ayı yazar profili

ayı kapak fotoğrafı
ayı profil fotoğrafı
rozet
karma: 49914 tanım: 13557 başlık: 165 apolet: 2 takipçi: 117
Hayvan! / mercy is a human luxury and responsibility also a weakness.

son tanımları | başucu eserleri


anın fotoğrafı

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bugün kendin için ne yaptın sorusu

a dan z ye youtube içerik üretimini dışarı para vermeden nasıl yaparım araştırdım. 24 gb 3090 ile neler yapılabileceğine inanamazsınız.
devamını gör...

madalya müracaatları

#3830305

yazdık bakalım.
devamını gör...

nefret ile yaşayan insan

nefret güçlü bir duygudur bununla yaşanmaz.
devamını gör...

bim'in banka olması

arkadaşlar tam olarak banka diyemeyiz elektronik para/fintech oluşumuna daha yakın bir model.
devamını gör...

sevilmeyen sözlük yazarının kafasında granit tava parçalamak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

jmail world

jeffret epstein' in sızan maillerine ulaşabileceğiniz arayüz.

buradan

ben en çok ahlak timsali kafamızı açtıkları noan chomsky e kahkaha attım.
devamını gör...

sadettin saran'ın testinin pozitif çıkması

an itibariyle saran.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

zincir marketlerde başlayan etiket değiştirme mesaisi

asgari ücret zammı ile beraber personel ve diğer giderler artacak ne olacağını sanıyordunuz?

ticarethanelerin kar etmek isteyen oluşumlar olduğunu anladığınız gün hayata bakışınız değişecek yeminlen.
devamını gör...

sözlük alfa erkekleri arasındaki gizli çekişme

hiç alfa olmak gibi bir iddiam yok,

alfalardan bir tanesi instagram alfası diğeri de suratına osurulmasını istiyor.

daha ne diyeyim alfa olduğunu söyleyenler bunlar.
devamını gör...

yapay zeka

nasıl kullandığınız ile doğru orantılı olarak verimli olup olmayacağı tartışabiliriz.

yazılımdan örnek vereyim,

eğer siz hem alt yapı hem mühendislik ve yazılım biliyorsanız efsane verimli kullanabiliyorsunuz,
ama jwt token ile api çağırmak için kullanıyorsanız verimsizliğin dibidir.

siz network yapısını, kullandığınız uygulamaları, database i, database tablolarını bir kere chart haline getirip cursor yada claude code a verirseniz alacağınız ile bana bunu yap diye prompt kullandığınızda aldığınız yanıt ve yaptığı iş seviyeleri arasında hurda ile platin kadar fark var.
devamını gör...

zenginlik nedir sorusu

elindeki emtia nın % 2 si ile gulfstream uçak alabiliyorsan servet sahibisin. bu kadar.
devamını gör...

sadettin saran

yahu adam kullanıcı satıcı değil,

kullanıcı olmakta suç ama değil yani kullanıyorsa kullanıyor ne yapalım?

kazık kadar insanların ne yaptığı neden bizi ilgilendiriyor onu da anlayabilmiş değilim.
devamını gör...

kelenderis (yazar)

#3830315

o buradayken itin gözüne sokuyorduk,

başka bir yerde yazdığım gibi seviyorsan git konuş bence belki suratına osurur.

fikir kısmında ise kahkaha attım.

gittiğinden beri sözlükte huzur var koçum.
devamını gör...

adeptus astartes

insanlığın en seçkin, en dertli ve en "overpowered" evlatlarıdır. bunlar için sadece asker demek, ferari'ye sadece araba demek gibi bir şeydir. imparator’un kendi genetik mirasından yaratarak galaksiye saldığı, her biri yaklaşık 2.5 metre boyunda olan, steroidin dibine vurmuş, beyinleri yıkanmış yürüyen tanklardır kendileri.

olayın mutfağına girersek, bu abilerimiz öyle "hadi ben asker olayım" diyerek olmuyorlar. daha ergenlik çağındayken alınıp, vücutlarına 19 tane ek organ (ikinci bir kalp, üçüncü bir akciğer, kurşun geçirmeyen bir deri tabakası falan) naklediliyor. en sonunda "black carapace" dedikleri bir zırh arayüzü deri altına yerleştiriliyor ki, o tonlarca ağırlıktaki güç zırhlarını (power armor) vücutlarının bir parçası gibi kullanabilsinler. sonuçta ortaya çıkan şey artık tam olarak insan değil, "trans-human" denilen bir savaş makinesi oluyor.

neden sürekli savaşmak istediklerine gelirsek; bunun cevabı aslında çok basit, çünkü başka bir şey yapmayı bilmiyorlar. bu adamlar daha eğitim aşamasındayken hipnotik bir beyin yıkama sürecinden geçiyorlar. duyguları, korkuları ve sivil bir hayata dair tüm arzuları törpüleniyor; yerine sadece görev, sadakat ve savaş sanatı koyuluyor. bir space marine için "emeklilik" diye bir kavram yoktur. ya savaşırken ölürsün ya da ölmek üzereyken vücudunun geri kalanı bir dreadnought (yürüyen tabut/robot) içine hapsedilir ve orada bin yıl daha savaşmaya devam edersin. yani adamların biyolojisi ve psikolojisi sadece yok etmek üzerine programlanmış. boş zamanlarında ne yapıyorlar derseniz; ya dua ediyorlar, ya silahlarını temizliyorlar ya da antrenman yapıyorlar. hobi falan hak getire.

xenophobia meselesine (uzaylı ırkçılığı) gelecek olursak, bu öyle "ya ben bu elfleri pek sevmedim" gibi bir şey değil. bu direkt bir dini dogma ve hayatta kalma stratejisi. imparatorluğun öğretisine göre (imperial creed), galaksi sadece insanlığa aittir ve geri kalan tüm akıllı türler (xenos) birer parazittir. "suffer not the alien to live" (uzaylının yaşamasına izin verme) mottosuyla büyüyorlar. tarihsel olarak da insanlığın altın çağı çöktüğünde, eski uzaylı müttefiklerin insanlığa ihanet ettiğine inanırlar. bu yüzden bir uzaylı gördüklerinde önce ateş edip sonra soru sormazlar, direkt ateşi de kesmezler ta ki karşıdaki toz olana kadar. bu nefret, beyin yıkama sürecinde zihinlerine o kadar derin kazınır ki, bir xenos ile iş birliği yapma düşüncesi bile onları fiziksel olarak rahatsız eder.


imparator'un genetik laboratuvarından çıkan bu süper askerlerin "tek tip" olduklarını sananları derin bir yanılgıya düşüren mevzudur. aslında olay tamamen "babasına bak, oğlunu al" mantığıyla birinin gen tohumunu (gene-seed) taşır. babaları nasıl bir ruh hastasıysa, oğulları da ona göre şekillenmiştir.

olay sadece zırhın rengini boyamakla bitmiyor, her chapter’ın kendine has bir kültürü, takıntısı ve hatta genetik bir mutasyonu var. şöyle bir piyasaya bakarsak:

ultramarines: bunların olayı düzen, nizam ve kuraldır. mahallenin en çalışkan, en inek öğrencisi gibidirler. roboute guilliman’ın yazdığı codex astartes isimli "askerlik el kitabı"na harfiyen uyarlar. mavi zırhlarını parlatıp "ben bugün insanlık için ne yaptım?" diye gezerler. imparatorluğun poster çocuklarıdır ama diğer chapter’lar tarafından biraz "fazla kuralcı" bulundukları için içten içe sevilmezler.

space wolves: işte bunlar tam bir "uzay vikingi" kafasıdır. fenris gibi buz dertli bir gezegenden gelirler. sakal, bıyık, kurt postu ve bira (aslında mjød) vazgeçilmezleridir. disiplin hak getire, savaşırken bağırıp çağırıp balta sallarlar. genetik bir arızaları vardır; yaşlandıkça köpek dişleri uzar, koku alma duyuları coşar, bazen iyice kontrolden çıkıp bildiğin kurda dönüşürler (wulfen). codex falan da takmazlar, "bizim töremiz böyle" der geçerler.

blood angels: galaksinin en yakışıklı ama en dertli abileridir. altın sarısı saçlar, kusursuz suratlar... ama gel gör ki içlerinde "red thirst" ve "black rage" denilen iki bela vardır. babaları sanguinius öldüğünde o kadar büyük bir travma yaşamışlardır ki, genlerine işlenmiştir. bazen savaşın ortasında kendilerini kaybedip "ben babayım, ölüyorum!" diye sayıklayarak önüne geleni parçalayan, kan içen kontrolsüz canavarlara dönüşürler. asalet ve vahşetin garip bir karışımıdırlar.

dark angels: bunlar en gizemli olanlar. üzerlerine bir de cübbe çekerler, sanki her an bir tarikat ayinine gidecekmiş gibi takılırlar. geçmişlerinde "fallen" denilen bir ihanet mevzusu olduğu için aşırı paranoiddirler. en yakın müttefiklerine bile güvenmezler, kendi içlerinde "circle" denilen gizli yapılanmaları vardır. bir şey sakladıkları o kadar bellidir ki, sormaya korkarsın çünkü sorarsan muhtemelen seni ortadan kaldırırlar.

salamanders: evrenin en "insancıl" ama aynı zamanda en yakıcı ekibidir. diğerleri sivilleri pek umursamazken, bunlar "aman bir masumun burnu kanamasın" diye canını dişine takar. ama bir xenos (uzaylı) gördüler mi, ellerindeki devasa alev makineleriyle (flamer) ortalığı mangal alanına çevirirler. kömür karası derileri ve parlayan kırmızı gözleriyle korkunç görünürler ama aslında koca yürekli birer demircidirler.

imperial fists: savunma ve inşaat denince akla gelen ilk isim. "bir yere kale mi yapılacak?" çağır bunları. "bir yer sonuna kadar savunulacak mı?" bırak bunları oraya, ölürler ama o mevziyi bırakmazlar. inatçılıkta dünya markasıdırlar. hatta bazen o kadar inatçıdırlar ki, geri çekilmek mantıklı olsa bile "imparator burayı tutun dedi" diyerek son adam kalana kadar dayak yerler.

özetle; space marine dediğin şey tek bir organizasyon değil, her biri farklı bir psikopatlık derecesine ve kültürel mirasa sahip binlerce farklı kulüptür. kimi dua ederken kendini kamçılar, kimi düşmanının ciğerini yer, kimi de oturup felsefe yapar. hepsinin ortak noktası ise o devasa zırhlar ve bitmek bilmeyen savaş arzusudur.
devamını gör...

ihlara vadisinde kelebek kovalayan gocuk (yazar)

#3830036

sürekli ona buna it diyorsun da doğruyu söyle sana birinin tasma takıp it gibi gezdirmesini mi istiyorsun?

sonuçta ağzından tasma falan düşmüyor gizli submissive olabilir misin?
devamını gör...

ihlara vadisinde kelebek kovalayan gocuk (yazar)

#3829975

lahanayı yerken kütür kütür sapına gelince meee derler bizim orada.

ne oldu? yiyemeceğin muzu soyarsan böyle olur. ha bu arada eşek eti yemiyorum ben.
devamını gör...

anna's archive

asimov vakıf serisini tek cilt olarak bulabildiğim arşivdir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ela rümeysa cebeci'nin estetiksiz hali

(bkz: kadında sahtecilik)
devamını gör...

ihlara vadisinde kelebek kovalayan gocuk (yazar)

#3829886

ah canım mevzuyu bilmiyor utangaç apocuya yanlıyor kendine kurt diyor çok komik lan?

adam sadece kadına küfürü okumuş sonra insanların bam teline dokundu kısmını esgeçmiş işte bunlar hep protein eksikliğinden.

madem o kadar meraklısın mevzulardan haberin yok sazan gibi atlarsan cevap alınca da whataboutism inde dibine vurmazsın. hoş tabii senin mantıkla gidecek olursak solcusundan, anadolu çomarına,oradan tarikatçısına, apocusunu, dincisini,sosyalistini, komünistini, akplisini sen ve türevlerini sözlükte üst üste koyup arkamdan bağırtmışım demek ki neymiş? it bağırtan kurt sen olamazmışsın.


ben erkeğe küfretmek suç değil demedim, küfür etmeyi sevmem ama bilmediğim anlamına gelmez dedim. hani okuma ve anlaman kıt o yüzden bilal den daha kapasitesizlerin anlayacağı şekilde anlatıyorum.

ha son olarak çok meraklıysan bam teli kısmını zaten rijit' in altına biri yazmış kısaca aç oku belki anlarsın sözlüktekilerin bu herife neden kızgın olduğunu da sende o kapasite olacağını da sanmıyorum.

arc raiders da loot kovalarken kelebek vadisinde kelebek tokatlıyoruz olaya bak.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim