rasyonalist biri bana göre hakikaten bir kıyametin, hakiki bir distopyanın içine falan doğmadıysa veya gerçek manada ütopik bir dünyaya doğmadıysa pesimist veya optimist olmaz. realist olabilir. ama romantik de olabilir. bende bu ikisinden de var mesela.
matt ridley, akılcı iyimser kitabında insanoğlu olarak nüfus, kaynak, açlık, ölüm oranları, yoksulluk, yaşam süresi, çocuk ölümleri vb. sorunlarda istatistiki olarak ilerlemler kaydettiğimizi ve enseyi karartmamamız gerektiğini sunar. eleştirilerim olsa da duygulardan arındırılmış bir akılcılıktan ziyade ben de benzer nedenlerden dolayı kendimi akılcı iyimser olarak tanımlarım.
dizinin has oğlanı derebeyinin karısını kaçırıyor, derebeyi de sinirlenip has oğlanı yakalayıp hapiste küsküyü saplıyor.
kadın da bunu öğrenince çıldırıp zaman yolculuğuna başlıyor.
bitti gitti, geçmiş olsun.
teşekkürler kekfiliks.
eskiden değişkenler aracılığı ile veri iletişiminde bir değişkene sadece tek bir veri atanabiliyorken json ile birlikte değişkene key'ler aracılığı ile kategorize ederek birden fazla veri gönderip almanızı sağlayan veri formatı.
beni diğerlerinden ayırıp karşı tarafa sürüklediler. bayrak üzerimdeydi, sürekli vurup tekmelediler.
sonra kurbağa şapkamı çekip aldılar, yere fırlatıp çiğnediler, tekmelediler, sanki çocuk gibi kriz geçirdiler. beni çok sert şekilde bir köşeye sürüklediler. ‘özel bayan için özel yer’ dediler. sonra isveççe ‘lilla hora’ (küçük fahişe) ve ‘hora greta’ (fahişe greta) sözlerini öğrenmişlerdi, sürekli tekrar ediyorlardı.
her başını kaldırana vuruluyordu. oturduğum köşeye bir bayrak diktiler.
bayrak bana değecek şekilde konmuştu. her dalgalanıp bana değdiğinde ‘bayrağa dokunma!’ diye bağırıyor, böğrüme tekme atıyorlardı. bir süre sonra ellerim çok sıkı plastik kelepçelerle bağlandı. o halde otururken bir sürü gardiyan sıraya girip benimle selfie çekti.
bavulumu aldılar, filistin’le ilgili olabileceğini düşündükleri her şeyi çöpe attılar. her eşyayı tek tek çıkarıp gözümün içine baka baka bıçakla yırttılar. on kişi birden selfie çekiyordu.
bir anda aşırı sağcı bakan ıtamar ben-gvir geldi, herkesin önünde durdu, bağırıyordu: ‘siz teröristsiniz. yahudi bebekleri öldürmek istiyorsunuz.’ karşılık verenleri kenara çekip dövdüler. yere yatırıp tekmelediler. ama ben sadece göz ucuyla görebildim çünkü kafamı kaldırdığım her seferde yanımdaki gardiyan bana tekme atıyordu...
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.