orhun yazıtları'nda köl tegin'in vefatının yarattığı üzüntü sonrasında geçen "özüm sakındım" ifadesi, endişeli düşünce hâlini ifade etmektedir. bugün efkârlanmak* dediğimiz tabirle kısmen örtüşmekle beraber çok daha derin bir düşünce yönelişini betimler. sakındım ifadesi ayrıca 'kaygı ve düşüncelerimi dile getirdim' anlamında da kullanılır. yazıtlarda sakındım sözcüğü derin bir endişe eşliğindeki düşüncenin ifadesi olarak kavramsallaşır.
sak- kökenli kelimelerin kutadgu bilig'de düşünce eyleminin farklı etkin durumlarını ifade amacıyla kullanıldığı görülüyor. birçok yerde de tam olarak düşünce-düşünme anlamında kullanılmıştır. sak- kök sözünden türeyen kelimelerin eserde 282 ayrı yerde birbirini açan anlamlarda kullanıldığını görüyoruz.
kutadgu bilig'de sak-; uyanık, dikkatli ve tetikte olma durumu, sakınuk; takva sahibi (kötü düşünce ve eylemlerden uzak durma titizliği), sakınç; keder, hüzünlü düşünce hâli; sakış-çı sayma, sayı, hesap, muhasebeci; saklık tedbirli, ihtiyatlı ve uyanık olma; sakın, düşün; saknu, düşünceli, düşünerek ve benzer farkları gözeterek kullanılır.
türkçede sakın vurgusu; "iyice düşün, karşılaştığın konunun ayrıntılarını dikkate alarak karar ver ve davran." uyarısı anlamına gelir. ayrıca sosyal yaşamda gözetilmesi gereken görgü kurallarının odak noktasını teşkil eder. sakınmak, eylem ve davranışın düşünceyle eşgüdümlü olduğunu ifade ederek köklü bir kavram niteliğini taşır. dolayısıyla türkçe üzerinden yürüyen düşünce bir fantezi almaktan çıkar; düşünmek, sakınarak somut ve akılcı bir tutuma bürünür. akılcı tutumu tahrik eden yönüyle sakın vurgusu, gözlem ve deney aşamalarında bütün olasılıkların hesaba katılması, gerekirse bir daha denenmesi ve eldeki bilgi ve bulgulara dikkatlice bakılmasını ikaz eder. bu yönüyle sak- kök sözcüğü türkçe bilim terimleri türetmeye elverişli çağrışımlarla doludur.
sak- kökünden yukarıda verdiğim örnek sözcüklere dikkatle bakıldığında, düşünceye etki eden endişe verici unsurların incelikli bir ayrıma tabi tutulduğu görülür. sakı:n, sakı:ş, sakı:nç sözcükleri en açık örneklerdir. hem teknik hem de duyusal ve duygusal kavramlar, aynı kökten türetilir ve bilgi ile akıl arasındaki bağlantılar çeşitlilik içinde bir uyum yakalarlar.
sakınık ve uyanık olma durumu, türkçe anlam örgüsü içinde bir düşünme yetisi olarak aklın yolculuğundaki uyarı levhaları gibidir. ayrıca güzellik anlayışının dil vasıtasıyla açıklanabilmesi, çok yönlü soyutlamaları gerektirir. duyuların etkinleşmesiyle harekete geçen düşünce, duygusal bağlar kurarak bir güzellik anlayışı geliştirir. düşünce planında güzellik, ister soyut ister somut verilere dayansın, bir gördüğüne inanma durumudur. buna göre inanmak, güzeli görmeyi yani bir tanıklığı gerektirir.
aklın süzülmüş düşünce üretebilmesi, sakıncalı verileri ayırt edebilmesiyle gerçekleşir. bu duruma erişmek için de her an uyanık olmak gerekmektedir. kadim türk düşüncesinde bilge'nin sözünün gıda gibi görülmesini,* beg'in beğenilerin odağında bulunmasını sakınık (titizlikle düşünme) ve uyanık (işleyen akıl) olmalarına bağlayabiliriz. bu aşamada bilge ve bey, toplumsal güven duygusunun teminatları olarak kurumsal bir kavrama dönüşür.
"közün körse ötrü köñül ârzûlar
köñül ârzû kılsa anı kim yığar"
(gözün gördüğü şeyi gönül arzular; gönül arzu edince, ona kim karşı koyabilir.)*
"köñül beg-turur yéti endam öze
begi başlasa bodnu yügrür tüze"
(gönül yedi endam üzerine beydir. bey yol gösterince, halk tereddütsüz onu takip eder.)
"idi yakşı aymış biliglig sözüg
ay ersig küdezgil köñülüg közüg
(bilgili çok yerinde bir söz söylemiştir; ey yiğit, gönülü ve gözü gözet.)
beyitlerde görüldüğü üzere bey kavramı tevriyeli* kullanılarak gönülle ilişkilendirilmiştir. bu da türkçe güzellik (estetik) anlayışının siyaset ve sosyal yaşamı etkileyen gücünün temel ipuçlarını verir. clauson sözlüğündeki açıklamayı dikkate aldığımızda* "gönlü ve gözü gözet" ibaresindeki gözet-közüg sözcüğünün sakınık kavramıyla simetrik anlam ilişkisi ayrıca göze çarpmaktadır.
sak- kök sözcüğü ve türevlerinin kutadgu bilig ışığında anlam çözümlemesine odaklandığımızda görüyoruz ki sakınık, sakınmak ve yakını sözcükler türk düşüncesi, sosyal yaşamı ve güzellik anlayışının diğer kavramları için bir çıta oluşturmaktadır.
macit şayin-türkçenin kalbine doğru
devamını gör...