ilgisiz sevgili
hepimiz insanız. ilgisizlik her şekilde karşıdakini yorar. ne sevgi kalır ne de bir şey.ilişki ile ilgili sorunlar varsa açıkça söyleyin, bu tavır hoş değil.
devamını gör...
türkiye’nin çok geri kalmış bir ülke olduğu gerçeği
geri kalmış bir ülke demeyelim de, siyasi politikaların yol açtığı durum diyelim. yoksa gayet güzel bir ülkeyiz. siyasal politikalar din gözetilmeksizin yapılsa toplumsal zihniyet en azından bu şekilde olmazdı.
t: türkiye'nin çok geri kalmış bir ülke olduğu gerçeği.
t: türkiye'nin çok geri kalmış bir ülke olduğu gerçeği.
devamını gör...
çift yarık deneyi
kuantum fiziğinin temelini oluşturan deneydir. orijinal deneyi 1800'lerin başında thomas young gerçekleştiriyor, bu sebeple deneyin diğer ismi "young deneyi".
ışık çift yarık açılmış bir plakaya gönderiliyor ve arkasında bulunan duvarda girişim deseni ortaya çıkıyor. young deneyin sonucunda ışığın dalga özelliği gösterdiğini netleştirmiş oluyor. tabii denemeler young ile sınırlı kalmıyor ve deney farklı teknolojilerle defalarca kez tekrarlanıyor. bir başka deneyde bu kez ışık değil elektronlar kullanılıyor, elektronlar iki yarık bulunan plakaya doğru gönderiliyor. yarıktan geçen elekronlar dalga deseni oluşturuyorlar (girişim deseni). parçacık olduklarından emin oldukları elekronları gönderdiklerinde bile elektronlar dalga özelliği gösteriyor ve yine girişim deseni oluşturuyorlar. yani parçacık olan elektronlar da dalga özelliğine sahipti. işte bu dalga-parçacık ikiliği oluyor. kuantum nesneleri hem parçacık hem de dalga gibi davranıyor.
işin ilginç yanı, girişim deseninin oluşması için bir parçacığın aynı anda iki yarıktan birden geçmesi gerekiyor. bir elektron hem orada hem burada olacak ama nasıl? bilim insanları bunu anlamak için deney alanına elektronları izleyebilecek bir cihaz yerleştirdiler. asıl şaşırtıcı nokta burada: izlenen elektronlar parçacık davranışı gösterdiler, yarıkların ardındaki duvarda sadece iki sütun oluşmuştu. eee, elektronlar izlenip izlenmediklerini anlayabiliyor muydu, bilinçli varlıklar mıydı? "aşkım bakmasana." mı diyordu bunlar bize*? aslında hayır. elektronlar (kuantum nesneleri diyelim artık) aslında her iki durumda birden varlar, oran %50'ye %50 ama gözlemlediğimizde öyle davranmıyorlar. elektronun hangi yarıktan geçtiği izlenmediğinde her iki yarıktan da geçiyor. ancak elektronun yeri tam olarak tespit edildiğinde (izlenmeme durumunda kuantum nesnesinin konumunun tam olarak bilinmesi mümkün değildir, bulunma ihtimali yüksek ve zayıf olan enerji alanları vardır, bu yüzden nokta olarak değil bulut olarak gösterilirler) diğer olasılıklar yok edilmiş olunuyor. bu yüzden de elektron parçacık gibi davranıp, sadece bir yarıktan geçiyor. bu olay dalga fonksiyonunun çökmesi olarak adlandırılıyor, gözlemin varlığı dalga özelliğini yok ediyor. gözlem sayesinde elektronun hangi yarıktan geçeceğini bildiğimiz için süperpozisyon durumu sona eriyor. elektron iki yarıktan aynı anda değil tek yarıktan geçiyor. dolayısıyla yalnızca iki sütun oluşuyor. gerçekten inanılmaz! biraz ürkütücü belki de.
(bkz: kuantum fiziği)
(bkz: richard feynman)
not: kuantum mekaniğini kendi başlığı altında detaylandırmayı planlıyorum .
