işe gitmemek için evdekilere söylenen saçma bahaneler
devasa bir böceğe dönüştüğünü iddia etmek.
devamını gör...
türk vergi sistemi
bugün bir vergi kaçağını ihbar ettiğinizde gerekli şartlar oluşursa ihbar ödülü almaya hak kazanıyorsunuz, o ödül için de veraset ve intikal vergisi ödüyorsunuz.
devamını gör...
evrim teorisinin çürümüş olması
eğer darwin'in 1859'da yayımladığı 'türlerin kökeni' adlı kitabında sınırlarını çizdiği evrim kuramından söz ediliyorsa, 'bilimsel düşüncenin yanlışlanabilirliği' ilkesi bağlamında doğru olan önermedir. darwin'in pek çok hipotezinin yanlış olduğu, evrimsel biyologlar tarafından net biçimde ortaya konmuştur.
ancak eğer evrimin kendisinden, yani tüm canlıların ortak bir atadan türeyip milyonlarca yılda yaşanan değişiklikler sonucu bugünkü haline gelmesinden söz ediliyorsa, bu çürütülebilecek bir düşünce değil, bizzat doğal bir gerçekliktir; ışık gibi, kütle çekimi gibi, ateş yakıldığında duman çıkması gibi doğal bir gerçeklik.
ancak eğer evrimin kendisinden, yani tüm canlıların ortak bir atadan türeyip milyonlarca yılda yaşanan değişiklikler sonucu bugünkü haline gelmesinden söz ediliyorsa, bu çürütülebilecek bir düşünce değil, bizzat doğal bir gerçekliktir; ışık gibi, kütle çekimi gibi, ateş yakıldığında duman çıkması gibi doğal bir gerçeklik.
devamını gör...
esrar ve kokainin yasallaşması gerektiği gerçeği
esrar belki tartışılabilir, ama kokain mi ? deli misin birader.
oldu olacak meth de olsun bari, benim için amfetamin amfetamindir, canlı canlı gözlerim tanık oldu, birbirini doğrayan insanlara..
uyuşturucu madde teşviği,ticareti,kullanımı suçtur.
oldu olacak meth de olsun bari, benim için amfetamin amfetamindir, canlı canlı gözlerim tanık oldu, birbirini doğrayan insanlara..
uyuşturucu madde teşviği,ticareti,kullanımı suçtur.
devamını gör...
budala
birçok ünlü sanatçı tarafından okunması gerektiği 'budala kitabını okumak bir üniversite bitirmek gibidir' sözleri ile anlatılan kitaptır.
devamını gör...
cehenneme gidildiğinde yapılacak ilk aktivite
günlük rutinime devam ederim diye düşünüyorum.
ee kul nasıl biliyorsa yaradan öyle değil miydi?
benim bilişim bu yönde.
madem cehennemimizi kendimiz yaratıyor, odunumuzu kendimiz taşıyoruz o tarafa eh bir zahmet ben de kendi yaşamımdan bir şeyler taşıyayım ötelere.
herkesin cehennemine kimse karışamaz.
saygılar...
ee kul nasıl biliyorsa yaradan öyle değil miydi?
benim bilişim bu yönde.
madem cehennemimizi kendimiz yaratıyor, odunumuzu kendimiz taşıyoruz o tarafa eh bir zahmet ben de kendi yaşamımdan bir şeyler taşıyayım ötelere.
herkesin cehennemine kimse karışamaz.
saygılar...
devamını gör...
yazarların başından geçen tebessüm ettiren olaylar
9 yaşındaydım, ayasofya müzesinde bir okul gezisindeyken sınıfça sıra olmuş içeriye girmeyi bekliyorduk.o anda yanımızdan geçen bir japon turist gruba baktı,sonra bana baktı,yanıma geldi ,sarıldı ve eşi fotoğrafımızı çekti. değişik bir andı.sebebini hala tam olarak bilmiyorum beni kendine yakın hissetti galiba.küçükken gözlerimin hafiften çekik olmasından mütevellit böyle düşünmüştük öğretmenimle.
devamını gör...
cep telefonu numarasını hiç değiştirmemiş insan
heeaa benim noldu ki, diyerek girdigim baslik.
teknoloji gelismemis olsa, hala ilk edindigim boncuk tuslu 2300’imi* da kullanmaya devam ederdim yuksek ihtimal.
degisim sevmiyorum sozluk, stabilite candir. (dedi sac rengini 2 yildan fazla ayni tutmayan kadin, ironikam be)*
teknoloji gelismemis olsa, hala ilk edindigim boncuk tuslu 2300’imi* da kullanmaya devam ederdim yuksek ihtimal.
