1.
eski sevgiliden öğrenilen bir şey
aralarından biri, en kısa süreli ilişki olmasına rağmen etkisi büyük oldu. kendisi bana bir şey mi öğretti yoksa çok şey mi öğretti orasını sözlük ahalisine bırakıyorum.
fi zamanında tinder da tanıştığım bir hanımefendi öğretmişti bana yoga ve meditasyonu. kendisi yoga ve meditasyon eğitmeniydi. yaşam enerjisi yüksek, bıcır bıcır, çok güzel bir kadındı.
birinci buluşma, ikinci buluşma derken artık her gün konuşmaya, mesajlaşmaya başladık. konuşmalarımızın konusuda yoganın yararı, üçüncü göz, evrene mesaj yollama, çakraları açma, aura yükseltme falan. benim yoga ve meditasyon ile ne işim olur diyemiyordum çünkü üzülürdü, kendisini üzmekte istemiyordum. sanki hayatta benden başka kimsesi yokmuş gibi her gün arıyordu, meditasyon hakkında kritik yapıyorduk. bende salak gözükmemek için evde oturup saatlerce internette yoga hareketlerine, meditasyon çeşitlerine bakıp dersime çalışıyordum.
dışarıda buluşmayı unutmuştuk artık. beni her hafta sonu evine davet ediyor, evde yoga ve meditasyon yapıyorduk. yoga yapmayı öğretti, om sembolünü anlattı, topraklama meditasyon öğretti, osho’nun kitaplarını okuttu (sizde okuyun lan cahiller), hangi kelime hangi çakrayı harekete geçiriyor hepsini öğretti bana. her gittiğimde ulan bugün sevişiriz herhalde diyordum. sevişme bir kenara dursun ramiz dayı ve ezel gibi olmuştuk artık. ufak ufak yakınlaşmalar olsada bir türlü o kırılma anını yaşayamıyorduk.
yine evrene dileklerimizi ve olumlu mesajlarımızı ilettiğimiz yağmurlu bir cumartesi akşamı;
usta: şimdi evrene dileklerimizi iletiyoruz.
çekirge: (iç ses) allahım inşallah bugün sevişiriz.
usta: tinder’a bizi tanıştırdığı içim teşekkür ediyoruz.
çekirge: teşekkürler tinder (lan ne alaka demeyin tanışmamıza vesile oldu teşekkür etmezsek ayıp olur)
evrene o gün yolladığım mesaj olumlu olarak döndü. sonrası malum sevgililik ve ayrılık. 5 aylık çok kısa süreli bir ilişkide olsa bana yoga ve meditasyonu öğretti. hayata bakış açımı değiştirdi, karakterime çok şey kattı.
namaste…
fi zamanında tinder da tanıştığım bir hanımefendi öğretmişti bana yoga ve meditasyonu. kendisi yoga ve meditasyon eğitmeniydi. yaşam enerjisi yüksek, bıcır bıcır, çok güzel bir kadındı.
birinci buluşma, ikinci buluşma derken artık her gün konuşmaya, mesajlaşmaya başladık. konuşmalarımızın konusuda yoganın yararı, üçüncü göz, evrene mesaj yollama, çakraları açma, aura yükseltme falan. benim yoga ve meditasyon ile ne işim olur diyemiyordum çünkü üzülürdü, kendisini üzmekte istemiyordum. sanki hayatta benden başka kimsesi yokmuş gibi her gün arıyordu, meditasyon hakkında kritik yapıyorduk. bende salak gözükmemek için evde oturup saatlerce internette yoga hareketlerine, meditasyon çeşitlerine bakıp dersime çalışıyordum.
dışarıda buluşmayı unutmuştuk artık. beni her hafta sonu evine davet ediyor, evde yoga ve meditasyon yapıyorduk. yoga yapmayı öğretti, om sembolünü anlattı, topraklama meditasyon öğretti, osho’nun kitaplarını okuttu (sizde okuyun lan cahiller), hangi kelime hangi çakrayı harekete geçiriyor hepsini öğretti bana. her gittiğimde ulan bugün sevişiriz herhalde diyordum. sevişme bir kenara dursun ramiz dayı ve ezel gibi olmuştuk artık. ufak ufak yakınlaşmalar olsada bir türlü o kırılma anını yaşayamıyorduk.
yine evrene dileklerimizi ve olumlu mesajlarımızı ilettiğimiz yağmurlu bir cumartesi akşamı;
usta: şimdi evrene dileklerimizi iletiyoruz.
çekirge: (iç ses) allahım inşallah bugün sevişiriz.
usta: tinder’a bizi tanıştırdığı içim teşekkür ediyoruz.
çekirge: teşekkürler tinder (lan ne alaka demeyin tanışmamıza vesile oldu teşekkür etmezsek ayıp olur)
evrene o gün yolladığım mesaj olumlu olarak döndü. sonrası malum sevgililik ve ayrılık. 5 aylık çok kısa süreli bir ilişkide olsa bana yoga ve meditasyonu öğretti. hayata bakış açımı değiştirdi, karakterime çok şey kattı.
namaste…
devamını gör...