1.
dahlvier
(editör)
Lich-Count Mage
son tanımları | başucu eserleri
3.
nick vererek bir yazara seslen
@zugra; anarşik rehavet nasıl gidiyor, geçen buluştuğumuzdan beri? yoksa ne rehaveti mi diyorsun? geçmişini inkar etme yoksa geleceğinin nominal konstrüksiyonunda kabalistik doktrinler tinsel, eterik strüktürüne angaje olup seni spiritüel olarak sürklase edebilir.
devamını gör...
4.
olduğundan geç göstermek
ilk tanımda bahsettiğim şeyin benzeri gene oldu ya.
dışarıda bir aygır "gooool" diye bağırdıktan 3 dakika falan sonra golü görebildim, an itibarıyla devre arası olan fenerbahçe'nin avrupa maçında.
tabii'nin internet platformundan izliyorum. bayağı 3 dakika falan geç geliyor yayın ya...
tat kaçırıyor bu gibi şeyler...
dışarıda bir aygır "gooool" diye bağırdıktan 3 dakika falan sonra golü görebildim, an itibarıyla devre arası olan fenerbahçe'nin avrupa maçında.
tabii'nin internet platformundan izliyorum. bayağı 3 dakika falan geç geliyor yayın ya...
tat kaçırıyor bu gibi şeyler...
devamını gör...
6.
sözlükteki sorunsallar sanki sorunsal sayılmaz sorunsalı
çünkü çoğu forunfal sayılır cevapsalı.
dikkat edersen başlıktaki her kelime s harfiyle başlıyor. bak bu sorunsal işte. f ile başlamalılardı. *
dikkat edersen başlıktaki her kelime s harfiyle başlıyor. bak bu sorunsal işte. f ile başlamalılardı. *
devamını gör...
7.
gs
an itibarıyla favori sosyal medya platformum olan counter social'da, bir içeriğe tıklayıp onu sağ panelde açtıktan sonra orayı sıfırlayıp eski haline getirebilme kısa yolu olarak belirlenmiş harf kombinasyonu. özellikle de mesela birkaç tane şey açmışsanız onların hepsini tek tek geri-geri yaparak nihayetinde o paneli eski haline getirebilmek ciddi sıkıntı oluyor. ki o geri butonuna da hızlı hızlı basarsanız da yavaş yavaş oluyor o işlem ve üst üste stack'lendiği için uğraşılacak iş değil hakikaten. g+s'ye art arda basınca ise şak diye sıfırlanıyor. ana panelde bir butona basarak da sıfırlanabileceğini okumuştum ama o butonu hakikaten göremedim/göremiyorum ben. gs, kesin çözüm. haha.
neden gs olarak belirlemişler hiçbir fikrim yok ama bir galatasaraylı olarak bu çok hoşuma gitti. :d
neden gs olarak belirlemişler hiçbir fikrim yok ama bir galatasaraylı olarak bu çok hoşuma gitti. :d
devamını gör...
8.
sözlük yazarlarının fotoğrafları
bu pozum da 5 senelik falan vardır. bıyıkları kesip aynı kazakla bir poz da vermiştim o ara ve onu paylaşmıştım galiba sözlükte. bu da bellerophontes'i taklit ettiğim pozum. saçlarını taklit edemiyorum arkadaşlar, olmayan şeyle olmuyor o taklit. sakal ve bıyıkla yetinmesini bilelim. *

devamını gör...
9.
sözlük yazarlarının favori bateristleri
frost'u da unutmuşum ya. ekstrem davulculukta cidden de aşmış bir adam. blast beat'leri çok acımasız. bir de hala çok iyi bir formu var. gerçekten de idolleştirilebilecek bir davulcu. siyah mantolu adam bahsedince aklıma geldi. şimdi söyleyeyim dedim. onu da 13. sırada dahil edebilirdim aklıma gelseydi. 13 rakamı yakışır uğursuzluğuna. haha.
bellerophontes'in video link'ini verdiği davulcuya baktım da öyle anormal aşmış bir şeyler göremedim. metal davulcularıyla dalga geçmek o kadar kolay bir şey değil. caz davulcuları oyun kurucu gibiyse, ekstrem metal davulcuları anormal hızlı ve fizikli sprinter'ler gibidirler. ikisi de yerine göre müthiş olabilir tabii. ama cidden şu davulcunun yapabildiklerini mesela caz davulcuları yapamaz. kondisyonları apayrı kas kullanımı gerektiriyor. cidden apayrı alanlar diyebilirim ekstrem metal davulcuğu ve caz davulcuğu için.
şu mesela cidden öküz olmayı gerektirecek bir performans. asıl numaralar videonun biraz ilerilerinde. akılalmaz şeyler yapıyor adam.
dominator'ın da atakları animelerden fırlamış gibi. cidden fantastik ataklar. ama çok dinamik bir stili yok, atakları dışında.
cazcılardan, listemde de yer verdiğim thomas lang'i beğeniyorum en çok. adam cidden beynini bölüyor ya. haha. tam bir hayvan evladı. kendisi aslında farklı tarzlarda çalıyor/çalmış ama bu bir caz solosu denebilir bence.
bir de şu elemanı bırakayım. öyle dalgasına gibi görünüyor da cidden hayvan ötesi bir performans.
bir yazar da hep metalciler mi demiş... benim listemdekilerin hepsi metal davulcuları değildi.
bellerophontes'in video link'ini verdiği davulcuya baktım da öyle anormal aşmış bir şeyler göremedim. metal davulcularıyla dalga geçmek o kadar kolay bir şey değil. caz davulcuları oyun kurucu gibiyse, ekstrem metal davulcuları anormal hızlı ve fizikli sprinter'ler gibidirler. ikisi de yerine göre müthiş olabilir tabii. ama cidden şu davulcunun yapabildiklerini mesela caz davulcuları yapamaz. kondisyonları apayrı kas kullanımı gerektiriyor. cidden apayrı alanlar diyebilirim ekstrem metal davulcuğu ve caz davulcuğu için.
şu mesela cidden öküz olmayı gerektirecek bir performans. asıl numaralar videonun biraz ilerilerinde. akılalmaz şeyler yapıyor adam.
dominator'ın da atakları animelerden fırlamış gibi. cidden fantastik ataklar. ama çok dinamik bir stili yok, atakları dışında.
cazcılardan, listemde de yer verdiğim thomas lang'i beğeniyorum en çok. adam cidden beynini bölüyor ya. haha. tam bir hayvan evladı. kendisi aslında farklı tarzlarda çalıyor/çalmış ama bu bir caz solosu denebilir bence.
bir de şu elemanı bırakayım. öyle dalgasına gibi görünüyor da cidden hayvan ötesi bir performans.
bir yazar da hep metalciler mi demiş... benim listemdekilerin hepsi metal davulcuları değildi.
devamını gör...
10.
uzun tanımları okumaya üşenmek
ben çoğunluğun okumaya üşeneceğini bile bile yazıyorum uzun tanımlarımı. sıkıntı yok yani, benim açımdan.
uzun tanım yazmaya da pek üşenmiyorum zira yazasım geldikçe uzun tanım giriyorum. 1 ay veya daha fazla madalyalık tanım girmediğim de olmuştur, oluyor. bu ara 1 sene bile olabilir. yani kendime sınır koymuyorum, nasıl istersem öyle takılıyorum sözlükte.
3-5 beğeni almak falan iyi hissettiriyor ama cidden yazasım geldiği için yazıyorum ben öyle tanımlarımı. 3-5-10 kişi bile okusa yeter/iyidir diye bakıyorum.
uzun tanım yazmaya da pek üşenmiyorum zira yazasım geldikçe uzun tanım giriyorum. 1 ay veya daha fazla madalyalık tanım girmediğim de olmuştur, oluyor. bu ara 1 sene bile olabilir. yani kendime sınır koymuyorum, nasıl istersem öyle takılıyorum sözlükte.
3-5 beğeni almak falan iyi hissettiriyor ama cidden yazasım geldiği için yazıyorum ben öyle tanımlarımı. 3-5-10 kişi bile okusa yeter/iyidir diye bakıyorum.
devamını gör...
12.
tesla chainsaw massacre
counter social'a katılmamla birlikte görmeye başladığım "benzetme". ne olduğunu anlamak güç değildi. bana göre en iyi korku filmi olan, tobe hooper'ın klasiği the texas chain saw massacre ve "amerika'nın kabusu", tesla'nın sahibi elon musk'ın altın elektrikli testere hediyesi alması sahnesi... güzel benzetme. counter social'da ben de #trumpmuskgo hashtag'i kullanmıştım. haha. bunu benden önce akıl edenler de olmuş başka platformlarda ama counter'da kullanan ilk kişi ben olmuşum; google'dan bakınca başka platformlarda az da olsa kullanıldığını gördüm bu heştegin ama ben onlardan görmemiştim, kendim akıl etmiştim.



devamını gör...
13.
counter social
yeni favori sosyal medya platformum. bluesky'ı denemiştim ve hala arada takılıyorum orada ama çok "ağlıyorlar" orada ya. ve twitter'dan/x'ten kaçanlar oranın ciddi kısmını kapladığından içerikler de ona göre şekilleniyor bs'de. bs!* counter social'da da amerikan politikası baskın olan "topic" ama burada daha, böyle nasıl desem efektif ve yerli yerinde bir muhaliflik var.
ayrıca müthiş güzel etkileşim aldım, daha dün akşam kayıt olmama rağmen coso'da. coso (böyle kısaltıyorlar), bluesky'dan epey daha eski, 2017'de açılmış. ama bir şekilde çok daha butik kalmış. bs'nin 33 milyon kadar kullanıcısı var şu anda sanırım, coso'nun ise 1 milyon bile yok galiba ki bunların da çok çok azı aktif diye gözlemledim, yani kayıt olup çıkmış herhalde çoğu. 160.000 üyesi varmış diye bir yazı görmüştüm ama bu 2022'nin verisiydi galiba. şimdi milyona bile ulaşmamıştır aslında, tahminen. biraz normal sözlük'ün globali/ingilizcesi gibi aslında. yani deli bir trafik yok, az aktif kullanıcılı, butik bir platform.
"hostile" diye belledikleri bazı ülkelerden girişi yasaklamışlar. vpn ve proxy gibi numaralarla girişe de izin verilmiyormuş. kurucusu, the jester denen bir hacktivist imiş. benim açımdan ortam güzel orada cidden. yani trump ve musk'ı daha gördüğüm ilk günden sevmediğimden buranın da o görüşte olması bana uygun.
bluesky, net bir twitter klonu gibiyken buranın default arayüzü daha farklı. gerçi standart twitter gibi de yapılabiliyormuş ama ben böyle yan yana sütunları dizerek kullanmayı tercih ediyorum. twitter/bluesky ile farklarından biri de, siz sayfayı yenilemeden buradaki girilerin yenilenmesi, yani en yenilerin şak diye önünüze düşmesi.
algoritma falan kullanılmıyor. temel "akış" community firehouse denen şeyden takip edilebiliyor. dediğim gibi, sayfayı yenilemenize gerek yok. akıyor yani kendisi, yeni yazılar girildikçe. ama yan yana sütunlar dizebildiğiniz için keyfinize göre olan içerikleri de takip edebilirsiniz burada. örneğin #cosomusic, #cosopolitics, #politics, #cosocats gibi hashtag'ler için de sütunlar koyup sadece oralardaki akışları da takip edebilirsiniz.
takip ettiğiniz üyelerin girilerini de my friends sütunundan takip edebilirsiniz. o "arkadaşlar" kısmından manyak bir akış olmaması adına günde 100 tane şey yazanları falan takibe almıyorum ben. zaten öyle binlerce kişiyi de takip etme niyetinde değilim. şimdilik benim açımdan normal sözlük gibi falan orası, akış takip etme babında. rahat yani.
yani her şeyini keşfedemedim henüz ama arayüzü gerçekten güzel ve fonksiyonel. ayda 4.99 dolar vererek "pro" olarak da kullanabiliyorsunuz ve çoğu kişi de öyle yapıyor diye gözlemledim. ben bir göz attım bunun sağladığı avantajlara ve şart da değil gibime geldi. bu arada sıfır reklam ve hiçbir yan gelirleri yokmuş, hiçbir şirketle iş birlikleri falan yokmuş. yani bu tür üyeliklerle ayakta kalıyorlarmış.
ben sadece ingilizce ve türkçe içerikleri görebilmek için ilgili ayarı yaptım. henüz türkçe bir içerik göremedim, haha. gördüğüm kadarıyla amerikanlar, avrupalılar, kanadalılar falan yoğunlukta orada. avustralyalılar falan da vardır herhalde. kendimden başka bir türk'e de rastlamadım henüz. 2000'lerin başlarından beri yabancı forumlarda fink attığım için benim açımdan uyum sağlamak kolay oldu ve müthiş güzel etkileşimler aldım henüz orada yepyeniyken. hatta sitenin/platformun sahibi/kurucusu da ilk politik girimi favoriledi ve beni takibe aldı. başka yetkililer de bir sürü güzel önerilerde bulundular.
coso büyüsün ister miyim istemez miyim... bilemedim ya. yani şu anda akışını, normal sözlükte olduğu gibi rahatlıkla takip edebildiğimden böyle daha güzel gibi. ama diğer taraftan da böyle bencilce bakmak da çok etik gelmiyor bana zira elbette sevdiğim bir platformun büyümesini de isterim. zaten o hashtag'lere göre sütun dizerek de çılgın bir akış olsa da genel değil de spesifik akışları takip ederek de optimum bir sözlük deney... pardon sosyal medya platformu deneyimi yaşayabilirsiniz orada. aslında normal sözlük de yarı-sosyal medya platformu gibi olduğundan o dil sürçmem çok da abes olmadı galiba. haha.
coso'daki dominant tema/konu amerikan politikaları olsa da öyle "off, saat 2 oldu hala uyuyamadım" falan gibi şeyler de yazılabiliyor. yani her telden takılabiliyorsunuz orada aslında, normal sözlük'teki gibi. bluesky'a üstün tuttuğum taraflarından biri de... orada böyle içeriğe hakim olayım diyebileceğim bir yöntem bulamadım. belli sekmelere tıklayarak onlarla ilgili girileri okuyabilirim ama gene de görebildiğim kadarıyla yetinmek zorundayım ve "büyük resmi görebilmek" gibi bir opsiyonum yok, ya da ben bulamadım. burada ise istersem tüm içeriği takip edebilirim gibi. bunu yapmayacağım elbette ama platformda takılırken, mesela 1 saat boyunca yazılan her şeyi okuyabilirim. hatta geçmişe giderek diğerlerini de okuyabilirim.