degisim sevmiyorum sozluk, stabilite candir. (dedi sac rengini 2 yildan fazla ayni tutmayan kadin, ironikam be)*
devamını gör...
fransa'da gençlere kültür harcamaları için 300 euro ödenmesi
bir işçinin avrupa'ya göre 2 katı daha uzun saatler çalışıp kazandığı asgari ücretten bile fazla. burada hem paramızın değersizliği ortaya çıkıyor hem de insanımızın...
devamını gör...
dost kitabevi
ankara'da karanfil sokakta bulunan şehrin en meşhur kitapçılarından biri. hem kentin entelektüel ihtiyacına yanıt vermesiyle hem de insanların buluşma mekanı sorununa çözüm getirmesiyle bir çeşit amme hizmeti verir.
öğrenciyken beleş dergi ve kitap okuduğumuz çok olmuştur. allah affetsin.
öğrenciyken beleş dergi ve kitap okuduğumuz çok olmuştur. allah affetsin.
devamını gör...
paths of glory
1957 yapımı savaş karşıtı filmler arasında özel bir yeri olan filmdir. önce filmi, tanım sonunda türkiye’ de bu film gösterildiği zaman kopan fırtınayı anlatacağım.
filmin çekildiği dönemde abd nin halet-i ruhiyesi şöyledir:
1950’li yıllarda abd de amerikan karşıtı faaliyetleri izleme komitesi (house committee on un-american activities) vardır. senatör joseph mccarthy ile anılan bu komite özellikle toplumda çok tanınan sanatçıları kamuya açık oturumlarda sorgulamakta, komünist olup olmadıklarını araştırmakta, adeta bir engizisyon mahkemesi gibi faaliyet göstermektedir.
komiteyle işbirliği yapmayanlar kara listeye alındıkları için mesleklerini yapamamakta hatta abd yi terk etmeye zorlanılmaktadır. devir artık herkesin birbirini jurnallemeye başladığı devirdir.
kirk douglas aktif olarak siyasetle ilgilenmese bile bu siyasal atmosfer içinde uygulanan baskılara direnir. bu dönemde artık yapımını da üstlenmeye başladığı filmlerde kapitalist bakış açısını, alttan alta dozajını arttırarak abd’yi de eleştirmeye başlar.
bizde zafer yolları adıyla bilinen paths of glory filminde bunu iyice doruğa çıkartır. bu filmin yönetmeni ünlü stanley kubrick' tir.buraya spoiler koyacağız çünkü önemli, spoilerın sonunda türkiye' de ki olayda anlatılıyor.
--! spoiler !--
1957 yılında çekilen film tamda bu mc carthy’ci, komünizm karşıtı histerinin etkisindeki ortamda çekilmiştir. filmde, hem oyuncu hem de gizli yapımcı olan kirk douglas yönetmen kubrick tarafından filmin “hollywood tarzı mutlu son” ile bitirilmesine müsaade etmemiştir.
kubrick’in önerisine göre idam mangası karşısındaki üç asker komutanların son anda karar değiştirmesiyle kurtulacaktır. douglas buna itiraz ederek filmin orijinal, gerçekçi ve ünlü sahnesi ile bitmesini sağlar.
savaş karşıtı bu film avrupa'da birçok ülkede yasaklanmış ve yıllarca gösterime girmemiştir. uygulanan bu sansürlerin etkisiyle film eleştirmenler tarafından yönetmenin en önemli eserlerinden birisi olarak değerlendirilse de önemli hiçbir ödül alamamıştır.
gelelim türkiye' ye :
film türkiye'de ilk kez 1977 yılında trt’ de gösterilmiş, filmde kirk douglas' ın canlandırdığı albay dax’ın saldırıyı milliyetçilik yaparak savunan general mireau’ya söylediği "milliyetçilik alçakların son sığınağıdır" sözü nedeniyle dublajını yapan personel dahil olmak üzere filmin yayına hazırlanmasında görev alan tüm personel hakkında savcılık soruşturması açılmıştır. ancak buna rağmen filmin gösterimi engellenememiştir.
