1.
strokes'un ilk albümü, garage rock'ın tekrar diriliş nidaları atmasına sebep olmuş, her kısmıyla aşmış bir albüm...
2001 yılında piyasaya sürülmüş bu albümün içind, is this it? isimli, albüme ismini vermiş bir tatlılık karşılar sizleri.
şarkı biter, the modern age başlar, daha ikinci şarkı başlamasına rağmen, nasıl bir albüm olacağını az çok tahin ettirmeye başlamıştır, oldukça hoş gitar tonlarına lou reed'e benzeyen sesiyle julian casablancas eşlik eder, ve çok hoş bir bas sesi vardır arkasaında, bir anda kendinizi kaptırır gidersiniz.
hemen ardından soma başlar, albümdeki en sevdiğim şarkıdır bu, soo-maa diye başlar, müthiş bir enerjiyle alır başını gider. strokes, yeni nesil garage rock'un dirilişindeki marşı yaratmıştır belki de bununla...
barly legal girer, kenarda köşede kalan şarkılardan biridir ama sahiden, kenarda köşede kalan şarkılar hep en güzel olanlar değil midir?
someday başlar, size günlerce "saaaaaamdey, saaamdey" diye bağırma nidaları aşılar bu tatlı şarkı.
hemen ardından alone together gelir, bu şarkının bas ritimleri yüzünden eminim ki bas gitar çalmak isteyeceksiniz.
albüm bitmeye yaklaşmışken, tadı damağımda kaldı gibi bir izlenim oluşur dinleyende, ama daha durun, fırtına en güçlü anına ulaşmaktadır aslına...
sololarıyla, bas ritimleriyle, her kısmıyla harika olan bir şarkı girer, last nite başlar. öyle güzel bir şarkıdır ki bu, bir zamandan sonra sizin en sevdikleriniz arasına girecektir, rahatlıkla.
hard to explain girer hemen ardından, ben bu şarkıya sekiz bit garage rock gözüyle bakıyorum. atari oynuyormuşum gibi hissediyorum bunu dinlerken
daha sonra da new york city cops çalar, bu şarkının sololarını dinledikten sonra elime gitarımı alıp garage rock yapmak istiyorum. nüğ yoork siri kaaaaaaaaaps ulan!
ritim yavaşlar, sizi alıp sürüklemeye devam eder ama, trying your luck başlar, sanki fırtına bitmiş, güneş açmış gibidir. kısa ama tatlı solosu vardır bu şarkının da... oh honey, that's ok...
sonra da bir çok insanın arctic monkeys coveri ile tanıdığı take it or leave it çalar, ama sevgili alex turner ne der şarkılarında? "hep strokes gibi olmak istedik.."
albüm biter, ama kafanızda uzun süre hep döner döner durur.
2001 yılında piyasaya sürülmüş bu albümün içind, is this it? isimli, albüme ismini vermiş bir tatlılık karşılar sizleri.
şarkı biter, the modern age başlar, daha ikinci şarkı başlamasına rağmen, nasıl bir albüm olacağını az çok tahin ettirmeye başlamıştır, oldukça hoş gitar tonlarına lou reed'e benzeyen sesiyle julian casablancas eşlik eder, ve çok hoş bir bas sesi vardır arkasaında, bir anda kendinizi kaptırır gidersiniz.
hemen ardından soma başlar, albümdeki en sevdiğim şarkıdır bu, soo-maa diye başlar, müthiş bir enerjiyle alır başını gider. strokes, yeni nesil garage rock'un dirilişindeki marşı yaratmıştır belki de bununla...
barly legal girer, kenarda köşede kalan şarkılardan biridir ama sahiden, kenarda köşede kalan şarkılar hep en güzel olanlar değil midir?
someday başlar, size günlerce "saaaaaamdey, saaamdey" diye bağırma nidaları aşılar bu tatlı şarkı.
hemen ardından alone together gelir, bu şarkının bas ritimleri yüzünden eminim ki bas gitar çalmak isteyeceksiniz.
albüm bitmeye yaklaşmışken, tadı damağımda kaldı gibi bir izlenim oluşur dinleyende, ama daha durun, fırtına en güçlü anına ulaşmaktadır aslına...
sololarıyla, bas ritimleriyle, her kısmıyla harika olan bir şarkı girer, last nite başlar. öyle güzel bir şarkıdır ki bu, bir zamandan sonra sizin en sevdikleriniz arasına girecektir, rahatlıkla.
hard to explain girer hemen ardından, ben bu şarkıya sekiz bit garage rock gözüyle bakıyorum. atari oynuyormuşum gibi hissediyorum bunu dinlerken
daha sonra da new york city cops çalar, bu şarkının sololarını dinledikten sonra elime gitarımı alıp garage rock yapmak istiyorum. nüğ yoork siri kaaaaaaaaaps ulan!
ritim yavaşlar, sizi alıp sürüklemeye devam eder ama, trying your luck başlar, sanki fırtına bitmiş, güneş açmış gibidir. kısa ama tatlı solosu vardır bu şarkının da... oh honey, that's ok...
sonra da bir çok insanın arctic monkeys coveri ile tanıdığı take it or leave it çalar, ama sevgili alex turner ne der şarkılarında? "hep strokes gibi olmak istedik.."
albüm biter, ama kafanızda uzun süre hep döner döner durur.
devamını gör...