14 temmuz 1959 kerkük türkmen katliamı
başlık "alaz" tarafından 12.03.2022 19:03 tarihinde açılmıştır.
14 temmuz 1958 yılında ırak’ta ingiliz destekli monarşi devrilmiş ve cumhuriyet ilan edilmişti. iktidara komünist sscb destekli general abdülkerim kasım gelmişti.
tam bir yıl sonra 14 temmuz 1959’da monarşinin yerine ilan edilen ırak cumhuriyet rejiminin kutlamaları yapılacaktı. kerkük türkmenleri de sürgündeki türkmen aydınlarının dönüşünü kutlamak için iş yerlerini bayraklarla süsleyerek bu coşkuya ortak olmaya hazırlanıyordu.
fakat şehirde bazı anormallikler göze çarpıyordu. çevre köylerden kamyonlara doldurulmuş, ellerinde sopalar ve idam ipleri olan mesut barzani’nin sscb'de sürgünde olan babası molla mustafa barzani’ye bağlı kürt militanlar şehre sökün ediyordu. yer yer türkmenlere yönelik kürtlerin kışkırtıcı söylemleri duyuluyordu. aynı zamanda halk ordusu mensubu ve beyaz güvercin amblemli giysileriyle komünistler de şehirde devriye atmaya başlamıştı.
planlı olduğu her halinden belli olan olayların ilk fitili türkmenlerin yoğun gittiği bir kahvehaneye ateş açılması ve kahve sahibi osman hıdır’ın öldürülmesi ile ateşlendi. akabinde komünist halk ordusu şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etti. fakat bu yasak göstermelikti.
komünist kürtler yöredeki türkmen kanaat önderlerinden emekli binbaşı ata hayrullah ve onun kardeşi dr. ihsan hayrullah’ı evlerinden alarak işkence ile öldürdüler.
kerkük’e doldurulan barzani’ye bağlı kürtler, türkmenlere karşı artık sistematik bir işkenceye ve katliama başlamışlardı. kürtler tarafından yapılan bu soykırım ve vahşet tam üç gün sürdü. üçüncü günün sonunda kerkük’e giren merkezi ordu birlikleri katliama son verdi. bu olaylar yaşanırken durumdan bağdat’taki türk büyükelçiliği’nin de haberi olmuş fakat elçiliğe giden kerküklü türkmenler şu cevapla karşılaşmıştı;
“aman bize gelmeyin, sizin için tehlikeli olur”
türkiye de adnan menderes hükümeti vardı ve reisicumhurluk makamında ise celal bayar oturuyordu.
daha sonra kerkük’te yaşananların türkiye’de galeyan yaratması üzerine adnan menderes hükümeti hiç umulmadık bir iş yaptı ve 1959 ekim’inde kerkük olaylarıyla ilgili resim, film ve diğer belgelerin türkiye’ye girmesini yasakladı. altında reisicumhur celal bayar’ın da imzası olan 2 ekim 1959 tarihli başbakanlık kararnamesinde şu ifadeler kullanıldı:
"14-16 temmuz 1959 tarihleri arasında kerkük’te vuku bulan hadiselerle alakalı resim, film ve sair dökümanların türkiye’ye sokulmasının ve dağıtılmasının men edilmesi; dahiliye vekaleti'nin 7 eylül 1959 tarihli ve a.1/91173-3/85402 sayılı yazısı üzerine, 5680 sayılı kanunun 31’inci maddesine göre, icra vekilleri heyetince 2 ekim 1959 tarihinde kararlaştırılmıştır."
bu katliamın sorumlusu olan ve hem sscb hem de abd-ingiltere ile ikili strateji izleyen kürdistan demokratik partisi (kdp) lideri molla mustafa barzani’nin tek hedefi vardı. kerkük’teki türkmen nüfusu katliam yoluyla yok etmek ve demografik yapıyı ileride kurulacak kerkük merkezli kürdistan için elverişli hale getirmekti.
bu katliam acımasız vahşet örnekleriyle tarihe geçmiş kara bir lekedir. katliam türkmenlerde nesilden nesile geçecek bir etki bırakmıştır. kürtler tarafından işlenen bu katliamın yankıları kerkük türkmenleri’nin türkülerinde ve ağıtlarında tüm acısıyla yaşamaya devam etmektedir.
