netflix'in norveç yapımı antoloji dizisi. olaylar otobüs yolculuğu yapan insanlar etrafında dönüyor. 6 bölümden oluşuyor her bölüm bir kişinin hikayesi konu edilmiş. sanki black mirror yapmaya çalışmışlar da yapamamışlar öyle bir dizi. bölümlerin ortasında ne olacağını az çok tahmin edebiliyorsunuz. beklentiyi yüksek tutmazsanız boş vakitte izlenebilir.
okb hastalığından muzdarip olduğum için hiç anlaşamayız, ettiğimiz kavgalar ise çok anlamsızdır. su içerken bile tartışırım kendimle. suyu neden 3 yudumda içmek zorundayım ulan manyak mıyım ben?
insanın kendini sevmemesi. başlıkta yazan tüm nedenlere katılmakla birlikte, çoğunun insanın kendisine olan saygısını yitirmesinden olduğunu düşünüyorum. kendini sevmeyen insan uyku düzenine dikkat etmez, hayatına aldığı insanları doğru seçemez, sağlığına dikkat etmez, en kötüsü bunları değiştirmek için bi çaba sarf etmez
my god i'm so lonely
so i open the window to hear sounds of people
and i don't want your pity
i just want somebody near me
guess i'm a coward
i just want to feel alright
and i know no one will save me
i just need someone to kiss
give me one good honest kiss and i'll be alright
izlerken beren saatin kötü oyunculuğundan dolayı baygınlık geçirdiğim dizi. yıllarca aşk-ı memnudaki donuk karakter olan bihter'i çok iyi canlandırdığını düşünüyordum meğerse kadın oynamıyormuş kendisi gibi davranıyormuş
aynı müzik tarzına sahip olduğunuz tatlı mı tatlı insanlardır. özellikle çok bilinmeyen şarkıları sizin kadar seven biriyle tanıştığınızdaki mutluluk inanılmazdır.
az bilinen, dinlerken insanın içine tatlı bi mutluluk hissi veren şarkıyı bırakayım buraya
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.