1.
nippon takımadaları'nın yerleşmiş bir asya kavmi. kökenleri konusunda pek çok farklı teori vardır. bir teoriye göre (ki bunu koreliler öne sürüyor.) japonların atalarının kore'den göç ettiği düşünülür lakin japonlar bu teoriyi benimsemez. japonların benimsediği teori ise mançurya ve doğu moğolistan'dan göç eden atlı göçebelerin japon kavmini oluşturduğu görüşüdür.(şahsen bana pek mantıklı gelmiyor.)
lakin avrupalı ve amerikalı bilim insanları bu iki teoriyi de doğru bulmuyorlar. onların savunduğu teori ise japonların, tarih boyunca nippon adaları'na yerleşen pek çok asyatik kavmin karışımı olduğu ki bu teori gayet sağlam bulgulara dayanıyor. araştırmalar iki kavim üzerinde yoğunlaşıyor bunlar jomonler ve yayoiler. jomonler beyaz ırktan, yayoiler ise sarı ırka mensup. bu iki kavmin ve diğer bazı ufak grupların karışımı ile bugünkü japon kavmi ortaya çıktı. kaynaşmayan saf kalan jomoiler ise bugün aynu adıyla hokkaido ve güney kuril adaları'nda yaşıyor.
lakin avrupalı ve amerikalı bilim insanları bu iki teoriyi de doğru bulmuyorlar. onların savunduğu teori ise japonların, tarih boyunca nippon adaları'na yerleşen pek çok asyatik kavmin karışımı olduğu ki bu teori gayet sağlam bulgulara dayanıyor. araştırmalar iki kavim üzerinde yoğunlaşıyor bunlar jomonler ve yayoiler. jomonler beyaz ırktan, yayoiler ise sarı ırka mensup. bu iki kavmin ve diğer bazı ufak grupların karışımı ile bugünkü japon kavmi ortaya çıktı. kaynaşmayan saf kalan jomoiler ise bugün aynu adıyla hokkaido ve güney kuril adaları'nda yaşıyor.
devamını gör...
2.
hafu, 1970'lerde ortaya çıkan ve melezleri tanımlamak için kullanılan bir etikettir. ingilizce 'yarım' kelimesinden türetilmiştir. yarı japonlara atıfta bulunan bir diğer terim ise, iki ırklı ilişkiden doğan çocuk anlamına gelen ainoko idi. 1940'larda bu terim, japonya'da aşağılayıcı bir kelimeye dönüştü. konketsuji kelimesi, 1950'lerin sonlarında “karışık kanın çocuğu” anlamına gelerek onu takip etti. bu kelime de çok geçmeden ayrımcılık ve gayrimeşrulukla anılır oldu ve yeni bir kelime olan hafu'yu doğurdu. tüm bu etiketlerin ana teması, kirlilik vurgusudur ve bir ötekilik ve farklılık duygusunu vurgular.
devamını gör...
3.
dünyada herhangi bir dine inanmayan ülkeler arasında ilk sıralarda yer alır. japonya'da herhangi bir dine inanmayanların sayısı bu entrynin girildiği tarih itibari ile %62 dir. dünyanın en nezaketli halkları arasında yer almalarına rağmen duygu yönünden daha çok soğuk kanlı insanlardır. bu durum onların bilinç ve bilinçaltlarını da etkilemiştir. lagan japonların bilinçaltı yoktur der.
devamını gör...
4.
izledikçe aklıma şu sorular geldi;
kıvırcık saçlı japon...hiç görmedim
sarı saçlı japon...hiç görmedim
mavi gözlü japon...hiç görmedim
dip: saf ırk...ırkçınız ayağınıza geldi.
kıvırcık saçlı japon...hiç görmedim
sarı saçlı japon...hiç görmedim
mavi gözlü japon...hiç görmedim
dip: saf ırk...ırkçınız ayağınıza geldi.
devamını gör...
5.
bir türk atasözü der ki japom olman çinli olduğun gerçeğini değiştirmez. japon arkadaşınız olursa ultra gıcık etme garantili bir laftır. yine de caponlara çok takılmayın sinirliler.
devamını gör...
6.
7.
çinlilerle türklerin karışımı melez millet. tıpkı koreliler gibi...
devamını gör...
8.
bir japon atasözü der ki; koreli olman japon olduğun gerçeğini değiştirmez.
devamını gör...
9.
hayatımda sadece bir adet mensubuyla tanısıtım ulke.
yas 17. abd de degisim programındayım.
programın ilk gunleri. aylardan temmuz. hep beraber bulustuk. bir oryantasyondayız.
ben de o zaman ayıptır soylemesi 55 kg, 1.71 cm bir hatunum.
japon, uzun boylu, guzel esmer yuzlu, beyaz tenli bi cocuk var.
bana bakıp bakıp durdu ilk gun. ben anlamamazlıga geldim.
gel zaman git zaman hepimiz arkadas olduk tabi. cumleten sık sık gorusmeye basladık. kucuk dunya gibiyiz. endonezyalısı da var, şililisi de var, almanı da var, italyan ı da var, paraguaylısı da var, bolivaylısı da var, isvicrelisi de. vs vs.
aylardan eyluldu. japon cocukla yuruyuyoruz sokakta milwaukee de.
bana dedi ki "senden hoslanıyorum, sevgilim olur musun?"
kabul ettim ben de.
birkac hafta gecti. yuruyerek beni eve bırakıyor. bizim kapının onune geldik. beni kendine cekti, dudagıma bir buse kondurdu. hayatımdaki ilk opucugum boyle oldu.
aksama bana armegeddon filminin sountracki ı dont wanna miss a thing i yolladı ve ı am in love with your smile -gulusune asıgım- yazdı:)
buolaydan iki ay sonra ulkesine kesin donus yaptı, bizim masum askımız da orada bitti.
ilk opucugum boyle:)
yas 17. abd de degisim programındayım.
programın ilk gunleri. aylardan temmuz. hep beraber bulustuk. bir oryantasyondayız.
ben de o zaman ayıptır soylemesi 55 kg, 1.71 cm bir hatunum.
japon, uzun boylu, guzel esmer yuzlu, beyaz tenli bi cocuk var.
bana bakıp bakıp durdu ilk gun. ben anlamamazlıga geldim.
gel zaman git zaman hepimiz arkadas olduk tabi. cumleten sık sık gorusmeye basladık. kucuk dunya gibiyiz. endonezyalısı da var, şililisi de var, almanı da var, italyan ı da var, paraguaylısı da var, bolivaylısı da var, isvicrelisi de. vs vs.
aylardan eyluldu. japon cocukla yuruyuyoruz sokakta milwaukee de.
bana dedi ki "senden hoslanıyorum, sevgilim olur musun?"
kabul ettim ben de.
birkac hafta gecti. yuruyerek beni eve bırakıyor. bizim kapının onune geldik. beni kendine cekti, dudagıma bir buse kondurdu. hayatımdaki ilk opucugum boyle oldu.
aksama bana armegeddon filminin sountracki ı dont wanna miss a thing i yolladı ve ı am in love with your smile -gulusune asıgım- yazdı:)
buolaydan iki ay sonra ulkesine kesin donus yaptı, bizim masum askımız da orada bitti.
ilk opucugum boyle:)
devamını gör...