federal x yazar profili

dikenli tel örgünün üzerinden atalayabilirsiniz ama yaralanmanız ve tellere takılı kalmanız muhtemeldir.
mehmet ağar'da öyledir! o dokunan ve hakkında konuşan hiç kimse haklı çıkıp kazanamamıştır.

ona muhalefete direkt benzer durumla müdahale etmek, uluslararası siyasi kanununa hem aykırı hem suçtur.
alt tabakadan ve bu denli sesi gür çıkan sağ uçtan bir lidere müdahale; korkutmaz aksine o partiye sempati kazandırır.
iktidar mutlaka bu hamlenin kısa veya uzun vadede ciddi olmasa da kan kaybı yaşayacağı ihtimalini düşünmüştür, ama!

özdağ'ın tutuklanması önüne çıkacak engel ve ciddi rakibine bir mesajdır gözdağı vermektir.
özdağ girer kısa bir süre sonra da çıkar, iktidar, ayağınızı denk alın sizi de mahkum ederim der.
özdağ, işte gördünüz girdim çıktım yılmadım yıkılmadım diyecek.

siyaset kirli bir iştir, dibi görünmez karanlık su gibidir, ya kirlenirsin ya batarsın.

serpme kahvaltı da verilecek mi? şu kış günlerinin sabah sıcacık yatağı terk etmenin burukluğu üzerimizdeyken; sözlüğü kim düşünür.

istediğiniz kadar buna sapıklık veya hayvanlık veya her ne diyorsanız diyin.
kadın ayak bileği ince ve zarif olmalıdır, bu hem bacak figürün düzgün olduğu, hem testesteronun yüksek olduğu, hem seksi olduğu anlamına gelir.

güzel bir ayak bileği ince (ama çok cılız değil), zarif ve belirgin olmalıdır. bu arada aşil tendonunun şekli (topuğun kaval kemiğiyle birleştiği yerde bulunur) oda önemlidir: ideal olarak, küçük bir kalınlığa ve her iki tarafta doğru girintilere sahip olmalıdır.

kadın yazar arkadaşla bir tanım sonucu başlayan yüzeysel ve sıradan sohbet bir kaç ay'a yayıldı.
sınırlı, ölçülü, sıradan ve seviyeli sohbet devam etti.
şahsen, insanın fizik görünümü hakkında yorum yapmaktan kaçınırım, netice de olumsuz bir yorum veya görüş karşı tarafın duygu ve özgüvenini zedelenmesi ihtimaldir.

bir gün foto atıp; ee yorumun nedir? dedi.
ben de attım bir fotoğraf.
yazarın cevabı: tipim değilsin!!!

dedim, pardon ama bugüne kadar hiç duygusal beklenti içerisin de olmadığım gibi, birbirimize karşı herhangi duygusal bir cümle de kurmadık .

sonra sohbeti kesti, şaşırdım.
bazen bu konuyu ortamda anlatırım fıkra gibi güleriz.


yine yakın zaman da, bir yazar bana, sözlüğe uzun zamandır aktif kullanmamışsınız ama son zaman da epey aktif kullanıyorsunuz, bu konunun benimle bir alakası var mı? dedi.

!!!!!
böyle tuhaf düşünce ve soruya merakla "evet sizinle alakası var" dedim.
benimle alakası varsa, lütfen aklınızdan bir şey geçirmeyin ve girmeyin dedi.

kendisine sormadım ama! halen merak ediyorum acaba benim aklımdan geçip te bilmediğim şeyler neydi.

villası için zamanın da bir karar, gitmesi için uygun bir zaman.
doğru zaman da, doğru yerde, doğru iş yapmak buna denir.

kötüler bu dünyanın kaymağını yermiş, iyiler de, hiç görmediği cennetin hayalini kurar mış.

genel olarak, insan ulaşamadığı, yapamadığı, kazanamadığı, gıpta ettiği eksikliğini hissedip kazanım yolunu bilemediği gibi. mücadele ruhundan yoksun ve acizlik durumuna düştükçe kötüler aşağılar ve nefret eder.

bazen diyorum ki. keşke ideal ve prensipler den yoksun, farkındalık ve merhametten uzak; duygu ve sevginin önemi bilmeyen umursamaz biri olabilseydim.
ama yine de şükrediyorum, netice de beni ben yapan özellikler bunlardır.

öküz, bildiğin dümdüz öküz hani şu möööö mooouuuu diye anıran dümdüz öküz.

çocukken çok kilolu olduğum ve hantal olduğundan dolayı bana hep, sersem sinek uyuşuk sinek derlerdi.
ağrıma gitse de, gerçekten çok kilolu ve hantaldım.
zaman geçti büyüdüm, sırık gibi boy verdim zayıf kaldım, acaba şimdi ne diyorlardır? merak ettim şimdi ya.

yazım hataları, bir kitap ve yazarı ne kadar değerli olursa olsun. en ufak bir kelime hatası, insanı kitaba ve yazara karşı tüm şevki ve inancını kırıyor maalesef.

bir dönem giyim sektörü ile uğraştığım için. üst baş alırken, kumaşından ipliğine, düğmesinden maliyetine bildiğim için fiyat etiketleri zoruma gitmiyor değil.
bazen pazarlıkta direkt maliyet ve üzerine kendi minimum kârlarını koyarak direkt fiyat verdiğim için karşı tarafı zora sokabiliyorum.

yani bir şeyin hakediş fiyatı var, gereksiz yere abartıp şişirme'nin ne anlamı var.

bu durum insanları neden rahatsız ettiğine bir türlü anlam veremiyorum.
mesela sana ne, size ne.
bunu soranlara aklıma öyle güzel ve olağandışı cevaplar geliyor ki, işte, sadece geliyor.

uğur ışılak - akıp gider yıllar.

buradan

insan üstü niteliklere sahip personel arayan ve insanlık dışı maaş verdikleri için, yıllardır hiçbir ilanalara bakmadım ilana göre iş bulmadım.
geçen sene bir iş teklifi aldım ve aramızda şöyle bir muhabbet geçti.
-namaz kılıyor musun.
-alkol kullanıyor musun kadın kız ayakların var mı.
-evli misin, yani hovardalık var mı.

benim cevabım! istediğiniz kriterlere uyarım maaş beklentim net, 100 bin. kabul mu?

sonrası karşılıklı tartışma ve küfürleşme oldu.
ülkecek her şey oluruz ama gerçekten medeni uygar olamayız, olmuyoruz bünyemizi bozuyor.

hadi bizler okuyamamış cahil kesimiz, allah yıllarca okuyup bilgiye emek verenlerin yardımcısı olsun.