ışık çift yarık açılmış bir plakaya gönderiliyor ve arkasında bulunan duvarda girişim deseni ortaya çıkıyor. young deneyin sonucunda ışığın dalga özelliği gösterdiğini netleştirmiş oluyor. tabii denemeler young ile sınırlı kalmıyor ve deney farklı teknolojilerle defalarca kez tekrarlanıyor. bir başka deneyde bu kez ışık değil elektronlar kullanılıyor, elektronlar iki yarık bulunan plakaya doğru gönderiliyor. yarıktan geçen elekronlar dalga deseni oluşturuyorlar (girişim deseni). parçacık olduklarından emin oldukları elekronları gönderdiklerinde bile elektronlar dalga özelliği gösteriyor ve yine girişim deseni oluşturuyorlar. yani parçacık olan elektronlar da dalga özelliğine sahipti. işte bu dalga-parçacık ikiliği oluyor. kuantum nesneleri hem parçacık hem de dalga gibi davranıyor.
işin ilginç yanı, girişim deseninin oluşması için bir parçacığın aynı anda iki yarıktan birden geçmesi gerekiyor. bir elektron hem orada hem burada olacak ama nasıl? bilim insanları bunu anlamak için deney alanına elektronları izleyebilecek bir cihaz yerleştirdiler. asıl şaşırtıcı nokta burada: izlenen elektronlar parçacık davranışı gösterdiler, yarıkların ardındaki duvarda sadece iki sütun oluşmuştu. eee, elektronlar izlenip izlenmediklerini anlayabiliyor muydu, bilinçli varlıklar mıydı? "aşkım bakmasana." mı diyordu bunlar bize*? aslında hayır. elektronlar (kuantum nesneleri diyelim artık) aslında her iki durumda birden varlar, oran %50'ye %50 ama gözlemlediğimizde öyle davranmıyorlar. elektronun hangi yarıktan geçtiği izlenmediğinde her iki yarıktan da geçiyor. ancak elektronun yeri tam olarak tespit edildiğinde (izlenmeme durumunda kuantum nesnesinin konumunun tam olarak bilinmesi mümkün değildir, bulunma ihtimali yüksek ve zayıf olan enerji alanları vardır, bu yüzden nokta olarak değil bulut olarak gösterilirler) diğer olasılıklar yok edilmiş olunuyor. bu yüzden de elektron parçacık gibi davranıp, sadece bir yarıktan geçiyor. bu olay dalga fonksiyonunun çökmesi olarak adlandırılıyor, gözlemin varlığı dalga özelliğini yok ediyor. gözlem sayesinde elektronun hangi yarıktan geçeceğini bildiğimiz için süperpozisyon durumu sona eriyor. elektron iki yarıktan aynı anda değil tek yarıktan geçiyor. dolayısıyla yalnızca iki sütun oluşuyor. gerçekten inanılmaz! biraz ürkütücü belki de.
(bkz: kuantum fiziği)
(bkz: richard feynman)
not: kuantum mekaniğini kendi başlığı altında detaylandırmayı planlıyorum .
devamını gör...
unutulmayan magazin olayları
gülben ergen : bana bi’ şey olmaz .net.
devamını gör...
banıçiçek
herkesin bildiği dede korkut hikayelerindeki bamsı beyrek'in beşik kertmesidir. oğuz boylarında kadının yerini, önemini ve gücünü anlatan, örnekleyen ve kadınların eşit haklara sahip olduğunu gösteren en önemli karakterdir.
banı/banu kelimesi fars kökenlidir ve "hanım" anlamına gelmektedir yani bir çeşit unvandır. ismin diğer bir yarısını oluşturan "çeçek" kelimesinin ise türk-moğol kültüründe önemli bir yeri vardır. orhun ve yenisey yazıtlarında geçen bu kelime güzellik, alımlılık anlamı taşır; bir de banı/banu yanına eklenince "güzel hanım" ya da "kral hanımı" anlamlarını oluşturur. çiçeğe bandırılmış anlamına da gelir.
banı/banu kelimesi fars kökenlidir ve "hanım" anlamına gelmektedir yani bir çeşit unvandır. ismin diğer bir yarısını oluşturan "çeçek" kelimesinin ise türk-moğol kültüründe önemli bir yeri vardır. orhun ve yenisey yazıtlarında geçen bu kelime güzellik, alımlılık anlamı taşır; bir de banı/banu yanına eklenince "güzel hanım" ya da "kral hanımı" anlamlarını oluşturur. çiçeğe bandırılmış anlamına da gelir.
devamını gör...
köpek sahibi olmak
her kafasına esenin yapabileceği bir şey değildir. girişmeden önce 10 kere düşünmek gerekir. "ben ömrü boyunca hiç büyümeyecek hep bebek kalacak bir bebeğe bakabilir miyim?" sorusuna cevabı evet olmalıdır bu kişinin.
köpek sahibi olmayı düşünen kişi, olmazdan evvel şunları bilmelidir
- onun sadece canı sıkıldığında oynayabileceği sevebileceği tatlı bir tüy yumağı olmadığını
- günde en az 2 kez yürüyüşe tuvalete çıkartması gerektiği
- şu ana kadar belki kendi için harcamadığı doktor parasını köpeğin veterinerine aşısına vermesi gerektiğini
- başkasının evinde kalma, eve geç gelme gibi her planda köpeğin kendisine bir engel olacağını (evde ona bakacak başkası yoksa)
- şayet o kadar uzun bakmayı becerebilirse ve köpek eceliyle ya da kazara öldüğünde ailesinden bir bireyi kaybetmiş kadar canının yanacağını
köpek sahibi olmayı düşünen kişi, olmazdan evvel şunları bilmelidir
- onun sadece canı sıkıldığında oynayabileceği sevebileceği tatlı bir tüy yumağı olmadığını
- günde en az 2 kez yürüyüşe tuvalete çıkartması gerektiği
- şu ana kadar belki kendi için harcamadığı doktor parasını köpeğin veterinerine aşısına vermesi gerektiğini
- başkasının evinde kalma, eve geç gelme gibi her planda köpeğin kendisine bir engel olacağını (evde ona bakacak başkası yoksa)
- şayet o kadar uzun bakmayı becerebilirse ve köpek eceliyle ya da kazara öldüğünde ailesinden bir bireyi kaybetmiş kadar canının yanacağını
devamını gör...
gereksiz abartılan şeyler
geçmişe yapılan güzellemeler.. ahh seksenler, doksanlar ne kadar güzeldi muhabbetleri.. fakirdik ama mutluyduk, aman ne güzel günlerdi gibi palavraları bırakalım artık.. insan, şimdi bulunduğu anda mutlu olacak bir şey bulamazsa geçmişteki mutlu anlara tutunurmuş, o zamanlardaki mutlu 1-2 anıya tutunmayı bırakmak ve bugünlerimizi mutlu anılarla doldurmak için çabalamak lazım.. oralardan açıkçası fazla ekmek çıkmıyor, çıksa da karın doyurmuyor..
devamını gör...
torpille işe giren insan
torpilinin görev süresi dolduğunda ya da o makamdan ayrıldığında sap gibi ortada kalmaktadırlar. üzülüyor muyum? hayır tabii. işe girerken kimbilir kimlerin hakkını yiyerek oraya geliyorsun ve her ay maaşını alıp gönül rahatlığıyla harcıyorsun.
son yerel seçimlerde de gördüğümüz üzere yönetimi el değiştiren illerde işten çıkarmalar epey gündem oldu. şu hayatta özellikle türkiye'deki ortamda birilerinin adamı olarak bir yerlere gelmek çok mantıklı bir iş değil.
kul hakkı nedir? nasıl yenir? başlıklı kitaba katkıda bulunabilir tümü.
son yerel seçimlerde de gördüğümüz üzere yönetimi el değiştiren illerde işten çıkarmalar epey gündem oldu. şu hayatta özellikle türkiye'deki ortamda birilerinin adamı olarak bir yerlere gelmek çok mantıklı bir iş değil.
kul hakkı nedir? nasıl yenir? başlıklı kitaba katkıda bulunabilir tümü.
devamını gör...
kafa sözlük radyo yayınında sevişmek
özgür seçimleri olan reşit bireyleriz. böyle bir yayın yapmak istiyorum. buna kim ne diyebilir?
kırmızı noktalı film geceleri kuşağı.. lucifer ile edepsiz saatler.
psiko analiz yayını var bu gece deyip açmışız yayını, gerçekten de mırın kırın froydd hocamdan bahsediyoruz. yoldaş’ın içi bayılıp, yayını terk ettiği anda ufaktan sevişmeye başlarız.
bu yayını iko bile durduramaz.. o bilee şaşkın. kimse ayıramaz bedenlerimizi. oyşş.
en cinsel hayatı olmayan moderatör bile oracıkta kendinden geçmiş.
