haci pintoros yazar profili

haci pintoros kapak fotoğrafı
haci pintoros profil fotoğrafı
rozet
haci pintoros (çaylak)
kafa izninde
karma: 90 tanım: 8 başlık: 5 takipçi: 0

son tanımları


1. (çaylak)

normal sözlük’ün artık bitmiş olması

sözlüğün ilk gün ki saf halinden eser yok . sol tarafın ekşiden farkı kalmadı . benim için artık ceketi bırakıp gitme vakti . siz de şapkayı önünüze koyun düşünün .

ulan editi : cidden şaka gibisiniz . resmen altta ciddileşen , ironiden nasibini almamış nietzscheler var . noluyor beyler kendinize gelin . bir troll çeviremeyecek miyiz ? ne bu nefret anlamıyorum ki
hepiniz mi çilecisiniz . sanırım bu ironiyi anlamamak için max 15 yaş falan olmak gerekiyor . üzüldüm sadece .
devamını gör...
2. (çaylak)

melih cevdet anday

karacaoğlan' ın bir şiiri üzerine
çeşitlemeler

ı
atımla yola çıkıyoruz seherde
sabah büyük bir kuş uyanıyor,
ağırlaşmış ay gibi susuyorum,
yaşı bilinmeyen yağmur önümde,
bin yıl ötedeki ufak çiçekler.
dün gece, dün gece gördüm düşümde
kömür gözlümden ayrı düşmüştüm
sevdamın avucunu bastırıyorum gcceye
yağıyor dağlara kar benim için
güz ağaçları ile karıştırıyorum sisleri
beni yola bırakan ırmağa dönüp bakıyorum
uzaklıkların sınanmış bıçağı
bir şey demek gelmiyor içimden
kanımın buğdayını savuruyorum.
atımla, atımla yola çıktım seherde
lale sümbüller içinde hüma kuşları ötüyor,
avcılar yolu tutmuşlar dağlara erken erken,
dar sokaklardan geçiyorlar,
sağlarına sollarına gümüşlü hamayıl asmıslar
al atlarının,
mücevherli tüfekler asmışlar omuzlarına,
yeterince şarapları var günbatımı için
insan gibi bakan kartalları gördüklerinde .

ıı
kısmetse bu akşam eğrikol' da yatarız,
yürümeyen geleceği üzüntümün,
uzaklara kar gibi yağıyor bilmediğim yıllar
saklanmış sabahın akpak anısı.
bir kuyu görmüştüm orda, ağzı kapalı,
geçmişin fazlalığını sınadı yureğim,
güzeller suyundan içip kanarmış.
dizimde derman kalmamıştı, çöktüm oturdum,
ağzı kapalı kuyuya baktım, akşamın başkenti
konuşmaya başlamamış bir buzağı gibi,
yazmalar gibi alaca bulaca baktım,
bir söğüt, bir söğüt de baktı benimle,
kuşların arasında dal konuşuyordu.
kırılmamış taş gibiydi güni
karanlık toprağı karıştırıyordu,
gizlilik soyluluk veren yaşama.
hiç güzel sevmedik mi yalan dünyada.
gelinin ibrişimdi saçı, sustum kaldım,
yatmadı benimle unutmam, ay toprağa değiyordu,
üstüne dört libas giymişti
bir kara, bir yeşil, bir al, bir beyaz,
göğsünde dört nişan gördüm
bir elma, bir ayva, bir nar, bir kiraz,
cerenlerin yolundan koştu gitti.

ııı
ıraktır derler kefendiz'in yolunu,
yaşlanmış bir yağmur gibi kararıyorum,
kısmetse bu gece kefendiz' de yatarız
akşam, uyardığım yolların kutsallığı,
doğunun sütündeki haşhaş, amansız ot.
al benekli keten giyer kızları,
kar gibi paylaşırlar çiçeklerin sessizliğinde
filiz veren söğütlerin yanında türkü söylerler,
sevdamın şamdanı yanar gözlerinişn ucunda,
bakışımın iki avucunda yunar kederim.
al yeşil konakları var, al çuhalı
yiğitler iner ufacık meşeli yollara,
uçar beyaz kazlar, gergin kumrular konar
inci mercandan dallara,
mevsimidir büyüyen taşın, arada bir öten
badem ağacının, büyülerle uyutulmuş toprakta.
ah elin ve gökyüzünün çaresizliği...
çok çekti gönlüm, gönlüm, ayrılıktan küçük bir kuş,
uzakların kırağı düşmüş camı,
sevdaya düşen yorulmaz derler.
yedi türlü çiçek vardı başında
dökmüş ince bele tel karmakarış.
akşamdan soyunup girdim koynuna
seher yıldızını gördüm, ülkeri gördüm,
garipçe garipçe öten ibibik uyandırdı beni
tekir' e gidecektim, ağır yağmurla yanyana,
suyu dalgalı köprüden geçip.

