13 mayıs 2021 normal sözlük bayramlaşması
tüm sıkıntıların geride burakıldığı, ailemizle, sevdiklerinize bol kucaşmalı bir bayram dilerim. mutlu bayramlar....
devamını gör...
nefis terbiyesi
nefis, öz varlık, kişilik demekmiş. *
terbiye ise eğitim ve görgü. *
özbenliğini eğitmek, şekillendirmek.
içimizdeki şımarık, haz peşinde koşan çocuğa burada patron benim ve istediğin gibi hareket edemezsin demek.
söylemesi kolay uygulaması zor bir süreçtir. insanın kendini frenlemesi, hazzı ertelemesi acı verir.
ancak sebat edilince bu terbiyenin bir anlamı olur.
terbiye ise eğitim ve görgü. *
özbenliğini eğitmek, şekillendirmek.
içimizdeki şımarık, haz peşinde koşan çocuğa burada patron benim ve istediğin gibi hareket edemezsin demek.
söylemesi kolay uygulaması zor bir süreçtir. insanın kendini frenlemesi, hazzı ertelemesi acı verir.
ancak sebat edilince bu terbiyenin bir anlamı olur.
devamını gör...
ders çalışırken kronometre tutmak
maalesef ikide bir kronometreyi kontrol ettiğimden dolayı gerçekleştiremediğim olay.aralıksız 2-3 saat ders çalışabiliyorum ama kronometreyi açınca 20 dk sonra sıkıntıdan ölüyorum.psikolojik olduğuna inanıyorum.
devamını gör...
kırk haramiler marşı
ali baba ve kırk haramiler filmindeki kırk haramilerin marşıdır. genelde "asmak, kesmek, kelle uçurmak, hırsızlıktan altın vurmak" dizeleri ile bilinir.
devamını gör...
aşırı açık giyinen kadınların erkekleri tahrik etmesi
aşırı açık giyinmeye gerek yok erkekler kadının topuğundan bile tahrik olabiliyorlar. ayak fetişleri nereden türedi sanıyorsunuz. bu ülkede cinsel açlık mide bulandırıcı boyutta.
devamını gör...
6 kelimelik hikayeler
adın dört harf, sen sonsuz cümleler.
devamını gör...
how i met your mother'dan akılda kalanlar
marshall ve ted’in kasedin takılı kalmasıyla tüm yol boyunca dinledikleri “500 miles” şarkısı im gonna be
en yakın arkadaşımla buluştuğumuzda onlar gibi arabada bunu açıp bağırarak söyleriz :)
en yakın arkadaşımla buluştuğumuzda onlar gibi arabada bunu açıp bağırarak söyleriz :)
devamını gör...
burzum
filosofem gibi ciddi anlamda aşmış bir albüme sahiptir, kendisini tam anlamıyla müziğe verse çok üstün şeyler çıkaracak bir yeteneğe sahip olduğuna inanıyorum ama kafası hep muzurluğa çalışıyor.
kaldı ki son zamanlarda ciddi anlamda kafayı yemiş halde, daha da kötüsü gidişatını biz türk insanına benzetiyorum; her geçen gün burzum gibi kafayı yiyoruz, bizi birçok noktada ileriye taşıyacak özelliklere sahibiz, kimimiz harika öyküler yazıyor, kimimizin sesi çok güzel harika şarkılar yapıyor, kimimizin çok güzel sinema fikirleri var ama hiçbirini gerçekleştiremiyoruz; çünkü içinde bulunduğumuz ülke bizi ciddi anlamda kısıtlıyor ve delirtiyor.
günün sonunda türk halkının euronymous'u kim olacak, merak konusu.
ulan burzum başlığında bile siyaset yapmak zorunda kaldım tü allah kahretsin böyle ülkeyi.
kaldı ki son zamanlarda ciddi anlamda kafayı yemiş halde, daha da kötüsü gidişatını biz türk insanına benzetiyorum; her geçen gün burzum gibi kafayı yiyoruz, bizi birçok noktada ileriye taşıyacak özelliklere sahibiz, kimimiz harika öyküler yazıyor, kimimizin sesi çok güzel harika şarkılar yapıyor, kimimizin çok güzel sinema fikirleri var ama hiçbirini gerçekleştiremiyoruz; çünkü içinde bulunduğumuz ülke bizi ciddi anlamda kısıtlıyor ve delirtiyor.
günün sonunda türk halkının euronymous'u kim olacak, merak konusu.
ulan burzum başlığında bile siyaset yapmak zorunda kaldım tü allah kahretsin böyle ülkeyi.
devamını gör...
ağzındakikanısilipişteşimdikızandövüşçü
mahlası okumak bir dert olan yazar.
devamını gör...
yeni sağ radikalizmin veçheleri
tam adı; “yeni sağ radikalizmin veçheleri ve geçmişin işlenmesi ne demektir?” olan metis yayınlarından çıkmış kitap. frankfurt okulu’nun önde gelen düşünürü alman filozof theodor w. adorno tarafından, 1959 yılında verilen “geçmişin işlenmesi ne demektir?” başlıklı konferans ile 1697 yılında viyana üniversitesi’nde verdiği “yeni sağ radikalizmin veçheleri” başlıklı konferans metinlerinin bir araya getirilerek basılmasından oluşmuş bir kitap. kitabın arka kapağını bırakıyorum;
“sağ radikalizmin burada bahsettiğim hilelerini kati bir şekilde belirlemek, her birini sözünü hiç esirgemeden adlandırmak, eksiksiz betimlemek, her birinin içerimlerini iyice tarif etmek ve böylece kitlelere bu hilelere karşı bağışıklık kazandırmak için çaba göstermek gerekir. çünkü nihayetinde hiç kimse aptalın teki olmak istemez. ve bütün bunların nihayetinde devasa bir psikolojik istismar tekniği, devasa bir psikolojik kazıklama olduğu da açıkça gösterilmelidir.”
adorno’nun bu sözleri 1967 yılına ait. “yeni sağ radikalizmin veçheleri” başlıklı konferans metninden. bu kitaba, yakından ilgili daha erken bir konferansını, 1959 tarihli “geçmişin işlenmesi ne demektir?” metnini de ekledik. bu iki yazısında adorno savaş sonrası dönemde demokratik ortak temsil ile sermayenin yoğunlaşma eğilimi arasındaki yapısal karşıtlığın devam ettiğini, bu nedenle milliyetçi ve faşist hareketlerin sürdüğünü vurgular, onlardan “kendi kavramsal içeriğinin hakkını bugüne kadar tam anlamıyla verememiş bir demokrasinin yara izleri” olarak söz ederek, radikal sağ propagandanın başvurduğu hileleri ve yenilginin toplumda yol açtığı narsist incinmenin izlerini ele alır.
bu hikâyedeki her şey tekinsiz biçimde tanıdıktır. uzun yıllar önce ve alman deneyimi üzerine yapılmış bu konuşmaların günümüz için ve sadece türkiye gibi demokrasi olmayan ülkeler için değil, avrupa ülkeleri ve abd için de geçerli olmasında, evet, çok ürkütücü bir yan var — ama diğer yandan bu genellik faşizmin süregiden dünya düzeninin bir ürünü olduğunu da açıkça gösteriyor.
“sağ radikalizmin burada bahsettiğim hilelerini kati bir şekilde belirlemek, her birini sözünü hiç esirgemeden adlandırmak, eksiksiz betimlemek, her birinin içerimlerini iyice tarif etmek ve böylece kitlelere bu hilelere karşı bağışıklık kazandırmak için çaba göstermek gerekir. çünkü nihayetinde hiç kimse aptalın teki olmak istemez. ve bütün bunların nihayetinde devasa bir psikolojik istismar tekniği, devasa bir psikolojik kazıklama olduğu da açıkça gösterilmelidir.”
adorno’nun bu sözleri 1967 yılına ait. “yeni sağ radikalizmin veçheleri” başlıklı konferans metninden. bu kitaba, yakından ilgili daha erken bir konferansını, 1959 tarihli “geçmişin işlenmesi ne demektir?” metnini de ekledik. bu iki yazısında adorno savaş sonrası dönemde demokratik ortak temsil ile sermayenin yoğunlaşma eğilimi arasındaki yapısal karşıtlığın devam ettiğini, bu nedenle milliyetçi ve faşist hareketlerin sürdüğünü vurgular, onlardan “kendi kavramsal içeriğinin hakkını bugüne kadar tam anlamıyla verememiş bir demokrasinin yara izleri” olarak söz ederek, radikal sağ propagandanın başvurduğu hileleri ve yenilginin toplumda yol açtığı narsist incinmenin izlerini ele alır.
bu hikâyedeki her şey tekinsiz biçimde tanıdıktır. uzun yıllar önce ve alman deneyimi üzerine yapılmış bu konuşmaların günümüz için ve sadece türkiye gibi demokrasi olmayan ülkeler için değil, avrupa ülkeleri ve abd için de geçerli olmasında, evet, çok ürkütücü bir yan var — ama diğer yandan bu genellik faşizmin süregiden dünya düzeninin bir ürünü olduğunu da açıkça gösteriyor.
devamını gör...
bengaripsengüzeldünyaumutlu ile dünyadan uzak
yayını dinleyenlere bakıyorum da sayıları onlar yüzler belki binler... farklı evlerde, farklı kültürlerde hatta farklı ülkelerde büyümüş insanlar...
dışarıdan bakınca birbirleriyle burada yazmak dışında benzerlikleri yok. fakat hepsi anlaşmış ve bu yayın için buluşmuş. aslında hepsinin, hepimizin bir benzerliği daha var müziğin bir şeyleri değiştirebileceğine inanmak.
içimizdeki sıkıntılarımızı rahat konuşamadığımız ve içimizi dökemediğimiz için buraya gelmişiz. buraya gelmişiz neşelenelim neşeyle dolalım diye. bizim yerimize içini dökebilenlerin iç yansımasını dinliyoruz. yani şarkıları. şarkının içindeki o hoş notalarda, şiirin mısralarında, yazarın kaleminden bir metinde kendimizi dair şeyler arıyoruz. bulmaya çalışıyoruz...
konudan konuya atladım ama asıl anlatmak istediğim şey sanatın mucizesi. canlarım derlemelerinize hayran kaldım ve kalmaya devam edeceğim. sizin sayenizde sanata olan hayranlığım daha da arttı. sağolun. şükranlarımı sunarım.*
dışarıdan bakınca birbirleriyle burada yazmak dışında benzerlikleri yok. fakat hepsi anlaşmış ve bu yayın için buluşmuş. aslında hepsinin, hepimizin bir benzerliği daha var müziğin bir şeyleri değiştirebileceğine inanmak.
içimizdeki sıkıntılarımızı rahat konuşamadığımız ve içimizi dökemediğimiz için buraya gelmişiz. buraya gelmişiz neşelenelim neşeyle dolalım diye. bizim yerimize içini dökebilenlerin iç yansımasını dinliyoruz. yani şarkıları. şarkının içindeki o hoş notalarda, şiirin mısralarında, yazarın kaleminden bir metinde kendimizi dair şeyler arıyoruz. bulmaya çalışıyoruz...
konudan konuya atladım ama asıl anlatmak istediğim şey sanatın mucizesi. canlarım derlemelerinize hayran kaldım ve kalmaya devam edeceğim. sizin sayenizde sanata olan hayranlığım daha da arttı. sağolun. şükranlarımı sunarım.*
devamını gör...
alıntılar ile başlık kasan yazar
sanıldığım şey.
alıntı yaptığımda, bir başka sözlüğe daha önce yazdığım şeyleri alıntılarım genelde, onu da belirtirim "bir başka sözlükteki kendi yazımdan alıntıdır" şeklinde. nadiren de viki'den falan almışsam, onu da belirtirim. onun dışında yazdıklarım, okulda eğitimini aldığım, kitaplarda okuduğum, videolarda izlediğim her şeyin bir kombinasyonu olduğundan kaynak belirtmemin imkânı yoktur pek. bugüne dek okuyup izlediğim her şeyin hangi birini hangi başlıkta belirteyim?
tabi tarihleri ve isimleri bir yerlerden bakıp yazmak zorundayım elbette. yani bir şeyin keşif yılını ya da keşfeden insanın kızlık soyadıyla beraber tam ismini aklımda tutamam. fakat sorun bana fiziği, kimyayı, kuantumu, astronomiyi, bülbül gibi şakırım *
edit: bir yerden copy+paste olduğundan şüphelendiğiniz bir yazıyı kontrol etmek kolay. yazının içerisinden bir cümlenin tamamını alıp google'a yapıştırın. bire bir aynı cümlenin geçtiği bir site varsa, o yazı oradan alınmıştır. yalnız yazının tamamını kontrol edip diğer cümlelerin de aynı olup olmadığını kıyaslamanız gerekir. bu da burada bilgi olarak bulunsun.
alıntı yaptığımda, bir başka sözlüğe daha önce yazdığım şeyleri alıntılarım genelde, onu da belirtirim "bir başka sözlükteki kendi yazımdan alıntıdır" şeklinde. nadiren de viki'den falan almışsam, onu da belirtirim. onun dışında yazdıklarım, okulda eğitimini aldığım, kitaplarda okuduğum, videolarda izlediğim her şeyin bir kombinasyonu olduğundan kaynak belirtmemin imkânı yoktur pek. bugüne dek okuyup izlediğim her şeyin hangi birini hangi başlıkta belirteyim?
tabi tarihleri ve isimleri bir yerlerden bakıp yazmak zorundayım elbette. yani bir şeyin keşif yılını ya da keşfeden insanın kızlık soyadıyla beraber tam ismini aklımda tutamam. fakat sorun bana fiziği, kimyayı, kuantumu, astronomiyi, bülbül gibi şakırım *
edit: bir yerden copy+paste olduğundan şüphelendiğiniz bir yazıyı kontrol etmek kolay. yazının içerisinden bir cümlenin tamamını alıp google'a yapıştırın. bire bir aynı cümlenin geçtiği bir site varsa, o yazı oradan alınmıştır. yalnız yazının tamamını kontrol edip diğer cümlelerin de aynı olup olmadığını kıyaslamanız gerekir. bu da burada bilgi olarak bulunsun.
devamını gör...
sevgilinin yanında yere 50 kuruş düşse alır mısın sorusu
sevgilinizin yanında neden bu kadar kasıyorsunuz hiç anlamıyorum.
devamını gör...
sözlüğün 1.yılının gelip çatması
devamını gör...
neyin peşindesin sen
neyin peşindesin logar!hepimizi öldürmek mi istiyorsun!
devamını gör...
biriyle aynı rüyayı görmek
hiç de imkansız olmayan, iki tarafında enerji kanalının açık olduğu ve birbiriyle enerji alışverişi yaptığında mümkün olduğuna inandığım telepati durumudur.
bu sabah biriyle aynı rüyayı gördüğüme eminim ama kanıtlayamam, onunda hayırdır noluyo lan? diye uyandığına çok çok eminim.
henüz sormadım.
soracağım.
bi de entel dantel meseleler işte.
ahanda böyle bir kaynak
bu sabah biriyle aynı rüyayı gördüğüme eminim ama kanıtlayamam, onunda hayırdır noluyo lan? diye uyandığına çok çok eminim.
henüz sormadım.
soracağım.
bi de entel dantel meseleler işte.
ahanda böyle bir kaynak
devamını gör...
anadolu'nun kapıları sonsuza kadar açılırken fazla açık tutmayın cereyan yapıyor diyen insan
tarih kitaplarında adı geçmeyen, realizmi doruklarda yaşayan insandır.
devamını gör...
dövme bakımı
90'lı yıllardaki sakızdan çıkan dövmeler de dahilse bakım kolay olan ilk duşta cin aliye dönüşen he-man dövmesidir.
devamını gör...

