.45
3. bob pettit : 16.22
4. jerry lucas : 15.61
5. nate thurmond : 15.00
görüleceği üzere ilk beş oyuncunun tümü 60'lar ve 70'ler döneminin oyuncularıdır. ortalamalarının bu kadar yüksek olmasının sebebi de o zamanlar basketbolda üç sayılık atışın henüz olmaması ve oyunun pota altında oynanması sebebi ile rebound fırsatının modern basketbola göre oldukça fazla olmasıdır. nba'de üç sayılık atışın da 1979 yılında ilk kez oyuna dahil edildiğini ekleyelim.
aktif oyuncular içerisinde maç başına en yüksek rebound ortalamasına sahip olan oyuncunun 13.84 ortalama ile andre drummond olmasının nedeni budur.
devamını gör...
uyku kalitesini düşüren şeyler
gecenin bir vakti yenen yiyecekler, asitli içecekler.
devamını gör...
girdiğin tanımı silmek
yazdığım ve paylaştığım tanım sonrası birden utanma duygusu geliyor ve anında tanımı siliyorum. sanırım sözlük yazarlarına karşı saygısızlık vs. yapmamak ve forumsal tanım girmemek için bir nevi çaba harcama veya panik olma durumu da denilebilir.
bazen de yazdıklarınız herkes tarafından begeniliyorsa ve takdir ediliyorsa yazar kendini baskıda hissediyor ve en mükemmelliyetci tanımı girene kadar yazıp yazıp siliyor, mükemmel anlayışına da uymuyorsa tanımı kaldırıyor.
zor efendim zor bu devirde yazar olmak da zor
bazen de yazdıklarınız herkes tarafından begeniliyorsa ve takdir ediliyorsa yazar kendini baskıda hissediyor ve en mükemmelliyetci tanımı girene kadar yazıp yazıp siliyor, mükemmel anlayışına da uymuyorsa tanımı kaldırıyor.
zor efendim zor bu devirde yazar olmak da zor
devamını gör...
aldatmanın normalleştirilmesi
bilhassa sözlükte açılan başlıklarda görülebilecek durum. şaka yollu veya ciddi bunu yazan insanlar var. evet bu bir gerçek maalesef gerçek, çevremizde sık sık gördüğümüz ve belki de içimizde de birilerini aldatan insanlar var. ama bunun olumlu bir yanı olduğu mu düşünülüyor gerçekten? yani bir insanı ne yolla olursa olsun aldatmak insani değerler açısından normal bir durum mu? hayır ben aldatılmadım aklınıza gelecek şekilde. ama insan ilişkilerindeki ufacık samimiyetsizlikler ya da yalan beni ciddi anlamda yaralayan bi durum. o zaman sende problem var kardeş mi diyorsunuz? hayır arkadaşım, neden birbirimize bunu yapmak durumunda olalım? neden kalbimiz olduğunu unutalım? neden sahtekarlığı normalleştirme suretiyle ona hayatımızda bir sandalye verelim? bu sorular öyle bir soru işareti... evet gerçek hayatta var ama bunu ifade edişimiz gösterişimiz bunu normalleştirebiliyor. normal algımızla insan yanımızdaki yaraları büyütüp beslemeyelim.
bu konuda bir yaram da yok. ben sadece empati duygusu gelişmiş biriyim. belirtiyorum çünkü bazı insanlar tamamen bu tarz şeylere yönelip asıl mevzuyu kaçırıyor. uzun yazmayacağım diyecektim başlangıçta bir cümle yazıp bırakacaktım ama uzadı biraz. ne zamandır bu başlığı açmak aklımdaydı.
mesele şu; aldatmanın normalleştirilmesi. var mı yok mu? nasıl var? nasıl yok?
iyi sözlükler.
-aldatmak, normalleştirdiğimiz şeylerden sadece bir tanesi, bir örnek.
bu konuda bir yaram da yok. ben sadece empati duygusu gelişmiş biriyim. belirtiyorum çünkü bazı insanlar tamamen bu tarz şeylere yönelip asıl mevzuyu kaçırıyor. uzun yazmayacağım diyecektim başlangıçta bir cümle yazıp bırakacaktım ama uzadı biraz. ne zamandır bu başlığı açmak aklımdaydı.
mesele şu; aldatmanın normalleştirilmesi. var mı yok mu? nasıl var? nasıl yok?
iyi sözlükler.
-aldatmak, normalleştirdiğimiz şeylerden sadece bir tanesi, bir örnek.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
kış güneşi çalıyor*... yaşar'dan sonra tarkan dinlemek de bir başka güzel.*
devamını gör...
ukrayna'nın siha'ları yok edecek silah geliştirmesi
bilim ve teknoloji sürekli yenileme ister. biz en iyisine sahibiz diyip bekleyen tavşanı, kaplumbağa yavaş yavaş gelir geçer.
devamını gör...
kayıp kız bebekler
suç sosyolojisinde, dışsal bir müdahalenin olmadığı olağan durumlarda doğumda cinsiyet oranınım 103-105 arası olması gerekirken, 100 kız bebeğe 110-115 erkek bebek dünyaya gelmesidir. *
devamını gör...
bir abinizin normal sözlük gözlemleri
saygı duyduğum gözlemler.
tanımı yaptık mı, gerçeğe dönelim.
başlığı açan yazarın gözlemine, bunu dile getiriş biçimine ve emeğine saygı duyuyorum. söylediği şeylerde doğruluk payının çok yüksek olduğunu da söyleyim. kendi adıma yorum yapacak olursam,
- kötü anlamda olmasa da - hedef kitlesi olan ergen yaştaki yazarlardan olmadığım için birbirimizi anlayabileceģimizi! umuyorum.
buna benzer şeyleri, başka biçimlerde yazdım daha önce, tekrara düşmek istemiyorum ama gerçekten bu tarz beklentilerden feci halde bunaltı geldi.
bana kalsa ben saatlerce, bıkmadan, usanmadan, zevkle siyaset yazarım mesela. ama bunu çok az yapıyorum burada.
burası bizim iş yerimiz, okulumuz ya da belli bir konunun vakfı değil.
burada sadece bir ya da bir kaç konu konuşulmasını beklemek, dilemek, ummak çok yersiz.
o zaman sadece siyaset sözlük, bilim sözlük vs bir sözlük bulunup orada yazılması belli ki sizleri daha mutlu edecek.
bunları sadece bu sözlük için demiyorum. bir oluşumun içinde, her çeşit insan bulunabilir ve yazabilir. bunun olmasından rahatsız olan insanlar ya o oluşumun içinde bulunmaz ya da sadece kendisinin ilgi alanı olan konularda yazar, çizer, okur.
kendisi gibi olmayan kişilere "keşke olmasan"a çıkan şeyler söylemez.
her yerin, tabii ki dingo'nun ahirina dönmemesi için kuralları vardır.
format, küfür, hakaret vs gibi kurallar.
bu kurallara uyan ama ciddi konuda yazmamış kişilere kimsenin bir şey demeye hakkı olduğunu düşünmüyorum.
hiç olmasın değil ama daha az olsun demek istendiğini de anladım. fakat o zaman, ne bunları yazanları azaltmaya çalışmak için uyarılarla ne de yönetimin bu konuda bir şeyler yapmasını söylemekle olmaz, gündem de olmasını istediğiniz konuda yazın, çizin, oylayın.
yetmeyecek biliyorum. çünkü bu konular hiçbir yerde, hiçbir zaman bir goygoy konusu kadar dikkat çekmeyecek. buna ne sizin ne benim ne de yönetimin yapabileceği bir şey yok.
kabullenmek ve kendi alanlarinda da olsa, keyif almaya çalışmak, tek yapılabilecek şey.
tanımı yaptık mı, gerçeğe dönelim.
başlığı açan yazarın gözlemine, bunu dile getiriş biçimine ve emeğine saygı duyuyorum. söylediği şeylerde doğruluk payının çok yüksek olduğunu da söyleyim. kendi adıma yorum yapacak olursam,
- kötü anlamda olmasa da - hedef kitlesi olan ergen yaştaki yazarlardan olmadığım için birbirimizi anlayabileceģimizi! umuyorum.
buna benzer şeyleri, başka biçimlerde yazdım daha önce, tekrara düşmek istemiyorum ama gerçekten bu tarz beklentilerden feci halde bunaltı geldi.
bana kalsa ben saatlerce, bıkmadan, usanmadan, zevkle siyaset yazarım mesela. ama bunu çok az yapıyorum burada.
burası bizim iş yerimiz, okulumuz ya da belli bir konunun vakfı değil.
burada sadece bir ya da bir kaç konu konuşulmasını beklemek, dilemek, ummak çok yersiz.
o zaman sadece siyaset sözlük, bilim sözlük vs bir sözlük bulunup orada yazılması belli ki sizleri daha mutlu edecek.
bunları sadece bu sözlük için demiyorum. bir oluşumun içinde, her çeşit insan bulunabilir ve yazabilir. bunun olmasından rahatsız olan insanlar ya o oluşumun içinde bulunmaz ya da sadece kendisinin ilgi alanı olan konularda yazar, çizer, okur.
kendisi gibi olmayan kişilere "keşke olmasan"a çıkan şeyler söylemez.
her yerin, tabii ki dingo'nun ahirina dönmemesi için kuralları vardır.
format, küfür, hakaret vs gibi kurallar.
bu kurallara uyan ama ciddi konuda yazmamış kişilere kimsenin bir şey demeye hakkı olduğunu düşünmüyorum.
hiç olmasın değil ama daha az olsun demek istendiğini de anladım. fakat o zaman, ne bunları yazanları azaltmaya çalışmak için uyarılarla ne de yönetimin bu konuda bir şeyler yapmasını söylemekle olmaz, gündem de olmasını istediğiniz konuda yazın, çizin, oylayın.
yetmeyecek biliyorum. çünkü bu konular hiçbir yerde, hiçbir zaman bir goygoy konusu kadar dikkat çekmeyecek. buna ne sizin ne benim ne de yönetimin yapabileceği bir şey yok.
kabullenmek ve kendi alanlarinda da olsa, keyif almaya çalışmak, tek yapılabilecek şey.
devamını gör...
nizamülmülk
"adem aleyhisselamdan şimdiye dek her zaman, her millet ve memlekette adaleti şiar etmeleri sayesinde mülk kendi hanedanları elinde baki kalmıştır." sözünün sahibi olan selçuklu veziridir.*
devamını gör...
müşfik kenter
türk tiyatro tarihinin büyük ustalarındandır. sayısız tiyatroda oynamış, yazmış ve yönetmiştir.
2012 yılında aramızdan ayrılmıştır.
2012 yılında aramızdan ayrılmıştır.
devamını gör...
cenk’in arka bahçesi
hobi olarak, kırbaç koleksiyonuyla yeniyetme yeteneksiz troll döven yazar. kaliteliler başı üstüne.
devamını gör...
iğrenç espriler
"+çocuğum sınav kağıdına baktım yazın okunmuyor.
-hocam o zaman kışın okuyun." gibi çıldırtan detaylar içeren başlıktır.
-hocam o zaman kışın okuyun." gibi çıldırtan detaylar içeren başlıktır.
devamını gör...
800 tanım kasmak
dil bilgisi katliamına ve gereksiz tanımlara da hadi eyvallah diyelim.
ama yanlış bilgiler vermek* sözlük ya da genel etiğe uyar mı? siz değerli yazarlara da arz edeyim.
ama yanlış bilgiler vermek* sözlük ya da genel etiğe uyar mı? siz değerli yazarlara da arz edeyim.
devamını gör...
tuhaf beceriksizliklerimiz
video cekemiyorum. guzel fotograf cektigimi dusunuyorum ama video asla.. hep ellerim titriyo cekmeye calisirken telefonu sabit tutamiyorum. sonrada berbat bisey olup cikiyo video.
devamını gör...
girift radyo yayını
heyy süprüzlü program. bu vesileyle aykut'un doğum günüsünü kutluyorum. nice güzel yıllara.
devamını gör...
sabun olan insan
#1377865 tamer karadağlı başlığına şöyle bir tanım girmiş, açılan her hdp yada pkk başlığında tanımı bulunan, hdp güzellemesi yapan iki cümlesinden biri ‘rezil ve iğrenç’ kelimeleri olan ‘çaylak’. kendisine eleştiri yapınca da ‘engelleme’ yetisine sahip. tutturmuş diline bir ‘akp’ türküsü, her tanımda aynı muhabbet, sabahtan akşama kadar usanmıyor da bunları yazmaya, tamam en milliyetçi, en ‘vatansever’ sensin…
devamını gör...
bal rehberi
17 türü bulunan bilimsel adı indicitoridae olan ötücü bir kuş türüdür. bal rehberi(honeyguide) adını, insanlarla mutual olarak kurdukları bir beslenme şekli sebebiyle alırlar. insan ıslığına farklı bir ötüşle karşılık veren bu hayvanlar, ıslık çalan insanlara bir ağaca kadar eşlik ederler. bu ağaç dışarıdan gözükmeyen içinde binlerce afrika arısının bulunduğu bir arı kovanına ev sahipliği yapar. bir grup insan, tutuşturdukları bir dal parçasının dumanıyla arıları sakinleştirirler. ve kovandan bal çalarlar. balı yedikten sonra onlara rehberlik eden kuş için bir parça bal, petek bırakırlar. kuş ta bal, petek ve arı larvalarını afiyetle yer. eğer kuşa ödülünü vermezlerse bunu unutmaz muhtemelen bir dahaki ıslıkta arı kovanın yerini göstermeyecektir. doğu afrikadaki kimi kabileler mesela masai kabilesi bu kuş türüyle iletişim kurabilmektedir ve bunun için özel ıslıkları vardır. balın kokusunu bu kuşlar almakta, balı da insanlar çıkarmakta ve afiyetle aralarında paylaşmaktadırlar.
devamını gör...