ıv
gençliğimin karını serpiyorum ocağa,
atımla kırım'ı aştıktan sonra
boynuna bırakırım dizgini düşsün,
aksu'yun köprüsünü geçerim konuşkan bir arı ile,
yağmur yağarken hendeğe, soyluluk getiren tan,
şebboyların içinde saçını tarar havai sabah,
ulu kuşlar semah kurar yukarıda,
orman ve cırcırla büyümüş çılgınlık.
güneşin kara dikenleri bölüyor yorgunluğumu,
akarsuyun tüyleri birikmiş sesini incelten acıma,
kuş sürüleriyle türkü çağırıyor yaşamın egemen otu.
kısmetimiz varsa bu akşam maraş' ta yatarız,
bir han gördüm üç yüz altmış kapılı,
kimini açtık, kimini ördük, çekik kaşlı yıldız,
altın kafeslerde öter bülbülleri düşümdeki zamandan,
tazıları gökboncukludur, seslenelim diye gök,
yeşil ördek yayılmıştır çemenin şaşkın seline.
bir buğday benizli, zülfü dolaşık
gitme kal dedi, oyaladı beni ateşböceği evinde,
perdelerin çiçeklerini topluyordu elma ağacı,
saçındaki gülü koparmıştı bahçe.
şarabı çam testilerden içtikti, dokunulmamış gün,
toros' tan göç ediyor gibi,
sonra batı rüzgarı girdi uykumuza,
güvercinler girdi, kuğu kuşları, turnalar,
uyuyup uykuya kanamaz oldum,
uyandım ağladım,
sarhoştum daha.

vııı
üç derdim var birbirinden seçilmez
bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm,
daracık daracık bir yerim de yok.
akşam geçiyor yaban arısını iterek,
yüreğimin toprak yığını kuşlarla hafifliyor,
acı, sıcak çorbasını arıyor tenceremde,
ağlayayım diye bir cam,
camın mendiline silinen yağmur,
bu ılık yaz yağmuru yeşertir yüreği
yapraktan önce kız memelerine değer.
yüzümüzü yıkadığımız akşamın esintisinde
rüzgarın kederli arabası oyalar bizi,
pencerenin lambasını söndürmüştür batan güneş,
sel gibi kurumuştur gün, geceye yürüyen dal,
varırız atım, tokmağını çalarız
ayışığında kuzulu kapının, sisle yanyana .
selvi yuvarlayıp durur yıldızları tıngır mıngır,
ayın kınalı elleri sevgilimin yüzüne değer.
konuşan kuşlar götürürüz ona saydam gagalı,
görülmedik yemekler, fizan tarakları,
ipek mahreme, çift yanlı fildişi ayna...
atım sende küheylanlık varsa
gece yar koynunda yatarız atım.

ıx
ayrılık acı
mektubunu okuyamıyorum
gün mü, gece mi belli değil
gelmeyeceğini yazmış olmalı.

x
sevgilim beni bu bahçeye getirmişti
yağmurlar yağmış, rüzgarlar esmişti
şarap içmiştik yanyana
küpeler kulakta mum gibi yanar


kuşlar seslerini bulmak için
bahçelere koşuyorlar
o kadar yer gördüm ki
içim sızlıyor unuttukça

xıı
pervaneyi öptü sevdi
yanık bir türkü söyletti ona
bense akşamın koca denizine doğru
indim, yüreğim yanık.
devamını gör...
3. (çaylak)

normal sözlük’e geldikten sonra ekşi sözlük’ten ayrılan yazarlar

hesabını silmeye izin vermiyorlar. ancak kapatabiliyorsun . yıllardır kurtulamadım ekşisözlük’ten.
devamını gör...
4. (çaylak)

normal sözlük yazarları edebiyat topluluğu

yaz beni de yaz . herhangi bir kitap hakkında fikrini söylemek isteyen , herhangi bir şey söylemek isteyen , bir şey anlatmak dinlemek isteyen herkese turuncu kutum açık .
devamını gör...
5. (çaylak)

mâra

mâra

bilmemek bilmekten iyidir
düşünmeden yaşayalım
mâra
günü ve saatleri ne yapacaksın
senelerin bile ehemmiyeti yoktur
seni ne tanıdığım günleri hatırlarım
ne seneleri
yalnız seni hatırlarım
ki benim gibi bir insansın
tanımamak tanımaktan iyidir
seni bir kere tanıdıktan sonra
yaşamak acısını da tanıdım
bu acıyı beraber tadalım
mârabaşım omuzunda iken sayıkladığıma bakma
beni istediğin yere götür
ikimiz de ne uykudayız
ne uyanık

asaf halet çelebi
devamını gör...
6. (çaylak)

mara

(bkz: mâra)
devamını gör...
7. (çaylak)

bilmemek bilmekten iyidir

mâra

bilmemek bilmekten iyidir
düşünmeden yaşayalım
mâra
günü ve saatleri ne yapacaksın
senelerin bile ehemmiyeti yoktur
seni ne tanıdığım günleri hatırlarım
ne seneleri
yalnız seni hatırlarım
ki benim gibi bir insansın
tanımamak tanımaktan iyidir
seni bir kere tanıdıktan sonra
yaşamak acısını da tanıdım
bu acıyı beraber tadalım
mârabaşım omuzunda iken sayıkladığıma bakma
beni istediğin yere götür
ikimiz de ne uykudayız
ne uyanık

asaf halet çelebi
devamını gör...
8. (çaylak)

sarhoş olun

charles baudelaire şiiri .

"her zaman sarhos olmali. her sey bunda: tek sorun bu. omuzlarinizi ezen, sizi topraga dogru çeken zaman'in korkunc agirligini duymamak için, durmamacasina sarhos olmalisiniz.
ama neyle? sarapla, siirle, ya da erdemle, nasil isterseniz. ama sarhos olun.
ve bazi bazi, bir sarayin basamaklari, bir hendegin yesil otlari üzerinde, odanizin donuk yalnizligi içinde, sarhoslugunuz azalmis ya da büsbütün geçmis bir durumda uyanirsaniz, sorun, yele, dalgaya, yildiza, kuşa, saate sorun, her kaçan seye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her seye sorun, "saat kaç" deyin; yel, dalga, yildiz, kus, saat hemen verecektir karsiligini: "sarhos olma saatidir. zamanin inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhos olun durmamacasina! sarapla, siirle, ya da erdemle, nasil isterseniz."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim