yukarıda "adorno" nickli yazar çerkeslerin milliyetçilik yaptığını söylemiş.
çerkesler bu ülkeden kendileri için toprakmı istiyor, ayrı bir devletmi istiyor yoksa birilerinin yaptığı gibi "vatandaş çerkes'ce konuş" diyip başka dil konuşulmasına engelmi oluyor. yoksa senin kafana göre birisi ben "çerkes" kökenliyim diyince milliyetçimi oluyor.
devamını gör...

#552712
en yakın zamanda bulunacağını umut ediyorum.
up.
devamını gör...

aynı zamanda bir kadın ismi. (bkz: seray sever)
devamını gör...

aklıma,
steve jobs'un
"geçen 33 sene boyunca her sabah aynaya baktım ve kendime: eğer bugün hayatımın son günü olsaydı, bugün yapmak üzere olduğum şeyi yapar mıydım?' diye sordum ve birkaç gün üst üste cevap hayır olduğunda bir şeylerin değişmesi gerektiğini anladım." ve
charli chaplin'in
"ayna benim en iyi arkadaşımdır.çünkü ben ağladığımda o asla gülmez."
sözlerini hatırlatan başlıktır.
~aynalar bizim dış görünüşümüzü gösterir. biz bakarken aklımıza gelen düşünceler ise içimizdeki gerçekliği.*. *

edit: anlam bozukluğu.
devamını gör...

b12 vitamini ve folik asit eksikliği sonucu oluşan bir anemi tipine verilen isimdir. eritrositler olduğundan büyük durumdadır.
devamını gör...

bu kişi için söylenen türküde geçen "de, bre!" sözü sonradan yanlış anlaşılarak "debreli"ye dönüşmüş ve "galat-ı meşhur" haline gelmiştir. hasan, osmanlı dönemi yunanistan'ın drama kazasındandır ve "dramalı hasan" olarak bilinmektedir. türküde adı geçen drama köprüsü de bunun kanıtıdır. yunanistan'da "debre" diye bir yer yoktur. "bre" ünlemi türkçe'de de kullanılan "be!" ünlemi ile aynı anlamdadır ve onun trakya ağzıyla söylenişidir. rumlar da aynı ünlemi "vre" olarak kullanmaktadırlar. türküde "de bre!, hasan" denilerek cesaret duygusu aşılanmaktadır.

"at martinini de "bre!" hasan dağlar inlesin" türkünün doğru söylenişidir.

(bkz: galat-ı meşhur)
devamını gör...

öyle kadınlardır ki lügatlarında zor yoktur, imkansıza güler geçerler.. sevdiklerinde bunu kolayca söyler, sonuna kadar giderler. cesaret ve dürüstlükleri hep şaşırtır. ne dobra olmak için kabalaşır, ne de kendilerinden ödün verirler. tek sınırları kendileriyle olan barış ve eğilmez başları olan kadınlardır. vardır sizin de çevrenizde, şöyle bir baktığınızda...
misal, belki bu konuda en önde bayrak sallayanlardanım biri de benim. gurur duyarım eğilmez başımdan ama ölecek kadar cesur bir yüreğimin oluşundan da... selam olsun, canı ağzına gelene kadar seven, ama gururunu da ayaklar altına aldırmayan, kendini, kendinden ödün vermeden sevebilen kadınlara...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

karakteristik sesi, belirgin alman aksanı ile söylediği ingilizce şarkıları ve duru güzelliğiyle hatırladığımız yirminci yüzyıl şarkıcılarındandır.

asıl adı christa päffgen olan 1938 doğumlu alman model, oyuncu, şarkıcı ve söz yazarı. kariyeri de bu sıralamayla gelişmiştir. nico adını aşık olduğu nikos isimli bir film yapımcısından almış ve hem özel hem de pofesyonel hayatında hep bu ismi kullanmıştır.

1954'de keşfedilip modelliğe başladı, 1958'de ilk film rolünü kaptı ancak birkaç filmden sonra bu defter geçici olarak kapandı. amerika'ya taşınıp orada yaşamaya başladıktan sonra bir gece kulübünde şarkılar söylemeye başladı, sonra müzik camiası ve yapımcılarla tanıştıkça ünlendi. bu tanışıklıklardan en önemlisi ve nico'nun kariyerinde sıçrama yaratanı da andy warhol ile olan iş ilişkisi oldu. 1967'de ilk solo albümü olan chelsea girl'ün kayıtlarına başladı. warhol, nico'yu biraz zorla menajeri olduğu the velvet underground gurubuna dahil etti. gurupla başarılı işlere imza atsa da gurup içi anlaşmazlıklar ve özellikle grupta önemli bir yeri olan lou reed ile olan çekişmesi sonrası guruptan ayrılarak solo çalışmaya başladı. ancak solo dahil hiçbir projesinde tek başına söz sahibi olamadı.

müzik kariyeri boyunca sırasıyla the velvet undergrond&nico, chelsea girl, the marble ındex, desertshore, the end, drama of exile ve camera obscura albümlerini yayınladı.

