senaristliğini yönetmen joachim trier ile birlikte eskil vogt'un yaptığı 2017 yapımı gerilim filmi. üniversite eğitimi için oslo'ya taşınan thelma'nın hikayesini izlediğimiz ve genç kadının doğaüstü yetenekleri olduğunu keşfetme serüvenini anlatan bu etkileyici hikaye ünlü yönetmen lars von trier'in yeğeni olan genç yönetmen joachim trier'in en çok ses getirdiği sinema filmi olma özelliği taşıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dışınızdaki irlandalı" tarafından 08.04.2021 04:39 tarihinde açılmıştır.
1.
joachim trier'in daha açılış sahnesinde bize yavaş ve temkinli yaklaştığı, daha ilk andan hem kendisinin hem de bizim 116 dakika boyunca ince bir buz tabakası üstünde yürüyeceğimizi söylediği baş yapıt gibi filmi. norveç'in sessiz sakin, beyaz ve huzurlu ama bir o kadar da vahşi ve yeşil soğuk doğası fonda akarken, genç bir kadının kendiyle ve dünyayla tanışıp dönüşmesini anlatan filmin müzikleriyse yine bir güzel norveçli ola fløttum'a ait.
devamını gör...
2.
metaforik ögelerin dans ettiği bir joachim trier filmi. seviyorum bu adamı.
konusu itibarıyla alışılagelmiş olmasına rağmen ben 2 saatin nasıl geçtiğini anlamadım. psikanaliz penceresinden ayrı güzel görünüyor bu film.
görüntüler de güzeldi.
8/10
konusu itibarıyla alışılagelmiş olmasına rağmen ben 2 saatin nasıl geçtiğini anlamadım. psikanaliz penceresinden ayrı güzel görünüyor bu film.
görüntüler de güzeldi.
8/10
devamını gör...
3.
trier'in oslo uclmesindeki performansını bulamasam da yine izlediğime pişman olmadigim bir film.
çığlıkların, yükselen müziklerin olmadığı bir gerilim filmi. film o kadar günlük hayat içerisinde ki son ana kadar yaşanan her şeyi dünyevi şeylerle açıklamaya çalıştım.
izlerken kendi gercegimden uzaklaştığım,zihnimi boşaltan, nerede-nasil hangi şartlarda yaşadığımı unutturan,sorunlari-dertleri-sikintilari geride bırakan, sizi içine alan filmleri seviyorum.
trier her defasında bana bunu yapıyor.
çığlıkların, yükselen müziklerin olmadığı bir gerilim filmi. film o kadar günlük hayat içerisinde ki son ana kadar yaşanan her şeyi dünyevi şeylerle açıklamaya çalıştım.
izlerken kendi gercegimden uzaklaştığım,zihnimi boşaltan, nerede-nasil hangi şartlarda yaşadığımı unutturan,sorunlari-dertleri-sikintilari geride bırakan, sizi içine alan filmleri seviyorum.
trier her defasında bana bunu yapıyor.
devamını gör...