şimdilik net bir sınır da koymuyorum kendime. yani dediğim gibi daha dün akşam kayıt oldum. şimdilik gözlemlerim bu kadar. orada vakit geçirdikçe farklı gözlemlerim olursa ya da kullanma alışkanlığım oturduktan sonra bazı görüşlerimi ve orayı kullanma biçimimi revize edersem buraya not düşerim gene.
birkaç şeyden daha bahsedeyim... privacy'nize önem veriyorsanız bu konuda burası oldukça ideal görünüyor. ayda belli bir para verip pro bir user olursanız da acayip güvenlik önlemleri falan da ekleniyor gibi algıladım. mesela normal sözlük'teki gibi küfür falan yasak olmasa da belli kelimeleri içeren tanımları görmek istemezseniz bununla ilgili ayarlar yapabilirsiniz. tabii başka böyle platformlardaki gibi deneyiminizi oldukça kişiselleştirebileceğiniz birçok başka özellik de sunuyor coso.
counter social'ın en öne çıkarılan şeyi, işte "hostile"* bellenen, öyle yaklaşımları ve müdahaleleri olduğu belirtilen spesifik ülkelerin default olarak bloklanması; bunun yapıldığı ilk sosyal medya platformunun burası olduğu söyleniyor.
bir de coso'da kullanıcı adı değiştirmek net olarak yasak. yani kayıt olduğunuz kullanıcı adınızı hiçbir şekilde değiştirmenize izin verilmiyor. belli istismarları önlemek falan için sanırım. eğer farklı bir nick kullanmak istiyorsanız yapabileceğiniz tek şeyin hesabınızı tamamen kapatıp/silip yeni bir hesap açmak olduğu bilgisi veriliyor. ama tüm o "arkadaşlarınız" falanla birlikte, eski hesabınızda yazdığınız tüm şeyler de tümden yok oluyor. tamamen sıfırdan başlıyorsunuz yani böyle yaparsanız. eski kullanıcı adınızı başkalarının alması da engelleniyormuş, o hesabınızı silerseniz zira biri sizin gibi davranarak başınıza bela açabilir diye. işin özü, oraya kayıt olmak isterseniz nick'inizi iyi düşünerek seçin. sanırım böylesi bir durumda sıfırdan başlamak istemezsiniz zira. görünen adınızı ise istediğiniz gibi, sınırsız kez değiştirebiliyorsunuz burada.
bir de komik ve hoş bir detay... ben normalde 4 tane sütunu yan yana dizip oralardaki akışları takip ediyorum. mesela bir akıştaki bir giri veya girideki kullanıcı ilgimi çekerse ona tıklıyorum ve en sağdaki ana panelde o içerik spesifik olarak konuyor. o sağ paneli eski haline getirebilmenin kısa yolu ise klavyedeki "g" ve "s" harflerine arka arkaya basmak. gs! bir galatasaraylı olarak beni gülümseten bir şey oldu bu. hehehe.
500 karakter sınırı vardı galiba bir giride. ayrıca foto ile birlikte video da yükleyebiliyorsunuz ve paylaşabiliyorsunuz, link vermekle birlikte bunu da yapabilirsiniz. 500 terabaytlık bir counter share şeysi varmış. sağ en altta görülüyor. dosya paylaşımı da yapılabiliyor yani herhalde ama bu, girilerle mi ilgili/sınırlı yoksa mesela peer-to-peer file sharing falan da yapılabiliyor mu, henüz bilmiyorum. tıklayınca oranın bakımda olduğu uyarısı geliyor. belki de sadece ücret ödeyen üyelerle sınırlı da olabilir o özellik. bu dosya paylaşımı şeysinin şu ana kadar yalnızca 4.6 gigabaytı kullanılmış. bu arada yazıda bahsettiğim sütunlar, sağ altta vs. gibi şeyleri laptopumu baz alarak söylüyorum elbette. yoksa mobilden işler herhalde farklıdır. anket açma seçeneği de var. henüz kullanmadım veya anketli bir giriye de rastlamadım galiba ama metin yazma panelinin altında "add a poll" butonu var.
bluesky'dan daha "hızlı" bir platform olduğunu söyleyebilirim. bs'de de işinizi görebiliyorsunuz ama orası biraz hantal. coso adeta ışık hızında. haha.
şu ana kadar çok iyi etkileşim almam, orada yeni olmamla da alakalı/sınırlı olabilir elbette. pek de fark etmez açıkçası. yani sıfır etkileşim alınsa bile takılması zevkli bir platform benim açımdan. 4 akışı aynı anda takip etmek mesela çok güzel ki hiçbirinde deli bir trafik olmadığı için gözlerinizin/beyninizin konforu da bozulmuyor. hatta community firehouse dışındaki herhangi bir sütunda bir akış bile olmuyordur belki. yani siz o şekilde ayarlayabilirsiniz işleri. işte dediğim gibi, günde 100 tane falan şey yazanları takip etmiyorum ben. my friends kanalında sanırım takip ettiklerim ve beni takip edenlerin yazıları ve yeniden gönderileri sıralanıyor. sadece takip ettiklerim de olabilir. bunları ayırarak da sütunlara koyabilirim belki. veya örneğin sadece "mutual"lar için de bir sürun koyabilirim falan... kaldı ki, beni mesela binlerce kişi takip etse ve ben de sayısız kişiye takip etsem bile "customize" edebilirim sanırım ilintili şeyleri ve kendime göre ideal, optimum bir akış sağlayabilirim. şu anda sitenin bu tür, deneyimimi kişiselleştirebileceğim şeylerini karıştırmaya gerek duymuyorum zira cidden her şey yerli yerinde gibi...
kullanıcı rehberi falan bir şekilde sizi tatmin etmezse, ve/ya herhangi bir, oralarda bahsedilmeyen bir sorun yaşarsanız belli hashtag'lerle meramınızı anlatıp derdinize derman arayabiliyormuşsunuz. başka bir hashtag ile de orası için önerilerde bulunabiliyormuşsunuz. bunlar herhalde yetkililer tarafından hemen görünür. yani benim ilk politik içerikli girimi sitenin kurucusu favorileri ve beni takibe aldı çok kısa sürede. başka yetkililer de bu hashtag'ler ve kullanıcı kılavuzu hakkında beni bilgilendirmişlerdi ki otomatik mesajlar da değildi bunlar. yani oraya adım attığınızı fark ettiklerini anlıyorsunuz. ehehe. bir kullanıcı da bana bir sürü bilgi verdi ve önerilerde bulundu. öyle bir ortam yani.
şimdiye kadar 2 tane politik içerikli giri girdim ve ikisinde de türk olduğumu belirttim. herhangi birinde düşmanca bir yaklaşımla karşılaşmadım. zaten ben pek karşılaşmıyorum öyle reaksiyonlarla. girdiğim her yabancı platformda türk olduğumu rahatlıkla söylerim ve karşılığında negatif bir geri dönüş aldığımı hatırlamıyorum. yani ya başıma ya hiç öyle bir şey gelmemiştir ya da geldiyse de tek tük, cılız şeylerdir. yoksa aklımda kalırdı. bir iki deneyimimi hatırlıyorum, "bir türk'ün bana akıl vermesi gülünç..." falan gibi ama bana onu diyen kişi sonra bana gerçek adımla dahi hitap etmişti. yani belli bir duruşunuz varsa böyle şeyler pek de başınıza gelmez, gelse de nadiren olur ve neticesinde karşıdakine kendinizi kabul ettirebilirsiniz.
böyle benimseyebileceğim bir yabancı platform arıyordum açıkçası ve buldum galiba. bluesky da kötü değil, hatta x'i de arada kullanıyorum hala ama coso cidden daha interaktif bir deneyim yaşayabildiğim, daha ideal bir ortam sanırım benim için ki arayüzünün de bunda etkisi büyük. bu gibi konularda maymun iştahlı değilimdir aslında ve benimsediğim yerlere adeta kök salarım. ama işte, bs ve x belli bakımlardan bana tam olarak uymadılar. coso ile takılınacak yabancı platformumu bulduğumu sanıyor ve umuyorum. şimdilik mutlu ve gururlu bir cosonaut'um. böyle bir ünvanınız oluyor orada. haha.
ayrıca müthiş güzel etkileşim aldım, daha dün akşam kayıt olmama rağmen coso'da. coso (böyle kısaltıyorlar), bluesky'dan epey daha eski, 2017'de açılmış. ama bir şekilde çok daha butik kalmış. bs'nin 33 milyon kadar kullanıcısı var şu anda sanırım, coso'nun ise 1 milyon bile yok galiba ki bunların da çok çok azı aktif diye gözlemledim, yani kayıt olup çıkmış herhalde çoğu. 160.000 üyesi varmış diye bir yazı görmüştüm ama bu 2022'nin verisiydi galiba. şimdi milyona bile ulaşmamıştır aslında, tahminen. biraz normal sözlük'ün globali/ingilizcesi gibi aslında. yani deli bir trafik yok, az aktif kullanıcılı, butik bir platform.
"hostile" diye belledikleri bazı ülkelerden girişi yasaklamışlar. vpn ve proxy gibi numaralarla girişe de izin verilmiyormuş. kurucusu, the jester denen bir hacktivist imiş. benim açımdan ortam güzel orada cidden. yani trump ve musk'ı daha gördüğüm ilk günden sevmediğimden buranın da o görüşte olması bana uygun.
bluesky, net bir twitter klonu gibiyken buranın default arayüzü daha farklı. gerçi standart twitter gibi de yapılabiliyormuş ama ben böyle yan yana sütunları dizerek kullanmayı tercih ediyorum. twitter/bluesky ile farklarından biri de, siz sayfayı yenilemeden buradaki girilerin yenilenmesi, yani en yenilerin şak diye önünüze düşmesi.
algoritma falan kullanılmıyor. temel "akış" community firehouse denen şeyden takip edilebiliyor. dediğim gibi, sayfayı yenilemenize gerek yok. akıyor yani kendisi, yeni yazılar girildikçe. ama yan yana sütunlar dizebildiğiniz için keyfinize göre olan içerikleri de takip edebilirsiniz burada. örneğin #cosomusic, #cosopolitics, #politics, #cosocats gibi hashtag'ler için de sütunlar koyup sadece oralardaki akışları da takip edebilirsiniz.
takip ettiğiniz üyelerin girilerini de my friends sütunundan takip edebilirsiniz. o "arkadaşlar" kısmından manyak bir akış olmaması adına günde 100 tane şey yazanları falan takibe almıyorum ben. zaten öyle binlerce kişiyi de takip etme niyetinde değilim. şimdilik benim açımdan normal sözlük gibi falan orası, akış takip etme babında. rahat yani.
yani her şeyini keşfedemedim henüz ama arayüzü gerçekten güzel ve fonksiyonel. ayda 4.99 dolar vererek "pro" olarak da kullanabiliyorsunuz ve çoğu kişi de öyle yapıyor diye gözlemledim. ben bir göz attım bunun sağladığı avantajlara ve şart da değil gibime geldi. bu arada sıfır reklam ve hiçbir yan gelirleri yokmuş, hiçbir şirketle iş birlikleri falan yokmuş. yani bu tür üyeliklerle ayakta kalıyorlarmış.
ben sadece ingilizce ve türkçe içerikleri görebilmek için ilgili ayarı yaptım. henüz türkçe bir içerik göremedim, haha. gördüğüm kadarıyla amerikanlar, avrupalılar, kanadalılar falan yoğunlukta orada. avustralyalılar falan da vardır herhalde. kendimden başka bir türk'e de rastlamadım henüz. 2000'lerin başlarından beri yabancı forumlarda fink attığım için benim açımdan uyum sağlamak kolay oldu ve müthiş güzel etkileşimler aldım henüz orada yepyeniyken. hatta sitenin/platformun sahibi/kurucusu da ilk politik girimi favoriledi ve beni takibe aldı. başka yetkililer de bir sürü güzel önerilerde bulundular.
coso büyüsün ister miyim istemez miyim... bilemedim ya. yani şu anda akışını, normal sözlükte olduğu gibi rahatlıkla takip edebildiğimden böyle daha güzel gibi. ama diğer taraftan da böyle bencilce bakmak da çok etik gelmiyor bana zira elbette sevdiğim bir platformun büyümesini de isterim. zaten o hashtag'lere göre sütun dizerek de çılgın bir akış olsa da genel değil de spesifik akışları takip ederek de optimum bir sözlük deney... pardon sosyal medya platformu deneyimi yaşayabilirsiniz orada. aslında normal sözlük de yarı-sosyal medya platformu gibi olduğundan o dil sürçmem çok da abes olmadı galiba. haha.
coso'daki dominant tema/konu amerikan politikaları olsa da öyle "off, saat 2 oldu hala uyuyamadım" falan gibi şeyler de yazılabiliyor. yani her telden takılabiliyorsunuz orada aslında, normal sözlük'teki gibi. bluesky'a üstün tuttuğum taraflarından biri de... orada böyle içeriğe hakim olayım diyebileceğim bir yöntem bulamadım. belli sekmelere tıklayarak onlarla ilgili girileri okuyabilirim ama gene de görebildiğim kadarıyla yetinmek zorundayım ve "büyük resmi görebilmek" gibi bir opsiyonum yok, ya da ben bulamadım. burada ise istersem tüm içeriği takip edebilirim gibi. bunu yapmayacağım elbette ama platformda takılırken, mesela 1 saat boyunca yazılan her şeyi okuyabilirim. hatta geçmişe giderek diğerlerini de okuyabilirim.
şimdilik net bir sınır da koymuyorum kendime. yani dediğim gibi daha dün akşam kayıt oldum. şimdilik gözlemlerim bu kadar. orada vakit geçirdikçe farklı gözlemlerim olursa ya da kullanma alışkanlığım oturduktan sonra bazı görüşlerimi ve orayı kullanma biçimimi revize edersem buraya not düşerim gene.
birkaç şeyden daha bahsedeyim... privacy'nize önem veriyorsanız bu konuda burası oldukça ideal görünüyor. ayda belli bir para verip pro bir user olursanız da acayip güvenlik önlemleri falan da ekleniyor gibi algıladım. mesela normal sözlük'teki gibi küfür falan yasak olmasa da belli kelimeleri içeren tanımları görmek istemezseniz bununla ilgili ayarlar yapabilirsiniz. tabii başka böyle platformlardaki gibi deneyiminizi oldukça kişiselleştirebileceğiniz birçok başka özellik de sunuyor coso.
counter social'ın en öne çıkarılan şeyi, işte "hostile"* bellenen, öyle yaklaşımları ve müdahaleleri olduğu belirtilen spesifik ülkelerin default olarak bloklanması; bunun yapıldığı ilk sosyal medya platformunun burası olduğu söyleniyor.
bir de coso'da kullanıcı adı değiştirmek net olarak yasak. yani kayıt olduğunuz kullanıcı adınızı hiçbir şekilde değiştirmenize izin verilmiyor. belli istismarları önlemek falan için sanırım. eğer farklı bir nick kullanmak istiyorsanız yapabileceğiniz tek şeyin hesabınızı tamamen kapatıp/silip yeni bir hesap açmak olduğu bilgisi veriliyor. ama tüm o "arkadaşlarınız" falanla birlikte, eski hesabınızda yazdığınız tüm şeyler de tümden yok oluyor. tamamen sıfırdan başlıyorsunuz yani böyle yaparsanız. eski kullanıcı adınızı başkalarının alması da engelleniyormuş, o hesabınızı silerseniz zira biri sizin gibi davranarak başınıza bela açabilir diye. işin özü, oraya kayıt olmak isterseniz nick'inizi iyi düşünerek seçin. sanırım böylesi bir durumda sıfırdan başlamak istemezsiniz zira. görünen adınızı ise istediğiniz gibi, sınırsız kez değiştirebiliyorsunuz burada.
bir de komik ve hoş bir detay... ben normalde 4 tane sütunu yan yana dizip oralardaki akışları takip ediyorum. mesela bir akıştaki bir giri veya girideki kullanıcı ilgimi çekerse ona tıklıyorum ve en sağdaki ana panelde o içerik spesifik olarak konuyor. o sağ paneli eski haline getirebilmenin kısa yolu ise klavyedeki "g" ve "s" harflerine arka arkaya basmak. gs! bir galatasaraylı olarak beni gülümseten bir şey oldu bu. hehehe.
500 karakter sınırı vardı galiba bir giride. ayrıca foto ile birlikte video da yükleyebiliyorsunuz ve paylaşabiliyorsunuz, link vermekle birlikte bunu da yapabilirsiniz. 500 terabaytlık bir counter share şeysi varmış. sağ en altta görülüyor. dosya paylaşımı da yapılabiliyor yani herhalde ama bu, girilerle mi ilgili/sınırlı yoksa mesela peer-to-peer file sharing falan da yapılabiliyor mu, henüz bilmiyorum. tıklayınca oranın bakımda olduğu uyarısı geliyor. belki de sadece ücret ödeyen üyelerle sınırlı da olabilir o özellik. bu dosya paylaşımı şeysinin şu ana kadar yalnızca 4.6 gigabaytı kullanılmış. bu arada yazıda bahsettiğim sütunlar, sağ altta vs. gibi şeyleri laptopumu baz alarak söylüyorum elbette. yoksa mobilden işler herhalde farklıdır. anket açma seçeneği de var. henüz kullanmadım veya anketli bir giriye de rastlamadım galiba ama metin yazma panelinin altında "add a poll" butonu var.
bluesky'dan daha "hızlı" bir platform olduğunu söyleyebilirim. bs'de de işinizi görebiliyorsunuz ama orası biraz hantal. coso adeta ışık hızında. haha.
şu ana kadar çok iyi etkileşim almam, orada yeni olmamla da alakalı/sınırlı olabilir elbette. pek de fark etmez açıkçası. yani sıfır etkileşim alınsa bile takılması zevkli bir platform benim açımdan. 4 akışı aynı anda takip etmek mesela çok güzel ki hiçbirinde deli bir trafik olmadığı için gözlerinizin/beyninizin konforu da bozulmuyor. hatta community firehouse dışındaki herhangi bir sütunda bir akış bile olmuyordur belki. yani siz o şekilde ayarlayabilirsiniz işleri. işte dediğim gibi, günde 100 tane falan şey yazanları takip etmiyorum ben. my friends kanalında sanırım takip ettiklerim ve beni takip edenlerin yazıları ve yeniden gönderileri sıralanıyor. sadece takip ettiklerim de olabilir. bunları ayırarak da sütunlara koyabilirim belki. veya örneğin sadece "mutual"lar için de bir sürun koyabilirim falan... kaldı ki, beni mesela binlerce kişi takip etse ve ben de sayısız kişiye takip etsem bile "customize" edebilirim sanırım ilintili şeyleri ve kendime göre ideal, optimum bir akış sağlayabilirim. şu anda sitenin bu tür, deneyimimi kişiselleştirebileceğim şeylerini karıştırmaya gerek duymuyorum zira cidden her şey yerli yerinde gibi...
kullanıcı rehberi falan bir şekilde sizi tatmin etmezse, ve/ya herhangi bir, oralarda bahsedilmeyen bir sorun yaşarsanız belli hashtag'lerle meramınızı anlatıp derdinize derman arayabiliyormuşsunuz. başka bir hashtag ile de orası için önerilerde bulunabiliyormuşsunuz. bunlar herhalde yetkililer tarafından hemen görünür. yani benim ilk politik içerikli girimi sitenin kurucusu favorileri ve beni takibe aldı çok kısa sürede. başka yetkililer de bu hashtag'ler ve kullanıcı kılavuzu hakkında beni bilgilendirmişlerdi ki otomatik mesajlar da değildi bunlar. yani oraya adım attığınızı fark ettiklerini anlıyorsunuz. ehehe. bir kullanıcı da bana bir sürü bilgi verdi ve önerilerde bulundu. öyle bir ortam yani.
şimdiye kadar 2 tane politik içerikli giri girdim ve ikisinde de türk olduğumu belirttim. herhangi birinde düşmanca bir yaklaşımla karşılaşmadım. zaten ben pek karşılaşmıyorum öyle reaksiyonlarla. girdiğim her yabancı platformda türk olduğumu rahatlıkla söylerim ve karşılığında negatif bir geri dönüş aldığımı hatırlamıyorum. yani ya başıma ya hiç öyle bir şey gelmemiştir ya da geldiyse de tek tük, cılız şeylerdir. yoksa aklımda kalırdı. bir iki deneyimimi hatırlıyorum, "bir türk'ün bana akıl vermesi gülünç..." falan gibi ama bana onu diyen kişi sonra bana gerçek adımla dahi hitap etmişti. yani belli bir duruşunuz varsa böyle şeyler pek de başınıza gelmez, gelse de nadiren olur ve neticesinde karşıdakine kendinizi kabul ettirebilirsiniz.
böyle benimseyebileceğim bir yabancı platform arıyordum açıkçası ve buldum galiba. bluesky da kötü değil, hatta x'i de arada kullanıyorum hala ama coso cidden daha interaktif bir deneyim yaşayabildiğim, daha ideal bir ortam sanırım benim için ki arayüzünün de bunda etkisi büyük. bu gibi konularda maymun iştahlı değilimdir aslında ve benimsediğim yerlere adeta kök salarım. ama işte, bs ve x belli bakımlardan bana tam olarak uymadılar. coso ile takılınacak yabancı platformumu bulduğumu sanıyor ve umuyorum. şimdilik mutlu ve gururlu bir cosonaut'um. böyle bir ünvanınız oluyor orada. haha.
devamını gör...
14.
gıcık olunan sözlük yazarı
sadece 1 kişi olabilir mi ya?
hepsi şu başlıklarda sıralı:
(bkz: işte o yazarlar)
(bkz: sıralı tam liste)
*
hepsi şu başlıklarda sıralı:
(bkz: işte o yazarlar)
(bkz: sıralı tam liste)
*
devamını gör...
15.
üstteki yazara bir şey söyle
bence henüz prenssiniz. biraz zaman sonra niye kral olmayasınız ama? charles bile o kadar sene bekledi kral olabilmek için. *
devamını gör...
17.
sözlük yazarlarının favori bateristleri
ben bir 10'luk liste yapayım dediğim başlıktır.
1-) nicholas barker
2-) gavin harrison
3-) john macaluso
4-) jason rullo
5-) terry bozzio
6-) thomas lang
7-) john bonham
8-) inferno
9-) aquiles priester
10-) owe lingvall
listeyi tamamladıktan sonra aklıma peter wildoer ile max kolesne de geldi. onları da ekleyeyim. listemden kimseyi silmeye kıyamadım. ahah.
1-) nicholas barker
2-) gavin harrison
3-) john macaluso
4-) jason rullo
5-) terry bozzio
6-) thomas lang
7-) john bonham
8-) inferno
9-) aquiles priester
10-) owe lingvall
listeyi tamamladıktan sonra aklıma peter wildoer ile max kolesne de geldi. onları da ekleyeyim. listemden kimseyi silmeye kıyamadım. ahah.
devamını gör...
18.
illusion
illüzyon sözcüğünün ingilizcesidir.
ayrıca;
inigo perez'in güzel bir elektronik parçasıdır.
kim bilir bu isimde daha neler vardır bildiğim ama şu anda aklıma gelmeyen ve bilmediğim... belki de o kadar da yoktur ve bu düşüncem bir illüzyondan ibarettir. *
ayrıca;
inigo perez'in güzel bir elektronik parçasıdır.
kim bilir bu isimde daha neler vardır bildiğim ama şu anda aklıma gelmeyen ve bilmediğim... belki de o kadar da yoktur ve bu düşüncem bir illüzyondan ibarettir. *
devamını gör...