kucaklamak anlamına gelen arapça kökenli sözcük.*

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bencil ebeveynlerdir. ne yaparsanız yapın mutlu olmazlar, sadece kendilerini düşünürler, en basit olaylarda bile çocuklarını suçlarlar, sürekli çocukları için kendi hayatlarından yaptıkları fedakarlıklardan bahsederler -ki asla bir fedakarlık söz konusu değildir-. sonuç olarak yetiştirdikleri birey mutsuz, kendine güveni olmayan ve agresif birisi olarak toplum hayatında var olmaya çalışır
devamını gör...

isa ve yahya zamanında israil kavmine krallık yapmıştır, antipas kavminin sefaletine kayıtsız kaldığı, romalılarla işbirliği yapıp ihanet ettiği, özellikle de kardeşinin karısı herodya ile evlendiği için vaftizci yahya olarak da bilinen hazreti yahya tarafından yoğun eleştirilere maruz kalmış, en sonunda hz.yahyayı hapse attırmış, sonra da öldürtmüştür.

antipas aslında yahudi dini yasalarının çürüdüğü ve değişmesi konusunda yahya ya da isadan farklı düşünmüyor, gençliğinde roma'da kaldığı ve roma kültürüyle büyüdüğü için bunun yolunun romalılaşmak, yani ''modernleşmek'' olduğunu savunuyordu.

antipas'a göre yakuboğulları kavmi ancak ne ancak ''büyük'', ''medeni'' ve ''büyüleyici'' romayı taklit etmekle düzlüğe çıkabilirdi.

bununla birlikte yahya ve isa gibi sıra dışı kişilikler dışında ayrıca bir de kendisini destekler görünseler bile israil ruhbanlarıyla başa çıkabilerek krallığını yaptığı ancak önemli bir kısmının kendisini yoldan çıkmış ve zina kar olarak suçlayan kavmini değiştirip dönüştürebilmesi imkansızdı, keza başaramadı da.
devamını gör...

akıllara "öyleyse neden günbatımı turuncu veya güneşe bakarken sarı görüyoruz?" sorularını getiren başlık.

aynı şeyleri tekrar etmeyeceğim yalnızca sebebinin yazarın da dediği gibi renklerin atmosfer içerisinde dağılmasından dolayı olduğunu ve atmosfer'in aslında birçok şeyi etkilediğini söylemek isterim. mesela kızıl gezegen diye tabir ettiğimiz mars gezegeninde günbatımı mavi renktedir. bunun bilinen bir sebebi ise mars'ın, dünya'daki gibi bir atmosfer'e sahip olmaması.
devamını gör...

senin benim gibi erkektir. tek eksiği elinde çanta olmaz. bunu bu kadar da abartmanın ne gereği var?
devamını gör...

dostoyevski nin eserlerinde tam 17 karakter intihar etmiştir.
devamını gör...

2 tane büyük savaşa rağmen ayakta kalmayı başarıp şu an dünyanın 4. en büyük ekonomisi olan ülke. sömürgesi de yoktu bu ülkenin. ingiltere, fransa gibi ulkeler sömürmesine rağmen almanya ekonomisini geçemedi.

bilemiyorum altan. evet.
devamını gör...

insan her gün süt içmez, ayran içmez, kola içmez, gazoz içmez, şalgam, meyve suyu bilumum meşrubat içmez. ama bir gün bile çaysız duramaz . o derece tılsımlı bir içecek.
en iyi sohbet aracıdır. içilecek çayın miktarı sohbeti derinleştiriyor. karşılıklı ikişer bardak çayda 15 dakikalık kaliteli bir iletişim gerçekleştirilebilir.

çay, barış ve dostluk içeceğidir. türkler, çay ile tanıştıktan sonra neredeyse kırk yıllık hatırı olan kahvenin pabucunu dama attı. ikisinden de istifade etmek, ikisini de içmek gerekir, daha doğrusu ikisinin de gönlünü almak en münasip olanı.

çay, hareket halinde, yürürken, koşarken, iş yaparken değil, oturur vaziyette sakince içilmelidir. çayın sohbeti başkadır. sıcak çay, insanın içini ısıtırken, çay kaşığının şıngırtısı da ruhunu ısıtır. arada sırada zihin açar, lafı açar, bazen de uyku açar. bazıları da uyuyabilmek için çay içerler.

birinci dünya savaşı sonrası kahve ihracatçısı olan ülke yemen'in elden çıkmasıyla, kahve ithalatı pahalıya mal olmuş. başka çare düşünülerek en sonunda 1924 yılında çıkarılan kanunla, rize'de çay yetiştirilmesi hususunda karar alınmış. 1930 yılında gürcistan' dan 70 ton çay tohumu alınıp rize topraklarına ekilmiş. böylelikle çayın türkiye'de tanınma ve yayılma macerası başlamış oldu.
devamını gör...

fuat ergin - saian düeti.

devamını gör...

güzel bir (bkz: madrigal) şarkısı.

bazen bana gelir gider
seni dert etmeler
seni rüyalarımda hapsetmeler
yıldızların hırsızları mı var
tutamam, tutamam
hep yeni bir gün doğar

başka bir evrende
en güzel halinle
sen hayata karış
ben daha da biteceğim
kırgınım kendime
üşüyorum gölgende
henüz bilmesen de
belki bir gün gideceğim

hiç gerek yok daha fazlasına
zamanı tutmaya
fezaya uçmaya
geride kaldılar (geride kaldılar)
geride kaldı o günler
sen varken taptığım kasvetli şehirler...
devamını gör...

merdumkaptan çok utanıyordu sayın yazarlar. böyle böyle alışacak.
devamını gör...

bir yıl içerisinde aynı kontraseptif yönetimi kullanan 100 çiftte gebe kalan kadın sayısını veren indekse denir.

bu indekse göre en iyi kontraseptif yöntem cilt altı implantı iken;
en kötü kontraseptif yöntem spermisid adı verilen kontraseptif yöntemdir.
devamını gör...

orada kastedilen medeniyet kavramı 'gelişmişlik, yüksek refah' anlamında değildir.

yüzyıllarca afrika kıtasını iliğine kemiğine kadar sömüren sözde büyük devletlere karşı bir isyandır.

insanların canına kıyan sözde büyük devletlerin medeni olmadığını haykıran bir cümledir.
devamını gör...

empati özürlüsü bir milletiz. hoş çoğu kelimeyi bile duymamıştır. tabii üniversitede kola kahve içmekten midesi incelmiş, uykusuzluktan beyni küçülmüş insanlar ameleliği beğenmiyor he mi? her gün bir paket makarna alacak ücrete ok demeleri lazım daha ne istiyorlar, hadsizlere bak sen! *
devamını gör...

pandemi sebebiyle aile evinde kalan ateistlerden bahsediyorum. aileleri dini tercihlerini hoş görmedikleri için oruç tutmak zorunda kalan ateistlere selam olsun.*
devamını gör...

ali baba ve kırk haramiler filmindeki kırk haramilerin marşıdır. genelde "asmak, kesmek, kelle uçurmak, hırsızlıktan altın vurmak" dizeleri ile bilinir.

devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

belki iddialı olacak ama hiçbir şey için yapmam etmem demeyeceksin. yani peşin hükümlü olup baştan kestirip atmayacaksın. günü geliyor her yapmam etmem dediğin şeyleri, hayat senin önüne getiriyor ve bazen istemeyerek bazen de bile isteye yapıyorsun. ama gene de çoğu zaman itiraz etmeğe devam ediyorsun.
devamını gör...

neden olmasındır ki. bu; seni görüyoruz, senin farkındayız demektir.
devamını gör...

bence hayır.
hayatımda ilk kez çalıştığımda aldığım iki aseton ve dört ojeyi kendi kazandığım parayla almanın mutluluğu paha biçilmez bi şeydi.
sonra uzak bi yerlere kaçmak istediğimde arkadaşlarla annem hangi parayala gitmeyi düşünüyorsun dediğinde, ah tabi kendi paramla annecim diyerek tatlı bakışlarla o tatile gitmenin mutluluğunu asla unutmam.

saçma değil asıl insana özgüven veren bir nesnedir para.
gerçi hala babamdan geçiniyorum orası ayrı. *
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim