#final yapan diziler
dram / suç
8 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

6 bölümden oluşan çerezlik netflix isveç dizisi. dizinin imdb puanı 7.5/10.
dizi, okulda katliam yaptıktan sonra tutuklanan maja'nın yaşadığı duyguları ve o raddeye nasıl geldiğini anlatıyor.
toplum baskısı, psikolojik baskı ve ilişkiler bir gencin hayatını nasıl mahveder temalı güzel bir dizi.
devamını gör...
karakterleri klasik stereotiplerin dışında yazıldığı için çokça beğendiğim ama bazı soruları cevaplamadan bittiği için sinir olduğum isveç dizisi. (örnekler aşağıda spoilerda) bir de bu yaşanan cinayeti soruşturma/dava sırasında flashbacklerle gösterme olayı önce çok inovatifti, bir noktada mainstream oldu, artık bayma noktasına geldi bence.

bir de avrupalı ailelerin rahat olduğunu biliyoruz da kim 17 yaşındaki kızını 3 gün önce tanıştığı 1 günlük sevgilisiyle 2 haftalık yat gezisine yollar allah aşkına, kafayı mı yediniz?


şimdi stereotiplerden farklı bulduğum noktaları söyleyeyim.
1) kesinlikle avukat abi: dizilerde benim gördüğüm iki tip avukat var. ya olaya kendini tamamen kaptıran, hayatını dava ve müvekkil haline getiren, "şeytani" şirketleri ve zenginleri temsil edebilecekken yardıma muhtaç insanları temsil etmeye kendini adamış fakir ama gururlu bir avukat olabilir; ya da amerikalıların "jerk" diye tabir ettiği, umursamaz, parasının peşinde, müvekkilinin duygularıyla vs ilgilenmeyen, olaya davada her şey mübahtır bakış açısıyla bakan avukat. quicksand'deki avukat abimizse hem çok profesyonel, işini iyi yapıyor, müvekkiliyle gereksiz muhabbetlere girmiyor, hem de kibar, düşünceli ve 18 yaşında bir kızcağzın aylarca görebildiği neredeyse tek insan olduğunun farkında. üzerine bir de müthiş oyunculuk ekle, resmen şölen

2) gardiyan abla: basitçe bütün gardiyanların işinden nefret etmediğinin ve mahkumların hayatını zindan etmek için yaşamadığının kanıtı gibi. fazla söze gerek yok

3) samir: yine dizilerde iki tip müslüman/arap göçmen olur: teröristler ve mükemmel insanlar. bu ikinci grup asla hata yapmaz, her zaman dürüsttür, ama bütün dünya onlara kötü davranır. samir her ne kadar çalışkanlığıyla vs mükemmele yakın çizilmiş olsa da dizi boyunca birçok hata yaptı: başlıcaları davadaki ifadesi ve videoyu seb'in babasına göndermesi. (maja'nın ailesine gönder oğlum gerizekalı mısın?)

cevaplanmayan sorular:
1) sebastian'ın babasını öldürmesinde gerçekten maja'nın etkisi var mıydı yok muydu?
2) maja sabah sebastian'ın evine bir aceleyle gittiğinde ne oldu, ne konuştular?
3) seb'in babasını ne öldürdüğünü anlıyorum. hatta samir'i öldürmesini bile anlıyorum. ama öğretmenini ve diğer çocukları neden öldürdü? okulu niye patlatmak istedi? belli ki kafayı yedi ama biz bunu görmedik. seb o sabah ne düşünüyordu, kafası hangi alemdeydi?
devamını gör...
netflix’in isveç yapımı dizisi olan quicksand, malin persson giolito’nun kitabı störst av allt’tan uyarlanmış. dizinin senaryosu camilla ahlgren'e yönetmenliği per-olav sørensen'e ait.

6 bölümden oluşan dizide bölümler ortalama 40 dk sürüyor.

dizinin ana karakteri olan maja rolüne hanna ardéhn, sebastian karakterine felix sandman, amanda rolünde ella rappich, samir karakterini william spetz yer alıyor.

dizi, isvec'te lise'de okuyan ve başarılı olan maja'nin okula yeni gelen ve çok zengin olan sebastian ile tanışmaları ve sonrasında yaşananları anlatıyor.

çok daha detay kullanılarak daha uzun sürebilir olmasına rağmen olaya giden sürec ile mahkeme sürecine odaklanilmis. ben mahkemede sahnelerinde verilen alt metinleri çok beğendim. hangi konuşmada hangi karakterin gösterileceği gibi detayları. bir de karakterlerin hiç birisinin sütten çıkmış ak kaşık olmamasını. yani her bir karakterin beğendiğiniz ve eleştirdiğiniz birden çok özelliği olmasını.

diziye polisiye suç filmi olarak başladığım için ilk üç bölüm inatla avukatın sebastian'in ailesi tarafından tutuldugunu ve gizlice tüm suçu maja'ya yıkmaya çalıştığını düşündüm.

oysa dizi her ne kadar uç karakterler üzerinden gösterilse de tam bir gençlik ve ebevenyn karmaşasını gösteriyor.

dizinin her bölümünde geçen bazı kilit cümleler var. bu cümleleri fark ettiğinizde aslinda.dizinin daha psikolojik ve sosyolojik taraflarını da görmüş oluuorsunuz.

örneğin ilk bölümde geçen "çevresinde o kadar güzel kız varken sebastian beni seçti." gibi ya da ikinci bölümde "babama annemi sorunca gitti dedi. neden diye sorunca, biz çöpümüzü kendimiz atmayız,başkalari bizim için atar." gibi.


diziyi henüz 10 yaşında olmasına rağmen şimdiden ayna karşısında saatlerini geçiren, bizi içten içe eleştirip,kendince bizden bir şeyler saklamaya ugrasan oğlumu gözümün önüne getirerek izlediğimde ebeveyn olarak gençleri anlamakta ve onlara destek olmakta ne kadar eksik kalabildiğimizi farkettim. altı üstü çerezlik bir netflix dizisi diyerek başladığımız dizide değişen gençlik kavramını, zengin ve batılı ülkelerin sorunlarının da aslında bizim ülkemizin sorunlarından pek farklı olmadığını görüyorsunuz. gençlik ne kadar zor bir şey. kafan karışık, önünde çetrefilli bir yol var, her kafadan bir ses çıkıyor, henüz kendini tanıma aşamasındadın, hangi yöne gitsen mutlaka eleştirecek birileri var ve bununla başa çıkmak çok zor.

dizide ulkemizde kolay kolay göremeyeceğiniz kadar rahat ve demokratik ailenin aslında "kendi hayatı kendi kararları" diyen avrupalı kafası ile çocuğunu ne kadar yalnız bıraktığını görüyoruz.

17 yaşındaki kızının mutsuz olduğunu gören ailesinin zengin sevgiliye hayır dememesi için onu zaman zaman görmezden gelmesi gibi.

benim kuşağımın pek alışık olmadığı ama z kuşağının çok önem atfettigi kankalık, arkadaşlık makamının bir gencin hayatı ile ilgili alacağı kararlarda nasıl da etkili olduğunu görüyoruz.

amanda'nın sebastian'ın bir sorunu varsa sen cozmesinde yardımcı olursun. onu yalnız bırakmazsın diyerek arkadaşınin omuzlarına kaldıramayacağı yükü yüklemesi gibi

yaşınız ve içinde bulunduğunuz ortam ne olursa olsun herkesin ilk ve en önemli ihtiyacının aile sevgisi olduğunu çok iyi görüyorsunuz ki bunu romantik aile saadeti sahneleri yapmadan çok net bir şekilde gösteriyor.

sebastian'ın maja'da anne eksikliğini gidermek ya da babasına olan kinini durdurmak için gösterdiği bağımlılık ve baskı gibi.


dizi bitince bu dizi türkiye'de cekilseydi ne olurdu? diye düşündüm. birincisi maja mutlaka hamile kalırdı. ikincisi maja'nın annesi kürk falan giyer komşulara hava atardı. maja'nın babası sebastian'ın babası ile ortak işe girerdi. peki bizim ülkemizde maja gibiler yok mu? bence var. tek fark kimisi ınstagram fenomeni oluyor kimisi müge anlı türü programların kahramanı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"quicksand" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim