bir ilişkide taraflardan birinin, karşıdakinin iletişim taleplerine cevap vermemesi, görmezden gelmesi, öte yandan da bunun sebebine ilişkin bilgi vermemesi durumu.
en temelde ghosting'e uğrayan birey bu bilinmezlik (iletişimin kopması üzerine) ile mücadele ederken bu durumu oluşturan diğer değişkenler üzerine kafa yorar. yarım kalan duygu, düşünce ve izlenimlerin bireyde yarattığı tahribatın yanı sıra karşı tarafın iletişimi "sebepsizce" sonlandırmış olması, tarafta yoğun bir özgüven tahribatı da yaratabilir. iletişimin sonlanmış olmasının temelinde kendinden kaynaklanan bir durumun var olduğuna ilişkin düşünceler bireyde güçsüzlük, özgüven sorunları, olası ilişkilerden kaçınma gibi tepkiler yaratabilir. ancak ghosting'e uğrayan birey bu aşamada çoğunlukla yanılır, iletişimin sonlanmış olmasının sebebi karşı taraftan da kaynaklanıyor olabilir. karşı tarafın zihninde çözemiyor olduğu bir sorun, taleplerin tam anlamıyla uyuşmamış olması, iletişim sürecinde tarafın yaşamında oluşan değişiklikler gibi sebepler yok olmayi tercih eden bireyin sebepleri olabilir.
ghosting'e uğrayan birey açısından ise -özellikle o birey dışında kişiler ile iletişim çabaları sınırlı ise- büyük bir başarısızlık, yarım kalmışlık, kendini suçlama gibi davranışlar ortaya çıkar. bu durum çözümlenene dek de bu soru ve hisler devam eder.
her ne kadar ikili ilişkiler bağlamında değerlendiriliyor olsa da ghosting göründüğünden daha büyük etkilere sahiptir. medeniyet bu histen kaçınmak için cenaze törenlerini, vedaları yarattı, anneleri-babaları çoktan ölmüş olduklarına inandıkları çocuklarının cenazelerine ulaşmak için çaba göstermeye itti.
yarım bırakmak, kapalı davranmak, bitirmekten kaçınmak kötü, sonuç her ne kadar kırıcı olursa olsun açık olmak, iyi giden bir şeyi sonlandırmaya karar vermişsek karşı tarafın bunu bilmeye hakkı olduğunu düşünmek bu noktada hepimize iyi gelebilir.
en temelde ghosting'e uğrayan birey bu bilinmezlik (iletişimin kopması üzerine) ile mücadele ederken bu durumu oluşturan diğer değişkenler üzerine kafa yorar. yarım kalan duygu, düşünce ve izlenimlerin bireyde yarattığı tahribatın yanı sıra karşı tarafın iletişimi "sebepsizce" sonlandırmış olması, tarafta yoğun bir özgüven tahribatı da yaratabilir. iletişimin sonlanmış olmasının temelinde kendinden kaynaklanan bir durumun var olduğuna ilişkin düşünceler bireyde güçsüzlük, özgüven sorunları, olası ilişkilerden kaçınma gibi tepkiler yaratabilir. ancak ghosting'e uğrayan birey bu aşamada çoğunlukla yanılır, iletişimin sonlanmış olmasının sebebi karşı taraftan da kaynaklanıyor olabilir. karşı tarafın zihninde çözemiyor olduğu bir sorun, taleplerin tam anlamıyla uyuşmamış olması, iletişim sürecinde tarafın yaşamında oluşan değişiklikler gibi sebepler yok olmayi tercih eden bireyin sebepleri olabilir.
ghosting'e uğrayan birey açısından ise -özellikle o birey dışında kişiler ile iletişim çabaları sınırlı ise- büyük bir başarısızlık, yarım kalmışlık, kendini suçlama gibi davranışlar ortaya çıkar. bu durum çözümlenene dek de bu soru ve hisler devam eder.
her ne kadar ikili ilişkiler bağlamında değerlendiriliyor olsa da ghosting göründüğünden daha büyük etkilere sahiptir. medeniyet bu histen kaçınmak için cenaze törenlerini, vedaları yarattı, anneleri-babaları çoktan ölmüş olduklarına inandıkları çocuklarının cenazelerine ulaşmak için çaba göstermeye itti.
yarım bırakmak, kapalı davranmak, bitirmekten kaçınmak kötü, sonuç her ne kadar kırıcı olursa olsun açık olmak, iyi giden bir şeyi sonlandırmaya karar vermişsek karşı tarafın bunu bilmeye hakkı olduğunu düşünmek bu noktada hepimize iyi gelebilir.
devamını gör...