çok muhteşem süleyman bir olay bu bak.
yayına çıkmayı isteyen seksi kızlarımız, dm pliz.
radyo toplantısına discord’tan katılıp bu talebimi ileticem.
kırmızı noktalı film geceleri kuşağı.. lucifer ile edepsiz saatler.
psiko analiz yayını var bu gece deyip açmışız yayını, gerçekten de mırın kırın froydd hocamdan bahsediyoruz. yoldaş’ın içi bayılıp, yayını terk ettiği anda ufaktan sevişmeye başlarız.
bu yayını iko bile durduramaz.. o bilee şaşkın. kimse ayıramaz bedenlerimizi. oyşş.
en cinsel hayatı olmayan moderatör bile oracıkta kendinden geçmiş.
çok muhteşem süleyman bir olay bu bak.
yayına çıkmayı isteyen seksi kızlarımız, dm pliz.
radyo toplantısına discord’tan katılıp bu talebimi ileticem.
devamını gör...
nofap
öncelikle nofap yararlı bir olaydır, ama uzun vadede sağlıklı değildir. eğer hayatınızda seks yapabileceğiniz biri yoksa ve bu durum uzun vadeliyse, yani nofap'i yapma sebebiniz "kızlar üstüme yağsın"sa masturbasyonu hayatınızdan çıkarmak cinsel sağlığınıza zararlı olarak etki edebilir.
onun dışında gelin nofap'ın ne olduğundan ve yararlarından konuşalım. bir de kişisel olarak deneyimimden ve görüşümden bahsedeceğim.
nofap teorisinin ortaya çıkış sebebi son 20 yılda internetin hayatımıza girmesiyle beraber, vhs kasetler döneminde, halihazırda dallanıp budaklanmış, kategorileri çıkmış olan pornonun daha da kolay erişimi sebebiyle özellikle erkekler arasında çığ gibi büyüyen porno bağımlılığını ve akabinde gelişen masturbasyon refleksini durdurmayı amaçlamasıdır.
porno ve masturbasyon bağımlılığı insana uzun vadede özgüven sorunu, disiplinsizlik, depresiflik, psikolojik rahatsızlıkların gelişmesi, sosyal hayatta etkileşimin azalması, cinsel anlamda yönelim duyduğu insanlarla konuşamama gibi sonuçlar verir. bu sonuçların nedenini aramak için kökene indiğimizde ise porno ve masturbasyon bağımlılığının beynimizdeki mutluluk hormonunu düzenleyen dopamin reseptörlerinin işleyişini bozduğunu görürüz. dopamin reseptörlerini düzeltmenin yolu ise bu reseptörlerinin yapısını bozan maddelerden uzaklaşmaktan geçer. yani porno izlemeyi ve masturbasyon yapmayı bırakmaktan.
peki esas olarak nofap kelimesi nereden çıktı?
bundan yaklaşık 10 yıl önce (2011) bir reddit kullanıcısı, yaptığı araştırmalar ve okuduğu kaynaklar sonucunda porno ve masturbasyon bağımlılığının zararlı olduğuna kanaat getirerek internette bir akım yaratmak ister. dünyada günlük olarak en fazla etkileşim alan sitelerden biri olan reddit'i kullanarak ve akılda kalıcı, anlamlı, kısa bir isim seçerek (nofap: attırmak yok) görüşlerini ifade ettiği paylaşımını yapar. "nofap" adı altında yaptığı paylaşım kısa sürede büyük ilgi görür, hatta olay kendilerine ait forum sitesi açmaya ve yatırımcı bulup dernek kurmaya kadar gider. kendince fenomen olmuş nofap akımı deneyip faydalı olduğunu gören insanlar tarafından önce amerika'da, sonra avrupa'da ve ardından bütün dünyada yayılır.
kısacası nofap'i "hayvandan insana dönmek" olarak tanımlayabiliriz. en azından ben öyle tanımlıyorum.
nofap'i tanıtma konusunda genelde yanlışlık yapılıyor. özellikle yalnızlıktan muzdarip olan gençler için "200 gün nofap yaptım hayatım değişti" gibi savlar sunuluyor. aslında denilen şey doğru evet, ama onun sebebi bağımlılıklarını oruç tutar gibi bırakmak değil, bağımlılıkların yüzünden harcadığın zamanı kaliteli hale getirmek.
bu sebepten olaya "porno ve masturbasyon"dan ziyade "bağımlılık" olarak bakmakta fayda var. tıpkı sigara bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığı ve onlardan kurtulanların uzun vadede zamana yatırım yapıp hobi edinmeleri, bu sayede motive olmaları ve hayatlarının değiştiklerinden bahsetmeleri gibi.