kerküğün zindanına attılar meni
mazlumlar sürüsüne kattılar meni
bir yanım dağladılar ateşle annem
ne suçum ne günahım yaktılar beni
türkmen obalarından göçen anneler
ne yuvaları kalmış ne de haneler
gök kubbeyi sarsar mazlum feryadım
elbet bir gün güler bize seneler
kaynak 1
kaynak 2
kaynak 3
tam bir yıl sonra 14 temmuz 1959’da monarşinin yerine ilan edilen ırak cumhuriyet rejiminin kutlamaları yapılacaktı. kerkük türkmenleri de sürgündeki türkmen aydınlarının dönüşünü kutlamak için iş yerlerini bayraklarla süsleyerek bu coşkuya ortak olmaya hazırlanıyordu.
fakat şehirde bazı anormallikler göze çarpıyordu. çevre köylerden kamyonlara doldurulmuş, ellerinde sopalar ve idam ipleri olan mesut barzani’nin sscb'de sürgünde olan babası molla mustafa barzani’ye bağlı kürt militanlar şehre sökün ediyordu. yer yer türkmenlere yönelik kürtlerin kışkırtıcı söylemleri duyuluyordu. aynı zamanda halk ordusu mensubu ve beyaz güvercin amblemli giysileriyle komünistler de şehirde devriye atmaya başlamıştı.
planlı olduğu her halinden belli olan olayların ilk fitili türkmenlerin yoğun gittiği bir kahvehaneye ateş açılması ve kahve sahibi osman hıdır’ın öldürülmesi ile ateşlendi. akabinde komünist halk ordusu şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etti. fakat bu yasak göstermelikti.
komünist kürtler yöredeki türkmen kanaat önderlerinden emekli binbaşı ata hayrullah ve onun kardeşi dr. ihsan hayrullah’ı evlerinden alarak işkence ile öldürdüler.
kerkük’e doldurulan barzani’ye bağlı kürtler, türkmenlere karşı artık sistematik bir işkenceye ve katliama başlamışlardı. kürtler tarafından yapılan bu soykırım ve vahşet tam üç gün sürdü. üçüncü günün sonunda kerkük’e giren merkezi ordu birlikleri katliama son verdi. bu olaylar yaşanırken durumdan bağdat’taki türk büyükelçiliği’nin de haberi olmuş fakat elçiliğe giden kerküklü türkmenler şu cevapla karşılaşmıştı;
“aman bize gelmeyin, sizin için tehlikeli olur”
türkiye de adnan menderes hükümeti vardı ve reisicumhurluk makamında ise celal bayar oturuyordu.
daha sonra kerkük’te yaşananların türkiye’de galeyan yaratması üzerine adnan menderes hükümeti hiç umulmadık bir iş yaptı ve 1959 ekim’inde kerkük olaylarıyla ilgili resim, film ve diğer belgelerin türkiye’ye girmesini yasakladı. altında reisicumhur celal bayar’ın da imzası olan 2 ekim 1959 tarihli başbakanlık kararnamesinde şu ifadeler kullanıldı:
"14-16 temmuz 1959 tarihleri arasında kerkük’te vuku bulan hadiselerle alakalı resim, film ve sair dökümanların türkiye’ye sokulmasının ve dağıtılmasının men edilmesi; dahiliye vekaleti'nin 7 eylül 1959 tarihli ve a.1/91173-3/85402 sayılı yazısı üzerine, 5680 sayılı kanunun 31’inci maddesine göre, icra vekilleri heyetince 2 ekim 1959 tarihinde kararlaştırılmıştır."
bu katliamın sorumlusu olan ve hem sscb hem de abd-ingiltere ile ikili strateji izleyen kürdistan demokratik partisi (kdp) lideri molla mustafa barzani’nin tek hedefi vardı. kerkük’teki türkmen nüfusu katliam yoluyla yok etmek ve demografik yapıyı ileride kurulacak kerkük merkezli kürdistan için elverişli hale getirmekti.
bu katliam acımasız vahşet örnekleriyle tarihe geçmiş kara bir lekedir. katliam türkmenlerde nesilden nesile geçecek bir etki bırakmıştır. kürtler tarafından işlenen bu katliamın yankıları kerkük türkmenleri’nin türkülerinde ve ağıtlarında tüm acısıyla yaşamaya devam etmektedir.
kerküğün zindanına attılar meni
mazlumlar sürüsüne kattılar meni
bir yanım dağladılar ateşle annem
ne suçum ne günahım yaktılar beni
türkmen obalarından göçen anneler
ne yuvaları kalmış ne de haneler
gök kubbeyi sarsar mazlum feryadım
elbet bir gün güler bize seneler
kaynak 1
kaynak 2
kaynak 3
devamını gör...
"14 temmuz 1959 kerkük türkmen katliamı" ile benzer başlıklar
kerkük
9