yalan söyleyip beni aptal yerine koyması soğumam için yeterli. hatta yalan söylemeyi abartarak senaryo yazıp onu uzun süre oynayanlar soğumayı geç nefret etmeme sebep oluyor.
bir şeyleri değiştiremeyeceğini fark ettiğinde benimsenen yaşam tarzı. akraba ortamlarında siyasi veya başka konulu tartışmalara girmiyorum. twitterda açılan nefret dolu hastaglere bir şey yazmıyorum veya onları okumuyorum. ınstagramda paylaşılan siyasi, pandeminin oyun olduğu ile ilgili hikayeleri, gönderileri geçiyorum. çünkü elimden bir şey gelmiyor, derdimi karşıya anlatamıyorum, yanlışta olduğuna ikna edemiyorum. o yüzden boşuna kendimi sıkıntıya sokmama gerek yok. bu tür konularda omuz silkip geçiyorum. hayatı, yapmaktan zevk aldığım şeyleri yaparak geçirmeye çalışıyorum. ötesi yoruyor.
depresyon ve hırkanın hiçbir bağlantısı yoktur. nutellayla depresyonun da. depresyon sizin zannettiğiniz gibi battaniyenin altına girip nutella kaşıklayarak ağlamak değildir. 3 5 günlük moral bozukluklarınızı depresyon diye adlandırmayın. bu durum minnoş kızlarımızın ilgi budalalığından başka bir şey değildir. bu hastalıkla gerçekten senelerce uğraşan insanlar var. hiçbirinin bu yola bir hırkayla çıktığını zannetmiyorum.
ne salak salak başlıklar bunlar. şarkı söylerken oynamak el hareketleri yapmak gayet normal hazır olda put gibi dururak da şarkı söylenmez. benim evde şarkı söylerken yaptıklarımı görse aklı çıkar kıymetli yazarımızın. başlık açmak için mala bağlamayınız.
bebek görse gelmekten vazgeçer minvalinde kutlamalardır. günümüz insanına eşle ultrason başında heyecanla birbirinizin gözlerine bakıp öğrenmektense, eşek yüküyle para harcayıp organizasyon şirketi tutup bir oda dolusu insanın önünde balon patlatıp bu görüntüleri instagrama atmak daha çekici gelmektedir. malesef duygusal bir yönü olduğunu düşünmüyorum. herkes yapıyor yapmasak olmaz, şurayı da şöyle süsleyelim instagrama atıcaz düşünceleriyle organize ediliyor bir çoğu.
durumun kariyerle zerre ilgisi yoktur. ikinci üniversitemi okuyup aynı zamanda mantı açabiliyorum. her türlü pasta böreği de yapabilirim. aynı zamanda birkaç sene sonra yüksek lisansa başvurmayı düşünüyorum. yapmayan kızlar mutfakla ilgilenmeyi sevmiyordur, parası çoktur zamanı yoktur dışardan söylüyordur ya da lucifer gibi dangozları besliycez de ne olacak diyip yapabildikleri halde yapmıyorlardır. olabilir.
aileye olan bağlılık. önceden vaktimin çoğunu arkadaşlarımla veya başka şeylerle geçirmeyi tercih ederdim. şimdi akşamları ailemle olup, onlara çay servis edip, bıçağın ucunda meyve uzatıp, izledikleri dizilere sevmesem de göz ucuyla bakıp yanlarında oturmaya çalışıyorum. kurban olurum canlarım benim ya ben nasıl sizi bırakıp evlenip gidicem :')
lise arkadaşımla bazen 1 ay konuşmadığımız oluyor ama aramızdaki samimiyet hiç eksilmez. halâ hergün görüşüyormuşuz gibi birbirimize içimizi dökeriz. ama üniveriste arkadaşımı 2 3 gün aramadığımda o da aramayı kesip aramızda soğuk rüzgarlar estirir. lise arkadaşlığındaki samimiyeti kimsede bulamıyorum.
bir arkadaşım var hergün arıyor ve yarım saatten önce kapatmıyor. neredeyse hep aynı şeyleri konuşuyoruz. bayıyor artık. bazen bizimkiler çağırıyor diyip kapatıyorum bazen de dayanamayıp direk iyi hadi kapat artık diyorum.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.