aes100 yazar profili

kızlar kendilerine çelme takan erkeklere bayılır. başını çarparsa %100 etkili.

çuvalla değil siloyla çekirdek stoklamak gerekecek.

(bkz: random number generator) random sayı üretmeniz gerekiyorsa tüik'ten yardım alabileceğinizin ibaresi. api public mi onu bilmiyorum ama.

gençler vs. yaşlılar.
türkiyeden rusyaya polonyaya, almanyaya, ingiltereye ve amerikaya kadar hemen hemen her yerde sağ siyasetciler, yaşlı insanların gençlik zamanlarından kalma artık geçerliliği olmayan sıkıntılarını kullanarak korkutarak oy toplama siyaseti ortamı geriyor ve gençlerin geleceklerini geciktiriyorlar.

erekte penis. alandan allah razı olsun.

kız sarılsana boynuma ama bacaklarınla.

mevcut bilgiden eksik bilgiyi çıkarabilenler

aslında sadece mal olduğu için mutlu ama farkında değil veya mal olduğunu kabullenemiyor ve bununla baş edebilmek için erkeğinin malı gibi bir savunma mekanizması geliştirmiş olabilir. ibret alanlar için nice psikanalizler vardır.

(bkz: kedi) no school. no work. just meow meow.

ne aradıklarını bilmiyorlar, tarif edemezler ama bulunca bırakmıyorlar sadece genel olarak insan gibi konuşun insan gibi davranın.

hayır.

parasını veriyoruz, izlemeye başlıyoruz ama sonunu görmüyoruz. (bkz: netflix and chill)

teknik meknik yok, burda volatilite var volatilite.

edit: ayı piyasasında para kazanmayı bilenler içindir. ytd.

(bkz: tryusdt)

para zaman satın alır. satın aldığınız zamanı sizi mutlu eden şeylere harcayabilirsiniz.

düşse de çıksa da sabit de kalsa şaka gibi olacak kurdur. diyalogları düşünsene.

a: dolar 10 lira.
b: yohhammığa..!
a: bir nisaaan.

a: dolar 7 lira.
b: noldu da düştü, neyi kaçırdım ben!
a: bir nisaaan.

a: dolar sabit.
b: harbi mi lan?
a: bir nisaaan.

kim ki pudra şekerine hükmeder, evrene hükmeder.

pudra şekeri ömrü uzatır.
pudra şekeri bilinci genişletir.
pudra şekeri uzay yolculuğu için hayati önemdedir. (bak türkiye uzay ajansının nerden çıktığı birden bire cevaplanmış oldu, ilk astronot da belli)

(bkz: hans... get ze flammenwerfer)

açıklamaları arasında bazı örnekler vermiştir.

faizlerin düşük olması gerektiğini ve böyle olursa insanların kolaylıkla ev alabileceğini söylemiştir. tercümesi şu, insanlar kredi çeksinler ve müteahhit kesiminin 1e yaptığını 5e almaya devam etsinler ki satyapçı çocukları nargile kafelerde göt gezdirmeye devam etsin.

faizler düşük olsun ki kredi çeken işletmelerin finansman maliyeti düşsün ve bu maliyet ürün satış fiyatına daha az yansısın ki enflasyon oluşmasın. tercümesi şu, biz işletme sahipleri zenginiz ama işletmelerimiz fakir, kredi çekmeden işletmemizi işletemiyoruz çünkü üretilen gelirin atabildiğimiz kadarını kendi cebimize atıyoruz, kimseyle paylaşmıyoruz. kredi çekiyoruz, ödemiyoruz, yapılandırıyoruz, vergi affı çıkarttırıyoruz. kredi çekemezsek devlet teşvik faiz diye ağlamaya başlıyoruz. bütün bunları yapıyoruz ama yapmayacağımız tek birşey var o da kendi işletmemize kendi cebimizden yatırım yapmak, sermaye eklemek çünkü ihtiyaç duymadığımız kadar çok malımız mülkümüz olsa da azalmasını aklımızın ucundan geçiremiyoruz.

özetle biz yedik yedik yemeye devam etmek istiyoruz ama biliyoruz ki ne becerdiysek hile hurda arka yollardan becerdik, tuttuğumuz köşe başlarını hakedenlere kaptırmayalım ki ülkedeki üniversite mezunu nitelikli insanları karın tokluğuna süründürürken onların sırtından geçinelim.

ne kadar yazsam az ama bir tarafta tanıdığım bir kaç işletme sahibine ve çocuklarına bakıyorum bir de yanlarında çalışan insanlara ve aldıkları maaşlara, iş arayan mesleğinden başka işlerde çalışan üniversite mezunu gençlere. ve iğrentiden başka birşey hissetmiyorum. bu açıklamalar da biz bu düzeni yürütmeyi bile beceremiyoruz ama zorlamaya devam edeceğiz demekten başka birşey değil.

yemeden önce üflerseniz ılık olur.