o dönemde ünlü olan herkes gibi üretmek için uyuşturucu kullanıyordu ve yine birçoğunun ölümü gibi onun ölümü de bununla bağlantılı oldu. 1988'de alain delon'dan olan oğlu ari ile ibiza adasında tatildeyken, oğlunun ifadesine göre uyuşturucu almak için bisikletle çıktığı yolda düşerek, beyin kanamasından ölmüştür.
devamını gör...

levent kırca’nın 2014 senesinde kırmızı kedi yayınlarında okuyucularına sunduğu kitaptır. levent kırca’yı etkileyen olaylar üzerine bu kitabı çıkardığını ve kitap içeriğinde olan oyunları oynamakta zorluk yaşadıklarını gözlemlemişlerdir. kitabın içerisinde iki tane oyun vardır ; haziran ve içerdekiler olmak üzere. etkilendiği olaylar daha çok gezi parkı ve soma maden faciasında yaşanan olaylardan kaynaklıdır.
devamını gör...

"...dur dedi bekçi baba
benim bu aldığınız hava
adem döndü sonra havva'ya
hmmm. ne güzelmiş bu elma!
adem bir müddet düşündü sonra
elma değil bu yediğimiz galiba, ayva..." şeklindeki üst düzey sözlere sahip şarkıcı.* kendisi bu piyasayı banallikten kurtarabilecek tek adamdır. "tamam da neredesin?" usta diye kendisine sorasım gelmiyor değil. sanırım bu yıl albüm çıkaracak, bekliyoruz! artık bu ele albüm verme vakti gelmiştir.*
devamını gör...

kanunların ruhu üzerine isimli kitabında "aklı başında olan insanlar için ölümden başka arzu edilebilir bir şey kalmamıştı." cümlesini yazmış olan, 1689 doğumlu politik düşünür. siz de durup düşündünüz, biliyorum.
devamını gör...

normalde yapılan kesitlere gülerdim hatta kahkaha atardım. kadıköy beyfendisi giderken bu sefer güldürmedi diyip iğrenç bir ironi yapmak istemiyorum.* lakin sözlük hayatım boyunca bu denli düşünceli olup güldüren bir insan tanımadım. gidişiyle beni epey mutsuzluğa sürüklese dahi, veda etmeyi sevmeyen bir uykusuzkahve olarak kendisine veda etmekten öte hemen gelmesi için temennilerde bulunacağım. daha yeni başladık sevgili kadıköy beyfendisi, durmak yok! kafa sözlük ailesi ve kadıköy’de olan boğa dahi seni özleyecek. çabuk gel henüz zirveye yürümedik. * *
devamını gör...

üniversiteyi ruh sağlığımı kaybetmeden ve katil olmadan bitirdim.
kpss'ye hazırlandım ve hala yaşıyorum.
özel sektörde çalıştım ve kendimi ezdirmedim.
hala corona olmadım.
son olarak kalimba çalabiliyorum.
devamını gör...

hümanizm insan-merkezcilik demektir. batı bilim ve felsefe anlayışının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. tanrı-merkezci düşünceye karşı oluşturulmuş felsefi bir yaklaşımdır.

hümanizmin temel sorunu bizatihi kendisidir, insanı merkeze alan bir anlayışla ifade edilmek istenen şey esasen insancıllığı materyalist bir eksene oturtmaktır. batının reformlar ve rönesansla oluşturmaya çalıştığı yeni bilimsel ve felsefi anlayış materyalizm üzerine kuruluydu, her şeyi manevi kılıflarından soyutlamaya çalışan bu anlayışın bir tezahürüde bu ucube hümanizm anlayışıdır.

dini inancını hayatının merkezine alan ve davranışlarınıda buna göre şekillendiren bir kimse, eylemlerinde tanrıyı hoşnut etmek ve dini öğütleri baz alarak çevresine faydalı olmakla mükelleftir.

hümanizm anlayışı ise tanrıyı ve dini bu duyarlılığın, insancıllığın kaynağı ve sürdürücüsü olmaktan soyutlayarak, insanın eylemlerinde kendi hür iradesini baz alarak haraket etmesi gerektiğini salık verir. elbette insanın hassasiyetini, duyarlılığını, eylemlere yansıtması için tanrının dikte etmesine ihtiyacı yok. tanrının nasihatleri, toplumsal düzeni sağlamak ve korumak adına insanlar arasında bir işleyiş biçimi tesis etmek içindir. dayanak noktası tanrısal bir kaynak olan anlayışla, dayanak noktası herkesin şahsi anlayışı ve insiyatifine bırakılmış olan bir anlayış mı daha mantıklı ve tutarlı bir şekilde işler. eğer devlet gibi bir kurum aracılığıyla alt yapı ve hizmetler yürütülmeseydi ve tüm bu işler halkın kendi kendine organize olup işleri yürütmesine bırakılsaydı neler olacağını siz düşünün.

hümanizmde esasen rasyonellik hakimdir. sevgi, hoşgörü, yardımseverlik gibi duygusal yakıştırmalar sonradan hümanizme adapte edilen olgulardır. bunların yerine insanı merkeze alan, insanı yücelten, evrendeki en değerli şeyi insan kabul eden bu anlayışın asıl gayesi insanın konumunu tanrıdan ve dinden ayırıp yeniden evrensel değerler üzerine temellendirmektir. bu kötü bir şey değildir insanı tanrıdan ve dinden bağımsız bir şekilde de tanımlayabilirsiniz, ortaya ayrı bir şey çıkmaz, lakin insanı tanrısızlaştırmak yada tanrıya olan ihtiyacı yoksayabilmek için böyle bir anlayış geliştiriyorsanız tanrısız insan modelinin toplumsal düzeni temelden sarsıp toplumu kaosa sürükleyeceğinide hesaba katmışsınız demektir.

inançsız insanların yaşadığı toplumda neden kaos çıksın ki diye düşünebilirsiniz. toplumsal düzeni sağlayan bir çok erk vardır bunlardan biri yasa biri devlet biride din kurumudur. yasa ve devletle toplumsal düzeni sağlayabilirsiniz ama hangi yönde gelişip ilerleyeceği tamamen toplumun keyfine kalmış olur. din kurumu ise yasaları ve devleti belirli bir ideal doğrultusunda dizginler. bu durum birey içinde böyledir. hümanist felsefenin herhangi bir bağlayıcılığı yok, insana değer veren bu anlayış kulağa hoş geliyor ama öyle insanlar var ki toplumda ne kadarı bu değeri hak ediyor tartışılır. günlük yaşantımızda bile gıcık olduğumuz onlarca insan vardır muhakkak neden bunlarıda sevip yüceltelim bu gibi binlerce durum var gerçek hayatta hümanizmle idare edilebilecek kadar basit insan ilişkiler yok. iradesi sağlam sabırlı ve inançlı insanlar dahi zorlanabiliyor insan ilişkilerinde. hümanizm hem yetersiz, hem işlevsiz, hemde gerçek hayatta karşılığı olmayan bir düşüncedir.

her insanda bir ölçüde sevgi, şefkat, merhamet, hoşgörü, geçimlilik mevcut zaten bunu kullanırken dini bağlayıcılıklarını yada hümanist felsefesini hesaba katarak yapmıyor zaten fakat aksi bir şey yapacak olduğu zaman yasakları anımsayıp cayabiliyor. dinin alıkoyabilme yeteneği var ve güçlü bir motivasyon kaynağıdır. hümanizm ise kimseye zarar vermemeyi bireye salık verir sadece hatta insiyatifine bırakır öylece.

hümanizm dinsiz insanın dini gibidir adeta. ateistler ve deistler için bulunmaz bir argümandır. insan sevgisi. insan sevgisi ile peynir gemisi yürümez. herkese herşeye sevgi ve saygı duyabilirim diyen adama gülerler. insanoğlu sevgiyide nefretide, iyiliğide kötülüğüde, her türlü güzelliği ve çirkiliği kendinde barındıran bir canlı ve nerde hangi tarafının ortaya çıkacağıda belli değil. insanoğlu rasyonel olmak zorunda potansiyelini bilip ona göre haraket etmeli. tanrı ve din insanlık tarihiyle başlayan ayrılmaz tümleşik bir olgu. bunu insanın kodlarından silip atamazsınız. insan aciz ve zavallı bir yaratıkken onu en yüce varlık kabul etmek ahmaklıktan başka bir şey olamaz.
devamını gör...

türk bilim insanları neden türkiye'de yetişmiyor diye utanması gereken yerde özgüven patlaması yaşayan sunucu yorumu.
devamını gör...

çocuk ağlarken yalnız bırakmayın, kucağınıza alın, o güveni ve ilgiyi hissetsin. bence şarkıyı telefondan açmak yerine başka bir yerden açın ki bu telefon olayını biraz unutsun, telefonu da öyle tabii. çocuğunuzu ödüllendirmek istediğinizde de bu telefonla ya da herhangi bir eşyayla değil de daha manevi olsun; kucaklamak, dışarı çıkartmak ya da onunla oynamak gibi.

hiç çocuk yetiştirmedim fakat bu dönem en ilgili olduğum yaşam boyu gelişim dersinde birçok şey öğrendim. işe yarayacağına eminim, kolay gelsin.
devamını gör...

az bilinen eseri damar sevenlere göre.
esen rüzgarla gelen,
kalbimi dertle delen...
devamını gör...

ay geldim oturdum, tekrar yapacağım uzun zaman sonra ilk defa.(dün bir öabt denemesi çözdüm.)

kalp ağrısından duramıyorum sözlük. ağlayasım çığlık atasım geliyor. çok zor çok! beni ders çalışmak değil bu anksiyete çürütüyor.

geçen sene ara vermek için alarm kurup, çalıp ara başladığında ağlamaya başlar, diğer alarm çalınca susardım. yine mi öyle yapsam?
devamını gör...

hep doğru söylemek ve gerekirse bu uğurda yalnız kalmayı göze almak.

sevgilin istemediği için arkadaşından vazgeçer misin?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim