dostlarımızla geleceğiz yazar profili

kendini, gücünü, kapasitesini, çapını bilen insandır..

genellikle çocuklu insanlar tarafından eleştirilirler..
çocuk hayatın anlamıdır filan falan.
senin için öyle olabilir kardeşim. herkes senin gibi sorumluluk sahibi olmak istemiyor olabilir.

elbet bu esaretin de bir gün sonunun geleceği.

birileri benim doğum günümü kutlamış olsa bende olumlu olumsuz duygusal bir etkisi olmaz. ama ben mutlu olmam diye herkes de mutlu olmayacak diye bir şey yok.

ben önemsemiyorum. başkası için anlamlı olabilir.

korkma evliler de ölecek evli olmayanlar da.

içimi kendime dökerim. tanrıya dökerim. sözlüğe dökmelik bir içim yok.

empati yapmaktan sonunda kadın olacaksınız diye korkuyorum kanka.

artık bir durun.

söz hakkı aldıktan sonra kürsüye doğru yürüyen bir milletvekili edasıyla kafamda söyleyeceklerimi toparlıyorum..

"hayır, olmadık sevgili mysafu. rahatsız oluyoruz diyen varsa da bu sözlükten şimdi gidebilir.
bu sözlüğün böyle yazarlara ihtiyacı yoktur.
hiçbir zaman da olmayacaktır."

o sırada karşı parti gruplarından sataşmalar geliyor:

alçaksınız..

kürsüden hemen cevabı yapıştırıyorum:

asıl alçak sizin ağababalarınızdır!

meclis başkanı müdahale ediyor:

sayın dostlarımızla geleceğiz! tak tak tak tak! konuşma yapmanız için size verdiğim süre doldu.

insan insana sempati besleyebilir bence burada. aşık olmak fazla iddialı. insanların kafanızda yarattığınız hayallerini içinizde bir anıt gibi yükseltme hatasına düşmeyiniz arkadaşlar.

sokrates de çalışmıyordu... şimdi onu bunun için kınayan birini göremiyorum. öğrettiklerinin karşılığında para almıyordu.

sözlükteki mesaj kutumda romantik bir şeyler göremedim. guzel kalpli insanlara ait normal mesajlar mevcuttu. sözlükte kendime kanka gibi gördüğüm eski yeni arkadaşların mesajları da vardı.
ama artık dört yıllık birikmiş mesajlar da bir ağırlık yaratıyordu üstümde. bir tıkla hepsi silindi gitti. bağışlasın beni hatıralar. hoşçakalın. güzelliklere uğurladım sizleri...

lan arkadaş sabah geliyorum bu başlık akşam geliyorum bu başlık..

her allahın günü aynı başlık. en sonunda bu başlığı da engellettireceksiniz bana.

yüzsüz herifler kendilerini engelletene kadar yazar bacılarım. ben anlıyorum sizi. bunlar utanmaz, bunlar arsız, bunlar izansız.

ahiret sorgusuna çekmenin ve hesap sormanın hem haksız hem de manasız olacağı kadındır.

kadının istediği şey ayrılmak... ayrılma nedeninin size anlamlı gelip gelmemesinin çok da büyük bir önemi yok. kadının kalbini ve duygularını mantığı yönetmiyor olamaz mı? belki duyguları konusunda aldanmıştır, belki de zamanla anlamıştır, istekleri, duyguları değişmiştir. artık bir heyecan hissetmiyordur...
belki o an için söylebilecek daha geçerli bir sebep bulamamıştır. nazik bir insan olduğu için sizi çok üzmemek ve sizden de ayrılmak istiyordur. bu arzusunun nedeninin sizi ikna etmesi gibi bir şart mı var? yok ben ikna olmadım mı diyeceksiniz. güldürmeyin allah aşkına...

bir kadın bana ayrılmak istediğini söylemişse, beni hayatında istemiyorsa niye ona sıkıntı vereyim daha fazla. belli ki ben onun adamı değilimdir onun gönlünde. bunun için hesap soramazsın. sorsan da nafile.

karısını malı zanneden bir lavuktur.

bunlar iyi gidiyor. yeni yıl ve nostalji bir bütün benim için.

erkek adam sevdiği hatuna gram altın hediye eder bu devirde. oje ne lan.

dostum bu büyük bir mühendislik zekası gerektiriyor. ben 15 günde yapamazdım bunu.
15. günün sonunda akıl hastanesine yatmak zorunda kalırdım...
hayranım böyle şeyleri hızlıca yapabilen insanlara.

kadının gerekçesi size kadını linç etme hakkı tanımıyor..
kocası bile bu durumu anlayışla karşılamışken (ki medeni olan her insan böyle yapar) siz kim oluyorsunuz?
sizin ne haddinize o kadını eleştirmek.
size ne?

kadın mutlu olamamış işte.

155'i ararun.

avni anıl'ın nihavend şarkısı.