her zaman ulaşılabilecek meze olarak patates kızartması. spesifik olarak göçmen arkadaşımın annesinin bulgaristan'dan getirdiği domuz etinden pastırma. adını unuttum ama bira gibi basit bir içeceğin yanına o kadar güzel gidiyor ki anlatamam.
bu yazıyı ağlamadan, ağlarsam konudan kopuyorum, içimden geçenleri birbirine bağlayarak bitirmek istiyorum.
hiç ne yapacağınızı bildiğiniz ama yaparsanız canınızın çok yanacağını bildiğiniz bir duruma düştünüz mü? elbette düşen olmuştur. elbette çıkış yolunu bulan olmuştur. ben bu duruma iki yıldır girmiş bulunuyorum. ne yapmam gerektiğini biliyor ama canımın yanmasına dayanamadığım için bir şey yapmıyorum fakat yine de bu yangına yakın bir acı duyuyorum. bilinçlendiğimi hissettiğim her anımın beni yaktığını fark ediyorum. her yönden eksik büyültmemin bedelini ödüyorum. hoş, sanki elimde olan bir neticeymiş gibi. bilinçlenmeden bahsettim ya, mesela bir insana zamanında gereken ilgi verilmeyince sonra yanlış insanlardan aldığı ilgi çok ağır sonuçlara sebep olabiliyormuş. yaşından büyük işleri sırtlayabileceğini düşünüyor ve bu ağır bir travmaya sebep oluyor. sonra yine affetmemesi gereken her durumu ağlasa da bir şeyleri yakıp yıksa da affediyor. mecbur olmadığı her duruma katlanıyor. sonra öyle bir noktaya geliyor ki en ufak sıkıntıda affetti zannettiği her şey bir bir gözüne geliyor ve yine suçladığı tek şahıs bizzat kendisi oluyor. zayıf bir zihne, karaktere sahip olmanın bedelini böyle ödüyor. neyi yaşattı da neyi yaşıyor diye sorgulaya sorgulaya vardığı tek nokta benliğine duyduğu nefretten ibaret bir hiçlik oluyor. çocukluğu, ergenliği, içindeki özel kişiliği tarafından tanınmaz hale gelecek kadar yabancılaşıyor. sebebi, suçlusunu aramıyor ama haksız bir cezaya maruz bırakıldığının farkında olarak hayatındaki bütün aksi giden işleri düzeltme çabasına giriyor. başarısız oldukça kendine hakaret içinde kendinden tiksinerek yeri geldiğinde kendine acıyarak günah çıkarmaya çalışıyor. 22 yaşındayım. daha büyük hissediyorum. ama ailemden beklediğim ilgiyi alabildiğim 17 yaşındaki ben olmak istiyorum. her şey benim için daha farklı olacak ve ben mutlu biri olacaktım. kaçabildiğim her köşede derin bir hüzün içinde geçmişime bakıp ağlamazdım belki de. derin bir hüzün içinde yanıp damla kadar su verene bağlanmazdım.
gencim, gençliğime yanıyorum. daha nasıl anlatırım bilmiyorum. iyi geceler dilerim.
eve adım atıyorum kapıda miyavmiyav nerede kaldın, sıkıldım diyerek karşılıyor. üst kata çıkıyorum peşimden pıtı pıtı geliyor, beni de al yanına diyerek. balkona çıkıp birkaç kuşa diş gıcırdatıp içlerinden biri canını sıkınca (onu yakalayamayınca) miyavlayarak yanıma geliyor ve teselli istiyor. öylesine eşsiz ve güzel bir kızım var ki bana yakın davrandığı için ben de kendimi eşsiz hissediyorum. ayrıca çok meraklı. ne zaman ayna karşısına geçip makyaj yapsam lavaboya çıkıp beni izliyor. yemek yaparken koltukta yayılarak beni izliyor. gece vakti odama geçip uyuyacağım zaman onu çağırmadan gittiğim için miyavmiyav isyanlarla odama gelir yatağıma çıkar ve kolumun üzerine kıvrılır, hem okşa beni hem uyut dercesine bakar.
dünyalar güzeli eşsiz bir kızım var ve bu huylarını fark ettikçe şımarıyorum ciddi ciddi.
ayrıca volutin veya babes-ernst olarak adlandırılan bu granüller oldukça büyük granüller olup yosun, mantar ve protozoonların yanı sıra bakteride de bulunur. bu granüller 'difteri'ye neden olan corynebacterium difteri'nin karakteristik özelliğidir. atp sentezinde kullanılabilen bir inorganik fosfat rezervidir.
beyin zar(lar)ı anlamına gelen, beyin ve omuriliği saran üç katlı zara verilen addır. dıştan içe doğru sert, örümceksi ve ince zar olarak beyin ve kafatası arasında bulunan yapıdır. sert zar, kafatasına yapışık halde bulunan; beyni sarsıntı ve darbelere karşı koruyan yapıdır. örümceksi zar, içerisinde bulundurduğu lifli doku sayesinde sert ve ince zar arasında bağlantı kurar. ince zar, kan damarlarınca zengin; beyni besleyen ve örümceksi zarla arasında beyin omurilik sıvısı bulunduran, bu sıvı sayesinde beyni darbelere karşı koruyan; iyon dengesini ve kan ile arasında madde alışverişi sağlayan yapıdır.
yunanca ağaç anlamına gelen 'dendron' kelimesinden türeyen, nöronsal iletimde elektrokimyasal uyartının bir nörondan diğer nöronun hücre gövdesine iletimini sağlayan dallanmış yapıdır.
2 gün önce aylarca çalıştığım, yeri gelince ağladığım yeri gelince hayalkırıklığı yaşadığım ve sonunda çok istediğim ve gelmesine pek ihtimal vermediğim o çok istediğim okula yerleştim. biyomühendis oluyorum sözlük!! çok fazla heyecanlıyım. bu hislerimi tarif etmem mümkün değil... ayrıca çok da gerginim çünkü şehrimden çok uzakta okuyacağım ama buydu zaten isteğim. sakinim. sakinim sakiniim... capslock'u açtığımı farz edin: "bilim insanı oluyoruuummm *-* "
ne sağlık personeliyim, ne doktorum ne de hemşire :3 üniversite öğrencisi adayı, 19 yaşında ağzı süt kokan bir bebeyim :) girilen tanımların çoğu yks'ye hazırlanırken defterime yazdığım kişisel konu notlarımdı :)
p's: ama bu ileride doktor olmayacağım anlamına gelmez :p
treponema pallidum bakterilerinin cinsel yolla bulaşması sonucu oluşan hastalıktır. bu bakteri antiseptik* maddelerden ve sabundan çok kolay etkilenir. anneden bebeğe bulaşma ihtimali yükseltir.
böbreklerden birinin veya ikisinin süzme yeteneğini kaybetmesi olayıdır. buna sebep olan nedenler ortadan kaldırılınca böbrek işlevini yerine getirmeye devam ediyorsa 'akut böbrek yetmezliği', düzelmiyorsa ve nefronların (süzme birimlerinin) ölümüne sebep oluyorsa 'kronik böbrek yetmezliği' adını alır.
ince bağırsaktaki villus ve mikrovilluslar yardımıyla sindirilmiş besin monomerlerinin ve diğer organik-inorganik moleküllerin dolaşım sistemine katılmasına denir.
bu olay sırasında pasif ve aktif taşıma gözlenir.
tam 301 canımızın vicdan yoksunu canavarlar tarafından katletildiği adına cinayet denilen bu olay, 13 mayıs 2014 yılı saat 15.10 sularında manisa'nın soma ilçesinde meydana gelmiştir. kaza mı cinayet mi gelin birlikte karar verelim: faciadan yaklaşık 7 ay önce (23 ekim 2013'te) chp tarafından hazırlanan, mhp ve bdp tarafından desteklenen somadaki madenlerde meydana gelen iş kazalarını araştırma komisyonu kurulmasını öneren soru önergesi dönemin -ve tabi bugünün- iktidarda olan partisi adalet ve kalkınma partisi milletvekilleri tarafından kesin bir şekilde 29 nisan'da yani faciadan tam 20 gün önce reddediliyor. evet, reddediliyor; ne tesadüf değil mi? değildir. kasım 2013'te ise zonguldak'taki madenciler tarafından iş güvenliklerinden endişe ettiklerinden çalıştıkları maden ocağında barikatlar kurarak protesto ediliyor ancak yine sonuç alınamıyor.
olay, vardiya değişimi sırasında gerçekleşiyor. belirtilen kaynaklara göre ocağın girişinde 787 işçinin bulunduğu sırada yerin 400 metre altında bulunan elektrik panosundan yangın çıkıyor ve yerin 800 metre altında bulunan 301 işçi yangından çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek can veriyor. söylenen 'yanarak can verdikleri' bu haber de böylece 'hazırlanan' adli tıp raporlarınca yalanlanıyor (!). kazadan sonra kayıpları olan ailelere dalga geçilir gibi yalnızca 415 türk lirası kadar bir cenaze masrafı parası veriliyor. sebepleri olanlardan yalnızca 7'sine tutuklu yargılanma cezası verilirken ilerleyen yıllarda (9 şubat 2021'de) tutuksuz yargılanıyorlar ve evet :) bu cinayete sebep olan kimse kalmadı içeride :)
bugün aradan tam 7 yıl geçti. evet, 7 yıl geçti aradan ancak ne aileler unutabildi o salıyı çarşambaya bağlayan korkunç geceyi ne de acıları hafifledi o 415 liracıktan sonra. bu cinayete sebep olan takım elbiseli eli kanlı yaratıklar, sonunuz gelmek üzere. hepiniz tek tek yargılanacaksınız ata'mın kurduğu türkiye cumhuriyeti'nin şerefli ve namuslu savcıları ve hakimleri tarafından, demokrasi tarafından. yanınıza kalmayacak. madenciliğin kaderinde ölüm yok. doktor, mühendis, öğretmen, milletvekili ve hatta başbakanlık, cumhurbaşkanlık yapan her insanın mesleğinde hayati tehlikeler vardır ancak bunlar 'iş güvenliği' maddelerince önlenir, ölümler engellenir. bu görüntüleri unutmayın! lütfen, unutmayın.
umarım gittiğiniz yerde huzur içinde yatarsınız, hakkınız ödenmez şehitlerim.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.