bu yüzden nofap hayatı alenen etkileyen bir şey değil, bu konuda ateşi yakan fitil gibi bir şey oluyor. yani nofap'e niyetlenmişken o kadar da gaza gelmemekte fayda var.
yararlarına değinecek olursak, en önemli yararlarından biri masturbasyona ayırdığınız vakti kaliteli bir şekilde harcamanızı sağlıyor. uyuşukluğu, depresifliği gideriyor. hatta psikolojik rahatsızlığınızın etkisini azaltıyor. bu sayede motive olmanız, özgüveninizin yerine gelmesi ve artan testesteronu bir yerde kullanma isteğinizin çıkması gayet olası. masturbasyona ayrılan vakti dünyanın belki de en basit eylemlerinden biri olan kitap okumaya ayırmak bile önemlidir. tabi bunları rutin olarak yapmanız önemli.
bunun yanı sıra kişisel görünümünüzde de değişimler oluyor. yüzünüzdeki mimikler, bakışınız, hatta ayağa kalktığınızdaki duruşunuz bile değişiyor.
uzun vadede olan ve en önemli yararı ise beyninizdeki bozulan reseptörleri tamir etmesi. bu biraz meşakkatli bir süreç ve gerçekten sabır gerektiriyor. zira bu oruç sadece nofap'i değil kolay haz getiren diğer kavramları hatta elektronik aletlerin kullanımını bile etkiliyor. aylar, hatta yıllar boyu süren nofap diyetleri bu yüzden yapılıyor. bu konuda "en az üç ay" kavramı savunuluyor, zira beyindeki reseptörlerin tamamen düzelme süresi takriben üç ay sürüyor. beyindeki reseptörler düzeldiği takdirde de dopamin değerleriniz tamamen sıfırlanıyor, yani normal bir insanın haz alma seviyesine dönüyorsunuz.
kişisel deneyimlerimden yola çıkarak, nofap'in aylık olarak yapılması gerektiği kanaatindeyim. porno ve masturbasyon bağımlısıysanız en azından bir ay boyunca ikisini de görmeyerek kendinize önem vermeniz gerekliliği kanaatindeyim. beyine bu alışkanlığı yüklemek gerekir.
uzun vadede ise özellikle yalnız arkadaşların aşırıya kaçmama suretiyle düzenli ve bilinçli olarak masturbasyon yapması (iki haftada bir, ayda bir) gerektiğini düşünüyorum.
zira yazının başında da dediğim gibi, doğal yöntemler dışında kişisel olarak da vücutta oluşan spermin atılması lazım. seks hayatı olmadığı sürece de bu durum için masturbasyon yapmak lazım.
zira aylar yıllar boyunca kendinizi tutup masturbasyon yapmazsanız ilerleyen yaşlarda prostat kanseri geçirme riskiniz ciddi oranda artıyor.
onun dışında gelin nofap'ın ne olduğundan ve yararlarından konuşalım. bir de kişisel olarak deneyimimden ve görüşümden bahsedeceğim.
nofap teorisinin ortaya çıkış sebebi son 20 yılda internetin hayatımıza girmesiyle beraber, vhs kasetler döneminde, halihazırda dallanıp budaklanmış, kategorileri çıkmış olan pornonun daha da kolay erişimi sebebiyle özellikle erkekler arasında çığ gibi büyüyen porno bağımlılığını ve akabinde gelişen masturbasyon refleksini durdurmayı amaçlamasıdır.
porno ve masturbasyon bağımlılığı insana uzun vadede özgüven sorunu, disiplinsizlik, depresiflik, psikolojik rahatsızlıkların gelişmesi, sosyal hayatta etkileşimin azalması, cinsel anlamda yönelim duyduğu insanlarla konuşamama gibi sonuçlar verir. bu sonuçların nedenini aramak için kökene indiğimizde ise porno ve masturbasyon bağımlılığının beynimizdeki mutluluk hormonunu düzenleyen dopamin reseptörlerinin işleyişini bozduğunu görürüz. dopamin reseptörlerini düzeltmenin yolu ise bu reseptörlerinin yapısını bozan maddelerden uzaklaşmaktan geçer. yani porno izlemeyi ve masturbasyon yapmayı bırakmaktan.
peki esas olarak nofap kelimesi nereden çıktı?
bundan yaklaşık 10 yıl önce (2011) bir reddit kullanıcısı, yaptığı araştırmalar ve okuduğu kaynaklar sonucunda porno ve masturbasyon bağımlılığının zararlı olduğuna kanaat getirerek internette bir akım yaratmak ister. dünyada günlük olarak en fazla etkileşim alan sitelerden biri olan reddit'i kullanarak ve akılda kalıcı, anlamlı, kısa bir isim seçerek (nofap: attırmak yok) görüşlerini ifade ettiği paylaşımını yapar. "nofap" adı altında yaptığı paylaşım kısa sürede büyük ilgi görür, hatta olay kendilerine ait forum sitesi açmaya ve yatırımcı bulup dernek kurmaya kadar gider. kendince fenomen olmuş nofap akımı deneyip faydalı olduğunu gören insanlar tarafından önce amerika'da, sonra avrupa'da ve ardından bütün dünyada yayılır.
kısacası nofap'i "hayvandan insana dönmek" olarak tanımlayabiliriz. en azından ben öyle tanımlıyorum.
nofap'i tanıtma konusunda genelde yanlışlık yapılıyor. özellikle yalnızlıktan muzdarip olan gençler için "200 gün nofap yaptım hayatım değişti" gibi savlar sunuluyor. aslında denilen şey doğru evet, ama onun sebebi bağımlılıklarını oruç tutar gibi bırakmak değil, bağımlılıkların yüzünden harcadığın zamanı kaliteli hale getirmek.
bu sebepten olaya "porno ve masturbasyon"dan ziyade "bağımlılık" olarak bakmakta fayda var. tıpkı sigara bağımlılığı, uyuşturucu bağımlılığı ve onlardan kurtulanların uzun vadede zamana yatırım yapıp hobi edinmeleri, bu sayede motive olmaları ve hayatlarının değiştiklerinden bahsetmeleri gibi.
bu yüzden nofap hayatı alenen etkileyen bir şey değil, bu konuda ateşi yakan fitil gibi bir şey oluyor. yani nofap'e niyetlenmişken o kadar da gaza gelmemekte fayda var.
yararlarına değinecek olursak, en önemli yararlarından biri masturbasyona ayırdığınız vakti kaliteli bir şekilde harcamanızı sağlıyor. uyuşukluğu, depresifliği gideriyor. hatta psikolojik rahatsızlığınızın etkisini azaltıyor. bu sayede motive olmanız, özgüveninizin yerine gelmesi ve artan testesteronu bir yerde kullanma isteğinizin çıkması gayet olası. masturbasyona ayrılan vakti dünyanın belki de en basit eylemlerinden biri olan kitap okumaya ayırmak bile önemlidir. tabi bunları rutin olarak yapmanız önemli.
bunun yanı sıra kişisel görünümünüzde de değişimler oluyor. yüzünüzdeki mimikler, bakışınız, hatta ayağa kalktığınızdaki duruşunuz bile değişiyor.
uzun vadede olan ve en önemli yararı ise beyninizdeki bozulan reseptörleri tamir etmesi. bu biraz meşakkatli bir süreç ve gerçekten sabır gerektiriyor. zira bu oruç sadece nofap'i değil kolay haz getiren diğer kavramları hatta elektronik aletlerin kullanımını bile etkiliyor. aylar, hatta yıllar boyu süren nofap diyetleri bu yüzden yapılıyor. bu konuda "en az üç ay" kavramı savunuluyor, zira beyindeki reseptörlerin tamamen düzelme süresi takriben üç ay sürüyor. beyindeki reseptörler düzeldiği takdirde de dopamin değerleriniz tamamen sıfırlanıyor, yani normal bir insanın haz alma seviyesine dönüyorsunuz.
kişisel deneyimlerimden yola çıkarak, nofap'in aylık olarak yapılması gerektiği kanaatindeyim. porno ve masturbasyon bağımlısıysanız en azından bir ay boyunca ikisini de görmeyerek kendinize önem vermeniz gerekliliği kanaatindeyim. beyine bu alışkanlığı yüklemek gerekir.
uzun vadede ise özellikle yalnız arkadaşların aşırıya kaçmama suretiyle düzenli ve bilinçli olarak masturbasyon yapması (iki haftada bir, ayda bir) gerektiğini düşünüyorum.