--! spoiler !--
filmin çekildiği dönemde abd nin halet-i ruhiyesi şöyledir:
1950’li yıllarda abd de amerikan karşıtı faaliyetleri izleme komitesi (house committee on un-american activities) vardır. senatör joseph mccarthy ile anılan bu komite özellikle toplumda çok tanınan sanatçıları kamuya açık oturumlarda sorgulamakta, komünist olup olmadıklarını araştırmakta, adeta bir engizisyon mahkemesi gibi faaliyet göstermektedir.
komiteyle işbirliği yapmayanlar kara listeye alındıkları için mesleklerini yapamamakta hatta abd yi terk etmeye zorlanılmaktadır. devir artık herkesin birbirini jurnallemeye başladığı devirdir.
kirk douglas aktif olarak siyasetle ilgilenmese bile bu siyasal atmosfer içinde uygulanan baskılara direnir. bu dönemde artık yapımını da üstlenmeye başladığı filmlerde kapitalist bakış açısını, alttan alta dozajını arttırarak abd’yi de eleştirmeye başlar.
bizde zafer yolları adıyla bilinen paths of glory filminde bunu iyice doruğa çıkartır. bu filmin yönetmeni ünlü stanley kubrick' tir.buraya spoiler koyacağız çünkü önemli, spoilerın sonunda türkiye' de ki olayda anlatılıyor.
--! spoiler !--
1957 yılında çekilen film tamda bu mc carthy’ci, komünizm karşıtı histerinin etkisindeki ortamda çekilmiştir. filmde, hem oyuncu hem de gizli yapımcı olan kirk douglas yönetmen kubrick tarafından filmin “hollywood tarzı mutlu son” ile bitirilmesine müsaade etmemiştir.
kubrick’in önerisine göre idam mangası karşısındaki üç asker komutanların son anda karar değiştirmesiyle kurtulacaktır. douglas buna itiraz ederek filmin orijinal, gerçekçi ve ünlü sahnesi ile bitmesini sağlar.
savaş karşıtı bu film avrupa'da birçok ülkede yasaklanmış ve yıllarca gösterime girmemiştir. uygulanan bu sansürlerin etkisiyle film eleştirmenler tarafından yönetmenin en önemli eserlerinden birisi olarak değerlendirilse de önemli hiçbir ödül alamamıştır.
gelelim türkiye' ye :
film türkiye'de ilk kez 1977 yılında trt’ de gösterilmiş, filmde kirk douglas' ın canlandırdığı albay dax’ın saldırıyı milliyetçilik yaparak savunan general mireau’ya söylediği "milliyetçilik alçakların son sığınağıdır" sözü nedeniyle dublajını yapan personel dahil olmak üzere filmin yayına hazırlanmasında görev alan tüm personel hakkında savcılık soruşturması açılmıştır. ancak buna rağmen filmin gösterimi engellenememiştir.
--! spoiler !--
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
bir büyüme kavgasıdır gidiyor efendim; ufak hareketlerin bile sonuçlarını kestiremeyen biz insanlarda hep bir yarın kaygısı hep bir büyüme telaşı. büyüyeceğiz, eksileceğiz, yaşlanacağız. yaşadığımız en güzel gün bugün diyemeden hep uyanacağız yarınlara. bir büyüme kavgasıdır gidiyor efendim.
devamını gör...
en hüzünlü kelime
çıkartmak.
örnek:seni hayatımdan çıkartıyorum.
-acilen makarnayı ve ekmeği hayatından çıkarmalısın.
+eee geriye neyim kaldı ki?
hayatımdan çıkar(t)mak zorunda kaldığım ve bunu da bir kelime sayesinde yapabildiğim en hüzünlü kelime çıkartmaktır.
düşük bütçeli üniversite sınavı için konu anlatımlı whis yayınları. çok yakında sizlerle.
örnek:seni hayatımdan çıkartıyorum.
-acilen makarnayı ve ekmeği hayatından çıkarmalısın.
+eee geriye neyim kaldı ki?
hayatımdan çıkar(t)mak zorunda kaldığım ve bunu da bir kelime sayesinde yapabildiğim en hüzünlü kelime çıkartmaktır.
düşük bütçeli üniversite sınavı için konu anlatımlı whis yayınları. çok yakında sizlerle.
devamını gör...
çaylakları yazar yapıyoruz kampanyası
çaylak yazarlara, oy verileceği zaman tanımlar incelenip yapılmalı, üstünkörü okuyarak ya da okumadan oylamak makul olmaz. sonuç olarak tanım yazanı var, tanımcık yazanı var.
devamını gör...
cuma günleri masa örtülerini eve götürüp yıkatmış nesil
tahtayı ben sileceğim diye parmak kaldırma yarışı yapan. kışın sınıftaki sobanın üstüne tükürüp cızırtısını dinleyen, harçlığı kantinde satılan -sadece simit ve gazoz- iki şeyden birine yeten, tenefüs aralarında sınıfa iki nöbetçi bırakılan, önlüğünün bir yakası devamlı yırtık olan, bol sesli sıradayaklarının kahraman neferleri ve mensubu olmaktan gurur duyulan nesildir aynı zamanda.
devamını gör...
huzur
ülkemiz insanının elde edemediği şey. 40 sene çalışıp emekli oluyorlar yine huzur yok. hükümet sağ olsun.
devamını gör...
müteyakkız
'uyanık, tetikte' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...
uzun ilişkiden çıkmış erkek
boku yiyen, ne yapacağını bilmeyen ve geceleri uyuyamayan erkektir.
3 ay önce 4.5 yıllık bir ilişkiyi bitiren oldum. evet.. bitirmeme rağmen aynen yaşıyorum hepsini. ama mutsuz muyum.. değilim de. karantina süresinde eskisi gibi görüşemediğimiz için kendimle çok yalnız kalma fırsatı buldum.. artık onu eskisi gibi özlemediğimi fark ettim. uzun süre ilişkiyi bitirme planları yaptım. yorulmuştum ve çoğu şey alışkanlık haline gelmişti. yine de bunu düşünmek çok zordu. 4.5 yıl boyunca her şeyimi paylaştığım dostumu, arkadaşımı hayatımdan çıkarmayı istiyordum. bunu kabullenmem uzun sürdü. söylemek için zaman kollarken kendisi sordu. artık eskisi gibi hissetmiyorsan söyle dedi. söyledim. ve o an bitti.
mutlu olmadığımı fark etmiştim. devam edersek kendimi de onu da kandıracaktım. ne onu ne de kendimi kandırmak istedim. öylesi daha mı iyiydi? bilemiyorum.. çok fazla üzülmedim bu süre içinde. hatta bir rahatlık hissi çöktü üstüme. ama son bir kaç haftadır geceleri zor uyuyorum. bir daha mutlu olamayacakmışım gibi. ona haksızlık yapmışım gibi. bu onu özlediğimden ya da pişman olduğumdan mı emin değilim. onu hala seviyorum. ama bunun aşk olduğundan emin değilim. sanırım kendime kızıyorum.. kendimi suçluyorum olanlardan. ona da kızıyorum son bi kaç gündür. yapmadığımız şeyleri yapmaya başlamış. buna hakkım var mı bilmiyorum. sanki benimleyken rol yapmış gibi hissediyorum. hem sinirlenip hem üzülüyorum bu duruma. ama hakkım var mı hala bilmiyorum.
eski alışkanlıkların kolay kolay unutulacağını düşünmüyorum. ne yapmam gerek? hiç bir fikrim yok. bu durumu yaşamış tecrübeli yazar arkadaşlarım tavsiye verirseniz çok mutlu olurum. çünkü düşünmekten kafayı yemek üzereyim.
3 ay önce 4.5 yıllık bir ilişkiyi bitiren oldum. evet.. bitirmeme rağmen aynen yaşıyorum hepsini. ama mutsuz muyum.. değilim de. karantina süresinde eskisi gibi görüşemediğimiz için kendimle çok yalnız kalma fırsatı buldum.. artık onu eskisi gibi özlemediğimi fark ettim. uzun süre ilişkiyi bitirme planları yaptım. yorulmuştum ve çoğu şey alışkanlık haline gelmişti. yine de bunu düşünmek çok zordu. 4.5 yıl boyunca her şeyimi paylaştığım dostumu, arkadaşımı hayatımdan çıkarmayı istiyordum. bunu kabullenmem uzun sürdü. söylemek için zaman kollarken kendisi sordu. artık eskisi gibi hissetmiyorsan söyle dedi. söyledim. ve o an bitti.
mutlu olmadığımı fark etmiştim. devam edersek kendimi de onu da kandıracaktım. ne onu ne de kendimi kandırmak istedim. öylesi daha mı iyiydi? bilemiyorum.. çok fazla üzülmedim bu süre içinde. hatta bir rahatlık hissi çöktü üstüme. ama son bir kaç haftadır geceleri zor uyuyorum. bir daha mutlu olamayacakmışım gibi. ona haksızlık yapmışım gibi. bu onu özlediğimden ya da pişman olduğumdan mı emin değilim. onu hala seviyorum. ama bunun aşk olduğundan emin değilim. sanırım kendime kızıyorum.. kendimi suçluyorum olanlardan. ona da kızıyorum son bi kaç gündür. yapmadığımız şeyleri yapmaya başlamış. buna hakkım var mı bilmiyorum. sanki benimleyken rol yapmış gibi hissediyorum. hem sinirlenip hem üzülüyorum bu duruma. ama hakkım var mı hala bilmiyorum.
eski alışkanlıkların kolay kolay unutulacağını düşünmüyorum. ne yapmam gerek? hiç bir fikrim yok. bu durumu yaşamış tecrübeli yazar arkadaşlarım tavsiye verirseniz çok mutlu olurum. çünkü düşünmekten kafayı yemek üzereyim.
devamını gör...