zira yazının başında da dediğim gibi, doğal yöntemler dışında kişisel olarak da vücutta oluşan spermin atılması lazım. seks hayatı olmadığı sürece de bu durum için masturbasyon yapmak lazım.
zira aylar yıllar boyunca kendinizi tutup masturbasyon yapmazsanız ilerleyen yaşlarda prostat kanseri geçirme riskiniz ciddi oranda artıyor.
devamını gör...
keçi sütü
özel peynirler ve dondurma üretiminde kullanılan süt. inek sütünden daha beyazdır ve daha yüksek fiyata satılır.
devamını gör...
antidepresan etkisi gösteren şeyler
dalgaların sesi.
devamını gör...
nazlı ılıcak
her dönemin kadını olarak gemisini yüzdürme konusunda ustaydı, mehmet barlas ile aynı kalibre bunlar, ta ki siyasal islam ile tanışana dek, ters rüzgara yakalanınca gemisi karaya oturdu.
devamını gör...
minnoş benjamin franklin
yoldaş benjamin franklin’in kedisinin hesabıdır. kgb kedi harekatın öncülerindendir. yakında kafa sözlük’te moderatör yaparsa şaşırmam. *
devamını gör...
potansiyelini gerçekleştirememek
illa memur ol, atan diyen çevrenin en sevdiğin alan ve yeteneği olduğun konuyu görmezden gelmesi ve kendinin de bu alanı gereksiz görmen ile başlayan süreç.
eğer bu yargıları kırıp dört elle istediğiniz işe sarılabilirseniz hayaller bile gerçek olur.
eğer bu yargıları kırıp dört elle istediğiniz işe sarılabilirseniz hayaller bile gerçek olur.
devamını gör...
lgbt'li ve hdp'li tayfanın haklı olan her muhalif hareketi baltalaması
lgbt ve hdp haricinde protesto yapmayı bilen başka bir grup var mı ülkede?
portakal kesen ülkücüler :)
ülke bayraklarını birbirine karıştıran islamcılar ve ülkücüler :)
çinli diye koreli döven milliyetçiler :)
fatih portakalı bile tehtid ederken portakal kesen adam gördü bu gözler :)
demokrasinin ne olduğunu,
hakkın ne olduğunu,
dahası haksızlığın ne olduğunu bilen insanlar lazım protesto yapmak için.
devlet bir şey yapıyorsa bir bildiği vardır diyen kişiler protesto yapamaz!
en fazla dalkavukluk yaparlar.
ilkokulu önlüğü giyerek andımızı okumak mı protesto?
tacizci, tecavüzcü, işkenceci polislere “polisimin yanındayım” diyen insanlar mı protesto yapacak?
temelsiz bir başlık.
portakal kesen ülkücüler :)
ülke bayraklarını birbirine karıştıran islamcılar ve ülkücüler :)
çinli diye koreli döven milliyetçiler :)
fatih portakalı bile tehtid ederken portakal kesen adam gördü bu gözler :)
demokrasinin ne olduğunu,
hakkın ne olduğunu,
dahası haksızlığın ne olduğunu bilen insanlar lazım protesto yapmak için.
devlet bir şey yapıyorsa bir bildiği vardır diyen kişiler protesto yapamaz!
en fazla dalkavukluk yaparlar.
ilkokulu önlüğü giyerek andımızı okumak mı protesto?
tacizci, tecavüzcü, işkenceci polislere “polisimin yanındayım” diyen insanlar mı protesto yapacak?
temelsiz bir başlık.
devamını gör...
sketchtoy'da çizilen normal sözlük nickleri
devamını gör...
rus kekoları
rusya'da (bkz: gopnik) denmektedir bunlara, pis insanlar olur genellikle leş gibi kokar. (kızı,erkeği)
edit:bunların videosu benim önceden yaşadığım evin 2 sokak aşşağısında ki parkta çekilmiştir. peterburg'un gopniği meşhurdur.
edit:bunların videosu benim önceden yaşadığım evin 2 sokak aşşağısında ki parkta çekilmiştir. peterburg'un gopniği meşhurdur.
devamını gör...
evden kaçan kadın
ailesi evi ona dar ediyorsa kızların kurtuluş çaresi olarak bulduğu eylemdir. böyle durumlarda işe, kendi ayaklarının üzerinde durabilmek giriyor.
devamını gör...
yazarların izledikleri en kötü film
kötü değil berbat.the freaks
devamını gör...